1 Ekim 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

1 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAA n Eaellae k n FRAR L NO / lerile yürüyorlar. Sandalyeyi tersine çe- Monoloğ CAMBAZLIK «Elleri, yüzü sarılı bir çocuk sahneye gelir.> Siz hiç cambaz gördünüz mü? Gördük! diyorsunuz öyle mi? Nasıl, bana benzer- ler mi? Beni mi göremiyorsunuz? Evet, bugün için beni görmeniz epey müşkül iş. Çünkü üzerimde 6 kadar fazla sargı var ki. eskiden insan olarak görünür- düm, şimdi sargı olarak görünüyorum. Siz hiç cambaz gördünüz mü? Sahi; de- min de sormuştum. Gördük, cevabını vermiştiniz. Madem ki siz de cambaz gördünüz, neye benim gibi değilsiniz . Anladım, anladım. Sizin benim gibi her gördüğünü yapmak isteyen takımdan olmadığınız belli... Bakın anlatayım.. evvelki gündü. Ev- de oturuyordum. Bizim kapının önünde bir gürültü oldu. Ben merak ettim. Bak- tim. Birkaç adam yanyana yürüyorlar- dı. Kılıkları, kıyafetleri acaipti. Önlerin- de giden bir çocuk da avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Dikkatle dinledim.. ve güç- lükle anlıyabildim: Acaip kılıklı adam- lar cambazmışlar, Gece sinema binasın- da cambazlık yapacaklarmış. Ben o za- mana kadar, cambaz nedir, cambazlık ne- dir bilmiyordum. Akşam babam eve ge- Hince: — Kuzum babacığım, canım — babacı-| ihm, ne olur bu akşam beni cambaza gö-| tür; diye yalvardım, Babam razı oldu. Yemekten sonra gittik. | Aman sormayın, cambazlar, neler ne-! ler yapıyorlardı. Masaların üzerinde el- virip yere koyuyorlar, tepesi aşağı gelmiş sandalyenin tek ayağı üzerine biri çı yor, öteki onun omuzuna atlıyordu. Da- ha buna benzemez neler, neler.. Cambazlardan geç dönmüştük. Hemen | varlanmanın yaptığı çürükleri, açtığı ya- yattık. Ben bütün gece uyumadım. Cam- bazların yaptıklarını düşündüm. Bunlar her halde müşkül Mademki onlar yapabiliyorlardı. Ben de yapardım. Hem fena mı.. bir cambaz Büyük müsabaka Çocuklar: İkinci sayfada çıkan müsabaka resimlerini toplayınız. On seki - Zzinci resim sonuncu Tresimdir. Müsabakanın hal şeklini o gün bildireceğiz. Mükâfatlar: 25 lira 15 lira 10 lira ve yüz kişiye muhtelif hediyeler Resimlerden eksiğiniz varsa enları tamamlamak için günü Beçmiş gazeteleri ayni fiatla ida- ben olurdum. Sinema sinema dolaşır, be- ni seyretmiye gelenlerin paralarını alır, rahat rahat yaşardım. Ertesi sabah uyanır uyanmaz, dadımı buldum. Cambazların yaptıklarını anlat- tım. Ben de bunları yapacağını ve cam- baz olacağımı söyledim. Dadım şaşırdı: — Küçük Bay, sen ne diyorsun, dedi. Bir kere cambazlık güçtür. Ne olacak, cambazın sade adını işitmiş, yaptığını görmemiş ki kolay yahud güç olduğunu bilebilsin. — Hem babanız, sizi doktor yapacak. Hayır dadı, dedim, ben doktor filân olmıyacağım.. asıl güç olan cambazlık de- Bi, doktorluktur. Geçen akşam annemin karm ağrıyordu. Senden karbonat iste- mişti, Sen soda götürmüştün. Doktorluk kolay olsaydı, senin de biraz aklır. erer; karbonat yerine soda götürmezdin. Dadımla uzun uzadıya çene çalmak- tan cambazlık tecrübesi yapmak benim için daha faydalı olurdu. Odama gittim. Sandalyeyi tersine çevirip odanın ortası- na koydum. Cambazın yaptığı gibi, elle- rimi birbirine sürdüm. Bir, iki, üç, dedim, Ayaklardan birinin üzerine atladım. At- ladım ama sandalye bir tarafa devrildi, ben başka tarafa devrildim. Yüzüm ve kolum çok acımıştı. Fakat btuna da nldı- rış etmedim. Bu sefer de başka bir hüner gösterdim. Masanın üzerinde tek elle ayakta dü- racaktım. Masaya çıktım. Ellerimi aşağı koydum. Tam ayaklarımı havaya kaldıra- cağım sırada masayla beraber yere yı- varlanmıyayım mı? Öyle bir yuvarlanış nüz sargılar var ya.. bunların hepsi o yu- raları kapamak için sarılmıştır. Yaralandım, berelendim — fakat şunu şeyler - olmiyacaktı. | da öğrendim ki.. cambazlık benim zannet- tiğim kadar kolay şey değilmiş. Bay — Bu banyoyu buraya koy- durdum, ama şişman vücudümle içi- ne nasıl gireceğim? Küçük uşak — Banyoya kolayca girebilirsiniz. Hele bir bakın. |bulunmaz, bunlar Afrikayâ mahsus hay- |dır. Fakat aşağıda yuvarlanmışım ki eler tutar yorim kal- mamıştı. Hani şimdi üzerimde gördüğü- SON POSTA DA S Yeryüzünde, hr memleketin kendine mahsus hayvanlari, nebatları vardır, Me- selâ Amerikada aslan, kaplan, zürafa vanlardır. Fakat insanlâr tabiatin bu takdimini beğenmeyip değiştirmek iste- diler, Avüstralya henüz yeni keşfedildiği 20- man, orada ne ot, ne inek, ne koyun, ne de tavşan mevcud değildi. Avustralyaya gönderilen bir sürü mü- tehassıs ne yapıp yapıp istenilen hayvan- ların orada yetişmesini temin ettiler. Bu- gün koyun sürüleri Avustralyanın bütün servetini teşkil ediyor. Fakat buna mu- kabil tavşanlar Avustralyanın başına be- Vâ kesildiler. Bu hayvanlar birden o ka- dar çoğaldılar ki milyonluk sürüler haline geldiler. Pek geniş bir aranyi onlara bı- raktılar. Ama gene koyunlar ve diğer hay wanlar için aç kâlmak tehlikesi vardı. Tavşanları imha etmiye karar verdiler: Kapan, zehir, sâri hastalık, hiçbiri para etmedi. Koyunlar ve inekler için ayrılan mer'aları tel örgülerle ayırdılar, Bu se- fer tavşanlar toprak altından tünel aça- rak buralara girdiler. Fakat bugün bu hayvanlar zararlı ol- maktan çıkmıştır. Çünkü derilerinden e- dilen kâr verdikleri zararı kapatıyor. * Mücrim şaphası Japonyada çok garib âdetler var- yazılı olan, gatib olmakla — beraber hiç de fena değil, Resimde — gördük- leriniz iki Japon polisi ile bir suç- Judür. Suçlu başında kocaman, &- eaip bir şapka taşıyor. Bu sapkalar suç- lulara tanınmamaları için giydirilir, ——— | medinizse, günün birinde görürseniz sa- | kın, onların yaptıklarını yapmayı tecrü- | be etmeyiniz.. bana benzer, insanken sar- | Bi olursunuz. Çüçük uşak — Ben bir çare bulu- rum bay, yarım saat müsaade edin. Çüçük uşak — Uğraştım, bir kapı yaptım. Banyo dolunca kapın açar- çI ERL SN Ve Z) Yıldız — Parkta biraz gezer, hava alırım.. Yıldız — Peşini btrakmıyacağım, — Aman bu ne şişman kadın.. Yuldiz — Ne kadar da çok geziyor, ben yoruldum, Yıldız — Bana da sert sert bakıyor. Şişman kadın — Bu kız do artık cü- mgumu sıkmıya başladı. Park bekcisine söyliyeceğim. Park bekcisi — Küçük bayan, siz saatlerdenberi bu bayanın peşi sıra dolaşıyormuşsunuz.. sizden şikâyetci.. hem niçin peşini Vırakmıporsunuz.. birisi sizin peşiniz sıra dolaşsa camı- miz sıkılmaz mı? Haydi bana cevab veriniz. e| Küçük uşak — Banyoya bir kapı yaparım.. bay kapıyı açar, banyoya girer. Küçük uşak — Eyvah, kapı açılın- oa banyodaki suyun akacağını düşü- Hememiştim. Şişman kadın — Bakınız, bu kız saatlerdenberi peşim sıya dolaşıyor. Benden ne istiyor ki, kendisine bir sorsanıza. Yıldız — Niçin mi peşini bırakmı- yorum Söyliyeyim.. şişman bayantn elinde ufacık bir açılır kapanır san- dalye var ya.. sandalyeyi yere koyup oturduğu saman sandalyenin — nasıl kırılacağını, şişman bayanın yere dü- şünce ne yapacağını gürmek istiyor- duml!, Köyde bir hırsız türemişti. Köylülerin evlerine giriyor, eşyalarını çalıyordu. Küy |bekcisi bu hırsızı yakalamak için çok uğ- raşmıştı. Nihayet son hırsızlığı yaptığı sefer izini buldu. Şimdi izini takib ede- rek yürüyor. Nerede ise hırsızı bulacak. Siz de bekci ile beraber hırsızı arayın.. bulursanız olduğu yere bir işaret koyup resmi kesin ve bize gönderin. Bir kişiye bir futbol topu, bir kişiye Çengel kitabi, diğer yüz kişiye 'de çok güzel ve kıymetli hediyeler vereceğiz,

Bu sayıdan diğer sayfalar: