6 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

diğerini tecrid etmek | 2 Sayfa Hergün Almanya ile Rusya İngiltereye karşı An.aşıyorlar mı? Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) müşkül olurdu. Fakat, bu âlemin bu ka. dar sık bir şurette kapalı olmasına Tağ- men, hâdisenin manasını bir dereceye ka- » aydınlatacak alâmetler görmek ve bu slimetlerin yardımm “ile dünya si- yasetinin büyük meydan muharebesinin yeni safhasına bir göz ülmak © imkânsız olmamıştır. * İslifa havadisini dün geceki İngiliz rad: yosu geç vakit, son haber larak ilân etti. Bu satirlârı yazmakta olduğum Ankarâ- da Ulus gazetesi, bu hsberi bu sabah Tevvelki sabah) sade bir şekilde verdik- ten sonra, öğleyin Anadolu ajansı, Rusya politikasına dair, Havas muhabirinin Moskovadan gönderdiği bir telgrafı hü- İâsaten neşretti. İstifaya takaddüm eden bu telgraftaki fikirlere di metler ve yardımcı izah ur edildiği zaman, Moskovanım tuttuğu po- tika yolu hakkında az çok vazıh bir fikir edinmek kabildir. . Hemen hemen bir senedenberi, kendi geniş Âleminde kapalı ve sessiz yaşıyan Rusya, bu uzun sükündan sonra, şimdi birdenbire, dünya asrın meydan muharebesine külli kuvvetlerila, iştirake karar vermiş bulunuyor. a, bu mu- bharebede, belki de henüz şu veya bu ta- rafı iltizam eder bir vaziye! almış değil- dir, Ancak, Moskova, bütün siyasi kuv- vetlerini bir araya toplıyarak dünya ka- dar geniş olan muharebe sahasının ufuk- larında, her tarafa gidebilir bir istikamet- te büyük bir strateji hareketine geçmiş bulunuyor. Bunda hiç şüphe yoktur. * Mihverin tecavüz politikasına karşı va- riyet almaya teşebbüs eden İngiltere Le- histana, Romanyaya, Yunanistana malüm olan garantileri verdikten sonra Rusya ve diğer memleketlerle de konuşmaya başladığı zamandanberi Moskova le Londra ve Paris arasında cereyan etmek: İlerdir. te olan fikir alışverişler! bir türlü iler. leyip müsbet bir neticeye varamadı. Al manya ile Rusya arasındaki münasehet- lerin klâsik mahiyetine bakanlar, neden dolayı Rusyanın bu umumi garanti siste. mine derhal iştirak etmemiş olduğunu bir türlü anlıyamıyorlardı, Nihayet, Moskovadan sızan bazı haber. lerden ve bu arada bilhassa Havas ajan- sının bugün radyeoda dinle: bir tel. gramdan anlaşıldıına gör. ne gilterenin kendisini #iyaseline bugün bu şekli, varın gekli vermek idd karşı muhalif bir vaz muhabiri, Polonya, nistan garantilerine Mo: den başlamış bir teşebbüs» olarak baktı- Zırnı ve bu meselelerin evvelâ Rusya ile konuşulması iktıza ettiği halde bunun fhmal edildiğini anlatırken Rusyanın sancak her tarafı birden muayyen taah. büdler altına alan anlaşmalara» taraftar olduğunu söylüyordu. Bu izah, Litvino. fun istifa haberi ile yanyana getirilince artık yepyeni bir vaziyet karşısında bü. lunulduğu aşikârdır. * Bu yeni vaziyette Almanya ile Rusya. yı birdenbire birer başka çehre ile görü. yoruz. Ötedenberi, binlerce kilometre me gafeden birbirlerine yalnız hiddetle bü- tülmüş gözler ve sıkılmış yumruklarla bukan iki memleket arasında, bu defa birbirlerine gülümsemek istiyen mülâ yim iki çehre göze çarpıyor. Bir zaman- danberi birbirlerine karşı küfretmekten vazgeçmiş olan iki idealist & İeketi, ahiren, iktisadi bir anlaşma yap- mak Üzere konuşmaya teşbbüş ettikten iz her iki taraf gilterenin karşısma geçerek, «senin -Pâh bu memleketi, kâh politikana karşı, işte biz de böyle mukabele ederiz!» diyorlar. Belki de bunu henüz demiş de- Bildirler; fakat, Moskovanın Londra po- Ytikasına karşı alır. olduğu tavır, he- men hemen bunu söylemiş olmaya mua- dildir. Bu yeni vaziyette Almanya ile Rusya nö derece konuşmuşlar ve ne dereceye kadar anlaşmışlardır? Acaba, sralarında anlaşılmış noktalar var midir? Acaba Rusyanın son hâdizeler arasındaki tavrı, ya ve Yuna- min «bersin , | başlangıcı mıdır? Yoksa, Moskova, Berlin kılâb meri-/ Gençleri besliyen büyük hayal tecrübe ve bilgi sahibi ihti- *yarlarla kendilerini hemseviye saymaları, veren zehab da kendilerini gençlerle arkadaş olabilecek zin- delikte aanmalarıdır. | Dördüzlerin anası Yavrularından Bıkmış! Son oç sena zarfında, 2 binden fazla ziyaretçi, Yeni Zelandalı dördüzleri ziya- ret etmişlerdir. Bundan böyle anneleri, i bebekleri beş yaşlarına basıncıya kadar İkimseye görtermemeğe karar vermiş ve İbu kararını gezetelerle de ilân etmiş Madam Dunedin: «— Bıktım çocuklardan artık. Bir yol- da bebek gördüm mü, fena halde sinir. leniyor, kız mu oğlan mı diye merak bile etmiyorum. İşte bir doğumda 4 çocuk do. Formanın akıbeti budur. Yavrularımı se- viyorum amma.. bir daha istemem; de- mektedir, Resimde ana babayı görüyor. İsunuz. — —— ————————— sade kendi kendisine tuttuğu bir yolun ile hiç olmazsa iptidal bir görüşme yap- mış mıdır? Bu suallere kat'i bir cevab İ vermek şimdilik mümkün olmamakla be- fraber Almanyanın son hâd er arasın- da aldığı tavra bakılırsa iki memleket a- rasında hiç olmazsa bir konuşma Vakidir. Bu Konuşnin nereye kadar gider? Rus. ya ile Almanya, İngiltereye. karşı anla. şırlar mı? Anlaşabilirler mi? Hattâ, her ki tarafta böyle bir tecrübeye temayül var mıdır? Böyle bir anlaşma vukua ge- lirse bunun enternasyonal politika &le- minde yapacağı akisler neler olabilir? Bu sualler; şimdilik bir tarafa bıraka- lum; bunları birer birer göreceğiz, tetkik| *deceğiz ve hükümlerimizi, (hâdiseleri takiben vereceğiz. Şimdilik şunu söyle- mekle iktifa edelim: Önümüzdeki yaza harb olmıyacağı hakkındaki mütaleamız, kuvvetlenmiştir. | Şu dakikada gerek Rusya, gerek AL manya, her tarafa gidebilir bir yol üze. rinde görünüyorlar, Sonrasını ancak son- ra öğreneceğiz. İSTER ağaç mezbshasının bütçesi müzakere & dan biri: her yerde buz bulundurm tir, hâdiseyi bilmiyordu, fakat hemen: — Tetkik eder, icabı yaparım. dedi. Ve aradan 2 gün geçmemişti ki, “İSTER Bir sual daha: Rusya ile / İmanya ara» | çekmiyecektir; İNAN, Birkaç gün evvel Şehir Meclisinin bir toplantısında Kara. lirken . mezbâhaya bağlı bir daire olsn büz imalâthanesinin de bahsi geçti. Aza- — Buz bayiinin buzu her yerde 100 paraya sattı temin edemediğini, vazifesini yapamadığını söylüyordu, şikâyet ediyordu. İstanbulun yeni Belediye Reisi vazifesi gazetelerde İNAN, İnsan yaşamak ihtiyarlara teselli — rene terenamanre ersen Hergün bir fıkra Gene bilemedin Obür, bağda üzüm yiyordu. Set» kımı koparıyor, ağzına aliyor, ve ü « ; zümlerin hepsini birden ağzını bo - ; galttıktan sonra boş salkımı ağzından çıkarıp atıyordu. Oburun bu tarzda üzüm yeyişini gören biri: — Üzüm öyle yenilmez, dedi, obur sordu: — Ya nasıl yenilir? İkişer ikişer ağza atılır. — Öyle yenilen armuddur. — Yok canım armud sapından tu - tulup yenilir. — Gene bilemedin, sapından tutu- lup yenilen karpuzdur. İngilterede vahşi Bir papas İngilterede Banbury ##riki dünyaların. dan sakallı Theodore Lamb, elbisa diye İçuvallarla örtündüğü, saçlarına, rına briyantin yerine çamur sürdüğü i- çin ana caddelerden dolaşmaktan, dük. kânlara girmekten menedilmiştir. e — —— sında bir anlaşma olursa Türkiyenin va- bu yeni vaziyet ile zayıflamamış, bilâkis | ziyeti ne olur? Okuyucularım bilirler ki|çehreliliğini sigorta etirmek istemiş - ben Türkiye hakkında çok nikbı: Muhittin Birgen İSTER buz meselesine mi EN b kala İK TEA ; Için daima hayale munzaçtır, Takar Bü in- tiyacın derecesi az veya çok olacağına göre neticesi değişir, bir takdirde teşvik kamçısı, diğer hâlde ölümü tacil eden uyutucu bir YlAçtir. A 18 yaşında bir kızla Evlenmek istiyen Papasın esrarlı ölümü & ümüzdeki haftalarda çok sevdiği 18 yaşlarında bir mekteb talebesile ev- Jenecek olan Londranın dini şahsiyetlerinden © 57 yaşlarında Ralf Palter Wade, kilisedeki odasında ölü o- Jargk bulunmuştur. Papas, genç kızla nişanlandığını ilân eder etmez, muhi - tindekiler, kendisine yolladıkları im - zasız mektublarla tehdidlerde bulun - muşlardır. O kadar ki, papas mektub - larını bir başkasına açtırdıktan ve o - kuttuktan sonra eline alabilmiştir. İstediği gibi bir ada satın alan muharrir Meşhur İngiliz kadın muharrirleri den Rosita Forbes en büyük emelle - rinden birine nail olmuş, West İndies- de bir ada satın almıştır. Muharrir, bu- rada bir köşk yaptırarak, (hayatının son günlerini, medeniyetten 160 kilo - metre uzakta kendi kendisine geçinen bir cemaatle birlikte geçirmek sevda - sındadır. Eleuthera isminde olan bu âda iki kilometre uzunluğunda ve bir kilomet- re genişliğindedir. Plâjı fevkelâde gü - xe'dir. Muharrir köşkünün plânlarını bizzat kendisi çizmiştir. Güldüğü hiçbir zaman görülmiyen bir aktör Holivudun abus suratlı aktörü Ned Sparks imseyen bir fotografını gös- teren herhangibir kimseye Türk lirası ödemesi hususunda bir si- gorta şirketine müracast ederek, abus . Tür-İtir. Aktör bütün şöhretini bu abuslu -| kiye, müttehid, kuvvetli ve yeryüzünde| ğuna medyun olduğunu söylemekte - müsbet bir varlıktır. O, dünyanın her va-| dir. Teklifini kabul eyliyecek şirketin ziyetinde kendisine bir emniyet ve hu- hiç bir zaman zarara uğramıyacağını, zur kombinezonu bulmakta asla güçlük! zira aslâ hayatta kendisini gülerken rmiyeceklerini iddia etmektedir. İNANMA! üteallik mühim mukarreratını okuduk Medihte ve zemde istical etmiyelim, dalma zarar verir, fa- kat bazı hareketler de vardır ki, bunları kaydetmemek te aleyhte İse memleket hesâbma fena netice verir, lehte ise ı ve | insafsızlık ölür, İş; İ pi ne yeni başlamış yen şu İstanbul ş Belediyenin İSTER sen: dır. Biz buna benzer daha bazı biraz çalışma, biraz takib fikri, hele ticari görüş kabi- iduktan sonra asırlardanberi bir türlü imar edilemi- bu sonuncu kısımdan. de bakârak biraz aret ettiğimiz ehrinin yüzünü güldürmenin kısa bir za. manda mümkün olabileceğine inanıyoruz, fakat ey okuyucu INANMA! Mayıs” 6 > Sözün kısası Kitab ve köylü E Talu ; A nkara neşriyat sergisinde satığ” işlerile meşgul bir vatandağt sordum: — Alışveriş oluyor mu? — Epeyce oluyor.. cevabımı verdi. O aralık, sergiyi gezmekten dönen te- miz giyinmiş iki köylü, ellerinde küçüğü bir kitab paketi ile yanımızdan geçlilet. Memur: İ — İştel dedi; bakınız: Ufaktefek, fakat en çok kilab satın alanlar bunlar. Sergi açılalıdanberi, büfâyı gezmek ve elleri boş çıkmamak hususunda köylülerimiz ve halkımızın mütevazı tabakası takdir ve ii geyrete şayan bir tehelük gösteriyorlar. — En ziyade âldıkları ne gibi eser« © İlerdir? — Bilhassa Atatürkün hayat fotoğ Jrata canlândırr albümler.. biribirlerin- den görüp, geliyör ve aliyorlar. Sonra; büyücek puntolarla bası hikâye, mâ“ sal'kitabları “İçlerinde slfabe ve okums © kitabları alanlar da çoktur, 1 Harf inkılâbımızın, bu, mes'ud bir sen O meresi değil midir? Köylüye okumak ş j zevkin! tattırmak, kitaba para verilebiler © ceğini öğretmiş olmak, böyle kültür sere gilerini gezmekten haz duyurmak. ne © güzel başarı! ' Neşriyat kongresinin amaçlarından bk ri de bu Mes'ud neticeyi daha da şümul- lendirmek olacaktır. Hiçbir kongre bu kadar şevkle, istekle, azim ile çalışmas ruştır. Muhterem Maarif Vekilinin daves tine icabet eden delegeler takib olunan gayeyi daha toplanmadan evvel tamami le berimsemişler. Bu birkaç günlük i$ birliğinden, memleket hesabına iyilikler doğacağından emin olmalıdır, Bunlar, bu iyilikler sayılmakla tükeni mez. Encümenlerde hazırlanarak, umüs mi heyete arzedilecek ve tatbiki Cümhus riyet hükümetinden iltimas olunacak te“ menni ve kararlar Türk kültürünün inki- şafı ve yayımı bakımlarından bilhassa faydah olacaktır, Hele kitabı ucuzlatıp çoğaltırsak v6 yayımile satışını daha emin, ser! ve am& li bir hale koyarsak bugün bile azıcık ka zancından fedakârlık ederek kitab satın alan köylü, böylece teşmelik — gösterdiği irfana yakın bir istikbalde erişmek im kânlarını bulacaktır. Harf inkılâbı Türk ülkesinde mucizeye yakın bir tesir yapmıştır, Vatandaşlar © mak istiyorlar. Onların bu nezih istek- lerini karşılamak borcumuzdu. Neşriyat kongresi bu borcun hemen ödenmesi ça relerini araştırmak ve bulmak için top landı, İşin tutumundan ve kongrenin çalışma tarzından, sarfedilen emeklerin boşa git İmiyeceğin; anlıyoruz. Çünkü üzerinde yürünen iz, Ebedi Atatürkün granit üze |rine, dehasının nurile hakketmiş olduğu izdir! iskender camisinin avlusundaki bara'alar yıkılacak ; Sultanahmette İskender camisi avlusup da bulunan beş baraka vakıflar müdür « lüğü tarafından yıktırılacaktır. Caminin san'at güzelliğini ve avlunım intizamıni bozacak derecede harab olan bu barakaların içerisinde mubtelif eşhas | kiracı olarak oturmaktadır. Bu sebeble de vakıflar başmüdürlüğü barakaların tahliyesi için dava açmıştır. Tahliyeyi müteakib bu barakalar Kemer yıktırıla » rak, avlunun temizlik ve iptizamı temin olunacaktır. e

Bu sayıdan diğer sayfalar: