17 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D el Ege manevralarından lnıınai;r Abdürrahmanlarda biıiıç saat gördüklerim Yıırdııa. spor hareketleri Abana takımları, Manisada Balıkesir, Manisa, başlıyor Kastamonuda İnebolu ve Balıkesir takımı birer maç yaptıları utbol şampiyonası Çanakkale, Aydın f Kastamonu Çamspor takımı ile Abana SPor takımı da karşılaşmışlar, bu maçta amonulular 4-0 galib Resitmde Çamspor ve Abana takımları Arada Görülmektedir. Havzada bir spor klübü isteniyor Havza (Husust) — Burada bir spor klü- inün olmayışı Havza gençlerini pek mü- tecssir etmektedir. Şimdiye kadar yapı- lan müteaddid teşebbüsler, muhtelif se- eblerle akamete uğramıştır. Bir klüb Kurulup gençler teşvik edilirlerse sporun da pek inkişaf edeceği muhakkaktır. Balikesir futbol şatipfyonası Balıkesir (Husust) — Balıkesir, Çanak- kale, Manisa ve Aydın mintaka #impifyonası teşrinisaninin Deşinde Ma- Risada başııyacaktır. Balikesir - Manisa maçi Manisx (Bususi) — Geriçlik temasları- Ti sıklaştırmak ve spor faaliyetini artır- Mak için 39 kişilik bir. gençlik kafilesi Bılıkuire gitmiş, orada bir temsil ver- H isde maksadile Balıkesirden bir kafıla tehrimize gelmiş ve bir maç yapmıştır. Diyarıbekirde at koşuları Diyarıbekir (Hususi) — Sonbahar at n ikincisi de yapılmıştır. Ya- Tıçlar çok heyecanlı olmuş, birinci umumt Müfettiş de yarışlarda bulunmuştur. .—ı—-__ Suşehrinin vilâyet olacağı P söyleniyor Si şehri (H — Suşehrinin !ety“oı."h hunııl' kk )hld h.;,hı_.r burada bir memnuniyet v İ « zincan, Glr::.y Ordu, Sıvas, Tokst Vilâyetlerinin ortasında bulunan Tuz kışın ciyarındaki Çardaklı, Eğribel, İtdıtdağı, Karabayır gibi arızalı - arazi Yüzünden uzun zamah mahsur kalmakla Ve bu yüzden pek mütenevvi olan mah- rmun!im sevkedilememekte idi. Devlet ölcri de ayni nisbelte sekteye UğTUyOr du, Kaza vilâyet haline getirildiği tek- Ürde muhitte büyük faydalar tahassü ©Ceği umulmaktadır. Z SUU Kaşta ev buhranı var (Hususi) — Kasabanın nüfusu Günden güne artmaktadır. Bu yüzden ev hranı boşlamıştır. Memürlar yiyecek tedariki ve ev buhranından haklı olarak iYet etmektedirler, Şehrin yiyeceği köylerden hayvanlarla getirildiği Uzün süren bu nakliyatın sonu" Sebzeler ezilmektedir. * — Haszan Bey, oğlum geçen Süne sınıfta kalmıştı. ü Tiş, bir da maç yapmışlardır. Bu ziyare- | yunda | Bundan — Bu sene ikmal imtiha: — - nımda muallim gene sıfir ver- Mustafa Yılmazın Kaptanı birinci- yiği kazanınıştır. Kazanan hayvanların sahiblerine ike u;- ramiye verilmiştir. Halkevlerin ::ı Kemal Garuksal Evin diğer şuhele- rinin de teşekkülü için azam! bir gayret tedir. Son ay içinde muhtelif köy gerileri yapılmış, konferanslar verilmiş, köylü- tere bayrak hediye edilmiştir. Res'mle bir köy gezteinde Ev başkanı Kemal Türk dtü hakkında bir konferans verirken gö Tülmı ktedir. Be'ediye parkı yanında inşa edilen Halkevi binasında şimdi gösterit ıı'onı:- nun çimento döşeme ameliyesi de bilmek kaza- | üzeredir. Şehrin en güzel bir mevkiinde bulunan Halkevi binası küçük, fakat 1a- rınğbınbelü Halkevi tefriş ediliyor Diyarıbekir (Hususi) — Halkevı Laş- kanı Tahsin Cahit İstanbuldaki temasiz rı neticesi Halkevinin muhteşem salanu- nun iç tefrişatı işini halletmiştir. Bunun on bin Jira tan fazlaya malolacağı anlaşı'- maktadır. Sahne dekorlarını yapmak Ü- zöre de bir ressam angaje edilmiş ve Hal- kevi Ar çubesi için İstanbuldan mükem- mel bir piyano satın alınmıştır. 29 teştin- den İt'baren Halkevi çalışmasına tam hız p Halkevinde sinema GlîlAı:::: (Hususi) — Halkevi salanı: için bir- sınema mökinesi ıhnıcıh(_ı: maksad haftanıçı muayyen gün- lerinde film göstermektir. K!ığıel Hilm- Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: racak dersin? Bu halin sonu neye va- Gaziantep Ikinci tayyareyi Alıyor Gaziantep (Hususi) — Gaziantop 'Tay- yare Cemiyeti, bu yıl Gaziantebin ikinci tayyareyi alabilmesi için çalışmaktadır. Bugüne kadar buradan Hava Kurumuna verilen para 154.000 lirayı bulduğuna Bgö- re doha 6040 lira teberrü edildiği takdir- de ikinci Anteb tayyaresi alınmış olacak- tır, Hava Kurumu müfettişi bunu bildirir bildirmez yeni bir faaliyete geçilmiş ve geri kalan meblâğın 4500 lirası da temin olunmuştur. Gaziantebliler, önümüzdeki Cumhuriyet bayramında ikinci tayyare- lerinin, gök.erinde uçuştuğunu görmek için sabırsızlanmaktadırlar. Ceyhan Halkevine bir piyano hediye edildi Ceyhan (Hususi) — Bundan yedi ay önce açılan Halkevi şubelerinden en fazla faliyet gösteren gösterit koamitesi C. H. Partisi genel sekreterliği tara- fından dikkate alınmış ve şubeye bir piyano hediye edilmişti. Bu piyano getirilmiş ve Halkevine indirilbiştir. gaşeeracer de faaliyet lerin köylerde de göslerilmesi için bu makinenin seyyar olması düşünülmekte- dir. Geçen yıl Halkevi sineması bir müs- tecir grubu tarafından işletilmişti. Bu yu sinemayı doğrudan doğruya Halkevi ida- re edecektir. bir Halkevi yapılacak Biçe (Hususi) — Çanakkaleye yeni ta- yin edilen ve geçen hafta gelip işe bışla- maş olan vali Atıf, şehrimize gelmiş ve büyük bir halk kütlesi tarafından şehir bandesile karşilanmıştır. Yeni vali, ka- sabaya girer girmez, Sakarya mekve uğramış ve talebeyi gözden geçirmiştir. Mütcakiber çarşıyı gezerek bazı gatı- cılan ve esmafın iktısadi durumlarını so- yuşturmuş. bir kahvehaneye girereit fın- can yıkanan yerin temizliğine bakmış, o- rada tavla oynamakta olan gençli - yunla vakit öldürmenin — fenalığıni bir ae'b ifade ile anlatmıştır. Oradar. kü- öbhaneyo uğrıyarak toplanan memurlu: ra vazifeleri hakkında sualler sormu; ve direktiflet vermiştir. Vali bir aralık İdmanyurduna da uğ- rayıp spor sahasında çalışan — gençicrle hasbınaller yaptıktan sonra belediye daı- iresine giderek şehrin umumi vazıyeti bokkında izahat almış, çay kenarındıki Edanlık bahçesini de gezdikten sonra vi lâyet merkezine avdet etmiştir. Vali ya- kında Halkevinin yapılımasına başlanaca- Hra sövlemiş ve bunün şehir ortasında m'inasib bir vere İnşa edileceğini müjde- Temistir. Hasan Bey — Evinde ta- bancalarını, bıçaklarımı orta. dâ bırakmazsan bir tehlike yoktur. (Baştarafı 1 inci sayfada) ye müsaid yer orası. Fakat kirmizi küvvetler kumandanlı- ğının karargâh kurduğu bu tepenin Tu- resinadan farkı yok: Tırmanmakla tü- kenmek bilmiyor! Zirveye ilk varan, Mareşal Çakmak ol du. Bu tahammül yarışında, Maroşali ta- kibe muvaffak olabilenlerin en başında mütlekaid General Pertev geliyordu. O- rada bulunan kumandanların en kidenm- Jisi o idi. Fakat buna rağmen, tekaüde sevkolunmuş yaşlı bir kumandandan zi- yade, diplamasını yeni ele almış genç bir sübaya berziyordu. Onâ: —)Gencrılım. dedim, bizl arkada bi- raktınız. O, kirpikleri tozdan görünmiyen göz- lerinden birini kırparak manidar bir ce- vab veriyor: — Fena mı? Gençlik arkamızda demek- tir. Biz de bundan kuvvet alarak yük- seklere tırmanabiliyoruz ya? Sonra ilâve ediyor: — Hani, sevgili hasretile yatağa düş- müş Aşıklar vardır. Sevdiklerinin sesini duyar duymaz, hekimin, ilâcın vereme- diği bir şifaya kavuşup - dirilir, canla- nırlar... Ben de tıpkı anlar gibiyim, benim sev- gilim de top sesi... Top sesini duyunca, sırtımdan otuz sene birden eksiliyor. Damarlarımda uyuklıyan kan, Coşm- ya, koşmıya başlıyor. Bir gün mezarımın başında patlasa, dirilip dışarı fırlıyaca- Hun gibi geliyor bana!.. B İnce uzun parmağile, Mareçalin Üünb formasını gösteriyor: — Bu hâki rengin cazibesine de daya- namıyorum. Nerede bir zabite rastlasam, ışık görmüş pervane gibi gayri ihtiyari sokuluyorum. Bana öyle geliyor ki, ordudan uzak kalmak, beni bir senede on yaş çökerti- yor. Şu anda ne kadar mes'ud olduğumu tasavvur — edemezsiniz. Görüyorsunuz, mütemadiyen aralarına, tâ omhnn.: ka- rışıyorum. Her tarafımda onları görün- ce, kendimi hâlâ içlerindeyim sanıyorum! Onu, hasretini çektiği silâh arkadaşla- rı arasına karışmak zevkinden daha faz- la mahrum etmemek için, yavaşça uzak- laşıyorum. Biraz ileride, Örgeneral - Sa- Hihle konuşan Örgeneral Asım Gündüze yaklaşıyorum. Bir nükte bataryasını an- dıran değerli kumandan, neş'eli neş'eli gülerek: — Gazeteci, diyor, not et. Hastalıktan korkanlar, canlarını sevenler asker ol- sunlar. Herkez yılda on gün hava değiş- tirebilmek için dünyanın zorlüğünü çe- ker. Bak bize. Şu hava nerede bulunjr? Hava da cpkı gıda gibidir. İnsan nasıl hergün patlıcan dolması yemekten bı- karsa, herğün ayni bavayı almaktan da bezer, Halbuki bak askerlere... Günde en az üç türlü hava alıyorlar. Neredeyse ci- gerlerimiz göbek salacak! Bu manevra- lerdan sonra bir tartıdan geçirilsin. E- minim ki bütün kumandanlar, sübaylar, €en azından beşar okka artmışlardır. Gözüm Mareşale tzahat veren Korge- neral Kerameddine ilişiyor. Bir aralık |cebinden çkardığı saatine bakıyor, fa- kat dikkat ediyorum: Kumandanın iki bileğinde de saat var. Üç saat taşıması, değerli askerin, vakit mefhumuna ne ka- |dar kıytet verdiğini gösteriyor ve anlı- yorum ki, saat gibi işliyen 'Türk ordu- sunda, dakikalar, hasisçesine iktısad e- dilmektedir. Kırmızı kuvvetlerin ateşli kumandanı, Mareşalden uzaklaştıktan sonra, elini sıkan Örgeneral Salihe: — Görüyor musunuz Orgeneralim? di- yor. Arazisi ne kadar dağlık... Öyle yer- ler var ki. burnunuzun dibinden koskoca bir kolordu geçse göremiyeceksiniz! Örgeneral Salih gülerek cevab veriyor! — Zarar yok Korgeneralim. Cefasına güle güle katlanalım. Çünkü icabında sa- fasını da biz süreceğiz! Zirveden aşağıya doğru inerken, bir Ağaç gölgesinde, Hacim Muhiddinle Or- general Fahreddin —Altaya jpastladım. Karşılıklı bağdaş kurmuşlar, şatranç oy- nuyorlardı. Beğer, Hacim Muhiddin, oyun takımı- .b1 koltuğunda taşıyacak kadar koyu şat- ranç müptelâlarındanmış. Uzun uzun a- rayıp sorduktan sonra, karşısına çıkacak bir rakib keşfedebilmiş. Fakat hemen bü- tün büyük kumandanlar gibi, bu oyu- nun bütün inceliklerine vâkıf bulunan Fahreddin Altay, saylavımıza hayli ağır basmış. Bana: — Ben, diyor, rakib arıyordum amma, bu kadar zorlusunu değil... Fahreddin Altaya, havada çarpışan ftayyareleri göstererek gülüyorum: — Bu ne cesaret Örgeneralim? Gök yüzünde kiyamet kopuyor. Değerli kumandan gülüyor: — Kopsun... Böylesi zevklidir. Bunu şalonda herkes oynar. Saylav ve General Kâzım da ille zirve- ye tırmanmak niyetinde. Fakat halırlı gövdesini taşımaktan yorulduğu için, yu- karılara çıkmış bulunanlara sesleniyor: — Haydi hepiniz bir olup beni oraya çeksenize? Hani ya? «Hepimiz birimiz için» değil miydik? Kâzım Dirik, Albay Şefikten, devam etmekte olan hava muharebesi hakkınâ malümat alıyor. Albay: — Şu, diyor, üç tayyare mavilerin. I ğer Üç tayyare de kırmızıların... Kâzım Diırik, bu üçer üçer uçan ta; yarelerden uzaklarda tek başına dolaşı : bir diğer tayyareyi gösteriyor: — O tayyare hangi tarafın? — O da kırmızıların! — O neden harbe iştirak etmiyor? — O da Ötekilerin harbedişlerini fır. gat sayıp, keşif yapıyor! Naci Sadullah Londra toplantısında Fransızların 5 maddelik Teklifi müsait karşılandı (Baştarafı 1 inci sayfada) Korben, hükümeti namına aşağıdaki tek liflerde bulunmuş ve bunlar. hakkındı seri bir karar verilmesini istemiştir: 1 — İspanya hizmetinde bulunan ecne bilerin mümkün olduğu kadar kısa bir müddet zarfında geri alınması. 2 — Geri çağrılmağı kontrol eden bey. nelmilel komisyonlar, geri çağrılma iş lerinin kâfi derecede ilerlediğini müşa. bede eder etmez (htilâf halinde bulunan iki taraf beynelmilel kaideler mucibince müuhariblerin istifade ettikleri hakları kullanabileceklerdir. 8 — Komitede temsil edilen hükümet |lerin daha şimdiden kısa bir müddet zar fında her iki ordudan muayyen mikdar. da gönüllü çıkarılması için Valencia ve Salamanca hükümetleri üzerinde nüfut iera etmeleri lâzımdır. Bunun için het iki tarafta bulunan ecnebi kuvvetleri a. rasındaki nisbetsizlik nazarı itibara alın. malıdır. 4 — Komitode temsil edilen hükümet ler, şimdiden gönüllü ve hava malzeme si gönderilmesine müsaade etmemeği vt bunu kolaylaştırmamağı taahhüd ederler $ — Van Ahulmehemmig'in raporunda. ki tetebbülere göre kontrol sistemi tatbil edilecektir. Fransa hükümeti, şimdiki vaziyetin devam edemiyeceğini ve bu — teklifler hakkında mutabık kalınmadan evvel va- yin edilen mühlet hitama ordiği takdir- de kendisini hareket serbestisini tekrar iktisab etmek hakkına malik addedece ğini kat'iyyetle beyan eyler. İngiliz murahhası Lord — Plymut ise, İngiltere hükümetinin Fransız teklif - lerini tamamile kabul ettiğini. söyle » miş ve pek kısa bir müddet zarfında bir itilâfa varılamadığı takdirde İn - giltere hükümetinin tekrar serbestçe bareket etmek hakkını iktisab eyledi- ğini beyan etmiştir. İtalyanın vaziyeti İtalyan murahhası Grandi de, ez - cümle İtalyanın İngiliz plânının tatbi- kine bir başlangıç olarak her iki taraf- tan müsavi miktarda olmak üzere gö- nüllülerin geri çağrılması hakkındaki teklifi kabul ettiğini söylemeğe mezun bulunduğunu beyan etmiştir, Grandi, muharib haklarının tanın- mâsı lüzumunun kat'i olduğunu teba: Tüz ettirmiş ve ademi müdahale lehin- de fakat muharib haklarının tanınma- sı aleyhinde bulunanların İspanyol ih- tilâfında bitaraf addedilemiyecekleri kanaatinde olduğunu ilâve etmiştir. İtalyan murahhası kızıl İspanyollara memnu malzeme taşıyan — vapurların bazı devletlerin bayrağını taşımak hu- susundaki suliistimallerini protesto ot- miştir. Londra nikbin Londra 16 (A.A.) — Röyter: Ademi müdahale komitesinin bugünkü toplan- tısı Londra diplomatik mehafilinde bü- yük ümidler uyandırmamışsa da umumi- yet itibarile nikbin bir hava yaratmıştır. İtalyanların bir mikdar gönüllü geri çekmeyi esas itibarile kabul etmiş olma- İsı memnuniyetle karsılanmıstır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: