13 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

13 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m e A kz 8 Sayfa ö VTİYATRO Seyyar tiyatro trupları ıslah edilemezler mi ? Yazan: İsmet Hulüsi Müsahibzadenin «İtaat ilâm» komedisi, Elâzığ Halkevinde temsil edilirken Memleket dahilindeki tiyatro faaliye - tini kısaca yazmak istiyorum: Başta, İstanbul Şehir tiyatrosu teşek- külü gelir ve Teşrinievvel ayında faali - yete başlıyan ve Mart sonunda temsille- rine nihayet vererek turneye (çıkan bu teşekkül Türkiyede yegâne mazbut ti - yatrodur. Tiyatro aylarında turneye çıkar. İstanbul haricinde tiyatroya hasret çe - kenlere ancak iki üç temsil gösterebilir. İstanbul Şehir tiyatrosundan bâşka ti- yatro teşekkülü olarak gösterebilecekle - rimiz, Naşidin trupu, Raşid Rıza ile Er - tuğrul Sadi Tek'in yeni kurdukları tiyat- ro, Dümbüllünün trupu, ve Halk Opere- tidir, Bunlar İstanbulun malıdırlar, Bilhassa Naşidin İstanbul haricine çıktığı hiç vö- ki değildir. Ertuğrul Sadi, Oo Anadoluda çok çalışmış fakat birkaç senedenberi İs- tanbula yerleşmiş bulunmaktadır. Düm- büllü İstanbulun seyyar © tulüatçısıdır. Halk öpereti kâh kuvvetlenir ortaya çı - kar, kih birdenbire ortadan © ksybolur. Turnede olduğunu duyarız. İste bizim İstanbulda gördüğümüz ti- yatrolar bunlardır. Bunlardan başka ya- zın İstanbulda temsiller veren ve İstan- bul Şehir tiyatrosu temsillerine başladı- ği zaman, İstanbuldan ayrılıp Anadoluya geçen birkaç Tiyatro trupu daha vardır ki, bunlar İstanbulun malı olmaktan 2i- yade, Anadolunun malıdırlar. İstanbula hiç uğramıyan © truplar da mevcuddur. Bütün bunlar, şehir şehir, kaşaba kasa- ba dolaşırlar, sinema binası bulunan yer- lerde; sinema binaları dahilinde, sinema binaları bulunmıyan yerlerde hava mü - saidse bir kenarına birkaç tahtadan İğre- ti bir sahne yapılmış bahçelerde, bazan kahveden bozma tiyatrolarda temsiller verirler, İstanbul haricinde en muntazam ti - yatro olarak Halkevi tiyatrolarıni ele a- Tabiliriz ki, Halkevlerinin teşekkülünden bu İna kadar bunlar Anadoluda faaliyet göstermişler, tivatroyu o kantodan, kötü komikten ve tabancalı (o tirandan ibaret zannedenlere; hakiki tiyatronun tam bir zevkini vermedilerse bile ne-olacağına dair bir fikir (o verebilmislerdir. Bu da Mmerlekette büyük bir tiyatro o hareketi addedilebilir. Bir iki sene evvel, seyyar tiyatro trup- Yarını zabıt ve rabıt altına almak düşü -| nülmüştü. Zannedersem işe de girişilmiş- ti Fakat sonradan (o medense vazgeçildi. Ve seyyar truplar gene alâhalihi kaldı - Jar, Halbuki bugünkü vaziyette seyyar truplerdan istifade etmek çaresi de var dır. Ankarsdaki tiyatro mektebi, İstan - buldaki konservatuvar, İstanbuldaki Şe- hir tivatrosn teşekkülleri günden güne artan bir hızla çalıştıkları takdirde yarın için müteaddid kuvvetli tiyatrolar ku - rulmasına imkân vermiş olabilirler am - ma, yarın olacuğı beklemeden bugün o - Tanı ıslah etmek de mümkündür. Ben; gerek İstanbulda olsun; gerek İs- tanbul haricinde olsun, nerede bir tiyat- ronun temsiller verdiğini haber alsam, alâkadar olur, seyre giderim. En derme çatma truplarda bile bazan kuvvetli is - tidedlara rastlıyorum. Bu istidadların da ha neşvünema bulmadan harab olmasını görmek acı bir şey. Seyyar tiyatroların çoğunda kantoları müteakib ağır piyes - ler oynandığı olur. Eski Darülbedayi re- pertuyarı bugün seyyar tiyatroların re - pertuvarr olmuştur. Baykuşu, Hisseli şa - yiayı, Taş parçasım, Oo Ceza kanununu, Rukiveyi Anadolunun en küçük kasaba- armın en gayrimüsaid sahnelerinde oy- nerlar. Bu başıboş, ve aydan © aya, haftadan haftava kadro değiştiren truplardan İs - tifade etmeliyiz. Mademki bunlar tiyatro olarak tanılı- yorlar, tiyatro olarak memleket dahilin- de temsiller veriyorlar. Bir zabıt ve padıt altına alınamaz mı? Bu tiyatrolardan muhtelif (şehirlerin belediye tiyatrolarını kurmak mümkün olabilecektir. İstanbuldaki ODarlilbedayi kurulduğu zaman bir kisım elemanları - nı Manakyandan, şuradan buradan al - mıştı. İzmirde kurulacak bir Şehir ti - yatroru elemanlarını bugün İzmirde, Ma nisada, Bursada çalışan tiyatro trupla - rından alamaz mı? Fakat bu iş belediyelerin yalnız başı- na başarabilecekleri bir iş değildir. Hü- kümetin yardımı ve müzahereti lâzım - dır. Bu da ne büyük bir külfete, ne de büvük masrafa ihtiyaç gösterir. Vilâyet vilâyet, kasaba kasaba dolaşan tiyatro - ları işden anlayan bir heyet tetkik etme- Ni, bunlar arasından işe yarayacak ©le - manları seçip çıkarmalı, o Önlarla baştan tiyatrolar kurmalı. Ve-yeni Kı rulmuş tiyatroları şehirlere mal etm: dirler, Bursa,. mmtakalarında temsiller veren beş tane tiyatro trupu var; diye - lim. Bu beş tiyatro trupu elemanları #- rssından alınacaklarla, fki tiyatro trupu tesis edilebilir. Bunlardan" birini Balıke- sir sehrine, diğerini Bursa şehrine mal &- debiliriz. Beş tiyatrodan seçmek suretile kurulmuş #ki tiyatro beş tiyatro seyirci- sini çekeceğinden seyirci adedi artacak - tır. Kalite itibarile de yükselmiş olması da ayrıca gene seyircinin artmasına-se »- beb olacaktır. Hele belediyeler, kendile - rine mal edilmis tiyatrolara ufak yar - dımlarda bulunurlarsa, bu tiyatrolar i - cin ne nimet. Böylece, Bursa tiyatrosu, Balikesir tiyatrosu, Külahya tiyatrosu, daha birçok şehirlerin tiyatroları mey - dana getirilebilir. Bunlar malı oldukları şehirlerde ve o şehirler (o kasabalarında temsiller verdikleri gibi, şehirler arasın- da münavebe İle turneler de yapabilir »- ler, Şehir tiyatrolarının merkezi bir vazi- İyette bulunan bir şehirde teşekkül etmiş bir komite tarafından idaresi şarttır. Ko- mite mütemadi surette kontrol bazifeşi- le mükellef tutulmalı ve şehir tiyatrola rına veni eserler hazırlamalıdır. Telif edilmiş, teretima edilmiş, İstan - bul Sehir tiyatrosunda © temsil edilmiş eserlerden bir kısmı, komitenin rejisör - leri vasıtasile sahneye konulmalıdır. Zabıt ve rabıt ullında, muntazam ça - hsan ve yeni eserler çıkaran bu tiyatro- lara yeni elemanlar da bulunacağı tabi - idir. Yeni elemanlarla takviyesi de ileri- si için şehir tiystrolarının tam manasile birer sehir tiyatrosu olabilmelerini temin İ edecektir. İ Memlekette muntazam temsiller ve - ren bir tek Şehir tiyatrosu (İstanbulda yeni sezona girerken İstanbul haricinde- kilerin memleketteki tiystro hareketle - rini gazetelerdeki, İstanbul Şehir tiyat - İrasu ilânlarından takib etmeleri; ve salaş sahnede kantocu ile, bozuk düzen tem - sili seyretmeğe katlanmaları hiç hoç bir şey olmuyür. Bu işi biran evvel hallet - meli! İsmet Hulüsi Karısını balta ile yaralıyan adam muhakeme edildi Beykozda geçimeislik yüzünden çıkan bir kavga sırasında karısı Sabahati balta ile ya- ralıyan İzzetin muhakemesine 1 inel Ağır- cezada dün devam edilmiştir. Dünkü celsede Müddelumumi Übeyt iddi. anamesini serdederex, hâdisede katli kasdı bulmamış ve masnun İzzetin ceza kanumu- nun 486 ıncı maddesine göre sadece yarala- mak suçundan tecsiyesini istemiştir. SON POSTA Spor eğitmenleri kursunda iki saat | Vilâyetlere dağılarak memleketin spor işlerini tanzim ve idare edecek gençler nasıl Boğaziçinin en şirin bir köşesinde, diz kapaklarına kadar denize girmiş konak turuncu boyalı. 35 aded sırım gibi deli - ,. deniz, yeşillik, gençlik, hareket, neş'e, samimiyet, disiplin... Size Vaniköyündeki Başvekâlet Beden Terhivesi Spor Eğitmen kursundan bah- İsetmek istiyorum. Spor kelimesinin yanında gençlik, ha- reket, samimiyet, sırım gibi delikanlı, di- siplin kelimelerini görmek, belki tekme- U, küfürlü maçların tedaisile tuhafi- nıza gider. İşte ayni dudak bükümü ben- de de tecelli ettiği içindir e ki, ne yalan söyliyeyim. Vaniköyüne, Beden Terbiye- si Gerel Direktörlüğü spor eğitmen kur- sunu görmeğe giderken birçok para ve erneklerin yeni bir israf (o tarzına daha şahid olacağımı zannediyordum. Meğerse ne kadar yanılmışım... Vaniköy iskelesinin hemen yanıba - şındaki, biraz harabca fakat sevimli ya- kda spor bölgelerine eğitmen yetiştir - mek üzere tesis edilen bu müessese, tek başına, spor işlerimizin ne derece intiza- ma kavuştuğu, gayesine nasıl ciddiyet * Je yürüdüğü hakkında mükemmel bir fi- kir verebilir. 6 ay devam edecek olan bu kurs niha- yetinde mezun olacak gençler vilâyet - lere taksim olacaklar, oraların spor iş - lerini çevirecekler, teşkilâtlandıracaklar, bir nevi müşavir vazifesini de görecek - İer.. zira burada yetiştirilen delikanlı - Yâr, yalnız sporun bir şubesinde ihtisas kesbetmiş değiller.. sporun her şubesin- de teknik bilgilerini (o ilerlettikleri gibi tam bir idareci olmak için de lâzım ge - len şartları tamamlıyor, bu vasfa lâyık olmak gayesile çalışıyor ve çalıştırılıyor- ar. Şimdi kursda 35 delikanlı var.. maşal- lah hepsi boylu, boslu, yüzlerinden sıh- hat ve enerji fışkırıyor. Bodur, sıska saha yıldızlarına benzemiyorlar. Mektebin doktoru Faik Berkolla, â - letli jimnastik öğretmeni, o Fenerbahçe müessislerinden Faik Çanga'nın söyledi- ğine göre, gençlerin hemen bepsi üç ay zarfında en az üçer kilo almışlardır. İki saatlik misafiretim esnasında tetkike im kân bulabildiğim kısımların intıbalarını bir araya toplıyarak diyebilirim ki, bu şersit dahilinde burayı pürsıhhat ve pür malümat terketmemek için hiçbir sebeb yoktur. Temiz hava, bol gıda, daimi ha - reket, en salâhiyetli hoca.. bu dört unsur matlübu temine fazladır bile.. Kursun dersleri ve muallimleri şun - lar; Futbol: Kemal Halim, Boks: Eşref Şe- Kurstaki faaliyetten bir Fiziyoloji: Doçent Doktor Sadi Irmak, mastik: Faik Çanga, Umumi jimnastik: Zeki, İdare, teşkilât, saha, malzeme, yüz- me: İlhami. Görülüyor ki, dersler komple bir spor- en sahibi salâhiyet elemanıdırlar. Ben, 33 delikanlıyı kayakçılık dersin- alâka ile dinlerlerken © buldum. Önüne kayakçılık için ne malzeme lâzımsa hep- sini yığınış olan Hikmet (o Üstündağ, bu spora olan aşkile, bilgisini | birleştirmiş tatlı tatlı anlatıyordu. o Gençler, iki ay sonra Uludağ tepelerinde (o yapacakları tatbikatın neş'esile dersin en küçük te - ferrüatını bile ihmal etmiyör, not tutu - yetiştiriliyorlar ? Atletizm faali yetinden bir intiba fik, Atletizm: Naili, Güreş: Seyfi Cenab, yorlardı. Dağ sporu: Nuri, Kayakçılık: Hikmet Üs-|askeri lisesinin spor salonundan d# tündağ, Hentbol: Hüsamettin, Aletli Şim-|fade ediyor. Burada her türlü cunün bilmesi icab eden her şeyi ihtiva İsaatlik istirahat için yataklarına ediyor ve hocalar memleketin bu sahada İğiler, Hergün öğle yemeğini de, hocaları Hikmet Üstündağı derin birİrüst birer iönreci, spor eğitmeni Kurs, biraz ilerlerinde bulunan Duşlar öz mükemmel bir hale miş. kurs talebeleri bu salonda, #imrastiklerini yapıyorlar, Yemekten sonra, gençler mecbufi yat iki saat istirahat mecburi imiş. Tam bir disiplin altında, bilgili yetişen bu genç elemanlardan biyeri teşkilâtının ve dolayısile TİE runun çok istifade edeceği muh: tar. Beden Terbiyesi Genel Direktö yün bu güzel eserini övmek, bizz&f rüp, tetkik ettikten sonra benim vazifedir. Nusret Sofa Cok” p.

Bu sayıdan diğer sayfalar: