16 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Tütün iktısadiyatımız Yazan: Muhittin Birgen T ürkiyenin en mühim ibracat mad. desi tütündür. Hiçbir ihrac mad- Gemiz yoktur ki Türkiye için tütün dere- #eesinde mühim bir kıymet ifade etsin. W Memleketin hemen her devrinde ve her #türlü iktisadi hareketler ve istiheleler #- Şesında daima kiymetini ve ehemmiyeti- Mi muhafaza eden Türk tütüncülüğü, ha yda Osmanlı imparatorluğunun parçalan- #masından sonra, hattâ Türk tütünlerine Mrekabet cdebilecek tütün istihsal sahala. #rinn genişlemesine ve dürt senelik Ci- hun Harbi esnasında tütün müşterileri- #mizden bazılarının kendilerini başka is- Mtihsal sahalarına alıştırmış olmalerina ti föğmen, Türk tütüncülüğünün Türk ikti. Mesndiyatında oynadığı rol eksilmiş değil, artmıştır. Bundan on bir on İki sene ev- Vele bisbetle tütün istihsalâtı Türkiyede #yeniden ortmış, ayni müddet esnasında t6drici surette tütün müşterimiz çoğak Mmıştır. Bir adı Türk tütünü, diğer şark tütünü olan tütün kalitesi MWshiri şartlarla istihsa! edildiği bu toprak- İller, tütün sayesinde daima şenlik gör- Büştür; bu, çak doğrudur. Fakat, ayni manda, bu tütün mshsulü, vakit vakit #buhranlar geçirir: Meselâ, 928 sıraların da bir kilosumun otuz kuruşa kadar satıl. dığı görülen tütün, bir aralık, büyük Wbuhran esmasındaf#'beş kuruşa kadar düş- Wimüştür. İstihsal şartları bakımından ns- Wzik olan bu mahsul, müstahsilini hem ba. Mitsrir, hem çıkarır. Tütün yüzünden, sade Yistihsal sahasında değil, ticaret hayatında Wda çok şenlik görmüş ocaklar bulunduğu Mgibi, bunların sönmüşleri de çoktur. Bu- İipun için, tütün, Türkiyenin ziraat ve ti- İicareti tanzim edilmeğe en ziyade lâyık Wbir maddesidir. Onunla ne kadar uğreş- #kadar maddi fedakârlıklara ve manevi #Zahmetlere katlansak yerinde olur. * İ, Her sene bu mevsimde tütün müstah. İisilleri titreşirler: Büyük alıcı şirketler, #mübayaat piyasasını bugünlerde açarlar, ler sene bu mevsimde müstahsil harıl ii İ tütünleri satılığa hazırlarlar; maş- irat yaparlar, ambalaj malzemesi alırlar, eri iptidai bir çeşidleme ameliye- li den geçirirler ve nihayet opiyası açılmasına İntizaren gâh ümüdlere düşer. il ve hayallere girişirler, gâh ta kötü Wkotü şâyialar işiterek mevus olurlar. Müs- asil muhitinde, bu, her sene geçen bir loji dalgasıdır. Bu dalganın arka- | dan piyasa açıldığı vakit, bazan gürü- i ki her şey güzeldir, pembedir ve pi. Miyâsanın seması bulutsuz, mavidir. O za- Han müstahsil tutunur, kuvvetlenir, ken- i müdafaa edebilir. Piyasa denilen © iahşer günü, o mukadderat meydarı bir bulutlu bir semanm altında karar. Hümaya başladı mı, artık her şey fena, her | kara, kuvvetsiz, cansız ve düşkün ©- Mlür: Panik! Ben İzmirde bulunduğum #nüddetçe bu paniği iki defa vördüm, İki İdefa, tütün mahsulü rezil oldu, müstah- Sil, onun istihsali için sarfedilen - emeğin Medi » yalnız paranın yüzde yirmi beşini #öile alama"! WE Tütün müstahsilleri bu sene de endi- Weli günler yaşıyorlar. Bunun sebebini İğaha bile lüzum yok. Meydanda müşteri #ölârak kendilerine güvenilebilecek unsur, 1 ri bu memlekette tütün almaya #lişmış olan bir sürü ecnebi firmalarının Mincak bir kısmıdır. Acaba, bunların eça- Baklar: piyasa tütün müstahsillerini #pizlerini güldürecek bir mahiyeti ol Sik mı? Acaba, bunların açtıkları pivi- Kinin arkası işliyecek, tütün piyasasında müstahsil ile mübayaacının daima Birbirlerini güler yüzle karşılayabilmele- li temin edecek ticaret şartları teşek- Kül edecek mi? Meydanda görülen çeylere bakılırsa, Bümüstahsil bu hususta büyük imidler bes. Wömekten uzaktır. O kadar uzaktır ki, ge- Wen haberlere göre, müstahsil gelecek se- We'için istihsal hazırlıklarına başlamakta İMöreddüd ediyor. Halbuki, her sene bu) tedi Üğlevsimde ödet gelecek sene için hazırlığa ilâşlamayı emreder. Bu sene, henüz hu. #eket alimeti voktur. Neden? Niçin? Ö- Bümüzdeki sene, her nevi mahsul için Ülüşlerinin bol, talebin fazla olacağı se- Bledir. Sulh te olsa, harb de olsa, bundan Böyle birkaç sene, hiçbir mahsulün müş- İöri bulmakta güçlük çekmiyeceği sene. Er olacaktır. Şu halde müstahsil neden reddüd ediyor? Niçin tereddüd etmeli? BW Müstahsil endişededir ve tereddüd & iyor; çünkü, bu senenin müşterisi itiba- Wile kararlıktadir. gelecek senenin mu. t atı itibarile tam bir karanlık için- 88 bulunuyor. O, kendi vaziyetini böyle Birüyor, böyle görür, çünkü, kendisini Mü sahada tenvir edecek ve kendisine İordımda bulunacak herhangi bir teşek- : dülden mahrumdur. v * İTicsret Vekâleti, bu işlerle meşmuldür. Ticaret Vekilimiz, tütün istih: #ühitinin âdetlerini de, endişe ve: ik de çok iyi tanır. Yarın, öbürgün sahada bir buhran çıkmaması için den alınması elzem ve mümkün gö. bütün tedbirlere tevessül etmeğe vermiştir. Bu tedbirleri erim bul | masıdır | almamış olmasıdır. Amerika gazeteleri bu zata bu Umsakinin sebebini soru - yarlar, aldıkları cevab basittir: — Bir defa başlasam sonuna kadar gideceğimi bilirim de oridan, diyor. Bu nefere dokunan Kızın kısmeti açılırmış: Vaktile, daha ziyade «At sahibi» ol duğunu göstermek istiyenlerin kapıla - rıra astıkları nalın yavaş yavaş mânası değişmiş ve bu demir parçası uğur âlâ- meti olmuştur. Gene İngilterede bir bahriye neferi- ne dokunmayı uğur sayanlar vardır. Bilhassa evlenecek (yaşta olan genç kızlar, behriye meferine dokunmak. la kısmetlerinin çarçabuk (açılacağına âdetâ iman etmiş bulunmaktadırlar. rüp Lrtınaye ve buhrana karşı önceden hazırlıklı bulunmak istiyor. Her taraftan darbe viyerek zaten sakatlanmış olan müstahsiller âlemini, bir de tütün piya- sasında dayak yemekten korumak, hükü- metin vazifesidir. Hükümet te bu işle meşguldür. Acaba alınacak tedbirler, müstahsilin yüzünü güldürmeğe ve istih. sai muhitinde ümid ve itimadın yeniden kuvvetlenmesine kifayet edecek mi? Bel ki eder, belki etmez; onu, sonradan görü rüz. Bu gibi ahvalde, yumurta kapıya İgeldikten sonra tek el ile âlınan tedbir. letin kifayet hadleri mâhdud olduğunu şimdiden bilmemiz lzımdır. Bunun için, bugünlük yapacağımız şey, hükümete bu sahada tam bir muvaffakiyet temenni et- mekten ibarettir. Fukat, eğer bu işlerin esaslı surette 1s- lahı lâzımsa mutlaka tütün işlerimizin teşkilâtlandırılması lâzumdır. Tütün isti sal muhiti kooperatilfleştirilmedikçe, tü. tün #ktısadiyatımızın düzeltilmesi ihti mali yoktur Bu çapta ve bu nezakette bir istihsal ve satış işi ancak teşkilât kuvve- tile islah edilebilir. Bunun haricinde her bir, günü gününe ittihaz edilen ve gâh gâh gayri muvaffak tedbirlerdir. * Tütün ziraatimizin kooperatifleştiri.. mesi kolaydır. İnhisar usul ve niyamları- nın tütün ziraatinde yerleşmiş olan kâi- deleri bu istihsal sahasında esasen çok kuvvetli bir inzibat tesis etmiştir. Mem- lekstte tesisini senelerdenberi müdafaa ettiğim zira! Varan usulü, tütün ziraatin.! de, inhisar nizamları dolayısile, kendili- inden teessüs etmiş bulunuyor. Bunun İçin geniş bir sermayenin de yardımına muhtac olan tütün işinde tarlaya bol bol kredi akıtılabilmesi ve bunun emniyet altında cereyan edebilmesinin temini ga- yet kolay bir iştir. Bütün bu şartlardan sonra, tütün istihsalinin gayet mükem- mel bir kredi ve satış teşkilâtına bağlan- ması gâyet basit bir iş haline gelir. Bundan on beş sene evvel Fransıf re- mes'u İSTER tiği tereyağ miktarını arttırmış, İngiliz İSTER milyarderlerinden birinin Bu iki hususiyetten birincisi inci hususiyeti de eline bir defa olsun oyun kâğıdı edi İNAN, Alman radyosu dün akşam şöyle bir haber verdi: «-— Alman hükümeti son günlerde nüfus başına tevzi et SON POSTA bilmedik! kuvvetli tarafı nedir, zâfları neden ileri gelir, ri için de kuvvetlerinden Kendi kendinizi biliniz &— unu görürsünüz: Varlıklarının bilmezler, istitade (oedemezler, kusurlarının önüne geçemezler. Kendi kendinizi bir müa- dele tetkik eder gibi dikkatle, itina ile, insafsız bir tahlil ile tetkik ediniz, istifade edersiniz. mma ; N . i Hergin bir fıkra Hesab yapıyorum Basis bir İskoçyalının karısı hasta. lanmıştı. Doktora götürdü. Doktor i kadını uzun uzadıya muayene ettik- £ ten sonra; alelâcele bir ameliyat yap- $ mak elzem olduğunu söyledi. Hasis | İskoçyalı cebinden bir defter bir de 3 kalemi çıkardı. Deftere bir takım ra - * kornalar yazdı. Hesablar yaptı. Dok - tro merak etmişti: —- Ne yazıyorsunuz? Hasis İskoçyalı cevab verdi: —Hesab ediyorum. Bu karıdan ba. şanıp bir başkasını alsam ma daha 1- İİ eza malotacak, yahud da bunu ame- İİ liyat ettirsem mi? e e : : : i i Ruzvelt yeni Bitaraflık kanununu İmzalarken | Resmimiz, tarihi bir vesikadır, Ameri- ka cümburreisi Ruzvelti yeni brtaraflık kanununu imzalarken göstermektedir. Etrafında bulunanlar da Amerikanın kal- bur üstü diplomatlarıdır. jisinin mukadderatı mevzuubahs olurken tütün işinin teşkilâtlandırılması vazife- sini, geris bir plân ve sağlam tashhüd. lerle üzerine almasına mukabil, rejinin bir müddet daha uzatılması fikrini orta- ya atmstım. O zaman beni bu fikre sevkeden sebeb, bu büyük Ihtiyacı temin- de bizim Jâzım gelen gayreti göstermiye. ceğimize kari bulunmaklığım idi. Hâdi- iseler, bugün bana hak kazandırmıştır. On beş seneyi bu memleket, tütün islihsl sahasınm teskilâtlnadırılması o bakımın- dan tamamen boş geçirmiştir. Bugün her vakitten ziyade bu teşkilâta muhtac bir vaziyelteyiz. 1939 harbinin İlk İngiliz yaralısı : ilk İngilizlerin cephede yaralanan askerlerinden biri de resmini gördü - ğgünüz tombul TTomt'dir. Hastabakıcıyı yanında çocuk gibi gösteren bu varda- kosta asker, yarasının ağırlığına rağ - men süratle iyileşmektedir. Amerikan ordusundaki disiplinden bir örnek Disiplin bir ordunun temel taşıdır. Bir ordu, disipline ne kadar riayet e - derse kuvvet ve kudreti o derece ar - 'ar, Amerikalılar, ordularınm disiplinine 'evkalâde dikkat eylemektedirler. Anlatacağımız fıkra buna bariz bir delildir. Vak'a 1939 Haziranında Nev. yorkun sayfiyelerinden - birine giden bir treride cereyan eylemiştir: Bir asker trende sıcaktan ferahlan - müök için caketinin düğmelerini çöz. müş, o sirada bir çavuş geçmiş ve ne - İfere: «— Ceketini #likle! 217 nei madde - inin D. fıkrasını unuttun mu? Ben ça- vuş Smitb'imi» demiştir. Gene o sırada kompartimanda bulu. nan bir adam çavuşun omuzuna vur - muş? — «Ben Major Caroll! Ağzınızda pi- po olduğu halde nasıl olur da emir ve. yirsiniz? Nizamnamenizi ezberleyiniz. Dokuzuncu fasıl M. kısmı. 174 üncü fıkra» ze karışmış ve demiştir ki: başı Caroll nizamnamenin K. faslının Ümid edelim ki bu noksan daha uzun müddet devam etmiyecektir, 2d sella Birgen İSTER miştir. bugün Alm, hükümeti ise eksilt- | cede fazladır» İNAN «İSTER İNANMA! miktarı İngilterede tevzi edilmekte olandan mahsus dere- 3l inci maddesini hatırlar ise görür ki İbir neferin huzurunda bir çavuşu mu. İahaze eylemek yasaktırb... İNANMA! anyada tevzi edilmekte olan tereyağ Gene bu sırada ihtiyar bir adam 6ö.|, — <Ber emekli söbaylardanım! Bin.!£ | Sözün kısası Zayıf tarafımız i E. Ekrem Talu 5 eçen günlerde Fransanın en münteşir haftalık mecmuala - G rından biri birkaç sayfasını Türkiyeye hasr ve tahsis etti. İnkolâbımıtın mes'ud semerelerini vermiye başlailığından - beri Avrupanın da Amerikanın da gi leri bizdedir. Eski ve yeni dünya mat. buatı sık sık bizimle alâkadar oluyor. 4Çünkü cihan efkâri umumiyesi Türk varlığının hayranı olmıya başladıktan sonra bize dair mütemadiyen malümat istiyor. Hele son Ankara itilâfını imza edip de sulh cephesini teşkil eden devlet - (ene el ve iş birliği etmiye karar ver- diğimiz günden sonra (hakkımızdaki #ka ve sevgi daha ziyadeleşti. Şimdi geç 7 z, Fransız, A. , hattâ uzak şark matbualı biz. merika, resimlerin ekserisi yanlış çıkıyor. Hi müttefiklerimiz bizden bahsederlerken, yan'lıp «Osmanlıs diyorlar. Hâlâ, elle rinde, Türkiye hakkında doküman ola- rak Piyerloti İstanbulunun fotoğra - fileri ve mülefessih Osmanlı impara « torluğunun köhne vesikaları var. Kabahat kimde? Şüphesiz ki bizde- dir. Her koldan dev adımlarile ilerle miş bulunan bizler, her nedense, pro « payanda cephemizi ihmal ettik yi biraktık. Niçin? Bazılarımız: nen köy kılavuz istemez!» diye düşündük. Bazılarımız da, propagandanın bu asır. daki ebemmiyetinden inadla tegafül ederek, buna harcanacak parayı israf saydık. Ne yanlış hareket etmişiz! İşte bugün »yyiesini değil amma, üzüntüsünü çe- yoruz. Halbuki biraz (fedakârlıkla, jinkılâbımızın malüm olan azametini ya- bancılars biraz daha ilâm eder, kendi erine sahih malümat verir, Osmanlı imparatorluğile, tariliten başka hiç bir alâkamız kalmadığını anlatarak Kema. lizmin başardın hariknların kıymetini biz kat daha onların nazarında tebarüz ettirirdik. Zararın neresinden dönülse kâr oldu- ğuna göre. şimdiden sonra olsun diş propasandamıza ehemmiyet ve hz ver- maliyiz. y Matbuat müdüriyeti umumiyesinin elinde iyi geniş bir bütçe, ve arkadaşı. nız Vednd Nedim Tör'ün zamanında ciddi ve süurlu emek verilerek hazir. lanmış güzel dökümanlar vardır. Bun- lar, müracaat beklemeden, Fransız ve “liz gazete ve mecmualarına hemen sermek ilk ve faydalı hı bir adım Sonra, hiç değilse, dost ve müttefik İdevletlerin nezdlerindeki sefaretlerimi- İze Birer malbuat müşavir veya ataşesi terfik etmeliyiz. Meslekten yetişmiş, fasil, dil bilir, cerbezeli bövle bir mat « buat memurunun bulunacağı yabancı memlekette yapacağı hizmet pek bü » yüktür. Balkan ittifakı Basın Birliğinin İs - tanbuldaki son toplantısında bu Jüzu- mun üzerinde «ehemmiyetle durularak, Balkan payilehtlarında birer matbuat staşesi bulundurulmasının hükümet - lerden temenni edilmesine karar veril. mişti. Pu temenniyi bizden başkaları naza- rı itibara aldılar. Ankarada, Atinada, Beleradda, ve Bükreşte, diğer üç müt- tefklerimizin birer matbuat mümes « sili vardır. Biz ise, hâlâ göndereceğiz. (Devamı 8 inci sarfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: