25 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

25 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mussolini Habeşistan müdahale etmiy€ Grandi'yi İngiliz ortaklaş: a ile Hs- meselesi bir ölti- 1904 ikincikânununda da, İtaly beşistan arasında bir huduğ çıktı. Mussolini Haile Selassie'ye öndererek: al gn hay b selâm ve 20 bin İngiliz lirası da tazmina! teşrine kadar Habeşistana asker yolle madı, e 'Tarihi yapan harbler : lerden didza eden hâdiselerdir, Ki iz bütün Avrupadaki gerginliği ve acı artırmaktan başka bir işe yaramazlar. :, Mussolini, Habeşistan istilâsına İngik- terenin ses çıkarmıyacağını, müdahale — miyeceğini sanmıştı. Bunun işin de e senesinin ilk aylarında Lonüradaki ©iş” sakallı Dino Grandi'yi İngiliz hariciye sine gönderdi. Grandi gülümsiyerek Ha- beşistanı ortaklaşa istilâ etmeyi ai reye teklif etti. İngiltere mütad soğuk” kanlılığile cevab verdi: — Siri istilâ et diye seni Teşvik eder, e de kuvvei maneviyeni kırarız! İtalya harb hazırlıklarını tam yoluna koyduğu, kıvama getirdiği sırada, İngik- tere de kımıldadı ve Milletler Cemiye- tinde Mussolini'nin bu arzusuna yubale- fet etti, oldu. ni aleyhinde sanksiyonlar konulsun mu, konulmasın mı diye görü- şüldü. Mussolini, durumundan © kadar © mindi ki: Ben istersem, Cenevre ile, veya Cenevresiz veyahud da Cenevre aleyhin© yürüyebilirim!... diye sesini yüksöl!fi ; İngiltere hariciye nazırı Samuel ee Cenevrede İngilterenin kovenante er kalacağını ve her hangi bir tecavüze $ı koyacağını bildirdi. * Mussalini: «İşi gücü, sömürgesi mak olan İngiltere, benim hazırlan çiş böyle bir seferi tenkid DE ipe Ci bu pek gülünç bir şeY:-* İngiltere politikası müstakar bir bie alamadı. 3 birinciteşrinde de DA” ml i kurak ee Yüz bin asker yolladı. AYDI saran Yaya ön asker çıkardı Böyle ve Maltaya tecavüz edecek gibi rü “ziyet aldı. Kaynıyan kazan xiered€ , Bu harb- gacaktı. tee talk» İngiltere bunu görünce, AKİL Ma. viye edici zırhlılar gö e ri etler Cemiyetinde İtalya aleyhine ve tedbirle lanması ite. Fakat İDgli? poliikası ve İngiliz halkı da ikiye 99" Muşta, > Diplomatik tehlike gu idi: edi İngiltere, İtalyayı fazlaca sika solini Milletler Cemiyetinden çekil* Almanyanın safına geçecek kucağına düşecekti. dl İngilterede Cemiyeti Akvam tarafdar ları Habeşistan macerasını, Milletler Ce- miyetinin son bir denenmesi, imtibânt © larak telâkki ediyorlardı. Diğerleri ise, bir müstemleke harbi için, koca bir Yer garı yakarak, bir Avrupa barbi tehlike sine atılmak istemiyorlardı. * Cemiyeti Akvama dahil devletlerin bu kararsızlığı yüzünden, ortaya denksiz bir sanksiyon politikası çıktı. Alman ve kö” bul edilen zecrt tedbirler, ftalyayı harbe daha şiddetle devam etmekten alıkoya- madı. Meselâ harb ve < €saslı ihtiyaçlarından biri olen petrol, ambargoya idhal olunmamıştı. Bü sahnenin bir de arkası vardı. Sulh Yolunu arıyanlar oraya buraya başvuru- yorlardı. Bunlardan Laval ile Hoare'un hazırladıkları plân en meşhuruydu. İs- Viçtede mezuniyetini geçirmeğe giden Samuel Hoare, Paris'de inerek Laval ile görüştü. İki siyasi, harb; durduracak bir plân hazırladılar. Fakat bu plârın te ferrüatı etrafa sızınca, yayılınca fırtına da koptu. Plân: İtalya, ordularını Habe- gistandan çektiği takdirde buradan ken- dizine hin mavna hiha adilenetti ceğini sanmıştı. Hariciyesine gönderdi, a istilâ etmeyi İngiltereye teklif etti Yazan : Emrys Jones - Çeviren : İbrahim Hoyi “DüNün, BUGÜNÜN ve YARININ tari AYRUPANIN AL istilâsına İngilterenin Habeş harbinde Habeşistan içlerine ilerliyen Italyan askerleri İngilterede kabine şu i- y ttı ve g yi kabül etmek mecburiye- ki şıktan birini tinde kaldı: 1 — Ya Hi 2 — Veyahud da hi ieda etmek. ; Eri meşhur (mühürlü e) çi i ve her şeyi söyliyecel a ai «nin kabine aleyhinde — i pi iy wermiyeceğine eminim! ge : i Baldwin bu sözlerile, Akdenizde bir harb tehlikesi ve ihtimali olduğunu an- latmak istemi işti. Sonunda, hükümet bu plânı reddetti ve Samuel Hoare gayet &- pr başlı bir nutuk irad ederek istifasını r verdi. care - Laval plânını kabul, ariçiye nazırını at- * Bu sıralarda Mussolini harbi tesri ettik- be etti ve 5 mayısta İtalyan orduları Ad- dis Ababa'ya girdiler. İmparator da kaç- ti. Harbin sonunda, yalnız Mussolini bir müstemlekeye sahib olmakla (kalmadı. Avrupada yeni bir vaziyet peyda oldu. sanksiyonlar İngilizler ile İtalyanların a- rasıni açtı ve dost oldukları Akdenizde bir düşmanlık havası yarattı, Fransa da yaptıklarını ödedi. Kendisi- ne tehlikeli olabilecek İtalyan düşmanlı- ğını kazandı. Tehlikeli dedim, çünkü Av- rupada her hangi bir harb vukuunda, Fransa Şimal Afrikasındaki müstemleke- lerinden askerlerini çekip, Akdenizden geçirerek Fransaya ulaştırmak mecburi- yetinde idi, Bu zaferin bir neticesi de, Hitler ile Mussolini'nin birleşmesi oldu. Zira eski dostlarını kaybeden İtalyan diktatörü ye- nilerini aramak lüzumunu hissetmişti. Büyük devletlerin fiyaskoya uğrama- ları Habeş seferinin zaferle bitmesi, ME içi halkı da bu zaferin neş'e ve zevkini Kana kana tattı. 1937 yılı sonlarında Bologna'dan dün- yaya hitab eden Mussolini şöyle bağır- KL eİE büyük bir zeytin dalı uzatı- la Bu zeytin dalı cesur kalblerden berilen iyi bilenmiş muazzam bir orman- şi 8 milyon süngü ormanından fışkır- maktadır.» Bu süngüler, ayni zamanda, İspanyaya dikilmiş bulunuyordu. 18 temmuz 1996 da İspanyol general- ierinin isyanı ile başlıyan İspanya dahili harbi diğer bütün Avrupa meselelerini, hâdiselerini gölgede bıraktı, bastırdı. Zi- şa, Hitler ve Mussolini ihtilâlei general” lere, Stalin de cumhuriyetci hükümete yardımda bulunmıya başlamışlardı. İspanyol hâdisesinin doğru veya eğri tarafları, bu müdahale ihtilâfı arasmda TINDAKI ATEŞ Bunun için Londradahi elçisi oliniye bambaşka bir kuvvet verdi! SON POSTA hi: 7 SEYAHAT MEKTUBLARI :5 ses çıkarmıyacağını, Yazan: Vasfi Rıza Zobu Uzun bir kamyon yolculuğuna başladık! Gece yarısı Zigana dağları arasinda bir köye geldik. Oteli de varmış, | ne âlâ. elinde isli bir gaz lâmbası ile bana yol gösteren adama sordum: «Yemek var mı?» «Tabii/» dedi. Allah Allah, ne medeni bir köy burası! Her şey mevcud!.. Grandi gülümsiyerek İçi yük dolu bir kamyon.. Bayağı bis zim bildiğimiz yük taşıyan, (o kocaman, liğar bir kamyon. Trabzonlu bir şoför, Oflu bir şoför mua- vini. Şoför mahalli beş kişi alacak kadar geniş. Biz üç olu- şumuza nazaran, iki kişilik boş Kalan yer de benim... Oh, &lâ'I şübhe yok ki, faşist bir devlet nezdinde nüfuzunu bir haylice artıracak, bu su- retle Akdenizde daha fazla kuvvetlen- mesini temin etmiş olacaktır. Bundan rahat yeri Bitler ise, bu suretle, belki de hamil eşimde bile bulamaz- maddelerden istifade edecek, ayni zaman-| dım. Şoföre sordum: da ziyadesile nefret ettiği bolşeviklere| |. Tebrize kaç mühim bir darbe indirmiş olacaktı. Ma-| günde varırız? amalih İspanyol cumhuriyeti kızıl olmak-| .. Dört gün sonra oradayızl, tan ziyade liberal idi, Dz Demokrat Fransa ise gayet tabil olarak, | Dört gün dört gece bu vasıta (le ilerli - hükümetcilerin galebe çalmasını istiyor-| yecek ve bu iki arkadaşla sohbet edecek- du. Zira, diğer bir faşist devletinin hu-| tik. Bir cumartesi akşamı, ortalık ka - dudunda teşekkül etmesine elbetteki ta-|rarırken besmeleyi çekip yürümeğe baş- hammül edemezdi. ladık... İngilterenin Akdenizdeki menfaatleri | Şark vilâyetlerinin Trabzondan öte ta- yüzünden İspanya harbini, İspanyolların | raflarını ben hiç görmemiştim. Tahsin kendi mıntakalarına hasretmek £ gayesi | UZETİN idaresine «yeni: geçen bu toprak- güdüldü. İgilizlerin takib edegeldikleri | larda tabiidir ki yeni» bir takım filizler silâhsızlanma politikası, askeri kudretini | belirmişti. Eski halini, kulaktan olsun, | oldukca azaltmıştı. Ademi müdahale siş-| bilmiyen kalmış mıdır?.. Devletin başına İtemi, haricden yapılan yardımlar bu ga- asırlarca belâ kesilmiş bu aşılmaz dağla- yeyi temin edemediyse de, harbi yalnız) 7I2 facialarla dolu hikâyelerini hangi bir ülkeye, İspanyaya hasretmeğe mu-| Türk bilmez ki. Daha beş altı sene evve-| vaffak oldu. Karışıklıklar birbirini takı |line kadar bu ilerliyebilmek etti, İngiliz ve bitaraf devlet gemilerinin |i6in insanda manda yüreği olmalıymış. İspanya sahillerinde veya sularında uzak-) “Z!gana» dağında Rum çapulcuları, on- tan bombardıman edilmesi keyfiyeti az| dan öte Kürd eşkiyası insanın anasından kalsın bütün Avrupayı ateşe sokacaktı. | €Ddiğini burnundan getirirmiş. hikâye - sini dinlerdim: İşte gecelediğimiz Hamsi köyü bu rasıdır.. | ğında yürümeğe başladık... İki sırtın 8- | Tasından akan «Değirmendere: nin bos yunu takib ediyoruz. Yolun, bu dere kes narında cilveli cilveli kıvrılışları var, Altımızdaki yük dolu ağır kâmyonda, ih- tiyarlamış şişman bir kantocu gibi kiçi nı çalkalıya çalkalıya bu yolun ahengine İl uymak istiyor... * Şose, başlangıç itibarile hiç te fen değil. Muntazam bir yol. Hemen hemen | sarsmadan yürütüyor.. Vâkıâ arasıra çu kurlarda hoplıyorsak ta benim gibi mem- Jeket dahilinde sık sık seyahat edenler bu gibi sarsıntıları hoş görmeğe alışkın- dırlar... Hem belki bu eski yoldur. Ası) yenileri «Gümüşhane» vilâyeti hudud « Jarından başlıyormuş.. Demek oraya kas | dar bir iki ufak tefek hoplamalar ge « giştirmiş olacağız.. Ondan sonra ayak . yak üstüne at yak çubuğul, İ “ 4 Frankonun cumhuriyet hükümeti sahil- V a ta edilen bir mahalli * lerini ablukaya almış olan gemilerini tak- b Elia m Batum, | — Maçka; idik! viye eden esrarengiz denizaltı gemileri-| Bakü yolile İrana geçer, oradan atlarla, GE 7 3 - : GE £ nin İtalyanlara sid olduğu iddia edildi| katırlarla hududdan «Vans a varırmış..İ — Bir kahve içelim, sonra ilenleriz. o Rusya iki gemisi batırıldıktan sonra mu-İ Bevlet memurlarının maaşlarını zaman| — Münasibdir, j kabele' bilmisil isteğinde bulundu vö İtal- yayı korsanlık yapmakla açıktan açığa itham etti. Bu meseleyi konuşmak Üzere devletler İsviçrede Nyon'da toplandılar. Mussolini #le Hitleri de davet ettiler, Fa- I kat her iki diktatör de gelmedi. İngiltere ile Fransa bütün Akdenizde, -korsanlığa karşı muhafız gemilerin bu- lunmasını teklif ettiler. Mussolini, bun- dan bir hüküm çıkardı ve mademki Fran- $ız ve İngiliz gemileri Akdenizde nöbet- cilik yapıyor, benim gemilerim de kendi hisselerine düşen vazifeyi oyâpabilirler, dedi. Ona, Adriyatiği verdiler, Ve deniz- altı gemileri de bir daha görünmedi. İspanya harbinin biteceği ve Akdeniz meselelerinin kolaylıkla | halledileceği! günler hiç de yakın görünmüyor. Lâkin tarihten bahsediyorum, kehanette bulun- muyorum ve diyorum ki, yirmi seneden âz bir zamanda İtalyayı ikinci cınıf bir devletlikten birinci sınıf bir devlet ha- line yükselten Mussolini, yaşadığı müd- detce, sayılacak, ve insanı düşündürecek bir şahsiyettir. Mussolini 55 yaşında bulunmaktadır, (Arkası var) m-nsesonasyoesas0sen10s0n0hd100suaasan sona, aenammen saanen — Burası «Zigana» dağının eteğidir. | Şimdi «70» kilometre mütemadiyen çıka cağız.. < — İnşallah... j — Sonra gene çıkacağız ya; amma Üst tarafı o kadar dik değil, 4 — İyi ya. (Devamı 11 inci sayfada) eneesenansasanaseara olmuş ki, ancak tayyare ile gönderebil - mişler.. Daha düne kadar bu kadar kor- kunç olan bu dağların yolları şimdi süt dökmüş kedi gibi sakin ve sessiz bir hale gelmiş. İşte, gündüz gözile yolculuk edenlerin bile, binbir salâvatla ilerledikleri «Zigi- na» dağına doğru, akşamın alaca karanlı- sransssamsasumsnsssen esasan veneer nee sera Kaza olmak istiyen Bir nahiye Bir köy halkı namina karilerimiz - den Gencoğlu yazıyor: «— Yarım asırdan fazla bir zaman- da 80 haneyi geçmiyen Çiçekdağ ka - zasının nahiyemize naklini istiyoruz. Halbuki nahiyemiz az zamanda 200 evi geçti. Kırşehir ve Yozgad meclisi u » mumileri de buna, Yerköyün kendi vilâyetlerine bağlanması şartile muva- mizin benim gibi şefkatli analara ni uzatmakta olduğunu ve bunun işitiyorum. Bu hayırlı dileğime delâs kayboldu. Alman tayyareleri, İtalyan lej- yonerleri ve Sovyet Rusya tankları İs- panya kıt'asını küçük bir Avrupa harb meydanına döndürdü. Avrupaya sirayet etmek temayüllerini gösteren bu harbi önlemek ve durdur. mak için, İngiltere ve Fransa, ademi mü- dahale paktını ortaya sürdüler, bu hu- susta bütün güçlerile, İspanya meselesi- ne karışan devletlerle mücadeleye giriş- tiler, Hakikatler meydandadır: Bir faşist İs-| mıştır. Yangın iki saat devam etmiş, mü- 'nanva Mussolininin pek işine gelir ve ya-| him mikdardâ ağaç yandıktan sonra sön- Sıvasta kız san'at okulu açılıyor Ankara, 24 (Hususi) — Aldığım malü- mata göre bu sene Sivasta bir akşam kız san'at okulu açılacak ve Edirnedeki kız san'at okulu, kız enstitüsü teşkilâtını da fakat ediyor. Fakat bu şarta muallâk muvafakat sebebile arada güzel nahi yemizin ve halkın hakkı kayboluyor. Hedefi memleketi terakki ve refeha götürmek olan bu dileğimizi büyük » lerimize duyurmanızı rica ederiz. ihtiva edecektir. o lık bir şarkı olan - «Ölse de âşık uni eye Çocuklarını okutmak isteyen bir ana (maz yaresi. Aşkın ölmekten de güçi Büyük bir orman yangını Karileriniteden Küre Eamtki tabell. © çeresi> gibi pek eski şarkıların. A İzmir 24 (Hususi) - Kemalpaşanın Sıra.) (| darlarından Hüseyin eşi Huriye Ko - lerile karşılaşırlar, cabaş yazıyor: * Dokuz çocuk anasıyım, Eşimin al - dığı 24 lira ile ilk okulu bitiren iki çamlarında büyük bir orman yangını çık- Birçok yeni bestelenmiş şarkı! varken bu yıllanmış Uşak şarkı radyo merkezi bize dinletmese daha

Bu sayıdan diğer sayfalar: