15 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

15 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASARIATİKA — Şu yıkık duvarı gördünüz mü? — Gördük ne olacak? — Asarı afikadandır. — Yal, Şehrin bir tarafına birkaç amele gönderiyorlar. Ameleler ellerinde kaz- malar çalışmaya başlıyorlar. Soruyo - Tuz: — Şu musluğu kopuk, yalağı kırık| — Ne olacak? çeşmeye bakın. — Baktık ne olacak? — Asarı atikadandır. — Yat, — Hele şu bina! — Binaya benzer bir şey göremiyo- | rum, bir taş yığını! — Ne diyorsunuz taş yığını mi, şu in- €e san'ata bakın, şu taşlardaki. km taşlar canım, tuğla parça - — Daha iyi ya... O zaman öyle tuğ - alar yaparlardı ki.. bugün bir tanesini bir Amerikalı görse milyon verir. — Ya, demek öyle! — Tabif efendim. Hele hele şu mer- diveni, — Yangında yanmış bir evin taş mer diveni! - — Hangi ev, hangi yangın, hangi mer âiven, Mermerdeki ince işe bakın, bu - gün bunun bir aynını yapmak imkân - sızdır. 4 Acaba bu tarzda konuşanların hepsi de birer asarı atika mütehassısı mı? O- hu bilmem ama, herhalde © ellerinden çok iş gelen insanlar. Ellerinden gelen işlere misal isterseniz onu da yaza - 1 Bunları biliyor mu idiniz? | Kus yiyen örümcekler i mında bulunurlar. Burada fare büyük- Yüğünde olan örümceklere de Tastlan- maktadır. Bazıları, damlarda, yangın du- varlarının diblerinde ağlarını kurarlar. Apertıman duvarlarında yürüdükleri de görülür, Bir kısımları da, ağaçlarda tüne- yerek kuşlara hücum ederler, * Tembel, obur balıklar Turna balığı, deniz hayvanları içinde en oburudur. Sazan balığı ie son derece| bir müvazene husule getirir. Bizde flörte Verilen şekil Ankarada oluran Bay «TİÇ» dost olarak evlerine gidip geldiği bir hilenin küçük kızı hakkında içinde yenilmez bir meyil duymuş. Bakmış ki o da kendisine karşı lâkayd değil- i bir, o zaman, iki genç arasında bir © Dört devresi başlamış, fakat macera çok geçmeden ailenin gözüne çarp- muş. Bana gelen mektubda musarrah değil ama öyle anlaşılıyor ki bu dost evinin kapısı gence karşı kapanmış. Artık karar vermek zamanıdır, deli- kanlı dürüst davranarak kızın baba- #na müracaat etmiş, sevdiğini iste- miş. Aldığı cevab: — Henüz evlenmesinin vakti gel inedi. Tahsilini bitirmesi lâzım, şek- Okuyucum benden: — Bu muamele doğru mudur? di- ye soruyor, hem de akıl danışıyor, * Ben muamelede filhakika bir eğ rilik görüyorum. Fakat ba eğrilik aile reisinin hareket şeklinde değil, — Burasını kazıyoruz, büyük bir cad de açılacak Ertesi gün ayni yerden Amele yok. Gene soruyoruz; — Ne oldu? — Durduruldu. — Niye? — Şu ileride bir çeşme var ya! Bakıyoruz, ve çeşme dediklerini gö- rüyoruz. i — O çeşme neymiş? — Galiba asarı atikadanmış! — Galiba diyorsunuz. — Evet, filânca kişi asarı atikadan olduğunu söylemiş. Şimdi tedkik ede - ceklermiş, eğer hakikaten asarı atika - dansa, dokunulmıyacakmış. Günler geçiyor, aylar geçiyor. Ev- kaf idaresi müze müdürlüğü ile mek - tublaşıyor, belediye vilâiyete yazıyor. Yazılıyor, çiziliyor, ve nihayet (cemi cümle birlik olarak karar veriyorlar: — Asarı atikadan değildir. Ameleler yeniden çalışmaya başlı - yorlar. Ama bu çalışmaları da pek u -| zun sürmiyecek, Çünkü elli adım iler- de yıkık bir hamam görünüyor. İsmet Hulüsi geçiyoruz. .ü: lili İ İngiliz bahriyelilerinin yakası Vaktile İngiliz babriyelile- rinin saçları Uzun ve daima da yağlı idi, Elbiseleri veya gömüekleri kirlen- diği için, bunun ö- nüne geçmek ar- zusile resmi bir e- mirle, neferlerin dört köşe bir yaka takmaları, arada &8i- rada çıkarıp yıkamaları âdet oldu. Bu yaka, bugün ihtiyaç kalmamakla beraber daha hâlâ kullanılmaktadır. Bu yakalarda bulunan üç çizgi, bazli- rinin itikadınca, Amiral Nelsonun Nil, Kopenhagen ve Trafalgar zaferlerine &-| lâmet imiş! aş nekre istidadı olan bir mahlüktür. Sazan balığı makbul olduğu için hususi havuz- larda yetişir. Fakat tembeldir. Bu sebeble sazan balığı yetiştirilen havuzlara turra balığı koyarlar, Bu balıklar, hem sazan balıklarını tahrik ederek fazlılaşmaları- ni temin eder, hem de bunlarla mücadele etmek suretile kesifleşen nüfusta makul pkuyucumun yaptığı teşebbüstedir: Bir ailenin mahremiyetine giriyor, Orada dost muamelesi görüyor, artık © ailenin şerefini kendi şerefi gibi te- lâkki edecek yerde yaptığı hareket evin kızı ile göze çarpacak derecede taşkın bir flörte girişmektir. Aile reisinin verdiği cevab gencin kendisine gösterilen itimadı sulisti- mal etmiş olmasından tesir almış 6 - labilir, fakat bü tesirin izdivac tale- bi önünde erimesini, süküna yer ver- mesini beklemek doğru olurdu, An- laşılar aile reisi talibin umumi vazi- yetini de matlüba muvafık bulmamış olacaktır. Şübhe yok ki evlenmelerde kızın rey hakkı vardır, ve ilk safı işgal c- der, fakat bilkassa yaşı küçük olan kızlarda babanın yol göstermek, fren yapmak, temyiz hâkimliği rolünü ifa etmek hem haklı, hemde vazifesi- dir. Okuyucum benden bir de akril is- temişti. Söyliyeyim: — Çocuğum, mesele üzerinde faz- SON POSTA / | v Bilhassa genç - ler içindir. Yaz sabahlarına, bab - çede, kırda geçe - cek günlere çök uygundur. o Ayni zamanda şıktır. Çünkü sadelikten uzaklaşmıyan bi - rer değişiklikleri var, Alttakinin çiz - gileri nd istika - metlerde birleşti - rilmiş. Bilhassa korsajın sivri ön parçası vücude çok incelik verir. Yaka ile kemer düz koyu renk. Ufacık ia bir demet çiçekle süslü, Bu korsaj şekli, ve bu bir demet çiçekle yaksdaki düz çizgi gündelik bir rob için kâfi bir yeniliktir. Yukarıda soldaki ayni derecede sade İve ayni derecede sade şık. Yuvarlak pike yakanın parçasından düğme yerine İk yongalar konulmuş. Ceblerin kenarı da bu parçadan, kendileri büzgülü. Yukarıda sağdaki çizgili kumaş robada verev, korsajda eteğin önünde enine, yanlarla kollarda uzunluğuna konulmuş. Bu çizgi farkları yaka, kol ve belrteki düz çizgilerle birleşince cidden loş bir | değişiklik yapıyor. Bu modellerin üçü de karışık kumaş- lardan yapılmalıdır. Düz kumaşta pek göstermezler. Yazlık bluzlar ğ Solda: Beyaz krep satenden bluz — Ji- le. Düğmeleri, reverleri zd her hangi bir renkten yapılır. Sağda: Beyaz pike ceket — Belinin sı- kılığı ve kapanışı, cepleri, hattâ yakasız yakalı, hepsi genç gösterir. e Mahkümun muhafazasına Müddelumumilikçe, firar eden ve henüz ele geçmiyen bir mahkümun bu kaçışı etra- fında tahkikat yapılmaktadır. Bir katle teşebbüs hâdisesinden dolayı A- Rırcezada yapılar muhakemesi sonunda 6 s8 ne, 8 ay müddetle hapse mahküm olan Said oğlu Mehmed, hapishanede bulunduğu sıra- da bazı gayritabiliikler göstermiştir. Bunun üzerine Tıbbi Adilde müşahede altına alınan maznun da tasswvufi meşagil ve rahi inhi - fat gibi marazi hâlâf tesbit edilmiştir. Suçlu da Bakırköy emrazı akliye hastanesine nak- Jedilmiştir. Bir müddet evvel de, müddelu - mumiliğe sevkedilmiştir. Fakat, o evruktaki küçük bir noksan üzerine, bunun ikmali için yeniden hastaneye gönderilen Mehmed, Ba- kırköy civarında jandarmanın elinden kur - tularak kaçmış ve bütün araştırmalara rağ- men ele geşirilememiştir. Mamunun muhafazamna memur edilen Bakırköy jandarma efradından Ahmed Asliye 3 üncü cezada muhakeme altına alın- miş ve hâdisede tedbirsizliği görülerek dün 3 ay hapse, bu kadar müddet te âmme hiz- metlerinden mahrumiyete mahküm edil - miştir. Ancak jandarmaya benüs giren Ah- medin bu cezası tecil edilmiştir. Kaçak mahküm ise duha yakalanama - mıştır. Müddelumumiliğin emriie polis ve Jandarma her (arafta araştırma yapmakta- dırlar. Yakın bir yerde saklandığı anlaşılan firarinin bugün, yarın yakayı ele (vereceği muhakkaktır. Sahtekârlık yapan bir genç mahkemede Şükrü isminde bir genç, Mareşal (o Fevzi Çakmağın kartvizitini ve imzasını taklid et- mek, bu suretle de Maltepe askeri (lisesine girmeğe teşebbüs emek suçundan Ağırceza- ya verilmişti. Dün muhakemesine bakılmış- tar. Diğer taraftan müddeiumumilikçe tahki- kata devam edilmiş ve Şükrü hakkında ye- ni suçlar besbit edilmiştir. İddiaya göre maz wun muayene raporları tanzim ederek, bun- ları da kullanmağa teşebbüs etmiştir. Şükrü imei — Bütün bu işleri hazırlıyan, (raporları tanzim ve kartvizit ve imzayı taktid eden, Cemal isminde biridir, demiştir. Müddelumumilik Cemali polis vastasile aratmaktadır. Henüz bulunamamış, Cema - in mevhum, yahud hakiki bir şahıs olup ol- madığı da, tesbit edilememiştir. Ağırcezadaki davaya gelince, diğer dosya- larla tevhid edilmek üzere, talik edilmiştir. Bir kadın mahkum kocasına afyon verirken yakalandı Zehra isminde bir kadın, dün hapisha - nedeki mahküm kocasını ziyarete gitmiştir. Zehra bir aralık kocasının eline 75 gram afyon sikıştırrken, gardiyanlar tarafından İcürmü meşbud halinde yakalanmıştır. Kocasını keyif verici şehirlerle sehirliyen Zahra Asliye 5 inci ceza mahkemesine gön- derilmiştir. . Sanasaryan hanı davası Şimdi İstanbul Rmniyet Müdürlüğü olan, Sanssaryan hanı dalma ihtilâflara (o sebeb teşkil eden bir binadır. Bundan bir müddet evvel Ermeni imüle - yeli bey'etlle İstanbul belediyesi arasında dava mevzuu olar bu hân, Astiye 2 inei hu- kuk mahkemesinde yapılan Oo muhekemeyi müteakib, davayı kazanan belediyeye geç - mişti, Şimdi ise, ayni bina Evkaf Müdürlüğü ile belediye arasında bir Mtlâf O doğurmuş ve hâdise Asliye 3 Üncü hukuk mahkemesine in tikal etmiştir. Evkaf vakfiyesine istinad ederek Sanasar- yan hanının kendine aid olabileceğini iddia etmektedir. Belediye We, mülk olduğunda rar oi - mektedir. Bir mahküm tımarhaney€ sevkedilirken kaçtı memur jandarmaya 3 ay hapis cezası verildi, fakat buda tecil olundu Her iki taraf ta iddialarını teyid m diyle bir takım deliiler ileri sürmektedir Mahkemece açılan hazırlık hkikaki ikmalini müteakib, Ihtilaf duruşma safbö sınâ intikal edecektir. j Devlet mahallesi | Sultanahmeddeki inşaat için hazırlıklara başlanıy©* 1999 senesinde inşası hazırlıklarına W* lanacak olan Sultanahmeddeki yeni P€ lediye binasının maketleri tamamlar! tır. Yeni belediye binasının tramvay © desine isabet eden tarafında adliye rayı, Marmara cihetine isabet eden &” rafında da yeni vilâyet binası kı ç tır. Her üç bina cepheleri Sultanahi camiine karşı bulunmak üzere ayni # rada olacaktır. Bu civarda inşa ed vilâyet binasının da maketi yapılmışbıf. ! Belediye binası hükümet imar içleri nakdi yardımda bulunacağından hn Mi büdee ile yapılacak, vilâyet binası Dahiliye Vekâletinin yardımı beklen€ cektir, Sultanahmed civarında devlet mabt. lesinin kurulması için pek az vaki dığından bu civarda, ev, dükkân si bulunan, mağaza, lokanta, bakkal saire dükkânı işletenler memnun görü”. mekte, herkes yerini sıkı sıkı muhaf#” etmeğe çalışmaktadır. Adliye binasi” inşaatı başladıktan sonra kira bedell€ i rinde bir mikdar yükselme görüleceği “£ bu mikdarın devlet mahallesi ulu! daha çok kabaracağı pek tabiidir. Ayasofya meydanı Yerebatan sarayının üstündeki adad evlerin istimlâk muameleleri ilerlem*” 4. tedir. Ağustosa kadar istimlâk muariö “ leleri tamamlanmış olacak ve ondan ge rTa evlerin yıkılmasına geçilecektir. Poliste : Bir çocuk pencereden sokağs düştü öldü Küçükpazarda İşlek sokak (35 num evde oturan 1 yaşındaki Midhat evin 9 re yüksekliğindeki penceresinden sokağa şerek başından yaralanmış, kaldırıldığı W çocuk hastanesinde ölmüştür. Beşiktaşta bir çocuk yanarak Ö Beşiktaşda çok feci bir vak'a o olm Ahmed Hamdi isminde birinin 6 yaşinö Aysan ismindeki kızı ayağından malül O Bu için iyi o yürüyememektedir. Bu z dün birdenbire müvazenesini kaybetmif mangala yuvarlanarak, vöcudünün muh yerlerinden yanmış ve zavallı yayrucuk raz sonra da, ölmüştür. Bir avcı kendi silâhile yaralan! Şilenin Ağva nahiyesinden Ahmed Pikri bir av esnasında elindeki çiftenin zaen yere düşüp patlaması neticesinde omuzundan ağır ve tehlikeli surette yaf lanmış, nümune hastanesine “ davi altına ahnmiştır. Bir araba dolusu cam kırıldı Vatınan Yusufun ldaresindeki 135 ni ralı tramvay arabası Sirkeciden (geçti; 3014 numaralı cam yüklü bir beygir ; sana çarpmış, arabadaki camlar Kır tramvayın ön sahanlığı ezilmiştir. ç İçerenköyünde bir ahır yandi » İçerenköyde çiftçi Ahmede aid 8 nuri rah evin ahırında bir yangın çıkmış, tamamen yandıktan sonra söndürülm' i ie — Be. <em 4” ” -—— *

Bu sayıdan diğer sayfalar: