16 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

16 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A<A G NMN RĞNEE ÇNO L aç gi : ” V K ç H Y U 8 Sayfa SON POSTA 60 ından sonra azan papas en sonunda bir aslanın — Sonbaha pençesinde can verdi Faziletlü Davidson işi kilise vıîıliğinâ hokkabazlığa nasıl ve ne için döktü? Solda Davidson baştan çıkmadan evvel aslanın hücumuna Martin Luthere atfedilen şöyle bir söz vardır: «Kadını, şarabı ve şarkıyı sevmiyen bütün hayatınca kör, abdal kalır,» * İngilterede Stifikeyde papazlık eden pek muhterem rahib Davidson altmış yıl- dir hayatını: boşıma * geçirdiğini, - kadın- 81Z, şarabsız ve şarkısız bir ömür sürdü- ğünü acı acı hatırlayınca: «Dünyanın abdalı ben mi kaldım?» di- yerek paçaları sıvadı, öyle bir iş ve nüş âlemine daldı ki iki sene geçmeden kili- seden kovuldu, beş sene de o sirk senin, bu sirk benim, cambazlık etti. Sonunda da halkın en çok tuttuğu numaraların- dan birini, aslan ininde danyel oyununu oynarken, istemeden kuyruğuna bastığı aslanının bir pençe darbesile, uzun uzun ıstırablar çektikten sonra son nefesini verdi. Davidson daha bir delikanlı iken, üni- versitede arkadaşlarının çapkınlıklarını hoş görmez, ayıblar, hele içki içmeleri- ne, kadından bahsetmelerine asla taham- mül edemezdi. O kadar ki, onu tanıyan- lar, bu âbid ve zahid delikanlının her halde papaz olacağını kat'iyetle söyler- lerdi. Nitekim, hadisat ta bunu gösterdi. Davidson, Anglikan kilisesinde çömez- likle işe başladı, papaz muavini oldu. So- nunda da Stifikey başpapazlığına seçildi. Bu iş onun İçi lmiş kaflandı. Yaşayışı da hiç te öyle fevkalâde de- Bildi. Di inanan bir papaz gibi, kö- yünün küçücük kilisesinde, halka hak yolunu gösteriyor, öğretiyor, her hal ve hareketile onlara nümune olmaya çalı- gıyordu. Bu arada evlenmiş, beş tane de çocuğu olmuştu. Mevkü icabı, arada sırada köyünün eşrafile birkaç bardak şarab iİçmek mec- buriyetinde kalmakla beraber, kadın na. mına harama e) sürmemiş, karısından başka kimseyi tanımamıştı. Meselâ, ka- dın hastalarını ziyarete gittiği zamanlar, hastanın oda kapısını ardına kadar açık bırakır, duasını öyle okur, nasihatlerini verir ve yanında da ancak ev halkından | * birisi olmak şartile hastanın yanına gi- Terdi. Cemaat ona «Namuslu, fazileti papan- mize derken böyle söylemekte haklı idi. der. Fakat hak yolunda saç sakal ağartmış olan papazı, altmış senelin ömrünün bir hiç olduğuna yavaş yavaş inanmış ol- malı ki, artık köydeki işlerini muavini- ne terkederek, ne de olsa zevk ve safa kaynağı sayılan Londraya taşınmaya | başladı. Âmirleri, böyle haftanın birçok | günlerini şehirde geçirmesinin — sebeble- rİni sorunca, açık bir alınla; — Düşmüş kadınları kurtarmaya, hak yoluna Betirmeğe çalışıyorum» di « ye cevab verdi. Eğer genç olsaydı, du« daklarda haklı bir Şüphe tebessümü be- Hrebilir, gözlerde inanmamazlık ışıkları çakardı. Halbuki papâz 60 yaşında muh- terem bir zattı ve nasıl Olur da günahına girilebilirdi. İşte böylelikle muhterem papaz, iki sene düşkünleri kurtarmak cihadına Bİ- rişerek, arada sırada da Londradan Pa- rise de seferler yaptı. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler. İşte onun gi- S1 da bir gün meydana | gakıverdi. Norwiç peskaposu, papaz Da - bi, papazın foy vidsonu beş maddelik bir — ittihamname de bombardıman etti. İ Tddiasına göre: kilisede vüz verirken, sağda — papaz taruz kalıyor Papazın düşkün kadmları kurtarmak cihadı tamamile başka mahiyette idi. Onları kurtaracağına saf hizmetçi ve iş- çi kızlarını kandırarak heveslerine — âlet etmekte idi. Bunlardan birisi, 17 yaşla- rında fena yola düşmüş bir kadındı. Bir Çok erkeklerle münasebeti olmakla be- raber, doğruluk yoluna sevkederek ken- disini kandırmaya çalışan papazla ilkön- €e ayni odada yatmış olmasına Tağmen bir takım dini düşünceler ve töbekâr olmak arzusile, ona teslim olmamıştı. Papaz, iki senelik münasebetlerinde ona birçok hediyeler almış, paralar yedirmiş, ev kiralamış, hattâ bir keresinde bir al- tin saat vermişti. Buna rağmen kadın, gene de töbekâr kalmıştı. Papaz taciz- lerini artırınca, kadın dayanamamış, baş. papaza bir mektub yazmış, iş de böyle likle patlak vermişti. Papazın kepazelikleri ayyuka çikmış ol- duğu sabit görülünce, kilise ile alâkası kesildi. Papazlıktan tardedildi. Davicdison da işi hokkabazlığa döktü. Bir fıçının içi- ne girerek para ile kendisini teşhir etti. Kiliseden tardedilmiş bir papazın, ken- isini teşhir ettiğini duyan halk o kadar merakla onu görmeğe köştular ki ilk gü- nün hasılatı 600 liraya çıktı. Bu gös - terişinden çabucak usanan papaz, bu se- fer, cam bir mahfazaya girerek açlık grevine başladı. İlk günü vurgunu gene epeyce yüklü oldu. Dalavereyi pek ça: buk anlıyan ve papazın hiç te - ölmeğe niyeti olmadığını pek çabuk meydana çıkaran polis, Davidsonu bu hokkabazlı- Ba “devam etmekten menetti. Bunun ü- #erine, Amerikada bir tiyatro turnesi yapmaya karar verdiyse de alâkadarlar- dan izin koparamadı. Bunun üzerine papaz Davidson tam beş sene, sirk oyunculuğunun her nevine girdi, çıktı. O kadar ki, halk bunları gö- re göre bıktı, kanıksadı. Papaz, yeni bir oyun daha icad etti, terbiye edilmiş as- lanların kafesine girecek, orada hüner- österecekti. Numaranın ismi de ca- zibdi ve İncilden bir parçayı temsil edi- u. <«Aslan ininde Danyel.» Halk bu numarayı müthiş surette tuttu ve sirkin bu görülmemiş numarasını — seyretmek için, akm akın geldi. Papaz, yâlın ayak; başı kabak aslanın dolaşıyordu. Kazandığı imuvaffakiyetten mağrur olan papaz, bir gün ayni marayı ya- parken, mutadı hilâfına çivili ayakkab- ları ile kafese girdi. Mutad- dikkatini kullanıp, — tedbirli davranacağı yerde, gafletle aslanın kuyruğuna — basıverdi. Bunu hiç beklemiyen ve herhangi - bir vüz karşısında 'asla şakası elmiyan aslan, geriye sıçradı ve kükriyerek pa - pazın. üzerine atıldı ve ön Pençelerile zavallının yüzünü darmadağın etti. İşin daha fecii, zavallı papazın acı fer- yadlarımı, oyunun başka bir numarası telâkki eden seyircilerin şiddetli alkışla- rı arasında kısılıp kalmasıydı. Talihin garib cilvesine bakınız ki, 16, 17 yaşlarındaki körpe kızları aldattığın- dan, onları fena yöla sevkettiğinden do- layı kiliseden kovulan papazı yeni aslan Mürebbiyeliğine başlamış olan 17 yaşla- rında bir genç kız kurtarmıştı. Hastahode son nefesini veren 60 lık pa- Paz Davidson, ölümünden birkâç dakika evvel, kendine gelerek, yanındakilere gazeteler benim için yeni bir şey yazı- yorlar mı, diye sormuştu. Vakıf gazete lerde yeni bir şey yoktu amma bir ka: l N dakika sonra, ölümünü kaydedeceklerdi. | *” Yaraşır. z | kafesine giriyor ve Siyah yünlü takım. Yakası tilki deri- sindendir. Ceb şeklindeki kürk garnitür bu sade elbiseye yenilik ve şıklık ver- mektedir. Yeni şapkalar Şapka modasında geçen yıllara nisbet- le büyük bir değişiklik vardır. Alçak ve düz şapkalar artık yerini yüksek kalotlu şapkalara bırakıyor. Bu sonbahar şapkalarının ya ya arkaları, yahut ta bütün (kalot) ları yüksek. Bu esas üzerinde yapılan şap- kalar da çok çeşidli. Bu, bir yandan iyi olmakla beraber diğer taraftan da şapka intihabı meselesini güçleştirmiş — bulu- nuyor. Bu mevsim şapkanızı - seçerken modanın bu zenginliği önünde belki her zamandan daha çok titiz davranmak mecburiyetindesiniz. Saçının şekline, yüz çizgilerine yandan, önden her taraftan uyacak bir şapkayı bulmak esasen pek kolay bir iş değildir. Bunun için umu- tle hangi şapkaların hangi yüzlere iyi gideceğine dair bir fikir sahibi olmak lcab eder. önleri, Meselâ: Koyduğumuz iki model de son moda ve en şık birer şapkadır. Fakat her biri başka bir yüze yaraşır. Sağdaki — Yeşil fötrden yapılmıştır. Sol yanındaki garnitür de fötrdendir. Bu şekil yüksek ve sivri kalot ancak pek muntazam çizgili yüzlere yaraşır. Soldaki — Kahve rengi fötrden yapıl- mıştır. Önünün bir kuş havalanışını an- dıran biçimi sağdakinden çok daha ko- | KA MNH r modeli| Gözlerin Güzelliği Göz banyosu, göz masajı, göz makyajı ve kompresi Gençlik, sıhhat ve neş'e mi? Yoksa hü zün, yorgunluk ve yaş mı? İkisinden bi.- rini seçmek ve de- vam ettirmek eliniz- dedir. Hiç şüphe yok gençlikle neş'eyi isti- yeceksiniz. Şu halde bu dört şeyden —hi birini! ihmal etmeyi- 2 — Göz masajı. 3 — Göz makyajı. 4 — Kömpres, Banyo, gözden bütün kir ve tozu alır. Ona parlaklık verir. Kırmızılığını gide- rir, Yani hem daha genç, hem de daha sağlam gösterir. En basit banyo kayna- tılmış sıcak ve su ile yapılır. Önce sıcak ile sonra da soğuk İle, Bilhassa akşamları yatarken. Sabahleyin de yaparsanız daha Iyi olur. Masaj göz etrafını — buruşmaktan korur. Yani daima genç saklar, Göz ma- sajı iki türlüdür; (a) Göz kapakları için, (b) Gözün bütün civarı için. Her ikisi de yağlı ve besleyici bir kremle yapılmalıdır. Bu'kremi cildinizin cinsine göre seçmelisiniz. (a) Parmak uçlarınızı kremliyerek dışarıdan içeriye doğru alt ve üst kapaklarınızı hafif ha- fif oğarsınız. Derinizi çekmemeye, gözün bilhassa alt kapağımı hırpalamamaya çok dikkat etmelisi (b) İki avucunu: zu bol bol kremlersi! yanak ve burunda gözlere ciyar olan her yeri aşae ğıdan yukarıya ve içeriden dışarıya doğ- ru oğarsınız. Birincisi yirmi, ikincisi o- tuz defaya kadar çıkarılabilir. Göz makyajı — Yaşa göre değişir. Fa- kat yaşlı veya genç her kadına mutlak Tâzımdır. Yirmi yaşından aşağı olanlar müstesna, Gençler gözlerinin rengine uymak üzere mor, yeşil, mavi, siyah bo- ya kullanabilirler. Yaşlılar ya pek hafif siyâh sürmelidirler. Yahut ta Boya ye- Tine yağlı bir kremden göz kapaklarına Ekseri çocuklar diş çıkarma sıraların da sarsılırlar, Yemek yememeye, huye $ıjsuzluk etmeye başlarlar. Başka bir ras | hatsızlıktan ileri gelmedikçe bu gibi şey- leri fazla merâk etmemeli. Çocuğu yes mek yemeye - zarlamamalıdır. Fakat ona kendisi için mühim bir geçid sayı- lan bu devrede her zamandan ziyade yardımcı olmayı da unutmamalıdır. Çıkmak üzere olan diş yerleri çocuğu çok rahatsız eder, Kaşınır. Çocuğu bu rahatsızlıktan kurtarmak için dişlerin çabuk çıkmasına yardım etmek Iâzımdır. Bunun için çok basit bir çare var. Çocu-! Ba arasıra üstü iylece kazınmış, temizlen- miş ya bir piliç kemiği, yahut ta bir pir-' zola kemiği veriniz ve kendi haline bı-i rakınız. O, bu sert şeyi derhal ağzına gö- türüp çiğnemeye çabalıyacaktır. Çün-' kü: Kaşınan ve acıyan damaklarını bir |reye sürtmek ihtiyacındadır. İşte temiz) piliç veya pirzola kemiği bu işi mükemi mel görür. Bundan çocuğa herhangi bir. zarar geleceğini hiç endişe etmeyiniz. Düşününüz ki: Çocuğa yemek üzere ver- diğiniz bisküvitin sert ve pürüzlü yüzü Onun çenelerini bu temiz ve yüzü pürüz- süz kemiklerden daha ziyade hırpala- maktadır. Bu devre çocuğa bol bol kaynatılıp s0- Butulmuş, şekersiz su yahut Portakal su- Yü vermek te pek faydalıdır. Diş çıkaran çocuğun çök defa ateşi ha- fifçe yükselir. Bu ateş düşünceye kadar ona arasıra birer parça su halinde mag- nezla vermeyi unutmamalıdır. * Diş çıkarma sırasında bazı «ihtilâç» gelir. Anne ve etra kiler şaş- kına döner. Bu dakikalarda yapılacak şeyi evvelden kat'i surette bilmelidir. Yoksa pek ani olan bu Aarızayı birdenbire önlemek imkânı her zaman bulunmaya- | bilir. İhtilâç, kemik hastalığına tutulan çö- çocuklara “|suklarda da sık sık görülür, Muhtelif Be- U bir parça dokundurmalıdırlar. Göz ka paklarındaki bu parlaklık gözü de pap lak gösterir. Fazla boya, sürme veya T- mel ancak sahnede hoş görülebilir. Umu- mi hayatta, bilhassa bol ışıklı yerlerde hiç hoşa gitmez ve sahibini olduğundarni daha yaşlı gösterir. Hiç boyanmamış sürmesiz, rimelsiz bir göz iyi boyanmış bir göze nazaran çok sö- nük ve yorgun görünür. İyi bir göz mak: yajı gözün ve gkapakların bir çok kusuru nu gizler. Şu şekilde yapılan kompres göz- leri bir gecede on yıl gençleştirir. Yüzü- nüzdeki bütün tuvalet izlerini iyice te- mizleyiniz. Göz kapaklarına ve kenarlâ- rına besleyici bir krem sürünüz., Sonra kaynatılmış çok sıcak bir bardak suya bir çay kaşığı tuz atıp eriliniz. Bu suya büyük bir parça pamuğu batırıp ıslatı- nız. Arka üstü yatıp bu pamuğu kapali göz kapaklarınızın üstüne koyunuz. So- Buyuncaya kadar o halde tutunuz. Soğu- duğu vakit başka bir pamuk parçasını ayni sıcak suya batırıp evvelki pamu- ğun yerine koyunuz. Bunu on beş, yirmi kere tokrarlayınız. Bu kompres bilhassa loş bir odada yapılırsa gözlerden on yı- lın yorgunluğunu alır, Çocuklarda diş çıkması bebleri vardır. fnkıbazdan, mide bozük- luğundan ve daha başka şeylerden ileri gelebilir. Bir anne, bu rahatsızlığın se“ bebini kestiremez. Bunun için yapılacak en mühim şey derhal bir mütehassı$ doktora müracaat edip bu sebebi bulmak ve tedaviye çalışmaktır, j Fakat doktöra gidinciye kadar çocuğu o halden kurtaracak ilk tedbirler yine anneye veya çocukla her zaman meşgül olan diğer kadınlara düşer. İhtilâç gelir gelmez çocuğa derhal banyö yaptırma” hdır. Bu banyo suyunun sıcaklığı, dirse Binizi batırdığınız zaman tatlı bir hara” Tet duyulacak derecede olmalıdır. İçine bir kaşık hardal karıştırılmalıdır. Har* dalı bir tülbende, yahut seyrek herhangi bir kumaş parçasına sarıp suya daldir" mak lâzımdır. Çocuk bu banyoda on de” kika kadar kalabilir. Fakat başını hiçbif zaman bu sıcak suya batırmamalıdır. Bi lâkis başı serin tutmak için soğuk suda ıslatılmış bir bezle sarmalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: