May 25, 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

May 25, 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sanayi ve iktısad Meselelerimizi hesab ve Rakam üzerinde mütalea Etmek lüzumu Yazan: Muhittin Birgen anayi ve iklısad meselelerimiz günün en mühim meselelerin dendir. Cümbhuriyetin arkasında henüz altı ayizk bir müddeti bulunan ikinci devri, bu müddet içinde, evvelâ, devle- tin siyasi kadrosunda bir intikal hareketi yaptı. Yüksek bir ittinad duygusu ve de- rin bir kanaat birliği ile, memleketin &i- yaset binasında tek bir taşın bile yerin-| den oynamaksızın, milti bir ittifakla y pılan bu intikal * harekeli, memleketin (milli şvur ve siyasi olgunluk bakımından çök yüksek bir dereceye kadar yükselmiş olduğunu gösterdi, bundan memnunuz. Millet Meclisi intihabatinın yenileşme- si ve ikinci Dok ydam hükümetinin İş başına gelmesi ile tamamlanon bu #i intikal hareketinden sonra iktisadi rimizin dahili er srasında birinci! plâna alınması bir zarurettir. Unutmıya- am ki ber siyasi hareket, bir iktisadi ha- reketle elele yürüyen bir hâdisedir. Bu- Dun için siyasi intikal esnasında iktisadi İntikale aid meseleler de zaten bahis mev- Hu olmuştu. İktisadi işlerde herkesin başka tarzda bir şikâyeti, bir davası, bir fikri bulunması, bu iktisadi intikal hâdi- sesi etrafında hayli dedikodu ile dolu bir hava”Yaptı. Millet hesabina şükretmeli- yiz ki bu dedikodu havası, ülunetli bir ruh hastalığı muhiti vücude getirebilecek | bir nisbet slamadı; bunu da milli şuurun inkişafına borçluyuz. Şimdi, bizim için ikinci yapıcılık devri gelmiştir: Cümhuriyetin, son on beş sene içinde yaptığı şeyler üzerinde derin derin | düşünerek, eserleri tetkik ve tecrübeleri | tahlil ederek, bu rejim, ayni yolda, yeni yeni hamleler yaptırmak devri... Elimiz- de on beş senenin kıymetU tecrübeleri, ruhlarımızda bugüne kadar elde edilen muvaffakiyetlerin verdiği küvet ve nef- se itimad duyguları olduğu halde, yeni devri, daha iyi yapan, daha süratle fler- liyen, daha hür, daha şuurlu, daha bil gili ve daha tecrilbeli bir devir halinde, yüksek eserlerle, canlandırıp ileri gölü- receğiz. Bu büyük dava etrafında halen, birbi- rile çarpışan fikirler muhteliftir. Fikir- lerdeki bu çeşid çokluğunun ilk sebebi, bizim ötedenberi işlerimizi ölçerken, mü- tehassıs akıl yerine, mücerred akıl usu- Wünü kullanmaya alışmamızdır. Meselâ, israf denilen şeyi memur aylığında, kad- roda aramamız gibi. Gene meselâ, banka sistemini kaldırıp müstakil bütçeli mü- dürtükler yapmak fikri de bu kabilden- dir. Bu noktalar üzerinde kâfi derecede fikrimi izah ettiğimi zannediyorum. Şimdi de başka bir bahse geçiyorum: * * İşte, size, halledilmesi lâzım gelen bir problem: Türkiyede iptida? maddesi meb- zul olan bir sanayi şubesi, pamuklu men- sucat işleri, Devlet bu şube üzerinde üç büyük fabrika kurdu. Dördüncüsü de ku- rulmak üzeredir. Halbuki Türkiyede, bu fabrikalardan evvel kurulmuş daha bir kaç fabrika vardı. Bu eski fabrikalar, harbden evvel kurulmuş şeylerdir, Harb- den evvel, yani Türkiyede gümrüklerin kıymet üzerinden yüzde on bir gibi umu- mi ve.küçük bir nisbetle ifade edildiği zamana aid tesisler. Demek oluyor ki, © zamanlar, bir taraftan devlet, maliyet hesabları yapıp bu gümrük himayesile pamuklu kaput bezi imali mümkün ola- cağına kanaat getirmiş ve fabrikayı kur- muş. Ayni zamanda ecnebi veya yerli hu. susl sermaye de ayni himaye payı içinde bu işleri yapmak mümkün olacağını dü- şünmüş ve bu fabrikaları kurmuş, Vakı4 #abrikalar. o devirde çok bir şey kazan- Mmamışlar, ancak * fabrikalar pekâlâ | işlemişler ve inkiş inde bir şey olmak Halbuki, bugünkü himsye payı - besab- Resimli! Makale: Cesur ol, fakat cesaretini fazla kullanma, «atılganlıkta çok ileriye giden insanlar biraz düşündükleri zamah be- zan yabtıkları işten ürkerler, o vakit en korkak bir adam- dan da korkak olurlar. Cesaret ekseriya m da mümkündür. bir, iki, üç atım baruttur, avcının elin- İ de tüfek, tüfeğin içinde de kurşun olduğunu hissederse yırtıcı hayvan yaklaşmaz, fakat sen gene kürşununu kul- Inmamaya bak, İkinci, üçüncü, beşinci düşmanın çıkma- SOZ ARASINDA Nevyork sergisini Gezmekten başka Dileği olmıyan kadın Bu İngiliz kadını, beş senedenberi dişinden tırnağından arttırarak birik - tirdiği paralarle Nevyork sergisini gez-|dün vefat eylediğimi anladım. Bu ha- mek üzere Amerikaya gitmiş, doya do- ya sergiyi dolaşmış, şimdi de Londraya dönmüştür. — Allahtan başka dileğim yak, ra - batça ölebilirim! demektedir. eme mm yüksek bir gümrük himaye duvarıdır ve bundan dolayı memlekette ikinci dere- cede mühim birçok fktısadi problemler doğar. Bu problemleri birer suni halinde şu suretle ortaya koyabiliriz: 1 — Bu gümrük duvarının yükseklik derecesi hangi iktısad mütehassısı tara- fından, hangi hesab esasına göre yapıl- mıştır? Acaba, şimdiye kadar yapılan tecrübeler, bu duvarın alçaklığı ve yük- sekliği hakkımda bize ne gibi fikirler ver- miştir? (Devamı 10 uncu sayfada) İSTER kolonyalarını pahalı bulmuş: * — «İnhisar «ucuz» kolonya yaptır; ediyor: Fiatı 200 kuruş! Halbuki piyasada kilosm 150 kuruşa «pahalı» kolonya- INAN, Meslekdaşlarımızdan biri Piyasaya çıkarılan İnhisar ları tamam yapacak vaziyette de 5 üstündedir Bu, lardır. Ahp kullananlar da pek şikâyetçi değil. erene ares sesammne oem i i Hergün bir fıkra Müsrif mi muktesid mi? | Hasis, fakat ayni zamanda da sof i bir İskoçyalı Londralı bir kıza şık olmuştu. Aşk yüzünden bir delilik yaptı. Londraya telefon etti. Kızla ko” muştu, İzdivaç teklif etti. Kız telefo- mi kapamadı. bir saat geçti, bir saat sonra; — Peki sizinle evlenirim! Dedi, İskoçyalınım yanında gene kendisi gibi hasis bir arkadaşı vardı: — Bu kırı alma, dedi, peki: demek | çim telefonu bir saat açık tutup seni i masraja soktu, çok müsrif, i — Bildkis çok muktesid, pahalı ta- rife saatinin geçmesini bekledi, Ucuz tarife saatinde «peki!» dedi. N.. Londrada geçen garib bir hâdise Vak'a geçenlerde Londrada büyük bir gazete idarehanesinde cereyan ey - Temiştir. Çok temiz giyinmiş bir adam başmur| İharriri görmek istemiş. Başmuharrir de| kendisini kabul edip ziyaret sebebini sorunca şu cevabı almış: — Gazelenizi az evvel elime aldım ve vadise hayret ettim doğrusu Başmuharrir ise şunları söylemiş: — Efendim, havadisi dediğiniz gibi gazetem yazdı İse de işte bir yanlışlık mevzuu bâhsolamez. — Fakat... Hayattayım. Görüyorsu- nuz yal... Bu yanlışlığı ilk çikscak nüshanız - da tashih ettirmenizi çok rica ederim. — İmkânsız efendim... Gazetemizde çıkan yazıları tashih eylememek pren- sipimizmdir... — Fakat... — Fakat demeyiniz... Suiniyet tile hareket eylemediğinizi size ispat eyle- mek için şunu yapabilirim: Yarın çıkacak olim gazetede isminizi yeni doğanlar arakında neşrettirece ğim. Bu suretle ölüm haberi kendi! ğinden tashih edilmiş olur!.. İSTER lar se p sattırdığını ilân Bu kadının Yüzündeki Takallüs nedir? İ Bu gözel yüzdeki bu işmizaz ve takal- lâş neyi ifade eder, dersiniz?. Düşünseniz belki bulabilirsiniz, amma biz size söyli yelim: İngilterede Middleser'te yapılan bir tayyare resmi geçidinde, makinelerin çıkardığı gürültüden fena halde muzta- rib olan bu İngiliz kadını gördüğünüz şe- kilde, sanki işkence içinde imiş gibi bu hali almıştır. 73 rakamına bağlı bir san'atkâr Sesinin fevkalâdeliği ve oyun tarzının mükemmeliyeti dolayısile (Amerikada pek büyük bir şöhret kazanmış olan Lily Pons «135 rakamını çok sevmektedir. İlk angajmanını 13 yaşında iken yap- mağa muvaffak olduğundan dolayı bu rakamı uğur sayar ve ber işini on üç esası üzerinden görmeğe gayret eder. Meselâ kabul günleri her ayın 13 ündedir. Davet- Wlerinin sayısmın 13 olmasına dikkat e- der. Mühim işlerini ayın 13 ünde görür. Günlük mühim işlerini saat 18 te tedvir| bir Kere daha tebcil ediyorum. eder. Alacağı tuvaletlerin fiatlarının 13) Jü olmasına dikket eder! INANMA! sattığı kolonyanın derecesi, piyasada 150 kuruşa satılan- yesine indirilince fiatının 75 kuruşa ineceğini de hesablamamıştır. Fakat ayni nefasette ucuz mal varken pahalısının satılmıyacağına göre İstanbul kolonyacıları - nın toplantı üzerine toplantı yapacak derecede telâş eseri göstermelerinin sebebini hiç düşünmedi mi? İnhisar İdaresi bugün 200 kuruşa sattığı Kolonyayı Sözün kısasi Medeniyet tarihinin Önemli hâdisesi E Tet sesi olan «Hukuku beşer beyanpi” nins neşrinin yüz ellinci yıldönümü Cemi ren bü tarihi ve muhal 1789 senesinde milli meci nan Fransız milleti mü mi musibetlerin ve ki den vaziyetlerin, münh beşerin ihmal, istihkar ve teeshül İmesinden eri geldiğini nazarı dil larsk...> insanların tabii, mukadöğ İferagat edilmez Kül mı glenen, etmişler ve 17 madeelik bir hakk İşer kanunu esasisis vöcude ye O gür bugündür, demokrasinin Mili des prensipleri ine istirnmd edet' tün en ileri rejimler bu mükemmel a bedi beyannamenin ruhundan 1 ipi” mışlardır. Yeryüzünde hürriyetin sonsuz ver lerinden müstefid ne kadar millet “ve hepsinin de «âmme hukuku; hukuki ve şer beyannamesinin sağlam, veciz ğişmez esasatına müsteniddir. mai Yüz elli yıl evvel eğer bu beya” tanzim ve neşredilmemiş olsaydi 2” ların bu derece ileriye gidişlerine SİPÜ, siz ki şahid olmıyacaktık. # |, Devletle millet arasındski ahenk İların karşılıklı saygı ve il mad di kelâm, fikir, yazı, adalet hürriyeti. N ei mal emniyeti eğer zâman altına ise, bu o beyannamenin sayesindEği” Fransız meclisi müessesam HÜ ye beşeri tavsif ederken onlar hakkınd. bik mukaddes, feragat edilmez VE z kar olunmaz t8birlerini kullanımşö" a Gene ayn! meclis bu tâbirleri şöyle“ sir etmiştir: 5 eğil Feragat edilmez. çünkü bu haki vazgeçmek ve bunları terketmek dan, insanlık stfatını nezeder, yas 19 di yda gi eçen hafta, insaniyet VE niyet tarihinin en önemli DA r İstihkar olunmaz. çünkü bü ihmal edilmesi veya çiğnenmesi 0” varlığına mâni teşkil edemez. g Mukaddes. çünkü bu ballar MöRİ e hiyette olup, kurları istihkar etmeğ nevi küfürdür. > İşte bu şekilde tefsir edildikten “yi dır ki beşerin hukuku daha iyi ye Ha. riayet görmeğe başlamış Ve CO ğe lerin manevi seviyesi yüksekliks© selmiştir. > Hukuku beşer beyannamesi Ki eğit «orta çağ» in anladığı ve tatbik EY yi orzdaki adalet mefhumunu medeni “ia İsra göre tashih eylemekle en meti görmüştür. Onun sekizinci maddesi mucibin€* miyet intikam almaz, ancak gerdi” bek a mak runmak için ve kötülere ibret ye şü de ceza verir. Her türlü işkence Coza kanunlarının maksbline yoktur.» i illeri Bu esaslar, bugün medeni hangisinin adalet sistemine tevafi” mez? Bu itibarla, hür Türkiye efkâm umumiyesinin bu yöz eli dönümüne manen iştirak etmesi gi tabil bir şey olamaz. Onun içindi ai €bedi reha kanunnamesini tarzi Ve re vasıta olan büyük adamları Pözgii İ milletin, hür bir ferdi sıfatile İ vatandaşlarına âcizane tercüme TAKVİM r. Bir de yeni| biraz tecrübeden sonra dereöesini ve nefdbetini muhafa - Bu ne biçim ucuzluk? Anlayamadık!a diyor. devre bakalım: Devlet pamuklu sanayi kurulmazdan evvel bir kiloda yirmi ku-| ruş gürrtik vardı. Bu himaye kâfi görül- mediği için, gümrük tedtici surette yük- geltildi; bugün, muhtelif çeşid ve kal lerin vasıti gümrüğü kiloda doksan ku- rüş kadar bir şey hesab edilebilir. Bu, * İstanbul piyasasında 80 derece yalnız bir tek marka kolonya bulunduğunu, onun fiatınım da 480 kuruşu geç- tiğini meslekdaşımız belki bilmez, İnhisarın 200 kuruşa - İSTER | za etmek şartile belki biraz ucuzlatabilir, yarı Hata bir NAN, İSTER ikincisini çıkarması da mümkündür. Fakat kendi hesa - bımıza biz bu vdziyette dahi halka hizmet etmiş olduğu- na inanıyoruz, ey okuyucu sen: yi INANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: