30 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BON POSTA Sria'7 “Ben birtiımarhane kaçkınıyım !, Yoksa ben hakikaten delirmiş mi idim? Doktorun elime verdiği mektubu tercüme ettirince birdenbire şüpheye düştüm Der miydi? Patron tahsildara sordu: — Bay Necatiye gittin mi? — Gittim. — Herhalde senin yüz li » rayı istemek için gittiğini ha- ber alınca kızdı. — Bilâkis hiç kızmadı. Kız- mış olsa birkaç gün sonra ge- ne gel! der miydi? Hasis Hasis evlenecekti. Tavsi- âıe ettikleri genç kızı alma - — Neye almadın? Dediler.. cevab verdi: — Dudakları çok kalıri”» — Ne çıkar? — Ne çıkarı var mı, ruj P4 ::: 'benlın cebimden çıka - — Rakı, esrar, sigara içeorsunuz? Hayır.. — Ercin, koka'n, morfin? axa — Hayır. Son perde D“ğ”;m — Gözlerinizin önüne hayalet geldi- ğ 5 — Çok müteesi . ğini söylemiştiniz. Hayalet geldiği za- İm-ıî) îgîış;î çıkıyorlardı, ön — Ne oldu? ol man kulağınıza ses de geleor mu? : — Son perdeyi seyretmiye- — Patronun oğlu — Siz bayan, coğrafya vazifemi ya- — Mendilimi kaybettim. Gözlerimin önüne hayalet filân gel- BK dikür * — pacaksnız. Siz bay muhaseberi, siz de hesab vazi. — — — Ne zarar var? — İdiği bitlabi masaldı. Lâkirdi olsun di- — Programda, «beş sene © femi yapacakaınız.. Bay kâtib: gu karne mi de siz — Öyle ama mendiline bir | ye söylemiştim. Tabif kulağıma ses fi- bonra>» n'ııg::ıo kadar kala * — alın, babamın görmerini islemem: babamın — tmzası- — şeyi unutmamak için bir dü - (Jân geldiği de yoktu. Fakat bazı ak- Mayız, y ni siz atacaksınız. ğüm yapmıştım. şamlar hakikaten kendi kendime düşü- — nür, hülyalar kurardım. Esaşen içimiz- de hülya kurmıyan kaç akıllı vardır? Hangimiz tayyare piyangosunun bü- yük ikramiyesini kazanırsam, şöyle ge- zeceğim, böyle tozacağım diye ya- da şatolar yapmaz? Hangimiz bir sev- gili hayalile avunmaz? Fakat bu hayal- le avunmak ihtiyacı, bazı kimselerde günden güne fazlalaşır ve bir itiyad haline girer, Hayalinde gördüğü kim- seler, yavaş yavaş gözünün önünde te- cessüm eder, Artık hayalhanesindeki şahıs teşahhus etmiştir. Bundan sonra onlarla konuşmak ih- a l Hoş sözler ı MA A D N « Elektriğin faydası ) Bir mecliste konuşuluyordu: — Elektriğin insanlara ne büyük fay- YDEMLE LA iraik ti Dediler, şık kadın ik etti: — Evet elektrik olmasaydı, bugünkü medeni vaziyete gelemezdik. Onun saye- sinde saçlarımıza permenan| yaptırabili- yoruz. verdiği reçete a doktorun yüzünde, gözlerinde, tavan da dolaşıyordu. Nasıl oldu bilmem doktorun burnunun dibinde bir arı pey da oldu. Vizir vizir uçmağa — başladı aX 3 üm e*- | Doktor sinirleniyor, elile kovalıyor, fa: Ne nrıyorıun? :;ı)-:cbı:ı :.';Tg'emm;"“bu venıızıı.'- kat arı biraz uçtuktan sonra tekrar l vvelâ Niha Sarhoş telgraf direğine tırmanmıştı. ler. Dilsizdirler. Yalnız dinlerler, Fa- î:(mdı;r;ı:n nı:ıı:::e #okuluyordu. Niha; Ayık gördü; bağırdı: kat bir gün gelir ki onların da dili çö-|* * d Bayvün, dedi — Orada ne arıyorsun? Sarhoş cevab verdi: — Param yok ta, bir telgraf havalesi Tasdik ettim: İşte o devir geldiği zaman insana deli B damgası yapıştırılır. ; l — Bayım ben avukatım, boşanma da- — »ecorse kapıp kaçacağım. — Neye iki köpek birden bı.ıuyımıü — Evlâdım gene daldırdın.. kulağına “:(mııl:ıı;;vıln açılmış olmasına sa Tanlak mak istediğimi kim — | n a â“lı'::-ıv Se yi “ı:n mıdnhnr’yıımı:’;g:iîmun ö-| — PDeğil mi evlâdım? dedi. Ne müz'iç e n ” T z — Hayır , â eli Boşuna masraf — — Döyük uu eli kücük hai İnin ayileter gölior TeT ea L — Kimse söylemedi amma bitişik yıp onu uyandırıyor. — Sevda filân çektin? gi y a 4 i — Neye mağazanda geceleri elektriği  — Bazan sinirlenirim. Fakat dokto:, evde oturuyorum da.. yakıyorsun? Ğ beni muayene ettiniz. Teşhisinizi söy- — 'SŞylı evlâdım; sevda filân çektin? hemiyacek Hiktiet Doktor başımı kaldırdı. Beni tepeden tırnağa kadar süzdü, süzdü, süzdü, fa- — Ne susoorsun? Söylesene? ww 5 Kevtİ ee v in. Bvlâ- kı;_'l;lr şey söylemedi. Pul meraklısı dim şunu hatırından çıkarma, Dünya- _D,',;::,'_'f;_;m üğkedü "dnl : K da sevda kadar büyük yalan yoktur. müstalz?. isi YÜ a Te HĞÜ v DBi Gürüyn'z, Sevda denilen şey poet, otör denilen eet Mmemleketimi bırakıp Amerikaya gidece- üyük martavalcıların icad ettikleri| — Vallahi evlâdım, 'nası! başlayaca- —_[’ıdniı,undın bana sik sık mektub yaz. Posta pulg — kolleksşiyonu yapmıya meraklıyımdır da. ğimı bilmoorum. Sende bir şey yok Yalnız biraz fazla yorgun görünoorsun Mutlak istirahate ihtiyacın var, Gazete, kitab okumıyacaksın.. kafanı yormıya- şeydir. Sevdiğin karı seni bırakmış ise, yahud seni sevmemiş ise dünyayı ka- ranlık görmenin ne manası var? Dün- yayı karanlık görmekle sevdiğin karıyı A isin? Ni p caksın. Günde iki defa banyo yapa- elde 'd'bfh“k '!”.Skİ n“;qgeâı; hO- caksın. Bunları dışarda yapmak güç- Zarar yok HAĞ Kaya, Bof CĞ tür. En iyisi burada hiç olmazsa bir a kalım, seni biraz muayene edeyim. KERLİYH, YUTAĞA BİÇ O y Parkta kanapeye oturmuştu, park bek- 4 kadar yatmalısın! ğ Arkadaki gardiyana: N d vi çisi yanına geldi: — Ününtyük l ©) —- e.,hnnı gene deli mi demek is- — Bayım, dedi, yeni boyandı. — Eğer bu gece de on birden sonra | Dedikten sonra masanın üzerinden "-““'5;_"_—__ ğ öi Yerinden e horlarsaraz polise şikâyet edeceğim! — İlâstik bir çekiç alarak bana yaklaştı: | — ğfurullah evlâdırm. sana del — Zarar yok, ben rütubetten müteessir olmam! deyen var mı? Yorgunsun, dimağının — Bactik K latöne ee mutlak bir istirahate ihtiyacı var, San- Dediğini yaptım. Ö — Hah böyle! diyerek lâstik çekici ı':xî"ı'şî'ı'm’dg î;hl:f:'în?;?; Son söz kaldırdı. Şöylece ayağıma vurdu. - ç A n Evvelce bir iki kere sinirden hasta delç gu; ',"ur:t iina S 'u.”m',:e' — Karımla kavga ederken son $Ö A olan arkadaşlarımı - doktora götürdü- loor. İ ı.r'ııı uraya girmek için bazı ben söylerim. ğüm için doktorun neyi anlamak iste- merasim tard_ır. Bir talı;bnıme yap'p — İmkânı yok. diğini biliyordum. En asabi hastaların | fAStane komisyonuna müracaat etme- lisin. Şimdi sana bir reçete yazoorum, Bu reçeteyi üç beş gün kullanırsın.. hiç bir şey okumuyacaksın. — Asabımı yar- imıyacaksın. Bir de mektub yazacağım. Bunu da Melike götürürsün. Doktor önce reçeteyi, sonra da mek- tubu yazdı: — Al, evlâdım.. dedi. Bunu Melike götür, selâm söyle. Reçeteyi de kullan, — Neye olmasın, «affedersin — karıcı- ipm.. Kabahat bende!» derim. Kavga da ) biter! YA Giydirmenizi bekliyorum Bayan, hizmetçinin odasına ::d:_m — Gülün aefe İş — Evli olduğun halde - gömleğinin y Pazarlığımızda iyinmem de size sid — düğmelerini kendin mi dikiyorsun? ae miydi. Gehpı beni giydirmenizi —— Hayır, bu benim gömleğim de - AY , — gil, karımın gömleği. yapacağı gibi ayağımı üç, dört kere ha- vaya kaldırıp indirdim. Doktor: — Oo0... dedi, çok canlı. Şimdi ayak- larını değiştir. Değiştirdim. Gene vurdu. Aynı ba- reketi tekrar ettim. Başını salladı: — Ayağa kalk. Kalktım. Elindeki tokmağı bıraktı. Bir elek- trik feneri aldı. Yaktı. Gözlerime bak- | "tftaya da bana gel — tı. Gene başını salladı. Döndü, yer'ne Doktora teşekkür ettim. Kapıdan çı- oturdu. Cebinden bir ayna çıkardı. Yü- | Yârken gardiyana: züne baktı. Kravatını düzeltti. Aynayı | — Zavallı hentezere asvas mehk kı- masanın üzerine bıraktı. Mendili aldı. |HNa miçef duru dar, İnç gılla inç çıllar Büyük bir itina ile açtı. Ağzını burnu- | Mmegun şilliki gipattıvi (**) nu sildi, Gene katladı. Sağ cebine xoy-| Diye söylendi. du. Sonra çıkardı, sol cebine koydu.| Gardiyan önde, ben arkada çıktık. 'Tekrar çıkardı gene sağ cebine koydu. | Kapıda da gardiyan kapıcıya ermen!ve Masanın üzerinden bir kurşun kasem | bir şeyler söyledi. Adamcağızlar sura- Zarif geçinen bayana: — Japon balığı moda oldu, dediler, hattâ Neclâ da onlar- dan almış. aldı. Oynamağa başladı... tıma acıyarak baktılar, * — İnsanların ’."dıfnlm Zarif geçinen bayan yü - Dukl):ımn ıih::: çok meşgul olduğu * Olmasaydı biz birbirimizle bu zünü buruşturdu: görülüyordu. Her halde bir şeyler dü-| Jamanak gazetesi idarehanesi Bebek tAkşam burada buluşamazdık. — Bizi tanıştıran olmadı ki, biz tesadüfen tanıştık. .u—— Aı:ı bu uk.:_lllo:lğ:“:l' ne eski kıyafetile dolaşıyor - Bgelebilmem için ha i dur. Japon kadını gibi giyin- Tuş vapur parasına ihtiyacım Seğ Hai Vi daşım ver- İtfeiye çavuşu Güzel ; .ı.nh Parayı arkaı MMM i İi as —k“w* şünüyor, teşhisin neticesini bana mü - tramvaylarını kıskandıracak kadar le- lâyim bir surette anlatabilmek için ke- |baleb. Doktorun zarfını Melike uzat- limeler arıyordu. tım. Açtı. (Arkası var) Hiç ağzımı açmıyor, doktorun sözi. ——— söylemesini bekliyordum. — Gözlerim | (**) Zavallı çıldırmış, Allah acısın. Kapıya kadar götür, ne olur, ne olmaz, (*) Dikkat et birisine saldırmasın. — Zevksiz kadındır, o ba - fıkları aldı ya, salonunda ge -

Bu sayıdan diğer sayfalar: