12 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

12 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Bütün dünya gazeteleri Milli Kahramanı saygı ile anıyorlar Bu biricik adamın bir daha dünyaya geleceğini zannetmiyoruz onun büyüklüğünü Bir Fransız gazetesi diyor ki : yegâne şöhret onun şöhretidir ,, Paris 11 (ALA.) — Havas ajansı bildi -| şevvemsernenecccncn Amerikanın teessürleri Tiyor: Paris, Atatürkün ölümünü büyük bir heyecanla karşılaıştır. Bütün gazetler, Atatürke mütecaddid sayfalar ve geniş tütunlar ayırmakta ve bu sayfa ve sü « tunlarda yeni Türkiyenin büyük banisi - Hin harikalarla dolu hayatını anlatmak - fadır, “İnsan kahramanı ,, Petit Parisien, diyor ki: Bütün Türkiyede büyük matem hü - küm sürmektedir. Büyük bir devlet rei - tinin şahsiyeli ne derece yüksek ve ne derece muhterem olursa olsun, hiç bir , aman vermez bir hastalıkltan sonra Yaşlı sayılmıyan bir çağda ölen bu mu- Rafler general, bu yılmaz ısiahatçı, bu İnsan kahramanı, bu çok popüler adam kadar bütün halkın kalbine yakın ol - Mamıştır. «Times» gazetesi diyor ki: Yeni Türkiyenin yapıcısı ölmüştür. Bü- fün bir millet şimdi, vatanın'ın halâskârı *e memleketi baştan başa değiştiren inkılâbların âmili, muhterem Büyük Şe: fi için ağlıyor. “Muazzam eseri bakidir ,, Temps gazetesi, bundan sonra, Âta - türkün eserini geniş bir surette tahlil et- fikten sonra, sözlerine şöyle devam ey- öktedir: Ölüm, mağlübiyet nedir bilmiyen bu #damı mağlüb etmiştir. Fakat onun mu- Azzam eseri bakidir ve Türkiye cümhu - tiyetinin mazisi, istikbal için bir zıman - . Balkan Antantının lider! ve Şark fının şaiki olan Türkiye, dünyada di mevkiini almıştır ve Büyük Şefin Arkadaşları memleketin presti; hakkak ki Idame ettireceklerdir. ansigeant gazetesi, «llarb sonrası - hin ilk diktatörü» nün hayatına geniş Sütunlar tahsis etmekte ve «Marcel Sau- Vage» in <Atatürkü nasıl tanıdım> başlı - ıüluıdı bir röportajını neşreylemekte - Harikalarla dolu bir hayat Marcel Sauvage, ezcümle diyor ki: Atatürkün şahsında, yalnız etrafların. hayat ve ölüm mistiği yaratmağa ka- Şeflere hâs manyetizm vardı. Bir gün bana dedi ki: Çok büyük mdl - İetlere aid küçük memleketle: vardır, İs- bal, öteki milletlerden ziyade bu mil - ©re aiddir». Bu cümleler. hafızama Tükçedildi, Zira bu cümleler, ölümünün Arifesinde, —Yakınşarkm, hattâ bütün kın en şuurlu, en uyanık, cn emin 5- olarak tecelli eden Atatürkön hari- h'lîlı dolu hayatının derin manasını gös tedir. O Atatürk ki şöhreti mem- h!“en memlekete geçerek hayal ef - denebilecek bir mahtyet almıştır. Zamanımızıı en büyük adamı Matin gazetesi diyor ki: tafa Kemal, bânisi olduğu Türkiye bile üriyetinde, hiç bir zaman Çarların Ni Malik olamadıkları hududsuz kuvvet "nlllâhlyde sahibdi. Bu derece derin - !.,.m:üö memleketinin modera inkişa- ni '€ngel olan asırlık an'aneleri ve di - #detleri yıkmak için bir tek imzası kâfi =ııı Böyle olmakla beraber, Ata - kat'iyyen bu kudretini Sulistimal hağemiştir. Zira, Atatürk, hukikaten, za- n'lgmın_ objektif zihniyetli ve temkin- I 'Yük adamlarından biri idi. Ournal gazetesi, Atatürkün muazzam İ 1 tafsil ettikten ve 4 temmuzda An- ada imzalanan Fransız - Türk anlaş- hatırlattıktan sonra, diyor ki: Ölüm, bir kere daha, zamanımızın e - Har:ciye Nazırı Hull bu zıyaın etmediğini, sahasının çok Vaşington 11 (ALA.) — Hariciye nazırı! #Mister Cordell Hull, Türkiye büyük el i içiliğine giderek Atatürkün vefatlarından Hdolayı Amerika hükümetinin fevkalâde, Nleeeeecenesccacecı saslı karakteristik vaafını teşkil eden normalin fevkindeki bü; adamlardan birinin mukadderatına nihayet vermiştir. | Kemal Atatürkün saltanatı diyebileceği- | miz bir devir, tarihte birinci François'ya kadar yükselen bir tesanüdün teyid! tle nihayet buluyor. İ Sabık Fransız elçisinin makalesi Ayni gazetede, Fransanın sebık Anka- ra büyük elçisi B. de Chambrun, Ata - türkün hayatına aid yazdığı bir maka - leyi de neşrediyor. Sabık Fransız büyük elçisi ezcümle diyor ki: Bu esnada, Atatürkön bana karşı beş sene ibzal buyurdukları dostane hissiyatı ve tarihini çok sevdiği Fransaya karşı o- lan dürüstlüğünü hatırlıyorum. Mustafa Kemal, zaferlerinden mahviyet ile bah - sederdi, Fakat onun iftihar ettiği ve gu - rur duyduğu keyfiyet, medeniyet eseri idi. Atatürk, her eline aldığı şeyin tâ âmâ- kına kadar nüfuz ederdi. Onun şöhzeti Jour - Echo de Paris gazrtesinde B. Courson diyor ki: Bu karışıklıklarla dolu zamanımızda belki Atatürkün şöhreti kadar büyük şöh- | yetler vardır, fakat hiç bir zaman bir tek muvaffakiyetsizlik bile kaydetrremiş ye- gâne göbret, onun şöhretidir, Atatürk, ü - fül ederken, serbest, müstakil; moderz ve suğlam bir ordu tarafından iyi mu - hafaza edilen bir Türkiye bırakmıştır. Mahirane teşebbsüler Journal gazetesinde Saint-Brice, diyor kit | Atatürkün bütün yapıcı eseri: çalışmı- ya; kütleleri disiplinine ve gayretteki de- vam hassasına iptina ediyor. Türkiyenin maddi terakkileri, cidden — mahirane teşebbüslerle dolu bir harici politika « nin neticesidir. Petit Journal gazetesinde, B, Sehacre şöyle yazıyor: 5 Reisicümhur Atatürkün velalı üzeri - ne, Türkiye politikasında acaba bir ta - havvül olacak mı? Muhakkak k! . İsmet İnönünün Türkiye cümhuriyetinin en yüksek makamına geçmesi Türkiyenin yalnız komşuları ile değil, fakat yabancı devletlerin ekserisini ve ezcümle, Mon- trö anlaşmalarının gösterdiği veçhile, Fransa ile olan samimi münasebetleri de- Hişmiyecektir. Mvazzam eseri Excelsior gazetesi, Fransanın sabık An- kara elçisi B. Kamererin beyanatını neş- retmektedir: Atatürk, filhakika bir diktatördü. Fa- kat en iyi manasile bir diktatürdü. Ken - disi, hiç bir zaman bir zalim değildi. Mu- azzam eseri, kanlı vak'alarla damgalan » anış bulunmuyor. Atatürk, otoritenin en doğru derecesine sahibdi. Kendısinin hiç kimse ile kıyas kabul etmez meziyeti, her sahada temkin ve itidali ve memleketinin menfaatleri hakkındaki doğru hissiyatı idi. Moskova 11 (ALA. ) —Tass ajansı bil - diriyar: Türkiye Cümhur Başkanı Atatürkün ö- HüRKESALAnEnANEDA KA LELADEARAE LA ESENEEEEKEEKAAREAAELASA BEceLELAA ESELEELEEEEETAEE LK an A ” Adamın ölümile yalnız Türk milletine inh'sar vâsi bulunduğunu tildirdi 'müteessir bulunduğu ve bu zıyatn yalnı 'Türk milletine ve hududlarına inhisar € miyerek sahası çok vâsi bulunduğunı bildirmiştir. lümü haberi Sovyetler Birliği hükümet mahfellerile diğer bütün mahfellerde bü- yük bir tesir hâsıl etmiştir. Atatürkün a- dı, Türk milletinin yabancı istilâcılara em peryalizmin cürüm ortağı olan sultanın istibdadına karşı milli kurtuluş için yap- tığı kahramanca mücadeleye sıkı bir su- rette bağlıdır. Sövyet efkârı umumiyesi, Türk mille- tinin maruz kaldığı ağır zıyadan dolayı çok müteessirdir. Bu münasebetle hü - kümet mahfellerinde Türkiyeye samimi taziyetler ifade edilmektedir. Almanyada Berlin V1 ÇALA.) — Alman ajansı bil- diriyor: Bütön Alman mathuatı, Atatürkün ölümü haberini büyük başlıklar altın- da ve uzun tercümelhaller ve fotoğ - raflarla neşre'mişlerdir. Berliner Tageblat gazetesi ezcümle diyor ki: « Bir hezimetin hiçbir zaman sağlam bir milletin hakkını muzaffer bir su - tette tekrar elde etmek için kuvvetle- rini ihya etmesine mâni olamıyaca - ğinmıe bütün dünyaya göstermiş olan adamın vakitsiz vefatı, Alman mille- tini pek #iyade müfsheyyiç etmiştir. Alman milleti, Atasını kaybeden Türk miletinin matemine iştirak etmekte - diz. Atatürkün daha bugünden politik bir gerçek olan tarihi eserinin kıyme- ti asıl ehemmiyet ve şümulü ile an - cak daha sonra anlaşılacaktır. Börsen Zeitung yazıyor: Milletinin mevcudiyetini kendisine medyun bulunduğu en büyük Türk öl- müştür. Halefleri onun mirasını ko- ruyacaklardır.» Angriff yazıyor: « Türkler, Almanyanm kendi milli matemlerine samimi bir surette İşti - rak etmekte olduğundan emin olabi - rler.e Deutsehe Aligemeine Zeitung, di - yar ki: « Bu biricik adamın bir daha dün- yaya geleceğini zannetmiyoruz. Onun hakiki büyüklüğünü zaman göstere - cektir.e Dünya fakir düştü Budapeşte TI (ALA.) — Akşam ga - zeteleri, Atatürk hakkındaki hürmet - letini gösteren çok geniş makaleler do- lu olarak intişar etmişlerdir. Macar Orsag gazetesi de, şu mütaleayı yürütmektedir: Dünya, bu harb ve sulh kahramanı Bü- yük adamın ölümü ile fakir düşmüştür. İktidarı, azmi ve bahadirliğile aman bil - miyen galiblerin tatbike kalkıştıkları pranga siyasetini ilk kıran Atatürktür. Kendisi cesurane bir tarzda mücadeleyi kaubul etmiş ve muvaffak olmuştur. Fa - kat Atatürk sulhde de o kadar büyüktü. Milleti uyandırarak, canlandırarak milli hissi, azami derecede lakviye elmiştir Malik olduğu muazzam kudretlere rağ - men hayatını sade bir millet çocuğu gibi geçirmiştir. :| divanının başkanı B. Kalinin, Türkiye Cüm- i|hur Başvanı vekili ve Millet Meclisi Relai B. zaman gösterecek Bir Macar gazetesi diyor ki: * Bir tek muvaffakiyetsizlik bile kaydetmemiş| “ Dünya, bu harb ve sulh kahramanı Büyük fakir düşmüştür ,, Ecnebi deviet adamlarının taziyetleri Moüskova 11 (LA) — Tas ajansı bildiri- yor: Komal Atatürkün ölümü — münasebetile, Böoyyetler Birliği Yüksek Sovyet — Meelisi bdülhalik Rendaya aşağıdaki telgrafı çek- miştir : Dost cümhüriyetin, ismi büyük Türk mil- Jetinin istiklâl ve refahı için olan kahra - manca mücadelesinin bütün devresini sem- bolize eden yüksek başkanı Alatürkün ve- fatı haberinden pek ziyade müteheyyicim. Böyyetler Birliği Halk Komiserleri mecli- # başkanı B. Molotoy da Türkiye Başvekili B Celâl Bayara bir telgraf çekerek, Türk mületinin, İstiklâl Mücadelesinin yüksek di- rijanı olan Cümhur Başkanı Atatürkün şahamda maruz kaldığı büyük riyadan do- layı hükümetin taziyetlerini bildirmiştir. Fransada Paris 11 (AA) — Havas ajansı bildiri- yor: Dahiliye Nazirı B. Sarrant, dün öğleden sonra Türkiye büyük elçiliğine gelerek B. Suad Davaza şabsi taziyetlerini bildirmiş -| tür, Daha asabahtan itibaran sefaret defteri- ne kaydedilen şahsiyetler arasında B. Man- de! ve Marchandeau tle Ayan reisi B, Jean- neney, Ankara büyük elçisi B. Maasigil, B. Leprovost, belediye relisi B. Delannay, po - lis müdürü B. Lngeron ve birçok diplomat- lar meyanında İngiltere ve Brezllya büyük elçişile Yunanislar ve Romanya orta elçi- Teri mevcuddur. Diğer taraftan B. Lebrun, askeri kabine direktörü albay Ohandessolle vamtasile — B. Suad Davaza taziyetlerini bildirmiştir. Parls ti (ALA.) — Protokol direktörü B. Lore dün Türkiye büyük elçisini ziyaret ede- tek B. Boöne'nik taziyetlerini bildirmiştir. Macaristanda Budapeşte 11 (AA) — Kemal Atatâr - kün vefatı münasebetile, Macaristan nalbi| © Birer hal sureti bekleyen dört mesele.. T ngiliz Başvekilinin yanına Hariciye Vekilini de alarak Fransız hükümet* adamları ile konuşmak üzere Parise ya- pacağı seyahat henüz bir emri vâki ol - madı. Fakat şimdiden bütün dünyanın olmasa bile bütün Avrupanın efkârı u- mümiyesini işgal etmiye başladığını gö- rüyoruz. Bu dakikada söyliyenler alâkadarlar, dinliyenler seyirellerdir. Alâkadarların iTk safında bulunan İngilizlerin söyle - dikleri tek tempo halindedir, tek cümle ile ifade edilebilir: «Londra - Paris mihverinin salâbe- tinden şübhe edilemez, fakat Avrupayı a« ükadar eden öyle meseleler vardır ki iki devlet arasında görüş ve hareket birliği ne kadar mutlak olursa olsun bir defd gözden geçirilmeleri Iâzımdır. Başveki « limizin Pariste yapacağı iş işte budur», diyorlar. Vaziyet hakikaten de öyledir, fakat axmeselede alâkadar olanların ikincisini teşkil eden Framsızlar tarafından başka türlü ifade edildiğini görüyoruz. Söyle « dikleri şudur: — dİngiliz - Fransız bağı muhakkak ki sağlamdır, fakat bu sağlamlığa rağmen Iki devlet arasında tam bir hareket birliği bulunduğunu iddia etmek güç olur. Çek meselesinin üzerinden henüz fazla za - man geçmedi. Londra bir Atlman taarru- zu karşısında otomatik olarak Fransanın #mdadına koşacaktı, fakat Çekoslovakya- yı kurtarmak için Fransanın mütaarrız görünmesi icab edince İngiltere taahhüd- Jeri hududunun Ren hududunda bittiğini söyledi, Fransayı durduran da bu söz ol. Ju Şimdi önümüzde bir Alman sömür « geleri meselesinin belirmiye başladığını görüyoruz, hiç değilse bu meselede Alman yanın karşısımna hazırlıksız çıkmamaklı « ğımiz lâzımdır, bünün içindir ki İngiliz Başvekilinin — Parise gelmek kararnı memnuniyetle karşılıyoruz, diyorlar ki, iki dil arasındaki fark aşikârdır. * Pariste konuşulacak meselelerin ma - hiyetine gelince, yeşil masanın üzerine konulacak muadele sadece Alman sö - mürgelerinin iadesi işinden ibaret de - Şildir. Bu muadeleye: 1 — İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya arasında bir dörtler misakının akdi, 2 — İspanya harbinin tasfiyesi, 3 — Uluslar kurumunun atisi, gibi di- ğer üç meseleyi de ilâve etmek lâzımdır. Hâdiselerde başlıca alâkadar iki dev. Türkiye 'B. M. Mecvlisi relsine hararetli bir| let: taziye telgrafi çekmiştir. Nalb ayni zamanda husus! kalem di rektörünü Türkiye orta elçisine göndererek taziyetlerini bildirmiştir. Yugoslavyada Balgrad 11 (A.A) — İkinel ve üçüncü na- ibler bugün Türkiye büyük elçilerine gide- rek Türkiyenin büyük matemine iştirak et- tiklerini bildirmişlerdir. Belgrad 11 (AA) — Başvekil Stoyadino- viç. Türkiye büyük elçiliğine giderek hükü- metinin ve Yugoslavya milletinin — Türkün büvük matemine iştirak ettiklerini ve bu ©- lemli ve kederli dakikayı Türklerle beraber yaşadıklarını bildirerek samimi taziyeleri - nin Türk hükümetine Yolâğını rica etmiş - tür . Almanyada Berlin 11 (AMA) — Atatürkün vefatı ha- beri üzerine Berlinde bulunmiyan devlet te- isi B. Hitler'in emri üÜzerine, Devlet Nazırı Dr. Mayaner kendileri namına ve Hariciyo umumi kâtibi baron Welseger Hariciye Na- gı namına büyük elçiliğe gelerek taziyede bulunmuşlardır. Romanyada matem Bükreş 11 (AA.) — Atatürkün vefatı ha- beri burada çok derin bir teessür uyandır - mıştır. Başmabeynci kral namına, ve Hari « ciye Nazırı B. Komnen bükümet! namına el- çiliğe gelerek tariyetlerini büdirmişlerdir. Başmabeynci, Türk milletinin — uğradığı kayıbdan duyduğu çok derin ve aamimi te- essürü Türk millet ve hükümetinin bilmesi- ni Kralın bilhassa arzu ettiğini söylemiş -. tir. Hariciye Nazırı da cihan tarihinde o ka- dar büyük ve msil rol oynamış bir simanın ziyar İle kendilerinin de çok kıymetli bir. dost kaybettiklerini nekadar ascı bir surette duyduklarını bildirmiştir. Resmi datrelerde bayraklar matem alâ - meti olazak yayıya indirilmiştir. Gazeteler| husust nüshalarla halkı haberdar ettiler. Yağrın, Atatürkülin eserini tanıtmak üÜzere — Aralarında görüş ve hareket birli- -|Binin mutlak olduğunu söylüyorlar. Fa- kat görülüyor ki görüşten sonra hareketi istilzam edecek mesele henüz konuşul - muş ta değildir. —— ——— fevkalâde nüshalar dıkaracaklardır. Hü - kümet erkânı, ecnebi aefirler, aabık narzır- lar maruf pek çok zevat elçiliğe giderek def- teri mahsusu tmza eylemektedirler, Pariste matem Paris 11 (AA) — Bcnebi sefaretler, A « tatürkün vefatı haberi üzerine bayrakları- ni mmatom alâmeti olarak yarıya İndirmişe lerdir. Belçikada Brüksel 11 (AA) Kralin saray nazıri ile Başvekil ve Hariciye Namırı, B. Spaak, bizzat Türk elçiliğine giderek Kral ve Bel- çika hükümeti namına taziyode bulunmuş- lardır. B Spsak Türk milletdinin kendisine mahsus metane'le bu ziyain büyük acıları- na karşı geleceği ümidinde butunduğunu 1- Tâve etmiştir. İngilterede Londra 11 (AA.) — Atatürkün vefatı mü- nasebetile Kral Geörge nüâmına saray teş - rifat nanrı Türkiye büyük elçiliğine gide « Tek majeste Kralın bu büyük zıyadan dola- yı Türk milletinin kederine bütün kalble - Tit iştirak ettiklerini bildirmiştir. Hükümet namına da Hariciye teşrifat müdürü umu- miki ayrıca tariyede bulunmuştur. Tahranda 'Tahran 11 (AA) — Harlciye Nazıti bu- gün Türkiye büyük elçiliğine gidetek Ata - türkün vefatı haberini seyahatte bulunan Şehinşaha telefenla bildirdiğini ve çok mü- tocssir olan Şehinşah Hazretlerinin derhal büyük elçiliğe giderek kendileri namına ta- ziyelerini bildirmesini emrettiklerini aöy « Temiştir. z eeti

Bu sayıdan diğer sayfalar: