17 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

17 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayta — - Son Posta'nın tarihi tefrikasıt 52 Hatay Bahadır Âdil Şahı dinlerken renkten renge giriyordu. ÜÇ BOZ ATL SON POSTA Yazan: Ziya Şakir Buraya son bir ümidle gelmişti. Halbuki Celâyir asılzadesinden dinlediği sözler, artık Orus Handan tamamile ümidi kesmek lâzım geldiğini gösteriyordu. Gözleri doluyor ve hiddetinden titriyordu: “ Eeee, şimdi Ondan sonra da, kapıyı sımsıkı kapa- dılar, Baışbaşa verdiler. Büyük bir he- yecanla, konuşmıya başladılar. Evvelâ, Adil Şah söze başladı. Orus Hanın, korkak ve iki yüzlü siyaset kul- lanan bir adam olduğunu anlattı. Timur ile Kâşgar ordusu harbederken, burada cereyan eden vaziyeti izaha girişti. Ve sonra sözlerine, şöylece nihayet verdi: ba, hattâ biraz da ahmak ün bu adam, bilsen o ka- ileri hareket ettiği zaman, o da, derhal benim yanımda bütün aşiret ve kabile- lere haber gönderdi. Hazırlık emri ver- di. Halbuki sonradan öğrendim ki; aynı gece, gündüz gönderdiği habercilerden daha yürük atlılar çıkarmış, bütün ka- bile ve âşiretlere: «Evet.. hazırlansınlar. © ikinci bir emir almadık- ten kımıldamasınlar.» diye ikinci bır emir yollamış. Beni, günlerce oyaladı. Hattâ beraber bulunduğumuz zamanlar; «Canım, bu ne bitmez hazır- *. Daha aşiretler harekete geç- diler. Siz de gidip bunlara bakmı- yorsunuz.» nogerlerine bağırdı, çağırdı, Bi bunlara rağmen, hiç kimse vyerinden bir parmak bile kımıl- damadı. Çıkarılacak kuvvetlerin bir an #vvel hareketi için yalvarmalarım, şi- kâyetlerim, tehdidlerim de tamamile boşa gitti. Bu kurnaz adam, harbin s0- nunu bekledi. Eğer Timur mağlüb ol- mıya başlasaydı, derhal o da hareket e- docekti. Fakat, daha harb başlar başla- maz Timurun muzafferiyet haberi gel- di. Yıldırım sür'atile gelen bu haber ü- zerine bu adam da artik hiçbir hareke- te Yü Adil Şahın bu sözle- ken, renkten renge girmişti. büraya en san ümidle geldiği : ği sözler, Orus han- şekilde meded umulamıya- a göstermekte idi. Onun için Adil Şahın sözlerini, derin bir süküt içinde takib etti. E.. şimdi, ne olacak?.. Hatay Bahadırın, cayır cayır yanan dudaklarının arasından bu kelimeler gorla çıkarken, ıztırabından nemlenen gözleri de, Adil Şahın gözlerine dikil- di. Celâyir asilzedesi de, aynı ıztırabı çekiyor gibi idi. Yavaç yavaş cevab ver- di: — Senin sorduğun bu suali, yüz de- fa, belki bin defa ben de kendime sör- dum, Evet, şimdi, ne olacak? Bu suale cevab butabilmek için işte, bu odaya kapandım. Kaç geceler uykusuz kaldım, Günlerce kafamı patlattım. Burada, tam manasile acz içinde kaldığım için bu suâğle hiçbir cevab bulamadım. Hatay Baha titredi, fısıltıyı an- dıran bir sesle, Adil Şahın sözünü kes- ti: — Acz içinde mi? Adil Şatı, başını hafif hafif sallıyarak acı acı gülümsedi: — Evet.. tam manasile, acz içinde... — Anlamadım, noyan?.. — Seni, birderhire meyus etmemek için söylememiştim. O halde, şu acı ha- kikati de söyliyeyim. Acz içinde bu - lunduğutmu itiraf etmekten maksadım, şu... Şimdi ben burada; âdeta, mevkuf gibi bir haldeyim. — Niçin?... — Şunun için ki; Timurun kazandığı muvaffakiyet üzerine artık benim Orus Hanin na madı. Çünkü: Kâşgarlılar, mahvoldu. Artık kendisine bir şey yapamazlar. Harzemliler ise, o kadar uzaktalar ki. Şu halde artık ben kime güvenebili- | rim?. Benden, niçin korksun?. niçin derhal Timura tes- S adam, son derecede dessastır. Beni Ti- mura pek pahalıya satmak istiyor. O- hun için yüzüme gülerek beni oyalıyor. Timurdan, kendi lehine - koparılacak rında hiçbir kıymetim kal- | | | büyük bir menfaat düşünüyor, Bu menfaati kararlaştırdığı gün, derhal benim ellerime ve ayaklarıma zincir vuracak, boynuma lâleyi takacak, atlı- larının önüne katacak, Beni doğruca Timura yollıyacak — E, ne duruyorsun noyan, kaçsana. — Bunu, düşünmedim değil. Fakat.. gördüğün şu serbest vaziyet, tamamile zahiridir. Hakikate gelince, şiddetli bir nezaret altındayım. Birkaç gün evvel, Orus Han beni çağırttı. Güya mahrem' bir şey söyliyecekmiş gibi kulağıma e- gilerek «Buraya, Timurun adamla dan birkaç kişi gelmiş. Olabilir k zi görür, tanırlar. Belki de bir sulkasd- de bulunurlar. Bunlar avdet edinı kadar, çıkıp gezmeyiniz. Benim mevk imi de müşkülleştirmeyiniz.» diye bir şeyler fısıldadı. Ben; bu ihtarı ciddi ve balisane telâkki ettim. Fakat, maiye- timde bulunan adamlardan birinin va- sıtasile, bu sözlerin, beni gezmekten menetmek için uydurulmuş bir desise olduğunu öğrendim. — Bu adama emin misin?, — Çaok eminim. Çünkü bu adam, vak- tile babamın pek çok lütfunu görmüş olan bir ailenin evlâdıdır. Orus Han, farkında olmıyarak bu adamı benim yanıma yerleştirmiştir. Şimdi, (Dur- can) ismindeki bu adam vasıtasile, her şeyi öğreniyorum. Aldığım malümata nazaran, ortalık kararır kararmaz; be- Bir Doktorun Günlük Pergembe Notlarından Uykuda ve Rüyada aldanmak 'Tenasül faaliyetinin fazlalığından mü- tevellid fziyolojik bir hâdisedir. İfrat ile imsak eden gençlerde gündüzün gösün gördüğü ve tahteşşuura intikal ediveren bir çok catib manzara ve simaların uz . viyetimiz üzerinde husule getirdiği tesir ler dnlayısile garib ve şehva: rüyalar ve onu takiben de gece aldanmaları va- ki olur. Buna ihtilâm derler, İşinden, gücünden, vazifesinden baş - ka şey düşünmiyen gençlerde zaman Za- man bu friyolojik olarak vaki olur. Ve hiç bir zarar iras etmez. Fakat bazı gençlerde ve hattâ bazı orta yaşlılarda ihtilâm sıik sık ve fazla olarak vaki o - lur. O zaman tabli, asabi ve bedeni bir takım teşevvüşata sebeb olur. Bu gibi - lerla rpor yapmaâları, uykülari gölme - den yatağa girmemeleri, sert yatakta yatmaları, hayali aşk romanları okuma- maları kendilerini tehyle edecek sinema ve tyatroya — gitmemeleri lâzımdır. Bu gib tedabir ile gayritabil ve sarsıntıyı mucih olacak ölan bu ârızadan sür'atle kurtulmak mümkündür. Bütün bunlara rağmen bü vaziyetler devam edecek o - lursa içtimal vaziyet müsald olduğu tak- dirde evlenmekten başka çare yoktur. Cevab isteyen — öküyücülarımızın — posta pulu yollamalarını rica ederiz. Aksi tak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetci Eczaneler Bugece nöbetel olan eczaneler şunlar- dar: İstanbul efibetindektler: Aksarayda: (Sarım), Alemdarda: (Sır- t Asım), Boyazıdda: (Belkis), Samatya. da: (Toofilos), Eminönünde: (Salih Ne- catÜaRByübde: ( Arif Beşir ), Fenerde: (Hüşameddini, Şehremininde; (Nazım), Şehzadebaşında: — (Üniversite), Kara - gümrükte: (Suad), Küçükpazarda: (Ne- cati Ahmed), Bakırköyünde: (HNAD, Beyotlu cibetindekiler: İstiklâl eaddesinde: (Kanzuk), Gala - tada: (İsmet), Taksimde: (Nizameddin), Kurtuuşta” (Necdet), Yenişehirde: (Pa- runakyan), Boslanbaşında: — (İtimad), Beşiktaşta: (All Rıza). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: ( İtimad ), Sarıyat CAsaf), Kadıköyünde: (Bıhbat, Rifat), Büyükadada (Halk), Heybelide: (Halk). ne olacak? ,, nim ikamet ettiğim bu kulenin etrafı. pürsilâh adamlarila ihata olunuyormuş. Bunlardan başka da, atlarının kolanla- rı çekilmiş yirmi atlı da, her an hare- kete hazır bir halde bekliyormuş. Bu vaziyette firara teşebbüs etmek, bizzat kendi kendimi ele vermek olmaz mı?.. Hatay Bahadır, derin bir yeis ve e- lemle içini çekti. Buraya geldiğine çok büyük redamet ederek — Fona.. çok fena... diye söylendi. Adil Şah, gene acı acı gülümsedi. Ha« tay Bahadırın içinden geçenleri anla- mış gibi, cevab verdi; — Evet, fena.. pek çok fena... İşin a- sıl fena ciheti şurası ki; şimdi sen de benim yaşadığım o büyük tehlike çem- berinin içine çirdin. Seni, alıp doğruca buraya getirdiler. Fakat emin ol ki, ay- nı zamanda derhal giderek Orus Hana haber verdiler. — Evet... Artık bunda, hiç şüphe e- dilemez. Hatay Bahadır, yerinden fırladı. yumruklarını kalçalarına dayıyarak ğeıınmiye başladı. Bir kaç defa odayı boydan boya dolaştıktan sonra, birden- bire durarak sıkılmış dişlerinin ara - sından: — Noyan!. Talih ve mukadderatın beni buraya sevketmesi, biraz da iyi olmuş. Beraberiz, ölüme kadar, bera - İberiz. — Arkası var — ( Bugünkü program 17 Muart 1928 Perçembe İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi. 12:50: Hava- dis, 1305: Plâkla Türk musikisi, 13.30: Muh- | telif plâk nesriyatı. Akşam neşriyatı: 17: İnkilât tarihii dersleri: Üniversiteden naklen: Y, Hikmet Bayur. 1830: Çocük Ü- yatrosu: (Dostlazımız). 19.15: Spor müsaha- beleri: Eşref Şetik. 19.53: Borsa haberleri. 20: Nihal ve arkadaşları tarafından Türk mu- siklal ve balk şarkıarı 2030: Hava raporu. 2033; Öner Riza tarafından arabea söylev. 2045: Dimen Şen ve arkadaşları tarafından Türk müsikisi ve halk şarkıları, (saat âyarı). 21.15: Rad'fe ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve Balk şarkıları, 21.50: Örkestra, 2248; Ajons haberleri, 23: Plükla sololar, ö- pera ve oöperet parçaları. 2320: Son haber- ler ve ertesi günün programı. e ANKARA Y? Mart 1938 Perşembe Öğle neşriyatı: 12.30: Muhtelif plâk neşriyatı. 12.50: Plâk: 'Türk mualkisi ve halk şarkıları. 13.15; Dahi- N ve hartc! haberler. Akşam meşriyatı: 18.30: Plükla dans musikisi. 19.15; Türk musikisl ve halk şarkıları (Makbule Çakar ve arkadasları). 20: Saat Âyarı ve araben neşriyat, 20.15: Plâkla Çardaş Pürstin ope- reti. 21: Konfezans: Selim Sırrı Tarcan. 31. 15: Stüdyo salon örkestrası. 22: Ajans haber- lerk 2215: Yarınki progğral I_ Yim n_eîıjyat ı İdare — Daehiliye Vekâleti tarafından her ay çıkarılmakta olan İdare — mecmuasının 116 mcı gayısı dolgün münderecatla intişar etmiştir. Bu sayıda bir aylık çalışma rapor- Jarı, takdirnameler talimatnameler, ve Ha- (san Şükrü Adal ve Babit Ayxut'un — mesleki makaleleri vardır. İçel — Mersin Halkerinin ayda bir çı . |kardığı bu mecmuanın 3 Üncü sayısı intişar etmiştir. Konya — Konya Halkeri tarafından ay - ıdı bic çıkarılan bu kültür, tarih, san'at ve edebiyat medmuasının 14 - 18 inet sayısı dol- gun bir münderecatla iIntişar etmiştir. Çocuk — Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi tarafından çıkarılan bu Çocuk mec muasinin T7 inci sayısı renkli bir kapak 1 - çinde güzel yazılarla çıkmıştır. Yeni Türk — Eminönü Halkevi tarafın - Tommey Farr -Max Ba boks mü Max Baer'in galebesile neticelenen bu heyecafl karşılaşmanın bütün Maçtan heyecanlı Neyyaork'da, İngilir şampiyonu Tommy Farr ile Amerikalı Max Baer arasında yapı- lan boks maçının bütün ravndlarını bera- berce takib edelim: 1 inci ravnd — Karşılıklı denemelerle ge- giyor. 2 nci ravnd — Baer dizüstü düşüyor, 4 sa. yısında kalkıyor. Baer'in Farr'a vurduğu bi- ras aşağıdan bir yumruk neticesinde hakem Baer'e ihtarda bulunuyor. Ravnd'un sonun- da göng çaldıktan sonra dövüşmeyi hemen bırakıp köşesine gitmiyen Farr, Baer tara- tından protesto ediliyor. 3 Üüncü ravnd — Baer, Parr'ı düşürüyor, Farr 6 sayısında kalkıyor. Farr'ın sağ kaşı kanıyur, Ravnd'ta sonunda her ikisi de yum- ruklaşmağa devam ediyorlar, hakem müda- haleye mecbur kalıyor. 4 üncü ravnd — Farr'ın kaş kanaması dur- dürülmüş. Baer biraz çekingen davranıyor. Farr tse bu ravnd'da çok aoğukkanlı ve ken- disinden emin bir şekilde dövüşüyor. Ravndırı sonunda köşelerine çekilmiyen hasunlaca ha- kem kat'i ihtarda bulunuyor. 5 iacl ravnd — Farr üstüste 3-4 kere isa- bet ettizemiyor, sonra Baer'in alnına çok şiddetli bir yumruk Hsabet ettirmeğe muvaf- fak oluşor. Baer'in kızdığı hissediliyor, fakat müteaddid salgınlarından bir netice çıkmı. yor, 6 ncı ravnd — Farr, çenesine isabet eden bir yumrukla dizüstü düşüyor, bemen kal- karak Baer'e mukabelede bulunuyor. Baer'in sol gözü Üstü fena halde kanumağa başlıyor. Farr'ın gözü şişmiş, korumağa gayret edi- yör. Ravnd'ın sonül devam edecek gibi |görünen Naer", Farr göğsünden İterek köye- sine gönderiyor, Baer elile teşekkür işareti yapıyor. 7T nel ravnd — Baer, Farr'ın çene ve ka- burgalarına müteaddid yumruklar isabet et- tiriyor, Fazr biraz kaçak dövüşüyor. Farr'ın ber iki gözü de çürümüş, Baer'in sol gözü â- deta görmez bir hâle gelmiş. 8 inci ravnd — Baer yorgun görünüyor, fa- kat arka arkaya altı yedi kere İsabet ettir- meğe muvaffak oluyor. Farr Ravnd sonunu bildiren gong sesini işitemiyecek kadar yor- gün, Hakem ihtarda bulunuyor. Bu ravnd sonunda Baet'in sayı bösabile ilerde olduğu anlaşılıyor. 9 uncu ravnd — Baar, Farr'ın sol gözü ü- zerine İsabet etliriyor. — Fakat — tesirsiz. Baer gayet temkinli ve hesabli dörüşüyor, sayı toplamakla mesşgul olduğu hissediliyor. Farr'ın hücumları akim kalıyor. Ankarada yapılan güreşler Geçenlerde Ankara güreşeileri arasında bir müsabaka yapıldığını dan aşda bir çıkarlan bu maemuanın 63 Ün-|bir nlâka e takib edilen bu güreş müsabakaları neticesinde w!mımn::: gü sayısı edebiyata, gok yazılarla İntişar etmiştir. tarihe, kültüre dair bir | rilmiş ve en fazla puvan kazanan klübe de bir kupa hediye edilmişti. Yukarıdaki resil” sabakası tafsilâtını veriyoruz bir enstantane 10 uncu ravnd — Baer gözünü # meşgül, Farc biraz açılır. gibi ulıüp ravnd'ı Farr kazanıyor, fakat sayı falkiyet gene Baer'de kalıyor. d 11 inci ravnâ — Baer çok yorgun, #i ğ ile göremiyor, Farr ise çok sık rıf/ cumlarda bulunuyor. Baer kaçmağlı köşesi civarında dövüşüyor. git 19 nci ravnd — Son ravnd. Fakat Üj yanılmış olacak ki maçın on beş ff olduğu İân odiliyor. Skiper hayrettef p 12 yerine 15 ravnd devam edeceği habarl y tarafdarlarını sevindiriyor. Farr da “l görünüyor, kaçamaklı dövüşen Baer'i '; etrafında öteye beriye kovalıyor. Bi Farr kazanıyor, 13 üncü ravnd — Baer 4-5 kere gayti yumruklar Isabet ettiriyor, yul salonun her tarafında açıkca Wd; müdafardını açmış, her ne pahasına b olsun sayı zazanmağa azmetmiş. Baer ”| tırıdldığı köşeden kurtuluyor, rüvnd'iü kısmı Fart'a, İk kısmı İse Baer'e yor 14 üncü raznd — Farr'ın bu ratMlii hali, Louis maçındaki en fena halindtf İj daha fena, Ravnd'ın sonuna doğru w ni toplamağa muvaffak olan Parr, valıyor. Baer hirdenbire hücçuma FPart'a ( 4) isabet ettiriyor, Paf & üstü düşüyor. Kalkınca tekrar aünf"'g # Her ikt taraf da gard'ı terketmiş, habrt dırıyor. Râavnd'm sonunda Baer di hakem müdahale ediyor, Farr <Aldırmâ» gibi hakemin omuzuna vürüyor. 15 inci tavnd — Farr bu ravnd'ı KAİŞ mazxa maçın Baer lehine neticeleni 'İı laştyor. Parr, Baer'in çenesine isabel K riyor, fakat tesiri olmuyor. Her ikisi df sört dörüşüyorlar. Farr, Baer'l maşatf, Baer'in mükabele edecek takati uın'; İplerden kurtulan Baer, ringin ortasınd 'i wüşüyor. Parr, cok şiddetli ve M; yumruk indiriyor, Baer, Farr'ın alrunâ ' duğu bir yumrukla mukabele ediyor. Farr'ı iki büklüm ediyor, hakem w Farr sol ile üç kene isabet ettiriyor, gof liyor maç bitiyor. w Kimin kazındığı belli değil. Hakemlif tişare ediyorlar. Raer gulib lân edill Farr, Baor'in olini sıkıyor. Umuml lı"' göre, bu maç gerek Louls maçından V€ "g rekşe Braddock maçından daha müsa' daha sert olmuş. BSeyirciler memnun. İngiltere len dinliyenlere «Ceçmly oııu—' lecek gefere inşallah daha iyi netice niz!» diyor. tık. Büyük nlyalar VE müsabakalardan sonra galib gelen güreşcileri, ellerinde kupa le göstermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: