28 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

28 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

:M Çinde çarpışma büyük bir harp şeklini aldı Pekinde örfi idare (Baş tarafı 1 inci sahifede) Pekindeki ecnebi sefaret ve konsolos- Mmuhafız kıt'aları, mensup oldukları 'et binaları civarında mevki almiş- r. Ecnebi tebaalarına, sefaret bina- â iltica etmeleri bildirilmiştir. Son dakikada şimali Çin makamlari Japon generali arasında yeniden mü- Erelere başlanmışsa da, bu müzakere- en müsbet bir notice çıkacağına ihti. verilmemektedir. Sulh teşebbüsleri Londra 27 (Hususi) — Amerika hari- Ye nazırı Hul, Fransız hariciye nazırı İbos ile Eden, Tokyo ve Nankindeki Çilerine Çin - Japon ihtilâfimin musli- © bir şuretle halledilmesini arzu et- Tİni alâkadar devletlere bildirmeğe Bemur etmişlerdir. Mücadele şiddetleniyor 'l;“kh 27 — Kabine, Langtang hâdise- dolayısile şimali Çindeki Çin kıtaa- hasşmane hareketlerine karşı kat'i '%ıı-ı., almağa karar vermiştir. İYasi mehafilde mücadelenin iki misli r::?lmmuıim intizar etmek lâzım ge- H beyan olunmaktadır. mox 309 Çin askeri imha edildi ökyo 27 (AA.) — Tiençinden gelen ' ilân edildi, ecnebiler sefaret binalarına sığındılar. Yeniden müzakerelere başlandı, fakat ümit yok bir telgrafnameye göre askeri tayyare. lerle takviye edilmiş olan Japon kıtaatı, bu sabah saat 1 de Toungtehou'da B00 Çin askerini tamamile imha etmişlerdir. Bu askerler, silâhlarını bırakmaktan im- tina ederek Japonlara karşı taarruza bu- lunmuşlardır. Sulh müzakereleri kesildi Nankin 28 (Hususi) — Sung- Chen-Uaan'ın Japon oltimato - munu reddetmesi üzerine her tür- lü sulh müzakereleri kesilmiştir. Artık vahim bir ihtilâfın başgös- termesi ictinabı gayri -kabil bir hâdise telâkki edilmektedir. 3 gazeteci yaralandı *Tiençin, 27 (A.A.) — Dün gece Pe- kin şehri kapısında vukua gelen çarpış- ma esnasında 3 gazeteci yaralanmış * tır, Bu gazetecilerin ikisi Domei ajan - sının muhabirleridir. Yaralanmış olan bir Japon yarbayı ölmüştür. Otuz Japon tayyaresi, takviye kuv- veti olarak buraya gelmiştir, spanyada son harplerde binlerce kişi öldü Franko kuvvetleri dün tekrar taarruza geçliler. l:;ındn ZT (Hususi) — General Fran- .“:m kuvvetleri, Madrid cephesinde tin fdıkları muvaffakiyetten sonra, bu- hü de Aragon ve Turevil cephelerinde Süma geçmişlerdir. b Ümetçilere göre, son muharebeler h nl'lrıdıı Frankocuların zaylatı pek faz- ti lmuştur ve ayrıca büyük mikdarda ;:ımılmme:i de kaybetmişlerdir. tkocular ise bunun tam ak$ini İd- .,m:iyor ve Brunette önünde binletce "u üş olduğunu söylüyorlar. A bir tabur âsilere iltica etti. *'rh:î' 2? (A.A.) — Havas ajansı muha- Ve gi m: Milizlerin bir taburu, zabitleri ışq'mhhn ile, asilerin tarafına geçmiş- Mn Bunlar, hükümet kuvvetleri için y.h.“"rr_ımm sön bir ümid olduğunu ve .._:u.ud. kuvvei maneviyelerinin kı- bulunduğunu beyan etmişlerdir. * — 25 bin kişi Madrid 27 (AA) — Erkâmharbiye, a- Suriyede siyasi silerin payitahtın garbinde uğramış ol- dukları zaylatın yirmi beş bine baliğ ol- makta bulunduğunu tahmin etmektedir. Bir Kadın gazeteci öldü. Madrit, 27 (A.A.) — Dün akşam B- rünete cephesinde aslen Lehistanlı olan Fransız — fotoğraf muhabirlerin- den Madam Taro ile bir Avrupa gaze- tesinin hususi bir muhabiri B. Ted Allan'a son sür'atile gitmekte olan bir tank çarpmıştır. Tank, hükümetçilere aitti. Madam Taro, ezilmiş ve hastane- de ölmüştur. B. Allanın ayağı kırılmış- tır. Yumanistan ve Franko hükümeti Atina, 27 (Hususi) — General Fran- ko hükümetinin Selâniğe konsolos ola- rak tayin ettiği Maksimo Zoze'nin me müriyetinin kabul edildiği hakkındaki emirname bugünkü resmi gazete ile neşredilmiştir. vaziyet günden güne karışıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) derine alâkadar eden hayat pa- derecesinde mühim — değildir. anl:f'înndanben Suriye parasının düş 8Ü yüzünden muntazaman art - devam eden ihtiyaç maddeleri h"!ı 1 hakikaten fakir halkı — ezecek l.,ı Belmiştir. Franga bağlı görünen € Parası son günlerde yeniden ')_.huve bir Osmanlı altını 1040 Suri- “Ş_“!uııa kadar yükseldi. Bunun i- gg M ve Berut hükümetleri ihtiyaç trine narh koydular. Ancak İsülile pahalılığa mani olmanın. ! Yoktur. Bunun için, evvelki tada halk büyük nümâyişler Ee de kadınlar, «ekmek isteriz!» ."*y?" ederek, arkada erkekler ay ŞEZLE raflfa düşmandan başka da bir şey gö - rünmüyor. Cezire'deki isyan, Frarba - nın himmetile yatıştırılmıştır. Şimdiki halde yalnız dedikoduları var. Dürzi - ler, Cebel'in muhtariyeti bahsini tek - rar meydana attılar ve memleketlerin- deki Vatani teşkilâtının feshini Sultan El Atraş musirren talep etmektedir. Eğer, bugünkü hükümeti tutmakta yüksek kamiserin bizzat sarfetliği gay- ret olmasa, hükümetin, her laraftan ya pılan hücumlarla şimdiye kadar düş - müş olması icap ederdi. Halbuki Kont Pekin sokaklarında Tokio 27 (AA.) — Hopei'den gelen ve Japon tebaasımı himaye etmek için gece Pekine girmek istiyen bir Japon müfrezesi, Çin kıtaatının açmış olduğu ateşe maruz kalmıştır. İki yarbay yaralanmış, iki nefer öle müş ve 4 nefer de yaralanmıştır, Ni- hayet müfreze, şehrin dahilindeki kış- lalara varmağa muvaffak olmuştur. Harbiye nazırı, son derecede vahim addedilen vaziyet müvacehesinde itti- Morçoninin son aşkı Elizabet Paynter 7 yaşındaki kızına 18 milyon Türk haz etmek tasavvurunda — bulunduğu | lirası miras bırakan radyo mucidi Mar- tedbirleri İmparatora arzetmiştir. a Örti idare Pekin 27 (A.A.) — Örfü idare ilân edilmiştir. Ciddi bir çarpışma 'Tokyo 27 (A.A.) — Domel ajansı » nın Pekinden bildirdiğine göre, saat 17 de Pekin'in 10 kilometre cenubunda ciddi bir çarpışma: vuküa gelmiş ve 38 inci fırkaya mensup unsurlar tara- fından hücuma uğrayan Japon kıt'ala- rı, düşmanı süküt ettirmişlerdir., İrtibat kesildi Şanghay 27 (A A.) — Pekin ile bü- tün telefon ve telgraf muvasalası ke - silmiş ve yegâne irtibat olarak telsiz telgraf kalmıştır. İki kamyon çarpıştı 8 kişi yaralandı Adana, 27 (Hususi) — Bu sabah sa- & altıda Mihmandar köyünden Ada- naya gelmekte olan şoför Kenanın ida- resindeki kamyon, içi lamamen yolcu dolu Reşidin idaresindeki kamyonla çarpışmıştır. Müsademe şiddetli olmuş, Reşidin kamyonu devrilmiştir, Şoför Reşitle biri kadın olmak üzere sekiz ki- şİ ağır surette yaralanmıştır. Yaralılar memleket hastanesine kaldırılmışlar - dır. Hâdise yerinde keşif ve tetkikat ya. pılmıştır. Hâdiseyi müteakıp kaçan şo- för Kenan şehirde yakalanmıştır Alman gazeteleri Nafia Vekilimizi hararetle selâmlıyorlar Berlin 27 — «Berliner Börsen Zeitung», B. Ali Çetinkaya'nın Almanyayı ziyareti hakkında neşrettiği bir makalede diyor ki: «B. Ali Çetinkaya'nın -şahsında, umu- mi harp esnasında yanyana birlikte harp ettiğimiz, harp sonrasti tarihi Almanya- nın felâketi ve yeniden kalkınması ile dikkate şayan bir yakınlık gösteren bir memleketin mümessilini selâmlıyoruz. Almanya, Türkiyede siyasi menfaatle alâkadar hiçbir gaye takip etmediğinden 'Türk - Alman münasebetleri daha iyi bir surette inkişaf edebilecektir, Almanya, ki memleket arasındaki işbirliğinin ge- nişlemesini ve ticaret —mübadelelerinin fazlalaşmasını aramaktadır,» Su İşleri Ankara, 27 (Hususi) — Trabzon, Erzu- rTum ve havalisinde Ssu işleri üzerinde e- tütlerde bulunan Nafia Vekâleti sular u- dö Martel, bir kaç gündenberi Şama mum müdürü Selâhattin ve müşavirler « gelmiş, bizzat Suriye — işlerile meşgul olmaktadır. En ziyade çalıştığı şey, Şam hükü . meti ile muhtelif Suriye mıntakaları a- di tekrarlıyarak, belli başlı s0-,rasında bulunan ihtilâflar ve husumet- k, * dolaştılar ve jandarma ile taşı Si yaptılar. Arada nereden lli ol n bir kurşunla bir B li inlerce kişinin iş- Sti bu nümayiş, rivayete göre, O4, * hükümetin düşmanları tara. h fertin editmiştir. bugünkü bükümet için ete| lerin önüne geçmektir, Bunun için Şam itidal tavsiye ettiği söyle- Evvelce size bildirmiş olduğum vec - hile, Suriye muallimleri yaz tatillerin- den Gruner şehrimize döndüler Grunor bir ay mezuniyetle İsviçreye gitmiştir. eRerER eee eseeesanun ma bilmeyen Araplara okuyup yazma öğreteceklerdi. Bir takım — muallimler bu işi yapmak üzere Hatay'a gitmeğe kalkışmışlarsa da bunların Hatay'a gir- meleri Fransa komiserliği tarafından menedilmiştir. Muallimler, bundan do. layı şiddetle protesto ediyorlar ve ay- ni zamanda Hatay'a Türkiyeden ayni maksatla 120 muallim gelmiş bulun -« de Hatay'a gidip oradaki okuyup yaz -| duğunu ileri sürüyorlar, coni'nin, bir aşk macerası öğrenilmiş bulunmaktadır, Marconi 1925 yılında, © zamanlar 17 yaşlarında bulunan Elizabet Paynter ile nişanlanmış idi. Mucid, genç kızı da- hal4 yaşında bir mektep talebesi iken tanımış, ve ekser tatillerini kızın aile- sinin bulunduğu bir köşkle geçirmiş - tir. Âlimin meşhur radyo tecrübeleri- ni yaptığı Polahu bu köşkün bulundu - ğu yerden bir kaç mil ötede imiş. Halk daha telsizi yeni yeni öğrenir- ken, Marconi meşhur Eletlera yatın - dan, nişanlısı ile günde iki defa telsiz- le görüşürmüş, Bü sayede nişanlısının annesi, tel . siz telefonla Avustralya ile ilk defa ko- nuşarak radyo tarihine geçmiştir. Marconi ile nişanlısı bilâhare birbir- lerinin rızası ile ayrılmışlardır. Hattâ mucidden, ölümünden birkaç gün evvel başka birisile nikâhlanan'genç kıza bir tebrik telgrafı geldiği de anlaşılmıştır. Müthiş Bir facia ö (Baş tarafı 1 inci sahifede) otlatırken oğlaklar Musacık Hasanla - rın tarlasına girmiş, kızcağız da hay - vanları tarladan çıkarmaya uğraşırken Musacık Hasanın 15 yaşındaki üvey oğ: lu tarafından görülmüştür. 15 yaşındaki çocuk ağabeylerinin bu aileyle yapılan bir kavga neticesinde tevkif edilmiş bulunduklarını hatırla - mış, vahşi bir hisse kapılmış, beş ya - şındaki kızcağızı yakalamış, başını iki taş arasına koyarak ezmiş, kızcağızı fe- ci bir şekilde öldürmüştür. Bu facia haber alınmış, 15 yaşında- ki katil yakalanarak hakkında tahkika- ta başlanmıştır, Adanada boğucu sıcaklar Adana, 27 (Hususi) — Boğucu sı - caklar devam etmektedir. Hararet de- recesi gölgede 35 dir. LE Bönl e M. Musolininin bir makalesi: Hayal ve hakikat Yazan: Selim Ragıp Emeç ir kaç gün var ki M. Musolini çok mühim bir makale kaleme aldı ve neşretti. Bü yazının intişar edece- ği, bir kısım İtalyan matbuatı tarafından daha evvel haber verilmiş olduğu — için merakla bekleniyordu. Filvaki bu yazı, kendisine atfedilen ehemmiyetle mütena- sip bir mevzua dokunuyor. Ortaya atlığı Bual şudur: Avrupa büründüğü hayalin kefeni için- de mi fena bulacaktır? «Hayal ve haki- kat>» ta bu yazının başlığıdır. M, Musolini iddla ediyor ki yirmi sene- denberi Avrupa, her tarihi hâdise ile be- raber doğan bir takım hayallerle idare olunuyor ve bu suretle mantığı iğlâk ediliyor. Meselâ Almanyanın 1000 milyar tami- Tat borcunu ödiyebileceği iddiası bu ha- yalin ham bir mahsulü olduğu gibi hiç bir zaman ödenmesi imkânı olmıyan barp borçları da bu cümleye dahil ol - ması lâzım gelen ayni hayalâtın bir diğer mahsulüdür. M. Musolini, bundan sonra, taarruzu? nu Cenevreye tevcih ediyor ve iddia e- diyor ki bu hayali, bir gistem olarak ya- yan, onu dallandırıp budaklandıran ve bir.hakikat varlığına kalbeden müesşese Cenevredir. Onun âlemşümullüğü de bir hayaldir. Çünkü bir takım büyük millet- ler, ora He alâkalarını kesmişlerdir. Bu vadide ona bilhassa darbe vuran ÂAmeri- ka olmuştur. Çünkü bu müecsseseye vü« cut verdikten sonra onunla alâkadar dahi olmamıştır. M. Musoliniye göre, Milletler Cemiye- tine dahil devletler arasında müsavat me- selesi de bir başka hayaldir. Filvaki ara- sıra bazı küçük devletleri memnun etmek Tüzumu hissedilerek bazı tertibat alın - maz geğil. Fakat bu merasime ait nu - tuklar, takdirler, hep, cemiyet memurla- rı tarafından tertip edilir. Bu memurlar ise, hakikatte Fransa ve İngilterenin a- damlarıdır. Mülâhazalarına bu minval üzere devam eden M. Musolini, binnetice şu mütaleca- da karan kılıyor: 'Bir gün gölecek ,bütün Bu kartondan yapılmış şatolar hakikatin öânünde döv- rilecektir. O hakikat ki, her zaman ve hiç bir zaman onun yerine bir başka şey ikame etmek mümkün değildir. Fakat bu arada M. Musolininin söyle- meyi unuttuğu bir tek şey vardır. O da, Milletler Cemiyetine verilmesi lüzim ge- len âlemşümullüğün niçin verilmemiş ol- ması, Eğer onunla alâkasını kesen ve onu öldürmiye çalışan devletler, onu öldür -« mek için sarfettikleri gayretin onda rini sarfetselerdi, elbette ki dünyanın çehresi başka türlü güler: ve bugünkü «zehrihand» doen eser kalmazdı. . Selim Ramp Emeç Sabahtan Sabaha : Çoban çocuğu nin yeni peygamberi keşfedilmiş. Keşfedilmiş diyorum, çünkü — (Fikret) in dediği gibi putunu kendi yapıp kendi tapan insan inanmak için mucize bek- lemeye lüzum görmeden vehim ve hayalinin bulduğu herhangi şekl! mabud veyahut timsal saymakta devam edecek kadar yerinde saymaktadır. Keşfedilen mabud iki buçuk yaşında bir çocuktur. Birkaç yıl evvel ölen Dalay Lümanın vücudundaki bazı hatlar yeni doğan çoban yavrusunun vü- cudunda aynen görüldüğü için Brahma'nın postuna oturtulmak üzere yetiş. İnsan ruhunu saran kesif gaflet bulutlarını şüphe yok ki ne radyo dalga- ları, ne de kimya maddeleri dağıtamamıştır. Otomabilin — çiğnemesinden korkmayarak yolun ortasından giden, mikrobun öldürmesinden çekinmiye. rek vücudunu ona teşhir eden insan hâlâ gökten, masuvadan, meçhulâttan ge- lecek esrarengiz tehlikelere karşı korunacak bir melce, tutunacak bir destek Tarihin yuzmadığı devirlerdenberi Budda'nın hayaline takılıp giden mil- yonlarca insan bugün de kendisini dalâletten kurtarıp sermedi saadete eriş- tirecek bir çoban bulduğu için seviniyor. İşin ön garip noktası da şu: Geniş Hint ülkesini meharetle idare ve dünya« nın et Üstün muvaffakiyetini temsil eden büyük Britanyada Tibet çöllerinde yeni bir Lâma keşfedilmesinden memhundur. Geniş insan kütlelerine onun vasıtasile hâkim olmak için! Dünyanın göklere en yakın dağlarında, Himalaya eteklerinde eski bir di- tiriliyormuş. arıyor. Bürhan Cahit Morkaya

Bu sayıdan diğer sayfalar: