8 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

8 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa Tarihden sayfalar : Beyazıdı afyona alıştıranlar... Fatih, Beyazıdın lâlası Fenarizade Ahmed Beye yazdığı mektubda ona çıkışıyordu: «Sen orada ne iş için durursun ve ne beklersin? Böyle kötülük anlaşılmaz mı? Eğer bildiğin halde bilmez görünüyorsan bundan büyük hiyanet olur mu?n Yazan: Kadircan Kaflı fik on padişahtan dokuzumun, Osmanlı | Kendilerinin devleti ve namusları için İmparatorluğunun kurulması işinde ger- yapıldığını anlamalıdır.» çekten enerjik hareket ettiklerini bu kıs- ma ald tarihin hemen — hemen safhasında —okuruz. Birisi ise Jerine nazaran pek yavaş, reddid, cesaretsizdir. Devlet ida- inde hükümdarların şahsi — kabili- yetlerinin en mühim rolü oynadığı o de- virlerde bunlardan birimin diğerine naza«- ran üstünlük ve geriliği pek bariz olarak görülür, Bu mütereddid, yavaş ve cesaretsiz hü- kümdar İkinci Beyazıddır. (Veli) lâkabını aian bu adamın gerili- Bi, afyona, belki de esrara mübtelâ olu- şu yüzündendir. Bazı tarhciler ve hele hükümdarlar bakkında kulak dolgunluğu veya efsane kahilinden hilgilerle kalm: yana ibtilâyı reddederler. Fakat Beyazı- din babası Fatih Sultan Mehmedin bize kadar kalan bir mektubu bu ciheti pek a- çık ve kal'i bir surette aydınlatmaktadır. Pazih tarihlidir. Milâdi tarihle 1480 senesine te- gadüf eder. Padişah o zaman elli bir ya- şında idi, Daha bir sene ancak yaşıyacak- h. Beyazıd o zaman Amasya valisi bulu- nuyordu. Mektub şehzadenin lâlâsmı Fe- gari zade Ahmed beye yazılmıştır. Şim- diki türkceye çevirerek yazıyoruz: «Oğlum Beyazıdın hizmetinde bulunan Mahmud ve talebeden Müeyyed zade Ab-| durrahmanın birçok münarebetsiz halle- ri olduğu, bundan «vvel Uğurlu Mehme- dın kaçmmasına, Alâcidinin hapsedilmesi- ne, Âşık beyin öldürülmesine, oğlumun hazinesine bir takım kötü adamların el ş olanlar, af-| bu mektubu 11 muharrem 884 | uzatmalarına sebeb oldukları, o tarafta | halkın ve bazı yüksek kimselerin onlar yü: ahlâkını bozarak garib macunlara, afyon- dan yapılmış keyif verici şeylere alıştır- nden zarar gördükleri uzun uzadıya | bildirilmiştir. Bundar baska ağlumun da | mışlar. Bunun güya faydası olduğunu i- | leri sürerek ınsanlık darresinden çıkar- ve tabiatıne ürkeklik gelmiş.» Bunları Fatih'e Amasyadakilerden bi- rinin haber verdiği, ecnun da bunun döğ- Tuluğuna inandığı görülüyor. Bunu bil- dirdikten sonra Ahmed beye çıkışıyor: «Sen orada ne ış için durursun ve ne beklersin? Böyle kötülük anlaşılmaz mı? Eğer bildiğin haide bilmez görünü- yorsan bundan büyük hiyanet olur mu? İşlerin düzelmesi için seni idam etmek gerekti.. Bu satırları okuyan Fenari zadenin yü- reği kim bilir ne kadar hızla çarptı, belki de boğazına geldi. Fakat padişah bu fik- rini tatbik etmek İstemiyor: «Lâk'n oğlumun hizmetinde bulunmak gereli için, eedadının yüzü suyu hürmeti- ne seni affettim. Bu mektubum vardığı gibi bir an durmadan yazdığımı yapasın. Fermanım odur xi bu bedbehtların kirli vücüdları lâzım olduğu şekilde ortadan kaldırılsın!» Fatih hem Fenarf zadeyi oksuyor, hem de oğlunu gücendirmek istemiyor: *Sen benim güvendiğim hâlis kulum- sun! Nasıl ortadan haldırılacakları hak- kında tereddüd ettiğim icin bu cÜreti se- nin tedbirine bırakırım, Maksadım şudur Her nedense vaktile her işde pek te- reddüdsüz ve enerjik olan padişah bu Iş- de, belki yaşının icabı, âdeta korkaktır «Nasıl yapmak mümkündür? Buradan ferman gönderip onlara birer timar fi- lân vererek uzaklaştırmalı mı? Yoksa İs- tanbula çağırıp, kötülüklerine tatlılıkla ilâç mı verelim? Ama sen güvendiğim u- şağımsın. Senin tedbirine son derecede inanırım.» Burada pek yumuşak hareket etmek ister görünen padişah tekrar kızmakta. dır. O kadar ki Mahmucla Abdurrahma- nın sağ kalmalarına bir türlü.razı olama- dığı anlaşılıyor: den umarım ki !yiliği kötülüğü se- çemiyen, efendilerine hiyanet eden, nam- larının kötü olmasına scbeb olan bu a- damların öldürülmesi ooğrudur. Hattâ bu | işi yapmakta gerek dünya ve gerek âh- ret iç'n fayda ve sevab vardır.» Bununla beraber gene Beyazıddan çe- kiniyor. Işi açıkca yapmak, iki kötü ar- kadaşı-0 zaman âdet olduğu gibi cellâda vermek, başlarını kestirmek veya boğdur- mak istemiyor: «Bu takdirde doğrusu şudur ki (macun veya esrar) ile veya başka şekilde ikiısi- ni de çabucak öldüresin! Bana bundan mühim iş ve faydalı hizmet yoktur.» di- yor. Bundan başka Beyazıdın afyon ibtilâ- sı hakkında daha çok malümat istiyor: «Bu iki bedbahtın yaptıklarını, oğlu- mun afyon ve macunları nasıl yediğini, buna ne zaman başladığını, yazıp bildire. sin.» Fatihin işe ne kadar ehemmiyet verdi- ğini mektubun son satırları çok kuvvetle anlatıyor: *«Bu mektubun sana ne günde, ne va- kitte, ne saat ve ne anda vardığını ve sen de ne zaman işe başlıyarak ne şekilde bi- Krmeyi tasarladığını bildiresin. Uyanık ve dikkatlı olasın ki bu mektubun içinde. kileri senden başka kimse bilmesin!» Fenari zade Ahmed bey mektubu alın- €a derin derin düşündü. elikle padi- şahın gözüne girmeyi istediği gibi Beya- zıdı da gücendirmek işine gelmiyordu. Çünkü o yarınki padişahtı ve kızarsa lâ- lasının boynunu vurdurması pek kolay- dı, Bugün idam etmese bile padişah oldu- ğu zaman kurtulamazdı. Her vak'anın sununda onun doğurduğu yeni bir vak'a ve vaziyet olur. Bâzan €a bunların zin« cirleme gelişi «peyce sürer. Fenari zade sürüp gelecek olanların beşinci ve onun- cusunu da gözönünde tulacak kadar ile- riye bakıyordu. İşi Beyazıda bildirdi. Ahmed Beyin cevabı kısadır. Bunda Abdurrahmanla Mathmudun «dediklerin. den ziyade ettiklerinde şübhe yoktur> denilmekte, bununla beraber şehzadeyle, haber verildiği kadar mkı fıkı olmadık- iarı şehzadeye mâni olamıyacakları mu- hakkak bulunmakla haber verildiği ya- zılmaktadır. Neticede Mahmudla . Abdurrahmanın tdam olundukları aniasılıyor. Fakat aca- ba Beyazıd ondan sonra &fyonu bıraktı mız Suya karışan şekeri avırmak ne kadar gücse keyif verici zehirlere düşkün olan- Tayın vazgeçmeleri de o kadar zordur, di« ki oğlumun (mübarek hatımı) kırılmasın! | , a1ee SÖON POSTA Borsa acentaları namına bir heyet Ankaraya gitti Borsa Acentaları Birliği kâtibi u - Imumisı Nedim Akçer, acentalardan Re- |fik Tevfik Selimoğlu ve Ali Fuad dün (akşam Ankaraya gitmişlerdir. Bu hey- et, Ankarada Maliye Vekâletile temas- larda bulunacak, Ankaradaki yeni bor- sa vaziyetini, likidasyon işi, Ankarada- ki ihtiyaçlar üzerinde görüşeceklerdir. Ankara Borsası teşkilâtı için Nev -| york, Londra ve Paris Barsaları teşki- lâtları üzerinde tedkikler yapılmakta- dır. Bunlardan ihtiyaçlara uygun o - lan cihetler alınacak, mezcedilecektir. Ankara Borsası binası için, Anka - rada, Emlâk Bankası karşısında bir ar- sa alınmıştır. Burada, iki aya kadar in- şaata başlanacağı ve inşaatın bir yıla kadar biteceği söylenmektedir. Dün akşam Ankaraya giden hey tin borsacıların âtisi bakımında teavün sandığı kurulması işi etrafında da Vekâletle temaslarda — bulunacağı söylenmekteyse de, bu cihet pek tecey- yüd etmemektedir: Barsa hir nisanda Ankarada açıla * cak, İstanbul Borsası teşkilât; ve bor - İsa acentalar) bir nisandan evvel An - |karada bulunacaklar; fakat, Kamhiyo |Mürakabe Hey'eti İstanbulda kala - caktır. Bir &dam tramvaydan düştü beyni patladı, öldü 'Tramvayla Aksaraydan Topkapı * ya gitmekte olan yolculardan Tekir - dağlı yemenici Onnik römorkun arka isahanlığında dururken tramvay Pazar- İtekkesine geldiği zaman müvazenesini kaybederek beyin üstü yere düşmüş ve kafatası patlamıştır. | nakledilmişse de birkaç saat yaşadık « dan sonza ölmüştür. Adalara ihracat için yeni bir karar Vekil'er Hey'eti son bir kararla, ti- l cari badelâtta bulunduğumuz Ege denizindeki İtalyan adalarına vapıla - cak ihracat mukabilinde memleketimi- | ze ancak bu adalar menşeli — malların |idhaline müsaade etmiştir. | — Bu karardan evvel başlamış olan ta- İkas muamoleleri eski hükümler daire - sinde bitiri'ecektir. Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti key- fiyeti gümrük teşkilâtına bildirmiştir. |Zehirli gazdan körunma malzemesi geldi Zehirli gar temizleme ekipleri için umar- lanan malzeme ve teechizat gelmiştir. Bunlar, belediyece terlim alınmaktadır. — İcabında ]mılumt ve techizat amelesi tarafından kul- | lanılacaktır. Zehirli garlardan koruma komisyonu ya- | kında toplanarak ekipler için açılacak kurs- larma zamanını tesbit edecektir. El arabası tipi tesbit edildi Belediye Dalmi Eneümeni tek tip el ara- bası nününcsin! tesbit etmiştir. Yeni araba | tipinin kabulü Şehir Meclisine 1 Nisan içti- iki ay mamda arzedilecek ve tasdikinden sonra tatbik mevkiine konulacaktır. | Elâzığlılar. bir kadın doktoru isliyor.ar | Elâzığdan yazılıyor: Elâziğ şark vilâ « yetlerimiz srasında en çok ehemmiyet | verlen, itina ve ihtimam gören şehııln—l den biridir. Buna rağmen vilâyet içinde İkadın doktoru mevcud değildir. Sık sık vukua gelen hâdisat kadın doktorunun lüzumuna ziyadesile ihtiyaç göstermek- tedir. Nitekim, zöylerden kadın hasta - hklarından birine düçar olduğundan vi- lâyet merkezine gelenler, ters yüzü dö » nüp glmekte ve kendisini bilgisiz kime selerim eline terketmektedir. Bunlardan bir koösmı şans neticesinde — hastalıktan kurtulmakta ise de bir çoğunun hastalığı vahamet kesbetmektedir. Elâzığ, nisaiyeci doktoru Gdört gözle beklemektedir. Poladlıda fakir çocuklara yardım Poladlıdar yazılıyor: Çocuk Esirgeme Kurumu heyeti umumiuyesi toplanmış, iyi çahşan idare heyetinm mesaisi takdirl karşılarnmış, yeni idare heyeti seçimi pılmıştır. Geçen sene, kurum, 62 çocuğa elbise giydirmiş, sıcak yemek vermiştir. |Bu yıl, 120 çocuğa bakılması kararlaştı- ırılmı;ur. Londr; Bünyanın en unutkan insanları han - Bi millete mensupturlar? Ru sünle cevab araştırılırken, İngi - lizler herhalde en sonra balıra gelen. ler arasındadırlar. Fakat hüküm ver- mekte acele etmiyelim. Londrada her gün dolup boşalan muazzam bir wmu - tulmuş eşya merkesi vardır. Buradaki eşyalar o kadar çok ve çeşid çeşiddir ki bin bir çeşid mağazalarında bile bunlara rastlayamazsınız. Aki ve hayale gelmiyecek, sığmıyacak kadar eden bu eşya arasında kaz- ve Milyontarca insanın öolaştığı bu koca şehirde, kamyonlar dolusu çantaları Onnik derhal Gureba — hastanesine ' sevetler, bavullar kaybolmaz da, unutul maz da ne olur? Garib eşyalar odasından bir koşe! | Bisiklet arabasının yanı başında, oyun- cak ayılar, kavanoz, yeikenliler. Dalgın msanların bıraktıkları şapka- larla mükemmel surette birkaç dükkân açılabilir. Bunların arasında istediğiniz her zenk ve biçimde şapkalar bulabi- lirsiniz. halkı yollarda nelerini unutuyor ? | Mart 8 , ördekten tutunuz da en anlika eserle re varıncaya kadar her şey bulabilir * siniz. Her gece bir otobüs katarı yelli” ra düzülerek unutkan, aceleci da derdi başından aşkm insanların rafİ” gele yerlerde unuttukları eşyayı toplâfı gece yarısından sonra merkeze dönt ryek, aid olduğu kısımlara eşyaları ü vir ve teslim ederler. Banları tasnif İ için de, 100 kişilik bir kadro çalışır. b Hele bu şemsiye dairesinin gü: Bine, letafetine ne buyuru.ur?, Bu hindileri; hörozları evme .ul:._' te püriştiha yiyeceklerimi düşünen d gn zavallılar yuvalarına elieri bof nünce kızmışlar mıdır dersiniz? Bazan böyle şaşırtıcı şeyler de butunur ve insan bir kas:nın Yoi larda, tramvaylarda, tronlerdt böyle bir şeyi nasil unutabilecer ğini düşünür, durur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: