15 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

15 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İkin: eşrim Dünya gazeteleri Ondan bahse devaquşğynnar (Baş tarafı 3 üncü sayfada) İngiliz gazeteleri Atatürkün ebediyete göçmesi, bütün dünya matbudtında derin akisler yarat- TMakta devam etmektedir. Son gelen İn- Eiliz gazetelerinde de, aşağıda sıraladığı- Tz yazılara rastgeldik. İngilterenin en çok okunan gazetele. Tinden Daily Express, yüce Dâhinin, bü- fün bir faaliyet, enerji kaynağı olan ha- Yatını bariz çizgilerle anlattıktan sonra: — Atatürk, Türkiyeyi yeniden sayıla- €ak bir ülke haline getirmiştir! demek- tedir, * Daily Mail gazetesi, Atatürkten bü.- Yük bir hayranlıkla bahsetmektedir: «Hiçbir modern lider, icab ettiği za- Man, Atatürk gibi, harbden sonra orta ân müflis ve bitkin Türkiyeyi kurter- Mak, sonra yeniden kurmak işini gönül Tizasile kabul etmek gibi siyasi ve madci vazife karşısında kalmış değildir. O, büyük harb bitince evleviyetle, ül- ünin mukadder, seçilmiş — kurtarıcısı Kklinde yükselmiş değildi. O zamanlar, Alatürk, itilâf devletlerini Çanakkalede Yenmiş olan meşhur bir generald:. Milli İ? sima sayılamazdı. Bununla beraber, Savaşla ülkesini kurtarmışt:.» Daily Mail, Türkiyenin o zamanlar iti- devletlerinin dikte ettirdiği sulh şart- * «Fakat bugün Türkiye büyük ve yeni bir ülkedir ve harb son- Tası günlerinin sefalet ve bıtkinliğinden 'Teydana çıkan bu yeni Türkiye, Kemal fatürkün dimağından doğmuştur ve o- fun ellerile bugünkü şeklini almıştır. ç O yeni Türkiyeyi kafasında hazırladı, 'ürdu, plânladı, sonunda da muvatfak :1 ü> demekte ve şöyle devam etmekte- İr. *Atatürk asker doğmuş bir — insandı. :mfiiyı Türklerindire onun düsturuy- u O herhangi bir diktatörden daha fazla ı'htılııln yükselmesine çalıştı. in ve erkeği mekteblere göndere. :* hakiki 'Türk alfabesini öğrenmeleri- Lemin etti. Asırlarca çarşaf altında ya- Yan Türk kadınınt hürriyete —kavüş- turdu & y tatlrk büyük bir asker olduğu kadar ' büyük bir devlet adamı — olduğunu di..> * ,,_?:vli Telgraf gazetesi de Büyük Ata- e u satırlarla bahsetmektedir: ah Ürkiye Cümhuriyetinin Cümhurrcisi Hati ıx”."'Wk'ıı kovmuş, Türkiyey>, büyü ,."Hlırıe ayni ahlâki ve diplomatik mü- Vaziyetini temin etmiş, olmakla tir. B ÜYN zamanda, halkinın dafma mu- Kayaj YAT olduğu bir mıntakada, dini ve Tak , Bartları tamamile değiştirmiş ola- hatırlanacaktır.> Tadaya l Atatürkün 1919 mayısında A- gg._" Ya, umumi müfettiş ünvanile ge- 'tq,kn" © andan itibaren büyük ölünün | kh.v" Öz hakkının korunması için ça- ÇA başladığını anlattıkten — sonra, “llet Meclis'nin kuruluşunu. kurtn- Bi Vaşıni, sultanın kaçısını, yeni reji- #üeş ÜEÜd buluşunu ve dikede — vukna 'lımâ;l'"h'me hamlelerini, yenilikleri e anlattıktan sonra, Atamızın b .. VE Meziyetlerini sayınakta ve şöy- “Hektedir: " & | Atatürkün, muazzam işini bir 'ı%d: Arak görmekte devam etmesini B'İ"Iıı $ kadar hiçbir şey karakteristik ei ha a VAki Atatürk, asker olara M op Hğine inandığı Taktarı di ve Türkiyenin Cümh İlühaş SOhra asla üniforma gi Bütigiy PN iç ve :ı’:'ldi: © kendisini asla askeri bir Gine ak saymazdı. Ona, büyük bir ş.,,ı&n"—duğu t söylemek teşebbüsün- Bak ÇpilAn ecnebi elçilere, Atatürk dal- Hu- dışında stih. sarsılmıyan | ü :%:e;:h selim ve zamanında fiiliya- v '©n başka bir dej Şöşedm şey deği Tk tarihe, yılandı üstevl'leri | yij rihe, 1922 yılında müstev! €Ti |bilir. Hem Çankayaya, hem şehre na - SON POSTA Sayi Büyük Milli Kahraman "ünva gazeteleri nereye gömülmeli ? (Münevverler fikirlerini anlatıyorlar) Büyük Olü bir kaç gün sonra cismi ile de İstanbulluların arasından ayrılacak! Ankara gene onun ölüsünü de ebediyen bağrına basan bahtiyar şehir oluyor. Bu- bir İstanbullu olarak kıskanmak ak - tızdan geçmer; zira, o inkılâbını, inkı- lâbla beraber yarattığı şehrin dizlerine (ftaşını koymak, ebedi uykusuna burada devam etmek ister ve istedi, Fakat!.. Nereye?.. Büyük Ata sağlığında, «Iki Mustafa Kemalden fani olanı elbette ölecektir. derken bu fant olanının yetini düşündü ize mesele yoktur. Burası bizim müstak- bel kâbemizdir. Yok, eğer bu tesbit edil- Mmemiş ise onu nereye gömeceğiz? Vakıâ en büyük Türkü 18 milyon ırsan kalhine gömdü, Lâkin et ve kemik olan varlığını kara toprağın kollarına vermek mecbu- riyetindeyiz. Fakat bu toprak, Ankaranın hangi köşesinde olacak, Kalenin üzerinde mi?.. Çankayada mı?.. Gençlik Parkında mı?.. Yahud Ankaranın daha geniş bir sa- hasında mı?.. Sözü ve mütaleayı münevverlerimize bırakıyorum: Ali Fuad Başgil (Hukuk Fakültesi dekanı) Emniyet âbidesinin bulunduğu mey - dan bence en münasib yerdir. Çankaya yolu bu meydandan geçer. Husustle Bü - vük Şefin Sivastan Ankaraya geçtiği yol- dur. Saha geniştir. Bir ihtifal yapıldığı zaman büyük halk kütlelerini istiab ede- zırdır. Kendi hayatında emniyet âbide- sinin yeri intihab edilmiştir; bu bir işa- rettir. İlâve edeyim ki burası ileride Ar- karanın en ziyade inkişaf edecek bir ta. rafıdır. Ankara kalesi yüksek olmakla teraber uzak Ve kalabalık kütleleri istıa- ba müsaid değildir. Ali Yâr (Fen Pakültesi dekamı) Ankarayı pek tanımadığım ıçin müna- b görülen yerlerin hususiyetlerini pek i tayin edemiyorum. Yalnız her taraftarı şgörünür bir mahal olması itibarile An - kş"> kalesi şayanı tercihtir, Senra Çan- kaya da mukaddes bir isim taşıyan yer, | Atatürk İnkılâbı onun sinesinda hazır - ladı. Maamafih Büyük Öndetin gömü - leceği yer, çabuk gidilir, daama önünden geçilir bir yer olmalıdır. Çankaya uzak, Ankara kalesine çıkması güçtür, Emniyet âbidı bulunduğu meydah Münasib görütebilir. Dr, Yavuz Abadan (Hukuk Fakültesi doçentlerinden) — | Ankara kalesi yakın tarihi sembolize e- | den bir yerdir. Ankara kalesi tarihin de. rinliklerinden kopup gelen - habıraların yükselmiş bir irtifandır. Eski tarihte ol- sun, Türk tarihinde olsun Ankara kâle- inin ehemmiyetli bir mevkiü vardır. Yalnız Türk tarihinde değil, insanlık nde — doldüurulamıyacak — vüs'atteki Ankara kalesinin vaziyetini gösterir tesim Emniyet âbidesi xan en yüksek bir noktasına gömmek ben c& en muvafık bir harekettir. Vüâlâ Nurettin (Muharrir) Ben Atatürkün muhakkax Ankaraya gömülmesi kanaatinde değilim. C — kalh İstanbulu kurtarmak için, düşmana hedef olmuştu. Öyle ise, onun etrafında Atı - türke ikinci bir mozöle yapmak ve onu İsmet İnönü devrinin büyük ümran çer- çevelerile çevirmek İstanbulun hakkıdır. Ba teklif bid'at sayılmamalı. Tarihte vl. vi bir misali, yahud misal olmuş efsanesi vardır: Gene bütün milletler birlik olup Türkleri ezmeğe gelmişlerdi, Kosva mey- dan Mmuharcbesinde dünyayı yenmiştik. Hüdavendigâr zaferden sonra bir suikase de kurban gitmesi üzerine kalbi şehid ol- duğu yere, nâşı ©o zaman devlet merkozi ulan Bursaya gömülmüştür. Mustafa Kemalin kalbini İstanbul için lstiyorum. Nâş, tahnit edilmiş. Atatürkün kalbi ae oldu? O kalb ki, bir kitab dolusu şeh- namedir, Ankarada olursa; onu mutlaka bir düz. lüğe gömmelidir. Mozölesi, milletin bü - yük merasimde geçid resmini yâpacağı | bir meydanın ortasına dikilmelidir.- O meydanın etrafı da, İsmet İnönü devrin- nin neresine sualine gelince: Ankarada gözüme ilişen en münasib yet, Ankara külesidir. Orada gece gündüz. yanan mühteşem bir abide kurulabilir. Selâmi İzzet (Muharrir ve Şehir Meclisi azası) Her halde büyük bir meydana.. Anka- rada büyük merasimler yapıldığı zaman gerek ordunun, gerek halkın merasim ye- rine gideceği zaman muhakkak önünden Bgeçeceği bir yere. Ankara plânlı bir şe- hirdir. Böyle bir meydan bulunabilir. Mu hakkak her zaman ve her an gözümüzün önünde bulunacak bir yere.. Comal Nadir (Ressam) Ankaranın en yüksek ve her taraftan görülür bir yeri olmak itibarile yapıla - cak übidenin Ankara kalesi üzerinde ol- masını doğru buluyorum. Ziya Şakir (Muharrir) Bana kalırsa, İstasyonla Meclisın ara. sına, yahud Meclisin karşısına, herkesin her dakika görebileceği bir yere göme - lm, derim. Kale uzaktır, oraya her za - man herkes gidemez. Kadircan Kaflı (Müuharrir) Atatürkün gömülmesine en uygun olu- cak yer bence Ankarada İstasyondan Meclise giderken birer tarafında stad - yomla Meclis bahçesi köşe lerinin bulun- duğu dörtyol ağzıdır. Burası dört tara - fi da binasız ve açık olduğu için geniş- Jetilmesi pek kolay olur. Ba meydanın ortasına ve toprak seviyesinden aşağı ol- mamak üzere Atatürkün ebedi istirahat köşesi yapılmalıdır. Bu köşenin bir veya bir kaç tarafı kristal olmak suretile her zaman dışarıdan görülmek imkânı da ve- rilebilir. İstirahat yerinin üstüne Ata - türkün şahlanmış at üstünde bir beykeli konulmalıdır. Heykelin geniş kaidesi ex - safında Türk İstiklâl savaşınım, inbılâtın muhtelif safhalarını kabartma bronz kompozisyonlarla canlandırmalı. Heykel kaldesinin altı köşe olması ve her satbın onun Cümhuriyete esas olarak kurduğu altı ümdeyi sembolize etmesi de müm - kündür. Böyle bir kompozisyon Anteara- ya giren herkesin ilk olarak gözüne çar- pacaktır. Âbidenin sağında stadyom ve Meclis bahçes!, solunda Gençlik parkı ve Parti binası bulunacaktır. Bu vöziyet te ona çok yaraşandır. Eğet Meçhül aske. rin mezarı da Dumlupinardan Ankaraya ve Atâtürkün mezarının öÖnüne taşınırsa daha iyi olur. Atatürkün en çok sevdiği meçhul Mehmedcik ona ebediyen bekçi. lik eder, Çankaya könarda kalır. Kâlenin yük - sekliği daha ziyade maddidir. Atatürk | gibi en popüler bir devlet reisinin yeri hâlkin içi ve onun en çok ve en knlay gi- de erişeceğimiz en yüksek modeniyet ve Üümran eserlerile sarılmalıdır. Münif Fehim (Ressam) bir yeri işgal eden büyük şahsiyeti o ez. ki âbidenin Türkü kurtardığı ve yarat. (Devamı 5 inci sütunda) tığı şehirden mes'ud Türk jnkılâbına bıı Esaa itibarile abidenin Ankatada ku - rulması muvafıktır, Büyük Şet bütün in- kılâbı buradan idare etmiştir. Ankara - debileceği yerdir. * Cevabları burada tesbit ederken, du - daklarımda Akifin bir mısrar var; «Gömelim gel seni tarihe desem sığ « mazsın!a Nüsret Safa Coştun Ondan bahse devam ediyorlar (Baş tarafı 1 inci sütunda) Kabiliyetsizlik ve tenbellirc anun tam zıddına giden mefhumlardı. Hakiki bir sebeb olmadıkça, herhangi bir muvaffa- kiyetsizliği asla kabul edemezdi. Türki- yenin garblılaşmasında, değişmesinde bi- ricik âmil Atatürktür. Engin bir kabiliyet sahibi bulunan A- tatürk, konuşmalarında asla yorulmazdı ve meselâ ecnebi sefirlerle yaptığı iki sa- atlik bir konuşma esnasında, gramerden, siyasetten, tarihten, Darvinden, Napol- yondan bahsederek yüksek umumi bilgi- sini gösterirdi. Atatürkün âlicenablığı, hsmiyeti pek meşhurdu. Bununla beraber yaptığı iyi- likler, yardımları asla ilân ettirmerdi. Sübay arkadaşlarının birçok yetim eve lâdları, bütün tahsillerini ve işlerini ona borçludurlar. Kemal Atatürkün şahsi ser- vete karşı hiçbir inhimaki, ihtirası yok- tu ve gayri meşru tarzda para kazanan- ların da amansız düşmanıydı. Onun, kendi ülkesindeki sulhün inkâr edilmez en bü- yük âmili olduğu ve gayesini tahakkuk ettiren, bu hedefine, eserini harab etme- den varan yegfine şahsiyet bulunduğunu söyliyebiliriz.> Sovyet gazeteleri Moskova 14 (A.A.) — Tas bilsiriyor: İzvestiya gazetesi, «Yeni Türkiyenin yaratıcısır başlığı altında neşrettiği bir makalede şunları yazıyor: «En müstaid kumandanlardar - biri olarak tanınmış olan Kemal Atatür- kün padisahın istibdadına karşı tevcih edilen ihtilâl hareketine uzun zaman- danberi iştirak etmiş olması keyfiyeti, memnleketi kurtaracak olan milli ha - reketin başına süratle geçmesine yar « dım etmiştir. Genc Türkiye milli Cüm- huriyeti, emneryalizme karşı bu mü - cadelesinde valnız kalmamıştır. O za- menlarda, harici müdahaleye ve bey- nelmilel empervaliztmin silâhlandır. « dığı dahili mukabi! ihtilâle karşı kah- ramanca bir mücadele açmış olan Sov- yet Rusva, Türkiye Büyük Millet Mec- lisine dost bir el uzatmıştır. Kemal A- tatürk, empervalizme karşı mücadele- yi kolaylaştıran tesrinievvel ihtilâli - nin fevkalâde ehemmiyetini anlamış - tır, ajansı Bü, 29 teşrinisani 1920 - tarihinde Sovyet hükümetine gönderdiği telgraf- namede açıkça ifade edilmiştir. Bun- dan sonra, Kemal Atatürk, milli istih- lâz hareketinin başında ve Türkiye Cüraheriyeti reislik makamında bu - lunduğu müddetçe Sovyet hükümetile en dostane münasebetsleri muhafaza etmiştir. Türkiye, Sovyet hükümetile faat bir surette teşriki mesai etmiş ve sulh mücade'esinde silâhsızlanma kon- feransı esnasında Sovyet murahhasla- rın'n tekliflerine müzaheret ettiği gibi, 1929 genesinde muharebeden feragati mutazammın Kellor paktının muayyen zamandan evve! mer'ivet mevkiina konması hususunda Litvinof tarafın - dan yazılan profokale iltihak etmiş ve mütecavizin tarifi hakkındaki muahe- denin akdi meselesinde Rusyanın, ya- nında yer almıştır. Kemal A kün 1936 senesinde Büyük Millet Meclisinde irad ettiği a- çılış nutkunda Sovyetlerle dostane mü- nasebetler muhafazası keyfiyetine fev- ka'âde kıymet atfetmiştir. Şurasını da kesdetmek lâzımdır ki. Kemal Atatürk Sovyetlerle sıkı münasebetler idame « sinrlen başka, müşterek emniyet siyase- ti tarafftarı olmuş, birçok defalar sul- hüh bölünmez bir bütün olduğu prens sipi lehinde bulunmuştur. Bu müna - sebetler Ro ye Nazırının 1937 senesi nasında | Alatürk he<tırlatabiliriz. İstiklâl mücadelesini tanzim ederek Türkiye Cün denberi dahilt v idame eden Kemal Alatürk, ayni za - matda Türk milletinin siyasi ve me « deni hayatını pek çok değiştiren fevka- Tâde mühim bir si'sile dahili inkılâk ların mühim ve nazımı olmuştur. (Devamı 11 inci sayfuda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: