17 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

17 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ikâyesi Hokkabaz dostum, keyifli keyifli gü - lerek: — Bugün de, kendisine Mr. Macsle- wart ismini takmış olan bir tefeciyi zi - yaret edeceğiz.. Dedi ve anlatmıya başladı: —Bittabi, bu herifin asıl ismi değildir. Hakiki adı Allahın belâsı bir şeydir. Bi- zim mesleğin temel yasalarından biri de şudur: Takma isimli insanlara nüfuz e- demeyiz. İlla hakiki hüviyetlerini bilme- liyiz. Bundan ötürü tefeciler, kendilerini, sucuk, kapı topuzu, sandalye — veyahud ne bileyim maşa gibi faydalı nesnelere çevirebiletek olan herhangi bir sihirbaz, hokkabaz belâsından kurtulmak için öy- le sahte isimler kullanırlar. Londranın asıl ismini yalnız iki kişi bilir, her sene başında seçilen yeni bele- diye reisi ile eski belediye reisi, ve eski belediye reisi, yeni halefine işi devre - derken kulağına da Londranın asıl is - mini fısıldar. Krallar, prensler de hep böyle takma aĞ kullanırlar. Çünkü bu suretle büyü - nün şerrinden kurtulurlar. — Birisini alsunlamak İcab etti mi ismı bir neleste söylenecek gibi olmalı ve hecelerini de ( Ucile seyrediyor, fakat kendisini deli sa- | tane tane ayırabilmelisin, Onun için de bir çok kral! çapraşık, karışıktır. Mesel Augüstos Benhadad Şarlemayn Dagobert Eihel - wulf, Censerik Hardıcanute — İxtlilcoch- til Kamehama Subliuma Tarassi Codisa gibi... Belki bilirsiniz, Dagobert Pransa kralı idi. Ve pantalonunu, önü arkaya gel mek suretile giyerdi. Subilultuma Hitit- lerimn krah idL Tarrassicoddissa da bul imparatoru olmuştu. Gülü seven dikenine katlanır, Ren de hokkabaz ahbabımın bu traşlarımı bir Bgüzel sineye çektim. Çünkü görecek da- ha birçok meraklı şeyler vardı. Yola dü- züldük. Dostum, bü sefer tefeciden söz açtı. Bu herif cidden muzır bir mahlük, He le dünyalığı olmayıp da ağına düşenleri merhametsizce yolan, borç verdiği para- nın dört beş mislini geri alan asri bir SUCUK YAPARIM HA! (Hokkabazın dostu anlatıyor) Öyle ki herif artık alacaklarını istemeğe yedi ceddine töbe etsin... dedi. Müuazzam bir binanın kesme cam kapısın dan içeriye girdik. Hokkabaz — dostum, merdivenlerin yarısında gene o mahud şemsiye ucuna inkılâb etti. Bir odaya daldım, karşıma çıkan saz benizli, kaz boyunlu bir delikanlıya bore para almı- ya geldiğimi ve 1000 Uraya ihtiyacım ol- duğunu söyledim, Önüme düştü. Beni te- lnııhıuııhrıld—!-ılıuıh.w feciyi gözüm tutmadı. Perim hoşlanmadı. Değil uzun vâde ile bore para almak, h- rifci oğlu üstelik kızını da verse idi gene böyle bir işe girişmezdim, hani.. neyse sadede gelelim. Ben tefeci İle alacağım paraya ve faizlerine dair konuşa durur- ken, şemsiye ucunun, yani hokkahız dostumun havada fır fir döndüğünü farkettim. Dönüyor, düönüyor. Geliyor masadaki her rastladığı kâğrda konarak görünmeyen mürekkeble bir takım İşa- retler yapıyordu. Tefeci de, bütün bun- |lı.n - bana çaktırmak istemeden - göz lnıcıbm korkusile ağzını açamıyordu. Biraz sonra şemsiye ucu, yere kondu. ee MÜL A NUĞ Nakleden: İbrahim Hoyi Haydi gidelim artık!.. demek istiyordu. bulda balanan kazananların rtesi, Tefeciye: Efendim, faiz şartlarınız çok Tn y R perşembe günleri öğleden sonra hedi - aıır.nde_yeme_m.mııııçtnhışoıuu-yel 3T Vülset İdaroi 1 Ka yacak, diye bir bahane uydurdum, âya-İları lâzımdır. Taşra okuyucularımızın ruğumda kapıya döğru yollandım. Tam bu sırada, dostum, birdenbire — geriye döndü, havada kavişler çizörek vızlaya Bir futbol topu vızlaya döndü. Ve boşlukta pembe renkli ._ıııa istasyon ilk mekteb 26 Sabahat Er- bir takım harfler belirdi. Ortaya, şöyle bir yazı çıktı: Bir çay fincanı AH MIRAPAY KUCUS! İlk önce okuyamadım. Bir daha, dik- L y (Sen Posta hatıralı) katle baktım. Çünkü yı_uıııı.. yazılış tar- Konya Babasaltan mahallesi No. 36 de zı mağaza camlarındaki yazıların içe -| Ahmed Baysal, Şehremini Paşatekke sokak riden görülen şekli gibi terg idi. Kalm | No. 46 da 8. Yurdakul, Seydişehir İlk mekteb bağa gözlüklü tefeci okuduğu şeyden|! den Recal Biltekin, İstanbul Cağaloğlu kız fena halde ürkmüş olmalı idi ki vira ter|yamı octa mekteb ”A dan 294 Mehmned Ça < döküyor. Hazan yaprağı gibi titriyordu. gatay, Beylerbeyi Hk okul 140 Jale, Uşak Ay- KHUK | Geçen bilmecemizde kazananll ; 1 İkincikânun tarihli bilmecemizde | Dülgersade mahallesi Nalhand 4 Bu hokkabaz dostumun bir işaretiydi: ki fi aşağıya yazıyoruz. İstan - 10 da Baha Üçişik. » Birden kafama dank dedi, Ve gülmemek |bey ilk mekteb ! den 66 Ahmed Kuşdemir, için kendimi zor tuttüm. Zira o ters yaâ- zının aslı şu idi: Ba kalktım, ben önde şemsiye ucu kuy- | hediyeleri posta ile adreslerine gönde- rilir, ! SUCUK YAPARIM HA:. | YARINKİ NÜSHAMIZDA: Müdh ş bir intikam Çeviren: Faik Beremen , SA e e d e el e S Rektörün Fen Fakültesi talehesine çayı Çeyda hazır bulunam Tardan bir grup Üniversite Rektörü Cemil Bilsel dün ?ıylok.. Ş',yı"* da ne mi?. Hani meşhur | 0 * 17 de Üniversite fen fakültesi son ngiliz şaliri Şekspir var ya, onun Vene- sınıf talebelerine beşinci çayını ver - dik Taciri ismindeki piyesinin hasis, fa- izle para veren kahramanı.. dünyaya a- lem olmuş biz tip.. Tefeci Şayloğa kaç kereler: - Babalık, gözünü aç.. yoldukların kaz değil, sonra dünyayı sana dar eder, pabu- cunu ters giydiririm.. Dive ihtarladım. Herif hiç oralı değil. Onun için şuna da bir ibret dersi ver. mek istiyorum, Binaenaleyh gene <«gö- tünmez adam» olmak icab ediyor. Fakat bu sefer senin kalıb değiştirme: ne lüzüum yok. Ben değişirim ve senin peşinden gelirim. Adamı bu defalık kor- kutacağım. Sucuğa — döndürmiyeceğim. Yalnız, havada bir takım görünmiyen i- Şaretler çizeceğim, yazılar yazacağım.. Ve VJ W Akşama kadar sinirli bir sabırsızlık- la bekledi. Kapanma saati yakınlaştı- ği ha'de o gelmemişti. Genç kız kalbin- de belirsiz bir şeyin kırıldığımı, başının Oğrısının fazlalaştığını, ateşinin daha yakıcı bir sıcaklıkla arttığını duyuyor- du. Hiç bir sebeb yokken sabahtanberi titizlenmesine ve hırçınlaşmasına her saniye biraz daha kızıyor ve bu hidde- tini sahte bir neş'e altında gizlemeğe çalışıyordu. Bir ara gözleri saatine iliş- ti: Altıyı on geçiyordu. Hiç düşünmeden yerinden fırladı, bir tehlikeden kaçıyormuş gibi alelâce-|Emele gönderdiği bir mektubda bül çelen ve insanım içini yakan abenkler le giyerek dışarıya fırladı. Vaktinden evvel kütüphaneden ay -| makta tereddüd etmemişti: rılmakla böyle saçma şeyler düşündü- ğü için kendisinden intikam aldığına jnanarak koşa koşa eve gelib yatağına girdi. Başı ağrıyor, şakakları zonklu-|vağmurlu günde beni otomobiline ala- yor, avuçlarının içi ve tabanları ateşe'yak gösterilmiş gibi kavruluyordu. Kompoze İ Ç 'Tarm bir hafta bronşitle pençeleşerek | tehlikeyi sezmeden çekilib gitti ve bel-|fakat ertesi günü ve sonraki günler o-|plâklarını nerede bulacağımı - söyler|yalnızca kütüphaneye gelib yazctt” ü “Son Posta , nn edebi romanı: 38 |Bir Genç Kızın Romanı | miştir. ıve talebeleri hızır 'bulunııuşhrdır. a Baş, dış, nezle, grip, romatizma ve bülün ağrı arımızı derhal keser. günle üç kaşe alınabilir. Muazzez Tahsin Berkand ü düşünüyor, bundan gene tatlı bir intikam sevinci duyuyordu. Fakal tekrar işe başladığı gün oto -| çe çıktığı vakit bakışları bir sani - mobilli adamın gene gelmediğini hay- etti. Bu bir ay içerisinde Selma, esasen kendi muhayyelesinde yaşamağa: bile jvakit bulmamış olan bu hayali tama - jmile unutmuş, gündelik hayatına ve eğlencelerine avdet etmişti. Bazan o buhranlı gününü hatırladık- mı, mantosunu (ca kendi kendisile alay bile ediyordu. yokmuş da yalnız bu sesler, bu Allahtan Çayda faküllenin profesör, doçent| hasta olduğunu haber alarak üzüldü - |» Slerden gizli gizli salonu seyrederken retle gördü ve bü böylece bir ay devara | vene bu bakışların gözlerinde eridiğini |Rektör kısa bir hitabede bulunmuş, jbundın sonra talebeler dileklerini söy- bağlı lemişlerdir. Rektör bugün Üniversiteye dört fakültenin çalışkan — talebelerine son çayını verecektir. hi bir adama tutulacak ve bir gül gibi sararıb solacaktım. Bana geçmiş olsun demez misin?e * Selma onu, ikinci konserini verdiği gece tekrar gördü. Ön sırada otürüyor Ve bütün dikkatile müziği dinliyordu. Genç kız kendi sırasını bekliyerek ku- onu görmüş ve kalbinin egüm»> diye birdenbire çarptığını duymuştu. Sah» ye birbirinin içine daldı ve genç kız duyarak damarlarından bir alev geç- tiğini hissetti. Fakat onun yanmdaki çok şık ve zarif kadını görür görmez iradesine hâkim olarak piyanosuna doğru yürüdü, ruhundan fışkıran ate- şin kuvvetini parmaklarına vererek kendinden geçmiş gibi, dünyada kimse vak'adan bahsederken şu sözleri yaz - varmış da kendisi bunların arasında u- çuyormuş gibi dakikalarca ve başka bir «Romanlardaki içli ve hayalperest|şeyi gürmeden, başka bir şey duyma - Aydın San'at okulu No. 90 M. Oğuz. MUHTIRA DEFTERİ Ankara Ormün çiftliği No. 28 de A. Belge, 'Tarsus Küçükminare civarında sebseci Ba- |h oğlu, Bayramiç Milli Zafer mektebi 94 |de Ayçin Alabay, Fevzipaşa Ş. 56 şefi Adil kı- z Şükran Tünay, Pangaltı Türk Beye 20 - İkak 20 de B. Ayden, Yüksek İktisad ve Ti - caret mektebi 1232 Edib Osman, Bakırköy Jorta okul 345 İbrahim Özbaşaran, İstanbul erkek lisasi 1248 FPerruh Ünenlar. | MÜREKKEBLİ KALEM (Sen Posta markalı) Üsküdar kız enstitüsü talebesinden 59 Pey- zi Yeadan, İstanbul erkek lisesi 97 Hiert, İs- tanbul 4 üncü mekteb 3860 Haydar, Gireson belediye sağlık İşyarı Şadi Giray kızı Ayşa, Elâziğ Taşmağaza sokak 42 de F, Şengül. ALOMİNYOM BARDAK (Son Posta markalı) I İstanbul birinci dik okulu — talebesinden İÇetin Ovacık, #6 üneli mekteb 2/B den 8 Fetmi, İstanbul Cumbhuriyet kız Usesl birla- e€t sınıf 80 Nermin Turna oğlu, İstanbul iktn- ct okul 301 Hüsniye. DİŞ MACUNU İstanbul erkek llsesi 4/K dan 1538 Kemi İstanbul erkek İlsesi 4/L dan 468 Asaf, Hafızpaşa P. A. 8. Er. Muharrem Ali, İzmit Karabaş mahallesinde No. 1 de Hümild Özo | cak, H FIRÇASI (Son Posta markalı) Arnavudküöy birinei cadde No. 90 Şake, Te- kirdağ Hulk oteli Tanriverir, Artova ilçesi - nin malüm Seydiköyü okulu Falk uğlu Gül - tekin Birol, 44 öncü ilk mekteb 4/A dan 486 Necati. AYNASI (Son Posta hatıralı) Kanlıca Yenimahalle Dere sokak 8 de Be- tül Engin, Vefa erkek lisesi 131 Ali, Beyoğlu 5? uej mekteb 329 Kerim Akıncı, Kadıköy etkek orlu mekteb | den Sacld, Beyazid Kü- çükhaydar sokak 13 de Ali Bürhaneddin. KOKULU SABUN (Son Posta markalı) Bosöyük Söğüd caddesi kahveci Mehmed Söğüdoğlu Sami Söğüd, Ankara Yenice ma- hallesi Bölek sokak 46/50 de Şemseddin, U- şak orta okulu 1/D dan 94 Ali Bursah, İz - tanbul Fatih 19 uncu mekteb Ulvi, Fatih rar düşündürmeğe başlamıştı. Bu dü - şüncelerinden kaçmek; ber ne pahasına olursa olsun onu hatırlamamak için genç kız iradesinin bütün kuvvetini sarfediyor, kendisini gençlik neş'esine Ve sürükleyici eğlencelere bırakmağa çalışıyordu. Hattâ «ötekini» düşünme- mek için erkek arkadaşları arasında kendisine kur yapan bir tanesine yüz vermeğe bile katlarımıştı. Ancak bü - tün bunlar kendisini avutmak için baş vurduğu çocukça çarelerden başka bir şey olamıyordu. Konserin ertesi günü o tekrar külüp- hanede göründü ve bu defa yanında her zamaaki kadın yoktu, Kasaya para ve- rirken Selmaya baktı: — Sizi tebrik ederim hanımefendi; dün gece bize çok nefis saatler yaşatlı- nıiz. Selma kulaklarına kadar kızardığını hissederek önüne baktı: — Teşekkür ederim efendim. Yüzünün kıpkırmızı olduğunu dü - şünerek soğukkanlılığını kaybediyor ve kızlar gibi, az kalsın, beş altı aydır u-|dan kendisini musikinin derin uğultu- zaktan görüb beğendiğim bir adam bir/suna bıraktı. e paltosuna sardığı için ona âşık ola-| O gece, bütün sinirlerini beyninde caktım. Bereketversin ki o böyle bir|sıkıştırarak onu düşünmeden uyudu; kendi kendisine daha çok - kızıyordu. Elinden gelse, keskin bir bıçağı yana- ğına saplıyarak bu kanı dışarı akıta - caktı. parçaların ettiğiniz yattı. Ateşin arasında <onun» kütüp -|ki de bir daha hiç gelmiyecek. Ucuz|nun bazan karısile fakat çok defa yal-|misiniz? baneye gelerek kendisini sorduğunu ve|kurtuldum Emelciğim; yoksa evli bark- kütüphaneye gelişi, bir ay içinde| Selma ona Beyoğlu mağazalarından verdiği kararları sarsarak Selmayı tek-|birinin adresini verirken sesinin Büyükada —Aydoğan — No. 22 68 Urunköprü diş doktoru oğlu Renafi 'Nn_"kn 692 Sakib, B Feyzi bazımevi Ahmed Feyzi kifl Adapazar rihan, Kulealtı Mumcular sokak kize, Bitlis polis H. Ş. vasıtasile Kayseri lise 1/C den 858 Müzeyyefi 0 3 Bursa orta mekteb 3/E den 620 Cef datya Jisesi TI Muzaffef Öf Bitlis orta mekteb kor dük okulü u Türkân, Buzsa kızı Neclâ, Adana erkek lisesi 4/C Tlayreddin, Bandırma — Halkevinde İj Ümld, Ankara İtfaiye meydanı Kurtfi par. 8 de A. Perhan, İzmir Türk Masff miyeti Talcbe Yurdu 32 de M. Ket p kara P. T. T, umum muhasebe heti rinde Sabri kızi Namigâr, Balıkesir F g kuvvetler csddesi Başsaran sokak $ şerref, Kaysert Üsesi 2/C den TT0 CKNi ner, Edirme Kurtuluş ük mekteb 2 Ç| Kenan, İstanbal Çarşamba orta okul 1/A dan |Gide, Kaslamcnu Cumhurtyet yotu NÜ ğ Sadık Yumal, İzmir Merkez okulu ni N-dime Fümkor, Bahkesir lisesi tafa Aykaç, Balikesir Martlı mahall&f ç dine sokak | d- Ertüğrül, Ralıkesir HÜĞ ta kısım 1401 Şemdi, Konya gel : EBENASLE AAA ae S Dnitafa Yab. Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Ziya Nuri), Alemdardü? sad), Böyazıdda: (Asador), Sam (Teofilos), Eminönünde: (Salih Eyübde: (Arif Beşir), Penerde: (B meddin), Şehremininde; (Nazım), zadebaşında: (Ünirersite), te: (Kemali” Bakırzöyünde: (Hlâh). Beyoğlu cihetindekiler: 'Tünelbaşında: (Matkoviç), Yükse rımda: (Vingopulo), Oulatada: kez), Taksimde: (Kemal-Rebul), (Pertev), Beşiktaşta: (AHH Rıza). Boğaalçi, Kadıköy ve Adalardakiler Üsküdarda: (İttihad), Sarıyerde: Kadıköyünde: (Sıhhat, Rifat), B dada: (Şinasi Rıza), Heybelide: Ciğini belli etmemek için iradesiniğ ÖL tün kuvvetini sarletti, fakat o Bi l. ten sonra içine tath bir duygumul " nerek kendisine bir rahatlık, bir $8 hk verdiğini duymakla sevindi: — £ — Bunca senelik devamlı ça mın mükâfalını gördüm... Bundaf ? ra daha çok çalışacak kuvveti A de bulacağıma eminim. l * Onun kütüphaneye yalnız ilk günlerde: «Acaba karısı hasta diye içine bir şüphe getirmişkef: © aydan fazla bir zaman geçtiği haldt int dmın görünmemesi bu niçin gel başka bir mecra vermeğe — Acaba karısı ” Yaksa o kadın karısı değil miıd"' çici birisi mi idi? iyle düşündükten sonra © kadar gözünden kaçmış olan tefi da hatırına geldi: Bir gün satın al! rı bir kaç kitabı eve göndi tembih ettikten sonra kadın keflln.âr resini vermiş ve ona: l — Kitabları evvelâ ben okur, DER sana veririm olmaz mı? demişti. * gi mek ayrı ayrı evlerde — oturü! Sonra Selma, ecnebi kadının bir iKİ rini aldığımı ve satıcının: — Arkası vaf s Y AaAYErErrrrçgry © 1 1 1 ! 1 n | 1 4 İ İ » ” v e Lağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: