11 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

11 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Akdenizde TELGRAF HABERLERİi Ispanya harbi ile SÖON -POSTA | alâkadar olmıyan hareketler Bir Fransız gazetesi, mesele F ranko meselesi olmaktan çıkmıştır, Fransanın emniyeti mevzuubahstır, diyor ıınıpa:î'tl? (Hususi) — İtalyan nota- elmeîleâi:iîr Dü v Kan ğ ıewl: St T. Petit Parisien gazetesi o_d-îıa.yan hotası Fransız mehafilinde g tğu kadar Londrada da inkisar tev ı;:ıfumşıur. İngiltere ile Fransa için S .h.;ımun_m noktanın İspaniyada şu ve- ae < rafın kazanması değil, müda - yöllarm l tehdit —edilen muvasala K ğı: emniyeti olduğunu Roma an eee €Miyor. İki hükümet şimdi İ- ik Tn Ccevabını ha yakından tet - ederek yapı K taklardır, — Pllacak işi kararlaşlıra - Acı bir haki . Akauıy?j hakikat karşısındayız. Garbi izde *Sevkulceyş müvazenesi» bo Zülmuştur, Vi © Büleares adalarmda, İs- P.._n':ml_îîşmdü, Libyada, hattâ Atlan- | Şimdi doğrudan doğruya SürerereesesesAAAAALAARAMA EAAAAA AAA slavyada birleşen | Japonlar Şimali muhaliflerin gayeleri » 10 (ALA. )— Ayvala yajansı, ekseriyet rejiminin kaldırılmasını istih- Partileri arasında teşekkül e- |daf etmektedir. Yimü Belgrad Muhalefe; den Bloku, tik adalarında İspanya harbi ile alâka- sı olmıyan bazı hazırlıklar belirmekte- dir. İngiltere ve Fransa uzlaşma yolla- di rını aramaktan vazgeçmekle beraber e- saslı menfaatlerine darbe vurulmasına da müsaade etmiyeceklerdir.» Fransanın emniyeti Ocuvre gazetesi diyor ki: «İtalyan cevabı — nazik bir tarzda yazılmış olmasına rağmen şimdiye ka- dar Paris ve Londranın Muzsolini'den aldıkları red cevaplarının en ağırıdır. İlk defa olaraktır ki dün akşam yük - sek Fransız dipkomasi mehafilinde a - ğar bir eda ile şöyle deniyordu: Fran- sızlar için artık mesele Franko ve Va- lansiya meselesi olmaktan — çıkmıştır. Fransanın Hükümetin üç millet mehafiy in programı hakkında hükümet nazariyesini kabul etmesi üç devlet tanı- tebii “Dİn noktal nazarını bildiren bir| masını tazammum edecektir. Bu, hükü- ÜĞ neşret, 'Miştir. Bu tebliğe göre: &rasındaki anlaşma asla ;laıır:;ıu Teselesini halletmemektedir. Mu- hbn ml'; Üzerinde uyuştuğu Program Yâsanın —tanzimine intizaren u“bir Ana Yasa tanzimi için ha- ü eylemektedir. Bu k: Mi fövkalâde güçli kü Sırp, Hirvat vi Muhalefet SÜİ Yasanın ize tanzi- darbesini tazammum | Faldırılmasını istihdaf etmektedir. üğe uğrıyacaktır, VEİRe PlLE YEGiA Girüü0iE ada CURR L 'e Slovenler arasındaki | yecektir. metin ötedenberi müdafaa ettiği birlik prensibine mugayirdir. Keza muhalefetin terviç ettiği usul bir hükümetin iktidar mevkiine ancak usulü dairesinde gelebile ceğine dair olan demokratik prensiblerin Teşkilâtı esasiye kanunu kral olgun- APkara -Zonguldak hattı üzerinde feci bir kaza (Baştarafı 1 $ N :' Ü 200“; h Tinci sayfada) lir. n K -i Ka Gatalağzı istasyomundan 5Ö0 ton Yinin ta, le ğırc—kut eden manşandiz kata- a ön Filyos isştasyanunda bir makas deki — ' üzünden cari hattan depo önün- hat üzeri, 8 hatlarına girmesi ve bu lara zerinde duran lokomotif ve vagon- N sür'ati t $ " İdmişm_ tile bindirmesile vukua Hüdise, * delumunl İ koyan Cumhuriyet Müd. Manın mazvavini Bay Fahri ve Bay mü:ıbu.u karşı gösterdikleri lü- iHi Geçe pütretlerini kaydetmek İste- PBütün geceyi H Yerine ben de gittim. Za yerinde Beçi .:“irl:ıneıe 12 ye kadar ka- Sa; vi d_'_hliîıxan müddelumu- tün gece fasılasız sabah 'âr devam etmiştir. Nasıl oldu? Dil sebeb olarak sür'at he- Sarpma; T Makinistin hatası gö- 'tıımk::'; Bundan başka hâdise- öDİN, Manevracı ve makas; d_"'c* ihmalleri ve dik- Za yeçi “dilmektedir. Yerinde - karşılaştığık. man- » Birer kibrit kutusu Wdonıhır, Sâğa, sola dev- füten gç LA Burasından hâlâ Tit cnn.-xüç Tokomotit x:;îhmdıı ıA" küçük bir &ölcük bi- ABon daha, ve bu Yagon- âZanın kürbanı şeftren : kak? balan cesedi Üceye Gör kar e hâdi İştir: âdise şu x Filyosa Fenin hareket saati 9 Lira tahmin edilmekte- | üzerinde her iki Istasyonda mutabakat vardır. Bu saat 18 diz. Çatalağzından kal- kan bir marşandiz katarı normal seyirle Filyosa (35) dakikada gelmektedir. Şu halde, Çatalağzından (18) de hareket &- den katar Filyosta 18.85 de beklenmekte- dir. Fakat, hareketinden 35 dakika sonra muvasalatı beklenen katar 18 dakika sonra İstasyon yakınlarında görünmüş ve bütün sür'atile makasa koşan makascının matlub manevrayı yapmasına vakit kal- ınadan depo hattına girmiş ve burada duran lokomotiflere ve voganlara büyük bir şiddetle çarpmıştır, Sademenin şiğdetinden katarı çeken Tokamotiften başka iki manevra lokomo- tifi hattan fırlamış, üç vagon bir enkaz yığını halinde içiçe geçmiştir. Kaza sabahı, birbirine kilidlenen va- gonlar arasından zavallı şeftrenin cese- dini çıkarmak için bir hayli uğraşılmış- tır. Hattâ bir aralık kaza kurbanını be- linden sıkmış olan bir demiri oksijenle kesmek bile mevzuu bahsolmuştur. İki gün evvel bu hatta tayin edilen şef- #trenin üzerinde yarım kalmış bir mektub bulunmuştur. «Gözümün nuru babacığım» diye baş- lyan bu mektubda şeftren Ahmed yeni vazifesinde rahat olduğunu, kendisini merak etmemelerini ailesine bildirmek- tedir. Müddeiumumtlik kazada suçlu gördü- tü istasyon müstahdemini hakkında tev- kif kararını vermiştir. * Akdenizde meçhul Destroyerler de türedi (Baştarafı 1 net sayfada) Cezalr sahillerinden 45 mil açıkta hql— Jo ile Rene arasında iki destroyerin hü- cumuna uğramıştır. Destroyerler vapura öteş açarak kıç tarafında yangın çıkar- emniyeti mevzuu bahsolmaktadır.» Populaire gazetesi de şunu yazıyor: İtalya İspanyadaki kuvvetlerini ge- Yi çekmiyor. Çünkü — askeri ve siyasi Üşmanlarındanevazgeçmek istemiyor. Mesele çok vahimdir.» İtalyanlar ne diyor? Roma 10 — İtalyan malbuatı, Ro - manın Fransa ve İngiltereye — verdiği cevabın İspanyol meselesinin halli için ameli yegâne yolu gösterdiği mütalea- sında bulunmaktadır, Popolo d'İtalia diyor ki: «Bundan böyle İtalya ile Almanya elele vererek çalışacaklardır. Bazı dev letlerin ufak komisyonlarda Avrupa - nın mukadderatını tayin edebildikle - ri ve diğer milletleri emrikaviler kar- şısında birakabildikleri zamanlar ar - tık geçmiştir.» e Çinde zorlukla karşılaşıyorlar Pekin, 10 (A.A.) — Japon tebliğine gö- Te şimali Çinde Siçia Çuang'da başlıyan muharebe şiddetle devam etmektedir. Bu şehri müdafaa eden Çin kıtaatı ağır top- cuya ve hava kuvvetlerine malik bulun- maktadır. Japon askeri mütehassıslarının beyana- tına göre, Çin mevzilerinin çok sağlam olması- ve Çin askerlerinin harikulâde mukavemet göstermesi Sicla Çuang'ın zabtını Paoting'in zabtından daha ziyade güçleştirecektir, Şanghay, 10 (A.A.) — Hongkong'dan gelen bir telgrafta yirmi kadar ecnebi tayyarecisinin Çin ordusunda faal hizmet der'uhde etmiş oldukları - bildirilmekte- dir. Hongkong'da Çin ordusunun hizme- tine girmeğe âmade 20 ecnebi tayyare- si daha vardır. Bu eenebi tayareciler arasında ekserisi geçenlerde İspanya - dan gelmiş olmak üzere on kadar A - merikalı pilot bulunduğu söylenmek « tedir. Şanghay, 10 — Son aylarda Şang - hayda endişe uyandıracak bir nisbette hüküm sürmüş olan kolera salgını ha- lihazırda bariz bir surette hafiflemek- tedir. Londra 10 (A.-A.) — On sekiz İngi - liz üniversitesine mensup 90 profesör Çin maarif nazırına bir telgraf çeke - yTek Japon taarruzunu durdurması için İngiliz hükümetini tazyik edeceklerini vâdetmişlerdir. Gelecek « . di b Misafirlerimiz Romanya Başvekili M. Tataresko ya nında refikası ve büyük Erkânıharbi- yereisi ile Romen Hariciye nözareti erkânı olduğu halde ayın 25 inde Tür- kiyeye gelecek Cumhuriyet bayramın- dan sonra dönecektir. İtalya Hariciye nazırı Kont Ciyano- nun da 3 Teşrinsanide Ankarada bulu- nacağı söylenmektedir. Könt Ciyano bir İtalyan torpitosu ile İstanbula ge- lecek hususi bir trenle Ankaraya gide- cek, Kont Ciyanoya da İtalya Hariciye nezareti erkânı refakat edecektir. Bütün Balkan devletleri Erkânıhar- biye reisleri de Cumhuriyet bayramı- mazda bulunmak üzere Ankaraya ge- Jecektir. vevmr venesennena, maşlardır. Vapur imdad istiyerek Rosa burnunda karaya oturmuş ve öğle üzeri bir iştial neticesinde tamamile batmıştır. Balıkçı gemileri kurtarılabilen tayfayı Lacalloya getirmişlerdir. Pransız deniz tayyareleri mütecavizleri aramışlarsa da bulamamışlardır. Doğuda hummalı Uumran harekeftleri İran transit yolunda 5000 amele çalışıyor. Karadeniz sahilinde peş'emal giymek yasak edi'di Erzurum, 10 (Hususl muhabirimiz- den) — Umumi Müfettiş Tahsin Uzer, büyük teftiş seyahatinden sonra Er - zuruma gelmiştir. Bu seyahat esnasında verilen karar- lar arasında bilhassa Karadeniz sahi - linde giyilen peştemalların kaldırılma- sı vardır. Şimdiden bir — çok yerlerde Mmerasimlerle peştemallar kaldırılmış- tır. Bu arada kadınmların küfe ve odun taşımaları da menedilmiştir. Erzurumun plânmı yapacak olan Fransız mütehassısı Lambert — Parise muvasalat etmiş ve oradan Erzurumla Trabzon'un avanprojelerini gönder - miştir. Erzurum şimendifer istasyonunda bir silo yapılması için müfettişlikle zi- raat vekâleti arasında müzakereler ya- pılmaktadır. Artvindeki elektrik Inşatı tamam - landığından şehir nura kavuşmuştur. Bu yüzden halk bayram yapmıştır. Şe- hirde 50 yat büyük bir hastane in- d , Karungöl ka Zasir ! tarafından 100,000 bin lira sarfile muazzam bir i- nekhane yapılmıştır. Karsın su işleri i- çin 150,000, Kağızman'mki için ise 30 bin lira tahsis edilmiştir. Diğer taraftan İran transit yolunda- ki inşaat hararetle devam etmektedir. 5000 amele durmadan çalışmaktadır. Bu yolda yapılması icap eden 40 ka - dar köprünün inşası bitmiştir. Büyük Horasan köprüsü de 150 bin liraya iha- le edilmiştir. Amerika Cumhur Reisinin daveti 1939 senesi cihan sergisine iştirak ediyoruz Amerika — Cumhurreisi — Rooseveli 1939 yılında Amerikada Cihan Ser- gisine Türkiyeyi de davet etmiştir. Ken- di namına daveti yapmak üzere de Con- son adında bir zatı Ankaraya gönder- miştir. Conson iki saat gibi kısa bir za- man zarfında icab eden makamlarla le- mas etmiş Ve neticede sergiye iştirak mukavelesini cebine koyup gitmiştir. Hükümetimiz Roosevelt'in İHavetini kabul etmiş, sergide işgal edeceğimiz yer ve şerait de tesbit edilmiştir. Dün geceki yağmur ve dolu Dün gece saat dörtten itibaren şehir- de şiddetli bir yağmur başlamış ve de- yvam etmiştir. bu arada dulu da, yağ- mış, fiındık cesametinde dulu düştüğü siz ———T AAA Sab: htan Sabaha : — Delikanlı, ne olacaksın? rine göre iştikbalde tutacağı meslek min bir mucize sayılacağını söylüyor. Mmüşküldür. Hayat o kadar değişiyor, adamları bile eski kanaatlerini silki tığını gördüğünüz tüccarın bugün m leğinin büsbütün zıddı bir işin b görülüyor. Bunlara örneklere bakarak diyebiliriz ki bu © tesadüflerin de yardımı ile insanları tün başka sahalarda kazananların gi metli Fransız meslekdaşın fikrini doğru buluyoruz, Bugün hukuk tahsil eden bir gencin mutlak Tıb Faukültesini bitiren bir gencin muhakkak di insanlar su gibi döküldükleri kabın ş Şi Şiyatet ALEMİNMAE _— © M. Çemberlayn'ın ” nutku Yazan: Selim Razıp Emeç merika — Cumhurreisi — Roose- veltten sonra İngiliz Başvekili Nevil Çemberlayn da muhafazakâr par- tinin köngre toplantısından istifade ede- rek siyasi vaziyete temas eder bir nutuk söyledi. İngiliz Başvekilinin şahsiyeti ve İngiliz devletinin harici siyaseti malüm olmasaydı, M. Çemberlayn'ın bu nutku- nu, mühim menfaatleri tehdide uğramış bir imparatorluğun başvekili ağzından çıkmış sözler sanmak için birçok şahıd aramak lâzım gelirdi, derdik. Nevil Çemberlayn, bu nutkunun en mühim parçalarım, bilhassa harbi tel'in eden bir sulh sever (pacifiste) edasile irad etmiş ve harbe varmadan evvel mü- zakere yolile her çateye baş vurmak lâ- zım geldiğini kaydettikten sonra bazı ah- valde muharebenin gayri kabili ietinab bir vasıta olduğunu da işaret etmek iste- miştir. Bu sebebledir ki harbde, muharib olmıyan kadın ve çocukların havat bom- bardımanlara marüz kalmalarındaki za- Turetten bahsedişi, nutkun, umumu insa- ni edasımı bozan bir mahiyet arzediyor. Büyük harbdenberi, muhtelif İngiliz devlet adâmları tarafından irad edilege- len yüzlerce, hattâ binlerce nutuk ara- sında, bunun da hususi bir yeri vardır. Amma birçok İngilizvari nutuklar gibi, sulhun bozulmaması lâzım geldiğinde 1s- Tar eden bu sözlerin temas etmek iste- medikleri şey, Üngilterenin müstakbel hattı hareketidir. Mister Çemberlayn, bu nutkile vaziyea tin nezaketini, haleldar olan hukuku dü- veli, gayri muhariblere yapılan ictinabı gayri kabil taarruzları sıraladıktan sonra bu vaziyetten sıyrılmanın çarelerini de ği, sadece düurumun şayanı esef halini teşrih etmekle iktifa ediyor. Halbuki bugün için lâzım olan şey da- ha sarih ve daha kat'i konuşmak ve me- selâ, hiç olmazsa M. Roosevelt gibi bazi ameli mülâhazalar serdetmektir. Dünya, ibham içinde yuvarlana yuvarlana bu hale geldi. Bunda ısrar etmenin manası nedir? Ve sonra, Akdeni: nada emniyetin tesisi için İtalyaya gü- venmek imkânı olmadığını, olamıyacağı- ni ve olmasının imkânı bülunmadığını İngiliz bağvekiline anlatmak için daha ne gibi hâdiselere lüzum vardır? Selim Ragıp Emeç görülmüştür. Dulu pek fazla devam etmemiş, fakat duluyu bir saat bütün |hızile devam eden şiddetli bir yağmur takip etmiştir. hasıl olan seller sokak- lari doldurmuş, bir çok yerlerde şel de- likleri üzerindeki ıskaraları açmak ze- rureti hasıl olmuştur. Yağmurdan mütevellit ufak tefek hasarlar olduğu söylenmekte ise de za- dıtaca henüz bir şey tesbit edilmiş de- ğildir. ğildir. Bu da zararın pek ehemmiyet- olduğunu göstermektedir. Ne olacaksın Clement Vautel bir fıkrasında Fransız gençiliğine soruyar; Ve vaktile Napoleonun askeri mektebde iken karakterine ald notları ala- rak eskiden bir gencin zekâsına, temayüllerine, ruhi ve bedeni kabiliyetle. hakkında bir fikir elde etmek mümkün olduğunu, fakat bugünün başdöndürücü inkılâbları içinde bunu keşfetme- Yüksek ihtisas mekteblerinin her yıl tükçe arttığını gördüğümüz - için kiy- bir adliyeci olacağını hattâ Oktor kalacağını kestirmek Közanç sahaları o kadar genişliyor ki teklini almağa mecbur eluyorlar, Ticaret P attılar. Dün manifatura üzerine iş yap- fini gi eselâ elektrik cihazları ticaretine başla- dığını işitiyorsunuz.. İhtisas Mesleklerinde bile şöhr rın günün birinde bir tarih olacak kadar zengin mesai hayı i yapmiş insanla- atını bırakıp mes- 'aşına göçtikleri Amerikada, Avrupada çok devlet adamları arasında daha çok tesadüf liliyor. Bu htisas devrinde bile zekâ ve karakter Mesleklerinden uzak işlerin başına ge- tirebiliyor. Onun için Fransız Meslekdaşımız gibi biz de Türk gençliğine ne olacağını sorsak alacağımız cevab Şüpheli bir süküttan ibaret olacaktır. Bürhan Cahid

Bu sayıdan diğer sayfalar: