16 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

16 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Vapurlar dişi midirler? i Sözün geldiği tarafa baktım, Bizim me- taklı idi: — Bâna mi soruyorsun? — Tabii sana soruyorum. cevab verse * nel — Cemadatta erkeklik, dişilik yoktur. — Ben vapuru sordum, — Yoktur işte, vapur vapurdur. Ne er- kektir, ne de dişi. — Sen bilmiyorsun, j — Neden bilmiyormuşum? — Vapurlar dişidirler. Kolumdan yakaladı. köprüye doğru yü- rüttü, Köprünün ortasında durdu. Deniz. yollarının bacaları D. B. li vapurlarını elile gösterdi: — Bunlar dişi işte! Döndü, kaldırımdan geçen şık bir ka- dını gösterdi: — Bu da dişi! — Evet, onun dişi olduğu malüm. — Dişi olduğundan başındaki şapkanın kide bir modası geçer, yenisini alır. — Evet! Gene vapurları gösterdi: — Bunların da bacaları birer baş de - mek. — Öyle olsun. < — Bacalarının üstlerindeki forsları da şapkaları adâedebiliriz. — Mödemki öyle addediyorsun. — Eskiden bunların hepsinin bacsla - rmda çifte çapa vardı. Bir aralık bir kıs. mumun çifte çapaları kaldırıldı, birer be- yaz ay resmi konuldu. — Evet! — Günün birinde beyaz aylar da kal- dırıldı, birer «A» harfi konuldu. — Evet, onu da hatırladım. — Bir müddet sonra «As Jar da kaldı - rıldı. Hattâ değişmemiş olan çifte ça - palar da... — Evet şimdiki «D, B.s ler konuldu. — Sebeb? RSLAR — Denizyolları ve Akay idareleri lâğ- vedilmiş, yerine Denizbank kurulmuştu. — «A» esasen hoşuma gitmemişti. Fa - Gfte çapanın ne kabahati vardı? — Onu bimem... — Bilmiyecek ne var, modası geçmişti — Belki! — Şimdi gene değişecek. — Zannederim, çünkü Denizbank De - nizyolları oldu. — Bunlar bahane. modası geçiyor.. Dedim ya, vapurlar öişidirler, Sık sık şapka değiştirmekten hoşlanıyorlar. — Mademki bu iddiadasın cerhetmem. — Bir sual sorayım? — Hep soruyorsun. — Dur canım, bir tene sual, Bir şap- ka değiştirmek bir kadının kocasına ka - | ça malolur? — En az altı liraya! — Bir geminin forsunu devlete kaça mâlolur? — Bilmiyorum amma, bir şapkadan da- ha pahalıya rslolsa gerektir. — Sen ne düşünüyorsun? — Bana kalırsa çifte çapaları tekrar bacalara koymalı ve iyi perçinlemeli ki bir daha kolây kolay çıkaramasınlar.. — İyi amma, gene merak ettim. — Neyi merak ettin — Çifte çapaları bacalardan çıkaran - lar, artik işe yaramaz diye hurdacılara Sattılarsa... — Olabilir; fakat yenilerinin yaptırıl- ması mümkün, — Gene devlet kesesinden şu kadar para... — Müsande edersen ben gidiyorum. — Haydi git! Yanından ayrılırken yüzüne O baktım, Düşüneeliydi.. Her halde «D. B.» ler ye « rine konulacak yeni forsların kaca çı- kacağını hesablamakla meşguldü. İsmet Hulüsi değiştirmek | Bunları biliyor mı idiniz? Meksikadaki resmi tatiller Meksikada senede 131 resmi tatil var. dır ve bu tatillerin ekserisi ikişer gün- Tüktür. Bu yüzdendir ki halk senenin büyük bir kısmını istirahatle geçiri Okuyucularıma Cevablarım Ortaköyde «M.M.X.» ye; Evvelâ senin vaziyetini, sonra o- un vaziyetini ve daha sonra her i- kinizin birbirinizle olan münasebe- tinizi düşünelim. I — Sen henüz gençsin, hayata a- tılmamışsin, önünde tahsil ve terak- ki seneleri var. Böyle bir zamanda evlenmek değil, kısa bir müddet sonra evlenmek kararile nişanlan - manı da doğru bulmam, Bir kere tahsiline mâni olur, sonra şu da var ki: Zaman senin bugünkü düşünce- lerini, hislerini değiştirebilir. Bugün İyi gördüğünü kısa bir zaman sonra fena görürsün. Bu sebeblerle acele etmesen iyi olur. 2 — Ona gelince, acıman, vazive- tini görüp müteessir olmak senin insanlık duyguların ve bunlara in - zimam eden sevğin dolayısiledir. Bugün inandığına yarın inanmıya - bilirsin, bugün onun her sözüne i- timad ediyorsun, f#kat yarın için - de şüpheler doğabilir, İngilterede Lister eyaletirde Hulloton kasabasının asırlardır takib edeğeldiği bir an'anesi vardır, En yakınında bulu- nan kasaba ile paskalyanın ücüncü günü içinde 30 kilo bira fıçısını kapma müsa- bakası yapar. Kasabanın sporcu erkekle- ri, hasım tarafın atletlerile ortaya konan fıçıyı alıp kendi hududları dahiline ge tirmek için çarpışırlar. Bu yıl da Hallotonlular, saatlerce sü. ren bir uğraşmadan sonra gene muzaffer çıkmışlardır. Bu arada kadılnar bayıl- miş, çocuklar heyecandan ağlaşmışlar. WE Müsabaka sonunda da kazanılan za- ferin şerefine, köpüklü biralar içilmiştir. m erimmmmaammememmnmanermmmsammensemamm. ema i Paylaşılamıyan bira fıçısı 3 — Şimdi nişanlandığınızı, ileri- de de nişanın bozulmadığını ve ev - lendiğinizi farzediyorum, Gerek se- nin, gerek onun saadetinde bir ek - siklik olmiyacak mı, kendinizi çok mes'ud addettiğiniz anlarda bile bir an onun: — Acaba hatırlıyor mu? Tarımda düşünmesi, senin; — Evde olmasaydı! Sözünü aklına getirmen bu saa - det anının zevkini bozmıyacak mı? Binaenaleyh çocuğum, sen gene mekiebde derslerine bak. Ve yarını bekle. Hayata atıl, mesleğinde iler - le o zaman kendi istediğin, kafama denk bulduğun birile evlenir. mes'- ud olursun! * Ankaradan M. Aksu bana bir mek tub yazıyor, Mektubda anlattığını anlattıktan sonra kısaca bir sual so- Tuyor: — Fikrimi nasıl buluyorsunuz? Ben de kendisine kısaca cevab ve- reyim: y , — Fikrini iyi buluyorum, TEYZE Arnavudluk Kraliçesinin vaziyeti iyileşti Kraliçenin hararet derecesi bir aralık kırkı buldu . £ e Kraliçe yeraldin Atina, 14 (Hususi) — Larisadan yazılı- yor: Yunanistan topraklarına ütica eden Arnavudluk kraliçesi Jeraldinin sıhhi vaziyeti Nisanın on (kinci günü birden- bire vahimleşti. Hararet derecesi kırkı buldu. Maamafih doktorlar, hiçbir zaman ümidlerini kaybetmediler. Kral Zogu bir gün &vvel gelmişti, Kra- Eçenin vaziyetindeki fenalığı görünce kendisini sedye ile Olempos oteline naklettirdi. Kral ile beraber Arnavudluktan ayrı- | lan yüz on üç kişiden mürekkeb maiyet halkının doksanı, Üç vagon içinde ve gar- da oturuyorlar, Yunan hükümeti, krala, biran Gol evvel yolile Selâniğe geçmesini tavsiye Fukat kraliçenin vaziyeti buna imkân bırakmadı, Kraliçenin bu vaziyeti karşısında maiyet halki da kraldan ay- imimak istemediler, Olempos oteli sıkı bir muhafaza ni )da olduğu çin içeri girmek mümkün ci. | mamaktadır. Fakat bügün, ahvali iyi de. İnilebilir, Vize Höyüklerinde bulunan kral kasket ve maskesi Edirne (Hususi) — Geçen gün Türk tarih kurumunun Vize Höyüklerinde bul. duğu çok kıymetli eserlerden bahse - derek bir kralın gümüş kasket ve zırhı. nın da bulunduğunu bildirmiştim. Resimde çok ince bir sanat taşıyan ve İstanbul müzelerine kaldırılar bu zırhlı kasket ve maske görülmektedir. Türk tarih kurumundan umumi mület- —..reimrenesrnesererareneneu varana sasaseas, | beacaksızın maskaralıkları: İstakoz | Karisini m kaynanasını. öldüren katilin muhakemesi yapıldı Dün yeniden on beş şahid: dinlenildi, muhakeme i diğer şahidlerin getirilmesi için talik edildi Beylerbeyinde Cevişlik o mevkiinde |lan adli t#hkikat, neticelenmiştir. Hö“ 3 kıskançlık yüzünden karısı Saadetle, kayndnası Senihayı bıçaklıyarak öl - düren İsânm muhakemesine ağırceza- da dün devam edilmiştir. Dünkü celsede mahkeme on beş ka- dar şahid dinlemiş, dava tekemmül e «- derek, son safhaya varmıştır. Dinlenilen şahidlerden polis memu - Tu Osman, vâk'a etrdfında şunları an- latmıştır: — Suçlu bıçağile beraber karakola gelip teslim olmuştur. İfadesini alma - ğa başladık. Suçlu, bu ifadesi sırasın- da karısile polis Hakkıyı bir stada o- tururlarken gördüğünü, Hakkının ken- disini tehdid ettiğini söylemişti. Ve ka- rısile kaynanasını bıçakla yaraladığını da bildirerek, suçunu itiraf etmişti. Maznun geçen celselerde, karısının kendisinden kaçarak, polis Hakkı ile münasebafta bulunduğunu ileri sür - müştü. Bu arada, bir zina cürmümeş - hudu yaptırmak için karakola müra - caat edip, memur istediğini de ilâve et- li Dün, ölen Saadetin biraderi Ahmed de m4hkemece dinlenmiş: «— İsâ hâdiseden bir müddet evvel, bir gön hemşiremi dövmüştü. Saadet ide, yanından ayrılarak, Safiye ismin - deki arkadaşınm yanma gitmiş. Sonra eniştem bana geldi: «— Kızkardeşin gitti. Birlikte arı - yalım» dedi. Bazı yerlerde ##adık ise İde, bulamadık. Sonra bu vak'a zuhür Jetmis, demistir. Duruşma, gelmiven beyi şahidlerin celbi icin, talik edilmiştir. Bir cocuğun ölüm”ne sebehivet veren otobüs şoförü serbesi | ga yeni bir terfi brakıldı Evvelki gün Mecidiye kövünde vu -|bazı hâkimlere Anadoluda bazı mün * kubulan otobüs kazası etrafında yapı-İhal yerler için teklifler yapılmıştır. dise dün geç vakit asliye 2 nci cez mahkemesine intikal etmiş ve suçlü şoför Remzi ile su arabacısı Mahmud cürmümeşhud kanununa göre muha <5 keme edilmişlerdir. Suçlu Remzi sorgusunda, hâdisede ölen Süleyman çocuğun korna çaldı ğı halde, öndeki su arbasından yere atladığını söyliyerek: 4 — Otobüs azami 10 kilometre sü * ratle gidiyordu. Fakat çocuk, araba il& aramızda ancak | metre mesafe varkefi yere atladı, demiştir. 'a Vak'anın şahidleri Güzin, Feriha, Sarıyer kazası jandarma kumandan Hakkı, Mazim, İbrahim ve saire dSSÜİ suçlunun sözlerini teyid eder şekilde © şehadet etmişlerdir. Mahkeme suçluları serbest bırakarağ © baz: tetkikat için, duruşmayı talik et <9 miştir, 14 yaşında bir hırsız tevkif edildi Sultanahmedde bir evin penceresin- © den içeri kolunu uzatarak, iki kadın © şapkası çalan İbrahim isminde 14 ya * şında bir çocuk, dün adliyeye teslim €“* Küçük hırsız, Sultanahmed | indi sulh ceza mahkemesinde yapılan bafl ” sorgusu neticesinde, tevkif edilmiş * tir, Adliye Vekâleti yeni bir terfi listesi hazırlıyor Adliye Vekâletince hâkimler argsın* tesi hazırlanmakta” dır. Bu aradd, İstanbulda terfi edece$ | m İİ Toplantılar: Fakir hastalar meccanen muayene edilecek Bâyoğlu Halkevinden: Evimizin sosyal yar- dım şubesindeki kıymetli doktor arkadaşla- rımızdan teşkil olunan mütehassıs bir heyet tavsiye edeceğimiz fakir hastaları (parasi muayene ve tedavi hizmetini kabul etmiş - lerdir, Dahili hastalıklar: Pazartesi, (Çarşamba, Perşembe, Cumartesi günleri, Kadın hasta - Yıkları: Çarşamba, Perşembe, Cumartesi, Ço. cuk hastalıkları" Pazartesi, (Ruhi ve asabi hastalıklar: Perşembe, Sari hastalıklar: Per- #embe. Cerrahi hastalıklar: o Perşembe. Diş hastalıkları: Perşembe, Cumartesi. Zührevi hastalıklar: Pazartesi, Cuma, Fakir ve tedaviye muhtaç vatandaşları - mızın Evimize müracaatlarını rica ederiz. tişliğe yazılan bir mektubda kurumun plânlı çalışmalarına bu sene de devam edeceği ve iş kadrosunun gönderileceği bildirilmekte ve gösterilen büyük yardım ve alikadan dolayı general Kâzım Dirik'e teşekkür edilmektedir. çtır, Poliste : Bir cenaze otomobili bir arabacıya çarptı 1 Bakırköyünde Hazinmdardön çiftUğİ civarında Çıfıtboğazmda bir kaza ol “ muştur, Arabacılfk yapan Taşköprülü Bays © rama, Tıb Fakültesine aid olan ve Bar © kırköyünden gelmekte bulunan cenazd otomobili çarparak vücudünün muhte* lif yerlerinden yaralanmasına sebebi * yet vermiştir. z Bayram, Gureba haslanesine kef “ dırılmıştır. 3 İki amele tahta ile diğer bir ameleyi | yaraladılar ç Fenerde Hasan Tahsinin çiyi fabri * kasında çalışm üç amele srasında W bölümü yüzünden münazaa' çıkmıştıN Kavga, az sonra boğuşma halini al“ mış, Kâzım ile Ahmed bir olarak ar * kadaşları Dursunu, elerine geçirdi? leri tahta ile başından yaralamışlar * dır. Dursun tedavi altina alınmış, müte” caviz Kâzım ile Ahmed yakalanmış © | > a A a m n

Bu sayıdan diğer sayfalar: