13 Ekim 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

13 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Birincileşrin SON POSTA Sayfa 9 ASKERLiK BAHiSLERİ Asker Gözü İle Hitlerin Söylediği Son Nutuk Sarbrük nutkunu mühim Sözler söylemeğe hazırlanan adamların mutad öksürüğüne benzetmek hatalı olmaz! Yazan: Münihte ne olduysa oldu; demo! basım âleminin şimdi yazdıklarına b kılırsa, üniformalı taraf, Münih müta- rekesi şartlarını, sivil tarafa, adeta, bundan 20 sene evwvel galiblerin Ver - sayda mağlüblara yaptıklarına benzer bir şekilde, yani zorla; kabul ettirmiş ve güya Almanya, Versayın ilk öcünü Münihte almış imiş! Bunlar pek de yan lış değil. Fakat, bu işlerde üniforma - h diplomasinin acaba bir hikmet ve tesiri var mıdır?!, 4 Eğer üniformalı diplomasiyi k dayanmış bir siyaset telâkki ede © zaman bu sorguya müsbet bir © vermek doğru olur. Çünkü eğer I_xı;ı! yan ve Alman teslihatı ve o müdhiş âskert kalkınmalar olmasaydı hiç bir a evab kirse gelip de Hebeşistanı İta yanlara | "İlendikleri aşikâr olan bu açık sözler hediye ve Sar mıntakasile Avustur) yı ve şimdi de Südetleri -Almanvaya ilhak etmiyecekdi. Bu gibi İ: lar ve ilbaklar, gönül hoşluğu — veya yalnız diplomasi ile olmaz. Ya kuvvet külla- nılacak yani harb edilecek — veyahu ku'n'ı_'.;dayımlmk hareket olııparık- tir. Habeş meselesinde İtalya, bir ta - Taftan Habeşlere karşı küvvet Kullanır ken diğer cihetten — İngiltereye, hava üvvetlerini göstermiş ve öylelikle mu Vaffak olmuş idi; Almanya — da bütün klarında kuvvete dayanarak hares © etmiş'idi. Bütün bunlarda ted « hiş ve tehdid tarzları görmemek müm- kün değildir; ve işte bugün — bilhassa giltere ve Fransa muhalefet âlemiri- de yükselen acı tenkidler, hep bu teh- didlerin ağır gelmesindendir. — Fakat işin sonu neye varacak merak edilirse; bugünkü genel dur! Mu askeri siyaset gözile tahlil cîiı.r'ek neticeyi bulmak mümkünsüz- değildir. Çünkü birkaç malümdan meçhulü çı- karmak kabildir. ğ Bundan takriben 6 ay evvel, «<Orfa Avrupanın Afrika köprüsü — İtalyar başlığile çıkan bir yazımda «Brenner- inen Almanyanın artık müstemle- ke ile uğraşacağı» nı ve Orta Avrupa Ve bilhassa Çekaslavakya meseleletri - Din, ağlebi ihtimal, Avusturyan hakı tarzında, harbsiz başarılabilece - ğini, efakat müstemleke işinin, Alman lar için hem tez hem de hususi metod Ve vasıtalar isteyeta bir mesele ğunu bildirmiştim. Çekaslovakya me * selesinin halli, gerçi Avusturyanın b il -| Alms - | v lmadı fakat — gene| u, Bundan sonra| Almanya elbette durmiyacak ve İng tere ile Fransanın deniz ve hava tes - Hihat proğramlarını — bitirmelerini ve bu suretle 1940 da varmayı düşündük- leri kuvvetin azami haddine gelmele- rini beklemiyecektir, Almanyanın ve daha doğrusu Hit « lerin hakiki emellerini bütün vüs'" lerile bilmek tabiatile mümkün değil- dir; fakat o, Godesberg'de — sarahatle söyledi ki, Almanyanın, — Alman olan Südetlerden başka, Avrupa toprakla - rında gözü yoktur. Bilhassa Fransayı, Alsas ve Loren cihetkrile, ve Lehis - tanı, Baltık koridoru münasebetile, tes kin etmek ve Çekoslovakya mesele - sinde bu iki devleti kazanmak için samimiliğinden şüpheye hakkımız ol - madığına göre, Almanyanın — bundan sonra ve doğrudan doğruya müstemle- ke işile faaliyetle meşgul olacağını ka- bul edebiliriz. Ancak bu müstemleke düğümünün üniformalı diplomasi —ile ne dereceye kadar kolay çözüleceği veya — nihayet bir harbi doğuracağı şüphelidir. İngiltere, Çekoslovakya için, harbi göze almadı; fakat müstemleke — için harb eder mi?! Bâhusus bu müstemle- keler esasen kendisinin olmadığına gö- re Fransa da, müstemleke — dolayısile, İngiltereyi behemehal bi: edecek midir?! Bunlar dü: nün meseleleridir. Fakat bizim bur da asıl tedkik etmek istediğimiz cihet Almanyanın müstemleke işinde takib ve tatbik edeceği üniformalı siyasetin. tarz ve şeklidir. — Hitlerin, Almanyaya yeni katışan eski Çekoslovak topraklarını uzun boy lu dolaştıktan sonra Sarbrüken'e ge- lerek yeni bir nutuk söylediğini gör - dük. Hitlerin bermutad beğenilmiyen özleri şüphesiz bütün dün - bü yeni söl F l yada tadsız bir tesir yapmış ve pişmiş » soğuk su katmıştır. Fal değildir, tek mesele Führer bu ve nezaketle de halledilemiy ğine kanidir ve bunu gösteren yeni nu- tuk işte meydandadır. General H, Emir Erkilet Hitlerin yeni nutkunu söylemek i - çin tâ Sarbrüken'e gitmesi de mânalı- dır; çünkü —burası, bugünkü —Al - man « Frarisız hududundadır; İngilte - reye de uzaktan temas eden bir yerdir. Hitlerin yeni nutkunu yeni hareket- ler için bir mukaddeme telâkki edenler doğru düşünüyorlar; çünkü onda mü - him bir sö: şlamadan evvel yapı - lan bir ök: ü andırır bir hal var. O halde Münih mütarekesi ve bunun dün yada doğurduğu sevinç bu kadar kısa mm sürecek idi? diye sorulabilir. Bu - nun da cevabı maalesef müsbettir! Fa- kat müstemleke yüzünden mutlak harb olacak değildir ve bu iş de belki Südet ler meselesi gibi, belki ondan kolay ve belki daha çetin, fakat harbsiz hallo - Tunabilecektir! Şimdilik anlaşılan şeyler bunlar - dir: Almanya belki münferid ve belki de İtalya ile birlikte Afrika meselele- rin; ve bunların kat'i hallini isteyecek- tir. Bunun için Almanya evvelâ, Çekos- lJovakyadan aldığı - yerlerle üç milyon nüfusu hazma çalışacak ve batı hudu- dun tahkimatını bitirecektir. Ayni zamanda Macaristanı takviye ederek | ittifaka almak isteyecektir. Ondan son- ra, İngiltere ve Fransaya anlatacaktır ki, eğer müstemlekeler dade oluünmaz ve bütün Afrika meseleleri Berlin - Ro maa mihverinin talebi vechile halledil- mez ise Almanya ve İtalya Akdeniz ü zerinden Afrikaya iİnmeğe hazıtdırlar. İşte o zaman İngiHere ve Pransa için yapılacak şey, tekrar harb mi; yoksa sulh mü diye düşünmekten ibaret ka- lacaktır. Ordu Halkevi inşaalı devam ediyor Ordu, (Hususi) — Valimiz Baranın gayretlerile inşası kararlaştırılan Halke- vi binasının yapılması için yenisi yıktırıl- mıştir, 126 bin liraya malolacak — olan 4 |Halkevi binas bütün fenni teçhizatı havi olacağından dolayı Ordulular sevinç için- dedirler. Ordunun en mühim varidat membai ©. -|lan fındığın bu sene oldukça iyi bir su- rette satılmasından sevinçli olan Ordu- Tular Halkevi binası için ihzar edilen bi- letteri arzu ile almaktadırlar, Üniversiteli gençler arasında bir anket Muhtelif fakültelerde çalışan gençler derdlerini, ihtiyaclarını ve arzularını anlatıyorlar Üniversite ta Üniversite 15 inde Rektörün bir nutkile açılacak. O, kapısını açma- dan biz sakinlerinin ağzını ni ders yılı arifesinde genç lilerin derdlerini, arzularını dinle lim, dedik, Ve evvelki günkü sayımı da okuduğunuz gibi, kendilerine sör - duk. Aldığımız cevabları, bir kelimesi- ne ilişmeden bir anten sadakatile alâka darların dikkat nazarlarına naklettik. Bu mevzu üzerinde tevakkuf edişi- miz isabetli olmuş. Gençlerimizin ni ders yılına başlarken, hissedi veya evvelden birikmiş, yahud talik ©- lunmuş bir çok derdleri var ki, bunla- rı daha birkaç gün sütunlarımıza ser- maye edebiliriz. (Gençlerimiz ne diyaorlar? Hukuk Fakültesinden Halil: — Bazı arkadaşların suallerinize ver dikleri cevabları okudum. Hepsini ye #sinde ve doğru buldum. Arkadaşlar ha kikaten en can alacak noktalara dokun muşlar, Bir defa bizim Üniversite ta - lebesinin, yüksek tahsil yapan — diğer meml&ket gençleri ile mukayese edil- diği zaman, daha ağır şartlar — içinde okuduklarını kabul etmemiz lâzım ge- lir. Üniversiteyi mektebden, mektebi Üniversiteden ayırmamız gerektir. İs- mi üstünde, fakültenin ne mâna ifade ettiğini bilirsiniz. Şimdi Hukuk Fakültesinde devam mecburiyeti, kompozisyonlar bir tarafa bırakılırsa, yoktur. Buna mükabil li - san kurlarına devam mecburiyeti var- dır ki, birincisine pek âlâ devam müm- kün olduğu halde ikincisine çok müş - küldür, Bence lisan kurları Üniversite büdcesine seksen bin liralık bir yük ol maktan ileri geçmiyor. Amma, bhelki matlüb şekilde düzene konursa fayda- Si seksen bin liranın üstünde olur, Dün anketinize cevab veren arka - daşlardan birinin çok güzel söylediği gibi, bugün lisan kurları sabaha alın - mazsa talebeye bir angarye olmakta te- e madığı için de mânasız bulunacaktır. Hele devam mecburiyetinde israr çok tuhaftır. Sene sonunda imtihan mec - buriyeti beklenen neticeyi fazlasile ve- recektir. Buna emin olmalı!. Hukuk Fakültesinden isim vermi - yen bir genç: | — Yeni ders yılına |rektörümüzle, fakülte — dekanımızın Üssü'mizan meselesi üzerinde — isabetli |bir karar vermelerini temenni edece - İğim. Üniversitenin diğer fakültelerin- de üssü'mizan bizde olduğu gibi yedi değildir. Meselâ tıbda altıdır. Bizde ye di olmasının sebebleri nelerdir acaba?. Bunu herhalde nazarı dikkate almalı, Hukuk Fakültesinde de üssü'mizan ma kul bir rakama indirilmelidir. Saniyen üssü'mizan üstünde numa- ra alınmış olan derslerin ikmale kalın- dığı zaman hakkı mahfuz — tutulmalı. Bakınız, çok tuhaf bir mesele: Haziran imtihanlarında yüksek numaralar a - z derslerden, şayed ye - ysa, Eylülde ikmele gir - diğimiz zaman ya daha az numara âlı- yor, yahud sınıfta kalıyoruz. Bu ne demektir? Şü — demektir ki, profesör baziranda verdiği nümara - yı, sizin mesainize takdir ettiği kıyme- t geri alıyor. Rektör ve dekanımızdan başlarken ben “İrilmesini dört gözle bekliyoruz. Bir -|talebe de fakruhal kâğıdı alır devam edecektir. Hiç bir istifade ol -| lebeleri derste |bu noktaların nazarı itibara sını dilerim, Tıb Fakültesinden M, Hasan: | — Bir lokanta, bir oyun salonu İpılan vâdler arasındadır. Yerine ge alınma e İleğimiz de Üniversite tahsilinin paras Usız olmasıdır, Vakıâ fakruhal mazba « ymsı getirenler senelik ücreti verimek « ten muaftırlar, Lâkin bir genç K — Benim okumağa mali va müsaid değil, param yok, bana bir fak- ruhal mazbatası veriniz! diye kayma kamlıktan, karakola, karakoldan fi lânca daireye, dolaştırmak doğru ğildir. Sırf bu vaziy |mak için, senelik ücreti verm |eesi mü: olmadığı halde, y |den giyeceğinden keserek | var. Buna mukabil pek çok zengi n beş on lira ile ehem- elde edilmiyor. Bu yapmalı, Talebeden pa- | Herhalde miyetli bir fedakâri İra almamalı, Fen Fakültesinden Rasim: — Ben âaskerlik dersleri ve kamp - lar üzerinde durmak istiyorum. Bize fakülteyi bitirinceye kadar — iki kamp yapmak -mecburidir. Ve fakülte bitin- ceye kadar da askerlik derslerini ta « kib ederiz. Ancak, fakültede sınıfta kal dığımız zaman — askerlik — dersleri ve kamplar da yanıyor. Hi iki Hsandan geçip te fakültede sınıfta kalsak, lisandan geçişimiz yan- miyor, Askerlik derslerini de böyle yapmak muvafık olur zannındayım. Hem fazla kamp yaptırıp devlete fazla kapıları açmağa ne lüzum kampını bitirmiş olan bi talebe sınıfta kalan bile bir daha kampa iştirake mec bur tutulmamalı. Ben böyle düşünü -« İyor, bunu makul buluyorum, bilmem |doğru mu?.. Hukuk Fakültesi birinci — sınıftan Necmi: — Aman yazınız. bayım - evvelâ | yurd.. ucuz, konforlu, Üniversite a « |lebesine lâyik bir yurd, Bunu bekli « İyoruz, Kalkıp okumak için uzak mem- leketten buraya geliyoruz, Fakat itiraf edelim ki İstanbulda hiç de rahat ya- |şamıyoruz, Tahsil muntazam bir ha » yatla müvazi gitmeli ki iyi netice ver- | sin! Pansiyonlar, mevcud yurdlar ihti « yaca hiç bir şekilde tekabül etmiyor - , lar. Üniversitenin kontrolü altında her keseye elverişli bir yüksek tahsil gen- eine lâyik yurdun bir an evvel açılma- sını diliyoruz. Hele bizi kahve köşe - lerinde oturmaktan kurtaracak bir o- yun, eğlence, istirahat, mütalea salo - nuna şiddetle ihtiyacımız var, Rektörümüzün nutkunda işaret et- tiği bu eksiklikleri biran evvel tamam- layacağından ümidvarız. Hukuk Fakültesinden isminin ya » zılmasını istemiyen diğer bir gene: — Fakir talebeye bedava kitab da- gilmak acaba imkân — dahilinde değil r? Bunu yazsanız.. notla sında daima bir açıklık kadar mot tutsak kitabın rehberl ihtiyacımız var, kitablar çok atla satılıyor. Talebe koopera! (Devamı 10 nca sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: