April 14, 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

— Yapayım? 27 Şubat 938 Kıştan tabiate: «Müddelim bir gün sonza bitocektir. Benim yerime gelecek olan — ilkbaharın bir an evvel yola çıkarılmasını rica eder, saygılarımı sunarım.» * 8 Mart 938 Kıştan tabiate: «Müddetim biteli sekiz gün oldu. He- nüz ilkbahar görünmediği için buradan ayrılamıyorum. Kendisini acele gönde- Tiniz.> * 10 Mart 938 Tabiatten kışa: «İlkbahar henüz hazırlanamadığı için sizden birkaç gün daha müsaade istiyor. Bu Ilütfu kendisinden esirgemeyiniz, gözlerinizden öperim.> * 12 Mart 928 Kıştan tabiate: «Gerek sizin tavassutunuzu ve görekse ilkbaharın arzusunu yerine Bgetirmek maksadile birkaç gün daha burada kal- dim. Fakat gün geçtikçe vaziyetim müş- külleşmektedir. Bana ikram için alınan kömürler, odunlar tamamile bitmiştir. Mantolar, paltolar eskimiş, şosonların, lüstiklerin altları delik deşik — olmuştur. Bütün bunların kabahatını benim uzun süren misafirliğime hamlediyorlar, Bu yüzden istiskale uğruyorum. Çok rica e- derim. İlkbağarı biraz sıkıştırın da ça- buk gelsin!» * 20 Mart 938 Kıştan tabiate: «Dün ilkbahar bir aralık göründü. Ben D Bunları biliyor mu idiniz? — İngiliz ordusunda resmen | eşek ve | öküz mevcuttur İngiliz ordusu. nun hayvan mev- cudunda 11,650 at, 818 katır, 1 eşek ve 1 de öküz mevcud- dur. Büdcede bu 1 eşek ve 1 öküz için husus! tahsisat ta mevcuddür. Fakat bunların hangi işlerde kullanıldığı sarih olarak malüm değildir. * k Bugünkü ve dünkü sinema yıldızlarını mukayese Bügünün güzel- Hik ölçüleri, sine- ma — yıldızlarıdır. Bugün, en güzel addedilen sinema yıldızları, — tahay- yül edilen en güzel tip demektir. Bir Bir kalb Muadelesi Müstear imzah bir mektubda şöyle bir hikâye okudum: — Brliydim, bir de çocuğum vardı, şid- detli aşk devrelerini geçirdikten sonra Göostluğa inkılâb eden bir his içinde rahat bir hayat yaşıyordum. Muhitimizde yaşıyan, bize sık sık gelip giden bir dul kadın vardı. Bir gün karım bende bü kadına karşı bir temayül sezdi- Bini söyledi, hiç yoktan bir kıskantlık çı- kardı. Hakikatle bu kadına dikkatle bile bakmamıştım. Onun da bendoe biş fMlört bulduğu yoktu, fakat bu münakaşayı mü- fteakib vaziyet değişti. Bakışımıya, derken gerçeklen sevişmiye başladık. Hüdisenin safhalarını tafsil etmiyeyim. Karımdan Ayrılmıya karar verdim. Mahkemeye baş- vurdum. Dava dört yıl sürdü. Neticede ayrıldım ve sevdiğim ile evlendim. Fakat derhal anladım ki alle ocağımı bir hiç uğrunda yıkmışım. Zamanla bu his ben- de kökleşti, yeni karıma karşı adavet his- sine inkılâb etti. Sanırım ki o da bından Metmnun olacaktır. Tekrar eski karıma dönmek, çocuğuma kavuşmak emelindeyim. Pakat eski mm beni affetmesi ihtlmali zok gibl. TABİATİN KARARI bu ağaç 150 met « Teye kadar yük - selmektedir. Dün- yanın en sür'atli hayvanı ise Szi - lâdnüs Paradok - &< Saatte 2500 kilo - metre Volüsel isimli sinek de saatte 2000 kilo- metre katedebilmektedir. BERaamanannaaaanan a SORA AAA SA miş ve bugün en sinema yıldızlarının ön sene evvel en fazla beğenilen sinema yıldızlarına nis- betle hem daha uzun boylu, hem d& daha ağır olduğunu meydana çıkarmıştır. Bu itibarla zevklerimiz meraklı tedkik et-| yor demektir. Ben, bu mektub sahibinin niyetini, ve Mmuhakemesini, mantık hududundan hayli tzaklaşmış buluyorum, Çünkü evvelâ, okuyucumun da lahmin ettiği gİDİ, eski zevcesi kendisine yapı- danları kolay kolay boş göremlyecektir. Fattımubal olarak, eski zevcini affet- se bile, o eski Shanetinin derin yarası, mes'ud ve müsterih yaşamalarıne ebedi- yen manl olacaktır. Sonra, zevce bir ev, bir pansiyon değll- dir ki, ikide birde değiştirilebilsin! İnsan: — Bu evin havası rütubetli... Ben gene eski eve taşınayım! der gibi: — Bu kadından hoşlanmadım! taki karımı alayım! diyebilir. mi? Bütün bunlardan sonra okuyucuma tavsiye ederim: Eski zevcesini düşünerek, yenl hayatını zehirlemesin. Vakıâ, bugün, dan kurtulmak için, etmek istiyor. Fakat o eski yuvayı yık- tıktan sonra kurduğu mücsseseciz de meş- Ve okuyucum, eski zevcesini düşünerek, bu yuvayı da yıkarsa, bir hatayı tamir etmek için, ikinel bir hata işlemiş olacak! Bu itibarla, okuyucuma, İlk hatasını, ikinel yuvasını da yıkarak doğil, bilâkis, yaşatarak tamir etmesini öğüdlerim! —. Bon Posra KADIN Kız çocukların elbiseleri de buradan gitmiye hazırlanıyordum, fa- kat nedense hemen geri döndü. Artık bu kadarı rezalettir, bu işe bir çare bulu- nuz.> ZI Mart 938 Tabiatten kışa: «İlkbahara son bir âhtar daha yapıl- mıştır.> 30 Mart 93W Kıştan tabiate: «Bu kadarı kâfi, ilkbahar gelecekse gel- Sin.> “I Nisan 928 Tabiatten kışa: «Oğlum Metin, Senin vaziyetini düşünmüyor değilim, fakat sen de bifaz beni düşün; ilkbaharı ftanırsın, esasen eskidenberi hercalmeş- rebdi. Bazan güler, bazan ağlar, bazan s0- murtur, velhasıl günü gününe uymazdı. Bu sefer daha azıttı, söz de dinlemiyor. Nihayet kendisine son defa şiddetli bir ihtarda bulundum. Gene kulak asmadı. Birçok sudan mazeretler gösterdi ve ar- tık benim de sabrım tükenmişti. Onu i- şinden azletmek mecburiyetinde kaldım. Yaza emir verdim. Dünyaya gelecek ve dünyayı senden devir alacaktır. Bundan böyle ilkbahar aranızdan eksilmiş oluyor. Senenin günlerini siz, yani Metin, yaz ve sonbahar taksim eder, ve her — birinize düşecek gün adedince dünyada kalırsı- nız, Bir iki gün sonra yaz orada olacak- tır. Tekrar tekrar gözlerinden öperim.» İsmet Hulüsi Kız çocuk yedi yaşını geçince elbise hemen büyüklerinki gibi sıkıdır, kuşal lar pensli veya büzgülüdür. Çocuğun diği dar eteklerden giyecek b kat bebeklere yaraşmıyan plili etekle ona pek güzel yakışır. Bunları giyebi Yeni elbiselerinin kumaşile garni' Böre nisbeten süslü ve fantezi kumaşla: giyebilir, vç elbisel nitürlerle süslene! sekiz yaşında gitmiyecek şu (etek - bluz - bolero) lie, Dünyanın en yüksek ağacı ve DA gea en hızlı hayvanı Dünyanın n “ belden ekli roba, daha büyükler için pek sükük aö O < Fi fık birer elbisedir. Sağdakinde beyaz pl- kaliptüstür. Cenu ke bluzun yakası ceketin üstüne çıkarıl- B” Avusttalyada Muştır ve ceketin önleri iki düğme ile e- cuğa uyar bir hal veriyor. adhı — arıdır, delik işlenmiş beyaz ketendir. KA Her kadın bilmelidir: Çivi nasıl çakılır ziyade — beğenilen düşer. Bunun çaresi: 1. Çakmadan evvel ıslatmalı. Bir kaç gün içinde paslanır, girdiği yerden düş - mez. 2. Hemen tutması istenilirse çakıldık - tan sonra çıkarılır, zamka bulanır, Ev - velce açtığı deliğe sokulur. Kireç zamkı içer. Çiviyle birleşir. 3, Yahud çıkarıldıktan sonra yerine bir iki kibrit çöpü sokuşturulur, slatılarak bunların srasına sokulan çivi bir daha oradan çıkmaz, e Yemeğe nasılsa fazla tuz kaçırdınız, veya kaçırdılar. Ne yapmalı? Bunun da çaresi kolay. Derhal bir iki dilim soyul- muş, çiy palatesi ayni tencereye atınız. Bu dilimler fazla tuzu çeker, Yemeğin tadı bozulmaz. uzuyor ve ııırlışı_— Gene tamir bir ocaktır. TEYZE sinde körpe genç kızlarınkini andıran ye- ni bir tarz başlar. Artık robadan aşağısı |büzgülü veya plili, beli belirsiz entariler bir yana berakılmıştır. Bel gimdi hemen yaşa kadar giyemediği etek - cekete de izin çıkmıştır. Şüphesiz büyüklerin giy- leri de eskisi gibi değildir. Şimdi sırasına daha çeşidli gar - küçüklerde hiç de hoşa teğe iliklenmiştir. Bu iki şey bu sene pek moda olan (bolero - etek) tarrının ço - cukta büyüklere mahsus bir şev gibi gö- rünmemesini temin ediyor, elbiseye ço- Soldakinin yaka ve kol kapakları delik Çivi çakmak hemen hemen bir maha - rettir. Meselâ kirece kolay girer, çabuk Bacaksızın maskaralıkları : vi Maslak yolunda vukubulaf bir facianın muhakemesi sona eli Maslak yolunda, Suterazisi mevkiin de vuku bulan ve uzun zamandanberi asliye 3 üncü cezada görülmekte olan bir kazanın muhakemesi neticeye var- mıiştir Hâdisenin suçlusu klişeci Alâeddin- dir. Kazanın kurbanı Hasan Hüseyin isminde bir jandarma neferidir. Keşif raporuna nazaran hâdise şu su- retle vukua gelmiştir: Alâeddin Şişli is- tikametine doğru hususi otamobilile giderken yolun sağ tarafında yürüyen jandarma kendisine «Dur!» emri ver- Miştir. Ötomobil durmamış, fakat ya- vaşlamış, jandarma da otomobilin ça- mMurluğuna atlamıştır. Alâeddin yoluna devam etmiş, biraz ilerde jandarmanın kafası bir ağaçla o- tomobil arasında kalarak, parçalanmış ve cesedi hendeğe yuvarlanmıştır. Bu sademelerin tesirile ilerdeki ağaça çar- pan otomobilin lâstiği patlıyarak, araba hendeğe saplanıp kalmıştır. Hasan Hüseyinin bu suretle ölümü- ne sebebiyet verdiği iddia edilen Alâ- eddin, mahkemede jandarmanın direk- na müdahale etmesinin hâdiseye sebebiyet verdiğini iddia etmiştir. Di celsede müddelumum! Fehmi mütalecasımı söyliyerek, jandarmanın çamurluğa atlaması keyfiyetinin kazayı davet eder mahiyette olduğunu, bu se- bebden her ikisinin de hâdiseden mes'u! bulunduğunu tebarüz ettirmiştir. An- cak, jandarmanın atlaması üzerine dur- mamas: dolayısile, asıl mes'uliyeti suç- ldu Alâeddinde görmüş, yukardaki hafif- letic: sebeb gözönünde bulundurulmak üzere, ceza kanununum 455 inci mad- desine göre tecziyesini istemiştir. Ya- kında karar tefhim edilecektir. Eski telefon şirketi memurlarının davası Hükümet tarafından satım alınan te- lefon şirketi memurlarının' | inci tica- ret mahkemesi riyasetine vaki müraca- atlarile tazminat istemeleri üzerine, ha- zırlık tahkikatı açılmıştı. Bu tahkikat son safhasına varmış olduğundan, hâ- dise yakmda mahkemeye intikal ede- cektir. Davacılar, iddlalarını bilhassa iki nokta üzerine istinad ettirmektedirler, Bun!ardan biri, bütün imtiyazlı şirket- lerin bu gibi hallerde memurlarına, ma- aşlarile uygun bir tazminat vermeleri keyfiyetidir. İkinci cihet ise, ötedenbe- ri şirketin muhtelif sebeblerle ayrılan memurlarına ikramiye vermeyi fdet etmiş olmasıdır. Davacılar bu noktayı isbat için bazı şahidlerin dinlenilmelerini istemişler- dir. Dinlenilen şahidler, muhtelif se- beblerle ve bilhassa ötomatik tesisatın yapıldığı zaman şirketten ayrılmak mecburiyetinde kaldıklarında kendi- lerine münasib bir ikramiyenin verildi- ğini söylemişlerdir. ü Şirket vekilleri İse, hükümete dev- retmesi dolayısile böyle bir tazminat vermiye mecbur olmadıklarını bildir- mişlerdir. Tahkikat tekemmül etmek- tedir. Bugünlerde neticelenecektir, Birinci ceza reisi İhtifalle defnedildi Asliye | inci ceza reisi Sadeddin Gü- renin vefat ettiğini dünkü sayımızda yazmıştık. Cenazesi, dün, Veznecilerdeki © den kaldırılarak, Fatih camlindi mazı kılındıklan sonra, mi dirnekapı dışımdaki makbereye dilmiştir. Cenaze merasimi çok hağif kalahalık olmuş, adliye erkânı, şirler, birer müfreze polis ve aski tirâk etmişlerdir. 3 İstanbul barosu, noterler, hâkifi müddeiumumiler ve müfettişler na çelenkler gönderilmiştir. Müd mumi muavini Ferid: ziyetlerinden Posta nakliyatt Heryerde motör Yapılacak Nafia Vekâleti posta serv daha çabuk ya asını temin iÇik tün Türkiye dahilindeki nakliyati törleştirmeğe karar vermiştir. — Anadolunun bir çok bilhassâ. mıntakalarında araba ve atlarla Ji makta olan nakliyat bundan sı törlü vasıtalarla yapılacaktır. bunun için yeni otomobil, motof ve bisiklet sipariş etmiştir. Bu geldikten sonra posta müfrezeleri kil edilecek ve bunlar memlef muhtelif yerlerinde yol ve arazi yetlerine göre çalışacaklardır. o r Ehliyetsiz. kaptanlar K cezalandırılacaklar BSon zamanlarda limanımızda işieyi” ya komşu imanlardan İstanbula gelip | mavna, taka ve motörlerin bazı İ kaplan ve motöreüler tarafından idaf' dildiği anlaşılmıştır. Deniz Ticaret Müdürlüğü tam iz olmayan kimselerin bu gibi vesatti danmalarına mani olmak için yeni almaktadır. Karada otomobiller ansızm — kontf” göförlerin ehliyetnameleri tedkik gibi bundan sonra, denizdeki güçük * Bakliye de sık sık ve ân! olarak teftif lecek ve bunları ehliyetsiz olarak İ denler hakkında takibat yapılacaktır. l Ziraat kongresinde İstanbil murahhasları 5 18 ulsanda Ankarada toplanacak yük ziraat köngresine İstanbuldan H has olarak Etşinor çiftliği sahibi HAb” Eyübde Rami çiftliği sahibi Mazhar edilmişlerdir. Üniversitemizde iki konfertf Paris Üniversitesi Sosyoloji Profesirli ( Moris Habwaye şehrimizde iki recektir. Bu konferanalardan birincisi | san pazarlesi günü saat 18 de edeb kültesinde, ikincist de 20 nisan çı nü saat 18 de iktısad ve bukuk faki verilecektir. Bir otomobil tramvay direğine Film şirketi müdürü Seza! Ural, 1dâV mekte olduğu 1655 numaralı hususl bille Taksimden Şişliye doğru giderkell sokağı başındak! tramvay direğine Ç tir. Sezal! Uralın yanında oturmakt, ni şirketin tercümanı Yavaşen fifce yaralanmış, otomobilin ön kısmı * ğ Taklit