12 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

12 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Imanya Lehistanı istiyor, Le histan istiklâlini istiyor, İngil ” “tene ve Fransa Almanyanın Leh top - © raklarından — çekilmesini istiyorlar. Bütün dünya sulh istiyor. Bu kadar © istek arasında Amerikadaki kaynana. “lar da hürmet istiyorlarmış. Dün bir gazetede kaynanaların bu “isteklerini tahakkuk ettirmek emelile © büyük bir kongre akdedeceklerini ve nü» mayişler yapacaklarını okudum. Kay nanaların bu işe zemin ve zamanı kol. İamadan giriştikleri için muvalfaki - yetlerinden şüphe ediyorum. Kafaları hâricin binbir karışıklığile meşgul o - lan damadlar, bir de evleri dahilin * deki istekleri karşılamak mecburiye » İinde kalırlarsa halleri nice olur. Ben kaynanaların bu hareketlerinin şü - mullü bir ev fhtilâline sebeb olacağı kanaatindeyim. Kaynanalar kongresi mukarreratının esası olan kaynanaya kayıdsız ve şart- siz hürmet, kaziyesi bütün damadlara ilân edildiği gün damadların bep bir den: — Bir de bu eksikti. Esasen kayna- na kavgasile gerilmiş sinirlerimizi güç teskin edebiliyorduk. Şimdi madem - > ki ondan da olacağız. kaynananın da «artık bize lüzumu yok! Deyip kaynanalarmnı kapı dışarı et. “meleri olmıyacak şeylerden değildir. Gözlerinin kudreti Meşhur bir İtal, > yan göz mütehas » sısı tarafından yâ. zilan bir makale çok nazarı dikka « ti celbeylemiştir. — Bu mütehassı © sın tetkiklerine göre gözleri en fazla za. yıf olanlar Avrupalılardır. Afrikada ve Patagonyada gözleri öyle kuvvetli in. a İarkedebilmektedirler. Konet Bons adında çok güzel bir Ma - car kızı siyah perdeler arkasında bulu . nan şeyleri kolaylıkla farkedebilmekte . dir. Almanyada o Würtembergde | Karl Haunbey adında bir köylü delikanlısı gö. Zü kapah olduğu halde caddelerde geze . bilmektedir. Gözü kapalı nasıl yürüdüğü hakkında sorulan suale cevaben etrafın . da bulunanları hisseylemekte olduğunu bildirmiştir. Bu adam halen Berlin tıb fakültesinde bulunmaktadır. Biraz dipiomatlık Lâzım Aksarayda oturan okuyucum «F. 'T.» gerçekten bedbaht bir erkek, İ. ki defa evlenmiş. her ikisinde de binbir ıztırab ile karşılaşmış, anlat. tığı hikâyeye bakarak bükmediyo rum ki, kendisinin zevce intihabı noktasından hatasi olsa dahi hfdi. selerin cereyanı şeklinde kabahati yoktur. * İlk defasında Boy F. T: bir genç kızla evlermiştir. Onu çıldırasıya seviyordu. Fakat genç kadın evlen. melerinin daha ilk aylarında koca- sını aldatıyordu. Ele vesika geçti, mahkeme kararile ayrıldılar. İkinci defasında Bay F. T. kendi. sine merbut kalır, minnettar kahr düşüncesile zevcesini çok fakir ve görgüsüz bir aileden seçmişti. Genç kızı namuslu, temiz biliyordu. Al. «dandığını gördü. Fakat nikâhta ke. ? ramet olabileceğine inandı, sabretti. 5 Ne yazık ki birden kavuştuğu nimet “içinde şımarmış» görgüsüzlüğünü j kapatacak yerde açan bir zevceye j Kk düşmüştü. Ayrıldılar. Fakat mah « i | Bunları biliyor mu idiniz? | sanlar vardır ki on beş kilometre ileride bulunan insan büyüklüğündeki şeyleri; O zaman kaynanalar ne yaparlar, Dim yala pirince giderken evdeki bulgur dan olmak herhalde kaynanalar hesa- bına büyük bir zarardır. Esasen iş, kongre mukarreratına bağ lı olduktan sonra bundan bir netice çi- kacağını ummak da pek boşunadır ya. Ferzimuhal, kaynanalar kongresi mu. karreratının harfi harfine tatbik edil diğini gözönüne getirelim, bundan kay nanslar lehine ne bayır gelebilecek ki.. Damadlarla kaynanalar trasında tam bir barışıklık hasıl olduğu damad- lardan hürmet gördükleri gün kayna. nalar da kendilerine hâs hüviyetlerini tamamile kaybetmiş olacaklardır. Düşümün hele, mizah edebiyatında İbüyük btr mevkli olan, «Kaynanam İşevtan kari» gibi şarkılarla musiki ta İrihine dahi karışmış bir unsurun bir İlanda hüviyetini kaybetmesi kadar acı ne olabilir. Kavga etmiyen bir kaynana, damadı hakkında şikâyette bulunmayan bir kaynana, evde bir Van kedisi, hem de yaşı geçmiş Van kedisi kadar göze batmaz mı? Velhaml bence kaynana, bugünkü hüviyeti içinde meşhur olmuştur. Ge- ne hüviyetini muhafaza etmesi kendi için elzemdir. iğ se İlilüsi | Garib kanunlar Garib kanunlar yalnız Avrupaya mahsus değildir. Amerikada odahi İbirçok gülünç ka - Bunlar vardır. Bunlardan birka » çını okuyucularımıza bildireceğiz: Amerikada Ulah mıntakasında cari olan bir kanuna göre danseden bir çift arasında daima aydınlık bulunması 14. izımdır. Gece çiftler loş yerlerde dan - sedemezler, Amerikada Ohio mıntakasında ka «- ranlık basınca tevakkuf eden veya yü. rüyen bayvanların kuyruklarına kırmı. zı fener takılır. lere, kedilere takılması lâzım geldiği| bakkında kanunda tasrihat yoktur. el ikillime yi keme hükmünün istihsalinden üç &y sonra bir çocukları dünyaya gel di. Kadın şimdi tekrar evlenmeye talib, erkek ise mütereddid. Düşün. mekte haksız değildir. Erkek yaşlı, yüksek tahsil görmüş, yumuşak, ba. Kırmızı fenerin tavuklara, köpek | sit bir hayat yaşamaya taraftar, ka. dın ise bunun aksi, genç, cahil, hoy Tat, şatafata düşkün, fazla olarak da çocuktan müteneffir. Hele erkeğin tamamen zıddma olarak bir fkinci çocuk yapmaktan kaçınıyor. Bu va. ziyette neye karar vermeli- Doğrusunu söylemek lâzım gelir. se çocuğu hakkı olan muntazam yu vaya kavuşturmak o mecburiyetine rağmen ben de tereddüd ediyorum. Acaba lehte veya aleyhte bir karar vermeden önce bir tecrübe devresi geçirilemez mi? Mademki kadın ni. kâhin tazelenmesine teşnedir. Arzu sunu elde edinciye kadar olsun ka. rakteri üzerinde fren yapmak lü - zumunu hissedecektir. Bu, onun za. yıf noktasıdır. Tahmin ediyorum ki bu zayıf noktadan kendisini yola ge. tirmek için istifade etmek mümkün olacaktır. Biraz diplomatlık lâzım. yazılan ecnebi gönüllüler Bu insanların içinde Çinlileri, İspanyolları, İtalyanları bulmak kabil Paris, (Hususi) — Umumi Harbin başlangıcında da bu böyle olmuş. Pa. riste Saint Dominigue sokağında bulunan &skerlik (Obürostunun önünde (böyle dirilmişler. OSıra ile o beklemişler. Ve sonra içeri girerek Fransız ordusile birlikte harbetmek için gönüllü yazıl - mışlar, Onları şimdi gene Saint Döminigus sokağındaki siyah duvarın önüne doğru arka, arkaya dizilmiş azimkir bakışlı ciddi ve cesur çehrelerile görmek kabil, İçlerinde (o memurlar, Omühendisler, san'atkârlar, işçiler var. Dinliler, din . sizler var. Her cinsten, her çeşidden. her milletten olan bu insanların içinde Çin. Hileri, İspanyolları bulmak kabil. Uzun sakallı bir haham ve Kırmızı yüzlü İtal . yan bir katolik rahibi yanyana duruyor. lar. Bu harbe herkes başka başka yollar. dan iştirako gelmişler. Fakat herhangi birine: — Niçin buradasınız diye sorarsanız şu cevabı veriyor: — Bu harb bir Alman . Fransız harbi aa Paris halkı umumi seferberlik emrini okuyor değil, mesele insaniyetin kurtuluşu me « selesidir. Uzun sakallı haham yanındakilere böy le söylüyor: — Müdafaa edilecek şey herhangi bir ideoloji veya bir başkası değil, doğrudan | doğruya insanlık mefhumudur. Ve bunu herkesten evvel katolik ra »| 1 hibi ve ötekiler kabul ediyorlar. Evet hes gün bu büroya 14 ile kırk yaş arasında bin, bin beş yüz kişi müracaat ediyor. Bunların içinde ekseriyeti mem. leketlerinş gidemeyip Fransada kalmış olan Poloryalılar, Çekosiovaklar teşkil ediyor, muhtelif millete mensub muse viler de bu bürolara müracaat eden gö « nüllüler meyaninda bulunuyorlar. Bu gönüllülerin Fransız askerlerile' birlikte mi, yöksa ayrı olarâk mı cepheye sevkedilecekleri henüz malüm değil, Seferberliğin daha ikinci günü Fransa. da harbetmiş eski Amerika muharible - rinin Fransana yerleşmiş olanlarının ce. miyeti bir içtima yapmış ve bundan son. ra Fransız harbiye pezaretine Amerika Jejiyonerlerinin Fransaya hizmete âma. de olduklarını bildirmiştir. Amerika lejiyonları cephede asker ve cephane nakliyatı işinde veya kendile . rinden taleb edilecek herhangi bir işi yapmağa hazır olduklarını bildirmişler. dir. Ayrıca da bu teşekkül Amerikadaki umumi merkezlerine haber yolliyarak a. dedleri binleri tecavüz eden lejiyonerer. den talfb olanların bir an evvel Fransaya sevkedilmelerinin doğru olacağını umu. mi merkeze hatırlatmıştır. Ecnebilerin bu hareketleri Fransız halkı tarafından büyük bir sempati ile karşılanmaktadır. Yalnız Pariste değil, Fransanm her tarafında bu nevi müra - Gaatlar çoğalmakta bulunuyor. Fransada Ispanyol mültecilerinin se - cağı zannedilmektedir. i | Paris mektubları | ( — Askerlik bahisleri —— | Pa gi Eylai 12 Kaynanalar kongresi Fransız ordusuna İtalyan ordusu Harbin müvazenesinde bugün sükünetile ve yarın muhtemel her hangi bir müdahalesile mühim rol oynıyan ve oynıyacak olan orduyu tetkik Yazan ; Emekli General H. Emir Erkilet arbin Fransız cephesinde he. müz hazırlık devresinde ve iŞarkta da anlaşılmaz bir safhada bulun. | duğu bu sırada İtalyan ordusunun teşki. | Jüt ve kuvvetini gözden geçirmek faydalı | olur. Çünkü bu ordunun bugün süküne. tile ve yarın müntemel herhangi bir mü. | dehalenile harbin müvazenesi üzerinde oynadığı ve oynıyacağı rol birinci dere .| cede ehemmiyetlidir. Eski İtalyan ordusunun askeri şöhreti yüksek değildi. Trablusgarb ve Bingazide Türklerle ve Türk zabitlerinin kuman » dasındaki yerlilerle harbetmek İtalya için bem çok güç ve hem de bir talihsiz. lik oldu. Çünkü orada bir avuç Türkten senelerce darbe üzerine darbe yediler ve zırhlı ve kruvazörlerinin himayesindeki Libya sahillerinden yıllarca bir karış içe. İri girmediler. Büyük Harbde iyice hatıriarım, ateşte pek gözü olmıyan Avusturyalılar arızasız Polonya ovalarında Ruslarla uğraşmayı Almanlarla Türklere bırakarak dağlarda İtalyanlarla herbetmeği tercih ederlerdi. Bunun başlıca iki sebebinden birisi dağ. larm daha çok bir mahfuzıyet temin et. mesi ve ikincisi Avusturyalıların İtalyan. İarı kendilerinden daha yumuşak ve da. ha koley bir düşman telâkkı etmeleridir. Bir misal dahâ söylemiş olmak için 1868 harbini hatırlatabiliriz. Bu seferde ibir taraftan Prusya vediğer cihetten İtalyaya karşı savaşan Avusturya ordusu Sadowada mağlâb olmuş, fakat İtalyada galib gelmişti. Fransiz ordusunda da, Alman denince İdüşümülür, fakat İtalyaya o kadar kulak Jasılmaz. Bizim Garbtrablusu ve Bingazide İtal yanlarla harbetmiş olan eski sübayları . mıza İtalyan askeri hakkında bir şey 50. rarsanız evvelâ onların gülümsedikleri ni görürsünüz. Fakat 1922 Birinciteşrin Faşist ihtilâlindenberi İtalyan ordusu » nun günden güne değiştiği ve kuvvetlen. diği muhekkaktır. Bilhassa ouçakçılıkta İtalyanın büyük terakkiler gösterdiği gö. ize çarpar, Habeşistan ve Ispanya faşist İtalyanın kara, hava ve deniz kuvvetleri için hem imtihan ve hem de tecrübe sahaları ol. muştu. İtalyanın dört sene evvel, yani Habeş harbi esnasında, İngiltereye kafa tutabilmesi, onur bilhassa hava ve de. nizde ve ayni zamanda karada hatırı sa. yılır bir kemmiyet haline gelmesinden dir. Filvaki İngiltere o zaman yalnız başı. na İtalya ile bir harbı göze alamamış ve her ne yaptıysa fayda vermiyerek aske. dolu İtalyan gemileri İngilizlerin gözü ö. zaman İngilterenin Fransa ile anlaşsma. ması koca bir Habeşistanın İstiklâline malolmuştu. Biz burada İtalyanın kara, hava ve deniz kuvvetlerini yeniden ve uzun uza dıya tarif ve kaydetmek istemiyoruz. Çünkü bu hususta okuyucularımıza muh. telif fırsatlarda lâzım gelen omalâmeti vermiştik, İtalyanın şimdiki Paris ataşemiliteri Genersl Visconti Prasca 1934 de, o za. man epey şöhret kazanan, «Kat'i Harb» adlı bir kitab neşretmişti. Bu general pi. yade tümeninin (fırkasının) her türlü münde Süveyş kanalını geçmişlerdi. O| muharebeleri başlı başına yapabilecek | PR yaşımı va e elem m İLİMİZİ İİİSİĞİİİBİMEİİ bir geçid resminde * harbin başlıca bir unsuru haline getiril. mesini tavsiye etmişti, Bunun İçin 0, pls yade tümenine daha büyük bir istiklâ, ve daha fazla bir harb kudreti vermek ün zere bu teşekkülün çok ağır silâhlarla tedhizini istiyordu. Diğer taraftan seri netice istihsali, yeni yıldırım barbi is, tendiği için İtalyada iki piyade alaylı yeni bir tümen tipi ortaya çıktı: Meşrutiyete kadar Türkiyede ve bü'ün Avrupa ordularında dört alaylı, iki tuğ (liva) Tu tümenler vardı. Bizde ve bazı devletlerde alaylar dörder taburlu oldu. ğu için bir tümende 16 piyade taburu bu. lunuyordu. Ancak makinelitüfek ve gel ri ateşli topun icadı sayesinde tümenin ateş ve muharebe kudretini azaltmadan onun insan sayısını indirmek kabil ola « caktı. Bu sebeble biz Türklez daha Bal kam barbönder evvel üçlü teşkilât denilen alayın üç taburdan, tümenin üç alaydaın ve kolordunun üç tümenden teşekkül et. mesi usulünü kabul etmiştik, Bu teşkilâ, tı Almanya, İtalya ve diğer devletler BÜ. yük Harbde benimsediler. Ve işte bugün görüyoruz ki İtalya bu teşkilâtı değişti. riyor ve İki piyade alaylı tümen tipini tercih ediyor. İspanyada barbeden İtalyan (tülmen» leri ikişer piyade alaylı idiler ve bu'toğ. kilât orada beğenilmiş. 1938 İtalyan sonbahar mahevraların » da da İkişer alaylı fırka tipleri tecrübe edilmiş ve muvafık görülmüşlerdi. Bun. ların hususiyeti büyük bir hareket, #üra. te ve büyük bir ateş kudretine mâlik bu. Junmalarındadır. Bu fırkalarda çok mik, tar piyade topu, bomba ve İâğam atan si, Tâhlar, ve hafif, ağır makineli tüfek var. dır, Onun için gerilerden topçunun yar. dımma ihtiyaç messetmezler, Üçer piyade alaylı tümenler ikişer a.” layh olunca her tümenden artan birer piyade alayile her korda bir üçüncü tü., men teşkil olunmuşlur. Bu yeni teşkilât idolayısile İtalyada piyade alaylarının sayısı her no kadar arlmadıysadati, menlerin adedi yarı derecede fazlalaş Bi Bu yeni teşkilâtın bir nticesi de tâbiye İsevk ve idaresinin kolorduya geçmesidir. Çünkü tümen zayıfladığı için ancak o ü. içüncü tümenile bir merkezi siklet yapa. bilir, Bundan başka İtalyada kor topçusu de kuvvetlendirilmiş ve ayrıca her kora uz iladan bir makinelitüfek alayı ve her fır, kaya bir lâğam topu taburu verlimiştir. Bazı İlalyan fırkaları, hareket sürat » lerini arttırmak için, kamyonlara bindi rilebilevektir. İtalyada kıt'alarla karar. güâhları daha seri ve daha müteharrik biz hale getirmek için mümkün olan yapıl , maktadır. Burun için kıt'alar motörleşii, rilmekte, dağlarda hareketi tesri için münasib tiplerde kamyonetler hazirlun. makta ve teknik kıt'alar artırılmaktadır, İtalyan ordusunun kuvvet ve teşkili bugün şöyledir: 4 Ordu kumandanlığı. 15 Kor kumandanlığı, 45 Tümen (birkaçı motörlaj. 1 Seri ordu kumandanlığı, 1 Seri kor kumandanlığı, 3 Fırka, mütcaddid atlı, bisikleti ve motosikletli kı'alar, 1 Zırhlı kor kumandanlığı. 2 zarla firka, Ğ (Devamı 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: