12 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

12 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Sayfa Samiy Mektubunü döneceğimi 5 aldım. Banane zamar ve mak, verdiğim ek kopar » nin her hafta ba » a daha fazla ta. Hayır Samiye, art senelik yuvamıza avdet etmiyeceğim: bir daha beni görmiyeceksi İha avukatımın adresini yazıyorum. O, &. pamızdaki karı kocalık bağını, sen is'er . gen, koparacak... Bana gelince, artık bu. gün bunun hi yok: Mademki sen bu bağa rağmen beni aldatmağa cesaret ettin... Görüyorsun ya, bütün nedametire, $a. ledemiyorum: senin bugün doğru söyle. mamız, bir sofrada karşı karşıya yemek kabil olur? hiç anlatmasaydın? Keşki mimi bir dost gibi gi © gımla bana hiyanet ettiğini din! Hiç olmazsa karımı v anda kuybetmiş olmak fe Makat sen bunu nası! yapt h pin? İşte iki ay evvel, sıcak bir gecede, evi. mizin Marr yı gören tarasasında bana yaklaşarak söylediğin sözler hâlâ kula. Bunda: öylemesey « zabı beni durmadan ke Bi aldattım ve İhsanla aldattım. Sana yemin ediyorum ki Ve ondan sonra da o gi ve beni görmedi. , bir daha seni Genç kızlar uzaktan uzağa saloridaki erkeklerle meşgul olmal idiler. Bi müddet konuştuktan sonra kend gibilerin oturdukla; eye gelen genç Kızın etrafını delikanlılar sardı Hepsi de: — Beni onlara tanıtmaz mısınız? Diye soruyordu. Fazlı Şakir be hususta herkesten daha telâşlı göri yordu: — Emine hanım.. evvelâ ben rica €- derim. Evvelâ genç kızları ben tanı - mak isterim. — Annelerini tanımak istemiyor mu- Sunuz? Salih: — Ecnebilere karşı hem ayıb olma - #ıh diyordu. Sonra Türkler ne soğuk #nsanlar diye, düşünürler... Dört kadı” nı tek başlarına bırakmak nezaketsiz - lik. z Kadriye: — Ben Avrupada çok bulundum de- di. Hele Almanyadı.. Kimse ecnebi - lere karşı bizim burada gösterdiğimiz itibarı göstermiyor... Hele Almanyada. Biliyor musunuz daha dün gazeteler yazdı. Talebelerimizi bile «ecnebi ala- mıyacağıze diye kapı dışarı atmışlar... Emine, halazadesinin bu itirazından evvel genç kızların yanına gitmiş bu - Tunuyordu. Bir dakika sonra.bütün salondaki er keklerin hemen, hemen hepsi Alman kızlarının etrafını sarmış bulunuyor - lardı. Esasen onların da arzusu bu olacak- tı... Aynihayat hanım kızları Lady Saly- kok, Şaziye hanım ve az evvel prens Ab dürrahimin Ertekin ailesile — tanışmak istediğini gelip Aynihayat hanıma bil di, olan şişman kadın salonun bir şesinde yainız gibi kalmışlardı. Kadriye Alman kızlarını beğenmi - yor, Belkis: — Pek tapon!.. Buluyor. Aysel: ruyor ve artık beni göre -İp; vem eğe ç samimi | dildiğini işitmiyeceksin. ti kaybet çin memuriyet ve va .! gifemi bile dei riyorum. Yalnız, resmi şekilde benden ayrılmak istersin diye sa.) mimi göz yaşlarına rağmen seni hâlâ af. | ğim Samiye; o ifi (yememiz, ayni yastıkta yatmamız nasli | niyet üzerine kuru.muş Keşki başından geçen o vak'ayı bana | müthiş bir imize sa -İinanıyı rkada .| tumu bir| ni duy <) — Bu büyük günahı sana söylemezsem | halde ağzın öleceğim Fahir; bir senedir bu vicdan a » | çıkmamıştı? Niçin vet se.İmüdafaa etmemiştın? «İkendimi haksız buluyorum” Geçen kış senin olduğun zaman bir çin ikimiz d belki de biraz Hayır S e dolan hıçkırıklar: iş rum. Biliş bir kı ım, senin namuslu ve adın © Bu müthiş İtirafı bana yaptıktan sonra benden bahse-İsenin, bir senedenberi yüzüme bakörken . Hattâ, sana İZİ-| korkak bir çocuğunki gib: titriyen dudak. larının sükünetini bulduğunu, gözlerinin parlaklığına kavuştuğunu gördüğüm ve senin çet m uzun işkenceler genin ka. dar üzüldüğüm hâlde kabil değil seni af. fedemiyorum. Demek bir senedenberi sen. Hayır, amma hiç bir kıymelilartık bunları düşünmek, bu müthiş sah. neyi gözümün önüne getirerek hırpalan « mak istemiyorum. Yalnız ben de senden bir şey istiyece. tüm... Bunun için beni af On senedenberi karşılıklı sevgi ve © d bir Yu. ını hissetmek ne biliyor musun? Sına , seni sevi Birdenbire se. ni kaybettim, cn senelik yuvam yıkıldı ve hayatım bomboş kaldi! Hayır, o akşam ibire bunları dü. şünememiş ve birdenbire içime do'an vanın birdenbi şeydi: um. parmaklarım ar: rından kalan feller var gi yecek kadar dövdüğü n bir tek şikâyet kelimesi kendini bana karşı Şimdi uzaktan o dakikaları düşü — Bir vahşi gibi onun vücudünü di - hemen şapkamı alıp £: yaptığın akşam, me. İs dehi bir insan olduğumu, okumuş ve gör. | diğine kanaat ettiğim halde gene o vak'a. | gülü bir adam gibi yaşadığımı unutarak yı batırımdan çıkaramıyorum. Bu şerait | seni dövm dahilinde ikimizin bir dam altında yaşa. | fet... ak, | çağırıyorum Fahir | G SON POSTA Ens” “Son Posta,, nın Hikâyesi Mum 111ı Affedemiyorum LE. eze Merazzez Ta hsin Berkand a1UJNE| dini bilen medeni bir nn K yapı Burcun için Se! kaçmalı id adam öy en af diliyorum Sa » düşmemek len mektublarının ifadesi bana bu ümidi riyor; ancak ben kat'iyen... Çok çalıştım, seni affetmek için ken « dimi çok yordum. Bütür tatlı günleri - mizi, mazimize aid binbir güzel hatırayı ekrarladım. senin bütün meziyetlerini birer birer saydım, senin gibi bir kadına malik olmak saadetine erişen bir erke » ğin birçok fedakârlıklara ğini ileri n büt beklediğim ve yerde beni bilâkis vahşi bir hayvan gib tün olduğunu bildiğim için seni affede . gün, velev! bile beynimi ve vücudümü | alevler iğinde yakıyor. Seni unutmak, sana &id her şeyi mut, mak ve onlarla beraber se: hiyaneti: unutmak istiyorum ve bunun için artık senden kat'iyen kaçıyorum Samiye; se nin mektubların bie artık bana gelemi. yecek; aramizdaki yolları tamamile aşıl. maz "bir uçurum haline sokuyorum. Bekki bir gün unutur ve sü rum; belki bir gün varlığı gömlek gibi saran bu müthiş vaş yavaş benden uzaklaşır ve rahat ne. fes alabilirim. Bu ümid de olmasa bilmi, yorum nâsıl yaşarım ben! Nafile bana yazma; nafile bana: — Ne zaman döneceksin? Sensiz ya - şiyamıyorum artık; seni bekliyor, seni gel... beri büsbütün çıldırtscak sözler yleme... Sana gelmiyorum, ge! miye,.. Senin alçaklığını, 'sceğim Sa nu bana bir gün hiyanet etmiş olduğunu unutamıyo. rum... Hayır, affedemiyorum ve ölüncü Tekirdağ Halkevi a bunlar, İkişilik bir kafile gelerek istediğim neticeyi verecek |Halkevine misafir olmuşlardır. Tekir -| va neticede Bandırma Halkevi 3-1 ge- dağh misafirler Şehidler âbidesine me- kudurttu ve hatırladığım o unutulmazİrasimle çelenk koymuşlar saatler için, senin başka kadınlardan Üş. İmuhtelif yerlerini gezmişlerdir. ye kadar da seni affedemiyeceğim, anlı . yor müsun? «BON POSTA» NIN TPPRİKASI: 12 o Bandırma (Hususi) — Bugün şehri- atlanabilece. İmize Tekirdağ Halkevi azalarından 118 Bandırma ve şehrin Ayni gece Halkevi salonunda bir mü Termuz 12 âzası Bandırmada misafirlerimiz sabahleyin Halkevi ta - kımile bir futbol müsabakası yapmış - lardır. Maç çok samimi cereyan etmiş Wb gelmiştir. Oyundan sonra misafir - lerimiz otobüsle Erdeğe giderek ora - dan Tekirdağına hareket etmişlerdir. medim ve hâlâ da edemiyorum. Senin bü | samere vermişler ve «Hisseli şayla» | - |Resim Tekirdağlıların Şehidler âbide. bir saat için, benden başka isimli vodvilde çok muvaffak olmuş -İsine çelenk koymalarını göstermekte - llar: arasına düştüğünü (3-'Jardır. O geceyi şehrimizde geçiren'dir. ( Tokad Kazova sulamasının temeli atıldı ) Tokad, (Hususi) — Kazova sulaması temel atma töreni yapılmıştır. Resim törenden ev 1 Vali Salâhaddin Üner, — Katanalar. Diyordu. Halbuki Hayri bey, belki de muzib. lik olsun diye belki de hakikaten, öğ! den sonra bir hava - dis yaymıştır — Ben.. bunları casus zannediyor - dum. Meğer değil - mişler... Almanya dan kaçmış Hitler rejimi aleyhinde o - lan çok zengin in - sanlarmış. Servetle- rini de kaçırabilmiş- ler... Türkiyede yer- leşebilmek ve ser - vetlerini işletmek /- çin kızlarma Türk koca ariyorlarmış. Türk (tebaası ol - Ve işte bunun için Fazlı Şakir, Salih ve diğer beyler. Madam Holz'un peyk- leri oluvermişlerdi. Fakat bu havadisi yalnız bekârlar a- rasında işaa etmiş olduğu için kadın - larm, bundan haberleri yoktu. Bütün &rkeklerin içinde yalniz Os - man Tezcan Alman kızlarile tanışmak istememişti. Diğer erkeklerin böyle uzaklaşma - sından, istifade ederek mi Emineye 80- kulmak istiyordu. Eminenin ihtiyar sevgilisi uzak bir köşeden onun hare - ketlerini gülümsiyerek takib ediyordu. Osman Tezcan: Nakleden;: Hatice Hatib | ,— Dün sizin şarkı söylediğinizi duy- dum Emine hanım diyordu. Niçin her- inan Kadriyeye Prens Abdürrahim u - kes çekildikten sonra şarkı söylüyorsu” nuz da.. hepimize o güzel o harikulâde tatlı sesinizi dipletmiyorsunuz? Geng kızın kaşları çatıldı. Sesini ya- vaşlatarak: — Rica ederim, dedi. Pek rica ede - rim. Herkesin yanında şarkı söyledi - ğimden bahsetmeyiniz. Çünkü söyle di ye ısrar ederlerse beyhude olur, söyle- yemem. Ben şarkı söylemesini iste - mem. — Fakat niçin? — Çünkü.. çünkü!. Çünkü istemiyo- rum, İstemiyorum. Sevmiyorum. Halasının, kızlarına rekabet edildi - ğini istemediğini ve kendisi böyle bir şeye kalkışacak o - İursa halasının bu şeye fevkalâde ca - m sıkılacağını nasıl anlatabilirdi. Hattâ eniştesi bile, erkek olduğu halde böyle şeylere ehemmiyet vermemesi icab et- tiği halde bu şeyle Te kızıyordu. İşte E- mine bunun için yal nız Kadriyeye piya- noda akompanyı - man yapmakla ikti - fa ediyor. Hattâ pi - vano çaldığını dahi kimseye (bildirmek istemiyordu. Bir salıncaklı iskemlede yatıp salla - zaktan, tatlı tatlı bakıyordu. Bu prens hangi Mısır ohânedanının prensi idi meçhuldü? Mısırın bilinmiş aileleri içinde böy - lesi olmadığı muhakkaktı, Fakat bu a- damın da Mısırlı olduğu ve kendisine prens dendiği muhakkaktı. Bu bir müfliş prensti ki Montekar - loda bir gecede kaybettiği (o servetini, zavallı Türkiyenin, dünya zenginleri yanında proleter kalan eshabı serveti sayesinde bir kız seçmek suretile telâfi etmek istiyordu. Zengin izdivaç için yanlış memleket intihab ettiği muhakkaktı. Belki prens- Tokad Meb'usu Sıdkı Atanç, Samsun ürü Sabri ve halkı göstermektedir. lik ünvanı başka (o memleketlerde çok daha müessir olurdu. Fakat Türkiyede ne eski kibarlar, hattâ sonradan gör meler. prenslik ünvanına kıymet ver miyorlardı Bazı monden ülleler arasında ciha vermek —Avrupai— olduğu için pek yeni taammüm etmiş, fakat henüz tut- mamış bir âdetti. Buna rağmen bir maceraperest ol - duğuna şüphe oedemiyeceğimiz prens Abdürrahim, maceraperest insiyakile Holz âilesinin servetinin hayal.. battâ belki de Holz ailesi masalının bir efsa- ne olduğunu anlayıvermişti. O tarafa hiç bakmıyordu... Hattâ bir ara otelde kim olduğundan — kimsenin haberi olmıyan şişman hanımın yanına geldi ve kendisini bir emrivaki halinde Ertekin ailesine takdim ettirdi. Çünkü Aynihayat hanımefendiye ( işittiracek kadar yüksek bir sesle © yaşlı hanımâ. — Hanımefemdiciğim diyordu. Bir haftadır hanımefendi hazretlerile, bey- efendi hazretlerine takdim edilmekli Bim için size istirham ediyorum. Ken dilerini bu kadar güzel, bu kadar ma - Vimatlı bu kadar kıvmetli evlâdlar ye- tiştirdiklerinden dolayı — tebrik etmek istiyorum. “ Ertekin ailesine takdim edildikten sonra hemen Kadriyenin yanındaki bir iskemleye oturdu. Genç kız onu tanımaktan büyük bir memnuniyet hissetmemişe benziyordu. Başı arkaya devrilmiş, gözleri tavanda hafif, hafif sallanıyordu. — Hanımefendiciğim bize bir şarkı söylemez misiniz. Kadriye hep tavana bakarak cevab verdi: — Hayır bugün şarkı söylemek İste- miyorum nkü sabahleyin dispan - serde pek yoru Bu gece de balo var., Üstelik bi tablo divan yapaca- giz... Bu eski moda numarayı da kim buldu. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: