25 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

25 Kasım 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa allamamman Son Posta'nın tefrikası : 84 Yazan: Ziya Şakir Hatice sultan, çiçek toplayarak Naime sultanın sarayına Coğru yaklaşınca, birdenbire önüne sarı Lir kaysı gülü düştü. Gözlerini kaldırdı ve pencerede duran ? Kocasının bu muameleleri, ilk za- manlarda Hatice sultanın hoşuna git- Onu, bir hayli eğlendirmişti. Fa kar çarçabuk, bunlardan da bıkıp usa- nıyermişti. Bu bedbaht koca, karısının yavaş ya- vaş kendisinden yüz çevirmeye başla- ı görür görmez, kalbinde derin bir aztırab hissetmişti. Çünkü Hatice sul- tana karşı her gün biraz daha artan aş- kı, bu adamcağızı deli divane edecek bir hale gelmişti. Yeni hayat, Hatice sultana çok yara- mıştı. Kızlık zamanından, kat kat gü- zelleşmiye başlamıştı. Etrafındakiler de, mütemadiyen kendisini şımartıyor- lardı. Sultan, birçok zamanlar yarı çıp- lak bir halde büyük endam aynalarının karşısına geçiyor, yarı çıplak vücudünü 'uzun uzun gözden geçiriyor.. sonra, a0t bir hüsranla içini çekerek: — Yazık, bu güzel vücud, budala ve sırnaşık bir adama kısmet oldu.. diye iyleniyordu. Hayalperest kadının bu taşkın hi adakiler büsbütün tahrik e- — Sultanım!.. Şu dünya yüzünde; msalsizsiniz. Yazık ki, kendini- bir kocaya düşemediniz.. diye, büsbütün tanda kocasına karşı bir yatak o- Bu 2 geçen geceler, onun kalbindeki i büsbütün kamçılamıştı. O da babası gibi içki mübtelâsı idi. yatarken daima konyak içer- uyku veren t aks onun sinirlerini ge ti tesirler öiyle mi diye feryad ederek hıçkıra yordu. Bizliden gizliye bizim yordu. Hatice sul- d zı olmakla bera- mid onun ne kadar hava- lerden uzak olduğu- hu bil için kendisini -lüzumundan fazla sıkmıyordu. Hafif bir tarassud al- adurmakla iktifa ediyordu. binaen, onun saraylılarından ba- Sları, bizim haremi hüm. #abalarile gö nın bu hallerini de gizlice söy- ardı. Tabildir ki buruaîıl;;cî B rdu. Kulaktan — kulağa söyleni- hattâ bazan Abdülhamide bile du- luyordu. Nihayet günün birinde, hiç inaml- ak bir söz işitilmiştir — Hatice sultan ile, Zevci, Mmış. Pu sözleri işitenler, derin bir hayret çinde kalmışlardı. Buna, kat'iyen İ- hanmamışlardı. Çünkü bu, bi fazlaca cesaret me- selesi idi. Abdülhamid gibi kıskanç, ahlâk meselelerinde san derecede mü- laaş;'.b_ bir adamın damadı, nasıl olur Ga böyle bir aşk işine girişebilirdi? 'Şu sözleri işitenler, korkularından titriyorlardı: — Aman.. bunları, ne sen bana söy- lemiş ol, ne de ben, işitmiş olayım.. di- âorlaı—, ve derhal dillerini yutuyorlar- Halbuki mesele, tamamen doğru idi, Hafice sultanın gene bir sinir buhranı- na ve aşk heyecanına tutularak, ger:m. gerim gerildiği bir zamanda, sultanın genç ve oynak hazinedarlarından biri: — Aman aslanım, bu bizim komş ne tuhaf ş insanı bahçeye çıkmı- ya hasret bırakıyorlar.. demişti. Bu , derhal Hatice sultana me- rak vermişti. Hazinedar Dilberyar ile rında şu muhavere geçmişti: — Ne yapıyorlar? — Ne yapacaklar? Pi Kemaleddin paşa sevişiyorlar- ra Cere perde'e- artırı- d 3 ayundaki ak-) meye geliyorlar; Hati-| , Naime sultanın | |rinin aralarından dürbünle seyred — Acaba bunu yapan kim? — Kim olacak, her halde, damad pa- şadır. Ondan başka, buna kim cesaret edebilir? — Sen, gözünle gördün mü? — Kaç defa. — — E, bakıp da bir şey yapıyor mu? — Hayır.. sadece gözetliyor. — Kuzum kal züne biraz gülüver, cak? Şunun yü- n ne yapa- Aman, nasıl olur, aslanım? m, ne olacak?.. Pekâlâ olur. Bu teklif, her halde Dilberyarin de canına minnet olacak ki; derhal giyin- miş, süslenmiş; bahçeye çıkmış.. çiçek tarhlarının arasında dolaşmıya başla- Jmuştı. İki saray, birbirine çok yakındı. Evvelce iki saray arasında müşterek lan bahçe, ortasından, ancak üç metr yükseklikte bir duvarla âyrılmış Dilberyar, bahçede dolaşı başlamaz, gene ki İre |a — Ca şedeki odanın pe deleri aralanmış.. dürbün cam- parlamıştı. Dilberyar, çiçek topluyor gibi y yavaş ©o pencerenin önü 3 şmıştı. Kendisini takib eden dürbün camlarına doğru bakarak te- bessümlere başlamıştı. Fakat P bozmamış mamıştı. Ona hi ette bulunmamıştı. Dilbe rama caâ sultana gelerek vaziy Hatic hayal ile w apa- e .| mağında derhal bir fikir uyar — Dur.. şuna, bir de ben görün Kemaleddin paşanın tatlı ve heyecanlı tebessümile karşılaştı Bakalım, ne yapacak? diye mırıldan- mıştı. Derhal yanına Dilberyari almış, bahçeye çıkmış.. çiçek koparmak baha- nesile, dolaşmıya başlamıştı. Perdenin arasından, derhal dürbün camları parlamıştı. Hatice sultan, bu- nu görür görmez, heyecan içinde kal- mıştı. Dilberyarin kulağına eğilerek: — Sen, burada kal. Ben, biraz daha o tarafa yaklaşayım.. diye fısıldamıştı. Dilberyar, orada, bir gül ağacının di- bine çömelmişti. Hatice sultan, çiçek toplayarak, Naime sultanın sara: doğru ilerlemişti. Ara sıra göz ucu ile pencereye bakarak, yavaş yavaş duva- dar takarrüb elmişti. O zaman, perde biraz daha açılmıştı, pencereden bir el uzanmıştı. Hatice sul- anın önüne, sarı bir kayısı gülü fırla- tılmışt (Arkatı var) Nöbetci F czaneler Bu gece Bödetei olan eczaneler şunlar- dir: İstanbul cihetindekiter: Aksarayda: (Pertev), Alemdarda: (Sırrı Asım). Beyazıdda: (Belkis). Samatyada: (Rıdvan) nde: (Hüseyin Hüs- nü). Eyübde: (Hikmet Atlan de: (Vitali). — Şehreminindi Şehzadebaşında: — (İ Halil). r (AriD. Kü Bakırköyünde: (İstepan). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde (İsmet). Taksimde: amettin). Kur. tuluşta: (Necdet), Yenişehirde: (Paru- nakyan). Bostanbaşında; (İlimad). Be- şiktaşta; (Süleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakller: darda: (Ahmediye) man), Kadıköyünde: Büyükadada: (Halk) ukİ. Galatada: Barıyerde (Böyük, Heybelide: Os- Üçler). (Halk) f Bir Doktorun Günlük Notlarından Romatızmanın Sebebleri... Romatizma konuşulurken bünyevi ve diğer hastalıkların akla gelmeme &t imkânı yoktur, Nekris hastalığı, şeker hastalığı, şişmanlık gibi. Gerçi ekseriya müzmin ve hâd romatizmalar bünyevi bozuklukları olanlarda daha kesretle gö rülür, fakat artık bunu bugün kabul et- meğe imkân yoktur. Çünkü bugün dağ- rudan doğruya veremle alâkadar n yereme merbut olan romatizmalar v dır. Bundan başka bildiğimiz ve heri tesadüf edilen belsoğukluğunun — tevild ettiği hâd romatizma, mafsal — iltihabı yardır. Gene yücudün muhtelif mafsal- larında sulşekil husule getiren «ruma- tisme deformalive» ler vardır. Bu, gitgi- de Herliyerek ellerin, ayakların ve amu- dü fıkartnin, velhasıl büyük mafsalların çok fi bir şekle girmesine ve Tormal barekâtın bozulmasına sebebiyet verir. Romatizma yalnız mafsallara münhasır değildir. Kemik üzerinda, asab üzerinde, adalât üzerinde de tezahürat ve evca ya- par, Bununla beraber gene tam ve doğru 3l- mamakla beraber romatizmaya mafsal fzerindeki tezahüratı suretinde bir tas- nif yapmak mecburiyeti vardır. Mafsal romatizması ya hüd ve ateşli,o- lur. Meselâ belsoğukluğu —mafsal iltiha- bi, verem mafsal İltihabı, frengi mafsal Ntihabı, hizl mafsal iltihabı ve diğer mikrobların husule getirebildikleri maf- sal ltihabları. Bir de nekris hastalığının hüsüle getirdiği hâd mafsal iltihabı. Müzmin mafsal ârâzına gelince: — Nek- risten mütevellid parmak ağrıları. Müz- min ve münteşir romatizma ki bunun da adalât Üzerinde, sinirler Üzerinde, maf- sallar üzerinde tezahüratı vardır. Par- makların tatbur sopası haline gelmesi belin eğzilip artık o halde kalması ve yahut yavaş yavaş bütün amudu fıka- rTinin harekâtında betaet veya madumil- yet husula gelmesi hep bu müzmin ro- izmanın doğurduğu felüketlerdir. Perşembe C | | | (*) Bn notları kesip saklayınız, yahat bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapımız. Bıkınti tamanınızda bu netlar bir dokter gibi imdadınıza yetişebilir. Bugünkü program 25 İkinciteşrin 1937 Perşembe İSTANBUL Öğle neşriyatı: 19205 Plâkla Türk n sl. plâk neşriyatı. 1330: Muhtelif Akşam neşçriyatı: 1830: Plâkla dans mu 1845: Edir- nenin kurtuluşu hakkında konferans Eminö- Dü Halkevi namına: Mimar Kemal Altan. 19: Bayan İncl tarafmdan şan: Piyano ve keman refakatile, 19.30: Hava raporu. 19.35: Spor müsahabeleri: Eşrof Şefik tara 19.56: Börsa haberleri. 20: Cemal K arkadaşları tarafından Türk — müsikizi halk şarkıları. 20.30: Ömer Riza tarafını arabca söylev, 2045: Fusıl saz heyeti: O! yanlar: Küçük Safiye, İbrahim Ali, Ke Cevdet, Tanbur Salâhattin, Kanun Muam. mer, Viyolonsel) Mes'ud t Hi di, Ut Cevdet Ka kestra. 2215: Ajans haberleri. 22.90: Plâkla sololar, opera ve öperet parçaları. 2250: Bön haberler ve ertesi günün programı. 25 İkinciteşrin 1937 Perşembe ANKARA Öğle neşriyatı: 12,30: Muhtelif plâk neşriyatı. 12,50: Plâk: 'Türk müsikisi ve halk şarkıları. 13,15 Dahili ve harlet haberler, | Akşam meşriyatı: 18.30: Mühtelif plâk neşriyatı. 19: Türk akbule Çakar ve arkadaşları). 19.30: Saat Ayarı ve arabca neşriyat. 1946: Türk musikisi ve halk garkı- ları: (Servet Adnan ve arkadaşları), 2015: Kâzım Nami Duru: — Terbiye. — 20.30: Plâkla dana müsikisi, 21: Ajans haberleri. 21 15: Btüdyo salon orkestrası. 21.55: Yarınki prog- İyam ve İsliklâl marşı. | |musikisi ve halk şarkıları: ( | DİŞ TABİBİ RATiİP TÜRKOĞLU Ankara caddesinde: Meserret oteli karşısında (88) No. ü müayeneha- nesinde hergün saat on dürtlen (19 )a kadar kabul etmektedir. 12.30: Plâkla Türk musikisi. 1250: Havadis. | y ; Ü,, ve | İaMAyı i, (snat Ayarı). 21.15: Or- say Çek güreşçileri arasında Romanyada yap- tığı bir turneden sonra Mizir milli ta- ık:muı karşılaşmaş üzere — İskenderiye- İye gidecek olan Çek. lerin meşhur güreş takımı kânünüevvel ortalarında — İstan bula — gelecek iken ansızın — şehrimize geliverdi. — Çeklerle Karşılaşmak — üzere evrelce anlaşmış 6- lan Güneş klübü bu vaziyet — karşısında İ|Çeklerle müsabaka- yi kabüle mecbur kalmıştır. İKi taraf arasında 56 kile güreşçisi Monçik yapılan anlaşmalara göre Çeklerle biri Greko Romen, biri serbest olmak üzere iki müsabaka yapılacaktır. Bl- rineci müsabaka bu akşam saat 9 da Ferah masında Greko Romen olarak bütün sikletler üserinde dera edilecektir. BSerbest güreş karşılaşması da yarın akşam yapılacaktır. Bu akşamki müsabakada H6 kiloda Hüse- İyin, 61 de Yaşar, 68 da Yusuf Aslan, 72 de BSaulm, 19 da Mersinli Ahmed, 87 de Mustafa, ağır siklette Samsunlu Ahmed güreşecektir. Yarın akşamki müsabakaların bir kısmında |Ankara lig maçları nasıl cereyan etti ? Ankara, (Hususl) — Ankara lig maçları- nn ikincisi pazar günü Ankaragilei saha- Jsında ya ddı. Tribünler tamamen dolmuştu, İnafif yağan yağmur sahayı ıslatmıştı. İlk |karşılaşma 1230 da Ankaragücü ve Muha. İhzgücü arasında başladı, hakem Rağib, ta- | Ş | Ankaragücü: Ateş - Ali Rıza, Enver - Nus- ret, Musa, Abdül - Ahmod, Fahri, Yaşar, İs- İmali, BU Muhafızgücü: Fuad - Hüsnü, Saffet - Ah- med, Cihad, Mehmed - Balih, Salâhaddin, Rıza, İbrahim, Nacl. Görülüyor ki Ankaragücü Semih ve Ham- diden mahrum; buna mukabil Muhafızgücü Bgenç ve ateşli oyunculardan teşekkül etmiş- t. Böyle olmasına rağmen tahıninler Anka- m lehinde, lâkin netice tahminleri L Oyuna başlandı. Muhafızlılar Üs- G elde ettiler. Sekisinci dakikada Pon- nlarını kazandılar, İki dakika an Enver oyundan çıktı. 10 kiş! kalan Ankaragüçlüler vaziyeti telâfi için galışmak mecburiyetinde kaldılar ve ça- âr. Lâkin takımda Hamdi ve Semihin |Yokluğu her an belli idi. Bu devrede Ankara- Büçlüler eksik oldukları için datma Muha- haliların baskısı altında oynamak mecburi- yetinde kaldılar. Fakat Muhafızlılar bundan (daha fazi ifade ödemediler, İilk devreyi 1-0 lehlerinde bitirdiler. İkinci devre gene aynı şekilde devam eder- ken Rıza yerinde aldığı bir pası iyi kullana- (2-0) galib vaziyete çıkardı. ragüçlüler gaşırdılar. Kendilerini top- '& vakit bulamadan Salâhaddin Muha- |Bzın üçüncü golünü kâydetti. Bundan sonra Muhafıdlılar variyeti xâfi görerek durgun Pblr öyun tutturdular. Ankaragüçlüler açıl- mıya ve güzel oynamıya başladılar. Abdülün İçektiği ponaltı ile vaziyeti (3-1) © çıkardıla: Üç dakika sonza İsmall Ankaragücünün sını İkiye çıkardı. Vaziyet (3-2) Muha- nin sonlarında bir gel atmıya muvaffak o- n muhafızlılar öyunu (4-2) lehlerinde bi- Bu maçtan sonra beyaz fanilâ ve kırmızı don giymiş olan Harbiyeliler çıktılar, Biraz sonra da Güsençaporlular göründü. Hakem iki tarafın muvafakatle — Harbiyegücünden Mazlümdu. Harbiyegücünün kadrosu merak ediliyordu. takımlar: Harbiyegücü: Fethi - Şükrü, Sabri - Ha. gim, Cetâl, Zeki - Şerif, İzset, Murtaza, Kad- ri, Hilmi. ğ Güvençspor: Hümi - Reşid, Turgud, 'Tev- fik, Füruzan, Netib - İbrahim, Muzaffer, Ali, Adil, Avni. Birinei devre umumiyetle Harbiye lehin- de geçti. İlk Iki golü Harbiyeliler yaptılar. Fü. ruzan bu iki göle de cevab vermekte getik- medi. İlk devre (2-2) bitti. İkinci devrede Harbiyeliler seri bir. oyun oynamıya başladılar. Hakikaten güzel inişleri görülüyordu. Bu arada dört gol atan Harbi- yeliler maçı (6-2) galibiyetle bitirdiler, Selim Tezcan Denizciler Halkevinde kış idmanları yapacak Hor sene olduğu gibi yürme antrenörü perşembe ve cumarlesi günleri kış idmanlı rı için Beyoğlu Halkevinde haftada Iki defa yüzücüleri çalıştıracaktır. Çek güreşçilerile ilk maç bu akşam yapılıyor bir dünya ikincisi ve kif Âvrupa üçüncüsü var. Müsabakaların çok heyecanlı ve çe'in olacağı anlaşılıyor müsabıklar yer değiştireceklerdir. 68 da Hasan Tahsin, 68 da Necmi, 19 Ü Kasımpaşadan Riızmık, ağır siklette de güreşeceklerdir. 66 kiloda karşılaşacak olan Çek [ÜN# Berlin olimpiyadında Hüseyin ile kar 've Çetin bir müsabakadan sonra sayı bile galib gelmiştir. Bu ttibarla bu müsabi” ka bir revanş mahiyetinde olacaktır. Batmle karşılaşacak olan güreşci de Bör n olippiyadında ikinciliği karanmıştır. müsabakanın Salm için çok çetin Ol tabildir. Yarım ağırda Mustafanın rakibi olan, Btf BHnde Mustafaya sayı hesabile mağlüb ol! Küvvetli bir pehliyandır. e Ağır siklet Çek güreşcisi ise Avrupa üçül” cüsüdür. Çek milli takımına beş güreşci Y” ren bir ekibin böyle bir fırsatla şehi gelmiş olması muclbi memnuniyettir. Çek takımı cumartesi günü Mısıra harekti edesektir. Mısırdan avdetinde, takımın Âf karada da iki maç yapması için Güneş Küb? bazı teşebbüslerde bulunacaktır. ' Güneş klübünden : 1 — Çekoslorakya güreş şampiyonu ( ohradi) klübile klübümüz arasında yapili güreş Müsabakaları 25/11/937 perşembe nü akşamı saat 20.30 da başlıyacaktır. 2 — Müsabakalar Şehzadebaşında (Ferabİ Tiyatrosunda olacaktır, 3 — Gişeler saat 19 da açılacaktır. 4 — Tıiyatronun istiabından fazla bilet Vi vine scal rilmiyecekti |B. Necmi Ataman ivazifesinden ayrıldi Eski İstanbul bölgesi ikinci reisi Bay Necmi Ataman 'Topkapı klübü müessislerinden ve İstöf” bul spor bölgesi ikinci relsi olan Bay F Ataman, Türkofis istatistik şefliğine tayiniü” den dolayı Ankaraya gideceğinden bölgede” vazifesinden istifa etmiştir. Son Posta'nın müsabakası Gol kralını keşfedecek okuyucumuza da bir hediye veriyoruz Futbolcularımız arasında birind lig ve milli küme müsabakalarında €n fazla gol atacak oyunculara bir€f kupa vereceğimizi ilân etmiştik. SON POSTA, şimdi bu müsabar kayı daha ziyade genişletmeyi V? spor meraklıları arasıma da teşii etmeyi kararlaştırmıştır. Bütün okuyucularımıza acabi gol krallarının kimler olacağını S0" Tuyoruz. i İstanbul birinci lig'inde en $0 gol atacak oyuncu ile atacağı B? adedini doğru olarak tahmin ?ü'; cek, veya hakikate en ü)'“d! yakınlaşacak — olan cku_vucumuli güzel bir, hediye vereceğiz. Yslnîn verilecek cevabların kırıxr.uevv?"d 10 una kadar elimize gelmiş, yatt postaya verilmiş olması şart Milli e l keşfetmek için açacağıl > kanın tarihini ileride ilân edt0* ğiz. a bi

Bu sayıdan diğer sayfalar: