17 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_Hl liseler Karşısında -— İi ai — Bir varmış, bir yokmuş. Dediler.. Bizim sözlerin! m: — ki spordan mi bahsediyorsunuz?.. Dedim. lde erkeklerden çok ka- çünkü dedikodusu faz Sporü her 1 dınlar severler ladır!. * Ben, bir sporcu olsaydım, bovnuma şöyle bir y «Taklidierimem Bir bayan Ben sordi spora bayılır Cevab ve — Spor m spor roba! * ası yok! Bütün sok k uma aklar spor sahax sokükta yumruk yura: larız. değil m hemen her * sporcu bir-kadınla evleni Düğün Bir d yordu. Beni düğününe - çağırdı hediyesi göt ve bır ıııı 5i um. uğa gelenlere rast- | OÖnR gütürmeyi münasib buldum. ı * Ben spor maçlarındaki seyircileri neye benzetii e mi im bilir misiniz? Bilmiyorsunuz bâri ben söyliyeyim de biliniz ün hık deyicilerine! * İkide bir havadis Sporcu gazete» demek çok münasib ola- | cak; çünkü atlamak da bir nevı spormuş;, * Sporcu âşık, sevgilisine ubu. yazdı ahve döğüc atlıyan gazetelere: bir — ilântaşk topu gibi yuvariak yüzü- | kadar muntazanı vücudt- Amatör sporcu Ile, plâtonik Önden bir fark yoktur., her ikisi sallarlar. sında hi de bo.' * | Spora aid işlerde benim sözüm hiç geç- | mez Dedi, sordum Sen haköm misin? * Daha fazla yazar, dım ama, tedavi sporcuları kızd bir haz- i | | Tar- edilmek üz yatırılmak işime gel İsmet Hulnesi taney " C Bunları biliyor mu idiniz? A Bir milyarder oluracax memleket arıyor slen Polonyalı olan Amerikalı bir der ne sığmacak bir yer, ne de edecek bir memleket bulabil - mektedir. İsm yarder Al - | lunuyordu, 3 ikame Sikov olan bu mil - men gangsterlikde çı kend fmal bir rol oy- ni milyarder yapmıştır. & bir pasaport nerkâyı terket- tikten sonra İngilterede olurmayı dü - şünmüştü. Faka arkadaşlarının ko:kı an terkettiği u, diğer taraftar dünva gangsteri olarak kendi: eden Amerika adlivesinin vakasını Takmıyacağını a ması üzerine İngil * terede yamıyacağını anlamış, Po - lonya, Almanya, Fransa ve İtaly dolaşmış bu n unı görerek ni - yetine iltica et S der bulunan kovski elindeki büyük servet saye de burada ya mekte imiş. şayabileceğini ümid et — SS AA , 'nin arkadaşı bu -|P" anmasına rağ- | ini itham | bi- ( diğ cetlerin hiç birinde İnsan kulağı Amerikaya gümrüksüz g rebiliyor Amerika gümrükleri son günlerde çok garib bir meselenin halline muvaf- fak olmuştur. Yandan görünüş Bu sene kadın saçları baharda ve lmaştır. Ö- bu moda Koy - İler kısa saç modasına gö- te hıurlın"uşııx dianupolis'de bir 6 - PÜMüzdek töre Çinden üç çift insan Malüm oldı ezas daha ziyade taammüm edı tir. kulağı 8 Yuğumuz model u üzere na mahküm olanla |r:n ve harb esirlerinin kulaklarını kes- mek âdeti vardı Ev elbıselerı Amerikalı operatör, Çinlilerin bu â- | |detlerinden istifade ede çin şti. Ku- ne gel - d olmiyan insan klarının memlekete idhal edilip e - yeceği ve idhal edildiği takdirde lar gümrük resmi alınacağı ve hesab edil bir üç çift imsan kulağı sip etm laklar San Fransiska gümri nde tarifede mevc! dirilmişti. Direktörlük insan kulakla - rının memlekete girebileceğini ve güm rüğe tabi bulunmadığı cevabını ver - —î :| | & | GX%.NÜLİSLERI Okuyucularıma Cevablarım Aksarayı Bay Tevfik Naciye: at şekilde bir geçinme» tâbirin- kasdettiğinizi anlıyamadım. , hem de mü- seviyeye gö- mefhumdur. ufkü eder, den Bu, hem manevi seviye bite'göre değişir re alçalıp yükselen Tahsili kıt, görgüsü mahdud bir adam talısili yüksek, görgüsü ulku geniş bir adam ise biraz fazlasını isler. Haftada bir defa biraz hava al- n naı;kıdı. Birisi Topkapı kâfi bulur. Öteki Büyükü e uzan. ne İhtiyaç bir az, rüyet azla iktifa fazla, Tüyet mak he haricinde d ise Büyüka kellef bir otelin t mayı en basit bir ihti Radya ve gramofon mayı ada — ve mi rasasında ç olarak görür. nedin halırı - Mehmed ise üstelik bir bahseder Norveç, Danimarka gibi şi e en basit bir i bir 2 mMmal mem Ççinin yiy ginin y çök fark sabalı yeceği ile Sağda : kapaklı kol, Solda: Daha yeni ve daha genç bir bi. çim, ön düğmeli, kollar kabarık, boy ye- re kadar, Ortar |kalı gecelik. Kolsuz da yapılabilir. | yerine dantel geçirilmelidir. Şal yaka, sıkı sentür, tek ceb, «Vasat şekilde bir geçinme..> di - yorsunuz. Pekâülâ, fakat ve nerede y siz kimsiniz ! amak istiyorsunuz? Ka- : Dantelle süslü, dört köşe ya- hangi sahaya kadar uzanır? Kol e cevab verebilmek suâllerin cevablarımı bilmek lâzım, Ben ayda 30 lira ile mos'ud yaşıy: küç Ayda 75 ile daima sıkıntıda yaşıyanları da pırim. k bir âile bilirim. lira ta- * ÖOrtaköyde Bayan (G. N.) a: — Mes'ud olmak isterseniz kendiniz. ağıda olanlara bakınız, yüks rseniz kendinizden yukarıda göz önünde tutunuz, derler. Bunu bir kalde olarak kabul etmiş ©- lar eksik değildir. Fakat bu kaide doğru mu? Bence ne fazla kanaatkâr olunuz, ne de fazla h olanları lan | İnanan piyes | Yazan : lisı rettikten sonra tiyatrodan dönüyor- dum., Bir arkadaşım fikrimi sordu. Kı- ga bir cevab vermek istedim, Cebim- gen sigara paketimi çıkardım. Paketin arkasına bir hattı müstakim ve bir de mi gösterdim. Dedim, hattı münkes österdim: — Fakat bu piyes böy güzel gözleri Siz kadının burnunu görüyorsunuz. Öyle ama burnu çarpık! , Diyorsunuz. nihayet heyeti umu- güzel veya çirkin | , çirkim tarafı| İda var! | Deyip işin içinden çıkıyorsunuz. İşte, günün tiyatro muharrirlerinden | I mand'in Şehir Tiyatrosunda oy- * Lenormand'ın piyesindeki erkek bir don juandır. Kadından kadına koşar. Fakat hiçbir kadın onu tatmin edemez. «Bizim gibi erkekler onlara sarılırken olan sahibini bulmak ın hayatını sin aslı bi sahnede görürüz. Aldattıkları arasından bir dağlı kız|? a düşüyor, hassas ve çok genç bir şehirli kız çocuğunu düşürüyor, ateşte yakıyor ve deliriyor. Bir isterik kadın | peşi sıra koşuyor. Bu arada erkek artık ihtiyarlamıya başlamıştır. Namuslu kızları, kadınları baştan çıkarmıyor ama.. baxk.ı bır l e alay eden, hiçbi «Erkek ve Hayaletleri» piyesini sey- | hattı münkesir çizdim. Hattı müstaki — Bir tiyatro piyesi böyle olmalıdır. | ne bak, diyorlar, ne kadar |lünü Ta Etkek ve hayaletleri met Hulüsi | | | | Cahlde lerine gevşek bağlarla bağlanmışti" yirci tablo değiştikce, muhit d€l miş, yeni muhite henüz intibak miş insanlar gibi bir an için bir V gama hisseder, «Erkek ve ha den istifade ed bazı tablolar çok kısa sahnenin — iptidai temsiliri güçleştiriyor. lodan daha uzun oluyor. Bü bal yirci üzerinde fena bir tesir bıraktğj Tablolu pi ı miza n.xı—n_ndeur w Bizim & # tabiolif Tablo a7f a dikkat edilse ve çok kısâ için başka bir şekil bulunsâ olacak. * k ve hayaletlerir nde erkfiğ $ yaptı. Bir don juandi. T arladı, mariz bir adam oldu. ö'xd ankür bir rolde idi. Ve bu nanKÖfğ ona bütün nankörlüğünü yaplı «Erk şeye İnanmıyan bir insandı, Fakat es- ğildir. İnanıyor, Tesir altın-| ü İspirtizma konuşuyor. Oda-| nnd;ı hayaletlerin seslerini di Hayaller onu itham edi rsimi im- |* dadmaçı.—..' a: ] Sen yalnız Parsimi sevdin. | Diyorlar. Kendisini korkutan hayal-| lerden annesininkine sığınıyor. Hayatta iken kendini okşatmadığı, daima uzak' kaldığı annesine!: — Seni seviyorum, anne! İ Diyor, l * aletlerir Galib Ar- , Rüzel ve te- Müellifin ma- güzelliklerini İ« in bir sual bir felsefenin leri, cümle- lisanımıza çe- «Erkek ve | can'ın tercümesidir. miz bir tercüme yapm nası geniş cümlelerini bozmadan almış. Lâlet cevab veren, fakat içinde ana hatları bulunan cü nin ruhunu anlıyarak virmiş. * Erkek ve hayaletleri dur. Tabloların çok güzelleri olduğu gi- bi çok fenaları da var. Nitekim çok gü- zel temsil edilenleri olduğu gibi çok fe- na temsil edilmiş olanları da vardı. Tablolar, Şekspir'in eserindeki tablo- lara benzemez. Daha ziyade Per gunyih'ün tablolarını hatırlatır; birbir- yarladığı zaman iyi idi Erkeğin ald kadınlar R—’“ş Lor, hassas ve çok genç rolde Cahideyi £ Daha ği ar xı)vı konuşr rolünün :-'"“"; ti olduğunu anlatmış oldu Hemet y kabinde b bir tabloda onu çvhî e bitmiş, günahın bıni çeken san halinde tablaği deli olmuştu. Bu, birbirinden 8Y7 İf Jıblara giren Cahide piyesin en BÜ şahsiyeti & lebilir. kyaji € fak olmuş Neyyire » çok canlı ve grık m kadın rolünü yapan Mua nuştu. rol alanlard n M“!ımuılı bi Veruıdı_ mu"an.ı— nI'IııI.u k alnnk sah ön altı tablo-İs nenin c"km lmıyan Nev kin eden bir annenin s gok güzel konuştu,

Bu sayıdan diğer sayfalar: