16 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

16 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ik ARA RENE A Halit; & bni ii bir Ramazan gecesi cami- çok acele KJA bir Arabı görmüş, Arab kılıyormuş, Namazı bi-| namaz kılınmaz e kadar acele| eni Arab Yavaş kıl namaza durmuş, yava sormuş ©*9 Bamaz bittiği zaman; Ömer nü meyhanede otur.) içerim, ko-| rça | Demiş, —G Sen dai Basil olur, ben davetliyim. m Bl de tane <6 Beni Hara çağıran be Birlikte Yürümiye m 1 Körünce, MERİ iftara geldin; fakat Mam oluyor? İ hasıl tin demiş, başlamışlar, iftara! t, kapı a. Yanmda bir Gıkardınız? cevab 4 toplandık, hir Dive sormuşlar, — Otuzumuz bie günde çıkarverdik gire gitti, tm:S, bir gün AMAZANIN kaçı olduğunu | Karagöz , Hacıvad — (Per - deye gelerek) yar ba- na bir eğlence me deği: Karagöz — (İçer- den) Şimdi geliyo - rum sabret, Hacıvad — Bu ses tanıdığım bir sese benzer, Karagöz — (Per deye gelerek) Bura larda eiendimiz ne gezer.? Hacıvad — Kah kah kah kah, Karagöz — Şi ağı yersin vallah a Kâragözüm, ' seni ceğim geldi. öz — Neye? yi olacak; başındaki arlağa güldüm, onu giyince, son moda pka giymiş kadınlara dönmüşsün de, Seni görenler, karısının şapkası giy - mis de sokağa çıkmış zanneğecekler. Karagöz — Yahu o benim, asırlardan- beri başımda taşıdığım ıskırlak. Hacıvad — Öyle amma onu kimse dü- şünmez.. Ha Karagöz aklıma gelmişken söyliyeyim: Seninle şöyle bir Ramazan gezintisi yapsak hiç fena olmıyacak. Karagöz — Olmaz ya! Hacıvad — Şehir tiyatrosuna götüre- yim mi seni? Karagöz — 'Tabit Şehir tiyatrosuna İ gitmek isterim. Şehirde iken, şehirden çıkıp köy tiyatrosu arıyacak değiliz va? Hacıvad — Demem o demek değil, adı Sehir tiyatrosu, Karagöz — Olmaz, ben âlâsına gitmek #stivorum. Adi Şehir tiyatrosunda işim yok. Hacıvad — Adi demedim, adı; dedim. Karagöz — Ha simdi anladım. O ti- yatronun adı, adı Şehir tiyatrosu ha... Harivad — Canım sade Sehir tiyatros Karagöz — Hacıvad, doğrusunu ister- sen. sekerlişi varsa oraya gidelim. Ben mevlüda #ideğek olsamda daima şeker- lisivi tercih ederim, sm. Yani Şehir tiyatrosunun. Karagöz — Yaninin eskiden meyhane- 1 İsi vardı. Simdi:de tiyatro mu actı? Hacıvad — Patlıvacağım yahu, sadesi, yerisi yok. Şehir tiyatrosu. Karagöz — Her ne ise dediğin gibi ol- sün: gidelim hele! Hacıvad — Simdi bir tramvay alalım, Karagöz — Sen bilirsin amma, evimin İbahresi yok. Harrvad — Senin evinin bahçesi olup ilm da acıkta hirakırsak çalarlar. Hacıvad — Anlamsdım Karagöz tram- vava bineli Karagöz — Ha şunu şöyle söyle. Hay- di binelim, Hacivad — Geldik inelim. Karagöz — Ne cabuk gelmişiz yahu, töyyare ile memlekete seyahat eden si- yaset adamları bile bu kadar süratle bir yerden bir yere gidemiyorlar. Hacıvad — İste burası Sehir tiyatrosu! Karagöz — Hele bir tetkik edevim. Hacıvad — Nevi tetkik edeceksin? Karagöz — Binayı, asarı atikaya ben- İziyor da, Hacıvad — Bina eskl amma içi yeni, sahresi döner. Karacöz — Bayılınm Hacıvad ağzının suvu aktı di va — Sahneye mi, daha görme in? Karagöz — Sahneye değil canım, dö- here! Hacıvad — Daimden bir bilet alalım. Karagöz — Muvakkaten alsık olmaz acrvad — Gişede bilet verenin adı im, Karagöz — Adı Daimden bileti aldık. -|Soralım bakalım oyun nevmiş; Hoska - dem cebe mi, yoksa komikler müsabaka- sı mı? Hacrvad — Ben sordum: Romeoyla Jülvet oynuyormus. zamanımızda tiyatroda sahneye on kişi; yirmi kişi çıkardı. Hacıvad — Gel şöyle hele girdik. Vİ Karagöz — Hep de bilmediğim yerlere girivoruz. ! Hacıvad — Simdi perde açılacak, Yer- lerimize oturalım. — Mele De evi deYİm öğren VE miş, evine rim? AE rem, me ka ekteki taş - tin mk yim, demis, bağün Ramaza © Amam ır, 3 Mora diana) Kerk beşi olur? > Cen Çörek ne. demle. ben insaf, davrandım, |; ema İ YÜZ ark beg ekibirea, karl besi de, Karasöz — Perde açıldı. Bu delikanlı- lar kim? Hacıwad — Oyuncular, Karagöz — Yahu kantocular nerede? Hacrwad — Şehir tiyatrosunda kanto yoktur. Karagöz — Tuhaf bir tiyatro öyleyse. Hservad — Bu kabaran delikanlılar de kim oluyor? Mwraiz «— Romeo. acıvad — Cok kıskanç bir adam oldur Ru belli, ç Wİ cekti, Sonra Jülyet uyanacak, bıçağı alıp Mı? Ben buraya birkaç sene kalmak için gelmedim. İ Kâragöz — İki kisi ha... Yazık bizim! SON POSTA Ramazan Günlerinde Ramazan aları tiyatroda Hucivad — Neye? Karagöz — Yalnız başına sahneye çık- mış, Jülyeti yanında yok. Hacıvad — İşte şimdi Şülyet de gö - ründü, Karagöz — Haydi kalk gidelim, Rome-| oyla Jülyeti görmiye gelmedik miydi? Gördük gideriz. Hacıvad — Daha oyun yeni başladı. Karagöz — Demek oyun da seyrede - ceğiz ha. bunlar ne oyunu oynarlar, polka mı, kadrıl mi? Hacıvad — Oyundan maksadım,tiyatro, temsil, şimdi anladın mı? Karagöz — Hacıvad Jülyet balkona çıktı baksana, Hacıvad — Romeo da balkonun altın- da, Karagöz — Bu kadarına ses çıkarma - dım amma, daha fazla ileri giderlerse na- mus damarlarım kabarır, elâlem içinde Aşıkdaşlık edilir mi? yaptığı maçta 3 larından biri olan Fenerbahçe - Beşiktaş maçı dün Kadıköy stadında yapılmıştır. Hacıvad — Sus Karagöz tiyatro bu... Karagöz — Sustum. meğer niyetleri de fena değilmiş, Allal emrile evlen - diler, Hacıvad bir dü; hediyesi gön- derelim mi ne dersin? | Haerrad — Sus derim. Karagöz — Sustum, P,..eki ne oluyor, a & adam öldürdü. Polisler de bakıyorlar da ses cıkarmıyorlar, vallah olmaz.. Ha- övad. Jülyet uyuyor ha.. Romeo geldi. kızı ölü zannetti. Zehiri içecek, vallah Hacıvad — Ne'lâf anlamaz insanmış - haber veririm. (Bağırır) Hey bana bak t€ # Romec musun nesin, enailiğin lüzumu yok, Kız ölmedi, uyuyor ne diye zehiri İçip tat canına kıyacaksın? Hacıvad — Karagöz, beni rezil ettin. Bak herkes bize bakıyor, oyun bozuldu. | Karagöz — Bozulduysa bozuldu. Yazık! 'değil mi; delikanlı ne diye ölsün? | Hacrwvad — Şimdi de tiyatrodan atıla- cağız. Karagöz — Atılırsak atılalım. Deli - kanlıyı kurtardım ya... Hacıvad — İyi mi ettin; o zehiri içe - kalbine saplıyacaktı, Karagöz — Daha iyi söyledin ya, onu da kurtarmış oldum. Hacıvad — Yıktın haneyi eyledin viran gideyim sahibine haber vereyim ! Davulla beraber On bir ayın piri geldi, Kapınma şimdi bakın; Çok söyliyen biri geldi, Davulumu alayım mu, Kapınızda çalayım mı; Güzel kadın size geldim; Birkaç gece kalayım mu? Yenicami mahya kurda, Uzaklardan okunurdu, Görür görmez gönül verdim; Ne de heştu fındık koru. Başlıyorum gene söze, Gitmem artık karagöze; Ne yapayım Aşık oldun Ben sendeki kara göze, Bir elimde fenerim var, Bir yurdum var, bir yerim var; Bilen biir eski kurdum, Çapkınlıkta Bünerim var, Davulumu çaldım dan dan Bakın haydi bana candan, Ben Aşıkım uzun etm, Buluşalım zaman zaman! DAVULCU İlk devre 2-1 Fenerbahçenin lehinde bit mis, ikinci devrede mağlöbiyetten, gali biyete geçen Beşiktaş, maçı 4-3 kazan - muştır, En kuvvetli kadrolarile sahaya çıkan her iki takım oyunun ehemmiyetini müd rik bir şekilde icab eden soğukkanlı bir hareketle oyuna başladılar. İlk dakika- larda alımacak netice İle maçın zaferini kendi taraflarına çevirmek üzere hareke- eçen Fenerbahçe, ender tesadüf ettiğimiz parlak bir oyun- la Besiktaşı sıkı bir çember içine almak- ta zorluk çekmediler, Oyunun gidiş tar- zıni kavramağa vakit bulamıyan Beşik- taşlılar, neye uğradıklarının farkında ol- kilde birbirlerini bozan bir oyun içinde kaldılar. Fenerbahçenin eildden yüksek ve he - sablı oyunu karşısında topu tutamıyan, pas veremiyen, en nihayet kalesini mü- dafta edemiyen Beşiktaş 22 nci dakika- da Esadın ve 30 uncu dakikada Yaşarın kuveetli şütlerile birbiri üzerine iki gol birden yedi. Beşiktaş bu vaziyetin böy- lece devamındaki tehlikeyi sezer sezmez, kendini toplamak lüzumunu hissetmiş, ağa baslıyan oyun İçin- iz parlamağa | başlamıştı. alde hücum yapan Beşiktaş de hövlece bitti, İkinel devrede Beşiktaş takımı göze| batan bir canlılık, hatta galibiyete doğ- ru giden bir fevkalâdelikle oyuna başla- dı. Daha dördüncü dakikada idik ki sağ açık vyniyan İbrahim Beşiktaşın “bera - berlik sayısını rahat bir vuruşla yaptı. Besiktaşa maneviyat yüksekliği, Fener - bâheeve bir durgunluk ârız olmasına se- beb olan bu sayı oyuma, şevk, zevk ve he- yecan verdi. Bu arada en çok göze çar- ban hareket Cihadın sağdan, soldan ve bilhassa havadan gelen şütleri kurtar - mak için sarfettiği gavretti, Fenerbahçenin müdğfaa halinde bo* cnlamasından azami istifadeye bakan Be- siktaş 23 üncü dakikada Hakkının güzel bir kafa vuruşile üçüncü golu kazandı. Fenerbahçenin gelibiyetten mağlübi - yete doğru giden oyunu üzerine Esad müdafaaya, Fikret hücum hattına geç- mek suretile ciddi bir tadilât yapılmış ve Beşiktaş aleyhine çekilen kornerle Fik- ret 28 inci dakikada iki takımı gene be- rabere yapıvermişti. Gol üzerine gol yapılması, esasen sü - ratli ve hızlı olan maçı biraz diha coş - turdu. Beraberlik (le bitecek zannedilen oyunun. 33 üncü dakikasında Sabri gali- biyeti ilân eden son sayıyı yaparak, Be- şiktaşın ne pahasına olursa olsun galib geleceğini anlatmış oldu. Pek hoşa giden bir hal olmamakla be- raber, futbol maçlarında pek tabif | bir taktik ile Beşiktaş işi müdafaaya döke - rek, artik hak etmiş olduğu galibiyeti elden kaçırmamağa dikkat etmiş ve ni- tekim de muvaffak olmuştur. Fenerbahçe: Cihad - Lebib, Orhan - Reşad, Ali Rıza, Fikret - K. Fikret, Esad. Yaşar, Rebii, Basri. Beşiktaş: ruz: Mehmed Ali - Hüsnü, Fa - İstanbul lig maçlarının en cazfb oyun-! son zamanlarda | adan mağlübiyeti kabul etmiş bir şe -| Beşiktaş F. Bahçeyi dün 4-3 yendi Galatasaray da İstanbulsporla Taksimde - 2 mağlüb oldu Dünkü maçtan heyecanlı kı safha ruk - Hüseyin, Bedii, Feyzi - İbrahim, Hakkı, Sabri, Şeref, Eşref. Hakem: Adnan Akın (İstanbulspor). Ömer Besim İstanbulspor 3 - Galatasaray 2 Günün en esaslı ikinci karşılaşmasını teşkil eden ba maç hakem Ahmed Âdem idaresinde oynanmış ve takımlar şu şe- kilde yer almışlardı: Galatasaray: Osman - Faruk, Salim - Eşfak, Enver, Celâl - Bedii, Salâhattin, Cemil, Buduri, Sarafim, İstanbulspor: Saim - Faruk, Hayri - "Tarık, Seyfi, Enver - Fahri, Hasan, Sü - leyman, Cihad, Orhan, Oyuna Galatasaray güneşi karşısına alarak başladı. Daha ilk anlarda ciddi bir kaç tehlike atlatan İstanbulspor enerjik bir hücumla Cihad vasıtasile ilk golünü attı Bu, Galatasaray üzerinde ani bir tesir yaptı ve akabinde Buduri vasıta - sile mukabelede bulundular. Devre bu sekilde 1-1 berabere bitti, İkinci devrede Guletasaray pek bariz bir hâkimiyet kurdu. Oyun âdeta tek ka- le haline girmişti. Fakat Galatasarayın pek şanasız bir gününde oluşu İstanbul- sporun da canını dişine takarak didin - mesi oyünun cereyanını değiştirmiyor »- du. Nihayet Eşfak bir gol atarak bu va- ziyeti bozdu. Bu arada yaptığı ender akınların bi- rinde bir gol daha atan İstanbulspor va- ziyeti 2-2 berabere soktu. Galatasaray kat'i netice almak için, İstanbulspor da eline geçirdiği bu avantajı kaçırmamak icin topu taçlara atarak çalışırken pe « naltıdan gelfbiyet gollerini attılar ve 6- yun da bütün tahminleri altüst eden bir netice ile bitti. * Dün Seref stadında lig maçlarına de- vam edilmiştir. Alınan neticeleri yazıyo- (Dövami 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: