December 7, 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

December 7, 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biz Lung le konuşurken, Nizamed - ii İşini bitirdi ie çi li, aya hitab ederek; Ür Madmazele söyle. Bu akşam için ha” i: vazife verilecek, yı rduk, Nizameddin talimat vermi- ld h le gayet basit... Şimdi bura" Maş en gelecek, madmazele tak: a ecek... Bu gece yarısına yakın k e tekrar birleşecekler. Bir ye- EN kler. Orada görülecek iş hak- Biret pe © adam talimat almıştır. Mad - Sasa Frizonın vazifesi, o adam ne der- e” Yapmaktır. eni bu talimatı dinlerken, odanın Rirdiğim kapının tam karşısın- eyer, gene boş fiske vurulma" > İşaret sesi işitildi. Mümin derhal yerinden kalka- me Binin önünde duran küçük bir iin bir tarafa çekti. Ve kili- MN ara deki anahtarı çevirdi. beri Aralandı. Kısa bir fısıltıdan son- Ye sessizce genç bir adamı dal ka olduğunu tahmin et zey şimdiye kadar hayatımda bir t tesadüf edemediğim derece - l ve sevimli bir adamdı... *) ten ve artık her şey bir (mâ- > Bittikten sonra, İşte kemali sa- İirat ediyorum ki, bu delikan- IF görmez, hayatımda ilk defa (aşk heyecanı) denilen şeyi his- » Lâkayd görünmek için, gözle - h sedef gibi parlayan çehre * İri Icivend gözlerinden ayıra - Sene Ma ii m emrile Luna bü genç e Bey... İakdim etti. Sonra da beni gös- — Friza... İspanyol dil kl kulak, bütün güzel erkekler gi- İş 8 ve mağrur görünüyordu. Sırma m ince ve kıvırcık bıyıkla - Mi ind nar rengi dudakları ga - İstihfaf manasile bükülüyor.. lamak için hafifce © eğilen a » bir kadına hürmetten ziyade, vr Mezaket ifadesi görülüyordu. *Abdullahs diye takdim edil ve NK gien. daha ilk anda bu genç Ka alam bir Türk, bir Arab. şark milletine mensup ağ anlamıştım. Halis kanlı bir si olduğu çok âşikârdı. Nizameddin derhal kendi - i e Davusl.. © De Mitab ederek söze başladı. i , bana hiç yabancı gelmedi. e N Rüzel adam, o anda nazarım- Sebeb daha ehemmiyet kesbetti, © NDE gelince. Babamın halasının | Sa makamlarından Rıfat bey p bir damadı vardı. Bu Rıfat bey Nabe ziyarele gelmiş. şun - i bahsederken: ç en bir şey oldu... Biz, beş gün © Kiel nma ile (Erdek) de iken, ( Nİ 6) (Liverpool) limanından|le 5 kr Bün evvel hareket etmiş olan W dey, dir kotra © ile (Davus) isminde ö ia arh geldi. Doğruca (Dimbos) ia ika za gemisine rampa etti. ; ke nl: © kadar dilber bir mah - | p bitan arasında ekiz mı, erkek ç Çi bir gok bahislere | girişildi. p mek için takım takım amiral Zİ ete eidildi. Nihayet, hakikaten * tahakkuk etti, , be yalnız babama değil: ba - 4 Merak veren bu hikâyenin ta - . Ş ile aklımda kaldı. 913 senesi / ay 27 nel günü.. kğ enin, benim üzerimde yap - Göğe sebebi; İngiltereden dar küçük © bir kotra ile 67 e ON POSTA Yaran: Ziya Şakir Kız gibi güzel bir delikanlı Abdullah, bütün güzel erkekler gilnde gelinebilmesi.. gelen acay!b delikanlının, bütün do -|hazırlandı. Bu gece, Adaya gönderece- hanıma zabitanı gibi, bana da garib bir merak vermesinden ibaretti... Onun i - cin Rıfat beyin hikâyesi, o günden bu güne kadar zihnimde yer etmişti. Şimdi, hakikaten sahte bir bıyık tak- mış genç bir kadına benziyen ve Niza- meddin tarafından da (Mister Davus) tesmiye edilen bu adamı görür görmez, kat'iyen tereddüde lüzum görmedim. Ve içimden; — Bu, mutlaka odur. Dedim. Ve, Luna ile meşgul görüne- rek kulağırn, tamamile Davus ile Niza- meddinin konuştuğu sözlere verdim. Nizameddin — Mister Davust. Em - gibi kaba ve mağrur görünüyordu ve bu kotra ilelriniz mucibince, fotograflar tamamile ğim. Davus — Âlâ... Benim de Taporlarım ver. Bir saate kadar (size gönderirim. Hepsi birden gitsin. — Bilmem, malümatmız var mı?. Yüzbaşı Otto Von Sinaderden, son bir rapor daha istemişler. — Yasa?.. Buna emin misiniz?.. — Muhakkak. — Şu halde, bü'raporun mündereca- tını da öğrenmeli, — Çalışıyorum... — Başka. (Arkası var) HİKÂYE: Bir gece macerası (Baştarafı 12 inci sayfada) tunuz. Şimdi söylemenin sırası geli Siz yabancım değildiniz ki... Vâkıâ birbiri - miz: görmemiştik, yüzünüzü tanımıyor - dum amma, süründüğünüz kokudan sev- gilimin Kardeşi olduğunuzu derhal ania- dım. Bu kokuyu vaktile Parisin en hüyük lâvantacısında ben sırf ablanız için 18 » marlayıp yaptırmıştım, ve onun adın vermiştim. Başkaları kullanmasın diye de ihtira hakkını satın almıştım. O vakitler zengin bir adamdım. Sevgilim öldüğü va- kit «kokuyu ayni adresteki küçük «ız kar- deşine yollıyalım mı?» diye benden sor- dular. Hatırası anılsın diye razı oldum. — Ah... Evet hiç unutmam. Ablam bu kokuyu her süründükçe «bana bunu peri masallarındak! prenslere benzer bir prens verdi» derdi. — Ablanız sizi çok severdi Mis Iris... "Fakat sizi mösyö hiç, amma hiç sevmezdi. Hakkı da varmış. Daha yirmi yaşında tecrübesiz bir kız olduğu halde ne karak- terde bir adam olduğunuzu anlamışmış, Ne zannediyorsunuz acaba? Dalavere- lerinizin farkında değil miyim? Benim Cerstalrsin kızile evlendiğimi isteniiyor- sunuz. Benim değil hiç kimsenin. Çünkü: Zavallı kızcağızın parasile bir çok dolab- lar çevird'niz. Evlenirse kocası hesabia « rını eline ulabilir. Sizin de foyanız mey - daha çıkar diye korkuyorsunuz. Amma ü- zülmeyiniz. Buraya adım attım âtelı o kızcağızla evlenmekten caydım. Sizin gönlünüz hoş olsun diye değil... (Yan göz- «İris» e baktı). Bu gece ömrümde ikin- &i defadır, ikinci kardeşinizi sevmiye baş-! Tadım da onun İçin. Genç kız irkildi: — Neler söylüyorsunuz kuzum? — Hakikati söylüyorum. Ben doğruyu hiç içimde gizliyemem, Yarın Mis Cars - tuirsle birlikte yemek yiyecektik. Du - tamam, ona da bu gece konuştuklarımı - zın hepsini anlatırım. Hazır zavallı kiz, hesablarını eline teslim ettiği adamın iç yözünü öğrenmiş olur. O vakte kadar taş kesilmiş gibi ne bir sözü, ne de bir kımıldanışı duyulnuyan ağabey bu sözün üstüne olduğu yere yı - kıldı: — Bunu görmektense kendi kendimi öldürmeliyim. Altı ay, altı ay daha şu kız evlenmese bütün açıkları kapatırım. Ne olur prens, Allah aşkına, ona yarın bir şey söylemeyin. — Öyle ise yarınki akşam yemeğini ba- na her şeyi unutturacak perile (gene yan gözle «İris» e baktı) yemeliyim. Derdinizi benden önce kız kardeşinize yanın. Koca şişko yalvarmıya başladı: — İris, etme, eyleme ...Bana acı, bak yarın prensle birlikte yemek yersen her şey düzelecek, Bugün benim foyam mey» dana çıkarsa sen de fena vaziyele düşer» sin, daha bir çokları da... Genç kız put gibi duruyordu. Fakat Böz Yerinin öyle bir bakışı vardı ki prens o - nun çoktan bu teklife razı olduğunu sez- di. — Gelecek, azizim, gelecek, nafile ü- zülme. Gelecek, benimle en kalabalık bir toplantı içinde yemek yiyecek. Ağzımı sı- Kı tutamadığım için de bu toplantıda ona açıktan açığa bir ritade bulunacağım. Evlenmek ricasında. — Ben de reddedeceğim. — Sonunda kabul edeceği erkeği redde kalkışmıyabilir misin ne derler? Naz... O da sana yaraşmaz İris... Gözlerin bana her şeyi söylüyor. Yarın nişarımız ola - cak. Siz de mösyö rahat rahat üvuyu - nuz. Carstairsin kızı bir şey duymıya - cak. Bir şartla: Altı ay içinde bütün a - çıkları namuslu bir insan gibi kapatacak- siniz, Demin ölü gibi yerine yıkılan şişınana âdeta can gelmişti: — Söz veriyorum. Altı ay sonra en ufak pürüz kalırsa her şeyi meydana verin. * Bu gece macerası işte böyle bitti, Genç iprens kapıdan çıkarken on yıldır içinde ilk defa reş'e, heyecan ve sarhoşlukla bir kızın, yaktile sevdiği genç kızın küçüğü. nün elini öptü. Ve bu genç kiz ona, tıpkı ablasının on sene evvel yaptığı gibi derin bir sevgi ve şefkatle: — Ne kadar da peri masallarındaki prenslere benziyorsun. İnsanın kalbini çelivermene bir bakışın yetiyor, Diye gülümsedi. YARINKİ NÜSHAMIZDA; Kısasa kısas!,.. Anlatan: İbrahim Hoyi “Son Posta,, nın eği tefrikası : 31 ğenp Diefen SARA, AD KAYNAKLARI - Tordüme eden; Hüteyin Git Yalın ğe genişleme arzuları ve Habeşistanda başlıyan işgal İngiliz hükümeti donanması için birden bire elzem bir hale gelmiş olan bu muaz- İzam mahrukat hazinesini ihtiyat olarak lelde bulundurmağa büyük bir ehemmi - İ yet atlediyordu. Bu şerait altında, Londra kâbinesinin Almanyaya Asya yolunu kapamak için Paris ve Petersburg kabinelerile nirleşe- rek üçüzlü bir itilâf akdetmek zarureti. İni bissetmiş olmasına pek akıl erer. İkinci Guillaume'un Tancaya seyahati ve Tabah hüdisesi Fransa ile İngiltere İ stasındaki yeni samimi itilâfa Almanla- rın ilk cevsbını teşkil etmişti, Bu, Key - jzörin 1904 muahedenamesi Mısır, Fas ve Filistinde hiç bir şeyi kat'iyyen değiş- | ürmiş olamıyacağı mütaleasında bulun - duğunu açıkça ifade ediyordu. Kayzer nazarında, 1856 ve 1879 beynelmilel mu- kâveleleri mer'i bulunuyordu. Binsena - leyh, Türkiye sultanı hâlâ Mısırın hakiki hükümdarı idi. Fransız - İngiliz itjlâh Mısırın mukadderatını tayin edemezdi, Almanya işe teşrik edilmedikçe Fas çe- rifliğinin mukadderatını da değiştiremez- di. İkinci Gutllaume Osmanlı imiparator- luğunun parçalanmasında kendisine his- se istiyordu. Bu hisse Kızıldeniz ve Basra körfezi sahillerine kadar bütün Türk Asyayı ihtiva etmek lâzım gelirdi. Fran. sa, mende İngilterenin Mısırdaki işga- Mine bir müddet tayin edilmesini ne za- man taleh ermişse onun bu taleblerini Almanya hiç bir vakit teyid etmemiş ol- duğu için şimdi bu iddiaları pek hayret verecek bir mahiyeti haizdi. Fakat itilâfı müsellesin vücude gel «- mesi ikinci Guillaume'a, kuvvete müra caat etmeden, şarktaki emellerini fiile çıkaramıyacağı hakkında bir kanaat ver. di. Harbe karar vermiş olmakla besaber, Alman donanması İngiltere donanmasına | kârşı müsevi şilâhlarla harbedebilecek surette kuvvetlenineiye kadar bu harbi geciktirmek istiyordu. Buna intizaren Fransız - İngiliz dostluğu ile Fransız - Rus ittifakı arasında entrikalar yaparak yeni müttefikleri birbirlerinden ayırmağa çalı şacaktı, bablardan birinde tetkik edeceğimiz şark itilâflarını müzakere etmeyi kabul et - mekle berçber Fransayı Casablancada, Ağadirde tehdid ediyor, Swinemünde ve Potsdamda Çarla konuşuyor, yahud. Lord Haldane'e Alman bahrf program: - nın terkine ve Basra körfezinde İngiz menfaatlerinin o tanınmasına o mukabil Fransa ile Almanya arasında bir mü - nszaa çıkması takdirinde İngilterenin hayırhahane bir bitaraflık ilân etmesi teklifinde bulunuyordu. M.R. Poincarö'nin gayretleri çok şü - kür Alman entrikalarını akim bıraktı ve İngiltere ile Fransa ve Rusya arasındaki üçüzlü ivlâfi idameye muvaffak oldu. — Yedinci kısım — Italyan politikası İtalya hür ve birdir. Ark onu bü- yük ve mes'ud yapmak bizim elimiz. dedir.» Victor Emanvel 5 kânunnevrei 1578 Floransa nuticu Roma hükümetinin emelleri — Kınl. denizde ve Afrikanın şark sahilindeki hareketleri, — Fransanın şarktaki dini himayesine karşı İtalyanın hücumları, — İtalyan, Türk harbi. Romanın, Cenovanın ve Venediğin va- tisi olan genç İtalya bizzarure Akdeniz. deki rüfuzunu arttırmağa kalkacak ve &yni zamanda, büyük bir müstemlekeci devlet olmağa bakacaktı, Maattecssüf, kendisinin şark politikasını iptida bizim &leyhimize tevcih ederek bizim zararı - mıza İngiltere ile dost olacak ve nihayet Almanya ile birleşecekti, Üçüncü Na - poldon tarafından İtalyan vahdeti dava- #ına ifa edilen hizmetlere rağmen, mede- niyet ve menfaatler iştirakine rağmen, Kirım ve İtalya muharebe meydanların- da birleşmiş eski Fransız - Piyemon it - tifakına rağmen Fransızlarla İtal - I yanları birleştiren manevi rabıtalar müs. temleke meseleleri, yahud din meseleleri yüzünden bu süretle parçalandılar, İki kavim artık Tunus için, Habeşistan için ve Levant için kavga edip duracaklardı. Zaman kazanmak için. aşağıki | ve mücadeleler Nihayet Almanyanın ve Avusturya - Ma- çaristanın Akdenizdeki ve şarktaki e « melleri Roma hükümetine hakiki ren » faatin itilâfi omüselles ve binaensleyh Fransaya yaklaşmakta olduğunu anlattı- lar. * Pek fazla nüfusa malik olan İtalya di- şarıya yolladığı muhacirler için yarıma. da haricinde topraklar arıyordu. Hursı iptida Tunusa müteveccih oldu. Fakat Fransa şimall Afrikadaki arazisinin em- niyeti için elzem olan bu ülkeyi ona ter- | kedemezdi, OG zaman, bu tarafta hayal sukutuna uğrıyan Roma hükümeti, Kızildenizine İve Habeşistana gözlerini çevirdi. Ora - larda İngiltere hükümeti İtalyan emelle- rini teşvik edecekti, Gayesi Mehdi :syan- larını ezmek ve Fransanın Hindistan yolu Üzerindeki hareketlerine engel olmaktı. Artık Roma hükümetinin şarki Alfrika- Gaki inbisatı sür'at kesbetti. İptida, miş- yonlarla ve bilhassa Conte Pierre Anto » nelli'nin msyonu ile işe başladı. Anto « nelli biraz sonra Meneliğin başlıca müşa- viri, onun nezdinde İtalyanın resmi mü- messıli oldu, Sonra, 1882 de Assab'ı iş « gal etti, 1885 de, Hartum şehrinin Mehdi tarafından zaptedildiği sene, İngiltere Hidivin araziye aid hukukunda cömerd çe tasarruf ederek, İtalyan askerlerinin Massouah'ya çıkmasına müsaade göstere di. İngilterenin arzusu üzerine oradaki Mısır garnizonu geri çekildi. Fakat, 1837 de, İtalyan kuvvetleri, gir- miş oldukları Tigr kıt'asında muvaffaki. yetsizliklere uğradılar. O zaman, Roma hükümeti, Tigr& Rasının rakibi olan Me- nelik ile anlaştı. İşte bu suretledir ki 22 mayıs 1989 da Ucciali'de imzalanan İtal- yan - Habeş muahedenamesi bütün Ha - beşistanı, nazari olarak, Roma himayesi altına geçirdi. İ Ayni sene, İtalya Habeşistanın cenü- bunda, Afrikanın şark sahilinde, Oppia ile Bönaâir'de, Djouba nehrinden Guar « dafui burnunun garbına varıncıya kadar olan havalide yerleşti. 1850 da, İtalyanlar Kassala ve Hartum yolu üzerinde Agordat'yı işgal edince, İn- giltere onlara bütün Habeşistanı tama men terkettiğine dair itilâflar imzalıya- rak, fakat Kassala'yı muvakkat Süretle işgallerine müsaade .ile beraber Nil ta.« raflarındaki hareketlerini tahdid ederek İtalyanları bu havaliden başka taraflara çevirmeyi elzem telâkki etti, 24 mart ve 15 nisan 1891 tarihindeki iki İngiliz - İtal. yan mukavelenamesi bir taraftan Hind Okyanusundan Mavinile kadar Hebe - şistanın cenubu garbi hududunu tesbif ettiler, (Arkası var) Bir doktorun günlük notlarından | Mide ek$iliği | ve Mide yanıklığı a çok kimseler bundan şikâyet eder »- zi gibilerin iştihaları o mükemmeldir. Deritabilleri muntazamdır. Bazan da mütekabbiz olabilirler. Hazımlarından şikâyetleri yoktur. Yalnız yemekten ey - vel midelerinde yanıklık ve ekşilik hiş - sederler. Bu bal yemekten sonra da ar - tar, Mide böşalıncıya kadar devam eder, Bözan hakiki! veca da husule getirir. Mide ekşiliği olanların mide ülserine istidadları vardır. Bunlar sık sik karbo - nat yutmak suretile bu ekşiliği giderme- ğe, yanıklığı izale etmeğe çalışırlar, fü- hakika karbonat ile derakab rahat eder ler. Fakat bu çok muvakkattir. Mide wsaresinin halitabiiden fazla if - rez olunmasıdır ki bu hastalığı tevlid 6- der. Midesinde bü gibi &raz (o bissedenlerin Aâhi tutulasakları perhizler vardır: Me - #elâ ekşi salatalar, limon, sirke, baha - ratlı şeyler, sucuk pastırma, tavada kı - zarmış yemekler, salamuralı şeyler, zey » tin taneal, alkollü içkiler, çay, kahve ta- mamen memnudur. İlâçlarım da yarin

Bu sayıdan diğer sayfalar: