8 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NŞ __xxç.ğîr l'liv'.. - ( Güzel fıkralar J İ Çirkin maske z Çirkin erkekti, maskeli baloya giderken — yüzüne yüzünden çirkin bir maske taktı. Nişanlısı onu böyle görünce sordu: E — Neye bu çok çirkin maskeyi taktın? a — Çıkardığım zaman güzel görünebil- — mek için! * : Dedim mi? " Erkek hiddetli idi, karısına bağırdı: ; — Sen bir eşekle bir atı farketmiyecek Kadar budalasın. : Kadın da bağırdı: $ — Affetmişsin sen, ben sana şimdiye C Hoş sözler ) Unutmuşum Altmış yaşındakiler konuşuyorlardı: — Ben yirmi yaşında iken evin da - mnundan aşağı düşmüştüm. — Ölmedin mi? — Bilmem, çok zaman geçti unutmu « şum, * Ne vakli giyerler ? Meraklı sordu: — Kadınlar kürkü soğuk çıktıktan son- ra mı giyerler? Aklı başında cevab verdi: — Hayır, karı koca arasında soğukluk | badar bir defa olsun, at, dedim mi? — ?P?????7 çıktıktan sonra giyerleri * * Berberde © .B Hangisi ? *' — Saçlarımı diplerinden kesmek için Ayyaşın çocuğuna sordular: B ee Biyeiniz? : — Bir bıçağın en fazla kullanılan tarafı B GA kenttiği hangisidir? - — Pekâlâ, yirmi beş kuruşluk kesiniz! | —.. eee eee eee kessö ea sesneca — Tirbuşön tarafı. Felâket Genç kadın, tanıdığı bir erkeğe söy- İğ ; aretete lüyordu: Tî — Bir çift iskarpin aldım. Na — Vah vah.. — İki tane şapka yaptırdım. Her bi- ri yirmi beşer liradan.. fakat çok güzel. — Y — Vah vah, vah vah vah. ' Jao ) — Bir de kürk manto 1smarladım, oğ a ,9 yapılıvor. b 000'?9 do GN 9 — Felâket. | ”ğ”îğ'ğ'—'ü e — Şimdi bir tuvaletle bir roba ihti - :,a o* :n g. A yacım var. E :7 oo © 00 ) — Ciddi mi söylüyorsunuz? K : 06 c,a(:J KAi Genç kadın, genç erkeğin sözlerin - - 0,: : LA A den bir şey anlamamıştı* $0 b0 Ce Lİİ | — Tutulduğum hastalık beni yarı ya- arya çirkinleştirmişti.. — Bu hastalığa iki defa ma tutuldu' - nuz? Sevinir ya! 4 Seviniyordu: — Neye seviniyorsun? — Ötomobilimi çaldılar. — Buna da sevinilir mi? — Sevinilir ya, çalarlarken karım da otomobilin içinde idi, Yürüyemiyorum Doktora vizite parasını vermek iste- miyen hasis, doktoru sokakta yakaladı: — — Doktor bana ne tavsiye edersiniz, — yürüyemiyorum?,. Doktor kısaca cevab verdi: — ÜOtomohile bininiz. Ve yoluna devam etti. Beklemiş Erkek bekliyordu, kadın geldi; saatine & baktı: — Seni on dakika beklettim. Dedi, erkek tasdik etti: — Evet, tam on dakika, fakat yirmı dört saat te cabası var. Sen bana pazar - günü saat ikide dememiştin. Cumartesi İmak, almak için kocanızla yaptığınız — Allah aşkına demindenberi, neler söylüyorsunuz?.. Vah vah, dediniz.. fe- lâket, dediniz.. şunu, — dediniz.. bunu dediniz.. — Siz aldıklarınızı, ısmarladıkları - nızı saydıkça, ben de onları 1smarla - kavgaları düşünüyorum da.. * * Başkaları da — Beni insandan başka her şeye ben- zetiyorum. — Tuhaf şey, başkaları da benim sana — Saçlarım beyazlaştığı zaman da gene ben:; sevecek misin? — Weye sevmiyeyim... Sarıyken sev- miştim, kumrüalken sevmiştim, kızıl- ken sevmiştim, siyahken sevmniştini.. ğ — Otomobil altında kaldığım için geç kaldım. -— Yalan söyleme.. Otomobilin altın- da iki saat yatmadın ya? Neye? — Size demindenberi Bay Ali, Bay Ali; diye bağırıyorum, duymuyor musunuz? — Duyuyorum... — Öyleyse neye cevab vermiyorsunuz? — Cevab vermiyorum; çünkü Bay -Ali ben değilim! Ayakkabılı Bir tablo gösterdiler: — Tablo güzel, fakat bu peri kızının a- yağına ayakkabı giydirilmiş. Hiç ayakka- bılı peri görülmüş müdür? — Onu bilmem, fakat siz ayakkabısız peri gördünüz de mi böyle söylüyorsu - nuz? Mektebe gelmeyen İki kardeşten biri mektebe gelmiş, ö- | teki gelmemişti. Muallim sordu: — Kardeşin neye gelmedi? — Dün öğleden sonra evde oyun oy beyazlaştığı zamanda da gene seve- günü saat ikide demiştin. yuvarlardı. Anne maymun — Biraz kenara çeki. lin de küçük te seyretsin. "e A ĞAKAN — Çok meraklıdır, doktor da büyle havaiarda dışarı çıkmasına — müsad- — Gözüme toz kaçmış olacalı — Bir şey görmüyorum. nadık fa... Pencereden en fazla sarkabil- me oyununu, o kazandığı için mektebe gelmedi. Pencereden tepesi aşağı —yere Zeki ve sevimli bir tip Samsundan E « : mel, küarakterini soTUyOT: | ! Zeki ve sevim - * lidir. Yalnız bazan inadeı olur, inti - zam — kayıdlarına | riayet eder. Elin- * den iş gelir, yaşı - na göre becerikli davranır. yor: Çabuk nır, * Daha sokulgan ve girgin bir tip H. Tuncer, ka « rükterini Boruyor! Derli toplu ha « reketlerine sokul- suretile — hayatın bir çok zorlukları- na mukabele et « mek imkânlarını elde etmiş olabilir taarruza mı Zeki Zeki ve | lidir. Eline a;ağı- na çabuk ve çevik hareketleri vardır. konuşur, menfaatlerine kar- şı açıkgöz davrak ganlığı ve gergin- Tu SOTUYOT. liği de ilâve etmek İhtirasa — kapıl- mamak — kaydile muvaffak — olmak ihtimallerini ço - Baltmış olabilir. Üçler ikilere karşı yeni bir siyasi İ giriştiler ? | (Baştarafı 7 inci sayfada) tan iki eski rakib, Almanya ile Fransa, anlaşıyorken, diğer cihetten İtalya ile Fransa arasında yeni, çetin bir duruşma sahnesi başlıyor. Almanya, İngiltere ile dahi Münihte, bir nevi ademi tecavüz mi- sakı akdetmişti. O halde Almanya tara « fından İngiltere ile Fransaya doğrudan doğruya bir tecavüz vaki olmazsa, bun- ların artık Almanya aleyhine harb aç - maları bahse mevzu olmaz. Zaten Âl - manya batı hudüdlarını tahkim etmiş ve Fransadan, Avrupada, hiç bir isteği ol - madığını kat'iyetle beyan etmiştir. Bun - lara göre, Almanya artık arkasından e - min olarak başka cihetlerdeki *şlerine bakabilir. Fakat onun en mühim işlerin- den biri şüphesiz eski müstemlekeleri - dir ve bunların büyük kısmı İngiltere ile Fransanın elindedir. Fakat madem ki bu devletler bu müstemlekeleri eski sâhib - lerine iade etmek istemiyorlar ve ma - dem ki Almanya bu devletlere tecavüz edemiyecektir, o halde Alman müstemle- ke işi bir açmaza girmiş ve bu suretle Fransa ile İngilterenin yeni siyaseti, bu cihettan muzaffer olmuş demektir. Fa - kat bu, işin nazari tarafıdır. eselenin bir de pratik cephesi - M ne bakalım: İtalya İngiltere ile _nisanda bir umumi anlaşma akdetmiş, fa- kat bu anlaşma bir türlü mer'iyete gir- memiş idi. Geçen aylarda İtalyanın, bu anlaşmanın tatbikin geçilmek ıçın, İn - giltereyi tatmine çalıştığını ve nihayet İngiliz parlâmentosunun tasdik ettiği bu itilâfın mer'iyete konduğunu görürüz. İtalya bunu temin için ayni zamanda Fransızlarla da anlaşacak gibi görünmüş ve Kont Giano'nun nutkunu söylediği güne kadar bu zannı verdirmiş idi. Bu - gün ise, iş birdenbire değişiyor ve her ne kadar henüz resmi değilse de, İtal - yanlar Fransızlardan Tunusu, Korsika | ve Cibutiyi isteyiveriyorlar, Bu vaziyet Çekoslovakya meselesinin ilk günlerini andırıyor. Ö zaman Âlmanlar Südet Al- manlarını bahane ediyor ve burları hare- kete getiriyorlardı. Bugün de İtalyanlar Tunustaki 81,000 Fransıza karşı mevcud 119,000 ırkdaşlarını bahane ediyor ve bunların Fransızlardan zulüm gördük - lerini ileri sürüyorlar. Bundan başka Çekoslovakya meselesinde Almanya ba « rekete geçerken İtalya sakin durmuş ve diplomatik müzaheret ile iktifa etmiş - ti. Şimdi de İtalya harekete geçerken Al- manyanın işe karışmaz gibi göründüğü- nü seziyoruz. Zaten üç totaliter devletin üç senedenberi Afrika, Âsya ve Avrupa- da hep münferid, fakat mütesanid, ayrı fakat müvazi hareket ettiklerini ve biri bir işe girişirken diğerlerinin onun arka ve yanlarını koruduklarını, ona manevt ve maddi destek olduklarını görmiye a - halde, g* çüncü müttefik Japonyayîn g” ve becerikli bir t Gebzeden Neşti karakterini soru - in * Korsika, Cibuti İhtirasa kapılmak lâzımdır ; Mardinden Ke- mal, muvaffak o - tup olamıyacağı « | yeni İtalyan harektinin gene ayni metod içinde inkişafına şahid olacağız. ir batı Avrupa harbinde, manya ile İtalyanın takribef ve 8 milyon asker 2 ve 3 bin birinci Hâ harb uçağı çıkarabilecekleri malüm : çeek sız seferi ordu mevcudunun, ilk ge! müstemleke kuvvetlerile birlikte, 5 yona baliğ olacafını ve harb tayyar yısının 2000 olacağını kabul edelim- suretle, İngilterenin Fransaya için Avrupaya geçireceği yarım kadar askerle en çok 500 uçağı hesa ğ tarak, Gört devletin cem'an 19 milyoP” yakın ekserisi zırhlanmış ve motörleP | miş asker ile, 7500 uçağı, Belçikadan viçreye ve buradan Akdenize kadalı pu 700-800 Km. tutan pek dar ve tahkem bir cephede dövüşecekler d tir ki bu hesabla her bir metreye 25 - ve her yüz metreye de bir uçak d tedir. Bu kadar dar bir yerde bü büyük kuvvetlerin dövüşmesi het ve kat'i bir netice vermez ve hem d© büyük insan ve malzeme telefatına olur. Onun için, müstakbel bir h büyük ordular, harbi manevra ile az ; manda bitirmek maksadile, geniş lar arıyacaklardır ve görüyoruz Avrupada bulunmıyan bu genişlit rikada, ziyadesile mevcuddur. U şimdiden kestir*b;: ki, Tunus meselesi cidd ilerlerse İtalya ile Fransa Libya İl nusta karşılıklı tahşidatta bulunat ”,ı dır. Tunus için harbetmeği istemiy ” , olan İngiltere, Mısır civarında daAh.rp harbi hiç arzu etmiyeceğinden bif , Fransız - İtalyan harbini bütün k“tıüwı le menetmiye çalışacak ve işte müstemlekeler meselesinin ortay? mak mecburiyeti hâsıl olacak olaP kııf"ı' bir Münih konferansı bu suretle Ğ; A * b pu milyo? ha KK M omekr ça şeri '> H © ter 4 e TU aklAl” b yyetk çe r : muş olacaktır ki, bundan bü #’“,ı harbsiz, kimlerin kârlı çıkacaklar! aşikârdır. Tunus, meselesinin böyle bir sıra takib © hafifi, yukarıda tahmin ettiğimiz neticelenmesi memuldür. Faknw olsa da, gene dünyayı yeniden ** lara verecek vaziyetler olacaktır. g derekide ”pörl ” lince, Almanya ile İtalyâ 'wyl |lz donanmasını. Avrupaya sıki ki H* |bağladığı müddetçe, o, Uz yük cihangirliğini rahat rahat devam edecektir. Âyni kaziyeyİ çevirerek gene diyebiliriz ki Büy M Ğ yanus, Avustralya ve Hind d deki İngiliz müstemlekeleri V” yonları bir Japon taarruzu t rant maruz bulundukça, İngiltere donâ edcgıl' sını Âvrupada harcamıya © z yecektir. İşte üçün ikiye karşi ? daf yaseti, mukadder bir zamana 8 Cag * ce devam edip gidecektir. BU D bi der zaman 1942 senesi midir, ı:ıt"î"'ı'jııl y eniz gaP ıiküw E terfl?ı;;- biıı_ı_u H. BBT CĞ ü YLTELEVLT . . EELEZİCEECSEDE EEEFEZ . £Z

Bu sayıdan diğer sayfalar: