26 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

26 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Harbin beyne'milel Iktisadi hayat Üzerindeki tesirleri Yazan: Muhittin Birçen ——# ermayenin, bili zamanımızda terdiği müfteris kazanç hırs! de için Türkler bir halk sörü les dir ki bundaki Ifafe kuvsetime, darbı meselleri arasi ad0f "Türkler, bu hırsı gun, kasaba yağ k dei kasab arasında canla kazanç bakımından göze çar, bu nd alika, harb samanların- da, ölen insanla cazanan insan arasındaki münasebeti ne kadar güzel ifnde ederi! Eylülün birindenberi geçen vukuat, dün- yanın İktısad ve maliye yük bir inkılâb har malümatı gaşetelerde tak'5 etmek cok ente- resandır. Bu malümat, bize dünyanın nasıl bir dünya olduğunu daha iyi gösterir ve et- rafımızda cereyan © âdiseler hakkında bize daha düzgün (ikiler verir. * Evvelâ, para piyasasını bakalım: Entar- Basyona! para piyasasında serbest musmele güren paralar arasında, en başta dolar ol- mak üzere, bütün bitaraf paralar kuvvet- lendiler ve muharib paralar düştüler. İngi- Mz Hirası ve Franz frangı, son sulh hafta- sına nisbetle yüzde on bir kadar bir kiymet kaybettiler. Son ik! sulh haftası içinde de bu iki para, fena haberlerin çoğrlması Bre. rine, kiymetlerinden tedelcen bir hayli sey kaybetmiş bulunuyorlardı. Bunun icin bu- günkü kayıbları daiara nisbetle yüzde yir- mi derecesini bulmustur. Halbuki 914 de Böyle bir sey yoktu Demek oluyor ki İnen. tere ile Fransanın Hktsad ve meliye bakı- mından fevkalâde kuvvetli oldukları bak- kındaki iddiaya rağmen, sermaye sahibleri kâğd paraya Yüramundan fazla inanmıyor. Mar. Bunn bize en iyi eösteren alimetlerden biri Holanda parandır. Bütün Holandanm mali ve iktısmdi bünvesi, İngilterenin sim- sarlığını yapmakla ifade edilebilir. Wi Holanda parası, dolardan #onra en Kuvvetli para olarak göze çorpıyor. Demek, elmaar, patrona, nisbetle daha itibarlı bir mevkie sahib olmuştur! Aksiyon piyasasına gelinee, bu bakımdan #n enteresan borsn hareketi halen rlünva- mın serbest olarak çalısan yerine büvlik bor. sasında, New-Yorkta zöre çarnar. İki hafta- #nnberi muameleleri sekiz mi'sh ar lan Nem-York borsası ren'e ieindedir: Bütün sa: mayi ve İsletme aka'yonları yilkeelivor. Ha. da t ade için, a n n |maskesi kılıfının üstünde, vasati endekslerine göre, vövde yirmiyi bül- muştur. Amerikayı, bocünk” sanavi Ameri- Kası yapan kurrei, gecen Cihan 7 oi muştu. Galiba, bu defeti harb de, eğer uzun #ürerse, Amerikayı en büyük #ansyi mem- leketi beline getirecektir. Bi nunda yapılması arza edilen yenin hakimiyeti sit rikada, sirf ho eseri olduğunda süpheve mahaj yol Tupada harb edenler İsmanyollar olduğu 2a- man, bu züğürt müsterilere karm. kapım Kapamak Amerika icin daha hayırlı İAL, Bn defa öyle değildir; nin mü t “vari bunlara mal satmalı, yalnız veren defaki gi- BI, kredi ile değil, pesin para Nel Almanraya gelince, oran dn hareket bas- #a tir: Alman marasının o enternasyonal piyasada zaten hleyir kiemeti yoktur. Mark, dört senedenberi büsbütün da oldu. Su halde, onım enter tinde - vahud kıvıretsizliğinde » hiçbir de- #isfklik yoktur. Aksiyon piyasasına gelince, bu nevi kâğd kıyı » karsı Almanyada bir hileum vukun geldi. Harb Almanyanın tisari hareketlerini azaltmış. olduğu için boş kalın sermaye herlce evkma imkfinları zaten yoktur - dahil sanayi aksiyonlarına dökülmeğe baş- adı. Bu nevi teşebbfiler orada da rTevaçta- dr. Bu revae, - eğer harb, Almanvavı neker- Hkee sok yayılmaya mecbur edecek derecede genidememe « evvelkini yeni bir sanayi ha- Teketine götürecek ve Almanyanın fead fik- Hi, ortaya yeni yeni ersaiz sanayii çıkara-| taktır. Meselâ, bizle einkn ve kalaydan mü-| rekkeb bir maden kalitesi fle yapılan tahı Kiiseleri için, Almanlar. #imdi, Cekistan ve Avasturya ormanlarında mebzulen mevend «lan. ağaç sakızını kullarıvorlar. o Hayatın ihtiyaci tazyik ettikee, feknik adamı İş ara- diken ve sermaye de karınmak | İstedikes, dünyada dahn çok yeni şeyler görebileceğiz! * Mahiye ve sanayi Âlemlerindek!i hareket, muhtelif memleketlere pöre bu tarzda irki. şaf temayilleri gösterirken, Hearet ve ziraat hayatinda da türlü türlü tahavvüller olu- Yor. Bilhassa zira»: mahsulleri Üzerinde bu yaz mevend olan bivük buhran alâmetleri ve fat düsmeleri birdenbire zall olmuştur Bimdi, bütün bitaraf me: tler, kabil ak duğu kadar fazla mahsul elde edip satma- nın çarelerini aramakla mesgüldürler, Şi mali ve Cenubi Amer'ka ile Avrupa urasın- daki vapur navtunları harb sigortaları yük- selmiş olduğu İçin, ihtiyaçlarından fazla gi- rat mahsul #abtbi olan Tun gözlerinin önünde iv! fisttarın kabardığını görerek kendileri tihasının arttığını hissediyorlar. Almanya, İtalya, İsviçre gibi memleketler, ihtiyaçların hep Tuna havzasından tedarik etmeği dü- günüyorlar. Bulgaristan, Romanya, Yuzoslar. ya ve Macaristan, ne kadar çenlş mikyaşta yiyecek maddesi istihsat edebilirlerse, o kadar kazanacaklardır. Demek oluyor ki barb, dünyayı bir buh- iy İnen Krakovi şehri tam 450 sene gok) tırmayı ekseriya hmal ede: İngiliz Başvekilini Güldi'ren şemsiye | İngiltere Başvekili Çemberlayn, sabah Sen Ceymis parkında mutad ge - zintisini yaparken, bir genç kızın gaz siyah ipekle işlenmiş bir şemsiye resmi görünce gü *| lümsemekten kendisini alamamıştır. i Krakovi şehrinin tarihi Tah'stanın en büyük şehirlerinden biri olan ve bugün Almanların elinde bulu -| üddel- Polonya krallarının ae giydikleri ve gömüldükleri yer olmuştur. Ksakoti şehri Lah'etanın en parlak ma ve güzel san'atlar merkezi idi. Avrımanın en eski üniversitesi de bira dadır. Krskovidek! tarih dir. Hic bir Leh şek a boy ölçüşemez. Bir Leh bürefesine göre bundan 12 asır evvel Krak adında bir Leh prensi tarafından bir kale olarak İinsa edilmiş, bilâhare kale şehir ini almıştır. İ 1815 senesinde şehi ve vsroşları ser- best mıntaka olarak fin edilmiştir. 1848 senesinde de Krakovi Avusturya #rarisine idhal edilmiş, Harbi Umumi - den sonra tekrar Lehistanın mah olmuş- tir, binalar pek fazla onun'a bu: husus-, bu şehir, —ğ—.. randan kurtardı. Amerika bu savede bir kat daha zengin olmaya çels'yor Avrupanın İğiral memleketleri çiti, bundan evvelki gaf- jleli istihsal devri geçmiştir. Dün ebizim buğ- İdaylar ne olacak?» diye düşünen memleket- ler bugün «aman buğday, mısır, arpa?» diye canlanıyorlar. Harb. bir tarafta (servetleri batırıyor, ocakları söndürüyor, maliye bhari- pelerini “boşaltıp devletleri gırtlaklarına ks dar borca sokuyor: öte.tarafta'da sujh için- Bazan kaybettiğimiz bir arkadaştan bahsederken: — Bir hiç için darıldı, deriz ve bu «hiç» in sebebini araş- Resimli Makale: Fransız içtimalyat, Hiç için darılan SOZ ARASINDA ge Hergün bir fıkra İçinde hava var Ecnebi bir tütüncü Samsuna gel- miş, tütün tohumlarından (seçmiş, bunların kutulara konulmalarım is- temiş. Tohumcu gözünün önünde t0- humları ayn eyr kutulara koyup kutuların kapakların kapamış. To- humlar kutulara konulduktan son - ra bir tane de boş kutu almış, onun da ağzim kapamış; tütüncü şağır - Yagi — Ya bu kutu ne oluyor? — içinde buranın havası var. Yal- nız tohum işe yaramaz, havanda: götürmelilim ki tohumlar burada! “kleri tütünü orada da verebil -$ wi Nezaret a'tına alınan Bir Naz! şefi deha a za İngiliz gazetelerinin istihbaratına na- zaran, Naz: şeflerirden Ştrayher, vazi - fesinden azledilmiştir ve şimdi de Ber Min civarında Hoheniyehen'de bir sana- toryonmda nezaret altında bulunmakta - dır. Dönen şayialara göre, Ştrayher'in ya- verlerinden birinin, ecnebi devletlerin- den birine casusluk ettiği anlaşılmıştır. Yaverin kurşuna dizilip dizilmediği meç hul olmakla beraber, öldüğü meydana gıkmıstır. Bunu haber salan Ştrayher vu- kua gelen skandalı örtbas etmek için yaverine askeri cenaze merasimi yapıl- masını teklif etmiştir. Bu teklife mu - deki milletler, buhranlardan kurtulup ka- zanç devirlerine doğru yürüyorlar. Evet, keçiye can kaygısı, kasaba da yağ kaygısı! Mkitin Bizo İSTER Bir arkadaş anlattı: IN miş. İstenflebilecek bütün konforu bir bina. Taşınırken; — Maçka caddesinde bir apartımana taşındık. Yeni yapıl- | «E.. Artık burada rahat ederiz.» diyorduk. Fakat sen mi- sin bunu diyen? Daha ilk akşam sofraya oturduğumuz za- | man beyaz örtünün üzerinde bir toz zerresi kadar küçük kü- | çük piremsi bir şeylerin uçuşmakta olduklarını gördüm. Ka- rıma sordum, şimdi hatırıma gelmiyen bir isim söyledi. Sof- hatab olan generaller: — Ne?.. Bir casusa, bir haine askeri merasim yapılmsk mı? Mümkün de - #1! cevabımı vermişler; .bunun üzerine Ştrayfer, generelleri bir sksülâmeleiler Bunun üze AN, İSTER Gece de yatak odasında sabaha kadar vızıltılı bir hayvan kulaklarımın üzerinde dolaşıp durdu. yere toplamış bir Sabihleyin kapic Kışın pek zarar ver bah akşam filit Jâzi Benim bildiğim “İsıralarda 18 yaşında bulunan Kraliçe İs- — Çabuk darılın'ar.. s çısı (La Rochefoucauld) un hükmü şudur: kıt akıllıdır. Kendisini mazur görmez, İngilteredeki Leh Sefirinin hazin hali Polonyanın Londra elçisi Kont Ra - çinsky, Polonyanın istiklâli için yapılan İbir dint âyinde resimde gördüğünüz kilde durmuştur. Bu âyinde Lor psikopos -kardinali Hinsley de bulu muştur, Amerikalı va-dı?. 1999 senesi Ağustos ayında Avrupada bulunan Amerikalıların sayısı B4.60$ Belki hayret edilir: En çok Amerika- İlayı barındıran Avrupa memleketi, İtalya| | İs 23.330 dur. Buna mukabil Fransada 12.964, İngil- terede 10.523, Almanyada 9.580, Porte - kizde 5127 Amerikalı vardı. Diğer Av - Tupa şehirlerindeki o Amerikallar pek biti mümkün olamamıştır. İngiltere Kra'içesinin — | "yeni vazifesi London Gazete'de heşredildiğine gö re, İngiltere Kraliçesi, kadın bebrt yardımcı kara ordusu ve hava kuvvetleri baskumandan'ığına tayin olunmuştur. Ana Kraliçe Mari de 1918 de kadınlar) ordusu başkumandanlığına getirilmiş, o koçyada askerlere hastabakıcılık etmiş- d, —— ——————— — tine de generaller — Karun kadar zenginsin. İnsan, ma- aşı ve gazetesile bu kadar para birikti -| remez. Bunları nereden buldun? demiş- ler, Şirayher de cevab olarak: — Neden olmasın?.. Başkaları gibi) neden ben de pâra toplamıyayım?. Gö »| rine baksanıza! demiştir. Hüdiseden haberdar olan Görin, na halde sinirlenmiş, ve Şirayher kmda hususi bir tahkfkat açılmasını em retmiştir. Ancak Hitler'in sayesinde ha- yatını Kurtaran Şirayher, bugün bütün paraları elinden alınmış bir halde bir sa- natorvomda bulunmak! INANMA!T | (Bu sene Avrupada ne kadar): muştu, İtalyadaki Amerikalıların sayıs| ; dağırık bir halde bulundukları için tes-|” Eylül 26 — sema Sözün kısası Hafıza hanım Ve kıyamet K. E. Ekram Talu ee A via hanın, silemizin yetmiş şa kadar yıllık dostudur. Gelin olup da köşeye oturduğu zaman yüzünün yaz» masını rahmetli büyük annem kendi $ lile yazmış. Yemende şehid olan büyü! yun adını dedem koymuş. ü ben olan dört kard min eline doğmuş, onun e, yümüşüz. Mahalle mektebine baş tarihte boynuma astığı slemeleri de onun marifeti imiş. Yaşlar omuzlarının üzerinde küme * lendikçe kısalıyormuş gibi gelen boyu, üst kısmında, ri» tabir ete almakta ok duğu tertemiz a i, cehale isbetinde ile Hafıza lanıma hepimiz hürmet » sterir, onun yokluğa pek ziyade yaklaşan varlığında Türk & e Türk zevcesinin faziletkâr mazis ederiz. Evvelisi gün, aylık yoklamasını yap tırtmiya gitmiş, bize de uğradı. Elini ö, tük, bas sedire oturttuk, 9x şekerli ka vesin: eline sunduk, — Ne var, ne yok Ha sorduk. Saflığına ve cehaletine rağmen kulağı deliktir. Bazan eline gazete m onu da heceleyebilir. Atatürk emret i gitmiş, yeni harfleri öğrenmiştir bütçesi müsa'd olmadığından k gazete alamadığı için okumasını ilerle * tememiştir. Şundan za hanım? diye bundan bahsettikten sonra; sözü muharebeye intikal ettirdi. Feylesos İane mütdleslar yürüttü. Dünyanın «gidişatır nı beğenmedi — Ne gibi? diye sorduk. — Dünyanın sonu yaklaşıyor.. cevabı- nı verdi; kiyamet yakında kopacak, Çocuğum mer na sokuldu. — Kıyamet nedir? —-Dünyanm altüst olmasına, insanla wn hep birden ölmesine kıyamet denir, — Nasıl kopacak, kıyamet? — Önce insanlar arasında büyük mu harebeler başlıyacak. şu olacak, bu ola doğuracak.. sokaklarda, nın orta yerinde tek birer göz, nları fil hortumu gibi uzamış, ecele adamlar türeyecek.. derken deccal ##mive kak dığı gâz başına ge çi Veni maskesini tecrübe etmek 3 girmiş, içeri “girdi; Zavallı kadın afaMlamı a kesilmiş, gö müğ, k duda ei"şehadet getiriyor ıdan tiriye Btrafma — Ne oldun, Hafıza hanım? dedik. Korktun mu? Ayol bir şöy değil, gaz esi 0! bilsen, İ ettiği tek gö damlardan birile karşılı Ve oğlum “& biçare kocakarı O gün di: O, biraz &v- , hortumlu a « lâ kanaatini , evine O tesir gitti. Şimdi hepimiz nöbetleşe ziyaretine gi- dip, kıyametin başka yerde koptuğunu ve inşallah bize “sir: elmiyeceğini kendisine anlatmıya çalışıyoruz. > Silin als Kıskançlık yüzünden O arkadaşıni yaralıyan bir genç tevkif edildi Beyoğlunda bir lokantada, kıskançlık yüzünden cereyan eden bir yaralama hâdisesi, dün adliyeye intikal etmiştir. Hâdisenin suçlusu, evvelce muhtelif vapurlarda serdümenlik etmiş Kenan is iminde bir gemicidir. Kenanla Yusuf a - dinda bir genç, ayni kadına âşık olmuş” İlar, bu yüzden aralarında çıkan kavga « ©“lda, Kenan arkadaşını bıçakla yaralamış- ya sordum: -< Arkamız baştanbaşa bostan. Biraz ilerisi de ahırdır. mez Fakat hava biraz sıcak oldu mu sa- m, dedi, Maçka İstanbulun en iyi semtlerinden biridir. Veli konağı da on yıldan fazla zamamdanberi ora- dadır. O hölde mesel Yeşiiköyle Erenköyde sivrisineği yok eden belediyenin şehir içinde Üç beş bostanı kaldırarak bu radan kalkmıştık ki, salonda kocaman bir sivrisinek gördüm.| semti sinekten kurtaramamış olmasına: İSTER İNAN, ISTEME NANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: