6 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

6 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lasımpaşa cinayeti Küçük çocuk yıldırım gibi karakoldan içeri girdi ve: evlenmiyorsunuz? EA “Son Posta,, nın bekâr okuyu- “ Yetişin bir adam ablamı öldürüyor., diye bağırdı! çuları fikirlerini bildiriyorlar Akşam üzeri idi. Altı, yedi yaşında bir şocuk, Kasımpaşanın dar ve toprak so. kaklarının birinden nefes nefese koşarak çıktı. Yüzü morarmış, gözleri büyümüş. tü, Sokağın köşesini döner dönmez biran durdu. Ayaklarındaki takunyaları çıka. tarak koltuğunun altını sıkıştırdı. Bü. yük bir süratle tekrar koşmağa başladı. Az sonra, iki kapısı arkasina kadır açık ve kırmızı renkli, büyük bir tabelânın ü. zerinde (Kasımpaşa karakolu yazılı ah. #ab bir binanın içine daldı. Önüne ilk ge. len kapıyı iterek bir odaya girdi. Gürültü üzerine önlerindeki kâğıdlardın gözleri. hi çekip ona bakan polislerin bir şey sor. malârına vakit bırakmadan haykırdı: — Bit adam.. ablamı öldürüyor!.. Sonra, yüzünü iki avucunun arasına alarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Odanın içinde bulunan dört polis, is kemlelerinden fırlıyarak çocuğun yanı. na koştular. Biri, ellerini yüzünden çe. kerek sordu: — Kim öldürüyor ablanı?. — Tanımıiyorum!. — Ne ile öldürüyor, tabanca ile mi? Çocuk, gözleri gi iri arkama yuvarlanan Yüğine çi rek cevab vardı. © * — Bıçakla, çak sokuyordu, Polisler — Evin nerede?, , : Çocuk bir kolunu, sokağın gayri mu. Ayyen bir tarafına doğru uzatarak cevab verdi: — Mahkeme sokağında!.. Üçü birden sokağa fırladılar. Çocuk Sıplak ayaklerile en önde koşuyor, iki Polis arkadan, onu kovalıyormuş gibi iri Vücudlerile geniş adımlarını açarak hız. İ, hızlı yürüyorlardı. Mahkeme svkağından bir yel Şibi sap. tılar. Çocuk korku ile geri kalip polisle. tin arkası sira yürümeğe başladı. | Polisler, tecrübelerinin veya hissi kab. Ielvukularının Yardımile, tek katlı, ha.| tab bir evin önünde durup arkalarından &elen çocuğa dönerek seslendiler: 5 m1?. ocuk ö oi iz öne doğru salliyarak ce. — Orası!.. Orasıt,, Polisler tabancalarını çıkarıp eilerine aldılar. Sonra aralik kapıyı O tekme De iterek içeri girdiler, Küçük çocuk $8 arkalarından yavaşça içeri girdi. Her va sel LR e hareket etmeden ve Ses işitilmi si Vi aça Çocuk polislerden birinin kolunu dör. terek başını çevirtti. Taşlığın ilerisindeki mutfağı işaret elti Polisler ayaklarının uçlatını basarak mutfağa doğru ilerlediler. Mutfağın ka. Pası açıktı skin bakışlarile loş mutfa, Ban içini taradılar. Bir tanesi. — İşte!, dedi. Sonra süratle mutlağa | daldılar. i Mutfağın kirli malta taşları üstünde, 7 yaşlarında Kadar tahin edilen sarı Saçlı, bembey; tenli gayet güzel bir| inde yatıyordu. Malta ından delikli taşa doğ.) Genç kız kanla; iç taşlarının aralıklar, ru, saçaktaki oluktan boşanan yağmur suyu kadar bol kan akıyordu. İki polis genç kızın etrafına çömeldiler. Çocuk, kafasının içine sığdıramadığı bu facia karşısında gözleri dışarı fırlıyacakmış gibi büyümüş bir halde, tirtir ütriyetek ablasının kanlı vücudüne bakiyor, oğlu yamıyor ve çırpınamıyordu. Polislerden biri, elini genç kızın göğsü üzerine koyarak kalbini dinledi, sonra mabzina baktı, arkadaşına dönerek; — Ölmüş!... dedi. * O gece, öldürülen kızın vak'a esnasın. da evde bulunmıyan ihtiyar annesi Fat. ma ve yedi yaşındaki oğlu Tosun, Kasım. paşa karakolunda, komiserin sorduğu suallere gözyaşları içinde cevab veriyor. lardı: — Kızının adı ne idi?, — Aliyel, — Kaç yaşında idi? — On yedi! Ne ile geçinirsiniz?. — Bekâr çamaşırı yıkayarak üç, beş kuruş kazanır, işte onunla çocuklarımı, kendimi doyurmağa uğraşırım. .— Başka kimsen yok mu? asra yır!. 'nlerin çamaşırlarını yıkarsın, i- “adir, nerede otururlar, ne iş ya- mlar?. mam.. bilmem hiç birini!. Se. yıkarım. Herkes birbi. “M.Ş sağlık verir. Kapıma gelen a- win çamaşırlarını kapı aralığından £ gene kapı aralığından uzatır veri. alnız beş, on tanesinin isimlerini | — Kızının dostu filân var mıydı? Ya. ni"hiç kimse ile dalga geçer miydi?. Kadın yerinden sıçradı. Boğuluyormuş Bibi gırtlağını tutarak hıçkırıklı bir ses. le cevab verdi: — Hâşir, Hâşâ, — Kızım hiç gören olur muydu?. " — Eh.. tabii bakkala filân giderdi. Gerçi çarşaf giyer, yüzünde peçe bulu. nurdu arma,. cahillik bu.. belki yüzünü bırakmıştır birkaç defa.. ze Şu çamaşırlarını yıkadığın adamla. rın isimlerini söyle bakalım!. — Kahveci Hasan efendi, altmış ya. şında bir adamdır. Bakkal Yekta efendi, o da şuracıktadır. Sonra kâtib Ali efen. di, eczacı Şevki efendi, çorapçı İranlı Sa. med efendi, fırıncı Hüseyin efendi. Komiser, çocuğa sordu: — Ablanı öldüren adamı görsen tanır mim ?, — Tanırım. Kara kaşlı, kara gözlü bir adamdı. Komiser kadına döndü: — Haydi hanım, şimdilik eve gidiniz!, Dedi. * Kadm çocuğile beraber karakoldan çı. kıp gittikten sonra komiser, etrafındaki polislere dönüp şu talimatı verdi: — Kadının isimlerini hatırladığı Bu &. damlar hiç şüphe yok ki, eski müşterile. Tidir. Şu hale göre bu adamlar şimdiye kadar Aliyeyi birçok defalar görmüşler. dir. İçlerinden bir tanesi bu kıza tutula bilir. Anasının evde bulunmadığı bir za. manı kollıyan bu âdam zorla içeri girip kıza tasalluta başlar. Kızım hoşa gitmi yen mümanaati bu işi bir cinayete çev (Devamı 13 üncü sayfada) OM. H. S. (Akşehir): «Hergün güzatenizde bektrların anketini- ze gönderdikleri cevabları okuyorum. Za- vallı bekârlar, türlü vürlü bahanelerle nişn evlenmediklerini sayıp döküyorler. Kimi maaşının azlığından, kimi kadınların fazla süse düşkün olmalarından, kimi de hayalın pahalılığından deri yanıyor. Haloıki bizim Anadoluda 10 Yira kazancı olan ir erkek dört nüfus besi'yor. Nasıl oluyor yağlı yerine yavan yiyor, yeni yerine gişiyor. Böylece: devran dönüyer. dur, Servetim yerinde, ticâret ile meşglüm. N'çin evlenmediğimi izah edeyim; Dort de- İn nişanlandım. Dördüncüde iyi bir sileys mensub sandim. £ Kimisi, mekleb arkada - şım diye, bir gençle konuşuyordu. Kimisi be“ nim dayımın oğlu diye başka bir erkeği pre- zZanta etmeye kalktı. Kısacası, şimdiki kızlara içir. evlenemiyorum.» © Mustafa (Tarsus Tabakhane mahallesi No. 12): “Her bekâr evlenmek İster; fakat bizde © *iki âdet kalkmadıkça, yani kız ebeveyninin haddinden fazla masraf çıkarmalarının 5- nüne geçilmedikça az paralı bir bekir evle- nemez, Nitekim ben kışın bir yuva kurmak güvenemediğim derseniz,|” eskil Gelelim | b benim bekârlığıma: Benim yaşım lam Gtur-), DE çocuk TERBİYESİ Elk günler ve ilk yaş Bütün analarla babaların bilmeleri lâzun gelen bazı kaideler Terbiye kitablarının umumi ve müş- terek bir hatası var: Hepsi de çocuğun, İkendine örnek olacak bir anne baba - İdan doğduğunu, fevkalfde vasttalar i- İçinde, hususi bir muallimin elinde, hu- i şekilde kurulmuş bir mektebte, m oyun yerleri bulunan geniş artımanda büyüdüğünü farzedi- uki hayatta kaç yavru bu mü - mmel şartlar içinde ye Pratik ğun muhitini olduğu gibi alır ve o s üstünde yürümeli. Geniş, konforlü evlerin, apartımanların yanında ayni leve sığınmış bir kaç afleyi, muhayyel, hususi mektebin yerinde mevcud mek- tehlerden herhangi birini ve çocuğuna değil bütün vaktini, hattâ günde birkaç saatini bile veremiyecek vaziyetteki apneleri düşünmelidir. Bunların hep - sine hitab etmiye çalışmalı. Bizim bir- kaç makale içine sıkıştırmıya çalışaca- sıkı kapamalı. Karanlık; yaramaza der. enelile memleketimiz kızlarından birine tâ-İğımız fikirlerin esası da işte budur. lb oldum. 300 lira verip, nişan ve düğünün bununla yapılmasını söyledim. Bu teklifim ü- ediklerin! sie yazayım E gre 100 sesini yi 109 tane! delikler aramıya lüzum yoktur. #C9 yağlık, 100 lira "kıymetinde bir çift burma,İcuk: terbivesini eşlerinden alır» Bu ne evde, apartımanda fevkali 110 lira başlık, birkaç top amerikan yes bİr bövü Sakson prensipi en ziva- takım ev eşyası. Ceman yekün 1000 lira. İde muvaffak olmuş terbiye sistemidir. Bu masrafı yapmağa iktidarım olmadığın- €tn vazgeçtim. Hattâ benim verdifim (399 * lirayı vermeğe de birçok bekârların m Anne ve buka Kölesi yoktur. Bu vaziyet karşısında nasıl evleni- Maliye *. rim. Bvlenmeği kolaylaştıracak kanuna, be-) Anne baba; çocuklarile meşgul ol körlik vergisinden çok İhtiyacımız var, makta kusur etmekten ziyade ifrata EN varmak yüzünden hataya düşerler. Giy © Hüseyin Peker (Çatalca Nak. dirmekte ifrata gider, çocuğu elbise kaşki : «28 yaşında bir genelm. Evlenmek ist Pen, Kaç kıza talib oldumsa, birkaç be ” : ” elmas yüzük, köpe, pilâtin nişan yü- ifrata gider, mütemadiyen yavrularının 200 ü aşkın lira, daha ir takım kud-J üstüne titrerler. Bu kadar düşkünlü - retimin yetmi r İstediler gün çocuğu bunaltacağını, zâfa dü âcetlir, buna bir de nişan günü büt N EN ızıkıma yemiş, lokum. çay, kahve ikram et- KR m mek masrafını ve düğünü ilâve edin. Alım.) Yarın yavrularımızı her cihetten mü- dan kalkılacak şey değil!. Gel de evlen . Be-| ke; | ve rahat bir dünyaya değil, şu kârların bir kızmı bir — #imak için yarİbilöiğimiz hayat seline katacağız. Ço - gevetini feda ediyor. Bu ne.manasız Sev cukluğun kendine mahsus saadetleri ia ia benli afra var! Oynamak ve büyümek saadeti ., ini “İ Lüzumsuz müdahalelerimizle bunları © İsminin ve adresinin yazılma. cısun zehir etmiyelim ve çocuğun ini « sını istemiyen bir okuyucumuz: tiative'ine gene hürmeti bilelim. 433 yaşındayım. Bekâr olduğum için ben * de anketinize birkaç 8öz söylemek istiyorum. “ 10 sene evvel askerliğimi! yaptım. Bu müd -| İlk günlerden on beşinci ayn kadar det zarfında üç dört defa evlenmek için bü-) ©, ax : tn uğraştım. Kendime mutabık bir eş bu- illaki şart bu «devenin şaşmaz Ismadım. Talb olduklarımdan bir çoğunun) SAĞİ'k ve terbiye kaideleridir aüesi göcümün yermiyeceği ağırıkiar iste-| 1 — Çocuk beşikte sallanmaz. İdiler. Annemi, babamı bırakmamı, ayrı bir) 2. Çocuğu yalnız annes! babası 45 BEP ami gi ş. nezle değillerse- öpebilirler. Başkalar: Sonra kızların evden çol hsarıva ve eğ- dir â - leneeye bağlı olduklarım esefle görmekte. edeni yıkamadan ona hattâ dokun yim, Arkadaşlarımdan biri evlenmişti. Ara-| mamalıdırlar. - dan bir ay geçmeden kız Mersinde bulunan) 3 — Çocuk ağlıyor diye kucağa alın- babasının yanına giiti, Bir mektubla da birİmaz. daha kocasının yanina dönmiyeceğini bü-| € | tir. Sebebi de Tarsusta eplemoe yerleri). ven le mezi kimse İ yokmuş, cani sıkılıyormuş. bir sürü rica | VCDEKİ Deçiğinden çi m Me İminnet, tesir etmedi. İş mahkemeye aksetti.| "feri ye doğuslan başlar, yemek yan- Artik Işin yoksa uğraş! liş olmaz. Küçük çocuk. şaşılacak bir Bunla grani Sr ekarkği Pulan-İkolaylıkla itiyadlar edinir. Sekiz gün - lk addedip oturmağı tercih ediyorum. lük ğin seksen yaşındaki ihtiyar. © Ali Yücel (Pendik bakteriyo-) dan âsha kuvveti iptillar. vardır. loji enstitüsü müstahdemlerinden):| Daha onun kadar çök ve mütenevvi şe- #Günlerdenberi devam eden anketiniz! a-İye merak sardırmıya vakit bulamamış. Ben ie okuyorum. Bekâr arkadaşların ©9-İtn Fakat bağlandığı şeylere ondan vabları hakikaten yerindedir. Kadınlarda bu) «b, kuvvetle bağlıdır. serbesti olduktan sonra ne bekârlar evlenir, i a re de nüfusumuz artar. Boşanma meselesi-| İtiyad, sağlı bakımından son derece ne gelince: İki taraf birbirini istemeyince) faydalıdır. Bir bebeğin günlük proğra- Java bitmeli Senelerce sürüncemede kalanını bir trenin hareket saatlerinden da- aaa Ae eda ee PA ba iyünterani ve Kat olmalığır. Bey 4 taslı oluyor. ii Kari z Evlenmek teşebbüsünde bulunduğum, söz-|ZiK saatleri bir fbadet gibi hiç şaşma - leştiğimiz bir genç kım gözümün önündelmalıdır. Çocuk vaktinden evvel hay - başkalerile Lez Bu halin ger nedir) kırnıya başlarsa, sabırsızlığına kulak ariyet diye sorduğum zaman, «ben senin elek değen, bis Bürür erke dövabın al; asmamalı. Bağırmayı det etmez. dım. Rica ederim, siz söyleyin, bu kız hangi) Emziğini veya emzirileceğini tam gençle evlenir da pm olar; kuracağı yu-|vaktinden bir dakika önce göstermeli, vadan bayır gelir mi?... hissettirmelidir. Eilme geçen para ile bir alle geçindirebin.), elidir. Baş, on; on beş dakika rim. Fakat kızlarımızın hallerini görüyorum | önceden hazırlığa başlamak onu daki « da cesaret edemiyorum. kalsren işkence içinde bırakmak olur. a iie Buna mukabil bir dakikalık bekleme ve © Reşad Güler (Eskişehir odan); ck. iştihayı kamçılar. pazarı, Paşa mahallesi Büke sokak| (yiirsiniz ki çocukların altı her ma - No. 4): madan önce değiştirilir. Arada acı acı «23 yaşmdayım. Daha hönüz askerlik vazi-| haykırırsa bir yerine bir iğne mi batı- yat ya — Ka gi yor, çamaşırı katlandı da canını mı ac- lenmek istiyorum, Faknt hayatın olivesine z kurban olan arkadaşlarımın pek az bir şa.| (Yor. dikkatle araştırıp bulmalısınız. man sarlında düştükleri #kibet boni korku. Buna rağmen ağlamakta devam çderse (Devamı 11 inci sayfada) ışığı söndürmeli, yahud perdeleri sıkı LİL İLİ tüne elbise yüklerler. (Bazıları yazın) . bile bundan vazreçemiyor.) Şefkatte |” şü-| hal uyku getirir. Çocuğunu her dakika yanında tut « mamak, onu gelen giden eşe dosta gu- Turla gösterememek hoş bir şey değil tat makul anne; yavrusunu oyuncak Elbi sevmez. Onun ihtiyaçlarına hür - met etmeyi bilir. Büyüklerin gürültü - sü, kohuşup gülüşmeler, girip çıkma- iar ve bütün bunların yarattığı hava ; çocuğun yaşıyacağı bir muhit değil « di Küçük bebekleri saatlerle yalnız bi- rskmak lâzımdır. Çocuk; harekete muhtactır. Ba Ee i.“yerinde sarfedilmemiş bir ti harcamak ihtiyacındadır. Ba- ğırmalıdır ki sesi teşekkül etsin. Fakat i boğazını hırpalamıyacak şekilde.., hareket ihtiyacını; ekzersizlerle de tatmin edebilirsiniz. Yıkayıp iyice kuruladıktan sonra daha çıplakken minimini bacaklarını avuçlarınızın' içis ne Eliniz; hafif hafif kımıldatinız. Biri- »: uzatırken, öbürünür. Aizini büküp omuzuna değdiriniz. Bu ekzersiz pek eski fakat pek faydalıdır. Vaktile ka - dıniar çocuğu böyle oynatırken bir de nekarat © tüttururlardı. Fena değil. Ahenkli bir kimıldanış çocuğa neş'e ve. rir. Çok geçmeden kendiliğinden size uymıya üzenir.- bundan barsakları da föliyete gelir. Bebeğin yanında konuşmaktansa şar kı söylemelidir. Ninni ile uyutmıya a- lıştırmamalı; fakat keyfi üstünde ol - duğu zaman şen şarkılarla neş'esine iş- trak etmeli. Bu, onunla ilk «Anlaşma yolu» dur. Bundan başka şarkıda muayyen ke. limelerin üstüste tekrarlanması, o ke « Jimelerin çocuğun minimini başında yer etmesine yarar. Eşyaya doğru hareketlerini idare et- miye başladığı gün daha şahsi, daha initiative'ine tâbi ekzersizleri olacaktır. Yürümüyor, oturamıyorsa bırakmalı, yattığı yerde kaşıkla, çıngırakla oyna» sın, ayakların: ağzına götürsün. Beşi- ğinin üstüne asılı bir şeyi tutsun. (Ası- iacak şey iri, hafif, yumuşak ve donuk olmalıdır. Parlak şeyler. hele aşağıdan asılırsa, çöcuğun mütemadiyen gözü- nü çekeceği için şaşı olmasına sebeb 0- lur.- O, böyle kendi kendine oynarken ağzına, burnuna bir şey kaçmasın diye gözünüz üstünde olmalı, Ne gözüne ba- tacak gibi sivri. ne de kulağına, burnu- na girecek kadar ufak şeyler eline ver. memeli. Bir oyuncağ: tutmıva, herhan. fi bir şeye uzanmıya çabalarken ora yardım etmemeli, Bırakmah kendi ha line uğraşsın dursun. Hava bozuk bile olsa, çocuğu hergün dışarı çıkarmalı; fakat ne şunun bunun okşamasına müsâade etmeli, ne de baş- ka çocuklarla temas ettirmelidir. Bir yaşından küçükleri bir arada bulun - durmanın biç bir fayda ve kıymeti vok- tur. Bilâkis, mümkün olduğu kadar birbirinden uzak tutmalı ki siz de, on- lar da sükünete kavuşabilesiniz. Hele (Devamı 10 uncu sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: