12 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

12 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ER a Türkiye başpeh!ivanliğı için Tekirdağlı Hüseyin bugün Mülâyimle ç Ortadan Yıldırım Bekirin İstanbul Halkevi tarafından tertip e- Gilen başpehlivanlık müsabakalarının İkincisi Taksim stadında oldukça ka - hbalık bir halk kütlesi önünde müsaba - n evvel pehlivanlar halka takdim e- dildiler ve müsabakalar başladı. Orta sıklet İlk müsabaka Karamürselli İbrahim ile Ahmet uarasında yapıldı. Bir ara- |2 lk Koca Ahmet hâkim çalışmağa baş- h ve en birinci dakikada bir kafa ka- Parak İbrahimi mağlüp etti. İkinci müsabaka Karamürselli İbrahim Ve Şileli Rahmi arasında oldu. Rahmi çok sür'atli bir şekilde hasmını torlamağa başl Ve rakibini yere al- Masile üçüncü dakikada yenmesi bir oldu. Yıldırım Bekir ile Ali Ahmet ara - finda yapilan üçüncü müsabaka çok Zevkli oldu. Her iki güreşçi de bu sikletin iki iyi Pehlivanı idiler. Neticede Yıldırım Bekir sayı hesabile tkseriyetle galip ilân edildi. Başaltı İlk müsabaka Sındırgılı İbrahim ile ver arasında oldu. İbrahim, Enveri en bastırdı. Bu oyundan sonra güzel * salto yaptı, fakat tutturamadı. İlk devre böyle bitti. Ve ikinci devre - Bin yirmi ikinci dakikasında tek file ya- Parak galip geldi. Yozgadlı Celâl — Pomak Ahmet ma- Sinin ilk dakikalarında Yozgadlı raktbi- Di yere aldı. Sağdan soldan hücumlar Yapmak suretile on üçüncü dakikada ga- Hip geldi. Baş pehlivanlık Bu müsabakalardan sonra başpehlivan- ? ringe geldiler. Kur'a çekildi. İlk güreşi Mülâyimle, Adapazarlı A - İ ikinci müsabakayı da Tekirdağlı Hü- teyinle Babaeskisi İbrahim yapacaklardı. Başpehlivanlık — müsabakaları — birer Kat olarak tesbit edildi. Ve müsabaka - lar başladı. Mülâyim - Adapazarlı Arif Müâlyim, çok hâkim bir şekilde güreşe başladı. Arif Mülâyimin bacaklarına sal- ak suretile oyun kapayım derken Kendini yerde buldu. Mülâyim hücum ettikçe Arif kapanı - du. Bu suretle bir müddet Mülâyi - Hiri altında bocalıyan Arif on altıncı da- kikadla mağlüp oldu. Tekirdağlı Hüseyin - Babaeskili İbrahim Mı*kirdığlı Hüseyin . Babaeskili İbra” maçında İbrahim kiloca çok azdı. A- Yakta bir müddet mukavemet etmeğe ça- olg İse de dördüncü dakikada mağlüp baç, Ve Tekirdağlı Hüseyinle Mülâyim Rün çarpışmak üzere Finale kaldılar. Tekirdağlı, Mülâyim ve banın bugünkü maç kkındaki fikirleri Bugün saat on altıda, Taksim stad - | ğ“ümıır_dı, dün başlayan serbest güreş — “Sabakalarının finalleri yapılacak, ve karşılaşıyor dk müsabakasından keyecanlı bir an üç kategorinin, yani başın, başaltının ve büyük ortanın Türkiye şampiyon - ları belli olacak. Bugün yapılacak müsabakaların en mühimi, hiç şüphe yok ki Tekisdağlı Hüseyinle Mülâyim arasında, yapıla - cak olan güreştir. Türkiye — şampiyonluğunun bu iki senelerdenberi bir türlü rlar, Vakıâ bugün, Tekir- dağlı Hüseyin Tesmen Türkiye şamp yonu bulunmaktadır. Fakat herkes liyor ki, Tekirdağlı Hüseyin, bu ünva- nı, © müsabakaların yapıldığı — sırada Dünkü güreşlerden başka bir enstante - sakat bulunan Mülâyim pehlivanla » şılaşmadan kazanmıştı. Güreş müsabakalarını yakından a- kip edenler, bu iki 2örlu rakibin bir - birlerine ne zamandanberi meydan © - kuduklarını hatırlarlar. Vakıâğ bir çok kimseler, bir çok te- şekküller, bu iki pehlivanı — güreştir - meye ,ve bu dedikoduları nihayetlen - dirmeğe teşebbüs ettiler. Fakat bu te- şebbüsler daima neticesiz kaldı. Bir de fasında Tekirdağlı Hüseyin ortaya ko- nulan parayı az buldu, Bir defasında: müsabakaları tertip edenlere itimad et medi. Bir defasında Mülâyim bir ma - zeret gösterdi. Bir defasında gene Mü lâyim sakat olduğunu söyledi, Biz dün, stadyomda, Tekirdağlı ve Mülâyim pehlivanlarla, onlardan sanra ra, Çoban Mehmetle görüştük. Mülâyi mephlivan: — Canım, diyor, bir pehlivana: «Ye necek mi enilecek misin?» diye so rulur mu? Ben yeneceğimden erin ol- masam, o kadar insan içinde meydana çıkar mıyım? Benim şu Üç sene içinde çok hakkımı yediler, Yarın (bugün) yenilen haklarımın acısını faizile çı - karacağım!le Tekirdağlı Hüseyin de; kendisinden Mülâyim pehlivan kadar emin. O da yor ki: Ben, Mülâyim pehlivanın karşı - ma çıkacağına hâlâ inanamıyorum. Üç senedir bu güreşin rüyasını görüyo - Istanbul muhteliti İzmirde galip Ankara muhtelitini 1-0 mağlüp etti İzmir 11 (Hususi) — İzmir enter - nasyonal fuarı münasebetile tertip e - dilen Ankara - İstanbul ve İzmir kari- şık takımları — müsabakalarına bugün başlandı. İlk maç büyük bir memleket türnesine çıkan Doğu karışık takımıy- la İzmir - B - takımı arasında yapıldı. Müsavi bir tarzda cereyan eden ma - çın sonunda Duğu takımı 4 - 3 galip geldi. Bundan sonra Ankara karışık takı- mile İstanbulun milli küme dışında ka- lan sekiz klübün oyuncularından teş- kil edilen muhte ıştı. Hakem İz- mirden Mustafa idi. İlk devre yirmi dakika kadar müsa- vİ' cereyan ettikten sonra Ankaranın yavaş yavaş hâkimiyeti ele aldığı gö- rüldü. Bilhassa sağdan yapılan hücum- lar İstanbul kalesini müşkül vaziyete düşürüyordu. Bir kaç tehlikeyi büyük bir şansla atlatan İstanbullular oyunu tekrar müsavi şekle sokarak — Ankara kalesini ziyarete başladılar, 39 uncu da| —— kikada bir İstanbul akınında Şahap o-| ——— *” Ş yunun ilk ve son golünü atmağa mu - Ti l Yafık oldü. Devee bu gekilde tRZ' | el gğ,ğ",;’“ğ:";ğ:;ğ“* İkinci devrede iki taraf da gol yapa- Lemout madılar. Bilbassa Ankara takımı 40 da- kika kadar tek kale vaziyetinde hâ - kim oynamışsa da elde ettiği fırsatları kadar film çevir'yoruz ki Avrupada bir tetkik seyahati yapmak Üzere geçen hafta Parise gelen meşhur Yıldız olmak mı istiyorsunuz ? Sinema kralı sizi derhal Hollywood'a çağırıyor “ Hollywood tam manasile bir sinema mektebidir. O bir türlü göole tahvil edememiştir. 25 in ci dakikada Ankaradan Hasanla İstan- buldan Kemal çarpıştılar, İkisinin de Paramount kumpanyasının banisi ve si- nema kralı diye tanınan Adolphe Zu - koör, yeni filmmleri ve sinema işleri hak - kında bir müharrire şu beyanatta bu - .| lunmuştur. başları yarıldığından oyunu terketti İki üç dakika sonra sert oynadıl/arı i ıçm Ankaradan Ali Rıza ve İstanbuldan| — Amerikaya avdetimde Jack Benny'- Daniş Hakem tarafından oyundan çı -|nin rol aldığı filmi çevirmeğe başlıya- karıldılar. Böylelikle sertliğe doğru gi-| cağım. Bu san'atkâr Avrupada o kadar den oyun tabil şekilde devam etmeğe tanınmış değildir. Fakat Amerikan rad- başladı. Ankaranın baskısı altında sona | yosunun en sevilen şahsiyetidir. Bu film- eren maçta İstanbullular | - O galip| den maada, Cecil B. de Mille'in çevirecek geldiler. olduğu (Korsan) filmi, renkli olarak |Kürek müsabakalarında İstanbul j galip ge'di . İzmir, 11 (Hususi) — Bugün İz - mirde yapılan Türkiye kürek şampi - lyunluğu.nu Orhanın idare ettiği Gala - tasaray futası kazandı. Bugünkü şarpi Men Uvih Wings filmi ve Afrika çölle - rini tasvir eden bir film çok güzel ola - caktır. Bunda başrolü Dorothy Lamour yapacaktır, Olympe Bradna yeni bulduğumuz bir yıldızdır. Çok kuvvetli bir san'atkârdır. Bir Fransız kızı olan bu san'atkâr az za- müsabakalarında Münda ingilizceyi öğrenmiştir. Kendisi Bürh va Şeref (İstanbul) birinci ve pek yakında en büyük sinema yıldızları ikinci oldular. Nazmi çüncü oldu, rum. Fakat her sefer talih aksilik edi- yor. Hevesim içimde kalıyor ve bir tür lü tutuşamıyoruz. Fakat bu aksilikler benim âsabımı bozuyor. Çünkü ben ar- tık dedikodulara tahammül edemiyo - rüm. Ve Şampiyonluğu haksız kazan- madığımı herkese isbat elmek istiyo - rum. Ben palavradan hoşlanmam, Fa - kat yarın (bugün) arkamdan beni çe - kiştirenlere, Tekirdağlının kim oldu « ğunu göstereceğim!'» Çoban Mehmet ise: — Ben, diyor, iki pehlivanı da çok yakından tanırım. İkisi-de üç senedir benimle mütemadiyen idman yapıyor- lar. Benim gördüğüme göre, Tekirdağ- lâyimden çok atak ve çok daha kuvvetli bir pehlivan. Fakat buna mu- kabil, Mülâyim de Tekirdağlıya nisbe- ten çok daha usta, dâha tecrübeli, ve daha nefesli bir güreşçi. Binaenaleyh, Tekirdağlı güreşin ilk dakikalarında, Mülâyime çok faik gü - reşecektir. Fakat eğer 25 - 30 dakika i- çinde Mülâyimin sırtin? yere getire - mezse, işi bitiktir. Çünkü otuz dakika sonra, Tekirdağlıda nefes tükenecek, buna mukabil, Mülâyim fena halde a - çılacak, falkiyeti de, zaferi de kazana- caktır. Bakalım, çok sabırsızlıkla bekle - diğimiz, ve heyecanını daha şimdiden (Kocaeli) ü - duyduğumuz bugünkü müsabaka, şam-| piyonluk tacını hangi pehlivana nasip edecek? Selim Tevfik a şaLaeLaERASenmecenesssRaşansaee | ADGAJE Ellik. Şimdi Holivuttadır. arasında yer alacaktır. Tanınmış Fran« sız san'atkârlarından Georges Bigaud'u Fa - kat bir veneden evvel film çevirmiyecek. Marlöne Dietrich Paramount hesatnna gevirdiği dir filmde sık sık içinde san'at aşkı bulunan veni elemanlara muhtaç oluyoruz ,, S PK tir. Amerikaya, Holivuda, stüdyolarımıza tamamile alışması lâzım. İngilizcesini de kuvvetlendirmeli. Bir san'atkârdan — iyi film beklemek için onun evvelemirde muhite alışması lâzımdır. Marlene Dietrich de bizim için büyük bir film çevirecektir. Filmin ismi <French Without Teras> tır. Rejisörü Mitchell Leisen olacaktır. Claudette Colberte gelince: Şiddetli bit gripe tutulmuş olan bu yıldız iyileşir leşmez Gary Cooper ile birlikte (Seki « zinci) filmini çevirecektir, Renkli filmler hakkındaki fikrimi &Bo- ruyorsunuz? Renkli filmler güzeldir. Fa- kat renkler her mevzu için kullanıla - maz. Renkli filmlerde henüz mühim bir tekemmül elde edilmemiştir. Fakat ya - kın bir atide bunda muvaffak oluma - cağı şüphesizdir. Halen renkli film çevirmek hem çok müşküldür, hem de çok pahalıya malol- maktadır. — Holivut sinemaya hâkim vaziyetini daha muhafaza edecek midir? — Buna hiç şüphe etmeyiniz. Bir de - fa tam yirmi beş senelik bir hakkı ta « kaddümümüz vardır. Sonra bizde ser « maye çok kuvvetlidir. Münasip gördü « ğümüz bir film için derhal 1,250,000, hat- 14 5,000,000 dolar sarfedebiliriz. Avrupa stüdyolarından hiç biri-bu hususta bi * zimle boy ölçüşemez. Sonra bizde san'atkârların, rejisörles rin ve operatörlerin en muktedirleri bu- lunur. Bunları bir iki saat zarfında se « ferber hale vazedebiliriz. — Yeni yetişecek olan san'atkârlar hak- kındaki fikriniz? — Sinema san'atkârı olmak istiyenler muhakkak Holivuda gelmelidirler, İsti - datları varsa muvaffak olurlar, Holivud tam manasile bir sinema mektebidir. O kadar film çeviriyoruz ki sık sık yeni ele. manlara muhtaç olüyoruz. Yeter ki bu yeni elemanlarda «san'at aşkı» bulun - sun! Claudette Colhert ile Kay Francis'in arası açıldı Hollywood'dan gelen haberlerden anlaşıldığına göre tanınmış arti: Kay Francis, mensub olduğu Brothers şirketile geçenlerde yenilenen konturatının — feshedilm taleb et- miştir. Bunun sebebi evvelce kendisi- ne verilmiş olan Tovariteh filminde rolün her nedense kendisinden alınarak Claudette Colbert'e verilmesidir. Bu yüzden iki artistin de arası açılmıştır. Kay Francis şirketten haftada 125 bin frank alıyordu. seörnü » İza Lal S m n Sashnlatı e düntelddiin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: