2 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

2 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türk - Yunan munzam muahedesi Mecliste tezahüratla kabul edildi (Baş tarafı 1 inci sayfada) Menimi anlaşma munzam muahedena- Mesinin tasdikine aid kanun müzake- Mine geçilmiştir. Bu münasebetle söz alan Hariciye Vekili Tevfik Rüşrü sık sık sürekli al- klar ve tasvib seslerile karşılanan şu teyanatta bulunmuştur: *Yüksek tasvibinize hükümetin arzet- İG Türk - Yunan muahedesi daha ev- Velce yapılmış olan ve meri bulunan lerin bir zamimesi ve iki kom- Mi ve kardeş memlekette durmadan şu- Wla ve istekle inkişaf eden beraberlik yüllerinin tescili ve tabii bır neti- Sesidir, Mühteviyatını herkes biliyor, çünkü Balkar, konseyi Ankarada toplandığı va- Ri Parafe edilerek tam metin ilân edil Bunu Başvekilimizin refakatinde Ati- Yâ yaptığımız ziyaret esnasında imza- lğımızı biliyorsunuz, o zaman dahi Metni gene matbuatta intişar etmiş- £ Bu suretle mükerreren neşredilen ie hariçinde üleni veya gizli başkaca Mahiy, muahedenin müsteceliyetle kabul ve tasdik buyurulmasını yüksek heyeti- nizden rica gderim. Hatiblerin sözleri Müteakiben ilk olarak kürsüye gelen Nazim Poroy (Tokad) Başvekil Celâl Bayarın Atina seyehatinden getirdiği bu güzel hediyenin pürüzsüz bir dostluk ifa- desi olduğunu işşret ederek: «Büyük Önderin mesai arkadaşlarına ötedenberi verdiği direktifler üzerine te- essüs eden Türk - Yunan bağlılığının bu- gün de en kuvvetli bir eseri karşısında bulunuyoruz» demiştir. Ali Muzaffer Göker (Konya) Yunan devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasin- da akdedilmiş bulunan muahedenin Tür- Cumhuriyeti hükümetinin Atatürk- ham alarak senelerdenberi sükünet- le, vakarla ve memleketin hakiki menfa- atlerinden mülhem olmak suretile idare etmekte olduğu dış siyasetinin takdirle yık yeni bir vesikasını teşii eylemekte bulunduğunu söylemiştir. Muzaffer Gökeri takiben söz alan Milli Müdafaa encümeni başkanı General Kâ- zım Sevüktekin, Türkiye Cumhuriyeti merbutu olmıyan bu muahede u- , yakından hiçbir devleti rencide istihdaf etmez. Yine biliyorsunuz ki, Yunanistan Ki taraflı olarak armızda 1930 tarihli bi- Mete, tahkim ve uzlaşmaya dair bir Müahede ile bir de 1953 de yapılan ss- Bint anlaşma muahedesi vardır, Bu sa- Mini anlaşma muâhedesinin esaslı hük- Türkiye - Yunanistan müşterek Medudlarının iki devletin kefaleti altım-| ME ilani Kabil olmadığının tesbiti teşkil) ile # Diğer komşumuz Bulgaristan ile de a- zda ebedi bir dostluk muahedesi ile bitaraflık tahkim ve uzlaşma muahe- xwevcud olduğu cihetle kendisine Yu- Miüistarı sie yapıldığını arzettiğim sami- pe muahedesinden daha imzâ- tı €vvel malümat verilmişti. Bu husus- Bulgaristan ile aramızda fikir teati- Mirder, sonra aramızdaki bitaraflık mua- Mlesinin temdidi ile iktifa edildi. Ayni We zarfında Balkan müttefikimiz Yu- vya ile 1925 de başlıyan ve ö dev- iin yekdiğerini takib eden hâdis inde muvakkat bir fasıla geçiren sami- Mİ temas iki tarafın çök uygun olan men- Mâdleri e ve iki milletin birbirine karşı Kaleleri saygı ve sevgi ile tekrarlandı rini bir dostluk muahedesine va- RAYNi suretle diğer Balkan müttefikimiz ogi, Ya ile de o vakit böyle bir samimi uk müahedesi yapıldı. Artık Balkanlarda hava değişmiş, a- Değ ve asırlarca devam eden bin bir Ta tecrübelerin ve çekilen iztırabla- ka, üsüle getirdiği bir anlayışla Bal- menfaat birliği ve kardeşlik duy- Bilar, belirmeğe başlamıştır. Yunan iletinin bir teşebbüsü ile ve bütün ye kanların iştirakile vakit vakit ve mr toplanmakta olan hususi Bal- konferansları bu yeni doğan temiz ükümetinin Büyük Şefin irşadlerile iki millet srasındaki anlaşmamazlığı kökün den bertaraf ederek onun yerine bütün erine nümüne olacak su- rette hududsuz dostluk ve kardeşlik mey- dana getirmiş bulunduğunu işaret ettik- ten sonra demiştir ki: «En fena, en müş- kül senelerinde Yunan milletini tanımış ve bu milletin fedakârlık, vatanperver- lik ve cesaretine şahid olmuş ve onların dürüst hareketlerini, nezâket ve incelik- lerini görmüş ve işitmiş olduğumdan ber hususta bu dostluğa ve altı yedi senedir mevcud itilâfnameleri bir araya toplıyan bu munzam itilâfnameye büyük bir e- hemmiyet atfetmekteyim.» Kâzım Sevüktekin sözlerini bitirirken Yugoslav ve Rumen milletlerile olan dostluğu saygı ile anmış ve hükümeti tebrik eylemiştir. Mehmed Somer (Kütahya) müzakere mevzuunu teşkil etmekte olan muâhede- yi «Türk - Elen milletleri arasında kah- ramanlık meydanlarında o birbirlerinin sek meziyetlerini anlamak suretile doğmuş eşsiz bir samimiyetin mütem- mim eseri» olarak tavsif etmiştir. Hatib bundan sonra Hariciye Vekilinin beyanatlarında Bulgaristan ile olan mü- naşebat etrafındaki izahat üzerinde du- rarak hükümetimizin gösterdiği sulhper- verlikten Bulgaristanın istifade edeceği ümidini izhar eylemiş ve demiştir ki: «Bu güzel ittifak sulhün muhafazasını te- win etmek içindir. Onun için Hariciye Vekilimizin temenniyatına ben de işti- rak eder ve Bulgar komşularımızın na- zarı dikkatini celbederim.> Cavid Oral -Niğde- Türk - Yunan muahedesinin her hangi bir siyasi mu- ahedenin çerçevelerini aşan ve içinde tarihin, kâdiselerin, realitelerin, milli menfaatlerin gösterdiği ve öğrettiği zaruretleri ifade eyliyen bir yakınlaş- Çç Börbüz duygulara revac verdi. İşte pa idi ki, kardeş Yugoslav dev- dr, n büyük kralı Majeste Aleksen- iy, Şefimiz Atatürkü ziyareti ve bu Rap yük devlet reisinin konuşması Vergi anlaşmasına yeni bir cereyan İk , » Romanya Balkanlardaki bu can- yanın ön safında yer tuttu. hdan sonra Balkan anlaşmaları işlemiş ve resmi bir mahiyet almış Baglan devletleri hariciyeleri ara- bir bu maksadla görüşmeler birden- İyi #ür'atlenmiştir. Hepimizin daima - şubatında Atinada Balkan mi- Müş nz olundu. O gündenberi dört ik Balkan devleti hariciye nazır Yakıp ntazam bir surette ve muayyen İrg lerde toplantılar yapmakta ve da- temas halinde bulunmaktadırlar. tit * taraftan Balkan milletleri muh at şubeleri arasında ve her artarak yapılmakta olan ziyâ- mere ve konuşmalarla hükümetlere olmakta devam etmektedir. kil i müzakeremizin mevzuunu teş- kanan Türk - Yunan muuhedesi Bal- da ,, Prımadasındaki milletler arasın- ( İdameşi arzu edilen münasebet ve arladığımıza şübhe olmıyan 1934! ma, bir anlaşma, daha doğrusu bir kay» Vekilimizin son Atina seyahatleri esna- sında şahıslarına karşı Yunan milleti tarafından gösterilmiş olan büyük mu- habbet tezahürlerini ve bunun delâlet etmekte olduğu manayı işaret eylemiş- Fazıl Ahmed Aykaç (Elâzığ) Türk - Yunan milletleri arasındaki temasları ve münasebetleri kısaca işaret ettikten sonra bugün bize verilen bu eser iki millet arasında birçok tecrübelerde gör güden doğan işbirliğini âleme ilân edi- ci, bir sulh ve selâmet beratıdır, demiş- tir. Hatib, bundan sonra Türk milletinin dâima sulhcu olan büyük ülküsünün ana hatlarını çizmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir: Ayni duygulara, ülkülere sadık her siyasi ve içlimal heyet bizim gerçek dostluğumuza güvenirse pek haklıdır. Eskiden Balkanlar Balkanlılarındır denilirdi. Bu düsturu artık bütün Bal- kanlar bütün Balkanlılarındır şekline koyan tekâmül dostlarımızın da bah- n İsettiğim ideallere, ayni sadakatle mer- da Balkan müttefikleri arasın | but oluşundan ileri geldi. şayan çözülmez bağlılığın tabii in- | bir misalidir. jzen bu beyanatlarını takiben nahede- | Hatiblerin sürekli alkışlarla karşıla- i arzettiğim bu munzam| SON POSTA Cumhurreisliği İçin satın alınan Yat limanımızda (Baş tarafı 1 inci sayjada) mirlemiştir. Yat bir müddet Küçük Çek- mece önlerinde durmuş, Akay işletmesi müdürü Cemille bir kısın memurlar trenle Küçük Çekmeceye giderek 15 gün- denberi yolda bulunan yatın temizlik iş- lerine nezaret etmişlerdir. Yat öğle üzeri küçük Çekmeceden kal- karak Dolmabahçe sarayı önüne gelmiş ve orada demirlemiştir. Reisileumhur Atatürk, beraberlerinde Başvekil Celâl Bayar bulunduğu halde dün öğleden sonra yalı gezmişler ve ak- şama kadar yatta kalmışlardır. Gemi, dünyanın en güzel yatlarından biridir. Cesamet itibarile Karadeniz va- purundan daha büyüktür. Süvariliğine tayin edilen eski Ege kap- tanı Said Özege ile Türk mürettebatı ta- rafından getirilen yat Hamburgda Blum und Woss tezgâhlarında yapılmıştır. Ya- tun makineleri üç bin beygir kuvvetinde olup altı buhar türbininden mürekkebdir. 4600 tonluk olan yatın boyu 108 ve eni de 16 metredir. Son sistem dört kazanı bulunan yat yalnız iki kazanile 16 mil yapmakta, dört kazanı faaliyete geçtiği zaman bu sür'at saatte 26 mili bulmak- tadır. Yatın çok güzel salon, kamara ve ban- yo daireleri vardır. Gemiye bir yalpa müvazene âleti konulmuştur. Bu âlet sa- yesinde vat en fena havada bile yalpa yapmamaktadır. Yatta iki büyük motorbotla bir hizmet motörü vardır. Ortaköyde feci ve acıklı bir kaza (Baş tarafı 1 inci sayfada) Küçük Yasef salıncağından düşmüş, ve düşerken beline bağlanan ip boğazına takılarak çocuk salıncağa asılı kalmış ve boğularak ölmüştür. VaK'aya zabıta ve müddeiumumilik vaz'ıyed etmiştir. Hâ- disenin bir kaza eseri olduğu anlaş makla beraber tahkikata devam edilmek- tedir. Siirdde Halkevi âlıl vaziyette imiş Siirdâ (Hususi) — Eskiden Halkevi bandosu tarafından arasıra halka kon- serler verilmekte idi. Son günlerde he- nüz malüm olmıyan bir sebebden dola- yı bu konserlere nihayet verildiği gibi gene Halkevi tarafıdan açılan sesli sinema da kapanmış ve Üzerine büyük bir kilid vurulmuştur. Yeni alman rad- yo da evin bir salonunda kapalıdır. Hiç kimse istifade edemiyor, Halk ve bil- bassa Siird gençliği bu vaziyetten mü- teessir olmakta ve evin eskisi gibi ve hattâ canlı bir faaliyet göstermesini is- temekte ve beklemektedirler. Tortum şelâlesinden elektrik istihsal edilecek Erzurum İ (Hususi) — Belediye reisi Şevket Arı ile beraber Tortum şelâlerini tedkik edecek olan heyet yol- dadır. Mühim mikdarda elektrik istihsal edi- lecek Tortum, merkez olacaktır. ! Bitliste yeni Halkevi binası inşaatı Bitliste yeni yapılmakta olan Halkevi binasının inşaatına büyük bir hızla de- vam edilmektedir, Vali Rıfat Şahinbaş ekser vakitlerini inşaat başında geçir- mekte ve işçilere direktifler vermekte- dir. Baytarlık işleri: Trakya için alman damızlıklar 'Trakya için hariçten damızlık hayvan mübayaasına devam edilmektedir. En son olarak Macaristandan elli tane da- mızlık Merinos satın alınmış ve yola çi- karılmıştır. Trakyadaki her cins hayvan neslinin Balkanlarda mevcud cinslerin en iyisi haline sokulması için çalışılmak- tadır, nin tasdikına aid kanun reye konmuş ve 306 rey ve mevcudun iltifakile kabul / edilmiştir. Meclis cuma günü toplanacaktır. mektedir. Adana, 1 (Hususi) — Hatayda hastanesi kabul etmediğinden bun! lardan birinin yarası ağırdır. Pariste müzakere ve Paris 1 (A.A.) — Fransa harici büyük elçisile Türkiye büyük elçisi Belediyeye beş yüz imzalı bir istida verildi er alti Sv İtanbulda yirmi binden fazla kedi öldü- rülmüştür. Bu seneki yekünun buna nâ- zaran pek az olacağı tahmin edimekie- dir. Sokaklara terkedilen kediler evvelce toplanılmış olduğundan imha edilecek kedilerin sayısı çok azalmıştır. Himayei hayvanat cemiyeti vasıtasile Belediyeye muhtelif semtlerden toplan- mış beş yüz imzalı bir müracaat yapıl- mıştır. Müracaatta kedilerin bundan #on- ra öldürülmemeleri istenmektedir. Bu garib müracaat belediyece tedkik edil- mektedir. Siyasi mahkümu olmıyan tek inkılâb memleketi: Türkiye (Baş tarafı 1 inci sayfada) — Bunu millete kabul ettiremezsiniz, | Ve her teşebbüsün başında — İflâsa mahkümsunuz, sesini, İşitiyorduk. Şimdiki bu istikrar, on beş senelik ka- rar, teşebbüs, kanun ve müesseselerimi- zin halk tarafından tamamen benimsen- miş olduğuna delâlet eder, Çünkü değiş- mez iki düstur, hepsinin esası olmuştur: İstiklâl ve halk menfaati! Bu afiv, rejim istikrarını bir başka ci- hetten de isbat eder: On beş yıldanberi Kemalizm ideolojisine karşı, memleket ve millete daha faydalı başka bir rejim ideolojisi teklif etmek mümkün olmâ- Muştır. Şahsi ihtilâflar, fikir ihtilâfları gibi gösterilmek için boş yere zorlan- mıştır. Bir memleketin maddi manevi inşa davası, her cebheden, hiç gevşemek- sizin, durmaksızm ve gerilemeksizin mu- vaffak olurken, rejimi tenkid etmek, ve onun aksine telkinlerde bulunmak, bu telkinlere bir hareket kuvveti vermek, ve nihayet, bu kuvvetin etrafında insanlar toplamak imkânsızdı. Muvaffakiyet öyle bir delildir ki, halk karşısında, onu hiç bir mantık mağlüb edemez: Nasıl ki mu- vaffakiyetsizlik, en iyi mantık ve muha- kemenin mazur gösteremiyeceği bir tali- sizliktir. 'Bir rejimi, niçin on beş senede Ankara! gibi mükemmel bir şehir vücude getir- âiniz, niçin büdceyi iki misline çıkardı nız, yahud, hiçbir istikraz yapmaksızın binlerce kilometre demiryolunu ne hak- la satın aldınız ve bir o kadarını ne s€- beble inşa ettiniz, neden kendi basmala- rınızı kendiniz dokuyor ve şekerinizi kendi fabrikalarınızda yapıyorsunuz, di- ye tenkid etmek tabii akla gelmez. Her şeyin muvaffak olduğunu gören bu mii- letin içinde, hiçbir şeyin muvaffak ok madığı devri görmüş olanlar eksöliyet- tedir. ; Yeni Türkiyenin kurtuluş hareketini menetmek istiyen hareketlere karşı, ba- zan, en şiddetli tedbirler almağa lüzum gördük: Yaptığımız inkılâb, şüphesiz, harb sonrası inkılâblarının en esaslısı ol- duğu halde, bu tedbirler, inkılâb yapan bütün memleketlere nisbeten, hiç dene- cek kadar azdır. Gene inkılâb yapan bü- tün memleketler içinde fikir hürriyeti en az takyid altına Türkiyede alınmıştır. Bir müddet sonra da siyasi mahkümsuz tek inkilâb memleketi olmak üzereyiz. P.R. ATAY Hatayda yeni karışıklıklar oldu (Baştarafı 1 inci sayfada) Garo Beruttan talimat aldı Adana, 1 (Hususi) — Fransız delegesi Garo bu sabah tayyare ile Antakyadan Berula gitti ve akşam ayni tayyare ile döndü. Garo Be- rutta yüksek komiser Kont dö Martele vaziyet hakkında izahat ver- miş ve yeni talimat almıştır. Vaziyet el'an nezaketini muhafaza et- olarak taralanan Türkleri, Fransızların emrinde bulunan Dörtyola iki yaralı daha geldi vukua gelen hâdiselerde bigünah Antakya ların Dörtyola geldiklerini bildir. miştim. Bugün de Antakyadan Dörtyola iki yaralı daha gelmiştir. Bun- #emaslar ye nazırı Bonnet bugün İngiltere ni kabul etmiştir. war merakı insanı hırsızlığa sevkeder mi? Bergama (Hususi) — Kasabanın At- maca mahallesinden Osman oğlu, maran- goz Zeki ve kardeşi Sabri gece Halkevi kapandıktan sonra kapıya anahtar uy- durup içeri “girmişler, radyonun tellerini keserek alıp evlerine götürmüşlerdir. Ertesi günü mesele zabıtaya aksetmiş, ve yapılan tahkikat neticesinde hırsızlar bu- lunarak cürinü meşhud mahkemesine ves rilmişlerdir. Mahkemede iki kardeş te suçlarını iti- raf etmişlerdir. Bunlardan Sabri kendi- sinde müdhiş bir radyo yapmak meraki olduğunu ve onun için radyoyu aşırdığı- nı, tedkikatı biter bitmez radyoyu yerine iade edeceğini söylemiş ve kardeşinin de bü işde kendisine yardım ettiğini ilâve elmiştir. Müddeiumumi iki kârdeşin de tecziyesini istemişse de hâkim ikisinin de altı hafta müddetle tıbbı adli müşahe- si altında kalmalarına ve böyle bir me- | Takın insanı cürüm işlemeğe sevkedip edemiyeceği hakkında tıbbı adlihin vere. İ ceği rapora.intizsren muhaâkemeyi başka İ bir güne talik etmiştir. Rizede bir deniz kazası Rize (Hususi) — Rizenin Fener ma- hallesinden 80 yaşında Hüseyin ve Ma- son Ahmed adında iki şahıs akşam üze- ri bir sandal ile balık avına çıkmışlar- dır. Sahilden 3 - 6 mil kadar'açıldıktan sonra filika delinmiş ve iki eski deniz- ci suyun içine girerek filikaya asılı bir halde imdad beklemeğe başlamışlardır. (Gece yarısına doğru kuvveti tükenen Ahmed arkadaşile (vedalaşarak (ben dondum, artık dayanamıyorum) diye - rek suyun içinde kaybolmuştur. Ha - san sabaha kadar beklemiş ve nihayet Mapavri limanından balık tutmağa çi- kan bir kayıkçı tarafından kurtar) - mıştır. F aksi ve otobüslerin muayeneleri Otomobil ve otobüslerin yıllık muaye- pelerine bu ayın on beşinden sonra baş- lanacaktır. Şoförler cemiyeti, taksi ve 0- tobüslerin hepsine kırılır fakat dağılmaz cinsten cam takmalarını temin etmiştir. Bundan sonra çok eski biçimde yapılmış ve bilâhare taksi otomobil haline konul- muş otomobillerin çalışmalarına izin ve- rilmiyecek, muayene esnasında otomo- billerin yokuş çıkma ve İren vaziyetleri İnceden inceye tedkik edilecek ve taksi- lerin kusursuz olmaları temin olune- caktır. Şoförler cemiyeti, aralarında s€ç- tikleri bir mütehassıs heyet marifetile yıllık muayene tarihine kadar otomobil ve otobüsleri muayene ettirmekte, bele-, diyerin tesbit etmiş olduğu evsafı her araba sahibinden istemektedir. Belediye makine şubesi mühendisle- rinden ve şoförler cemiyeti idare heyeti- nin bir kısmından mürekkeb muayene komisyonu yakında başlıyacak muaye- nelerde her taksi ve otobüsten istenecek evsafı tesbit etmişlerdir. Muammer Eriş dün İş Bankasında meşgul oldu İş Bankası Umum Müdürü Muammeş Eriş dün İş Bankası İstanbul şubesina giderek bir müddet meşgul olmuştum Dün skşam Ankaraya hareket edecek O lan Muammer Eriş, hareketini bu akşas ma tehir etmiştir. Bu akşamki ekspresla ve Başvekilimizle beraber Ankaraya gis Jdecektir. Kl lan fi İ | ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: