14 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KA e TeSERN BON 'POBTA Ki HABERLERİ .&_ Urfada cins arap atları yetıştırılıyor ei 'Humı) Nn &n -: y İN € Büzi d rfa cins Arap atla- Sini yetiştiren bir belde— Me ea =ımhrdı' Enm- M-. “anegiye, Cülfe, Semhan v Rişe, Übeyyan. Da- vardır. Bura halkında- Merakı dikkate şayandır. * tay yetiştirmek ve bu- 9m ve itina ile bakmak n nam- göze Arap atları Arap inslerinin Gngi aileye mensup oldu- T ş6 depolarında, eti derecedeki Ka dlann yetiş eri Zamanlarda . Bu şecere- M iyet tezkeresi gi- | , Bu şecere o cinsin se- eee letisine atd kaydı ihtiva | n Hüsesesee ae aa aa e d aa e aa aa ada ada Eski Malatya bugün Kar, rde, Öldür *İnin karısını ü" ihtiyar Ahmet hmet çifti Hacı Ahmet - üvey k meselesi Şması tamamlanmış, Yi ağız hapse mahküm ol- Kücü İi D k memlekul ha.,erlerı I g Bir ras yazat istasyomu kurulae ğ ünden gön- tlar | Kllinilardı da toplü. N tulama kar ve aN 5 )— ıcmı,w ah h...ıı ediliyor bir fen me- —ıllın.ı.. esaslı bir şekil- tı ı “eşkilâtımın Benişletilmesi | eniliyor nüfusu uıuı.pureın yerinde bir :ı.:'" d "luk":“"::“ tayinler Wöun AM Akın, İeli) — İnhisarlar Na af mü İhsaniye me- — Döküç * Oktor Sabri Şa: Jandarma ko | MK direazkonta - umdmldıın M. Al Akkan, Halkevin n Mazlüm can komtsert a1 1 Kaj nden Bit Adıson, Ti - Nazım, Zi - Urfada yetiştirilen Hamdane cinsi bir at |b Tavuklar köprüsü tamir ediliyor tamirine ü Retik|Nacaktır. Belediye mış ve eski parkla birleştirilerek ga - 'etine seç; Karakaş hava kuru- |Yet geniş ve büyük bir park vücuda ge- Güvemde bir değirmeni yaktılar Kızılcahamam (Hususi) — Güvem nahiyesine bağlı Eğerli dere köyünden Hatip oğlu Mehmedin değirmeni bir arısi ateşlenmiş ve kâmilen ya - olmuştur. Zabıtaca yapılan tah kikatta bir kadın meselesinden dola Hatip oğlu Mehmetle aralarında husu- met olan Ahmet oğlu Abdullah ve ar- kadaşı kethüda oğullarından Kadir oğlu Ahmedin birleşerek bu a ve intikam maksadile H değirmenine ateş verdikleri anlaşılmış, ikisi de yakalanmıştır. Ceza hâkimi min Büge haklarında tevkif miştir. Biradam kendi kendini yaraladı Biga (Hususi) — Gerlengeç kö: de bakkallık eden Hacı Mehmet bir ge- oe yağmur esnasında gök gürültüsün - gden uyanmış. Etrafı dinlemiş. Evi ci - varında ayak seslerine benzer bir tı - ederdi. Şimdi ise hükümet bu şecereler |pırtı duymuş. yerine Pedigri denilen bir nevi kayıd ve-| — Oda kapısının anahtar sikası Ihdas etmiş ve bunu bir kanunla | dahi tahdid elm.î—t ir, Fakat bu vu_vaIIbAkm $; pencereleri gözden halk henüz kavrayamamıştır. Hükümetin | Sofada bir ışık n çok yerinde yapılmış bu işine lâyıkile ö- /(sız geldi de elektrik feneri ışıldatı) nem verilmemiştir. Bu yüzden memleket |lar» diye içinden kuruntular yapmış sergilerine, koşulara, damızlık olarak Hemen yastığının altında bulunan hükümete yapılan satışlarda bin —türlü | grAhına sarı'mış üzenişle yetiştirdikleri hayvanlarının ha- kikt kıymetini bulamamaktadırlar. Bu hallen ümitsizliğe düşmüşler bu lehlerine hali vurmuşlar y yardımı dokunan Urfa baytar işleri di- rektörü Kıza Tüzün bu müşkül vaziyeti yi b bulmüştür. Bu minn oğlunun kararı ver- deliğinden geçiri sörmüş, «mutlaka hır - ve pencereden hirşiz- ların üzerine boş: Lâkin silâhı küflü olduğu için ıçwıı patlamadı ü ansızın &:llş :ıln ş ve çıl elini rmnıl.ırımır Meğer nxlur duğu tıpırlı, y fif sesler ve gördüğü ış yazı ştiriciler kendisine sir'ne yarayan ve hem de milli serveti- $ mizin artmeosına yardımı. dokunan bu pretik usrl sayesinde bütün cinsler hi- maye görmüş olacaktır. de tedavi etti ün bir köy halinde bulunuyor ala'ya (H.n i) — Şimdiki » on kilometre şarkında ve l-h.nı_x.ı - Sıvıs Si üzerinde eski Malatya şeh- rinin büyük bir harabesi vardır. Çok c6- ki devirlerde burada Hititler yaşamış ol- Ma duğuna dür orasıra eserlere tesadüf e- dilmektedir. Harabeye civar Orduzu kö- yünde evvelki sene yapılan hafriyat ne- ticesinde Etilere nid mermerden ve tunç- tan birçok kiymetli asar bulunmuştu. Bun İ Ankara müze- muştu. Melatya isminin Ro- ma göne manlar bu i yi tevsi e- urlar, kuleler, mazgallar, su bend- glardır. Bugün bunların hara- ur. Bu harabeler arasında tetkike değer Ulucami ismile halen anı- lan b'r mabed vardır. Bu mabedi 1700 tarih'erinde Bağdad hükümdarlarından arunürreşidin yaptırdığı söylenmekte- sinde çok sanatkârane lmış ozayikler, mermer sütunlar, nakışlarla Gmiş fırizler vardır. Bugün gene n bu kale harabesi eski Malatya öy halindedir. 1500 hancli öyüdür. Bolediye teş- kilâtı da vardır. Bu sebeble eski eserler Eski Malatyada Harunurreşidin yaptırdığı camiin kapını oldukça muhafaza edilmektedir. Son za- man'arda maarif idaresi buradaki kıy- mettar eserlerin muhafazası için bu tari- hi mabedı lamir ettirerek bir müze ha- ağını düşünmüş, henüz bir netice Samsunda deniz şenlikleri M Samsun (Hususi) — Denizlere hâkim luğundaki Tavuklar — köprüsünün | olduz ün yıldönümü şehrimiz- başlanmak üzeredir. Nafia| te de emsalsiz bir surette tes'it edil. iş- Vekâletinden bu iş için 1500 lira harca- | t apılan merasimde Atatürk lların tamirine de na çelerk konulmuş ve İstanbuldan başlamıştır. Yıktırılan Ali bey Mmekte -| gelin 24 kişilik bir grupun iştirakiyle inin yerine güzel bir park yaptırı| -| Muazzam bir alay tertip edilmiş ve coş- kun tezahürat yapılmıştır. Gündüz yapı- lan nümayişler gece tertip olunan eğlen- eelerle tamamlanmış ve Samsunlular çok neşeli bir gün yaşamışlardır. Adapazarı (Hususi) — 210 metre Gündüz vi eai « |zım. Hayatta namusum için y olan hâ * Çanakkale cinayeti Suçlu kadın İzmirden getirilmek üzere, kaynı ile bir- leşerek Bayan Saadeti boğduklarını inkâr ediyor İzmir 13 (Hu- susi) — Emekli general Yusuf Zi- ve elyevm h a pi s hanesin” de bulunan Cemi- le yakında Ça- nakkaleye gön - derilecektir. Ce « yanı hay - ret bir safiyet gös termekte ve hâ « İzmir cezaevi müdü- rü Bay Hidayet .|dise ile uzaktan veya yakından alâka- sı olmadığını söylemektedir. İzmir 13 (Hususi) — Cemile, uzun boylu, sarı benizli, derin bakışlı, güzel bir kızdır. Bir gardiyanın refakatinde, demir çubuklar arasından alınarak ko* ridora getirilirken etrafına bile bak - hel lu üzerinde rastladığı er- keklerin yüzüne bakarken mahçubiyı tinden kızarıyordu. İlk bakışta bu kı - zın çok masum bir insan olduğu zan - “Jnedili Cemile Çanakkaledeki hâdise hak- kında şunları söyledi. hi tuhaf bir iş. Bundan on gün evvel bir üçüncü komiser kaleden geldi. İfademi alacakmış, disine: Ne ifadesi, dedim. Meğer çilem daha dolmamış.. İnanm Allah aşkına, ben iyi ne m, yüzüme bakın, b r mı? Ne diyordum.. Başıma bir felâ l izlık İki buçuk a- ettiler, ez kalkmaz İnsan başına gelir — işlerdir ti bu ayın yirmi beşinde Çanak- kaleye gönderiyorlar. Neden mi, sen sor, ne ben söyliyeyim. Meğer ben bir katilmii . Hera de kızıl bir katil.. Orada bir Bn. Saadet varmış. Bana resmini de göst iler, Hayatımda hiç rastlamadığım bir insan tipi.. Muhte - rem bir çehresi var.. Anlattılar, ne zen - -İmafih o da bu © ginmiş, Çanakkaleye gelmiş, parasına tamaan öldürülmüş. Ben o zaman Ça- nakkalede bulunuyormuşum.. Kaynım Niyazi ile birleşerek kendisini boğmu- Şuz, evimizin bahçesine gömmüşüz, ke- mikleri de bulunmuş, eşyaları da bu - lunmuş.. Hey yarabbim, nedir bu ba- şıma gelenler. Size cemaziyülevvelimi anlatayım: Benim asıl adım Emine, nüfus tez- keremde bir yanlışlık olmuş, Havva di- ye yazılmış.. fakat bana herkes Emine ve Havva demez de Cemile der.. Bir alışkanlık.. Şimdi yirmi yaşındayim. Dört yaşın- da bir çocuğum var, Benim asıl kocam Çanakkalede arabacı Emin.. Bu ada : mın nikâh yapmasına razı olmadım. Ol madım da iyi mi oldu. Ne bileyim ben.. Emin beni dövüyordu. Nikâha razı ol- madım, Kardeşim Hüseyin beni Ça - nakkaleden aldı. İzmire getirdi. Bura- da ye ik. Ha, unuttum anlatm:ya: Çanakkalede bir de Bay Cemal vardı. da nikâh memuru idi. Bir müddet nun evinde orta hizmeti de gördüm, Bu h: anede bu adam için yatıyo - rüm, Cocuğum asıl kocamdan değildir. O- nün babasının adı Haydardır. İzmirde Mustafa isminde namus ehli bir adam- la evlendim. Onunla yaşıyorum. Bana her hafta bir lira get 'ocuğuma ni bilemem. İnsanlar şöy de içleri belli olmaz. eti işlemedi. o bayan Saadeti ta Saadeti belki de g ama hatırlıya - mam. l-.ı at ben cinayet Işliyecek - tiy- pette değilim. Tavuk bile kesemem.» Çok masum görünmesini — beceren bu güzel kadın (Bn. Cemile dört ya - şındaki çocuğuna, üç defa evlenmesine Maa: Yemin ederim İrağmen kendisine kadın diye hitap & ilmesinden memnun değildir.) Haki- alın meydana çıkacağından ve asıl ka tillerin yakalanmasile kendisinin kur - tülacağından emindir. Kendisi en ufak bir ip ucu bile vermemektedir. Adnan Bilget — Eğlenceli bir Eî;s;baka (Baştarafı 1 inci sayfada) Son Poste gerpli m mizde Ikte yollayınız, bu sözü ve bu res- basacağız, en beğenilen üç sahibine birer tane kol sa- ati, sonra sıra ile gelen 50 — cevap sahıbine de hoşlarına gidecek birer veroceğiz. Müsabakaya cevap yol- lama müddeti 14 temmuzdan itibaren bir ir, çu halde 14 ağustosta bitecek, o kadar gelen cevapların dercini sak'p tasnifi yapılarak neticesi ilân e- dilecektir. Garvlı meslekdaşımızın açtığı müsaba- kadan bansetmiştik. Onunkilere gelen aplar arasında mükâfat kazanan üç ncin'n sözlerini nakledelim: T Miket (9) yaşındadır ve son sözün hep kendisinde kalmasma Mmeraklıdır. Aile dostlarından biri onu şaşırtacağını dü - şünerek sordu: — Miket rüzgâr nedir? Şu cevabi aldı: — Rüzgüör mı?.. Rüzgür havadır, ge - cikmiştir, kaybettiği mesafeyi kazanmı- ya çalışmaktadır. —-i Monik (4) yaşındadır, oğlan veya kız bir kardeş beklemektedir. Ona oyuncak- çılarır. vitrinlerinde pembe pembe duran bebekleri gösterdiler: — İşte annenin bebeği böyle olacak, dediler. Büyük gün geldi, baba henüz doğan kız daşının açtığı | € tekrar | abacığım bana öy« ki bu bebek pek yeni değil, de- —— Tenin 6 yaşındadır. Yıldönümü geldiği man bana yaşımı sordu: — 30 yaşımdayım, dedim — Ya babam? O vakit hayret ederek: — O da 30 yaşındadır. — Fakat siz bana ikiz olduğunuzu hiç söylememiştiniz, dedi. * Garplı meslekdaşımızın müsabakasında beğen'len bu üç cevap bizim müsabaka - mizda da okuyucularımız için birer nü- mune olabilirler, Hatıranın bu kadar kı- s9 yazılmaşsı lâzımdır. Söğütte koza satışları Söğüt (Husust) — Kazamızda bu sene kö. za gatışı göçen seneye nazaran düşmüş bir vaziyettedir. Geçen sene piyasaya 18 bin ki- |lo koza mahsulü getiren köylü bu yıl ancak |15 bin kilo kadar getirebümiştir. Kora fiatları 60 kuruştan 105 kuruşa ka- dar yükselmiştir. Bu kozalar ipek fabrikala- rında ipek haline getirilerek Bursa ve İstan- bula sevkedilmektedir. Kazamızdan bu sene harice fazla miktar- da zerdali ve elma sevkedilmiştir. Yalnız fi- atlar çok düşük olduğu için köylü lâyıkile is- tifade edememiştir. Zerdali flatları — toptan harice 60 paraya, elma iki kuruşa verilmişe tir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: