30 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

” duğu gün, Almanyanm bir zamandanberi SON POSTA Temmuz. 30 Hergün Moskovadan gelen Müsaid haberler Yazan: Muhittin Birgen — Budapeşte, 27 Temmuz — ir aralık ilerleme imkânları mii dair her tarafta haberler dolaşmış olan Mpskova müza - kerelerinin nihayet kat'i bir safbaya gir- diği dün öğledenberi burada gazeteler tarafından neşredilen haberlerle etrafa yayıldı. Her memlekette olduğu gibi Ma- carlar arasında da büyük bir alâka ile ta- kib edilen bu haberleri dün, gazeteler, a keelila önünde, dakikası daki- kasma büyük harflerle kâğıd üzeri: zıp neşrederlerken, havadis mera r önünde mutaddan çok fazla lardı. Harb bu bina bir k ve sulh mi bir merek ve endişe İle dolu olan halk, bu haberleri türlü türlü tefsir ett. Ba « nlarma göre bu haberler, artık sulhün kat'ileştiğine, bazılarına göre de nihayet harbin iclinâbı imkânsız bir hâle ge ğine alâmet olarak telâkki edildi. k vücude getiriyi Dün gece otele girerken bizim politika merak- ısı gece kapıcı başısı, beni, gelmiş olan uykuma rağmen. elde anahtar, bir çey - rek kadar lâfa tutmayı unutmadı. Otel İs- veçli gelip geçici seyyahla dolu olduğu için, benim gibi eski ahbab bir misafiri kolay bulamıyacağını düşünerek, ben de onun biraz boşalmasına yardım için bir çeyrek «evetl» demeği dostüuk vazifesi bildim. Bizim kapıcıbaşı bedbinler züm- resirie rmonsubdur: Almanyanın bütün ekmek kapıları kapandıkça harb Ihtims- linin artammsını tabii görüyor. Münaka - şaya girmek istemediğim için, ben de 0- na <evet» dedim. Bu sabahki gazeleler, dünkü havadis- leri biraz daha izah ettiler. Bunlardan anlaşıldığına göre, Moskova müzakerele- ri henüz bitmiş değildir; bununla bera - ber, iş, netice hakkında ber türlü ümid - leri mümkün kılacak bir safhaya girmiş) bulunuyor. Fransız ve İngiliz askeri mü- tehassıslarından birer heyetin bugün lerde Moskovaya hareket edecekleri hak-| kındaki dünkü haberler bugün teeyyüd etmiş olmamakla beraber anlaşma esösla- rmin bemen hemen kâmilen taayyün et- miş olduğu kanaati umumidir. Şu halde, belki de hafta içinde, bu esaslar ilân edil- miş bulunacak veyahud olsa olsa, gele » cek baftanın ilk günlerinde İngiliz - Fransız - Sovyet paktı imzalanacaktır, * Bu haberfer böylece tahakkuk ettiği takilirde, dünyayı idare eden İngiltere, bu yeni pakt sayesinde yeni bir dünya kurmuş bulunacaktır: rafta İrgil tere, Pransa, Rusya ve bunlarla birlikte Baltık devletleri, Lehistan, Romanya, Türkiye, Yunanistan, Mısır ve diğer ta - rafta da Almanya, İtalya, İki taraf ara - ında açıkta duran noktalar da vor: İs - panya, Macaristan, Yugöslavya, Bulğa - ristan. Bunlardan iki evvelkisi Mihver) ndan idama mahküm edilmiş iken, hük makinesine bazı taahhüdlerle zaten bağlı- dırlar. Sonuncu devletlere gelince, bun - Yar serbest durmayı tercih ediyorlar. U- zakşarka gelince, Moskova paktı hakkım- da verilen haberler tamamen doğru İse, orada da Rusya İle İngiltere ve Fransa, Taponyaya karşı birbirlerine yardıma ka- rar vermiş görünüyorlar. Ancak, halen Taponyanın bütün faaliyet hedefi Çine müteveccih bulunduğu için, paktın Uzak- şarkı alâkadar eden kısmı, ancak Avru- pa işlerile olan münasebetleri bakımın - dan mühimdir. Esasen, İngiltere, Japon- ya ile büsbüün yeni tarzda bir siyaset #tikametine geçmiş olduğu için, Moskova paktı tahakieuk ettiği gün, onun ilk te- #ir sahasını Avrupadaki vaziyet teşkil e- decektir. Şu halde, Moskova paktı emri vaki ol- şikâyet etmekte olduğu Oo çemberleme - Einkreisung - politikası da tahakkuk et- miş Bulunacak demektir. Belki de, birçok milletlerin bir araya gelip bir milleti - ya ni Almanyayı; çünkü ben İtalyayı, İtal - yanlar beni affetsinler, başlı başına bir politika sahibi olan milletlerden saymıya mitemayil değilim - kuvvetli bir çember İlanmakta bulunan 27 cümhuriyetçi İs - içine almaları doğru ve haklı bir şey de- ğildir. Fakat, şu var ki bundan dolayı mes'ul olan Almanyanın bizzat kenüisi - dir. Avrupayı ve dünyayı kendi âleyki - ne çevirmek için, Almanya mümin olan hataların hepsini yaptı ve âdeta işlenil - Metfiş küsür berakmedı. Eğer, bugünkü (Devamı 10 uncu sayfada) Çok kuvvetli, çok zengin, çok zeki öyle adamlar var - dır ki hiç beklemedikleri bir dakikada kâybetmişlerdir. Bu gibi adamların hayatlarını tetkik edi- niz; Kendilerini felâkete sevketmiş olan liğin ekseriya kendilerini fazla zeki ve olduğunu görürsünüz. Şık ve ucuza Malolan süsler Şıklık ile zarafeti birbirine bağd' şti - ran Avrupa kadınları, şimdi işin uraz ta rafına da gitmektedirler. Renkli ve türlü düğmelerden kolyeler, (bilezikler, yü - sükler saç tlkaları yapmaktadırlar. Bü - Hin malzemesi biraz kadife, düğme, ve #rişim olan bu wüsler pek revac bulmak- tadır. * İki sene dağda saklanan İspanyol Cümhuriyetçileri İki senederberi Galicia dağlarında sak İ panya mültecisi Fransada La Rochelle'e gelmişlerdir. Aralarında, Franko tara - mün infaz edileceği günün arifesinde kaç! maya muvaffak olan Ferrol valisi de bu- İunmektadır. Bu mülteciler küçük bir gi-| lep ile kaçarak canlarını kurtarmışlar, kömürleri bitince bir Fransız gemisinin yedeğinde olarak Fransaya varmışlar -| dır, Hitler ve Marlen Dietrich Müneccimliğe aşırı derecede ( inanan! sinema yıldızı Merlene Dietrich: — Benim gibi müneccimliğe Oinanan Hitler, eşref saatin geldiği 15 Ağustorta i #ramvay durağında tramvay bekli- : N Fransadan Blm i İnsanın nefsine ekser ahvalde m imad gözün karşısında bulunar. bütün varlıklarını müşlerek hasta - kurnaz sanmaları Bini & müz, (Hergün bir ikra. Ben de sizin gibiyim Tanınmış profesörlerimizden biri biraz miyoptur. Gözlüğü olmaymnca yazıları pek seçemez. Geçende bil yordu. Karşıdan gelen tramvaya bak. tı. Üzerindeki yazıyı okuyamamıştı Yanında duran bir çocuğa sordu: — Yaprum, şu tramvayın üzerin deki yazıyı oku da, mereye gittiğini bana de söyle, Çocuk cevab verdi: — Ben de sizin gibiyim bay amcx henüz mektebe gidin okumak öğren- medim. ME m ME Giy EE Bundan otuz sene evvel, ilk Fransız tayyarecisi Bleriot tayyaresile, geçmiş ve İngikkerede (o Dover'e inmişti. Son günlerde de, yani bu hâdiseden tam 80 sene sonra, şimdi ölmüş bulunan Ble- riot'nun şerefine verilen bir ziyafotte hazır bulunmak üzere madam Bleriot ile Danzigin mukadderatını tayin edecek - tir... demektedir. oğlu tayyare ile Londraya gelmişlerdir. Resim onları göstermektedir. kikâda çök tehlikeli fazla kurnaz sanmayımsz, r# dblerinizin de zeki olabilece - boğazı İiz itimad. etmesi ço. iyi bir şeydir, hatâ Hakiyetin beşirca âmilidir. Fakat nefse inde siysh bir bağ haline geldiği insanı rakibleri yaf görmiye sevzotiği da - i olur ve aşuruma sevkeder, kendinizi İspanyanın hakiki Hâkimi olan adam yalaka İspanyada bugün en m fazla nazarı dik - celbeden zat resmini © gördüğünüz Senyör Serrans Suner'dir. Kendisi gene- ral Frankonun en ilimad ettiği mazır-- dır. Ona bir numaralı nazır denmekte - dir. Suner, Alman Nazi partisi esaslarını göre kurulmuş olan falanjist partisini i - dare eden adamdır. Bu fırka bugün İs - panyada gittikçe kök salmaktadır. Mo- Sözün kısası Pazarlıksız salış ii) azarkiksız satış kanunu fnevkii dreriyete girmeden evvel her yerde pazarlık vardı. Satıcı ikiye sata- cağı mal için dört istiyordu. Müşteri pa- zarlığa girişiyordu. Uzun boylu çıkışlar- dan, inişlerden sonra üçta karar kılıyor- lardı. Ahâı dört istenen malı üçe aldığı İçin belki memnün oluyordu. Fakat âsil memnun olan satıcı İdi, Çünkü o ikiye satacağı imalı üçe satmıştı. Pazarlık halkın sleyhine olduğu gibi bazı satıcıların > aleyhine oluyordu. r, pazarlık yap- almıyorlardı. Sa- m değiştirip pasarlk- id da pazarlıkçı ka- dar salış yapamıyor, onun kazandığını değil, kazandığının yarısını bile kazana- #my'ordu. Pazarlık fena idi. Bu fenayı ortadan kaldırmak lâzımdı. Bunun için bir ka- mun yapıldı. Pazarlık yasak ol Pazarlik yasağı, beklenen fayadyı te- min etmemişti. Çünkü fiatlar serbesi bırakılmıştı, kontrol edilmiyordu. Bunun için satıcı mahna azami fiatı koydu ve gene gizliden gizliye pazarlık yaptı. Pa- zarhık yasağına riayet edenler, gizliden gizliye pazerhğa girişmeyi doğru bulm yanlar, gene aldandılar, gene malı İaz- lasına satın aldılar. Kanunun beklenen faydayı veri si üzerine şimdi kanunun Ilgası, da tadili düşünülüyonmuş. Bu kanı ga etmek, gene eski hale rücu ol eski hal bugünkünden hiç te iyi değildi. 'Yeninin kusurunu görürken, eğkinin da- ha büyük kusurunu unutmıyalım. Eskiye rücu etmiyelim. Bugünkünün kusurunu giderip ıslah etmiye ve pazarlık deni. len kötü âdeti tamamile ortadan kaldır. maya bakalım! ki Bursada yeni teşekkül eden bir cemiyet Bursa (Hususi) — Şehrimizde (U. mum san'atkârlar ve işçiler birliği) namı altında bir cemiyet teşekkül et - Imiştir. Mevcud kanunlara göre ni - İzammamesini tanzim ederek büküme- te sunmuş ve tasdik edilmiştir. Cemi- yetin gayesi C. IL Partisi prensipleri dahilinde (oçalışmak, cemiyeti bu- lanmıyan (oOsan'afikâr o ve işçilerin mevzuâtı (Oksnuniye dahilinde ih tiyaçlarımı (Otesbit (ederek Ohükü - metin müzaheretini temin etmek, terak- ki ve irkişaflarına yardım ve muh - narşisiler, ordu şefleri, ve tanınmış ki - Ese adamlarının ziyadesile nefretini ka - zanmış olduğundan Suner, Burgos so - İsini evinin methalinden alan otomobil, yan sdkaklardan geçerek onu başvekâle- te getirir. Suner urun boylu. solgun benizli, kes- kin gözlü bir siyaset adamıdır. 800 İngiliz lirasına bir lâhna Londrada Blackpool çarşısına giderek |, bir Iâhana satın almak istiyen bir İngi- kadını, gözüne kesiirdiği lâhanayı # yırtarak parasını vermek Üzere, elinde tuttuğu çantayı yere bırakmış; biraz sonra eğilip e almak istediği zaman, i- çinde tam 800 İngiliz lirası bulunan çan- tasının yerinde yeller estiğini görünce feryad ve figana başlamıştır. Polis açık- göz hırsızı daha bulamamıştır. STER Gazetelerde üstüste ki haber, Birincisinden: «— Adalarda orman koruyucularının İkineisinden: tirileceklerini öğreniyoruz, ve memnun — Güç te olsa gene iyi, diyoruz. şısında buldirk: İSTER İ «— Heybelide yanan çamların yerine yenilerinin yetiş- * On iki yıl evvel bir gün Heybeliadaya gitmiştik, bir hay- Ni zamandır uğramadığımız için kendimizi bir yenilik kar - » Birçok yerlerde çam ağaçlarına işaretler konmuştu. Birçok yerlerde çam tırtılları toplanmış, öbek öbek yakıl ge e i İNAN, İSTER mıştı, külleri yerde duruyordu. Sorduk: — Çamlara itimâ başladı, dediler, memnun olduk. Fakat aradan geçen zamâr zarfında itina yavaş yavaş gevşedi. A- ğaçlara konmuş olan işaretler silindi, ve onların yerine her bir ağaçta beyaz beyaz tırtıllar görünmiye başladı ve bu arttırılacağınız. oluyoruz: hal tâ.. geçen haft, Şimdi son felâketten ders alarek orman koruyucularının. sayısmı arttıracağı ten kâH miktarda tün bunları yapabiliriz, yapımya muktediriz, fâkat bugün başladığımız bir işi on yıl sonra da ayni hızla devam eder görebileceğimize biz inanmıyoruz, ey okuyucu sen: NAN, ISTER tiştireceğiz, haltâ belki de Heybeli itfsiyesins sağlam cins- INANMA! aki yangına kadar devam etti. ız. Yanan çamların yerine yenilermi ye - kazma, kürek, balta vereceğiz, evet bü- INANMA! tacı muave! Olanlara zamanında ye tişmek, bulmak gibi büyük jve insa matuftur. Aza Yakında resme» “Kocaeli valisi Kandırada Kandıra (Hususi) — Kocaeli” valisi Ziya Tekeli'nin inşa edilmekte Olan Kandıra - Ağva ve tamirine başlanan İzmit - Kandıra yollarında teftişlerde bulunmuştur. Sayın valimiz Kand: ra - Şile yollarındaki faaliyetten do « Jayı memnımiyetini izhar etmiştir. Ge- lecek yıl için daha muhtelif yollorm inşası tem'n edilecektir. < Bu suretle Kandıra bir şebeke teşkil edecektir. Muradlıda bir göçmen delirdi Muradlı (Hususi) — Muradiıda o « turan Bulgaristan göçmenlerinden İs, msil oğlu Hüseyin akli müwazenesini bozmuş, nezaret altında Çorluya gön derildi.. TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: