23 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

23 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

j eee 23 Ağustos Hem özkarısından hem de metresinden olan adam “Benim güzel şeytan gibi biroğlum var, kocanız oğlumun babasıdır,, — Kocanızın orada olmadığına emin|zım değil, dediği muhteşem mobiyaları Misiniz madam Hovard? — Bvut... h;- O halde, size bir şey söyliyeceğim. On. M güzel, şeytan gibi bir oğlum var. mç” Kocanızın ismini verdik. Zira koca- >. Oğlum Albertin babasıdır. B—.'d"' Hovard, telefonda ne diyece- Bilg CÜd Ancak, ne?... diye seslene- — Rvet, kocanız Albert, oğlumun ba- adir. Buraya kadar, zahmet edip ge: ::f'; $ök iyi olur. Bu suretle çocuğa 'akiki işmini koyabiliriz. Türlü tür B iri b lü şüpbeli işlere girişen, bah- terekçilik yapan, bu yüzden 55 bin tel kazanan Albert Hovardın karısı, €fön kapanır kapanmaz hemen şap- ae başına geçirerek, verilen adrese _d“ Koşarken de, bir buçuk seneden- hıh::ğlımın değiştiğini garib —haller iğini düşündü. Bu suretle muam- Y1 Çözebileceğine kani oldu. Bir bu- "l:! €vvelsine kadar har vurup har- Vuran, olur olmaz şeylere aldır- Kayan Albert ahlâkını tamamile değiş- İşti. Her şeye kızıyor, hele para çan ":::- dokunulmasına tahammül edemi- firmi G“::!kçe titizleşen Albert, mülemadi- lerini S Z Tüyor: in fena gittiğinden dem vu: mzıînık iktisada alışmalıyız.. diyordu. ea eskisi gibl geceleri eve dönmü- i'yoln-n tatillerinde meçhul semtlere !lh.url işin daha garibi esrerengiz se- €Ti arttırdıkça, arttırıyordu, :dm Hovard sağlık verilen evin ka- ! Çaldı. Kapıyı, gayet şirin güzel ve *luv:.:' kadın açtı. İçeriye giren madam 'lnıu;ı.' karşılaştığı manzaralarla — şaş- nn Ş Şaşkınlığa düştü. Zira, kocası- ' mobilyaları satmalıyız, bize bu apartımanda gördü. Derken bir za- manlar ona hizmet eden ve sözde, elleri sıkıştığı zaman bırakmak mecburiyetin- de kaldığı hizmetçi kıza rastladı. Kocası- nın çocuğunu da gördü. Bununla bera- ber, heyecanını, t ünü belli etme- meğe çalışarak, rakibesile konuşt Kadın, açıktan açığa, Mister Hovard- la, 19 aydanberidir karı koca gibi yaşa- dıklarını ve bu bir çocukları olduğunu söy adar açık bir itiraf karşı- sında madam Hovard, bir oyun düşündü. Mahkemeye müracaat ederek boşanma taleb etmeğe karar vermeden evvel de avukatına danıştı. Başkasının kocasile, metres hayatı yaşadığını itiraf eden ka- dının sözleri boşanmaya- kâfi gelmiyece- ği kendisine söylendi. Bunun Üzerine kadın erkeğin- tanıdıklarına — müracaat etti. Onlar da, kocasının bu genç kızla yaşadığını, ondan bir çocuğu olduğunu, sabahları, arabasını çektiğini söylediler. İşin en garib tarafı, karısının evile, metresinin evi birbirine yakın, hattâ ay- ni mahallede olduğu halde Albertin ka- rısı tarafından görülmekten korkmaksı- zaın çocuğunu gezdirmesiydi. Yaşayışı şüpheli, birçok gizli işlerde sabıkası bulunan, mazisi de karanlık o- lan Hovardı, bulduğu şahidlerle kıskıv- rak bağlıyan madam Hovard, kocasından ayrıldığı gibi, onun genç metresine ver- diği bütün eşyaları geri almış, üstelik te 7000 liralik bir tazminata hak etmiştir. Hovardın genç metresi de, Hovardın, evli olduğunu bilmediğini söylemiş, le bir fecaat karşısında alçak bir adam- la asla yaşıyamıyacağını söyliyerek, Ho- vardı terketmiş, göne eski sanatımne dö- nerek sahne hayatına dönmüştür Hovarda gelince, şimdi, Amerikada barlarda müşteri avcılığı yapmakta, beş en para kazanmaktadır. seesessasaa aA İki müthiş deniz canavarı Yul nizi ı;îı-ıdı Tnetre Gildir. Birincisi 18, ikincisi 22 gördüğünüz bir denizaltı ge-| Mardyk plâjına düşmüşlerdir. Sudan birdenbire mahrum kalıveren “""Pn ;Azunluğundı, Cachalots denilen | canavarların kum üzerindeki can çekiş- "kad;., iıieııiz canavarının biris r ki, |meleri kulak tırmalayıcı iniltilerle saba- le birlikte müthiş bir Galga- |ha kadar sürmüş ve civar köyün Pr: “"_rülılayicı kuvvetine kapılarak | halkını uykudan imahrum bırakmiş- Tn Dün Kerk limanı civarında İtır. ' SÖON POSTA Atletlerimiz Iyi netice Alamadılar ** * İki gün süren müsabakalardaki l umumi vaziyetin endişe edilecek bir şekil alması her halde atlet- lerimizin hiç te alışık olmadık- ları bir vaziyette sabah ve akşam idman yapmış olmalarından ileri gelmiş olmalıdır Atletizm âlemini elinde tutan ve mü teaddit dünya rekorlarını piyasada a « lış veriş eder gibi diledikleri şekilde tadil eden Amerikalılar: e— Antren - manda kuvvetin dörtte üçünü — yana koy!» derler.. İdmanlarda hergün böy- lece yana konan kuvveti müsabakada sarfetmek esastır. Gene Amerikali mütehassıslar ener- jiden tasarrufu da belli başlı bir iş ola- rak her zaman göz önünde bulundu - rurlar. On beş gün sonra Bükreşte Balkan oyunları için yarışacak atletlerimizin iki gündenberi Macar atletlerile yap - tıkları müsabakalar dün sona erdi. Her mesafede muhteilf kıymet ve kuvvette iş gören Macarların arasında müsabaka yapan atletlerimizin şu gün- lerde en yüksek formda olduklarını ka- Dünkü koşuda 200 metreyi kazanan Macar koşarken bul edecek olursak, neticeden memnun olmaâk mümkün olamaz. Bir iki müstesnasile hemen - bütün atletlerimiz bugün için şayanı mem - nuniyet bir vaziyette olmadıklarını gös terdiler. Mevsim içinde yapılan müsabaka « larda sık sık tesadüf — ettiğimiz güzel derecelere mukabil meselâ Pulatın üç adım ve yüksek atlamada belki de bü- tün gayretine rağmen yapabildiği de- receler bizi anün üzerinde ciddi olarak durmağa sevketti. 'Toplu bir halı alışmak — suretile büyük bir müsabakaya hazırlanan at - Jetlerin bazıları formunu yükseltir el - bette. Bu arada bazıları da evvelce yük selmiş olan formlarını kaybeder. 'Toplu bir takım içinde talihsizliğe uğrayan bir veya iki atlet, takımın in - ceden inceye hazırlandığı o sırada kur- banı sayılır, olur, biter! Sekizinci Balkan oyunlarına çok az bir zaman kaldığı şu sırada yapılan Ma car müsabakaları bizim tam kuvvetimi- zi 'meydana çıkarmış olması itibarile şa yanı dikkattir. Dün kapanmış olan müsabakalar ha- kikaten bizim kuvvetimiz ise bunu hoş karşılamak kabil değildir. Daha düne kadar iyi hazırlandıkla- yını bildiğimiz atletlerimiz, önlerinde kendilerinden daha iyi koşanları kova- lamak suretile daha iyi derece yapma - ları icap ederken bu kadar fena dere - celer alınması normal sayılmamalıdır. Bu nokta atletizmde şayanı hayret bir noktadır. Atlet kendinden iy! olanlar arasın- da daha iyi koşar, veya koşması lâ - zım gelir, Bütün bu müsabakalarda galip müs- tesna diğer atletlerimiz bu umumi na- zariyeden istifade edemediler veya e- debilecek bir vaziyette değildiler. fazia SŞEN SPOR/T | Dünkü bisiklet yarışı çok zevkli oldu | Ankaradan Orhan 65 kilometroluk mesafeyi 2 saat 2 dakikada katederek birinci geldi dığı bisiklet mukavemet yarışı dün bü- yük bir muvaffakiyetle yapılmıştır. Mü- sabakalara Kopenhaga gitmek üzere kampta bulunan Ankaradan Orhan ve Talât ta iştirak etmişlerdir. İstanbuldan, Muhsin, Cevad, İbrahim, Garbis, Torkom Vasıf girmiştir. Müsabakaya Beyazıttan 8.55 de baş- lanmıştır. Yarış yolu, Beyazıt, Taksim, Mecidi- yeköyü, İstinye, Yeniköy, Tarabya, bend- ler ve ayni yoldan Taksime kadar 65 ki- lometre olarak tesbit edilmişti. Marışçılar birbirlerini çok yakın takib ediyorlardı. İstanbulun en kuvvetli ya- rışçısı Muhsin Zincirlikuyu karakolu ile- risinde yanlış bir manevra dolayısile dü- gerek müsabakayı terketti. İstanbuldan Cevad da önünde müsabakayı bıraktı. Neticede Ankaradan Orhan 2 saat 2 dakikada birinci, Ankaradan Talât ikin- ci, İstanbuldan Torkom üçüncü geldi. man - çiftliği Festival komitesi kazananlara mükâ-| Yarışın birincisi Urnan, ikincisi Talâtla fatlar verdi. İktısat Vekili Denizciler arasında İzmir, 22 (Hususi) — İktısad Vekili Celâl Bayar sabahleyin Karşıyakada ya- pılan deniz ve şarpi yarışlarını kotrasın- dan seyretmiş, derece alan yüzücüleri kotrasına âlarak İnciraltına götürmüş- tür. İnciraltı gazinosunda verilen ziyafet. te vekil denizcilere kuvvetli teşekküller halinde memleketin her yerinde faaliyet göstermesini tavsiye etmiştir. aa mumi vaziyetin endişe edilecek bir şe- kil alması herhalde tlerimizin hiç te alışık olmadıkları bir vaziyette sa - bah ve akşam idman yapmış olmaların. 1 gelmiş olmalıdır. n bir atımlık barutu olan atlet- ler için değil bir günde iki idman yap - mak, hâftada dört gün bile çalışmak ifaydadan ziyade zararla netice veriyor. Senelerdenberi bu hususta yapılan münakaşalar bize bu hakikatı koşu sa- |balarımızda çok defa bizi haklı çıkaran şekilde sona ermiştir. Başta Pulat olmak üzere, Rıza Mak- sut, Veysi,, Nazmi Recep gibi belli baş- h atletlerin silik vaziyette — kalmaları formlarının hergün bir parça daha düş mekte olduklarına ufak bir işarettir. Yorulan vücutları masaj ve istira - hatle dinlendirmek mümkün olduğuna göre bugün bu çareye derhal baş vur . mak en akıllı bir iş olur kanaatindeyim, Müsabakalarır neticelerini Şu şe - kilde sıralayabili: 200 - Geneş 21.7, Rany 22.1, Vedad 23,3, 400 - Geneş 50.8, Melih 52.1, İbra - bim 53, 1500 - Galip 4. 15.7, Gömbeş 4.16, Recep. 5000 - Nemeş 15,36, Artin 16.18.6, Teoharidis. Cirid - Melih 56,15, Necdet 50, Şe - rif 49,06, Yüksek - Pulat 1.75, Haydar 1.67, Necdet 1.67. Disk - Veysi 41,36, Yavru 35.90. İki gün süren müsabakalardaki u -| Üç adım - Şambov 14.24, Melih Cumhuriyet abidesi önünde Macarlarla yapılan Yüzme müsabakaları Su sporu federasyonu tarafından şehs rimize davet edilen Macaristanın Buda klübü yüzücüleri dün ikinci müsabaka- larını Moda yüzme havuzunda yapmış- lardır. Müsabakalarda alınan dereceler şunlardır: 1500 — Böjtek 21.514, Halil (Galata- saray) 22.15, Fikret (Beykoz). 100 — Serbest (küçükler): Mustafa (Galatasaray) 1124 (yeni rekor), Vedad (Galatasaray) 1.14, Kâzım (Galatasaray). 100 — Sırtüstü: Bülend (Bekyoz) 1.23, Geyini (Macar) 1L24.2, Fuad (Beykoz). 100 — Kurbağalama (küçükler): Ef. dal (Galatasaray) 1384, Fethi (Böykoz) 140.1, Semih (Galatasaray) 200 — Kurbağalama: Türük (Macar) 3.66, Mekin (Beykoz 3.13.2 (İstanbul re- koru), Semih (Galatasaray). 4x100 — Bayrak: Galatasuray, Vedad, Mustafa, Küzım, Mehmed. 5.6 yeni rekor, Beykoz. Artin, Serkis, Kemal, İbrahim. 5.18.18, 4x200 — Bayrak: Macar takımı birin. ci; muhtelit takım ikinci. Kaşta mektep ihtiyacı Kaş (Hususi) — 60 köyü ve bu 60 köyde 24 bin nüfusu olan kazamız, bir çok bakımlardan olduğu gibi, maarifçe de pek geridedir. 24 bin nüfusun ço - cuklarının okuması için ancak 6 tane ilkmektep vardır. Bu, köy adedine nis- bet edilirse, on köye bir ilkmektep düş- tüğü görülür. Halbuki, eskiden, h telif nahiyelerde, 17 mektep vardı. Kaşın mektep ihtiyacının göz önün- de tutularak mektep adedinin biraz da- ha tatminkâr bir hale getirilmesi, 24 bin nüfusun en mühim ve müştereli arzularından bi 13.29, Pulat 13.15. 4X100 . Macar takımı 44. Muhtelit takım - 45.4 (Vedad, Naz- mi, Kâzim, Füruzan), Ömer Besim

Bu sayıdan diğer sayfalar: