27 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

27 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehir otobüslerini sene başından itibaren belediye işletecek Şehirde bugün işliyen otobüslerden bir kaçı Belediye, kânunusani ayından #on-jâyni zamanda hâlen çalışmakta olan ra şehirdeki otobüs servisini bizzat iş.|otobüs hatları Üzerinde tetkikat yap » etmeğe karar vermiştir. Otobüs işlet-|makta, bunların taşıdığı yolcu miktar. mek imtiyazı belediyenindir. Fakat be-İlarını, kazanç ve zararlarını tesbit et » ediye bu hakkını şimdiye kadar isti -|mektedir. Diğer taraftan otobüs işletil- mal etmiyordu. mesine zaruret hasıl olup ta bazı se - Bu hususta tetkikat yapmak Üzere| beplerden dolayı işletilmiyen Kurtu - belediyede fen hey'eti müdürü Hüs -|luş - Beyazıt ve Topkap, nünün riyasetinde bir hey'et teşekkül etmiştir. Şehir içinde elyevm işleyen otobüslere belediye muvakkaten mü - » Sirkeci yol- ları da ayni komisyon tarafından göz - den geçirilmektedir. Belediye, zan alacağı otobüsler 4 - saade vermişti. Belediyenin okararına|çin üç firma ile anlaşmış bulunmakta- göre kânunusaniden sonra bu otobüs -|dir. Jerin yaptığı seferler tatil edilecek, yer lerine belediyenin işleteceği otobüsler ikame olunacaktır. Hangi firmanın şeraiti en muvafik görülürse otobüsler ondan alınacak - tır. Bu tarihe kadar belediye yeni oto- büs hattı ihdasına taraflar görünme» Belediyede teşekkü! eden komisyon |mektedir. Saylavlar dünde esnafın dertlerini İstanbul saylavlarından general Hak kı Şinasi, Ziya ve Yaşar ikinci defa dün Esnaf cemiyetlerinin Belediye ci - dinlediler arzedebilmesi için bu efradın tamamen tesbit edilmesi lâzımdır. Bunun için de belediyenin müzaheretini istiyoruz. Hü varındaki bürosuna giderek esnafın dert|kümet devsirinin yardımını dileyoruz. lerini dinlemişlerdir. Hamamcıların dilekleri Evvelâ günün meselesi olan Kırk » çeşme suyunun yasak edilmes. üzerine kapanan hamamiar üzerinde hamam- cılar cemiyeti idare hey'etinden biri şu dilekte bulunmuştur: «— Belediye tifo vak'alarının ço - Üzerine Kırkçeşme suyunu ya- Bu su ile işleyen 37 hamam da faaliyetini tatil etmek zaruretinde kal- dı. Halbuki ötednberi Halkal: ve Tak- sim suları da Kırkçeşme suyu gibi ber Zaman hastalık mikrobu ( saçabilecek vaziyettedir. Neden on'ar kapatılmıyor da Kirkçeşme suyu kapatılıyor. Hal - kalı suyu ile çalışsı mamlar mükem- mel işlemektedir. Biz lerkos suyuna para verirsek © hamamlarla reköbet e- demeyiz. Belediyenin bu nokfayı gö» zetmesini istiyoruz.» Hamallar umumi kâtibinin söyledikleri Hamallar cemiyeti umumi kâtibi İs- tanbulun her semtinden hamallığı kal- dırmak doğru olamıyacağını, araba ile nakliyat yapabilmek için muntazam yollara ihtiyaç olduğunu, O hamaiların kazancının arabacılara geçmiş olduğu- nu söylemiştir. Otelcilerin şikâyetleri Otelciler bermutad vergi çokluğün- dan şikâyette bulunmuşlar, bazı esnaf cemiyeti reisleri küçük sanayi zümre- sinden bir kısmının evlerde vergiden kaçinarak çalıştıklarını ileri sürmüş » Jerdir. EN Cemiyeti Hukuk Müşavirinin temennisi En esaslı noktaya esnaf cemiyetleri hukuk müşaviri ve sucular cemiyeti İzzet temas etmiş demiştir ki: — Esnaf teşkkülleri memlekete nâ- fi birer teşekküldürler, Evvelâ bütün esnafı bu çatı altında toplamalıyız. İs- tanbulda 70 - 80 bin esnaf mevcut ol- duğu halde bundan yalnız 24 bin! ce - erine yazılıdırlat. Bu esnaf ce mivetlerinin asra lâyık bir sekilde te - şekkül edebilmesi ve nâli bir vaziyet Mİ la Ni İD ÖĞ İLİĞİ İZLİ MR a Bu efraddan biri hükümet müessesatın- da herhangi bir müracaatta bulunursa işinin görülebilmesi için kendisinden hüviyet varakası sorulmalıdır. Esnaf, cemiyetlerine kaydedilirse bu esnaf teşekkülleri pek büyük hizmetler ya - pabilirler.» Dumlupınar Merasimi programı Hazırlandı Büyük zaferimizin 15 inci yıldönü - müne müsadif olan 30 Ağustos zafer bayramı günü Dumlup'narda büyük merasim yapılacaktır. Bu merasime ait program hazırlanmıştır. Programa na - zaran merasime MUH Müdafaa Vekâ letinin tayin edeceği miktarda askeri kıt'a ve bir hava filosu iştirak edecek, âbideye bakanlıklar ve Parti adına bi- rer çelenk, Afyon, Kütahya, Manisa, Balıkesir Vilâyetlerinden teşkil edile « cek atlı halk kıt'aları ile Afyon, Mani- sa, İzmir izcilerinden mürekkep birer kıt'a, Ankara ve İstanbuldaki Üniver- site ve yüksek mektepleri temsilen mahdut talebe hey'eti merasimde ba - zır bulunacaktır. Ayrıca Afyon, Kütahya, Manisa, Ba- likesir, İzmir, Aydın, İsparta, Burdur, Denizli, Konya, Seyhan, Eskişehir, Bi. lecik, Kocaeli Ankara,, Bursa, İstanbul vilâyetlerinden biri umum! meclisi, bi- ri vilâyet merkez belediyesin: biri de parti ve halkevini temsil etmek üzere seçecekleri üçer kişilik birer hey'et te merasime İştirak edecek, bu hey'etler de âbideye birer çelenk koyacaklardır. 30/Ağustos akşamı Ankara ve İstan- bul radyolarında konferans, 30 ve 3 A ğustos günleri de bu büyük hâdise ve yapılan merasim hakkında neşriyat ya pılacaktır. O gece halkevlerinde konferans ve - rilecektir. Merasimi birinci kolordu komutan - lığı idare edecektir, 30/Ağustos günü Trenden yavaş giden telgraf olur mu? Rahrüi ismini taşıyan bir zet ağus- tosun 6 ıncı günü Sıvas postahanesi- ne bir telgraf tevdi ediyor, mürselün- ileyhi Merzifonda elektrik, otomobil ve makine levazımı acentası Bay (Fuat Önel) dır. Telgrafın yerine var» dığı tarih te 13 ağustostur. Göndere. nin elinden çıkması ile mürselüniley- hine varması arasında geçen Zaman tamam “7 gündür. Bu gayri tabif gecikmeyi her han- gi bir fırtına neticesinde tellerin bo- zulmasına atfetmiyelim. Yaz ayların- da yaşıyoruz, haltın muhtelif merke?» lerden dolaşması ihtimali üzerinde durmayalım. Sıvas ile Merzifon ara- sında doğru bir bat vardır. Bunun içindir ki trenlerimizin 11 saatte ka- tettikleri bir mesafeyi telgrafın ta- mam 7 günde almasına bakıyor ve trenden yavaş giden telgraf olur mu, diye Soruyoruz! Bir bahçıvan Boğuldu Dün akşam geç vakit, Yedikule Rum Dün, adliyeye hırsızlığı itiyad ha - line getiren bir suçlu getirilmiş ve Sul- tanahmet TI inci sulh ceza hâkimi Re - şidin karşısına çıkarılmıştır. İşin gari- bi, suçlunun dün saat 2 de başka bir suçtan dolayı mahkümiyetini rek tahliye edilmiş olması; fakat, gider ayak hapishanede bile bir arkadaşının kundurtlarını çaldığından, iki saatlik bir serbesliden sonra, tekrar yakayı €- le vermesidir. bitire « Suçlunun adı Vasildir. Vasil bun - dan bir müddet evvel Yenikapı civa - rmda bir bostana girerek, bir hayl! ie ze çalmış, sonra bekçiler tarafından ya kalanmıştı, Ve daha geçenlerde ayni mahkemede duruşması yapılarak, su - çu sabit olduğundan mahküm edilmiş- tir, Vasil o vakit kendisine deli süsü Bostan kuyusunda vermişse de, tıbbı adit suçlunun akli arar Dün sabahki facianın tafsilâtı miştir. Oğlunun ve kocasının ölümü" (Baştarafı Iinci sayfada) hastanesi civarında bir bostan” kuyu -İ mal ve mülkünü dört oğlu arasında tak- sundan bir ceset çıkarılmıştır. Tahki « katımıza göre hâdise sim etmiştir. Zeki, kendisine aid olan para ve malları, az zamanda yiyip bitir. Taşköprülü 329 doğumlu Abdullah Radi, paralarını bankaya yatırarak oğlu Hasan, iki ay kadar bir zamandan- gere da ve geçen iin bu beri, Belgrad kapısı dışarısında, Fetta- kün üzerine ilâve etmeğe başlamıştır. hun, Yoğurtçu bostanı namile maruf 16 Zak iyilere titrdiklen mute: tekrar numaralı: bostanında çalışmaktadır, Ha babasma musallat olmaya, sık sık para san, evvelki gün bostandan bir miktar istemeğe başlamıştır. Bir taraftan da, domates toplamış, saat on beşte, Koca- mustafapaşaya gölürmüştür. kardeşlerini ve babasını, kendisine para İki saat| vermeleri için tehdid etmeği iş edinmiş kadar sonra tekrar bostana dönmüş,İği. Nihayet, babası Hacı Şevket, iki ay Fettaha: kadar evvel, Zekinin Iz'açlarından nisbö- — Ben kuyunun başında biraz bey -İ ten kurtulmak için, yanındaki 155 nu- girleri haydayayım! demiş.. dolabin ba- marslı köşkün en Üst katını taşmmış, şına gitmiştir. Fettah, bir müddet sonra, Hasanı a- rTamış, bahçede bulamamış, seslenmiş, cevap ali orada yalnız yatıp kalkmağa başlamıştır. Zeki bir müddet evvel, Beşiktaş sulh . hukuk mahkemesine müracaat etmiş, ba- $, nihayet kuyunun ba - basının bunadığını, vasiye muhtaç oldu- şına gelmiştir. Orada, dolabı çeken bey ia etmiş, kendisinin vasi tayin girlerin durmuş olduğunu, Hasahın bali ml eee meydanda olmadığını, bostan kuyusu - nun yanındaki korkuluk tahtalarından birinin de kopmuş olduğunu görmüş - Babası bunu haber alınca: — Ben bunayıp vasiye bile muhtaç ol- sam, seni istemem, kardeşin Radinin ve- tür. Bunun üzerine, Hasanın kuyuya * o“. ve sayetini isterim! demiş, bu söz, Zekiy; fe- düşmesinden şüphe etmiş, Silivrikepi| ya halde kızdırmış, zaten kızdığı karde polis merkezine giderek hâdiseyi anlat- şi Radiye kini büsbütün artmıştır. mıştır, Dün akşam, müddetumumi muavin- Nihayet dün sabah, Zeki, saat yedi bu- lerinden İhsan, tabibi'adil Salih Haşim | Şukta uykudan kalkmış, sandığındaki ta- ve Fatih jandarma bölük kumandanı hâdise mahalline giderek tahkikata gi- rişmişler, Fatih itfaiye grupuna tekrar bancasını eline almış, aşağıya, mutfağa ir. O sırada kardeşi Radi, uykudan kalkmış, işine gitmek Üzere hazırlanma- Balıklı hastanesinden telefon edilerek | ğ2 koyulmuş ve o da mutfağa inip ban- cesedin görüldüğü bildirilmiş, çağırılmışlır. Biraz sonra itfaiye gel - itfaiye | YoYa girmiştir. Zeki birdenbire mutfak- tan baryo dalresine geçmiş, tabancayı miş, itfaiye neferlerinden Ferit kuyu-| Kardeşine çevirmiş, bir el eteş etmiştir. ya indirilmiş, cesedi iple bağlamış, ce . | Kurşun, Radinin beynine isabet etmiş ve set çekilerek 18 metre derinliğindeki | Zavallı delikanlı derhal yere düşerek öl- kuyudan çıkarılmıştır. Cesedin başında, düşerken taşlara müşt Fr. Bundan sonra, Zeki, çıl gın v ve kudur- çarpmaktan mütevellit sathi bir kaç ya | muş bir halde evden fırlamış, yanındaki ra olduğu, sol gözünden de yaralandığı 155 numaralı eve geçmiş, üst kata çık- görülmüştür. Muayene eden tabibi adil mış, babasının yattığı odaya koşmuştur. Salih Haşim, bu yaraların sukuttan mü | Elindeki dumanı tüten silâhını, bu sefer tevellit olduğunu ve cesedin suda bo -|de, her şeyden bihaber uyumakta olan Hularak öldüğünü tesbit etmiş, defnine | babasına çevirmiş, üç el ateş etmiştir. ruhsat vermiştir. Müessif bir ölüm Kurşunların üçü de, Hacı Şevketin başı- na isabet ederek söz söylemesine vakit bırakmadan öldürmüştür. Bundan son Resim muallimi merhüm Ziya Beyin | ra, Zeki, tabancayı arka taraftaki koruya oğlu İş Bankası hesabı carf şefi Ulvi Ye. | atmış, gene 153 numaralı eve geçerek nal'ın kardeşi Galatasaray İlsesi 935 mes zunlarından ve Yüksek Mühendis mek» teb! talebelerinden Suavf uzun müddet. tenberi müptelâ olduğu hastalıktan kur- tulamıyarak, evvelki gece tedavi altında bulunduğu Alman hastanesinde vefat et- miştir. Cenazesi dün ikindi vakti Maç - kadaki "Teşvikiye camiinden kaldırılarak Feriköyündeki ale makberesine defnedi- lecektir. Allesine beyanı taziyet eyleriz. erener erene ee merasim yerile Afyon ve İzmir arasın-| da gidiş ve geliş trenleri tertip edile » cektir. Dumlupınar İstasyonundan mera - sim yeri arasında nakil vasıtaları ve merasim yerindeki hazırlıklar Mili ve- kâletince temin edilecek ve mabolli 4. dare âmirleri yardım edeceklerdir. .? annesinin yanma gitmiş: — Radiyi de, bunağı da öldürdüm! de- aaresesassee Bir mahküm saat 12 de tahliy saat 2 de tekrar tevkif edildi * k Evvelce hırsızlıktan mahküm olmuştu. Cezasını dün bitirdi, hapishaneden çıktı, fakat çıkarken gene hırsızlık yapıp iki saat sonra yakalandı, çıktığı yere gönderildi H.S vaziyetinde hiç bir gayrıtabillik air” dığına da'r rapor vermişti. ge Dün yapılan duruşmada, hâkimi şid suçluya 5 g — Sen gene bir suç işlemişsin. piskanede arkadaşın Hüseyinin duralarırı çalmışsın. Ne dersin. Suçlu Vasil, cürmünü inkâr eğ€' şöyle cevap verdi: — Hayır, efendim. Bu işde bir İf; lişlık olacak. yelimi daha yeni ikmal ettim. b e şey yapar mıyım hiç?.. İnanın . bu sefer, suçlu değilim.. “Fakat Vasil hakkında eldeki del suçu işledi ğini gösteriyordu. yi hâkim suç! unun yeniden ver Tar verdi, Bu suretle dün tahliye edilen Vasil, saat 2 de ye lepçe vurularak, tekrar tevi r sevkedildi, şısında feryadü figan ederek saçı şını yolan zavallı anne, acı bir kararak kendinden geçmiştir. Bu sırada, bir çocuk, caddede bekliyen polis İbrahime koşarak tin ika edildiği evi göstermiş ve sesleri duyduğunu söylemiştir. Nokta memuru İbrahim, bir t Amiri komiser Lütfiye haber vermiğ ğer taraftan da kendi hâdisenin ol yere koşmuş, tabanca seslerinin 7 tini sorarken cinayet olduğunu ce hemen eve girip hâdiseve müdi” etmiştir. Gayet soğuk kanlılıkla annesinin © nında oturan Zekinin kaçmasına m. verilmemiş ve memurlar gelince lanmıştır. Zeki cürmünü p diğer kardeşi Sıddıkın kaçtığını, 95” ği düremediğinden müteessir olduğu” söylemiştir. Zeki dün akşam adliyeye sevk" ve ilk tahkikatla müdde! ungyaznl lerinden İhsan meşgul orna Zeki ifadesinde: Birkaç ay evvel b? edi nın emlâkini çocuklarına taksim ken mağdur olduğunu, kenri'sin& gi olmak talebi karşısında da babasi gi, ketin duyduğunu söylemiştir. » Suçlu bundan kimliğine sevkedilmiş, sorgusu Li tan sonra tevkif olur gu esnasında het şeyi itiraf etmiş miştir ki: — Babam ve kardeşlerim &* t#marhaneye gönderecek'e k fenalık yapmak vurdum. Katilin Jabalık bir mişti. Halkın tecessüs tiyen katil mendilile yüzünü duvar diplerine, kapı aralerınA yordu. maktadır. Dün cesedleri muayene adil Enver, her ikisinin de ©“ sat vermiştir. İstanbul Belediyesinden: 18-8-937 T.li tenbihi Belediyeye ektir: Köy Akşamları saat 18ile saat 20 arasında Karak köprüsünden dolu ve boş yük arabalerı ile len vanların geçmemesi hakkındaki yasak, sö gile lüzuma binaen yarım saat geri alınarak saat saat 19,30 arasına hasredilmiştir. İlân gine bür oğlu Radiyi tercih ân adliye kor ana Katilin babâsı Şevket 80 yapan 10 bin lira kadar nakit parası ve Pie emlâki vardır. Kuruçeşi deposundan da, ayrıca ayda du Ben, evvelki mal BR; uy # aaa fi ela tabi” itiraf si nra, 4 üncü #orl ye suştur. SUŞİ ğe aydir İstedikleri için» Ik k bir * sg Yri Sine yi hay” “Eu

Bu sayıdan diğer sayfalar: