14 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

14 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir yankesici yakalandı ve derhal mahküm oldu Bebek - Eminönü tramyayında vu- kua gelen bir yankesicilik hâdisesi, sürmü meşhud kanunu mucibince der- hal adliyeye intikal — ederek, Asliye 4 üncü ceza mahkemesinde duruşması yapılmıştır. Hâdise şudur: Sabıkalılardan — Agop, — Bebekten tramvaya binerek, çok kalabalık olan yolcular arasına karışmış ve firsat göz- lJemeğe başlamıştır. ayet bir aralık aradığı imkânı bulduğundan, bir yol- cunun dalgınlığından istifade ederek, cebini kesmek suretile, parasını aşir - miştır. Aşırmış amma, pek âz sonra ya- kayı ele vermiştir. Suçluyu yakalıyan polis Abdullah merkeze götürdüğü sı - rada, Agop yaptıkları yetişmiyormuş gibi, polise para uzatarak: — AÂl şunu da, beni serbest bırak, di- yerek rüşvet teklif etmek küstahlığın- da bulunmuştur. Dün, Asliye 4 üncü cezada yapılan duruşma esnasında bir kaç şahit dinle- nildi. Şahitlerden tramvay şirketinde memur Ziya Bahtiyar şunları söyledi: — Ben durak mahallindeki kulübe- de oturuyordum. Baktım az ilerde bir tramvay arabası duruyor. İçerde bir gürültü, bir patırdıdır gidiyor. Tabit derhal koştum arabanın yanına.. o sı- rada bu adam râömorkun sağ kapısı dan kendini dışarı attı, arkadan dolaşa- Tak, sol kapıdan tekrar içeriye girdi. O sırada parayı yere fırlatmış.. Biraz sonra bulundu ve sahibine iade edildi. Parası çalınan adam şikâyetçi olmadı. Sonra polis gelerek, suçluyu yakaladı. Duruşma neticesinde Agobun para- yı aşırdığı ve yolda polise rüşvet tek - lif ettiği sabit olarak, eski mahkümi - yeti de bulunduğu anlaşıldığından 10 &y 2 gün hapsine ve derhal tevkifine karar verildi. Kızıltoprak posta memuru 7 sene (Oay hapse mahküm oldu Kızıltoprak postanesinde sahte pa- ra makbuzları kullanmak suretile, ih- tilâstan suçlu Kâzımın Ağırceza mah- kemesinde yapılan duruşması nihayet- lendi, cürüm sabit olduğundan, 7 sene 10 ay hapsine, müebbeden âmme hiz - metlerinden mahkümiyetine karar ve- Tilmiştir. Şükrünün katili mahküm oldu Unkapanında Zeyrek yokuşunda ah- çı Şükrüyü öldürmekten suçlu Osman oğlu Halilin duruşması bitmiştir. Halilin suçu sabit olduğundan, 10 sene müddetle ağır hapsine ve ilâniha- ye âmme hizmetlerinden mahrumiye - tine ittifakla karar verilmiştir. Katil Kâmil 6 sene 8 ay hapis yatacak Hasköyde Emini yaralamaktan suç- lu Mehmet oğlu Kâmilin duruşması A- ğarceza mahkemesinde yapılarak, kara- ra bırakılmıştı. Dün verilen kararda Kâmilin suçu sabit olduğundan, 6 sene 8 ay ağır hap- se mahküm edilmiştir. Köylerdeki tarla davalarının sebebi Çerkeş (Hususi) — Her yerde olduğu Bibi, burada da bitip tükenmek bilmiyen ve müzminleşen arazi ve bazan da mer'a davaları verdir. Bu davalar son günlerde o kadar çoğalmıştır ki. bir çok müraeaat- çılar karşısında kaymakam arzuhal ha- valisinden, alâkadar memurlar yıpranmış defterlerde kayıd aramaktan, köy muh- tarları kâğıt mühürlemekten baş kaldıra- mamaktadırlar. Hangi kahveye giderseniz, bir arazi meselesinin münakaşa edildiğine, hangi arzuhalci dükkânmna uğrarsanız bu türlü davaların arzuhalleri yazıldığına, hangi mahkemeyi dolaşırsanız, meni müdahale davalarının bakıldığına şahit olursunuz. Bir yurddaş, diğerine mülkünden bir kısmını veya hepsini satmak istese, dai- releri dolaşmak ve nihayet ferağ vermek üzere tepuya uğramak gibi bir takım u- sul ve kaidelere katlanmak güç geliyor. pıştırılan beş kuruşluk pulla güya bu a- Jış veriş tam sayılıyor, hakikatte hiç bir kanun! kıymeti haiz olmuıyan bu kâğıtlar, sağlam bir vesika imsiş gibi saklanıyor, fa- kat günün birinde vereseler ortaya çıkı- yor, ve bu senetlerir hükümsüzlüğü id- diasına karşı, ihtilâf baş gösteriyor. Nihayet mahkemeye akseden bu kabil davalarda «kuyudu atika» araştırılacak, ecdadın adları bulunacak, vera çıkmak üzere asırlık ihtiyar ne müracaat edilecek ve iki taraftan biri hak kazanacak ve fakat aradan da epey zaman geçecek. Bu türlü davalardan bı- kıp usanm:yan hemen yok gibidir. Müddeiumumiliğe davet İstanbula geldiği anlaşılan İskilib C. Mürldeiumumisi Tahsin Unurun acelo memtriyetimize müracaat etmesi, —— —— çe —— ——— CONUL İŞLERİ! Hayatta bir Ölüm hikâyesi Ankaradan bir mektup aldım. Size ancak iİl. satırlarını nakledeceğim: «Teyreciğim, «Ben bir sarhoşluk esnasında veril- muş sözü tutmak için evlendim. Ken- di kendime hatayı tamir ettikten son- ra ayrılırız, kendi seviyemizle müte- nasip birer hayat yaparız, diyordum. Fakat karım o kadar biçare, bende de karakter o kadar zayıf, irade o derece çürüktü ki bu kararı hiçbir zaman tat- bik edemedim. Üstüste dört tane çocu- #umuz oldu. En küçüğü bir, en büyüğü 8 yaşında. «9 senndenberi evliyiz, buna rağmen yekdiğerimizden ilk aylarda olduğu kadar uzağız. Birimizde görgünün ve okumanın inkişaf ettirdiği his ne ka- dar inceyse, ikinecimizde ilmi mutfağa münhasır sanma kanaati o derece de- rin.. Bu ihtilâf çocukların terbiyesi tarzında kendisini gösterince artık bo- Bulmaya başladım. Teyzeciğim, size birkaç vak'a anlatayım...> * Ben bu birkaç vak'ayı okuyucuları- ma tekrar etmeye lüzum görmüyo- rum, Yekdiğerine zıd iki terbiye şekli ile büyütülmüş olan bu genç erkek ile genç kadının birleşince aralarında a- çılacak uçurumun derinliğini siz de fasavvur edebilirsiniz ve ilâve edeyim k* erkek <«artık boğuluyorum» demek- te tamamen haklıdır. Fakat ne yapa- bilir? İlk hata kendisindedir ve bu ha- ta o kadar büyüktür ki tesiri hayatı- nın sonuna kadar devam edecektir. Dört çocuğu olmasaydı: — Peki hata etmiştir, fakat bu ha- tanın tesirinin ölüme kadar devam et- mesi cürüm ile ceza arasında nisbet bırakmaz, demek mümkün olurdu, bel- ki. Hiç değilse üzerinde düşünülebilir- di, Mmuhakkak. Yalnız çocuk var, ço- tuklar var, onların öksüz, iki ev ara- sında evsiz bırakılması mevzuu bahao- lamaz. Oğlum, Hata etmişsin, hatanın derecesine göre nisbeti büyük bir ceza vermişsin, fakat çaresiz, çekeceksin, çocuklarının batırı için... jederim., Bundan istifade edeceğim, Dört satırlık adi bir senedin altına ya- | |Afrikada mı desem, Amerikada mı de- İtında yapmakta olduğu te BON POSTA HÂDISELER KARŞSISINDA | Yalan söylemede usul İkide bir gazetesine: «Avrupada harp olacak» şeklinde manşetler koyan gazeteci, harbin As » yada başladığını haber alır almaz: — Eyvah, dedi, ne diye: «Asyada harp olacak» demedim de: «Avrupada harp olacak» dedim.. .« Sabıkan falcı lâhika maşacı bir çin- gene karısı, gazetecinin yanına geldi: — Ne düşünüyorsun gazeteci, kede- ri at üstünden! Gazeteci kızdı: — Haydi oradan! — Darılma gazeteci bayım, Ben fena bir şey demedim ki.. İstersen sana Şu- racıkta, polise görünmeden, mayda - nozlu bir fal bakayım. — İstemem senin yalanlarına inan - lerim amma senin iylerim. — Ne dedin, ne dedin? — Usülile söylerim.. dedim.. — Hele usullü bir yalan söyle baka- yım! — Söyliyeyim: Sen günün — birinde bir mektup alacaksın, bu mektupta hem sevinç haberi, hem de para var, | — Yalan. — Dur bay gazeteci, daha bitmedi. Bu yalanı hele bir usulüne koyayım.. Ne dedimdi?.. Ha bir mektup ala - caksın; bu mektupta hem sevinç, hem de para var, Bu mektup senin eline üç vakit içinde geçecek... Ama üç gün mü desem? Üç hafta mı desem? Üç ay mı desem? Üç saat mi desem?... | İşte usulile söylenmiş bir yalan! Böyle bir mektubu üç günde almaz - sar, üç hafta içinde belki alırsın. O da olmadı diyelim: Önümüzde üç ay var,| Rene olmadı üç sene.. Gazeteci düşündü: — Hakkrın vaâr, iyi bir fikir.. teşekkür Ertesi gün gazetesine köoydü: «Büyük bir harp olacak: Amma Av- rupada mı deseni, Asyada —mı desem, bir manşet sem, Avustralyada mı desem. » İMSET Kedi ve köpek mücadelesi başlıyor Vali ve Balediye Reis Vekili Şükrü Sökmen Süer'in şehrin temizliği etra- tkikler de - ükrü Sökmen S: baştanbaşa tefti vam etmektedi evvelki gece şehr miştir, Geceleri ev ve mağaza önlerine çöp- çülerin alması için konan çöpleri kedi- ler ve köpekler dağıtmakta ve işlerini| bitirdikten sonra üzerlerindeki pislik- lerile evlere dalmaktadırlar, Belediye, şehrin temizliği bakımından bu şel de önüne geçilmesi için tedbir almı çalışacaktır. Başı boş köpek ve kediler öldürülecektir. Bel;;ikı ve Amerikanın 1937 güzelleri Belçikalılar, Belçikanın tiyatro ve gazinoları ile alâkadar olan bazı adam- ları geçen gün 1937 yılı için bir güzel- lik kraliçesi seçtilar, adı MadmazelJoze Decoer'dir. Yukarıda bu genç kizı gö - rüyorsunuz. x Amorikada da en güzel sarışın kızı seçmek Üzere bir müsabaka yapılmış, yukarıda resmini gördüğünüz Peggy #'Connor birinetliği kazanmış ve ken- disine Amerikanın bir numaralı sarı « gını Ünvanile bir çok hediyeler veril « Türki OR ye - Yugoslavya Milli maçına doğru... Bizde bir futbo—l federuyonu vardır ama Millt takımlâfi |hep klüpçülük gayretinin tesiri altında kalan bir hususi komiteler yapa gel, mişlerdir. Bu defa da vaziyetle karşılaşmamayı temenni edelim Türk ve Yugoslav futbolcuları ge çen sene İstanbulda yaptıkları maçtâ Ağustosun ilk pazarı Türk milli takımı Belgradda Yugoslav millt takımile kar- gılaşacaktır. Geçen sene Berlin olimpiyadına gide- cek mölli takım İstanbulda Yugoslav mil- 1i takımile maç yapmış, iki taraf üçer gol- le berabere kalmışlardı. O zaman Türk milli takımınm aldığı bu neticeyi hoş karşılamıvan futbol federasyonu yaptığı bütün bazırlıklara rağmen Türk takımı- nın Berline gönderilmesinden vaz geç - mişti. Fabat bilâhare yapılan hususi mü- racra* üzerine bu karar geri alınarak ta- kım Berline gönderilmişti. Geçen sere yapılan milli maçın revanşı on sekiy gün sonra dost Yugoslavya top- raklarında oynanacaktır. 'Topraklarımızda mağlüp edemediği - miz Yugöslav takımını, kendi toprakla- rında mağlüp edebilecek miyiz? Futbolcular daha düne kadar ,mıntaka lik maçlarından sonra milli küme oyun- ları için de muhtelif yerlerde, muhtelif maclar yapmışlardır. Bu itibarla on dör- dü İstanbullu, üçü Ankaralı ve üçü de İz- mirli'erden mürekkep olacak milli takım (Galatasarayın 33üncü yıli Kutlulama hazırlığı gün geçtikçe Vlıızrla-ımyor. yııpılı*?.l:lk şubeleri harekete getirilecek Galatesaray klübü otuz üçüncü yıldö- nümü hazırlıklarını gün geçtikçe daha fazlalandırmaktadır. Bu meyanda bütün spor şubelerini ihtiva eden geniş faaliyet programı hazırlanmıştır. Aylardanberi hazırlanan — programın memlekette sporu neşr için otuz Üç sene çalışıp çabalamış olan klübün — şerefife yakışır bir şekilde olmasına bilhassa dikkat edilmişti Memt'eketle tatbik edilen bütün spor hareketlerile bilfil uğraşan Galatasa - raylılar yıldönümlerinde atletizm, fut - bol, güreş, basketbol, voleybol, yüzme, kürek, yelken, sutopu ve atlama gibi bü- tün spor şubelerini faaliyete getirecek - Jerdir. İki gün geceli, gündüzlü devam ede - cek olan bu yıldönümü şenliğinde yapı- lJacak hareketler büyük bir klübün spor yapma aşkile ciddi çalıştığı takdirde ne- lere kadir olduğunu bize isbat edecek- tr. Galatasarayın yıldönümü 24 temmuz cumartesi günü atletizm, basketbol, vo- Jeybol, sutopu ve güreşle başlamış ola - caktır. 26 temmuz pazar sabahıi yüzme, kürek, yelken, atletizm, futbol ve atlama mü - sabakalarile bayram nihayet bulmuş ola- caktır. Şimeling Londraya gitti Ağustosta Londrada İngiltere şampiyo- nu Farr İle karşılaşacak olan Alman bok- sörü Şimeling avukatile beraber Löndra- ya gitmiştir. Şimeling büyük maçtan evvel Farrın kadrosu için uzun boylu idman bahsolmıyacaktır. Bıl) Burada üzerinde ısrarla — duraca| bir tek nokta vardır. 'Türk milli takımını federasyon yoksa husust bir teknik komite mi cek ve yapacaktır. Bizde futbol federasyonunun idaresi tında çalışan bir teknik komite me' İ olmamak!a beraber her zaman i;lerl-n'*“ büyük bir salâhiyetle karışan hususi W miteler mevcuttur. | Bu husus! komiteler kendileri için “i | kımda yer alması lâzım olan nyunc“w’ ş seçmek süretile milli takımı yaparlaf. Futbol federasyonu vardır amma, İ#i kumları bu husust komiteler yapagelmili tir. Klüpçülük gayret ve hırsının bil!“ bir rol oynadığı bu hususi komiteler bi defa do fanliyete geçecek olursa bir Bf Bün sorra ortaya öyle bir milli takımı #? © kacaktır ki feryat etmek gene bize şen bir vazife olacaktır. İnşallah bu G&7 klüpçülük mutat rolünü oynamaz döst Yugoslavyada yapılan maç ta bifli yürekler arısı hatıralar bırakmamış olurl ı i müsabakalar iki gün sürecek ve klübün bütün sp0f — ki: ile maç yapmamasını tekli' etmif' | tir. - l Bok$ komitesi bu husustaki karafif haftaya yapacağı toplantıda verecektir * Çanakkalede bir keşif yıpıha) Çanakkalede 'batan İtalyan vapü! nun çıkarılması için vapurun acen'” | Türk g kurtarma şirketine mür? | caat ettiğinden şirketin müdürü AD | ral Vasıf dün Alemdar vapurile nakkaleye gitmiştir. Amiral Vasif, e ketin ekspetlerile geminin battıği y de tetkikat yapacak ve bundan SM Kurtarma işine geçilecektir. İ Diğer taraftan İspanyol ve İklz; vapurları süvarilerinin ifadelerini #” , (Liman Riyaseti bu gemilerin kı:J'_'"ü, ları zıd ifade verdiklerinden kat'İ iylfi netice elde edememişlir. Liman Fi) seti bunun üzerine hâdise mahatl) y » keşif yapılmasına karar vermiş V© "4 kararını Ticaret mahkemesine bild” » Tiştir. ak İbrahimağa çayırı yanıyord Dün saat 11 de, Kadiköyünde İPtŞ him ağada Deyvlet Demiryollarınt / » çayıra yolculardan birinin attıği sigâ ; radan yangın çıkmış, kuru otlar * mağa başlamış ve derhal — yetişlef | söndürülmüştür. | Gürrrük teşkilâtında değişiklik 4 Haydarpaşa gümrüğüne WW Eğri ada ve Midye gümrükleri B” » gümrüğüne bağlanmıştır. © *

Bu sayıdan diğer sayfalar: