21 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

21 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BON POSTA 13 ar saz PE iç ek “BATTAL GAZ Sayfa Son Posta'nın tefrikası: 90 Baron de Tott'un hâlıraları ordu Mağlübiyet haberi İstanbulu ye'is ve felâkete garketmişti. Padişah gayet büyük bir en'lişe içinde idi. Halk nevmiddi Tercüme eden: Hüsayir Cahid Yalçın Mahvolan Yazn: ZİYA ŞAKİR Battal gazinin kalbindeki sızı Bunun üzerine beyleri, ağaları, ihti- Yarlârı koşup, Battal Gakinin karar - Şihina geldiler. Türk kahramanının el- ve dizlerini öptüler. sen bize aman ver. Tarlaları- yuzdan ve çiftlerimizden kalmıyalım. Fihe, daima hazır ve nazırız. Dediler, i Battaj Gazinin dört kitab hakkı için | Yemin etmesi üzerine, köylerine gidip 8, katır, merkeb, deve, çuval, harar getirdiler. Yeraltı ambarlarındaki er - 3ekin cümlesini o yükletip büyük bir #n düzdüler. Ver elini Bizans di- Yarı, deyip yola düzüldüler. * Amma bu taraftan. Bizans surları önünde bekliyen Müslimenin ordusü, kıtlık yüzünden, büyük bir müzayaka kinde idi. Hattâ açlıktan, ölüm vuku- At bile baş göstermişti. Mücahldler, gözlerini kara ve deniz Yollarına dikmişlerdi. Acaba nereden #rzak imdadı gelir, diye melül melül Deleşmektelerd. © zaman denizin enginlerinde bir yelken görseler: > Hah. işte, halife Süleymandan, im- dat celiyor. Diye çağrışıyorlar.. da ik Bini > vali vullar çalara! Fakat enginlerde beliren gemi, u - gaktan geçip te, Bizans Ilmanına girin-! “e boyunları Kükâyorlar: — Bu garib diyarda, açlıktan helâ- imiz mukaddermiş. m gör yaşları döktiyorlardı. ön ei böylece geçip dururken, gü- gök iy Anadolu cenibinden kü- kayı Kayık gelip, karaya yanaştı. Bu Yıkta, Ahmed Duran vardı. Taş med Duran, derhal kayıktan ka- Müslime büyük bir sevinç te !ruca Kırk Bakireler manastırına gitti. | Baş rahibe Aspasya Anaya teşekkür Jettikten sonra: — Siz, hizmetinizi ifa ettiniz. Şimdi jsıra bana geldi... Artık kalkıp gidiyo- rum. Ve Tanrı huzurunda, size and içi- yorum... Eğer şu canım tende baki ka- Jlırsa, doğrüca Bizensa gideceğim. Kral kızını hapisten kurtarıp size getirece - i ğim. Dedi. Aspasya Ana, bu vaidden son derece- de sevinerek, o gece de Battal Gaziyi manastırda misafir etti. İçeriden ipek kaplı: şilteler ve nefis yemekler gönde- rerek, son derecede izzet ve ikram gös- terdi. Kendisi de, gece yarısına doğru, gene bir tâkrib ile Battal Gazinin oda- sına geldi. | derecede Aspasya Ananın emsalsiz YA atlaklı. Merak le etrafını idlere: — EMİ eüzelliği Battal Gezinin hassas ruh — Artık gönlünüzü h | üzerinde im bir tesir husule getir- Battı Gari, da diki ei | mişti. Fakat, hiç bir meselede, hassasi- Ve zahire gönderdi... Hemen, varın.| mektubu gözden geçirdi. yetine mağlüb olmıyan koca Türk &ah- ramanı, son derecede metin davranı - yordu. En taş kalbli bir insanı bile baş- tan çıksracak kadar müstesna bir hüs- nü cazibeye malik olan genç rahibenin karşısında, ciddiyet ve vekarım tamâ- mile muhafaza ediyordu. O geceki mülâkat ta, iki saat kadar başladığı zaman Aspasya yağa kalktı: — Sıhhat ve selâmetle gidib gelme- niz için, size dua etmiş diyorum. Hazreti Meryem, sizin.. bizim. ve bü- iyilik sevenlerin hamisi olsun Diyerek, çıkıp gitti. Aspasya Ana, köşkün kapısından çık- tığı zaman, kapının yanındaki kendi kendine acı acı gülümsemiş.. son- ra, sür'atli adımla! o derin karanlik içinde kayboluvermişti. (Aricası var) gemi tedarik edin. Karşı yak: | Gönderin. rşı yakâya gemi Askerler yüksek sesle konu - garak (geçtikleri için kafes epey- ce yüksek bir pencerenin önünde İ bulunan bir papağan onların muhavere - lerine tuz biber ilâve eden açık kelime - lerden bazılarını zaptetmişti. Askerler, kendilerile eğlenmeğe cür'et eden kimse. ye küfürler ederek derhal durdular. Ay- ni kelime tekrar telâffuz edildi, Askerler fena halde kızdılar, silâhlarını hazırla - dılar, İçindekileri yakalamak üzere eve hücuma teşebbüs ettiler, Bu sırada, gü - jrükü içeride evimi muhafaza eden Yeni - jgerinin dikkatini celbetti. Sebebini anla- mak için kapıyı açtığı sırada dışarıdaki adamların hiddeti de patlak vermek üzere idi. İlk kurban gitmek tehlikesine maruz kalan Yeniçeri zorlukla izahat verebildi. Kabahat papağanın olduğunu söyledi. Bu O zamanâ kadar her sene adaları küçük bir filo ile hırpalamağa alışmış olan bah- riye zabitleri hiç bir askeri prensip, hiç bir fikir, hiç bir san'ai, hiç bir tecrübe €- dinememişlerdi. Donanma techizatını tas mamladığı zaman, sanki hiç mevkiini gör. meden vergi tahsiline gidiliyormuş gibi bir hal vardı. Yalnız, Cezayirden ge'ip İle tica etmiş ve amiral sefinesine süvari ta« yin edilmiş olan Hasan harbetmek niye tile gemiye biniyor gibi görünmekte idi Fakat cesareti meşhur olan ve daima her şey kâfi gelebileceği, her şeyin yerin) tutabileceği kanaatini besliyen bu adam İ bir icad ile kendisin! göstermek istedi. Bu icad İstanbulda garib göründüğü kadar Çeşmede de menhus bir netice verdi, Has | sanin icadı bir takım demir çubuklardan İdevam etti, Gece yarısı duasının çan-| ö tü ibaretti. Bunlar geminin güvertesine tes« ak in bit edilmişlerdi. Ufkt surette harlce, su « papağın da çok şükür onların sözlerini) Yun üzerine taşıyorlardı. Bu da düşma « taklide devam ettikten sonradır ki ken -| Pin Tampa etmesine mâni olmak için dü« dilerini teskin etmek ve taşavvurlarından | fünülmüştü, Bu tafsilât Hasının dehast vazgeçirmek kabil oldu. İkram edilen bir | hakkında bize büyük bir fikir vermezse kaç fincan kahveyi kabul ettiler. Evvel -| de, Türklerin iktider ve kabiliyetlerini den tahmin edilmesi kadar içtinab olun. | Kâfi derecede anlatmış olduğum için, on« ması da zor olan bu kavga işte bu suretle | arın buna hayran kaldıkları tahmin e « yatıştırıldı. dilebilir. Cenub rüzgârların devam etmesi, do« | Payitaht ile civarı ancak eşkiyaların #ini geciktirdi ise, İ cesaretine malik başıboş ve intizamsız bir | nanmanın hareket âsker kalabalığı ile muztarib bir halde | Nenma daha iyi bir hale gelmedi iken ayni kargaşalıklara mâruz bulu - | miz askerlerin kaçmalatım kolaylaştırdı nan, valiler tarafından biperva iz'sç ve | ve bazı kârlı tecavüziere yol açtı. Kap » tazyik edilen vilâyetler her türlü meza - |tanlar tayfalarını tamamlamak bahanesi Eme maruz kalıyorlardı. vezirlerin en &llında bu tecavüzlere devam ediyorlardı, başlı meşgalesi hem İstanbulun erzakını Bü sırada kara ordusu, iki defa mahve « temin, hem de ordunun iaşesini tedarik | dilmiş olmasına ra her zamankin « n ibaretti Bu mecburiyet halka den daha kalabalık bir hale gelmişti. Os, &vüzleri daha zalim ve ayni zamanda! Me rluğu karadan ve deniz « daha sık bir hale sokuyordu. Tedbirler cuma maruz bulunuyorsa Is dan İşi Ondan sonra, kuman- Müslimenin çadı - yeka çadırma doğru koşmu mi Müslimenin huzuruna çıka - meseleyi anlattı. Battal Gazinin Gönderdiği mektubu uzattı. be alime, büyük bir sevinç ile mek - a Gözden geçirdi. Yüzüne gözüne vi rek Battal Geziye yana yana dua ve arargihta, adeti bir bayram neş'esi sevinci belirdi. Her taraftan davul- » Çatal sesli Arab zurnalarının coş- sadaları yükseldi. Mücahidler, ta. takım tekbir getiriyorlar; — Yarabi. Sen, Battal Gaziye nusret Ye sellmet ver. Diye, bağırışıyorlardı. Bu şadımanlık vaveylâsı, Bizans sur- askerleri şaşırttı. — Acaba, islâm ordusuna bir yerden mı geldi? &. , herkesin kalbine bir korku sal- * Müslime, Marmara denizinin kıyı - Ve ki bütün iskelelere ulaklar saldı. gemi varsa, toplattı. Bunları, Him Duranın emrine verdi. Erdek anına gönderdi. Battal Gazi, zahire ervanını, o ha- in muhafazasına bıraktığı Ahmed Mn yollamıştı. Ahmed Duran bun- Karacadağdaki Baklalın kalesinde saklamış, Mücahldler, bep birden ( Uşüştüler. Zahireleri, gemilere doldurup, Müsli- Menin ordusuna gönderdiler. gla bulunan aç askerler, bu- i2€rine, in enlik ve lee CADI MARYA, BATTAL, GAZİYİ NİÇİN ZEHİRLEDİ? Arama hire bu taraftan. Battal Gezi za- sevkiyatının arkasını alınca, doğ- Bir doktorun günlük notlarından A an hözaklisllerii > Ruhi aksi tesirleri Pratik hayatta hergün bunların müte- addid misallerini görüyoruz. Genç kiz - lardan başlıyarak artık âge de Relgur yani kadıların rahim dönüşü dedikleri kırk beş elli yaşlarını kadar hemen bü - tün kadınlarda bu asabi (o aksülümelleri görmekteyiz. Buna çok ehemmiyet ver - mek lâzımdır. Genç kızlarda olsun genç kadınlarda olsun sebebsiz asabi buhran- lar görüldüğü zaman aybaşı vaziyeti e - saslı bir surette tetkik o odilmelidir. Bir çoklarında aybaşı müddeti ve miktarı çok az olarak gelmektedir. Şu halde yu. murtalıkların faaliyeti herhangi bir se- bebden dolnzı htilâle uğramıştır. Bina- enaleyh tedavi vecbesi o tarafa doğru yol almalıdır, Yani doğrudan doğruya &inir buhranlarını yatıştıracak muvakkas ted- birlere başvuracak yerde bunun sebebi olan yumurtalık faaliyetini uyandırma- Za çalışmalıdır. Bu da tıbbi ve sıhhi ve- saltle olur. Tıbbi vesait (ilâçlardır. Ve bunun için bugün tababet o kadar âciz değildir. Sıhhi şerait ruhi vaziyetlere fizi- Yolojik vazifelere taallük eder. Bilhassa nişarlılık, evlilik meselesi burada mühim âmildirler, Bu bahse tekrar geleceğiz. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun - lardır: İstanbul eibetindekiler: « Şehzadebuşında: (Hamdi), Eminânün- de: (Hikmet), Aksırayda: (Ziya Nuri), Alemdarda; (Esad). Beyamdda: (Asa - dor), Fatihte, (Vitali), oBakırköyünde: (Merkez), Eyübde: (Arif Beşir). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl enddesinde: (Galatasaray, Ga. nh), Cümhuriyet caddesinde: (Kürk: yan), Firuzağada: (o (Ertuğrul), Şiş (Asım), Taksimde: (Kemal), Beşiktaşta: (Nadi Halid) Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler; Kadıköyünde: (Böyük, Yeldeğirmeni), Üsküdarda: (Selimiye), Sariyerde; (Nu - ri), Adalarda: (Şinasi Rıza). (23 Nisan Çocuk Bayramı) Minimini yavruların göğsünüze taka - takları rozetleri kabul ediniz. Bu yar - dımlarımızla yoksul yavruları kurtarmış Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosunda Bu gece GELİŞİGÜZEL büyük yeni vodyil 83 perde ANLİE Serg ve Miçe varyeta grupları HOLANTSE BANK-ÜNİ nv. ROTTERDAM'da 24 Nisanda bir şube açılacağını sayın Müşterilerle bütün alâkâdarlara bildirmekle bahtıyardır Posta Kutusu 249 — Telgraf Adresi: BANCOLANDA — — ————— ——— İİ YE mal Merkez Amsterdam ; Şubeler AMSTERDAM, BUENOS AİRES, GARACAS, MAIFA, ISTANBUL, MARACAIBO, ORANJESTAD, RIO DE JANBİRO, SANTOS, SAO PAULO; WILLEMSTAD, iptida o kadar fena bir tarzda ittihaz edil. mişti ki halk hem vergilerin tahsilindeki isticalden ve zalimane şiddetten, hem ver- gi tahsiline memur kimselerin haksızlık- larından iki kat zarar görüyorlardı. 'Türk hükümeti kendisini her zaman karargâh kurmuş bir ordu gibi telâkki e - debilir. Bu ordunun şefi umumi karargf- hınım merkezinden civarları haraca kes- meyi emreder. İşte veziriâzam ordunun Jibtiyacını Karadeniz tarikile böyle te - min ediyordu. Payitaht ise Adalardenizi kıyılarındaki hububat (le yaşadığı için Ruslara karşı hazırlanan deniz kuvvetle. rinin üstünlüğü sayesınde hayatını te - mine muvaffak olabilecekti, Fakat cebir ve şiddet inşaatı ve gemilerin techizatını tekmil edebilmiş, gemilere tayfa olma - ları için icbar edilen bir sürü adam top - lanmış ise de bu hazırlıkların cshilâne ve mağrurane vukun gelmiş olduğu her şeyden belli idi. Gemilerin bordaları yüksekti. Fakat alçak bataryalar ufacık bir rüzgârda su ultında kalıyorlardı. Bunlar düşmana bir. çok odun, fakat az ateş arbedebilirlerdi. Ne de manevra yapılabiliyordu. Birçok halatlar, ufacık bir zorlamada kırılan makaralar vardı. Dümeni Okımıldatmak rülüyordu. Direğin üzerinde duran dü - menci bağıracak ta, dümeni kımıldatma manevrası ona göre yapılacaktı. Gemiye yerleştirilecek şeyler hakkında hiç bir prensip, deniz işlerine dair hiç bir wikuf yoktu. Rastgele bat lar doldurulmuş. lardı. Çaplar birbirine müsavi değildi. İş- te bu teslihatın mekanik hali böyle idi. Bunların idaresi ancak cahil ellere tevdi olumabilirdi. Çünkü, ancak böyle adam- lar bu gemiler ve bu teslihat ile iş gör - meğe kalkarlardı. Maamafih kumandanlık makamını ih - tevcihi salâhiyetini haiz olan Kaplan pa- renlere tevdi etmek #uretile her süvariye kendi gemisinin memuriyetlerini satmak bulmuş olan bu küçük ticaret düşman - larının ehli olmadan Türklerin bah- riyesini mahvetmeğe kabiliyetli irtikâb ve itilâsları azami dereceye çıkarıyordu. raz için rekabetler vukun geldi. Mansab! şa donanmanın gemilerini en çok para ve-| hakkını veriyordu, âdet sevkile vücud! da her tarafta düşmanın kuvvetinden Gş misli üstün kuvvet çıkarıyor, şüphe gö « türmez görünen bir refah ve saadetin büz tün gururlarına kapılıyordu. Askerin gitmesi payitahtta biraz sükü, net temin etmişti. Büyük muvaffakiyet « ler #hraz edileceği ümidi hakkında iyi bir İstidad husule getirmişt, İşte Comte de Saint - Priest kralın izdivacı münasebe- tile bir eğlence tertib etmek için bu fır sattan istifade etmek istedi. Buna Türk « leri de iştirek ettirmek fikriledir ki y nız Avrupalıların zevk alacakları balo ve #yafet hazırlıklarına fişekler ve tenv'rat ta ilâve etmeyi düşündü. Bunları hazırla. mayı ben deruhde ettim. İnşası icab eden balo salonu bitmişti. Fişekler hazırlanmıştı. Yalnız dekoras yonlarla uğraşmak işi kalıyordu. İşte tam bu sırada Kara ve deniz ordularının mâha volduğu havadisi İstanbulu yeis ve felâ, kete garkederek bizim hazırlıkları dur « durdu. Artık şenlik tertib etmek akla ge. tirilemezdi. Padişah gayet büyük bir en dişe içinde idi. Vezirler bitik bir hal al « mışlardı. Halk nevmid idi. Payitaht kıt » aktan ve istilâdan korkuyordu. İşte bir ay evvel kendisini o kadar müthiş zanne« den bir imparatorluğun bugünkü vazi « Için otuz kişi istihdamına mecburiyet gö-| YE (Arkası var) renas sanmer

Bu sayıdan diğer sayfalar: