16 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iz Rİ lll yel ee lie ye e lila mi kes gi Hergün Hayat sahası, Emniyet sahası Yazan: Muhittin Birgen Imanya ile İtalya, «hayat saha- A s» diye yeni - ve bir hadde ka» darda haksiz olmıyan - bir politikanın peşine düşerek, biri bir tarafta, öteki ğer tarafta genişlediler ve yayıldılar, Bu politika, geçen gün de söylediğimiz gibi, bugün Balkanların huzur ve emniyetini kaçıracak dereceye kadar gelmiştir. AL manya tarafından idare edilen bu yayık wa siyaseti, karşısında şimdiye kadar hiç bir milli mukavemete çarpmadığı içim kolaylıkla da muvaffak oldu. Almanya, bu yayılma hareketinde Balkanlara doğ- ru şaptığı hamleleri ayni istikamette da- ha ileriye götürmek istiyecek mi? Bu su- ale kut'i bir cevab veremeyiz. Belki de, kolay elde edilen muyaflakiyetlerin dön- dürdüğü bir baş, Almanyayı bu siyasette ileri gitmeğe sevkedebilir, Belki de AL manya, bu siyasetin büyük bir hata oldu- ğunu anlar ve şahlanmış Alman stırın dizginlerini Balkanlara daha tabii müna- sebetlere doğru götüren makul bir yola Fakat, bu hususta karar vermek Ak manyanın hakkıdır. Biz Türkler, Alman- ya e Harbinde dört sene omuz omuza silâh arkadaşlığı etmiş bir millet sıfatile, bu büyük memleketi hatalı bir siyaset istikametinde ısrar halinde gör- mek istemeyiz. Yalnız, Diktat aleyhine is- yan etmiş olan Almanyayı, yeni bir Dik. tat devri açmaya çalışır görmek, Alman- yaya karşı geniş bir sempati duyan Türk efkârı Üzerinde pek fena tesirler yap” makta olduğunu söylemekle iktifa ede- riz. Berlin Diktatı, Bükreş Diktatı, Tira- na Diktatı, bütün bunlar, Versailles ve Sevres Diktatları nevinden şeylerdir. Al man dostlarımıza tam bir samimiyetle haber verelim ki bu Diktatlar, kısmen haklı da olsa, biraz daha iler: gidip biraz daha haksızlık derecesini artıracak olur. sa, Türkiyede Almanyaya karşı beslenis len serpati duygularının kat'i surette zevaline sebeb olacaktır. İmeR mersi | (5 pi 5 La li Propaganda bir silâh, karşı bir kalkandır. muhakeme propagandaya Dinlemek her zaman fayda verir, fakat iyiyi kötüden ayır- masını bilmek gattile, 35 tayyare Parçalıyan Meşhur tayyareci Bir Alman harb pilotundan tayyare » Hele, İtalyanın bazı şımarık gazetele-| çilik öğrenen, mrasile tecrübe rasıdlığı, rinde görülen neşriyat, Almanyadan al dıkları kuvvetle, etrafı yaygara ve şan- taja boğanlar Türk efkârının daba fazla posta pilotluğu, sonra da sinema sahng- şimdiye kadar halkı heyecandan heyeca- hiddet duymasını mucib oluyor. Hatlâ,na sürükleyen numaralarını yapmak için İtalyadaki bu yaygaracılığın Almanyadan alinan kuvvetle yapıldığını gören Türk efkârı, bundan dolayı da Almanyayı| mes'ul tutuyor. Bunu böyle açıkça ve tam bir samimiyetle söylemek bizim için bir dostluk vazifesidir. * Bununla beraber Almanya serbesttir! Hak veya haksızlık yolunda, makul isti-| kamette veya çıkmaz bir yolda, Almsn-| ya istediği gibi yürüyebilir. Bu, Türkiye. | yi, ancak kendi siyasetinin ıstikametleri| bakımından alâkadar eder. Haber verelim; Türkiyeyi elâkadar 6- den siyasetin hududu, Türkiyenin emni. yet ve selâmetini alâkadar eden sahanın hudududur. Nasıl Almanya için bir Ha- yat Sahasi varsa Türkiye için de bir Em- niyet Sahası vardır. Bu emniyet sahâsına tecavüz eden her siyaset, Türkiye siya- setinin istikametleri ve Türk milletinin dostluk duyguları üzerinde tesir yapma- ya ve Türkiyeyi mukabil tedbirler alma- ya sevkeder, İki memleket orasındaki ta- rihi dostlukları incitmemek istediğimiz için, gayet sakin, dost ve samimi bir dil. le ifade etmeğe ehemmiyet verdiğimiz bu hakikati, hattâ bizim böylece ilân etme- mize lüzum olmaksızın dahi Almanyanın çok iyi bildiğini zannederiz. Bundan do- layı da, Türkiye için bir Emniyet Sahası olan Balkanlarda kendisini hissettiren tecavüz ve Diktat politikasına, Almanya- nın kat'i surette bir fren koyacağını kuv- vetle Ümid ediyoruz. Hattâ bu ümidimiz çok kuvvetlidir. Çünkü, şimdiye kadar bütün Alman matbuatı, Türkiyeden dai- ma dostlukla ve hürmetle bahsettiler. Hattâ, bizim gazetelerimizde bazı zayıf püurlu yazıcıların iki memleket arasım- daki dostluğa münafi olarak yazdıkları şeylerden bahsederken dahi ben Alman matbuatını Türkiyeye karm terbiyeli dost ve hürmetkâr gördüm. Bu alâmele güvenerek kuvvetle ümid ediyorum ki, Almanya, Türkiyenin Emniyet Sahasın- da Diktat veya Diktata benzer bir politi- ka oyununda daha ileri gitmiyecektir. Bu bir çıkmaz sokaktır. Almanya ile Türkiye, birbirlerile sa. DÜM surette dost olmaya mecbur iki 35 tayyareyi harab etmiştir. Her seferin- de 3 bin lira alan tayyareci, numarâsın- da kullanacağı eski bir tayyareyi satin | almakta ve bir eve çarptırmakta, halkın endişeli nazarları arasında, paraşütle sağ ve sa.:m yere di memlekettir. Türkiye Almanyanın bayat hakkına ve bu hayatın hudud ve sahi Ba rlayete mecbur olduğu kadar Alman- ya da Türkiyenin hayat hakkına ve onun hududlarının Emniyet Sahasına ayni de- derecede rlayetle mükelleftir. Türkiye bu hakikati çok iyi müdriktir; eğer ayni idraki Almanya da gösterirse, istikbal bu iki memleket arasındaki dostluğu ancak tahkim ile mükellef olur. * Almanya, kendisine bir hayat sahası aramakta baklıdır. Nitekim bu hayat sa- hasını Balkanlarda araması da sade ma- kul değil, tabiidir. Fakat, bir şartla; Biz zat Almanya da Balkanlar ve bilhassa yarı Balkan devleti olan Türkiye için de Almanya bir bayat sahası olduğunu ka- bul etmelidir. 'Türkiyeve Balkanlar, Almanya ile karşı karşıya geldikleri zaman birbirle- rinin gayet tabii hayat sahalarıdır. Her iki taraf ta birbirlerinin haklarını, tam bir mütekabiliyet esası üzerinde, kabul ve tasdik ettikleri zaman, her şey yolun- da gider. Meselâ, böyle karşılıklı bir an- Taşma yolu durup dururken Bükreş Dik- tatına hiç lüzum yoktu; Almanya bu ha- tayı yapmıştır; temenni edelim ki daha İSTER Bir meslekdaş günlük yazısının başına: | — Niçin telâş etmeli? sualini koymuş; son bir hafta içinde dünyayı sarsan. fırtma üzerinde tahliller yapıyor: | «— Bilhassa Türkiyede halkın başka memleketlerden ge - İ len heyecanlı haberlere bakarak telâş eseri göstermesine lü- zum yoktur. Memleketin hürriyeti ve sulh şartları emniyet altındadır. İNAN, > ; Hergün bir fıkra | Öğrenmem lâzımdı Dalgın adam bir gece meyhanede rakı içmiş ve sızmıştı, Evine ancak ertesi sabah döndü. Odamna çıkınca ; düşünmiye başladı: — Bütün gece eve gelmedim, ne de meraksız insanmışım; hiç olmazsa ka- rakoldan filân sormam; başıma bir kaza ma geldi, ne oldu, öğrenmem lâ- zmdı? ic Londranın en uzun Koyruklu köpeği Londrada bulunan bu av köpeği, dün- İyanın en uzun kuyruklu köpeğ. olmakla meşhurdur. Filhakika hayvanın kuyru- İğu, 58 santim uzunluğundadır. İleri gitmesin ve kendisini çıkmaz sokağa -' sokmaşın. Çünkü, Almanyanın ve onun-| la beraber yürümeye mecbur ölan İtal- İyanın bundan sonra atacakları ilk adım i Türkiyenin Emniyet Sahasına dokuna- caktır. Almanya ile Balkanlar ve bilhassa Tür. kiye ile Almanya, karşı karşıya geçip, dostça, serbestçe konuştukları ve birbir- lerine karşı mütekabiliyet esası üzerinde, birbirini tamamlayıcı hayat sahaları vü. cude getirmek üzere alışveriş yaptıkları müddetçe Almanyanın Hayat Sahas, Türkiyenin de Emniyet Sahası fikirleri tam bir ahenk içinde birbirlerile kucak- laşmış olurlar. Bu, Balkanlara sulh, AJ- manyaya kuvvet, Türkiyeye ünkişaf im- kârları veren bir siyasettir! Ümüd ediyo- Tüz ki Balkanları ve Türkiyenin Emniyet Sahasını slâkadar eden bu son gürültü de geçtikten sonra, artık her şey bu ruh için- de inkişaf edecektir. Bu siyasetin aksini tasavyur bile et- İmiyoruz. Çünkü, D'ktat fikrine karşı en evvsl, var kuvvetile ve muzafferen isyan eden milletin Türk milleti olduğunu Al manya. eski bir silâh arkadaşımız olmak &ibarile, Herkesten iyi bilir. Muhittin Birgen İSTER vetli bir sulh âmil dün tavsiye ettik: Sevgililerini Sırtlarında Taşıyan kadınlar Zİ Amerika kadınları yeni bir moda çıl - gınlığına tutulmuşlardır.. Beğendikleri erkek ve artistlerin resimlerini sırtlarına çizdiriyor, sonra plâjda yüzükoyun ya » tarak, sırtlarını bu şekilde güneşe veri » yorlar. Çemberlayn çekilirse İngiltereye Başvekil kim olacak? İngiliz efkârı umumiye enstitüsü hü kümet müzahirlerine sorduğu «Çem - berlayr. çekildiği takdirde kimin Baş- vekil olmasını istiyorsunuz?» sorgusu- İna karşı cevab verenlerin ekseriyeti E- deni seçmişler, ve şöyle bir nisbet ha- sl olmuştur. Eden yüzde 38, Halifaks yüzde 7, Çörçil yüzde 7, Sör Simon yüzde 4, Hoare yüzde 2, Daf Kuper yüzde 2, Belişa yüzde 2 Müslenkif kalanların nisbeti yüzde 3 tür. Kumar iptilâsı Komedi Fransez artistlerinden Gis - len, rulet. kumar oyununda muhakkak surette kazanmayı temin eden Robot beyin isimli ruletteki numaraları ken- âi kendisine hes#b ederek kazanılacak numarayı çikaran bir nevi hesab ma - kinesini daha ziyade tekemmül ettir - mek için Komedi Fransezdeki hissesi- ni 1800 Türk lirasma satmıştır. Artist bu makinesini Portekiz ku - marhanelerinde tecrübe ederek bütün varını yoğunu kaybetmiş, (o Fransays ödünç para ile dönebilmiştir. Şimdi de Fransız polisi bu makineyi satan ada- mı aramaktadır. INANMA! Türkiyenin sahib bulunduğu müstesna şartlar onu kuv- haline koymaktadır. Vaziyet bu şekilde olduğu halde telâşa ve meraka düşmiye ne lüzum var?, de. miş. Arkadaşımızla tamamen bir fikirdeyiz Nitekim daha Türk vatandaşı rahat uyu, dedik, Fakat bazı gazetelerin bilek kalınlığında harflerle yaptıklari başlıklar Karşısında Türkiye politik sevk ve idaresi kadar jeopolitik, (coğrafya İ, tamamen sakin kalmanın imkânı olabileceğine de inanma - ve politika) “şartları da'sulk garantisi vücude getirmektedir.» | İSTER | NAN, İSTER dık, ey okuyucu sen: İNANMA “Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bagün Konamadı sansasasasasas saresmsasnasasar0senssaas00amananana esasa Almanlar, Holandayı işgal tasavvurunu inkâr etmiyorlar (Baştarağı 1 inci sayfada) neşrettiği bir radyo mesajını istihff etmekle beraber, garb devletleri bir te- cavüzi harekete giriştikleri takdirde Holandanın eni surette işgaline daif ihzari tedbirlerin alındığını, bu husus” ta birde plân mevcud bulunduğunu | kabul etmektedirler. Berlinde izah edildiğine göre, Yu «“ nan hükümetinin davetile de bile ol « İsa, Korfu adasınm İngiliz bahri kuv « ri tarafından işgali, İspanyol Fa « sının herhangi bir yabancı devletin hs | kimiyeti altına alınması ve yahud da dünya haritasının yeniden tanzimini # cab ettirecek bir hareketi mihver dew letler tecavüzi mahiyette telâkki et * mektedirler. Arnavudluk, İtslyanların Balkanlar» daki harekâtına bir üs teşkil edeceği gibi, Holanda da bir harb vukuunda Al manların İngiltere aleyhine kullana “ cağı deniz ve hava üssü olarak telâkki edilmektedir. Berlin siyasi mahfellerine göre Av « rupada ebedi sulh Balkanlar, Akdeniz, şimal Afrikası ve koloniler meseleleris ni cezri bir surette hal . ve fasletmekle elde edilebilir. Bu mahfeller, Balkan meselesinin radikal bir surette halli, Balkan yarımadasının Almanyanın sâ“ dık dostları Bulgaristan ve Macaris* tanın Viderlikleri altında yeni baştan ve tamamile teşkilâ'lanması ile kabil olabileceği kanantini izhar etmekte * dirler. Romsfya ve Yugoslavya, bu suretle mezkür iki devlete, sulh muahedele « ril& “Keridilerinden alınmiş © araziyi geri verecek, Türkiye ve Yuna“ nistan da Bulgaristana Ege denizind8 geniş bir mahreç temin edeceklerdir. Yuğosi#vvanın parçalanması müza “ kere mevzuu olmamıştır. İtalya şimdi « lik bu parçalanmaya muhaliftir, Yalnı$ bu Ülkeyi kendi nüfuz mmntakas; aitı “ na almayı ümid eylemektedir. Bir bâ kıma göre de bu mürbit Balkan top * rakları, zengin maden kaynakları ile tedricen müstemlekelerin yerini tuta - İ caktır. İ Geçenlerde bir Alman İsöyle demişti «Romanyayı iki sene içinde ıslah e * delim, *eskilâtlandırılın, o zamaf petrol ve b ablukası cihetinden kendimizi tamamile kurtarabiliriz.» Akdeniz de, ayni plâna göre, İspanyâ ve İtalya tarafından idare edilen bir mihver denizi halini alacaktır. Simali Afrika, İtalyanın stratejik / isteklerini tatmin ve Almanyayı bir Akdeniz dev Jeti yapabilmek için yeniden taksim 0 Tünacaktır. Gümrük ambarlarındaki şekerler ithal ediliyor Ankara, 15 (Hususi) —- Gümrük am barlarında kanuni müddetini doldurup tesahüb edilmiyen ve bundan sonra d& sahibsiz sıfatını iktissb edecek olan 48“ kerlerin memlekete idhali hakkındaki ka” rarname Heyeti Vekilece tasdik edilmi## tir. mütehassısi emar sona smanananansmasaneei TAKVİM Arabi san? 1335 Karan

Bu sayıdan diğer sayfalar: