2 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

2 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii vii & ğ A & TAKAR RNA EA AR ." 2 Mayıs Şimendilerin resimle tarihi Navyork sergisindeki modellere göre KL ee A a 1815 ta remilerde olduğu RAM DESTE MT Gin makinist icin kasanın üzerine bir köşk yı ii Sis si Ve Dügünkü dünyanın en büyük lokomotifi (ağırlık 426 (on, sürt saatte 100 mii) | diye üzülüyorum. Delil Kadın hasta idi, ö- leceğini anlamıştı, Başı ucunda bekliyen kocasına: — Ben ölürsem sen Neclâ ile evlenirsin, Dedi. Kocası yemin etti: — Vallahi © billâhi Neclâ ile evlenmem. — Evlenirsin, çün- kü Neclâ bana ben. ser uyku — İşte evlen ymayorum. — Gençken dairede uyuyuverirdim. — — Birkaç senedenberi uyi sam akşama kadar gözümü kapaya- Ağlarım Karı koca birlikte oturuyorlard. — Biğ zaman dereden peden © konuştu Kadın konuşmak « tan yorulduğu zaman sustu. Suğmasını fır- ar, sat bilen erkek ka « rısına sordu: anda yaşardı: Bilmez man eh şeyler için ilâcı aimaz- — Ancak bir kişi alabilirim, — Öyleyse karımı elimiz? — Teşekkür ederim.. benim bir tane var, O yetiyor. Kadına dair Kadın ve içki olmasaydı, dünyada me fenalık olurdü, ne cinayet... Fakat dünya dünya, olur muydu? * Venüs güzelliğin tam manasile bir tnsalidir. Çünkü taştandır. * — Kalbim var! Diyen kadmın sözüne İnandım. Çünkü altmış yaşında idi, Ve kalb hastalığı vardı. Mer tursz kendisinde olmıyan şeyi çalar. Kadın da öyle. olmadığı işin erkeğin kalbini çalar, * Kadın: söyliyeyim. Söylemiye başladı ve sörünü biti- remeğiki için sustuğunu göremediler. * Adamın biri arkadaşına: — Geç kaldığım geceler eve döner, ken karıma ne söyliyeceğimi uzun u- zan ürüm. Arkadaşı gölmüş: — Ben de hiç düşünmem! demiş, — Karma ne dersin? — İşte geldim karıcığım derini; üst tarafını o söyler. * En iyi göz boyayan kadın, en iyi bo- yanan kadındır. Güzel kadm, kendinden güzel ka- dınla bir arada görülmekten biç boş- lanmaz. * Çirkin kadm, her zaman kendinden girkinini gözönüne getirerek müteselli olur. Akk iltibas şakaları A BEK emmeli — Napolyon nedir? — Eskiden doksan beş kuruşa geçen Fransız parasıydı. * — Sâadeti tarif eder misin? — Bilmiyor musun, karşı komşunun kızı. Annesi çağırırken duydum. Saadet ge. kafanı patlatacağım.. diyordu. V — Ben menekşe istiyorum, — Fazla geldin amma, geçen hafta Gülsümü aldık. İşinden mi memnun de- gilsin de şimdi de menekşeyi istiyorsun? * — 'Tevfik Fikrete bayılıyorum. — Sus ayıb olur, senin yaşındaki genç kızlar herkesin içinde sevdikleri insan. lardan bahsedip; bayılıyorum; ayılıyo- İzum dememelidirler. * Saçlarından bahsediyordu: — Benimki altı aylik nam — Ne dedin, ne dedin? — Altı aylık; dedim. — Hiç haberim yok. Demek gebe ol- duğunu altı aydır sakladın hal * — Karşınızdaki eve kim taşınmıs. — Bir tavuk meraklısı olacak — Nereden bildin? — Dün bizim oğlan bir arkadaşfle ko- maşarken duydum, arkadaşına karşıdaki eve öyle piliçler geldi ki görme! dedi, * — Nedim, devrinin en kuvvetlim idi. — Kurddereliden kuvvetli olabileceği. ni hiç zannetmem, * — Frenk neye derler? — Bir nevi gömlektir, bir nevi üzüm. dür, bir nevi çilektir. * — Ne okuyorsun? — Bir aşkın tarihini; — Tarihe çalıştığın kadar riyaziyeye de çalış ta sınıfta kalmıyasın! * — Ben ümidle yaşıyorum. — Evlendiniz mi? Yoksa metresin mi? Akk Gönüle dair Gönül mide manasına da gelir. sal mi istiyorsunuz: — Midem bulandı! Diyecekler yerde: — Gönlüm bulandı. Derler, * Hırselar içinde hiçbir kanunun cs- zalandırmadığı hırsız gönül hırsızdır. * Gön görmeyince gönül katlanır, derler. Göz göre göre de katlanan gö- nül olmaz mi kil * Gönül, Nasreddin Hocanm türbesi- na benzer. kapısı yardır amma, du- varları yoklur.. kapısı kapalı da olsa içine girilebilir. * Para ile gönül satın alınmaz, fakat kiralanabilir. * Gönül hastalığının bir tek tedavi çaresi vardır: Züğürtlüük. Züğürtlük kapıdan girdiği zaman gönül pencere- den kaçar. * Gönül teşrifat nedir bilmez. saray- da dn yaşar, kulübede de, * Gönlü hem yapıcı, hem yıkıcıdır, bazan ev yapar, bazan ev yıkar, * İnsan ihtiyarlar da gönlü ihtiyar- lamazsa ne mutlu o İnsana, * Gönül kimin peşinde giderse : onu güsel görür. * Hasisin kesesmin ağzını hiç kimse açlıramaz amma. bir kere de gönül teerühe etmelidir. Belki o açtırabilir. — Otelinizde bir gece daha kalaca » gım amma uyku ilâcı istiyorum. — Siz mi içeceksiniz? — Tahta kurulama içirmek kebil olsa ben içmezdim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: