20 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

20 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> > E PUS #30 Eğ İY SEEEE (amam —— LERZUEZR. a A inin ge Trabzon eğitmen kursu ilk mezunlarını verdi İkinci devre faaliyeti önümüzdeki Nisanda başlıyaca' mezun eğitmenler yakında köylerine dağılacak Trabzon (Hususi) — Bundan altı ay evvel vilâyetimize bağlı bulunan Vakfı. kehir kazasının Beşikdüzü (nahiyesinde açılan Eğitmen kursu birinci devre me - © zunlarını vermiştir. e Bu sene mevcudu doksan dokuz eğitmene baliğ olan kursa Rize, Trabon, Giresun ve Ordu vilfiyet - lerinden iştirak eden © eğitmenlerin bu devrede gösterdikleri çalışmalar fevka - © lâde verimli olmuştur. Evvelâ kurs mev- cudu eğitmenler dokuz kümeye ayrılmış- far. Bu kümelerden her birinin bir öğ - fetmeni vardır. Bu öğretmenler kültür derslerini yaptıkları gibi iş ve tarla icra- atı, fidancılık, fındık, narenciye üzerinde çalışıldığı gibi hayvan bakımı, süt ve yağ © cılık üzerine de kuvvetli mesal sarfedil- mektedir, Eğitmenlerin iş hayatında fay- Hah: olabilmeleri kurs için başlıca gaye edirildiğinden her eğitmenin iş kabiliye- tini arttırmak için inşaat öğretimine ve © ötelye faaliyetine büyük bir saha ayri- mıştır. Bu devrede eğitmenler plân ve © retile fenni ahır, kümes ve depo gibi göz- * le görülür ve köylüye örnek olabilecek binslar meydana getirmişlerdir. Muhitte çok derin bir alâka ve sempati #le karşılanan kurs, talebeleri birbirleri- ne karşı candan bağlanmış, derin bir ruh ve heyecan birliği meydana getirmişler- dir. Birinci devresi bu Teşrinievvelde “sona eren Eğitmen kursu ikinci devre fa- — slivetine Nisanda tekrar başlıyacaktır. Cümhuriyet bayramı hazırlıkları Vilâyetimizin her tarafında Cumhuri- Bursada çocuğunu Kuyuya alan bir ana Bursa (Hususi) — Ahmedpaşa mahal- lesinde oturan Selânik muhacirlerinden “Esma, diğer adı E Cuğunu öldürmek suçile zannaltına alı - narak Ağırceza mahkemesine verilmiş “tir. Yapılan iddiaya göre Esma; kocası - “nm bulunmadığı bir zamanda üç £ aylık çocuğunu, şehre çok yakın Soğanlı köyü civarında bir kuyuya © almıştır. Bunun sebebi (o Üzerinde henüz kat'i bir malümat alınamamıştır. Kadın tevkif edilmiştir. Yakında muhakemesine büşlanacaktır. Mamma muamma yaz zzzzm | yerden cıkmış, hâmil olduğu barabellum (Beden Terbiyesi Genel Direktörü Bursada |) Bursa (Hususi) — Beden Terbiyesi Ge- nel Direktörü Gene - ra) Cemil Taner şeh- ize gelerek, bu - rada bulunan spor te gekküllerini teftiş et- © miştir, Güçlüspor klü obü il, Muradiye © Gençlerbirliğini bir - ” leştirerek bir klüp haline koymuş ve bu birleşik klübe «Çe - Uksporr adını ver - miştir, Atatürk stad- yomuna mükemmel bir klüp binası ya - pilarak klüpleri icar- “dan kurtarmak gibi gençlere birçok fay- © dalı vâdlerde bulunmuştur. Resimde Ge- Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: — Hasan Bey köşebaşında duvara yapıştırılan ilâm lan mu?, rail tatil sss Şeh Trabzon Eğitmen Kursu binası yetin on altıncı yıldönümünü kutlula - mak için hazırlıklar devam etmektedir. Kutlulama komisyonu (Valinin riyase - tinde çalışarak bayram progtamını ha - zarlamıştır. Bir yelkenli battı ve bir kişi boğuldu Vakfıkebirin Kale köyünden Zihni oğlu Süleymana aid iki torluk yelkenli patstes ve soğan dolu olduğu halde Tire- boluya giderken çıkan şiddetli bir fırtına neticesinde Eyresil kayalıklarında batır ve mürettel an © Yürümez oğlu Ali Osman denize düşerek boğulmuş, diğer mürettebat yüzmek suretile sahile çıka - rak kurtulmaya muvaffak olmuşlardır. | Balıkesir Halkevinde Temsiller z Balıkesir (Hususi) — Halkevi temsil kolu Perşembe akşamı İsmail Hakkı Bal- val palas» adi tir. Temsilde Halkevi tarafından sureti hususi davet edilen o eserlerin muharriri (o Baltacoğlu da hazır bu- lunmuş ve müsamereden önce bir kon - ferans vermiştir. Yepyeni bir dekor (o ve enteresan bir tarzda hazırlanan temsillerde elde edi - ilen muvaffakiyet fevkalâde olmuştur. İnerali Güçlüspor klübü başkanı ile gö İrüşürken görüyorsunuz. ir tiyatrosunda «Az- yapıyor» deniliyor. iyeslerini temsil etmiş - ... Garib değil mi? .. ! k Bursada parasına tamaan öldüren katil idama mehküm edildi "Kendisine 10 liraya yardım |« eden bir kalaycı da 15 yıl hapisle cezalandırıldı Bursa (Hususi) — Dün Ağırceza mah- kemesinde, burada işlenen çok mühim bir cinayetin muhakemesi o inlac edilmiştir. Okuyucularımız hatırlarlar ki Lâz Yaşar adında birisi, bir sene evvel (o parasına tamaan hemşerisi Osmanı taammüden katletmişti. Osman, o sırada bir hayli ke- reste satmış, altı yüz lira almıştı. Bu paraya göz koyan Yaşar bir plân tertib etmiş, Osmanı öldürmeğe karar vermiş- tir. Evvelâ Osmanın paraları yanında ta-| şıyıp taşımadığını anlamak istemiş Kâ - mil adında, Osmanın yakın bir arkadaşi- nı bazı suallerle yoklamış, tam kanaat getirmek için de Osmana müracaat ede- rek, çok parasız olduğunu, kendisine iki Ura ödünç vermesini istemiştir. Osman koynundan bir tomar ( para çıkararak hemşerisine ödünç İki lira vermiş, Yaşar da altı yüz lirayı Osmanın koynunda ta- sıdığına tamamile kani olmuştur. Bundan sonra iş Osmanı öldürmenin plânını hazırlamaya muş, fakat plânın | tatbikine yarayacak bir adamın da vücudüne ihtiyaç hasıl ol- İmustur Bunun için de en müsaid olarak hemşerilerinden Hüseyin Keskin hatırına İgelmiş, keyfiyeti ona açmıştır. Aralarm- da mutabakat hasıl olduktan sonra Hü jseyir Keskin, Osmanın alı. şle m. İ gul olduğu bir akşam üzeri yanına soku- larak üç tane kadın bulduğunu, fskat pa rası olmadığını, isterse kendisinin bera - ber gelmesini teklif etmiş, Osman da bu- u kabul eylemiştir. Az sonra bir miktar üm, yarım kilo da rakı almışlar ve eğ- lenee verinin yolunu tutmuşlardır. Osman. bir srsbaya binmelerini teklif etmis, yapılacak işe yabancı bir arabac ışmasını İstemiyen Hüseyin, bu gidecekleri yerin na lüzüm olmadığını kın olduğunu söyliyerek ekten (vazgeçir r. Nihayet «A de» denilen bakçeliklere girdikleri va kit, (oaralarında kararlaştırdıkları gibi Yaşar saklanmış olduğu pusu yerini Hü- yine göstermek için bir kibrit yak Hüseyin de Osmanı o tarafa götürmüş - tür. Yaşar, bunlar yaklaşınca © saklandığı tabancasile iki el ateş ederek (o Osmanı öldürmüş ve paraları alarak savuşmuş - tur. Vak'a mahallinden daha evvel kaç - muş olan Hüseyin Keekini ertesi gün bu-| Yarak ön Hira vermiş, kendisi de Bursa - dan uzaklaşmıştır. Ertesi sabah vak'a mahallinde oyna - makta olan iki çocuk Osmanın © ni görmüşler ve karakola haber vermişler - dir. Derhal faaliyete geçen adliye ve za-| bıta suçluyu bulmakta gecikmemiş, Ya -| şari bir köyde, Hüseyini çalıştığı kalavcı dükkânında yakalamıştır. Muhakeme bir zene kadar devam ederek dün intaç e - dilmiştir; Yaşar idama, Hüseyin Keskin de om beş sene ağı, piz cezasma mali - küm olmuşlardır. Bursa lin mac'arı Bursa (Hususi) — Önümüzdeki Pazar gününden itibaren şehrimiz spor klüpleri arasmda Jig maçlarına başlanacaktır. Evvelâ Acaridman klübile o Çelikspor karşılaşacaktır. emin ve £ - İmiyorduk. Baban Jamış ve tatilini geçirmek i- çin tâ Lehistandan İstanbula gelmiş, bu da ol -|” rabaya bin-)* "İbaşını yaşadığı bir eve gitmemelidir. — Siz, karınız olmamı istemiyor musur-li Birinciteşrin 20 “Son Posta,, nın Hikâyesi “umuz Gittiğ Çeviren: Nimet Mustafa Filiple, üç sene evvel Juan-Le-Pen'de| üç metre murabbamı geçmiyen bir kum! sahası üzerinde tanışmıştık. Her ikimiz de denizden beraber çıkmıştık. Ben kumlara ıştım, o da beni taklid etmişti. Ö- rkadaşlar denizde birbirlerinin yüz-| lerine su atarlarken Filip bana: — Bu tarzda yaşamamız pek hoş ol - muyor değil mi Jüli”! Demişti. Ben bu sözden pek bir şey an- lıyamamıştım amma, cevabsiz da birak- mamıştır: — Biz de herkes gibi yaşıyoruz. — Herkes gibi yaşıyoruz amma, daha başka türlü de yaşıyabilmemiz mümküu- dür, Dirseğimin üzerinde yarı doğrulmuş - İ Siz her şeyin kendi arzunuza göre olmasını istiyorsunuz galiba! — Ben mi aslâ, fakat siz... Bir şev söylemiye hazırlanmış gibi idi, bana seri seviyorum mu diyecekti, hayır demedi. O bunu hiç demedi ki! Ben yirmi yaşımda idim, Filip yirmi dört yaşmda. Yaşına göre çok fazla ciddi idi. Tanıştığımız senenin yazında birbiri)” mizi çok gördük, birbirimizle çok konuş- tuk. Birlikte çok gezintiler yaptık. Fakat bütün ntilerde birbirimize biraz u- zakça yürürdük. Ailem Filipin ailesini tanımıştı. Benim Filiple dostluğumu fena o bulmuyordu. Bilâkis hoş görüyorlardı. Hattâ annem birkaç kere ağzımı aramış, Filiple ev - ek hususundaki düşürcelerimi an - a çalışmıştı. ip bana, ilk defa izdivactan bahset- Hoşuma gidiyorsunuz, demiştim, fa kat bu kadarı kâfi mi?. Tesadüfen buluş- muş iki insan birbirlerini tanımadan iz-| divsca karar verirlerse neticesi acaba ne olur ki?. ğin işti, Beni de korkutan onun fazla ciddiye - tiydi ya. — Ben de ciddi bir kızım, beni tanıya- amışsınız işte. Filiple arkadaşlığımız Pariste devam etti. Babam Filipi birkaç kere yemeğe davet etti, Birlikte sinemaya, operaya z yalnız bir yere gidersek, i obille evime kadar ge e dönüyordu. Bir kere ini teklif ettim, Onun merak ediyor - kadar bir mesele Bir insan, diğer bir insanın evini, 9- görmekle onun hakkında çok şey- ler öğrenebilir. İste ben de Filip hakkın- da çok evler öğrenecektim, O, niçin evi- ni görmek istediğimi bilmiyordu. Tekli- fimi reddetti: — Bir genç kız, bir genç erkeğin tek nuz? — Tabii istiyorum. — Mademki ben karınız olacağım. — Bunu düşündüğüm için sizi evime götürmüyorum ya! : Avni teklifi birkaç kere tekrarladım.| i ü öğleden sonra; muvafakat| etmek mecburiyetinde kalmıştı, Evine gittik. Bu ev iki oda bir koridor, bir ban-i yo, bir mutfaktan ibaret bir apartıman-! cikti. Odalardan birindeki divanda uza- nır gibi oturmuştum. Filip; Cak rica ederim, oradan kalkınız; şu koltuza oturunuz! Diye bana bir koltuk gösterdi, evde zaman kalmadık, çünkü ben etra -| fımı görmüştüm. Orada birbirimize göy-| liyecek sözümüz de yoktu. Dışarı çıktığımız zaman Filipe: — Beni evinizde öpmediniz bile! Demekten kendimi slamadım. Bir ç9- cuk kızardı: — Bövle lâzım değil mi idi? O günden sonra bir daha onun evine gitmek istemedim. O da beni evine götür- mek teklifinde bulunmadı. Kış geçmiş, sayfiye mevsimi gelmişti, Biz yazı cenubda geçirecektik. Onlar da öyle, ailemiz yaz mevsiminde seyfiyede! yakın bulunmamızdan memnundular.. zdivacımızın tarihini tesbit etmek, te - ferrüatı hakkında anlaşmak. Böyle daha kolay olacaktı. Filip birkaç kere bana: kadar uzağa atmak kerdime kaldığım zamanlarda js Karısı olduğumu düşünüyordum, Aynâ - nın karşısına geçiyor, kendime madam Gafen, diye hitap ediyordum: — Na: nızmadam Gafen? İyi misiniz madam Galen? ayır bayır madam Gafenlik, hattâ madamlık bana daha pek yaraşmıyordu. * Ailemizin büyükleri toplanmışlardı. Filip bir kenarda oturuyordu. Ben başka bir kenerda, Filiple birbirimize hiç bak- yakında nişanlanma- mızın çok doğru olacağını söylediği za - man: ben — Pek yakında olmasa! gelmişse garabet bunun nere sinde? Dedim, Pilipin babası. babama cevab verdi: İ diye di Gün İ Jâli haklıdır, Filip yakında terfi ede cek, büro gefi oluyor. Jüli bu nişanı € güne kadar tehir etmek istiyorsa. Babam itiraz etti: Bu tehir için bir sebeb olamaz ki! Bu cihet bebim hiç aklıma gelmemişti. Esasen Filipin ne kazandığını, ne yapt” Aını bile pek iyi bilmiyordum. Filip be.” İnim için gördüğüm konuştuğum Pilipti. İş hayatında Filiple slâkadar olmayı 9€ necektim, Babam ısrar etti, KA“ rar verildi. Nişanlandık. işanlandığımız gün Filiple öpüştük daha doğrusu Hilip'i ben öptüm. Artık evlenmiye doğru gidiyorduk Babam annem bu işin üzerine çok düşü" yorlardı. Geçen Ağustosta aileler top * İandılur.. ve evlenmemiz tarihi Kânunü" evvel olarak tesbit edildi. Hattâ teferrü" atı da konuştular. Babam Antenildeki # partımanında bize bir daire veriyordü. Hafta çocuk odasmı tefrik etmişti. Fİ liple tatli tatlı kavgalara bile başlamı$ tık. O yatak odasının krem olmasını isti yor, ben deniz yeşilinde ısrar ediyordun Fakat hâdiseler çok erken davrandılar» Bir sabah Filip şu haberi verdi. — Menşiye gidiyorum. Kıt'ama iltihak etmiş bulunmalıyım. — Ne diyorsun? Bana bir kâğıd uzattı: «Tepmen Gafen!» Biitün günü odamda geçirdik, ben hef ağlıyordum. Filip ellerimi okşuyor, teselliye uğraşıyordu. İzdivacımızı sebebsiz yere geçiktirdi * ğim için ondan af dileyordum. Filip: , dedi, Serbestsin Jüli evli olsaydık düşün ! ya ağlıya haykırdım; — Sen delisin Filip. Hakikaten evle mişiz kadar ben senin Karınım. Seni DE nim kocam biliyorum. Yüzümü cnun dudaklarına uzattım: yarar Jüli, ne senin için ne d€ Tren geç vakit hureket ediyordu. ODU teşyi için gara gitmiştim. Vazona bineceği zaman beni omuzi# rımdan. yakaladı, Kendine doğru çekti göğsünün üzerinde sıktı. Ve beni öptü Sanki birikmiş birçok öpüşmeler bu tek öpüş de toplarmıştılar. Vagona atladı, kapalı camın önüne gek di. Gözlerinde yaş vardı. Annemin sesini duydum: Kızımın Filipi bu kadar sevdiğini hiç tahmin edememiştim. Aşkım ıztırabla karışıyordu. Ben onu” karısı olacaktım; bir çocuğum olacakti” bana her zaman hatırlatacak onun çocuğu. Kaibimde saklı olan her şeyi şimdi pek Bir doktorun günlük notlarından o Basur memeleri Hastalığı Basur memeleri hastalığının esas s0b0” bi inkıbazdır. Filhakika çok oturak işlef” de bulunmanın da bu işde dahli vardır Fakat tablati münkabiz olanlarda evr” mi basuriye hemen hemen kalde hü” mündedir. Zaman zaman memeler şigöf: çok acı ve ıztırab verir, Rksoriya manti” zaman kanar ve basta mütemadiyen kof zayi eder ve gitgide fakrüddem hastabii baş gösterir. Baş dönmeleri, düşmeler gö rölür, birçok sebeblere atfedilir, tetkik edilirse hergün basurdan kayb#” ölen kanın bütün bu hallere sebeb aldö-ğ. Ru meydana çıkar. Velhasıl müziş möğ him ve bazan da tehlikeli bir hastalıktır. Ş. Basur memeleri eğer çok ise mutlaka #Ö meliyat ile iyi olur. Amaliyatı tehlikesi dir, netice çok parlaktır. Hasta hiçbir 47 yokmuş gibi tamamen iyi olur. Eğer çük bir iki taneden ibaret ise o same kinin iğnelerile kurutulur veyabud t9f” mokot İle yakılıp kaldırılır. Böylece ©“ hasta iyileşir, fakat daima barsakları” vaziyetini nazarı dikkate almak Jâsıfi” dir. Barsaklar temöellikte devam eder” tekerrür edebilir. Bol sebze yereli, Mef” va yemeli ve açık havada yürüyerek &€ zintiler yapmalıdır. Çay, kahve pek İİ gelmez. Kompostolar şayanı taysiyedi” Basur memeleri ile beraber besni şukuku şere olur, yeni gışayı o mub9' &stlar. bu da fazla Inkıbazdan ileri geli, Defi tabii esnasında fevkalâde st da verir. Bunun da çarööi müdahalei cerrahiyodir. Fakat bundf bicak, makas ve kesmek yoktur, ğ ağrinı bir torba gibi açmak Zmmd Hasta olan yer termokot ile yakılır *© birkaç günde bu da geçer. Cevab istiyaz okuyucularımın p9#'* pulu yollamalarımı rica ederim. Akai 8“ dirde istekleri muxubelesiz Kalabilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: