10 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

10 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa Son Posta'nın tarihi tefrikası : 76 SON POSTA BOZ ATLI Yazan: Ziya Şakir Timur yerinden kalkarak bağırdı: “ Demek bütün bu işleri yapan Yusuf Sofu hal.. Onu ben tepeliyeceğim ve artık bu iki yüzlü adamın oynadığı oyunlara nihayet vereceğim. Bu sefer ya ben, ya onlar!..,, Halbuki o, böyle zamanlarda.. böyle tehlike ân'arında, daima ayni kelimele- ri söyler: — Çabuk çağırın bana, Cihangiri... Derdi... Acaba şimdi de mi onu de- mek istem . anlayışlı bir adam olan efendisinin şu andaki his he devam etti: kün olduğu kadar az meşgul elmek için, biz bir şey düşün- ni S0 ea Bi A e$ 'VĞUFUHR hareket emri ver dük. Polat Noyanâ, harekete hazır ol- »» Polat No- fırkasının başına ge- bir yerde Kamer Hanın a nünü keserse, büyük bir fe- lâketin önüne geçilir zannederim. Tehliken'n, çok ciddi ve büyük oldu- ğunu hisseden Timur; artık hadisata a- lâka göstermek lüzumunu hissetmişti. Boğam Noyanın bu sözlerini dinledik- ten sonra: — Fena bir fikir değil... Hattâ, biraz v ha ileri giderek (Ceyhun) nehri sa- hilinde (Se a) geçidinde, iyi bir pu- | su da kurabilir. Bosnn Novanın yüzünde, neş'eli bir İ Timuru, tekrar ümet ve ordu işlerine çekebilmek, hiç şübhesiz ki büyük bir muvaffaki- yetti... Onun için Boğam Noyan, yerle- Te kadar eğilerek: — Emrinizi derhal Polat Noyana teb- liğ ederim, hakanım. Dedikten sonra, gene bir teessür tav- rı takmarak ilâve etti: — Zaten sizin kudret ve kuvvetiniz- den yılgın olan Kamer Han İle onun or- dusunun, bu emriniz mucibince, ivi bir darbe yiyeceği, muhakkak... Fakat, Yusuf Sofuya ne yapacağız?.. Timur, birkaç dakika, derin derin ıatîını:ı koca bir ırmağı geçm hşeb civarına giderek | İT iş değildi. nu burada da büyük bir maharetle giz- lemişti. Mogol ordusunun muvaffakiyet sır- larından biri de, düşmanı iyice tarassud etmek.. ve ona göre tertibata girişmek- ti. Nitekim şimdi Polat Noyan da, suüretle hareket etmişti. En muktedir casuslardan bir kaçını, karşı sahili dererek, (Senaha) mevkii ile bi civarı dikkatle gözden geçirti larda, Kamer Hanın hiçbir kuvveti ol- madığına kanaat getirdikten sonra; or- | Gecenin zifiri kara Fakat Mogol srdusu, © kadar makineleşmişti ki; bu tehlikeli geçişi ik! saat zarfında Ikmal etmişti. Bu beş bin süvari, atlarını suya sür- müşler.. kendileri de atların kuyrukla- | rına yapışarak, bir nefer bile kaybet- meden, karşı sahile geçmişlerdi. (Senaha) mevkii, her tarafı kayalar- la muhat olan üç büyük dağın ortasın- da, bir saatten daha fazla imtidad eden dar bir geçiddi. Şarktan, şimalden ve cenubdan gelen bütün yollar, bu geçi- din başında birleşmişti... Şimdi, bu ge- çidin şimalinde, Ur dağının yaylaların- | da bulunan kuvvetler, bu uzun geçid- den geçmek mecburiyetindelerdi. | Polat Noyan beş yüz süvari ayırmış.. bunları; bütün atlarla, Ceyhun sahil deki omanın içinde saklamıştı. Geri kalan dört bin beş yüz kişilik kuvveti de, tamamen boğaza çekerek, geçidin iki tarafındaki yalçın kayalar arasına yaymıştı. Burada pusu tutan askerler, büyük ve yuyarlak kaya parçalarını topla- telif yerlere, öbek” öbek Ve artik, Kâşgar ordusunu boklvmıyp başlamışlardı. düşündü. Düşündükce, vaziyeti değişi- ta manevi bir küdret onu ya- yavaş bütün hüzün ve elemlerin- den tecrid ediyordu. re yerinden kalktı: Sofu mu?.. Onu ben tepeli- Ve artık, bu iki yüzlü adamın nlara nihayet vereceğim... n söyle, Derhal ihtiyat or- du:umı hazırlasın. Fakat bu hazırlık, — duyulmasın... Yuca Oğlana da söyle. | Urkente gitsin, Yusuf Sofunun : len geçirsin. Vaziyeti bi- * Artık bu sefer.. ya, ben.. — yaonlar... Diye bağırdı. o ALLAHIN, MURADI... — 'Timurim'en büyük ihtiyat tedbirle- | rinden biri de, beş bin kişilik hafif sü- vari kıt'asını, daima Semerkand civa- rında ve el altında bulundurmaktı. Polat Noyan, saray nazırı Boğam No- yandan emir alır almaz, birkaç saat zarfında bu kuvveti derhal barekete ha- zırlamıştı. — Bu hazırlık.. ve ortalık kararır karar- /— Maz, o beş bin kişilik hafif süvari kıt'a- — sının hareketi, o kadar sessiz sadasız İda emindi, Barıboğanın avdetinden sonra, Ka - |mer Han ile Adil Şah ve Hatay Baha- dır; derhal hazırlıklara girişmişler.. günlerdenberi yaylada beklemekten | Ibıkmnı usanmış olan orduya, artık ha- reket zamanının yaklaştığımı tebşir et- mişlerdi, Nahşid üzerine yürüyüş ynpı!ımk, Zincir sarayının yağma ö , Kamer Hanın askerleri çarm uk ha |almışlardı. Ve o anda, hepsitin de '=h-' haları kabarmıştı. Çünkü Zincir sarayın | serveti, bütün o havalide, anlatıla an- | nelerinin, bir sarayda biril duğuna dair berkese derin bir kanast | gelmişti. 'Tıpkı, Kamerhan ile Hatay Bahadır ve Adil Şah gibi; artık Timurun mah- volmuş bir adam olduğuna.. ve karşı- larına da hiç bir Mogol kuvveti çıkmm- yacağımna, bütün Kâşgar ordusu efradı Onun için bütün askerler, büyük bir sabırsızlık içinde, hareket emrini beklemektelerdi, Nihayet, hareket emri; Sarıboğa ile tayin edilen günde verilmişti. Gerek Kamer Han ve gerek Adii Ş:ıh büyük bir heyecan içindelerdi. Çünkü yapı- lacak hücum, artık onları hem büyük ve son bir zafere, hem de Dilşad Bi- olmuştu ki; bütün bunları, yalnız alâ- — kadarlardan başka hiçkimse duymamış- . | Polat Noyan, derhal dağ yollarına | D sapmıştı. Takib edilecek — istikameti, şı_İıeîrkeısten saklamıştı. — Dafma geceleri yola devam ediyor- ı |lar.. ortalık aydınlanmıya başladığı za- —man, dağ aralarına saklanıyorlardı. | Şark istikametine doğru; sessiz sada- sız, tıbkı bir yılan gibi akan bu kuvvet; dokuz gün sonra, artık Ceyhun sahil- | lerine varmıştı. Ceyhun nehrinin ayaklarından biri, — Kâşgar hududunu teşkil ediyordu. U- — zaktan, Ur dağları görünüyordu. O Her taraf, derin bir sessizlik içinde . idf. Pu)at Noynn, o ho süvari ordusu- l - L Jetmişti. Ve bu nutkunda da: güme kavuşturacak olan bir hareketti. Kamer Han, hareketten evvel bütün askeri toplamış; uzun biır nutuk irad — Çobanlıktan yetişmiş olan bu Mo- gol sergerdesi; Harzemlileri, Özbekleri, bizim gibi ve temiz soylu Türk- leri, atlılarının ayakları altında çiğ - netmiş.. bütün yurdlarımızı perişan etmiştir. Şimdiye kadar onun döktüğü kardeş kanlarını düşünün. Ve bunu unutmayın... Size evvelâ şunu söyli- yeyim ki; herkesin kalblerine korku ve dehşet veren o insafsız ve merhametsiz mahlük, artık ortada değillir. Hasta ve perişan bir halde, bir köşeye çekil- miş.. haksızlıklarınımn cezasını acı acı çekmektedir. Karşınıza çıkacak Mogoll askerleri, acemi kumandanlar elinde - dir. Bunlar da, ilk saldırışta firar ede- cektir... Onun için, hiç tereddüd etme- den daima ileri atılın. Vurun.. kırın.. parçalayın... Ele geçecek ganimet, eş- yasını şimdiden size bağışlıyorum. Her girdiğiniz şehirde, size üç gün yağ- ma hakkı veriyorum. Bilhassa Zincir İsarayın, bütün servetini size terkedi - orum. Bunun mukabilinde — sizden alnız bir şey bekliyorum. O da, zafer... Diye bağırmıştı. Zaten, günlerdenberi genimet ve servet hülyasile sabırsızlanan askerler, çılğınca meserret nâraları atarak atla- rına sıçramışlar.. âdeta, gözleri karar- mış bir halde, ileri atılmışlardı. (Arkası var) Bir Doktorun Günlük Noilerından Belsoğukluğunun Tedavisi Eskidenberi malüm ve meşhur olan Hüç Pormanganat dö potas ile süyük lâ- vajlardır. Hastada lik aras görülür gö - Tülmez derhal mütehaavıs doktora ve- yabud alle tabibine müracaat etmetidir. Mikraskapla cerahat muayene — edilip teşhis itmam edildikten sonra mümkün- 5e günde iki defa lâvaja başlarmalıdır. Uzun senelerdenberi başka — bir usul todavi aranmış, fakat gene lâvajda ka- tar kılınmıştır. Lâvajın ne suüretle ya- pilacağı ve mahlülün ne mikdarda İhzar olunacağı tabli doktora âlddir. Belsoğuk- lTuğunda en mühim mesele akıntı bittiği zaman dahi muntazsman ledaviye de - vam etmektir. İcap ederse bir buçu sy kadar hergün muntazaman devam etmelidir. İfrazat ta dikten sonra bira tetrübesi yapılır, İf- razat tahrik edilir. Çıkan — cerahatta gene mikrop aranır. Bulunmazsa artık hastalık iyi olmuş demektir, Belsoğukluğunun ilk haftalarında, haf- tada iki, üç defa gönokok aşısı yapılması da muvafıktır. Gerçe yalnız aşt İle tedü- vi kâfi gelmez. Faka; vücudü entana ve entanın Ihtilâtlarına karşı muaf bir ha- le Koymak ttibarlle yapılması pek muva- fıktır. Tedavi esnasında kadınla temas kat'l- yen memnudur, Ve bu yasak üç ay ka- dar devam eder, Mütenddid kontroller - den sonra netice menfi çıktığı takdirde müntsebeli cinsiyeye müsaade edilir. Belsofukluğu tedavisi esnasında hasta- nın temizliğe çok dikkat etmesi lâzım - dir. Bilhassa ellerini çok sık ve alkolle yıkamalıdır. Çünkü cerahatla bulaşık el- ler göze temas ederse çok mühim ve ma- Iüm olan göz iltihalbı meydana kelir. Ve © yaman vaziyet daha çok eBemmiyet ve nezaket kesbeder. Hastanın pantalon- ları ve camaşırları ayrı yerde yıkanmalı- dir. Belsoğukluğunun iİhtilâtlerinin - te- davisi birer bahis teşkil ececek ka- dar mühimdir. Fazat hittabi bu tabible- re âld bir iştir. Bu yazılarımızla biz bel- soğukluğu hakkında umuüml bir fiklir vermek maksadını. takib — ettik ve bu bahsi de bu yazı İle bitirdik. Cevab Bteyen — okuyucularımızın — posta puln yollamalarını rica ederiz. Aksi tak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir, Nöbetci Eczaneler Bu ıocı MI olan ecozaneler yun * Aksarayda: (Sarımı, uımaımı (Bir- m Asım), Beyazıdda: (Asador), Samat- yada: (Teofilos), Eminönünde: — (Snlih Necatt), Eyübde: (Arif Beşir), Fenerde: (Hüsameddin), Şehremininde: (Nazım), Şe : (Asaf), Karagümrükte: (Sund), Küçükpazarda: (Necati Ahmed), Bakırköyünde: (Hilâl). Beyoğlu eihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), Dulre- de: (Güneş), Topçularda: — (Sporldis), Taksimde: (Nizameddin), Tarlabaşında: (Nihad), Şişilde: (Halk), Beşiktaşta: ÇAH Rıza). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: dİttihadi, Sarıyerde: (A- saf), Kadıköyünde: (Saadet, Osman Hu- Büyükadada: (Halk), Heybellde: |4Rö9 sP | 'N isitea S r ç G e OR Yedek Sübay - G. Saray maçı 3-3 berabere bıttî" Dünkhü maç çok zevkli oldu, her iki taraf — oyuncuları muvaffak oldular Dünkü maçtan Beşiktaşı ve sonra da Beykozu mağlüb eden yedek sübay takımı dün üçüncü maçını Galatasaraya karşı yaptı. Oyun çok zevkli oldu. Her iki taraf ta muvaffak oldu. Yedek sübay takımında Galatasaraydan Ekrem, Suavi, Necdet, | Beşiktaştan Nuri, Üçoktan Namık, Sü- leymaniyeden Necati, Beykozdan Şehab, Güneşten Ömer ve İstanbulspordan da| Samih yer almışlardı. Muhtelif klüplerin oyuncuları gayet güzel anlaşıyorlardı. Birinci devrede Danyal birinci golü attı. Galatasaray a- leyhine bir penaltı. Necdet çekti. Avt... | Şehab beraberlik golünü attı. İki daki- ka sonra Namık ikinciyi attı. Devre 21 — Milk yolile Estonyaya Estonyada yapılacak Avrupa — Greko Rumen güreş birinciliklerine iştirak ede- cek olan güreşcilerimizin seçme müsal |kaları dün Süleymaniye klübünde ya- 'arı ağır ve vasat sikletler hariç diğer ııu.—un Üzerinde yapılan müsaba- kalar sonunda milli takım şu şekilde tes- bit edildi: 56 kilo: Küçük Hüseyin, 61 kilo: Yaşar, 68 kilo: Yusuf Aslan, 72 kilo: Saim, 79 ki- lo: Mersinli Ahmed, 87 kilo: Mustafa, a- ğir siklet: Çoban Mehmed. | Güreş federasyonu bu müsabakalar için 56 kiloda Kenan ile 61 kiloda Anka- ralı Ahmedi ihtiyat güreşçi olarak götür- meğe karar vermiştir. 'Takım hafta içinde idmanlara devam edecek, önümüzdeki cumartesi günü Kös- tence yolile Estonyaya hareket edecektir, Müsabakalar üç gün devam edecek ve hergün sekiz saat sürecektir. Kafileyi güreş federasyonu umumi kâ- Hibi Şinasi Özdemir götürecektir. Eskrim şampiyonası neticelendi Beyoğlu Halkevinin Eekrim şampiyonası neticelenimiştir. Müsabaka büyük bir İntizam ieeritinde yapamıştı. bir inaba İkinci devrede müdafilerin hatasındafi! istifade eden Bülend Haşimden aldığ? pasla beraberlik golünü attı, » Bedli üçüncü golle sarı kırmızılılari galib vaziyete getirdi. Arkasından üçüncü beraberlik göolünü attı. Bu güzel maç ta bir buçuk saat ze seyredildikten sonra 3-3 berabere bitli | Seyirciler arasımda Adliye Vekili Şük1 Saracoğlu ve yüksek rütbeli sübaylari | mız bulunuyorlardı. | Yedek sübay — Necati - Bekâm, Nuri * Ömer, Ekrem, Suavi - Necdet, Şehab, Ali Muhiddin, Namık. Galatasaray — Osman - Reşad, Lütfi * Mustafa, Bedil, Ali - Halil, Mehmed, Bür lend, Haşim, Danyal, de güreş takımı kat'i şeklini aldı Takım önümüzdeki Cumartesi günü Köstence | hareket edecektir Estonyaya gidecek olan güreşçilerimiz bır arada Kızlar arasında yapılan flöre müsabakâr lnnda «Nasibe, yaptığı son üç müsabakadk — ba- |HİÇ mağlöp olmadan birinci, Perihan — bİR — mağlübiyet Iki galibiyetle ikinci, (Bella) © - çüncü, (Hürmüz) de dördüncü olmuştur. h Erkekler arasında yapılan flöre müsaba < — kasında «İlhan» yaplığı üç müsabakada ü < — Ççünü de kazanarak birinci, (Bedil) bir mağe Tübiyet ve iki galibiyetle ikinei, Esad ve <Gue | Bü» beraberce üçüncü almuşlardır. Epe müsabakasında İlhan yaptığı M müsabakada üç galibiyet ve bir mağlübiyet” J le birinci, (Bedli) iki galibiyet ve iki mağlâ- — biyetle ikinci, (Sermed) üçüncü ve Rıza dâ — dördüncü olmuşlardır. Bon olarak yapılan kılıç müsabakalarındt Rıza yaptığı beş müsabakada hepsini kast- narak bizinci, (Cihad) bir mağlübiyet dört galibiyetle ikinel, (Osman) üç mağlübiyot VE iki galibiyetle üçüncü ve (AHD dördüncü ol muşlardır. İ Müsabakalar hitamında Halkevt tara * fından hakem hey'etine dir çay atyafeti ver rikmiş, bu güzel gün de neş'eli bir süretle bil” miştir. Voleybol maçları Galatasaray klübünün kendi — salonundi — tertib ettiği voleybol maçlarına dün başlandi: Davudpaşa, Anadoluhisarına 15 - t1â, 1570 — No, Çengelköy, Vefaya 15 - 6, 15 - 1 ile, Çelik kol, Maltepe sporu 15 - 9, 15 - 2 ile mı ettiler,

Bu sayıdan diğer sayfalar: