9 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

9 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hâdiseler rşısında BİR MASAL Çocuk söyledi: — Anne bana bir masal anlat, "Annesi masala başlıyordu: — Bir varmış, bir yokmuş. Çocuk anneğinin yüzüne baktı: — Çekoslovakya mı? — Hayır, ben anlatacağım; bir Var Maş bir yokmuş. — Bildim, bildim; Avusturya! — Değil, bir varmış bir yokmuş. — Avusturya da değilse Habeşistan. — Hayır o da değili Bir varmış bir yokmuş... — Söyle bakayım erne, herhalde be- nim bildiğim masal olacak. — Söylüyorum, iyi dinle: «Bir varmış bir yokmuş, urdla bir kuzu varmış. Bir gün kuzu dere başına gitmiş, su içiyormuş, Kurd yavaş yavaş yaklaşmış, derenin konarında durmuş: — Kumu kuzu, demiş, benim suyumu bulandırıyorsun. Kuzu başını kaldırmış, kurdu görünce kara gözlerini korku bürümüş: — Nasıl olur da suyu bulandırabilirim, demiş, su senin bulunduğun taraftan bu tarafa akıyor. Kurd bağırmış: — Fazla lâf istemem, suyu bulandırı. nun Üzerine atılmış, ve kuzuyu yemiş» Çocuk düşündü: — Ben bunu biliyorum anne, dün bt- bam gazetede okuyordu. Arnavudluk ma- sah! İsmet Halâsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Bir Kraliçeye benziyen sivri kaya Amerikada, U - tah eyaletinde Bryes o Conyonda toprağın, asırla - nüy. slindirinden geçerek (yarattığı bu heykel İngi - Mizlerin Oo meşhur kraliçe Viktorya” sına ziyadesile ben ver, & “ Zayıflamak mı istiyorsunuz fazla yeyiniz!.. ,, "Amerikada Filâdelfiyada tıb cemiyeti toplantısında şehrin en tanınmış doktor- Yarından biri (zayıflama Belâsı) na dair Yaptığı bir müsahabede şöyle demiştir: «Zayıflamak sevdesile günde bir öğün yemekle iktifa edenler ekseriya, kilo — kaybedeceklerine alıyor, bu suretle gay- Bir aile nümunesi Bir genç okuyucum, müstear İs - mi altında bayan Nesrin bana, ben- 3eri pek az olmıyan bir karakter nü- Mmunesi anlatıyor. Söylediklerini hü- isa edeyim: — «13 yaşmdsyım, kocam ise )3 ünde, vaktile bir çok maceralar geçirdikten sonra dinlenmeyi ev - İenmekte bulmuş bir adam... Bana temin ettiği madd! hayat omükem- weldir, Fakat his kısmından şikâyet- #yim: Kadınla kolkola gezmekten sıkı - hr, birisi yan baksa kızarmış. Bu - Bun için olacak ki beni sokağa gö - #ürmüyor, Buna mukabil kendisi çı- kıyor, haftada bir iki defa arkadaş Yarını görmeğe gidiyor. Bu vaziyet önünde bazan «keşki “kendi yaşımda birisile evlenseydim, hiç olmazsa birlikte gezerdik» diye üşündüğüm, ayrılmayı istediğim 0- bir derdim daha var.. Böyle birlikte gezememek yüzün- den şık sık kavgs (o ediyoruz. Artık yüz göz olduk. Bana sert sert hitab "ediyor, fakat birkaç saat sonra piş - (man oluyor, af dileyor. e Hiç böyle mütemadiyen kavga içinde yaşayan aile olur mu? * Bu okuyucum, mektubunun sonu- na kaydettiği bir satırla bana hatır- latıyor ki, bu mevzu üzerinde bana #r defn daha baş vurmuş, kısa bir cevdb almış, tatmin edici olmaktan uzak bulmuş. Meseleyi biraz daha İncelememi istiyor. Belki ayni vazi- yette bulunan başkalarına da yardı. mı olur, söyliyeyim: Kadınla sokakta kolkola gezmek - ten çekinen erkek o nadir değildir. 'Ekseriyâ mahcubiyetten, bazı ah - valde de itirafından kaçınılan mad - di bir kusurdan, yahud da hayali bir | Dünyanın en ihtiyar kızı Meksikada yâ - - şıyan bu kız 116 JA yaşındadır vedün f yanin &n (yaşlı İşçi kızıdır. Ha - yatını çamaşırci - lıkla kezanır, Her hangi bir yardımı istiğna ile karşı - lar, evlenmemiştir. Kocaların, hürriye - Hine engel olacağı iddiasını besler. * Bir İncil yüz liraya! Bundan iki yüz sene evvel nazmen ya- zılmış ve mürekkeble yapılmış resimlerle süslü olan bir İncil, geçenlerde İngilte - rede 100 liraya satılmıştır. ri tabii surette acikıyorlar, iştihaları da artıyor. Fazla kiloyu atmak için, ben günde 4 defadan altı defaya kadar ye - mek yemeği fayda buluyorum.» tasavvurun vehminden (ileri gelir, bir noksan değildir. Esasen kadınla #rkeğin her zaman kolkola gezme - leri biraz da komük sayılır, nadir ah- vdle, nadir vak'alara inhisar eder. Erkeğin kadını kıskanmasını ise â- leyhine değil, lehine kaydetmek lâ - xımdır, marazi bir hal almamış ol - ması şartile, Bir erkeğin karısını evde birakıp yalnız olarak sokağa gitmesini an - lamam, Fakat meselâ haftada bir de- İs, benim de bildiğim bir yerde er- keğin arkadaşlarile konuşmak iste - mesine itiraz elmem. Üzerinde hiç durmam, hele erkek bu toplantıya mutlaka lüzum görüyorsa, ebemmi- yet veriyorsa, önü bu zevkinden mah rum etmeğe çalışmayı düşüncesiz bir hsreket sayarım. Bana öyle geldi ki okuyucum er - kekle kadın arasında (on yaş farkı şok görmektedir. 33 yaşında bir er - keği de yıpranmış, istirahate muh - taç bir vücud sanmaktadır. Bu, öy - le bir düşüncedir ki birisi için doğ - Tu, 99 u için yanlıştır. Kendi hesa - bıma 10 u #şmamak o şartile kadın lehine yaş farkını bir garanti saya - rım, Kadında gençlik ateşinin kır - kından sonra küllenmeye başlama - na mukfbil erkekde bazan 60 ı da bulduğunu unutmayalım. Fakat bütün bunları (o söylemekle genç kadmı dört duvar arasında ya - şamaya mahküm ettiğim samılma - in. Onun da çıkmak, gezmek, ko - casile birlikte hava almak hakkıdır. Bu hifkkı kabul ettirmek, hattâ tek- MH kocasından getirtmek onun »ekâ- #ınm derecesine göre (değişen bir şeydir. Kavcaya , hiç taraftarı de- ğilim, fakat istemiyerek © sarfettiği bir cümleden sonra derhal af dile - yen erkeğe yüz çevirmeyi de hiç an- lamim, 'TEYZE Naz A Yeni bir Jeanette Macdonald Connie Moore 0 ke mt si Connie Moore Connie Moore henüz on sekiz yaşında- dır, Teksasm soncu” hududsuz sahrala- rı içinde dünyaya gelmiştir. Geçen sene san'at hayatına radyoya *n- tisab eylemekle başlamıştır. Birkaç gün içinde o kadar büyük bir rağbet ile kar- şılanmıştı ki firma ona derhal bir mu- kavelename #mzalattırmıştır. Amerika balkı onun şarkılarına ve se- sine âşıktır. Kendisinin en fazla beğen- diği şarkılar kovbay şarkılarıdır. Bu şar. kılar bütün Amerfkan gencleri tarafın. dan bugün tekrar edilmektedir, Onun radyodaki muvaffakiyet üzerine gece klüpleri harekete geçmisler ve ken. disini bir türlü paylaşamamışlardır. Gece klüplerinden sonra kendisin! cez- beylemek sırası Universal film kümpan- yasına geçmirtir. Pr #Im kumpanyası hessbma şarkılı komediler oçevirmiştir.! Sesi bir harika olarak tavsif ödilmektedir. İlk filminin ismi Rotder Wolvestir. Partöneri Bob Bake- olmustur. Çok mü. vaffakiyet kazanmışlır. Bu film Üzerine Amerikada ona yeni ve sehher Jennette Macdonald denilmektedir. Kendisine M. G. M. kumpanyasının İmüracaat ettiği ve hayli pata teklif eyle. diği bildirilmektedir. Rober Taylorun yeni filmi Beyaz perdenm en pörlak erkek san'at- kârlarından Rober Taylor yeni bir film çevirmektedir, Filmde Florance Rice'den başka Wallace Beery de rol almış bulun. maktadır. Yukarıdaki resim genç san'at- kârla Florance Rice'i göstermektedir. | Bacaksızın maskaralıklar » Tavuk ve küpek | j Denizbank antrepolarından eşya çalan 7 hırsı polardan iki defa eşya ca yapılan tahkikatın neticellenerek, yazmıştık, “Yapılan tahkikat sonunda, maznun - ların ambar memurlarından birile an- laşmak suretile tavan delerek, antre - poya girdikleri ve çaldıkları malları ötemeobhille kaçırdıkları tesbit edilmiş- tir. Dün bu hâdise ile alâkalı bulunan 13 maznun Müddeiumumiliğe teslim edi- lerek, Sult#nahmed | inci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilmişlerdir. Suçluların isimleri sırasile AR oğlu AH, Patras oğlu Aleksandr, İbrahim oğ Tu şoför Nihad, Bahaeddin oğlu Neca- i, Süleyman oğlu balıkçı Süleymen, Orhan oğlu Nevton, Şerif oğlu Ziya Ekrem, Enver, Margilos, Hakkı, Yer- vant, Senekerim ile Yorgi oğlu kahve- ci Nikodan ibarettir. Bunlardan şoför Nihad ile muavini Aleksandr, çalınan mal; nakletmek, Enver, Nevton, Ziya ve saire de satın slmakian maznundur'ar. Asıl suçu İş- ve Necatidir. Dün, Sultanahmed ! inci sulh ceza mahkemesinde yapılı sorgularında hâdidenin başlıca suğusu olan Ajli şunları anlatmıştır; — Hırsızlığın vukuundan birkaç gün evvel antrepolarda memur bulunan İzzettinle mutabık kal&k. Meli hazır İladı ve antrepoda koyduğu yeri de bi- İze gösterdi. Nihayet, kararlaştırdığı - mız gün Nizamiye kapısından girerek, büyük salondan geçmek ve merdiven- lerden çikmak suretile bu mallar ala- İrak, otomebille naklettik. Bu suçun işlenişinde ambar memuru İzzettinden başka, onun yardımcısı Ali Dayı da bi- ze kolaylık gösterdi. Bu işl iki partide yaptık. Birinci partide 30 düzüne men dil, 16 top poplin, 3 top keten, fkinci partide 130 düzüne mendil didik. Son- ra, bu malı kefil göstererek, tuhafiyeci Enver sattık, Necati ile Süleyman da bu İşte yardım estiler. Suçlu şoför Nihad da, mahkemede: — Benim otomobflimi-. kiraladılar, Erniik Bankâsnın yanında bulunan bir sokakla durduk. Yükledikleri şey- eri, Ücret mukabilinde taşıdım, de - miştir, Diğer suçlular da, bazıları suçlarını inkâr, bazıları da ikrar etmişlerdir. | Neticede, hâkim suçlulardan Ali, İ Süleyman, Neceti, Nihad, Aleksandr, Enver ve Ziyanın tevkiflerine, diğer - lerinin serbest bırakılmalarına karar vermiştir. Garib bir dolandırıcılık davas! Bursa (Husus!) — Asliye ceza mah- kemesinde enteresan bir dolandımcı - ık vak'asının muhakemesine başleh - mıştır. Dolandırılan bir papaz, dolan - dıranın da bir Ermeni olması, şehrimiz de sayılacak kadar az hiristiyan bulun- ması vaziyete garabet çeşnisi vermiş - tir. Hocaalizade mahallesinde şehrimi- zin yegâne kilisesi olan bir Fransız ki- Suçlular anbar memurlarından birinin delâletile antr€ Denizbank antropolarında vukun ge- len hırsızlık hâdisesi etrafında zabıtas evrakın Adliyeye gönderildiğini dün liyenler Ali ile arkadaşları Süleymen | z tevkif edildi çaldıklarını itiraf ettiler lisesi vardır. Buranın papazı Manto adında bir Fransızdır. İstanbulda yaptığı bir hırsızlık mad desinden dolayı 6 sene 3 ay hapse maji küm olmuş Hayik adındaki Ermen müddeti cezaiyesini ikmal etmek üze re şehrimiz Cezaevine gönderilmiştir İnşa edilmekte olan kız enstitüsünd çalışmak üzere diğer mahpuslarla Haf yık dâ gel burada çalışırken yakı0* da bir kilisenin mevcud i tür. Amelenin istirghat etti, da ve zâten İnşaat yerine çok yakın 0 * lan kiliseye sokulmuş, kapıcı Ali va * sıtasile papaz Manton'a (tanıtılmıştır Kumaz Ermeni; kendisinin şoför ol * duğunu, bir kaza neticesinde mahküm olmuş ise de mahkümiyetini bitirereli adliye binasının tamirini taahhüd etti , bunun için de kendisinde mevcud yüz liranın buna kifayet ede * endisine nakden yar dindar bir eda ile pa* pazduin rica et ve papazın mezhebi ni kabul etmiş görünmüştür. Bu sureb İle papazdan 30, 50 ve 25 olmak Üzer 3 defada 125 lira dolandırmağa muvaf fak olmuştur, Dördüncü defa bir tenezzüh otomo * bilile gene kiliseye gelerek kapıcı A den 10 lira istemiş, adliye binasını tamirine müteaflik işten dolayı bira sıkıştığını söylemiş, ayni zamanda y& nnda bulundurduğu bir adam da Ha tasdik etmiştir. Kapıcı AN kendis sinde bara olmadığını ileri sürerek p#* paza müracaat etmiş, papaz kızarak: «— 125 lira para verdim, daha mı vet reyim» diyerek reddetmiştir. Kapıcı A* li de bu suretle papazın dolandırılmığ olduğunun farkına varmıştır. Hayık Nişanyan, mahkeme huzu * runda suçunu inkâr etmis, ancak ad& di kırkı bulan hiristiyanlardan jane o * larak topladığını söylediği 15 Brayı ak dığını söylemiştir. Papazın teklif ettir H veçhile dinini kabul etmediği cz *tl4 bu iftirayı yaptığını, hâkimin suralleri 4 ne cevab olarak: bildirmiştir. Bazı şa & hidlerin celbi için mahkeme başka gü" ne bırakılmıştır. Kız kaçıran iki suçlu mahkum edildiler Çatslenda Ayşe isminde bir kız: eW lenmek vadile, fakat cebir istimalilâ tarladan kaçırmaktan suçlu, Mehmed Ali ile suç ortağı Hasanın muhakeme * leri Ağırcezada dün neticelenmiştir. Mahkeme, Mehmed Alinin | sene " ay, Hâsanın | sene 6 ay müddetle has pislerine karar vermiştir. , Adliyeye mübaşir alınacak İstanbul adliyesinde açık bulunaf maaşlı ve ücretli mübaşirliklere orta mekteb mezunları grasında bilmüsabas ka münasibleri alınacağından İstekli * lerin memurin kanununun # üncü mad desinde yazıl belgelerile imtihan güz nü olan 11 Nisan 939 Salı günü saat 10” buçuktan bir gün evvele kadar bir di * lekçe ile adliye encümenine müracaât” Terinin gazetenizle İlânmnı dilerim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: