15 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

15 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Iıaherı herkesı sevındırdı ve bu netice hükümete bildirildi, yeni usulün Hazirandan itibaren tatbikine hazırlanılıyor Hükümetin perakende satışlarda mak- tu fiat usulünü ikame edeceğini, bu su- retle pazarlık usulünün kaldırılmış ola- cağını yazmıştık. İstanbul Belediyesi uzun müddetten- beri bu işle uğraşmıştı, şehrımizde top- ftan veperakende satışlarda maktu - fiat usulünün ne tarzda tatbik olunabilce ni tedkik etmekte idi. Tedkikat müsbet netice vermiş ve !xavır.a'an rapor İkti- sad Vekâletine maktu fiat usuli — geçen her nevi eşya, Maddelerinin perakende satı tu fiat konacak, bu fiatlar muayyen za- manlarda gazetelerle ilân edilecek, satış — yapan yerlere Jisteler asılacaktır. Lüks — eçya için de eşyanın üzerlerine fiatları yazılacak, bu fiatlar belediye tarafından sık sık kontrol edilecektir. Maktu fiat usulünün bazirandan itiba- ven tatbike konulması etrafında hazırlık- lara başlanmıştır. Esnaf ne diyor? Maktu fiat usulünün tatbikatı etrafın- da İstanbul çarşı esnafı cen reisi mobilyacı Seyfi şunları söylemiştir: Satışlarda maktu fiat usı n kâ- bul edileceğini ben de gazetelerde oku- dum. Birçok yiyecek ve içecek maddeler- le eşyaya maktu fiat konması herhalde çok iyi bir şeydir. Fakât maktu fiatın ko- namıyacağı bazı taraflar da bulur.acaktır kanaatindeyim. Buna m: olarak mo- bilyacılığı göstermek isterim, Lüks eşya- ya maktu fiat konamaz. Bu eşyada işçi- lik masrafı en başta gelir. Oda takımı dokuz parçadan ibaret olduğunz göre bir flat konacaktır. Fakat müşteri bu takım- dan yedi parçasını almak istediğini si leyince araya genec pazarlık girecektir. bizde, bir mobilyayı kırk liraya bulunduğu gibi seksene de satanlar var- dır. Hepsi de malmı kolayca satmaktadır. Bu bakımdan lüks eşyaya maktu fiat ko- namıyacağı kanaatindeyim. çe | de, fabrikalarda satan | eşyanın üzerlerine birer etike! konur ve ©o eşyanın etiketindeki fiattan yükseğe satılmasın denebilir ama, müşteri mobil- yada değişiklik arza ettiği zaman tabil olarak araya pazarlık girecektir.» Bir manilaturacı da bu husust; söylemektedir: Bizim mal aldığımız fabrikalar, müesseseler malümdüur, Bu mül yapılan toptan' satışlara evvelâ maktu fiat konmalı, bilâhare pe- rakende fial tesbit edilirken grak nde a şunları Fnb"lx:.ar mikdarda mal vermelidir. Zira bugün fabrikay nelik sipariş verirseniz malı ayrı fiattan, on beş günlük sipariş verirseniz malı ge- ne ayrı fiattan alırsınız. Bunlar kaldırı! Bu takdirde maktu fiat hem zi bocalamaktan, hem de müşteriyi alırken tereddüdden kurtaracaktır.» Ti Eminönünde büyük bir bakkaliye ma- ğazası sahibi olan bir zat ta şunları süy- lemektedir: «— Bakkaliye eşyasına konacak maktu Hat herhalde müşteri için iyi olacak, bizi de zarara sokmıyacaktır. Yalnız bizim dükkân vesaire masrafımız semt semt ayrıdır. Bunlar gözetilmeli, maktu fiat azami olmalı, bunun dunundan satış ya- pılabilmelidir. O takdirde hem müşteri- | olarak İstanbul liman işletme idaresi mü- | nin, hem de bizim işimiz kolaylaşmış ©-| dürü Raufi Manyas Denizyolları müdür- lur.» Balıkçıları maktu fiat haberi pek ziya-| Denizbankta yeni teşkil edilen materyal de sevindirmiştir. Onlar diyor ki: . an onmasın, yiyen doymasın, satan pa- rasını koyacak yer bulamasın » Hakikaten öyledir. Gece gündüz çavı- ler, balık avlarız, balığımız Balıkhanede kapanın elinde kalır. İtalyan, Yunan ba- Jıkçıları balıklara sudan ucuz fiat verir. ler, Bizim halimi nice olacak. Maktu fiat bize de tatbik edildiği zaman gözümüzü gp diye açacağız gibi geliyor.. Her tarafta maktu fiat kanununun bir yıl Yalnız lüksl an evvel neşri beklenmektedir, İstanbul sokakları bu — sık sık yıkanıp sulanacak Çöp arabaları değiştiri yor, asfalt y yollardn otomatik arabalar kullanılacak, çöp sandıkları da kaldırılacak Şehrin temizlik işleri ve tem Bıtalarının yepyeni bir hal alması çalışılmaktadır. Bu cümleden olmak Üzcre, geçen ta, ilk defa olarak Beyoğ'u, Eminönü ve Fatih mıntakalarına 80 tane makaslı, ye- — Bi üp çöp arabası tevzi edilmiştir. Bu a- rabalar makaslı oldukları için gürültü çıkarmamaktadırlar, Bu arabalar, e müuhkem ve içerisinde bulu Bızıp akmasına veya dökülmesine imkân bırakmıyacak bir tarzda imal edilmiş dir, Hazirandan sonra, birkaç ay içe sinde bunlardan 220 t aha çıkarılı cak ve eski çöp arabaları tamamen orta- dan kalkacaktır. * Halen, bütün İstanbulda 400 araba ve 80 kamyon mevcuddi y na da şimdilik beş tane da — cek ve her semtte yirmi dört saattç bir — göp almak imkânları hazır'tanacaktır. — Tecrübeleri yapılan otomatik küçük Ççöp arabaları yalnız asfalt ve beton cad- — delerde müsbet ne' — lçin, Mecidiye köy 9 nında, İş Bankası civ; e diğer as- “ falt ve beton olan yerlerde hazirandan Atiba — gaktır. Diğer yerle dıkları yerine kü “edilecek, sandıklar tama — caktır. Bu arabalardan her çöpç , gezdik lerde buııları da ber; .ıbv.r götüreçeklerdir. Temizlik ııle'! idaresinin — arazözleri için £f en bu otomatik arabı cri yer ADAŞAA lik va- |arttırılmış, 7 ye iblâğ edilmiştir. İtfaiye- den de yardım görülürse bunun 12 ye de çıkması mümkündür. Binaenaleyh, hazi- randan itibaren, hergün bütün umumi yolları sulamak sıkıntısızca mümkün ola- caktır. Sokak yıkamak için ufak portatif hor- lar da çoğaltılmıştır. Sokak! 1 için belediye temizlik iş resile sular idaresi arı da müzakere- ler cereyan etmektedir. Sular idares! kâ- fi mikdarda terkos s ver imk mı bulursa ayrı yıkama grupları teşki. e- dilecek, hazirandan itibaren geceleri u- müumi yollar yıkanacaktır. tur kanı m y i ida- Üniversitede : Andre Naville ihtifali Geçen sene vazife esnasında İştanbul- da ölen Cenevre ve İstanbul Üniversite- Nâville 1 yapıl- leri hayvanat profesörü için dün Üniversitede bir mıiştir. İhtifalde rektör, de bü- lunan Cenevre Üniversitesi - profesürle- rinden Pittard, bu münasebetie Cenevre- den gelmiş olan Profesör Parejas ve de- kanlar, profesörler, talebeler hazır büu- lunmuşlardır. Prof. Pittardın konferansları Cenevre Üniversitesi profı Pittard dün beşinci konfera vermiş- Konferanslar bu akşam da dev decektir, şehri: örlerinden tir |taksiri olm | Balık için bir ata sözü vardır: «Tu-|dür muavini Hâmid Saracoğlu da liman |lerdir. — Porakende satıcılarda maklu Hat | FREME GN neticelenen hâdisenin içyüzü Dünkü nüshamızda Pendikte kanlı bir vak'a olduğunu, jandarma Hüseyin oğlu Şemseddinin öldüğünü yazmıştık. Bu ha- ber yazılırken vaktin darlığı, Kartalla yapılan telefon muhaveresinin de bır a- rızaya uğrıyarak İâkırdıların iyi anlaşi- mamiş olması küçük bir yanlışlığa sebeb olmuştur. Ölen adamım jandarma olma- yıp eskiden jandarmalık yapmış bir ada- min oğlu olduğu b re anlaşılmıştır. Hâdisenin aslı şudur: Pendikte Karanfil sokağında 40 numa- ralı evde oturan Dramalı Ömer oğlu Hü- seyin Gebzenin Aydınlı köyünden Ncba-] ha . Nebahet Pe seddin lu Hüseyin yin oğlu Şe bahet « |e dayısı Hüseyin oğlu Şemseddin şeze- iseyin oğlu qm sedüln farla hoş olmuş, bu sarhoşluk esi da da ta- bancası ile oynamaya başlamıştır. Bu es- nada tabanca ateş almış, çıkan mermi bo- ğazının altından girerek beynine sapları- n oğlu Şemseddin bir t r. Üsküdar müddelumum darma kumandanı ve Kat- üâkimi vak'a mahallinde tahk. bu ölümde kimsenir sun" dığı neticesine varmışlardır. | Denizbankta Yeni tayinler Denizbanka bağlı bazı müesseselerde yeni tayinler yapılmıştır. Bu cümleden tal sulh kat yapmı lüğüne, Denizyolları müdürü Sadeddin, komisyonu reisliğite, liman işletme r işletme müdür vekilliğine tayn ediimiş- Raüfi Manyas, Sadeddin ve Hâmit racoğlu bugünden itibaren yenı vazi rine başlıyacaklardır. Denizbank Umum Müdürü Yusuf Ziya | Öniş Ankaradan döndükten sonra yeni- den bazı tayinler yapılacağı anlaşılmak- tadır. Almanyada bulunmakta olan Deniz- bank umum müdür muavinlerinden Ta- hir Kevkep ve Harun da pazar günü şeh- Timize gıkçckîcrd I. (ıümruk!arde N Tenzilâtlı gümrük tarifesi müddeti dün bitti | ? 3 - |O Türk - Alman ticaret anlaşmasına isti- | naden en ziyade mazharı müşaade mem- Jeket sistemine uyarak bazı memleket- lerden gelen bir kısım madldelerin tenzi- gümrük tarifesinden is 9 etme- leri hususunda verilen dokuz aylık müh- let dün akşam bitmiştir. |. dar müddetin bitmesinden evvel gümrükler- de bulunan yünlü kumaşlar, deri ve kö- sele ile mamulâtı ve şişe gibi eşyaları çektiklerinden son günlerde gümrükler-| de faaliyet bir hayli ve günlük varidat 400 bin 'a kadar çıkmıştır. ı—nıq tir. 7 lar haklarındaki iddlayı kabul etmemişler - - |melyos - bazı sebeblerden dolayı geçen sene - İkurtulmak istemiştir. Bu sebeble |sü Bugürnden itibaren gümrüklerimizden geçirilecek idhalât eşyası her nereden ge-| lirse gelsin 7005 numaralı Vekiller He-! yeti kararnamesi ile tayin edilen tezyid edilmiş resme tâbi tutulacaklardır. Gümrükler için matosiklet alınıyor| Gümrükler başmüdürlüğü, gümrük- lerdeki posta evrak nakliya'ının daha se- | ti ve muntazam bir şekilde yapılmasını temin maksadile birkaç mosiklet almağa karar vermiş ve sips e Bu mo.u:ıkl .lr vskmda Idın ceklir. llAlıB OPERETİ | Pnıı:lüı akşamı 9 da | Kadıköy Söreyya | sinemasında RAHMET EFENDİ satın Yazan: Yusuf Sururi y Sali akşamı 9 da Azak liyalrosunda RAHMET EFENDI Agırcezena bir muhakeme Ki M f Müddeiumumi biri erk erkek ikisi kadın 35uçlu için ceür ! istedi. Fakat avukat maznunların müvekkilleri değîlı ) şahidler olduğunu söyleyerek beraet taleb etti — | Ağırceza mahkemesi dün bir davaya bak- mıştır. Hâdise şudur: Kazanç vergisinden borcü — olduğu için Mehmed isminde bir fırıncının eşyasını bac- zetmek üzere lera memuru Emin, müllye me- müru Eşref ve polis Mahmud, borçlunun ka- yinpederi Hakkının evine gitmişlerdir. İddla edildiğine göre kapıyı açan Hakkı, konturati göstererek evin müsteciri olduğu- nu ve damadının ayrı evde oturduğunu söy- lemiş, memurların ısrarı üzerine de: İçeri giremersiniz, cinayet çıkar, de - Kayınvalide İpek ise, memurları — itmiş, tecavüz etmiş, kızları Münise de hükümetin 1 şahsiyetini tahkir edici sözler söy- Hâdise mahkeameye intikal etmiş, suçlu- Ek, Mem Müddelm nin tehdid, İpek'in memurlara M hükümetin şahsiyetini dan teçziyelerini isi Dünkü celsede müdafaasını yapan suç uların vekill İrfan Emin ise, — hâdiseyi gu gepheden görmüştür: Mahkemede dinlenllen Üç — şahidin, gu iyette dört de şatsiyeti vardır. Birincisi memur, ikincisi davacı, üçüncüsü de şahid sıfatile.. Fakat yanlarını. mahalle mümes - sillerinden birini almamaları ve konturnlı görüp evin Hakkıya ald olduğunu öğrendik- eri Halde, içeri girmiş olmaları — dolayisile kanun muamele ettiklerinden, bir dör- düncü sıfatları daha vardır. Ki, ö da şudür: Maznun, Demek ki, hâdisenin hem davacısı, hem şahidi, hem de bu bakımdan maznunu vaziyetindedirler. Şu halde siz onlara inan - sanız, ben de müvekkillerime — inanabtlrim. Beraet isterim. Dava karara kalmıştır. Nüfus sahtekârlığından iki kişi tevkif edildi Bir nüfus sahtekârlığı işi üzerinde müd- delumumilikçe tahkikata- başlanmıştır. Hâdisenin suçluları Beyoğlunda — terzilik yapan Emelyos isminde bir gençle, Demiryol- arı idaresi memurlarından Süreyyadır. İddlaya nazaran, 331 doğumlu olan E - lenilmişti k, Hakkı - tecavüz ve tahkir suç iğini yapman u yıl da aakerlikten a Mmüracaat ederek, kendisini as - kerlik yazifesinden kurtaracak bir nüfus x- didı çıkarmıya teşehbüs elmiştir. — Büreyya | vasıtasile ve 250 ltra mukabilinde kendisini 314 doğümlu gösteren bir nüfus kâğıdı çı - xarmıştır. Fakat, bir ibbar üzerine suçlular yakalanafak, dün adliyeye tesiim edilmiş - lerdir. Müddelumum! muavini Orhan Könli suç - Tuları Sultanahmed 1 inel sulh cera hâkimi Reşidin huzuruna çıkartmıştır. Yapılan sorgularında Emelyos hâdiseyi ikrar ederek, bu iş için Süreyyaya 225 lira para verdiğini söylemiştir. Suçlulardan Bü - reyya ise, bunu kabüul etimniyerek, demiştir ki: Bu hüviyet cüzdanını ben çıkartmadım. | 1 isminde bir kahveect çıkarttı. Yanlış| 4, farkına vardım, kendisine lade ede - | arkadağı | sel y Sultanshmed $ üncü sulh cezada dül ması yapılmıştır. Suçlunun — bu kurşun Cerrahpaşa medrı inden çaldığı tddla & | dilmektedir. Bamya —Alinin — mahkemedi müdafaası ise, hayli garibtir: — Ben, ayni suçtan $ ay evvet — gene B mahkemede mahküm edilmiştim. Bu KUf şunlar o vakitten kalmadır. Bir kızmını 567 lamiştiım. Hapishaneden çıkınca sakla yerden satmak için aldım. Hükim, bu'defa da Aliyi 3,3 ay müddü hapse mahküm etmiştir. Çadırcılar cinayetinin muhakemesi de Hayriyo | gınin başka birile Bir avuç yanmış bir çocuk can veriyordu Kâğrahanede £ nrağa Rlektrik fab ikasından çıkan kömürler arasında dolü rak, kömür topluyan Mustafa oğlu Rabili mıAndc 14 yaşında bir çocuk, Intişar ı—d n zehirlencrek, ağır hasti reba hastanesililiğ Valinin teşekkürü Dayım merhum Necatinin vefatı nasebetile gerek cenaze merasimine İştk — rak etmek zahmetinde bulunan, gere telgraf, mektub ve telefonla beni ve ail miz efradını teselli etmek lâtfunu edii gemiyen muhterem zevata aleni - teşeki kürlerimin müuhterem gazeteniz vast sil iblâğını rica ederim. İstanbul valisi ve belediye rel ııG M. ÜSTÜNDAĞ Çaylı dansın tehiri 'Türkiye Kımlay Cemiyeti Çarşı Şubesi zafından 16-4-038 cumartesi akşamı AlAŞ* Köşkünde tertib edllen danelı Çaya fuzla rağ? bet olması ve yerin de müsa bile müsamere tehir edi ve PORTRE Ruscadan çevirenler: Hasan Âli Ediz - Vasıf Onat Remzi Kitabevi cek . Bir tahrifat yapılmış değildir. 225 - ra da abmadım. Emelyos, sadece bana hir kat elbise vüdetmişti. Sorguyu müteakib Bmelyos leykif edilmişlerdir. Bir kurşun hırsızı 3,5 ay hapse mahküm uldu 15 yıldanberi kurşun hırsızlığı le - maruf ve Süreyya FiL. 50 Kr. TUĞRUL SADİ TER | EDİRNE | Cumhuriyet sinemasında Bam; in, dün yeni bir hâdişeden dola- Bu akşam SAKAğVA sinemasında GRACE MOORE 'an GARY GRANT ile beraber çevirdiği En İüke... En şen... YALNIZ S ve en fazla mutskili ve PFransızea sözlü ENiN iÇiN filminin ilk büyük iraesidir. Bu film, bütün dünya koönservatuvarlarına mön* sup en büyük musiki sanatkârlarının festivalde çevrilmiştir. GRACE MOORE « TOSCA », «5 «MARTHA » ve «LA HABANERA » NADI », sesi ile toganni edecektir. Ilâveten yapılan büyük >HÜBERT'e in SERE> şarkıl hrik — ve tatll 1 EKLER JURNAL vea “ILKBA- işlirakile HAR BÜZELLIG). çok güzel bir siliy sonfonl. Yerlerinizi evvelden alç dırınız. - Telefon : 41341 ARŞSIN MAL ALAN Türkçe sözlü ve şarkılı şark opereti Yakında SÜMER sinemasında Operet «3>» perde | gea TÜRK SİNEMASINDA Sinema yıldızlarının en güzli ZARAH LEANDER Aşk filmlerinin en güzeli , A HABANERA

Bu sayıdan diğer sayfalar: