14 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

14 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbulun yarınki şekli Mimar Prost şehrin alacağı müstakbel şekli izahname- sinde anlatıyor ve tatbik edilecek usulleri gösteriyor İstanbul şehrinin müstakbel plânını ha- Kırliyan mimar Prost nüâzim plâmını 'zah e- den raporunu belediyeye vermişti. Belediye bu raporu tabettirmiş ve şehir meclisi âzala- Fi ile sair alâkadarlara dağıtmıştır. Prost, nözim — plâm — tanrim — eder- ken şu noktaları gözönünde bulundurmuş- tur Demiryolu ve deniz nakliyatı — Maballt Kabotaj. Tağdiye teşkilâti — Salhaneler, Haller, Ba- lik halleri. Çarşı teşekkülü. Küçük San'atlar ve bunların terzi ve inti- r süretleri, Umumiyetle sanayi ve ticaretin wıtişar su- lerin iİnkisam zureti. 4 binaların teşekkülleri ve sıhh! nizam- İstanbul topluluğunu teşkll edea - büötün Bu rapora göre Galata llmani Güzet San- Ollar Atademisine kadar nzatılacaktır. Kara elbetinden yalnız otomobillerle münakale te- ga edileecekkir, Barıyburnu İmanı muvakkattir. Saray- iludeki bir gezinti caddesinin altında zal- mere bir kattan fazla depolar bulun« Büyük Cumhuriyet meyaanının tesls a köprüsü biraz Hialice doğra nakfe- edileceği sahaya bir bak ve bu suüretle bu köprünün iki başın- Ş Iki meydan teşşekkül edecektir. Atatürk Köprüsü tatbik edilmekte olan projesine mutabık olarak ikmal edilecektir. Hallç sahilleri tcaret ve mahalli sanayi- in rasyonel bir surette teşekkülüne —müsatd AŞr şekilde tanıimı edilecektir. Büyük Sanayi için Atatörk Köprüsünden Hallcin membama doğru olan mahaller tah- #İs edilecektir. Bunların etnsine ve manzarala rinin nev'ine göre en rahatsızlığı mucib olan- lar Malicin dibtne doğru uzaklaştırılacaktır. Bulhaneye mürüru ubur kolaylaştırılacak, her tki sahilde de geniş sınal yol tesis edile- cektir. Halicin sağ sahill gıda maddeleri mınta- kasının tnkişafına tahsis edilecektir. Haller tevsi ve balıkhane yeniden tesis edi- lecektir. Bol sahilde Iki köprü arasında umuma mahsus bir rıhtim inşa olunacak, Atatürk bulvarının nihayetinde Avrupadan gelen nacaktır. twenlerin gar binası £ cek t Birkec letine ve muvakkaten Sarayburnu limanına gelecek eyya ine tahsis edilecektir. Yenikapı merkezi gari ile faribot iskelesini Muhafasa eden scd duvarının teşkllâtı; Yeni- kapı körfezinde inşa edilecek modern bir ll- man ile bu ilmanın Jcab ettireceği vasi mik- yasta eşya münakalesine müsatd olacak vec- hile tertib edilecektir. Çarşı tamamile modern bir şekle sokula- cak, fakat umum! teşekkülü tamamile aynen Birakılacaktır. Dış hududu; medhalleri civa- Finda geniş otomobil durak yerlerini ihtiva eden veniş yalarla çevrilecekür. Bski şehre hükim bir vaziyette bulunan Ü- niyersite; Kültürel Akropol - Beyand Şehzade arasında İnkişaf edecek ve en İyi sahhi şartları havi vasi bir mahalle teşkil edecektir. e Haydarpaşadan geçe- Ilmanı yapılacaktır. şekilde tevsi edilmek üzere Beyamıd meyda- nile birlikte bir başka meydan da teşekkül. edecektir. Atatürk bulvarı ile Ferzi Paşa caddesi te- lâki noktasındaki meydan: burada bulvarın cenub cihetinden gelirken görülecek vechile (kommemeoratif) ve inkılâb hatırılarına te- mas eden bir übide tesis edilecektir. İstanbul - Londra yolu Yenibahçeden açı- lacak bulvar telâki noktasında akuar şeklin- de bir meydan (Olimpiyad ve terbiye parkı) yaptlacaktır. Marmaraya karşı geniş bir teras yapılacak. tır. Taksim meydanı 'Tadil editmiş ve büyük mikyasta hüyüı.hl-l' müş bir halde alacak ve bir tarafında tiyat- To ,(konferana salonu; sergi salonları, İçtima salonları, maç salonları, klübler ,posta oto- büs garları, otomobil parkları, bulu- Beyoğlu ciheti Halicin sol yakası da kesif bir sürctte müteşekkildlir. Beyoğlu ve Galatanın ba çok dür sokaklurım hem seyrüsefer ve hem sıh- hat bakımından tevsi etmek iktiza eder. Henüz serbest bulunan yerlerde seri nakil yasıtalarına malik havadar meskenlerden müteşektil tamamile yeni mahalleler tasis edilecektir. —_rıl_llllhıl—yııl”:ııdt. Bu program münazsib mall vasıtalarla uzun zamanda tatbik edilecektir. Yeni mahalleler tamamile İnşa edilmecen | eski mahallelerin — kiymetlerinin — artmasını Mmucib olacak her şeydenm tetinab edilecektir. Yeni kurulacak mahalleler Yeni mahalleler müteaddid müsali yerle- re tevzi edilecektir. Bu yerler hem site vazi- garı yalnız elektrikli banliyö tren- | çın edilmiş yüksek binah dar sokakfardan | Bugünkü Üniverzite meydanı Eeplânad ve | yeti hem de seyrüseferin kolaylığı gözönüne etrafı talebeye mahsus büyük bir park ile| Rlınazak ayrılacaktır. Üniversitenin merkezi idare binalarına tah-| Bu yerlerin ikisi nazarı dikkati bilhaasa | sis edilecektir. çekiyor. Bunların ikisi de Boğazın Rumoll Üniversilenin her şubesi için bu şubeler et- | Yakasındaki Ikl esaslı yolun arasında bulu- | rafında dalma tevessü etmekte olan fonni | Nuyor. Bunların en yüksek noktaları Tak- ve İlıni mecburiyetlere fabi olarak möstakil *İM — Büyükdere — Kilyos yüksek kornişi bir surette İnkişafa müsaid ve kâf bir sa- | € ©n alçak noklaları da Boğar sahilinde Ga- ha ayrılacaktır. MNi Kütübhane Üniversite İâia — Büyükdere seviyesi alçak kucnişi ile Mmahallesinin merkezini işgal edecektir. tahdlâ edümiştir. Yenibahçede kale duvarlarının iç tarafın- | — Beyofluna en yakın yeri Taksim meydanı da nedatat ve hayvünat bahçeleri ve koleksi- (lt Moçka arasındadır. Hakt Ermeni mezar- yon bahçelerinden müteşekklii terbiyevi bir| PÜt arsası ile Maçkayı Takstm Yenimahalle- | Dahçe tesis edilecektir. sine bağlıyan 60-80 rakımları arasındaki a- Bpor sahaları gede kale duvarlarının dış tarafında koşu ye- Fi olacaktır. Florya ve diğer Barayburnu ile Köçükayasofya arasında ar- keololik park fesis ve Başlıca eitelerin mu- | Ptlunan yerde apor sahalarını havi büyük hafazası temin edilecektir. bu mahallenin — merkesini , arasından gçeçecek seri bir Liman ve Sirkeci garının tedriel bir suret- te kaldırılmaslle Sarayburne paraztt bine- | YOl: Hti kornişi birbirine bağlar. Gazhane be- | lardan kurtarılacaktır. Denla kıyısındaki kaleler bulundukları ma- hallelerin Bususi plânlarına ve mevcud kalan kisımların arkenlajik veya tezyini kıymet- derina göre tesbit edilecek kısımlar bakkında Muhbalaza tert!batı alınacaktır. Haliç kıyısi! 1 kalelerin buradaki Ucaret inin Üçüneü bir yer daha nazarı dikkate alhın- mıştır. Bu da Kurtuluş sırtı Je yamacın yük- I_İ kısımlarıdır. Bu yerler doğrudan İo!lll’lı Kasımpaşanın yüksek taraflarına gelir. Ve AM a aa a l İburayı mevcud yollar ve takriben 60 raki- lmicidaki Kat mında yapılacak bir köprü doğrudan doğru- T MUR t aaa baae L L em meydanına bağlar. SBCLOEE Beyoğlunda bazı istikametler bilhassa Ga- Büyük Cumhuriyet Meydanı Jatasaray köşesi tadil ve tashih edilecektir. Cezub tazafındaki ve Antigue Hipodram| Galata ekonomik vaziyetinin Iki esaslı un- daki binalar kaldırılarak burası bü- şuruna tâbi olarak tamamile yeniden tan- simlarine müsald olacak | zim edilmelidir. Yeni yol şebekesi Seyrüseferi tanzim edecek olan yenf ana yollar hemen tatbik edilmelidir. Modern şe- hiretlik tekniğine geniş mikyasta uygun olan bek Yechile gavet yüksek, sembolik bir Cum- huriyet âbidesi yapılacak, bir yanında adltye | blmns ve diğer idare binaları olacaktır. Difer meydanlar İ Atik zafer takını da meydana — gıkaracak Zeninin tabil ürmaları köprü - viyadük ve Neş'eya ihtiyacı Garianteb- den M, Sever 10 vuyor: olan bir tip Z ' — — İstikbalim nedir? Mücadele, g - det, (enerji) iyi şeylerdir. — Yalnız hayatın. bafı yu - muşaklıklarla — da halledilecek — ta - | rafları vardır. Her şayden evvel neş'enin de muhafaza edilmesi lüzımdır. Bu, bir hal vaziyetidir ki istikbal endişesi bun - dan sonra gelmelidir. gRP a Zeki bir tip Beşiktaş- 'tan Hüsnü Bıçak « er — karakterinin tahlilini istiyor” Zekâ, duygu ve incelik, — intizam kayıdlarile bir a - raya gelince mak- bul bir tip mey - dana gelir. Yalnız muhite intibak için daha cesur ve metin ve icabında atıl- gan olmak lâzımdır. İyi meyiller üzerin- de terbiye kaidelerine uyularak yapıla- cak mücadele ile kâmil bir insan v larını elde etmek mümkündür, s Alıngan bir genç kız Şehremi- — — ninde Sabiha ka- rakterinin tahli - lini istiyor: Zeki ve neş'eli. — belli etmek İste - mez. Maahaza: İçin için elemleri- ni hazmetmeğe — çalışır. — Arkadaş - Yarı tarafından sevilir ve aranır. Çabuk alınır. Kendisini kayıdlara, usullere tâbi tutarak hürriyetinden pek fedakârlık yap mak niyetinde değildir. Sen Posta GŞ | Yevmi, Giyasi, Havadla ve Halk gazeted Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 18 İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı ve tesimlerin — bütün — hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FİATLARI * 6 Sene| Ay Ka 1400 2340 | 1230 | T0 Fazsa | 1400 | 2w TÜRKİYE YUNANISI'AN KCNEBİ Abone bedeli peştedir. Adres değiştirmek 2> guruştur. do 2 300 Gelen evrak peri verilmez. İlenlardar mev'aliyet alınmaz. Cevap için mektublara 10 kuruşluk Pul üğvesi lâzımdır. KraeraraaarmmamammmaaraaaeararaareaeceRAA tünellerle geçilecek bu suretle ayni seviyede müteaddid hemzemin eroisement'lara mani olacak büyük masıf kuturlur ve müstakim ranını asgariye indirecek vechile çizilmiştir. Bunlar mahallelerin ekonomik Taaliyetlerin- Ce hiçbir bulran vücude gelirmemesi kay- gislle tedtik edilmiştir. Hallcin sol cihetinde hususile Taksim mey- danr ile Köprüler azamında bu yeni yollarla. şehir içinde hakiki sotostratlar yapılmış ola- cak ve bunlar kiymeti az küçük evlerin üs- tünden aşmak suretile vadileri geçecektir. Güzergiâhlarının azun bir kumunda hiçbir ev önünde durmak mecburiyeti olmıyacağından burada büyük sür'atler temin edilecektir. Halicin sağ cihetinde ise müteaddid nok- talarda bilhassa Galata köprüsü e Beyazıd arasında Bir takım smaf imalât te daha sa- bit güzerzâhlar temin edilecektir. Çocukları kartarmak için senede bir liza vererek Ç. K. Kurumuna âza olunuz. Bayan Pi ttard dün bir konferans verdi Zatanbul kız iisesi konferans aalonunda Bayan Pittard. dün bir konleranş vermiştir. Bayan Pittard yalnız eşinin ümi sahalarda- ki bütün araştırmalarına iştirak etmiş ve beraber çalışmış bir şahsiyet olmakla kal- mayıp edebiyat hayatında da tanınmış sima- lardandır. Noel Roje müstear adile 19 ya- gında edebi hayata atılmış ve Larm Danfan Adlı eserini yazmıştır. Bundan başka otuz muhtelif eseri duha vardır ve birçok Pransız edebi mecmualarında yazıları büyük alâka toplamaktadır. | Madam Pittard'ın ilm? ve edebi iki müm- taz şahalyetinden başka bizi daha yakından alâkadar eden bir vasfı daha yardır. O da Türkleri sevmesidir. Fakat bu fantezi bir sevgl değildir. Çünkü şarkt tanıyan bam ya- bancı ediblerde zaman saman bize fantezi bir yakınlık gösterenler olmuştur. Madam Pittard'ın sevgisi, Türkleri uzun bir todkik- ten sonra hasıl olmuş bir. hisdir. Kocasile beraber Dobrucada Türk köylerinde yaptığı antropoloji etüdlerile Türkleri tanımış ve sonra bu tedkikatını ilerleterek Orta An doluda, bilhassa Malatya ve Adıyaman hi valisi köylerinde uzun tedkikler yapmışlar- dır. 'Türklüğe karşı bu geniş muhabbet ve de- rin buğlılığı eserlerinde de yer bulmuştur. Bayan Pittard' Ben Türkiyede aynli ırktan olduğumuzu €en iyi hissederim.» der. Dünkü konferansının mevmiü Pransiz e- debiyat antolojisine dahil kadın muharrir- lerin karakter ve edebi sahadaki hayat ve e- serleri 1di. Köntes Sigur, Madam Lafayt, |Madam Desevinye ve diğer Fransız kadın e- diblerinden bahseden Bayan Pittard bunla- rın: eserlerinin 0 zamanki içtimal bünye ü- gerindeki tesirlerini anlatmıştır. O zamanki mümtaz şahsiyetlerin salonla- gi toplandıklarını ve bu toplantıların edebi ha- reketleri doğuran yeçâne ümiller olduğunu imah etmiştir. Bundan sönra dünkü sosyetenla bu ede- biyat üstadlarırı takdir. ve teşwiklerine Karşı bugünkü sosyeteye geçerek: Edebiyat: Yeniş (Buştarafı 8 inci sayfada) Seziyorum Ki Hiklerimde, Şimdi ber iİnsanın duyduğunu. Mısralarını nesre de çevirsek oradaki ekir ye bir sebeb gösteremeyiz. Yoksa dilimizde bizim haberimiz olmadan «ki» rabıt edatına yeni bir vazife mi bulun - du? Bilmem ki bu kılçıklı lisanı temzile- meden saf şür değil, düzgün bir arzuhal bile yazılamıyacağını söylemeğe hacet var mıdır? Maamafih, ayni çapraşık ifade ile dudaklarındaki «dinmiyen susuzluk» tan «saatlerce süren kıvranış» tan, «gece- ler dolusu uykusuzluk» tan bahaeden şair, manzumeyi son kıt'asında göyle bağ- | hyor: Yükselmede içindeki kuyu; Ve işte duymadayım içimden, Bir mevsimlik deniz seferinden, Bönenlerdeki vonsuz arzuyu. İlk mısrar geçelim, Çünkü eiçindeki kuyu» terkibinin «kikm su hiç bir ahenk çerçevesine sığamaz. İçindeki» ki her hal- de siçimdeki» ki olacak. Anlaşılan şiiri daha ziyade berbad etmek için mürettib hatası da işe karışmış? Her ne ise gelelim son üç mısraa! Hah, işte burada durabi - Hiriz. Hattâ eVe işte> kelimelerinin musra dalduruşunu bir lâhza hoş görelim de de- vamını buraya tekrar kaydedelim" .« Güymadayım derinden, Bir mevsimlik deniz selerinden, Dönenlerdeki sunsaz arnıya. Ne güzel değil mi? Derin bir sıla has- retini ne berrak ve samimf bir sadelikle ve o sadelik kadar tatlh bir abenkle fısıl- dayış! Rifat İlgaz hep böyle pürüzsüz masralar yazsa muhakkak ki yarm şiiri- mizde en göze çarpacak bir şahsiyet ola- bilir. Yeter ki ona göre hazırlansın ve bilhassa hatalarını, ihmallerini yok et - meğe çalışsın! Varlık'taki diğer iki şiirtden biri «Gün bitmek üzeredir» sernamesini —taşıyor. Şairi: Şehap Sıtkı. Diğer çürin sername- si de «Son ümid saatinde» ve şairi Hay- rettin Kâzım. Bu şiirlerin de mevzuu ge- ne akşam, yalnızlık, ümidsizlik! Yant aşağı yukarı, yeni nesil şairlerinin ekse- risinde ittiratla tekrarlanan gütte ve beste! Bir zamanlar aruz vezmile Feeriati şairleri bu akşam ve melâl mevzularını tüketti sanıyorduk, meğer aldanmışız. Yeni nesil, hiç sebeb yokken, bundan yir- mi, yirmi beş evvelki muztarib bir devir şairlerinin, yani benim neslimin (lhamı- na yeni sesler getirmeğe çalışıyor. Fakat bu genç nesil hiç düşünmüyor mu ki vak- tile Ahmed Haşim bu mevzuun, bu tonun ve rında bütün güzel eserler san'atkârlarının | 3ayan Pittard konferansını verirken <— Garbda şimdi bunlar yerini Briç top- Jantılarına terketmiştir.. demiştir. Konferanstan sonra mekteb salonunda bİr Çay verilmiş ve Bayan Pittard talebe nami- na kendisine verilen güzel bir bukett teşekkür ederek büketi veren kız talebeyi şefkatle öpmüştür. Prf. Pittardın konferansı Begene Pittard dördüncü Ronferansını dü dün saat 18 de Üniversite konferans salonun- da vermiştir. Alkışlar arasında kürsüye gelen profesör tarilün muhtelif çağlarını anlatınış, birbirie Ti ile makaşeseler yapmış, Anadolunun esili halini canlandırmış, Türk tarihine temas e$ miştir. Profesör beşinel konferansını, bugün, ayı İsantte, Üniversitede verecektir. iirler ve yeni sesler sıldamıştı! Maamafih gerek Şehap Sıtkı « da, gerek- Hayrettin Küzım'da güzel mısralar da var, Bilhas Şehao Sızki mısralarının bazan on, bazan on iki, ba- zan on dörde çıkan hecelerinde aheng öyle güzel temin edebilmiş ve bu mısra- larından birini, Mmce hislerle dolu bet kıt'a sonunda öyle muvaffakiyetii bir şe kilde tekrarlamış ki, bötün şiri buraya kaydetmeden geçemiyeceğim. (© Gün bitmek üzeredir Sevgilim! gün bitmek üzeredir. Bir nar çiçeğinde sustu bülbül. Tısumlı sulara gölçen düşmek üzeredir Sevgilim gün bitmek üzeredir. Ne ses kaldı hine dünden ne ıçılk Nemli kirpiklerin doldu karanlık, Rüzgâr da son şiirini gelirmek üzeredir Sevgilim gün bilmek Üzeredir. Ne çıkar beklediğimiz tomurcuk açmarıa Berim bir öpücük ©! dudaklarımdan suca Madem ki gül solmak, bahar bilmek üne- redir Sevgilim gün bitmek Üzeredir. Hayrettin Kâzım'ın «Son ümid saatin de» isimli şiirinde de bir kaç güzel beyil Vokuyoruz. Bilhassa şunlar: Son ümit saatini Bir kanat gölgeliyor. Baf fecirlere çağıran Bir kol gibi uzanmış yoldan Gece sürmüş atını. Fakat «Dalından düştü yaprak - Halâ- sa açılacak - Bütün kapılar kilitli>; yahud AKaldı arzular, vedâ - Bulutları ardında) gibi çocukça ve ahenksiz bozuk mısralara ne diyelim? Netice olarak şimdilik şunu kaydede « Genç şairlerimizin ince hisleri ve eri- Hnal sesleri var. Yalnız Uhamları fazlâ romantik bir hülya e dolu! Hem mev - simi geçmiş bir romantizm.. bunu bazan sembolik bür tarza da dökseler bu cephe- den yeniyiz diyemezler, Fakat samiml duygularını bazan çok taze, çok renkil hayallerle örmesini biliyorlar. Bugün için bu kadarı iyi bir alâmettir. Faka: ya- rın için burada kalamazlar. Kalmamalı- dırlar. Yoksa bir gün gelir, hep ayni dal üstünde ötmüş bülbüller gibi kendi ses- lerinden kendileri usanırlar, Bu da ya- zık olur. Bilhassa bu kadar istidadlı Bif nesil için... Hem sonra şiir cephesinde dü- nü beğenmediklerine göre yarımı dahâ iyi hazırlamak vazifeleri değil midir? Halid Pahri Ozansoy |

Bu sayıdan diğer sayfalar: