7 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

7 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.._,._._ 6 Sayfa POSTA Birincikânım 77 Atatürkün Hatıratı Sivastaki Fransız zabitleri kongre orada toplandığı takdirde şehrin işgal edileceği tehdidinde bulunuyorlardı — 20 — Kongre beyannamesi, dahilde ner ta - rafa ve ecnebi mümessillerine muhtelif wasıtalarla iblâğ olundu. Nizamnamede kumandanlara vesair şayanı itimad olan makamata kısım kısım şifre ile verilerek mahallerince tabi ve teksir ve neşrinin teminine çalışıldı. Sivas kongresi Sivasta in'ikadını temine çalıştığımız kengreye her taraftan murahhas ytihab ettirmek ve onların Sivasa gelmelerini temin etmek için, daha Amasyada başla- mış olan mesai ve muhaberat elân devam ediyordu. Bütün kumandanlar ve her ta- rafta bir çok erbabı hamiyet fevkalâde sarfı ehemmiyet ediyorlardı. Fakat, gene, her tarafta menfi ve aleyhtarane pro - pagandalar ve bilhassa- hükümeti mer- keziyenin mâni tedabiri; işi müşkülleşti- riyordu. Bazı yerlerden, hem murahhas intihab etmiyorlar ve hem de kuvvei maneviyeyi kesredecek ve herkesi nevmidiye sevkey- liyecek cevablar veriyorlardı. Biz, her taraftan murahhas intihab ve izam ettirmek hususunda tesadüf edilen müşkülâtı bertaraf etmeğe çalışırken. di- ğer taraftan, en emin olmak üzere kon - greye mahalli in'ikad, intihab ettiğimiz, Sivasta da, bir telâş ve heyecan başladı. Burada, — bilmünasebe — arzedeyim, ki ben Sivam hakikaten min kül- lülvücuh emin addetmiş olmakla beraber, daha Amasyada iken, Sivasa gelen bü - tün yallar uzaktan ve yakından icab eden tedabir ve tertibatı askeriyeyi aklırmağı da muvafıkı ihtiyat bulmuştum. Sivasın heyecanına şu suretle ittilâ hâ. sı) oldu. 20 ağustos günü öğleyin, Sivas valisi Reşid Paşa tarafından telgraf ba -| şına davet olunduğum zaman paşanın u- zun bir telgrafı veriliyordu. O telgraf bu-_ dur: Erzurumda Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Evvelâ tasdiimden dolayı affı âlilerini rica ve afiveti devletlerini istifsar ede - rim. Maksadı tasd'imi berweçhlati arz ve izah ediyorum efendim. Zahiren Fran. Bızlara aid müessesatı teslim etme«, ha- kikatte buraların ahvali hakkında tedki- katta bulunmak üzere, cizvit papazlarile beraber İstanbuldan evvelki gün Sivasa | gelerek makamı vilâyeti ziyaret eden Fransız zabitlerine iadei ziyaret için dün | subah yanlarına gitmiştim. Ziyaret ve Mmülâkatın kitamında orada hazır bulu - nan Fransız binbaşılarından jandartra müfettişi Mösyö (Brono) biraz hususi görüşmek arzusunu izhar ederek bende - nizi diğer bir odaya aldı. Söylediği söz « leri aynen nâklediyorum. Mustafa Kemal Paşa ile kongre heye- tinin Sivasa gelip burada da hir bongre yapacaklarını işittim. Bunu İstanhılldan gelen Fransız zabitleri söylediler. Sızin'e bu kadar samimi görüşür ve şahsınıza karşı pek ziyade hürmet beslerken bu meseleyi benden ketmetmenize çok mü- tecesir oldum, dedi. Bendeniz de lâzım ge- Jen cevabı vererek kendisini iknaa Tıştımsa da sön söz olarak <Eğer Mu Kemal Paşa Sivasa gelir ve burada kon- gre akdinc teşebbüs olunursa beş or gün zarfında buraların tahtı işgale alınması mukarrer olduğuna sureti kat'iyede viâ- kıfım. Sizin şahsınıza karsı — beslediğim hissi hürmet icabatı olarak bunu baber weriyorum. İnanmazsanız, emri vaki ha- Kni aldığında kanaat edersiniz. Ol vakit vatanınızın baisi felâketi olanlar meya - nına siz de girmiş olursunuz. sözlerini Barfetti. Dahiliye nezaretinden dün aldı- Bım şifreli telgraf ta başka şekilde ya - zılmakla beraber ayni kanaati — verecek zeminde idi. Yeni gelen Fransız zabitle - rinden bir! de dün kolordu kumandanile uzun uzadıya görüşerek kongre hakkın - da Kumandan beyefendinin fikrini anla. mağa çalıştığı -gibi bu sabah ta Mösyö (Brono) bendenize gelerek saat alafran- ga Üçte diğer Pransız zabitlerile beraber kongre hakkında görüşüleceğini ve fakat Ebedi Şef Şarkülerdün Emiri Abdullahla | bir arada kendisinin aradaki samimiyete — binaen daha evvel ayrıca görüşmek istediğini be- yan etti. Bir müddet konuşulduktan son- ra netice itibarile şunu da söyledi. «Ben dündenberi bu mesele üzerine pek çok imalı fikir ettim. Nihayet şuna karar ver- dim ki eğer Mustafa Kemal Paşa ile kan- gre heyeti Sivas kongresinde İtilâf dev- letleri aleyhine tahrikâtta bulunmazler ve anlar hakkında mütecavizane Tisan kullanmazlarsa kongrenin in'ikadında hiç bir mahzur yoktur. Bizzat ben General (Franşo Despere) ye yazar Mustafa Ke- mal Paşa hakkındaki tevkif emrıni ger! aldırır ve köngrenin in'ikadına muhale- fet olunmaması hakkında dahiliye neza - retinden size emir verdiririm. Fakat şu şartla ki siz de benden hiç bir hususu ketmetmiyeceksiniz ve samimi dostluğu- muzdan dolayı datma yekdiğerimize kar- Şt açık bir lisan kullanacağız. Yalnız köngrenin tarihi in'ikadını öğrenmek lâ- zımdır» dedi. Bendeniz de kendisine bu babda kat' bir şey bilmediğimi ve öğ - rendiğimde kend'sini haberdar edeceğ'm. ve aradaki dostluğa binaen hiç bir şeyı ketmeylemiyeceğimi söyledim. Rinbaşı - nan işgal meselesinde dünkü kat'iyet ifa- des'ne rağmen bugünkü mülâyemeti se- bebini nazarı âlü dakikai dânilerine ar - zetmeği vecibeden ve bu babda tafsilâtı zevaidden addederim. Ayanen anlaşılı - yor ki bunların fikri köngreyi Sivasta toplatmağa muvafık görünerek kongre heyeti kiramile sizi burada içtima etlir- niek ve el altından tedarikâtta buluna - rak cümle ihvanı ele geçirmekten ve ay- n! zamanda işgal meselesini de emri vaki haline koymaktan (barettir. Dün akşam dahiliye nezaretinden aldığım şifre bir telgraf ta başka şekilde yazılmış olmakla beraber hemen ayni zeminde idi. İşte ben- deniz her hakikati mektum tutulmak is- tirhamile efendimize arzediyorum. Bun- dan sonra hattı hareketin tayini size aid- dir. Entrikalı bir tehlikenin bu kadar md- tekarrib ve âdeta el ile tutulacak dere- cede mer'i olduğunu bilip dururken key- fiyetten zatığlilerini haberdar etmemeği ve binaenaleyh Sivasta kongre akdinden sarfı nazaf edilmesini arzeylememeği vic- danıma sığdıramadım. İşte bunun için za- tı devletlerinden ve orada bulunan diğer ihvanı kiramdan pek ziyade rica ederim ki ikinci bir kongrenin behemehal akdi- ne lüzumu kat'i yoksa, vazgeçilsin. Var- sa, dör! taraftan işgali pek kolay olan Si- vasın merkezi içtima olmasından sarfı na- zarla işgal ihtimali pek baid olan Fi rumda veyahud tensib buyurulursa Fr- zincanda m'ikadı esbabına tevessü! buyu- rulmasını selâmeti memleket namına it- tirham ederim. Kolardu kumandanı Sa - addin Beyefendi de bu babdaki nok- Hoca Raif Etfendi Hazretlerine bu bab-| daki malümat ve mütaleasını i bir telgraf tevdi edecektir. Bittabi mütalea buyurduktan sonra Hoca Raif Efendi Hazretlerinin ılıcadan avdetinde kendi- lerine lütfen yollarsınız. İşte efendim va- ziyet bu merkezdedir. Hamiyeti müselle- menize karşı fazla tasdiden hazreder ve emri cevabinize intizar eylerim efen- dim. İşte Rasim Beyin telgrafı. Reşid Bu telgrafa verdiğim cevabı aynen ar- zedeceğim. Bivas valisi Reşid Paşa Hazretlerine 30 ağustos 35 Saat: 1 - sonra İta buyurduğunuz malümata ve müta- leatı sümilerine Aarzı teşekkür ederim. Müösyö (Brono) ve rüfekasının makamı tehdidde vuku bulan ifadelerini tamamen blöf olarak telâkki ederim. Sivas kongre- İsinin :n'ikadı yeni bir mesele olmayıp aylarca mukaddem dünyaca malüm ol - muş bir teşebbüstür. Gariptir ki İstan - bulda bulunan salâhiyettar Fransız ricali siyasiyesinin de âcizlerine gönderdikleri haberler, Anadoluda millet tarafından vuku bulmakta olan teşebbüsatın pek muhik ve meşru olduğu ve milletimizin meta'ibatı kendilerine sarih olarak iblâğ edildiği takdirde hüsnü kabul ve tatbi - kini deruhde edeceklerine dair şimdiden | tahriri teminat vermeğe hazır oldukları | mer dedir. Mösyö (Brono) nun ikin. ci mülükatta tebdili Nsan ve kesbi mülâ- yemet eylemesi, âcizlerini kazanmak ci- hetine matuf olmaktan müsteb'ad değil- dir. Fransızlar tarafından binbaşı (Bro- no) nun dediği gibi beş on günde Siva - sın işgali o kadaı kolay bir şey değildir. Hatırı devletinizde olga gerektir ki İn » gilizler bDu husustaki tehdidatında daha ileri giderek Batumdaki askerlerinin Samsuna ihracına karar verdiler vo hat- tâ mahza bendenizi tehdid için bir tabur ahi çıkardılar. Fakat bu teşebbüse karsı; nülletin kavi bir azim ve iman ve ateş ile mukabele edeceği hakikati kendilerin- ce tahakkuk ettikten sonra, hem karar - larından sarfı nazar etmeğe ve hen: de Samsuna çıkarmış oldukları askerlerile beraber orada bulunan taburu nakletme- ğe mecbur olmuşlardır. Sivas kongresinde mevzuu bahsolacak hususat; Erzurum köngresi beyannamesi muhteviyafindan sühuletle istidlâl olunacağına nazaran koöngrede İtilât devletleri aleyhinde tah- rikâtta bulunmak gibi maksadlar ket'iy. yen mevcud değildir. Burada şunu da ar- zedeyim ki bendeniz ne Fransızlar ve ne de her hangi bir devleti ecnebiyenin sa- habetine tenezzül eden şahsiyetlerden de- Bilim. Benim için en bü noktal siya- net ve membat şefaat milletimin sinesi - dir. Kongrenin lüzum ve zaman ve ma . halli n'ikadı hakkında müessir olmak, bendenizin şahst hükmümün pek ziyade | fevkinde haizi tesir olan millet kararına taallük eder bir keyfiyetlir.Yalnız tahmin buyurulduğu gibi Fransizların, kongre heyetinin Sivasta toplanmasına mürevviç görünerek ve badehu heyeti ele geçirme- B2 imkân bulması âcizlerince pek baid tevehhümattandır. Bütün bu maruzatımı aynen Mösyö (Brono) ya söylemenizde de hiç bir mahzur görmüyorum ve bu münasebetle Mösyö (Brono) ve rüfekası- na, milletimizin muhafazal hukuk ve mü- dafeni ıstiklâl için Erzurum kongresi be- yannamesile bütün cihana olduğu gibi kendilerinin İstanbuldaki mümessi!) si - yasilerine de iblâğ eylemiş olduğu mu « karreratı esasiyeyi tatbikte hiç bir suref ve sebeble düçarı tereddüd olmasına im- kân bulunmadığı bildirilmiş olur. Mösyö (Brono) bilmelidir ki Fransızların Sivası işgale karar vermeleri kendilerine pek pahalıya malolabilecek yeni kuvvetlerle ve çok paralarla yeni bir harbe karar ver- moelerine mütevakkıftır. Böyle bir kara- rın, jandarma binbaşısı Mösyö (Brono) nazarlarını ayrıca Kâzım Paşa Haz -| ve rüfekası arasında tezekkür edilse bile, retleri vasıtasile size yazacaklardır. Şim-| Fransız milletince muta olabileceğine ih- di yanımda bulunan Sivas meb'usu sabıkı | Rasim Bey de Erzurum meb'usu -sabıkı timal verilemez, (Arkası' var) |lerken — Şandarmalar I: Romanyada olup bitenlerin içyüzüne bir. bakış Bükreşte öldürülen Kodreanu kimdir? Selim Ragıp Emeç Yazan: Bundan bir — sene kadar evvel bir Ru- men divanıharbi ta- rafından on küsur ge- ne ağır hapse mah- küm edilen eski Ro- manya Demirmuha. fızlar partisinin lide. ti Kodresnu ile on üç arkadaşı, geçen gün, bir tahaffüz ted. biri olarak Bükreş civarına — nakledilir- tarafından atılan kur şunlarla itlâf edildi- ler. Hâdiseye, mah- kümların nakil esna- sında firar — teşebbl- sünde — bulunmaları sebeb olarak — göste- |rildi. Bunu, Demir- muhafızlardan diğer üç kişinin daha öldürülmeleri takib etti- |Bi gibi evvelce bunları mahküm eden Rumen divanıharbinin reisi de Bükreşte, sokak ortasında katledildi. Bu adama, da- ha evvel bir tehdid mektubu gönderile- rek öldürüleceğinin bildirilmiş olması. Ramanya dahili vaziyetinin ne kadar ger- Rın olduğunu gösterir. Bu hususta bir fi- kir edinmek için Kodreanunun — şahsın- dan ve biraz da temsil etmek iddiasında bulunduğu fikirlerinden bahsetmek lâ. zımdır. Taraftarlarının umumiyetle kaptan di- ye çağırdıkları Kodreanu, İtalyada fa- şizm, Almanyada nasyonal sosyalirm ne ise Romanyada da bunlara benzer bir ce- reyan meydana getirmeye teşebbüs et- mişti. Liseden çıkar çıkmaz Yaş Üniversi- tesine devama başlamıştı. O sırada Ro- manya parlamentosu Musevilere vatan- daşlık hakkı veren bir kanun kabul et- İmişti. Kodreanu bu kararı protesto et- mek maksadile üniversiteli arkadaşla- Jrile beraber bir cemiyet kurdu. Bu ce- miyetin tahrikâtı Romanya polisinin dikkatini Kodreanu üzerine çevirdi. Bir |sabah Bükreş polis müdürünün emrile bu yeni hareketin reisi ve otuz kadar ar- Kkadaşı, topraklarını belledikleri bir bos- tanın içinde tevkif edildiler. Kodreanu- nun kurduğu cemiyetin bir prensini de çalışarak asilleşmekti. Bundan dolayıdır ki ferdi süye çok kiymet veriyördu. Bos- tan bellemelerinin sebebi de bu ıdi. Tev- kif ameliyesi çok feci yapılmıştı. Talehe, polisten pek fena muamele görmüş, da- Yak yemişti. Bizzat polis müdürü Kodre anuyu tokatlamış, bir memur da yüzüne tükürmüştü. Nihayet üniversitenin mü. dahalesi ve iltimasile cümlesi serbest bı- rakıldılar. Fakat Kodreanu bunu umut. mamıştı. Sanki yüzünün tükrüğü hâlâ mevcudmuş gibi uzun zaman kıclarda saklanmak suretile mahcubiyetini tadil etti ve bir gün cebine bir tabanca yer- leştirerek şehre geldi. Kararını vermiş- ti. Gene bir gün, ehemmiyetsiz bir mese- leden dolayı sulh hâkiminin huzuruna sevkedildi. Hâkim huzurunda iken içeri- ye polis müdürü girdi ve Kodreamıyu tekrar tokatladı. Kodreanu da cebinden çıkardığı tabanca ile evvelâ polis müdü. Kodreanu İcati ve Nejatı soğuk suda 5İ muştu. Ğ saya — gitti. Güftelösdedi :“' lini bitirdi ve kir bir hayat Yy"# Kışın karısının tığı elişlerini sâl yazın da, boş Vi rinde çift yapıyordu. l':::; nunun hitabeti yoktur, fakat T yeti halk üzerinde tesir yapıyordu V bu tesir ile Romanyada pulım":ı’, mokrasi ve Yahüdi aleytıtarı M w bir cereyan yarattı. Kodreanunun pükâ lâtı ilk ciddi mücadelesini başvekil H, ile-yaptı. Düka azimkâr bir adamdı y miyeti dağıtmaya teşebbüs etti. e bah kral sarayının bulunduğu 5““5:',, rının merdivenleri üzerine ölüm © g3t sinde yaralanarak düştü, Kodreanu çilet” de mebus seçildi. Teşkilâtını askel tirdi. İddiası şu idi: Bo İş başına geldikten iki saat sv'_*"“,-;ı manya, Almanya ve İtalyanın müt olacaktır. Kodreanunun fazla ileri gittiği ğ düğünden kendisi tevkif edildi. B*t 5, teşkilâtini daha evvel kendisi dağti” ga rünmüştü. Bu yüzden iş başındaki hyİ birçok tehdid mektubları aldılâf: 5 * hiçbiri netice vermedi. Sanki Demi hafızlar ortadan yok olmuşlardı kral Karolün Avrupa seyahatine ça" gle Kluj üniversitesi rektörünün Y? ;ıf" ması ve bir Musevi mugınnl)"”mıw söylediği bir tiyatroya bomba "'t çit bu sükünetin zahiri olduğunu isPf tonytl Anası bir Alman, babası bir P9 ’",;l olan Kodreanu Romanyayı faşist Y" Yezi istiyordu. Bu uğurdaki mesaisini — var gelen bütün arkadaşlarile berabtf tile ödedi. #ı”f Demirmuhafızların bu bahist€ bilecek sözleri olup olmadığın! Wpf güç olmakla beraber zamanın için yeni yeni bazı vak'alar ihdâf gayri muhtemel sayılamaz. [M Selim RagiP Tiem” v ere e semeasmenee ae kanARARA A” 'Bir beraet kıranm Kasımpaşada oturan Salih ; biri, metresi Meryemin çocuklâfi / ye afyon yutturmak — suretile . j suçundan Ağırcezeya vcrilm__” “ge ge Suçlunun duruşmasına d“"'d,dd' vem edilmiş, iddianamesini 607 gç d, müddelrmumt Feridun BaSt a ; t

Bu sayıdan diğer sayfalar: