28 Ocak 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

28 Ocak 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TEŞ O na bir kere Köprü üstünde raslamıştım: — Nereden? — Başvekil Ankaraya döndü; istasyonda teşyi etti onu vapura geç kalmıy rum, * Bir yerde mem meşgul olür, etliy sini nereden tanırdı bilm birinin istikbalinden, t kalmazdı. Bir gün Hay: Kendisi YİCİ tim. Ankara treni hareket etmek üze- re idi. Vekillerden biri trene biniyor - du. Şehir büyükleri, Vekilin dostları teşyie gelmişlerdi. O da orada idi U- zakta durmuş, bakıyarâdu, Çan çalın ,İdı. Vekil etrafındakilerin birer birer lerini sıktı. Onunla gözgöze geldiler. Kendisini teşyie gelen elini sıkmayı unutmamak istiyen katli dikkatli bakiz Ta- harekette u divenlerini çıktı. Tren hareket etmişti, * € Beni görmüştü: — Siz burada mıydınız? — Evet, buradaydıml! Yüzü kıpkırmızı oldu: dınız deme! Kızaran yüzü tabif halini almıştır — Vekili teşyie i yakından tanırım. O da beni sever. Beni burada görünce çok sevin. İdi. Ayrılırken tekrar tekrar elimi sık: İSMET HULÜSİ ( Bunları biliyor mu idiniz? 7 metre uzunluğunda > mesi ir sakal) Bataklık ismini taşıyan — diyoruz. Dünyanın en W- zun sakallı adamı Fransada imiş. De. | ; ğirmencilikle işti- gal eden bu zatın sakalı ne kadar u- zunmuş biliyor musunuz? Tam 7 r yanlış yâz madık, yedi san tim, 70 santim fi-| lân değil. metre... Sakalını tohu- ma kaçmış bir sü- dürge çiçeği “gibi alabildiğine bıra“ kan bu değirmen ci bu sakalın fay- dalarını ileri sürüyor. Uzun sakalı ica- bında üzerini örtüyor, kendisini ısıtıyo muş. Yalnız bu faydanın da mahzuru yedi Kocasını aldatan Bir kadın Üsküdardan «K'TN> rümuzile mektub yâzan okuyucum, işi icabı taşrada imiş. On senelik evli, çocuk- ları da var, Karisi tedaviye muhtaç ve ayni zamanda uzun seneler akra- balarını görmemiş. Okuyucum kârı smı, kendi akrabasından birinin yas nma gönderiyor. Bir müddet geçi - yor. Akrabası, okuyucuma karisı - sın İstanbulda bir erkekle tanışmış ve onunla münasebet peyda etmiş olduğunu haber veriyorlar. Okuyu. cum karısını çağırıyor. Kadın der - hal dönüyor. Mesek rinde konu- şuyorlar. Kadm reddediyor. Koca - sının akrabasile geçinememiş olma- sı yüzünden onların böyle bir dedi- kodu çıkardıklarını söylüyor. Oku - yucum inanıyor. Bir müddet sonra kadın, yarım kalan tedavisinin ik - mali için tekrar İstanbula gitmek ar. zusuru izhar edince kocası razı O « Tur, bu sefer kadın kendi teyzesinin yanına gidiyor. Fakat gene bir er - kekle münasebeti kocasına duyuru - Tuyor. Kocası gene çağırıyor. Kadın gene kocasını kendisini aldatmamış olduğuna ikna ediyor. Bir kere daha kadın İstanbula Madridin 30 kilometre mesafesinde bu- İlundn ve İspanyol asilzadelerinin saray- İarının ve birçok İspanya krallarının me- zarlarının bulunduğu şehre ispanyolca «bataklık» manasına gelen «Eleskoral ismi verilmiştir. Sebebi de İspanyanın alan devrindeki meşhur ızgara şeklinde- ki binaların bu bataklık üzerine inşa e- dilmiş olmasıdır. amam var: Soğuk havalarda donuyor, bir de ça- buk kirleniyormuş. Fakat o dünyanın en uzun sakallı adamı ünvanını muhafaza etmek için bu uzun kıl yığınını ölünceye kadar muhafaza etmek niyetindedir. | gönderiliyor. Fakat bir tesa yucuma karısının ihanetini bir vesi. ka ile isbat ediyor. Kadının yazdığı bir mektub mürselünileyhi bulun - madığından geri geliyor. Kocası mektubu açiyor. Karısının münase- bette bulunduğu erkeğe yazdığı y m; işini gücünü bırakı « yor. İstanbula koşuyor. Karısı mey. dandea yok. Arıyor ve nihayet onu âşıkile birlikte buluyor ve sergü - zeşt talak nihayet buluyor. * İş böyle iken kadın, gene kocasi na yalvarıyor. Gene ondan af dili « yor. Okuyucum affetmiş değildir. Olanı biteni çocukları da biliyor » lar. Şimdi ne yapacak? * Bir evin yıkılması, bilhassa ço - cukları olan bir karı kocanın ayrıl - malar iyi birşey değildir. Fakat böyle bir vaziyette böyle bir kadın tekrar eve alınmaz. Tekrar kar ola- rak kabul edilemez. Okuyucumun çocukları var, onlara bakılmak lâ » zım. Fakat ne yapmalı? Bundan son- Ta ona düşen vazife hem analfk, hem babalık yapmaktır. Başına gelen bü- yük felâket kaderin bir cilvesidir. Kadere rıza göstermekten başka ne çare olur kil... TEYZE den hiçbi - im, dedi| Kadın Köşesi Güzelliğin Muhafazası etmeniz lâzımdır? i Kış, istifade yolunu bilenler için, mü- kemmel bir mevsimdir. Fakat kendini ihmal eden kadmların güzelliğine bir çok zararlar verir. Dudakların, ellerin çatlamasına, morlaşmasına, burun ucu- nun kızarmasına ve öylece kıpkırmızı kalmasına, cildin kurumasına, $ me klığnı ve taze kaybetmesine sebeb olur. Halbuki bunlara meydan vermemek t basittir, Ve her kadının elinde - dir. Yainız ah şu ihmal olmasa... Soğuğa, rüzgâra yani kışa karşı gü- iğini sası yağlanmak- mekten ibaret. üslü vardır, Birincisi: Hergün veya gün aşırı bü- itün yüze, kibinde lânolin buluna bir krem sürmektir. Bu krem yüzde 10-30 dikika b; r. Hele kremi sür- > önce k bir ie Bu tedbir ri TU deri ii içindir Yağı derili 1 için iyi mez. Fakat dikkat edini dınlar arasında gittikçe çoğahyor. Hele bu mevsimde derinin kurumaya büyük bir meyli vardır. * ğınız kremin yerine biraz daha nı kullendımız mı mesele halledi Tur, Bu, yağlı, yağsız, normal her cilde yarayan bir usuldür. Bugünden tezi yok, kremlerinizi bir gözden geçiriniz. Yağsız mıydı, ax veya çok yağlı mıydı? Her nasılsa, derhal onun az daha yağ- :p sürünmeye başlayınız. Ve ta baharın en ılık gün. lerine kadar bir yana bırakınız. Ilk günler başlayınca cildiniz kendiliğin - den yağlanıp yumnuşayacaktır. Onu ku- rutan harici tesirler de ortadan kalk - mış olacaktır. O vakit gene eski kremi. nizi kullanırsınız, * Üçüncü yağlama usulü: Haftada ve- ya on beş günde tatbik edilir, Öbürle-! rinden biraz daha karışık, fakat son de-| Tece faydılıdır. Zahmete değer bu usul Avrupada güzelik O müesseselerinde kullamlıyor ve çok kıymet veriliyor. Yapılışı şu: Beş altı kat o gazlı bez üstüste koyup ısıtınız. Biraz besleyici kremi de ateşe (yaklaştırarak ilıtırız. İkisi de hazır olunca ilık kremi sıcak - İdüşmü lama usulü: Daha basittir. | > İDört Kişinin ölümü ve İki kişini Bu mevsimde nelere dikkat! | Yaralanmasile MEeticelenen cia Mahkemede ifadesini değiştiren bir şahid ha ketmi şahadet suçundan takibat yapıla Çatalcanın Öcüncü köyünde işlenen ve! dört kişinin ölümü, iki kişinin yaralan- masile neticelenen bir cinayetin muha- kemesino Ağırcezada dün devam edil miştir. Hâdisenin suçlusu Hüseyin Kâhya, köy civarında paylaşılamıyan bir tarla yü- zünden, çıkan münazaada Ali, Mehmed, İbrahim, Niyazi isimlerinde dört Ki öldürmüş, Selim isminde birile, karısı Behiyeyi de yaralamıştır. Babası Ali kâhya ile, biraderi de teşvik suretile su- ça iştirakten maznundurlar. Mahkeme, dünkü celsede hâdısey! yar İkından gören şahidleri dinledi. Burlar- dan Mustafa, bu feci cinayetler hakkın- da, şunları söylemiştir: k'a mahalli olan tarla 150 ilâ 200 dönümlük bir sahadır. Çetalcadan köye gelen hükümet memurları bu tarl muhacirler arasında taksim etmiş, 23 nüm kadar bir yerde benim bhisseme . Hâdise günü ben, Ali, Yah- Mehmed, Ahmed oğlu Mehmed, Se- Um, Halil İbrehim hep birlikte, hayvan- larımız ve sapanlarımızı da alarak tar: laya gittik. Ali Kâhyanın oğlu Hüseyin Kâhya karşımıza çıkarak: «— Tarlaya sokulmayın!> dedi ve son- ra arabasının içinden mavzerini aldı ve önce Aliye nişan alarak, ateş etti. Sonra, tam 15 el ateş ederek Aliyi, Ahmed-oğlu Mehmed, Selim ve Behireyi vurdu. Se- limle, Behire sadece yaralandılar. Biz de korkuğan kaçtık. Sonra, köyde bir ikinci münazaa daha olmuş ve Hüseyin İbra- him ile Niyaziyi de vurmuş, amma, “ben bunu görmedim. Şahidlerden Hasan, hâdiseyi ilk tahki- kat ve hazırlık tahkikatı sırasında, yu- karıdakine yakın bir şekilde “anlattığı halde, mahkemede eski ifadesini de red ve ketmi şehadet etmek istemiştir. Müideiumumi, şahid ifadesinde ısrar edince, hakkında kanuni takibat icrasını istemiştir. Mahkeme diğer bazı şahidlerin celbi için duruşmayı talik etmiştir. Ketmi şehadet eden Hasan hakkında, “İtakibat yapılacaktır. Alrullu Şeker aleyhindeki davaya — evam edildi Hazine namına, İstanbul Muhakemat| Müdürlüğü tarafından tasfiye halindeki Alpullu şeker fabrikası şirketi aleyhine açılan davaya Asliye 2 inci Ticaret mah- kemesinde, dün de devan edilmiştir. Davaya mevzu olan iddia şirketin in- hisar resminden biriken paraları ver- memiş olması idi. rer gibi sürünüz. Bir yanda tüylü, zi ba bir havluyu çok sıcak bir suya dal - dırınız. Çıkarıp üçe katlayınız. Saçla - rınızı bir bezle bağlayınız, arka üstü jyatmz. Gazlı bezden her birini yüzü - nüzün bir tarafına, boynunuza, alnı - hıza, yanaklarınıza, çenenize koyunuz. Üstlerine sıcak ve yaş havluyu yayı » nız. (Tabii ağız, burun deliklerinizle|y. izleriniz açıkta (o kalacaktır.) Bezler soğumasın için bepsini birden incecik bir yünlü kumaş parçasile örtünüz. Ya- nınızda bir yardımcınız varsa bu ihti. Mahkeme, dünkü edlsede se dınlanabilmesi için şirketin terlerinin bir elivukufla teiiij rar vermiştir. Atina davasında ie ketmi şehadete 6V Genç kızları fuhşa iken iğ dam Atina ile suç ortaklarıS 5 melerine Asliye İ inci ceza p dün de d de, kapalı celsede, hniştir. Atinanm dava: şah vel hadete sevked az Yarikâ Xi bir kadın daha dü Sutanabiliğ sulh ceza mahkemesinde isti€i rek, tevkif edilmiştir. İ Başka hüviyetle iş göre hakkında takibata ba: ü oturan şart a bir em e takma ğe müracaat etm etmek istemiş Fakat, iş nununa muhalif E kında takibata başlanmış Bu yeni avukatlık kanuna edildiği ilk hâdisedir. ER Poliste: 15 yaşında bir çocuk aris 3 yi yaraladı Taksimde, Ağacamide 2563 yanında bulaşıkçılık k eden | Kemal ile eyni yerde çalışa Celâl, bir alacak meselesindek avga eridi fazla Bi nen Kemal, bıçağını çekerek *& memesi altından ağırca yar”. Yaralı Beyoğlu Belediye bö nakledilmiş, 15 yaşındaki e&fiğ kalanarak, tahkikata başlan” Bir adam mangzla düşüp yeri Fenerde, Salmatomrukts sokağında oturan Halil ozi eği İminde biri, evinde bir bayf de, İcesinde mangala düşerek di? surette yanmış ve Cerrahp nesine kaldırılmıştır. yo” Bir hırsızla bir dolandırıcı Y Muhtelif iki yerden sirket Salâhaddin isminde biri ile,“ as rıcılık suçundan aranmakitâ kalı Topal İsmail, zabıtaca KAM Ti yenilersiniz. İki üç kere kâfidir. Yalnızsanız En bütün soğuyuncaya okadar sonra onları çıkarır, ve ami geçersiniz. Bu usul de kard Bİ cildler içindir. Esasen kış Vi, en fazla müteessir olan in kü: Yaradılıştan yağlı olan 1 e dışarıdan gelen tesil kendini az çok korur. Bunu? yağlı da olsa, deriyi kış günü ine birakmak olmaz. Cildi f lanlar da hiç değilse ikinci kompresin üstüne ekmeğe tereyağı sü.) yata lüzum kalmaz. Sıcak kompresle -İtazaman tatbik etmelidirler" | Becaksızın maskaralıkları:

Bu sayıdan diğer sayfalar: