28 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

28 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 İkinciteşrin SON POSTA" Alman-İngiliz harbinde mayn mücadelesinin muhfemel neticeleri e YAZAN Emekli gereral H. Emir Erkilet “Son Posta, nın askeri muharriri Bgiltere ve Fransa 1914.18 har! müttefik * orta Avrupa * devletlerini| ük bir kavis içine alabildik - mil Sİ bunların dış ticaretlerini tama - ne ç | ahvederek iktisadi bir çember i m, Knağa da muvaffak olmuşlardı. ALİ yaya ile müttefiklerini geçen harbde iin âmillerin başında şüphe yok ki ha. m arı tarafından uğradıkları şiddetli! tadi tazyiki geliyordu. Dışarile tica- İ Yapamıyan ve iktısaden nefes alan Li Müttefikler havasızlığa dör: sene da- Marak nihayet teslim olmuşlardı. el t-18 harbinde İngiltere bita Hoy, 2vYA devletleri ile Danimarka ve dayı, muhtaç oldukları itbalâtı bu “derek tazyik etmiş ve bu suretle laa Almanyayı ihata eden iktisadi! ini K okabilmişti. Almanya o) de bii i 5 e bilarafları kömür vesair ihtiyaç -| Knl Yetiştiremediğinden bitaraf küçük| Vletler, bizzarr. iktısaden o müftekir kları itilâf devletlerinin hüküm ve) dı irleri altında, çemberi tamamlamışlar- içi, een Rusya hasım saflarında olduğu Kar, tığın şarkile, bütün doğuyu ve z denizi müttefiklere kapatmıştı. Ro - ni» Rusyanın yakın ve itilâfçıların u- ar, Ssirleri altında, bidayette ittifakçı - Tatlı IŞ ancak gi rane bir bita - Avı İlame ediyordu, Sırbistan ise zaten İran, ya le carb halinde idi, Nihayet &, Be Avusturyaya karşı harbe girmiş-| tün Ni suretle orta Avrupaya artık bü - “erub doğu ile cenub kapanmıştı. ür, âbare Bülgaristan ittifaka ithal e. Tek Sirbistan da mağlü5 edildiğinden | elen Avrupa Türkiye ile ittsal peyda) deği Fakat şimal doğu, doğu. cenub kalede cenub cephelerinde ve Çanak -| be pi bütün kuvvet ve vasıtalarile har- lak kâfi bir yol ve demiryolu Bular, olmıyan, toprakları kanallarla Ti ela madenleri işlemiyen, sana- Mer, ön ve üstelik bütün in - ika edilen bir Türkiyo orta Av-) an iktsaden büyük bir yardımda) zdı. Oyun için 1914-16 har -İ — denizlere hâkim olan itilâf dev - Meşe İttifakerları ihatası tamam ve Marya Olmuştu, Bundan başka ne A! - *» Ve ne de tublatile Avusturya . Ma 4, Yahud da Bulgaristan ve T Mt, a sürecek bir dünya harbinin Betty İcablarma karşı koyabilecek su-| Üleygi elden, dahilen Hazırlarımış de -| İdi ,2una rağmen dört sene daya -| Yayı, Kleri harbin sonunda tâbü Bi,» Kesilmişti. ye güretle geçen uzun ve muvaffaki - leri," iktisadi harbin bütün tecrübe - bişi, mücehhez olan İngiltere 1939 har. Ya ka başından itibaren, Almanyâ- My İktisadi harbe başlamıştı. Fakat Rin iç 1933 yılındanberi muhtemel w- t İktisadi harb için hazırlanmış bu- Mağ ha Bu sebebla bu defaki Mi görülmemiş derecede çetin, & - Yüzüy,, şidukça vahşi olacaktır. Ancak bu in ie, bin 1914.18 e nisbetle daha w- “ide, ,* Yoksa daha kısa mı süreceği şim- 1, Stirilemez. Mey, oyanın iktisadi hazırlıkları, her MiseeyYel sarayti ve bütün istihsal tar, m , © tertibatını daha barış zama. b, Fhişleterek harbin başla: İĞ derki 1 in derhal bütün ihtiy tü - a çlarına uş ürette çalışabilir bir hale geti - İki, iste. Diğ aş tn iğer cihetten Almanyada ağ 2 n veya eksik olan iaşe ve Sekiz ddelerdan ihtiyat stoklar vö miştir. Bu iki esaslı tedbir Al - ayy iman yandi bakımdan 1914 de olâ A al ge, Pei ve daha m bütün kö, | TMİŞ olduğu iç lere büyük öl mücavir bi- erde kömür Karaya vuran bir verebilir bır hala geldiği gibi sanayii de kimse kestiremez. Her ikisinin elinde mü| cephelerin ve memleketin bütün fhtiyaç- larını teminden başka ihracst dahi yapa. bilecek bir durumdadır. Almanya, kömür vesair her türlü ma- mulât ve kimyevi maddeler ihraç etmek- le yalnız ithalât için lâzim olan parayı ve mübadele imkânların temin etmekle kalmıyor, ayni zamanda mücevir bita - rafların bölı Avrupa büyük devletlerinin iktısaden hükümleri altına girmelerine de mâni oluyor. Bu bitaraflar Alman yaya bilvasıta ithalât ve ihracat için de yardım etmektedirler. Bunun içindir ki İngiltere, yeni mayn harbi dolayısile, son bir iktisadi harb kozu olmak üzere Al. manyanın ihracatını men'e ve bu mem- ruiyeti bugünden itibaren tetbiko karar vermiştir. Bu müthiş karar yalnız Almsnyayı de- BN, bunun harb ithalât ve ihracat ticare - tine tavassut stmekte olar bitarafları da büyük ölçülerde zarara uğratacağı için tarafsız devletler İngiltereye müracaata başlamışlardır. Bu müracaat ayni za - manda, Almanyanın, İngilterenin yeni karari karşısında, mayn barbini arttır - mak ihtimalinin verdiği telâş ve korku- lardan doğmaktadır. Her ne ise, demek oluyor ki İngiltere ve Almanya Şimxl denizile şimali Atlas- ta yeni şiddetli bir boğuşmıya girişmiş bulunuyorlar. Bunun Beticesini şimdiden Jkim olduğu için, Alman mallarının Alman mayni him kozlar vardır. İngiltere, denizlere hâ- raf ticarethane ve gemiler vâsitasile de- NİZ aşırı memleketlere hakleği” malarını menedebilir. Fakat A nın şark, cenub şark nya - ve cenub bitâraf ini ihlâl e. demez. Ancak bu kadar: Almanyaya kâfi değildir. Almanya meselâ Cenubt Ar rika ve Japonyayu ma! satmak ve bu $ yede para tedarik etmek mecburiş dir. Onun için, İngilterenin Alman ihra. catını menetmek kararının, bir müddet sonru Almanyada tesirleri görülmemesi mümkün değildir. Almanların bilhassa İngiltereye karşı açtıkları mayn barbinin tahribatı eğer mütezayld bir surette de. vam edebilirse bunun da Büyük Britan- ya adaları üzerinde tahribkâr tesirleri oi- maması kabil değildir İşte Almanya ile bilhassa İngiltere a - rasında başlamış olan müthiş ticaret har- binin ve bü harbin icra vasıtalarından bi- ri olan mayn mücadelesinin bugünkü durumu budur, Her iki terafın gayesi bir birlerinin ithalât ve ihracat vasıta ve sis- temlerini tahrib etmektir. Çünkü bu it. halât ve ihracat olmadan ne Almanya - nın ve ne de İngi'terenin harba devamı kabil değildir. Harbde, mücadele kuvve» tini muhafaza etmek için muhariblere it- halât kadar ihracat ta lâzımdır. H. E, Erkilet Eminönü Helkevinde ecebiy: t toplantısı Vali ve davetliler Eminönü Helkevi tarafınden her haf ta yapılan edebi çüncüsü ilde E Cağaj- oğtundaki merkez salonunda yapılmış- tır. Bu toplantıda başta mütefekkir Bayan Halide Edib olmak üzere mem- dün al £ toplantılarının ü -İs Halkevi büfesinde lsketin fikir, san'at, lim âlemine men- çok güzide zevat hazır bu muşlardır. İki sast devam eden edebi bir hasbıheli müteakib Ev orkesirası- nın bir konseri dinlenilmiş ve hâzır bu Tunanlar büfede ağırlanmışlardır. MÜKEMMEL adınlar arasında en tabfi olanjçünkü hiçbir kadın kocasına onunla &- K Yol di odur lâkadar olması & yüzünden çıkışmas Çünkü süslenmek aklına gelmez, du-|Günkü hisbir genç delikanlı onun yi Pak al se > EMİ keli iyi huylu ölen lerinde rimelden, tımakla - il y da cilâdan eser yoktur. eşe eg Ri ve etmiye « Kadınlar arasında en xmuktesid olsn| ektir. Asla kimseyi çekiştirmemiştiğ İK öd ve çekiştirmiyecektir. Asla sinirlilik kışlık kürk, ne yazlık rob, ne ba- m ve göstermiyeerktin için tuvalet, ne de dağ| Asla kimseyi çekememizlik etmemiş - ektir. Kadınl#r arasında en âz konuşan muhakkak odur: Arandığı zaman ancak üç kelime sörler ve susar. Tekrar aranıncıya kas dar ağzını açmaz. — Ne mükemmel kadın! Ne Kadınl#r arasında en az göze çarp- mak cihetini iltizam eden muhakkak odur: Lüks bir otomobil içinde caddelerden #eçmez, yazın iplâjlarda kumlara uza- mp yatmaz. Tiyatro iocasından parter-| Değiniz değil mi? Hakikaten mü - de oturanlara bakıp onların nazarlarını İkemmel.. Fakat yazık ki bu mükemmel kendi üzerine çekmez. Sokakta kırıt -İyadın canlı değil: maz, salonda gösteriş yapmaz. Size, İstanbul telefon santralındaki Kadınlar arasında en az tehlikeli ©-| otomatik bayah saatten bahsettim. lan muhakkak odur: koşmaz, Demet İlulüsi Çünkü peşinden erkekler | Bunları biliyor mu idiniz? Sesle ev yıkılır mı? İngiltere Kralının pul koleksiyonu usiki nağmelerinin ihtizdm ber| Eski İngiltere Kralı Beşinci Jorj'un da ttremelerine sebeb olur -İpul kolleksiyonunda yalnız kendi id& - muş. Bir Alman fizik Alimi, 6 katlı birİresind. n k sesi ölçüde B . i evi yrkabilecek sesin ne ölçüde olaca.İç, makat bu pullar âded itibarile o ka- ablamıştır. dar fazla bir yeküna bliğ oluyordu kl * tasnifi için ayrı bir memur İstihdam 6 Çocuklar makteblerine meden Jedilira:. — geç kakyarlar? 450.000 sene sonra Bu da bir istatistik meraklısının işidir. e Gl 4 Haziran ayında, henüz Varşova şehri) Bir Holândalı âlimin iddiasına göre Lehistanın payitahtı iken Polonyak birjinsan zekâsının neşvüneması 450,000 ik meraklısı Leh çocuklarının rrek-İsene evvelden başlar. Zamanla zekâ | neden dolayı geç gittiklerinilincelmiştir. Fakat bugün ancak yarı - tesbit gyimnek istemiştir, dadır. 450,000 sene sonra insan zekâ Yaptığı tetkikalın neticesi şudur: MİN tabir Gi Mekteblere geç varan çocukların niş-|s) kemalini bulmuş olacaktır. beti yüzde 45 i bulmaktadır. * Sebebler de şunlardır: Kola alışan kol saatleri > çu ak veya uyan- 0 Yy ra TY B'r insanın her zaman kolunda tw - mak, ön ” , > 2 — © 20 mekteblerine gitmezden ev. yn bir kol mi di, İ beveynleri târafından şu-!g€' Dir insan zaman âyarının vel çocukların ei veynleri t şu bomulünğla, Der? gittiği veya gari KAİ raya buraya gönderilmeleri. b ği ia 20 inde Botaş İvakidir. Bunun sebebi muayyen bir ha ME nk İraret derecesine alışmış olan yayların, 4 — © 5 nakil vasıtalarının kifayetsiz- a r Hği veya bunlari vaktile yetişilmemeşi,.. hararet derecesi değişmesinden müte- essir olmalarıdır. Harbden evvel de Leh maarif nezareti bu babda tetkiklere girişmiş idi. * İlk ipsk çorap İpek çorap ilk defa 1547 senesindei. mal edilmiştir. Fakat ilk defa ipek çorap giymiş olan kimse bir kadın değildir. Fransa Krah İkinci Hanridir. O tarihe kadar krallar da ipek çorap giymemişlerdi. leketlerin pulları var - ğın he * Patron kelimesinin aslı Sık sık kullanılmakla ve lisanımızda adamakıllı yer etmiş olan «patron» keli, mesi çok eski zamanlardanberi kullanı» maktadır. On ikinci asra kadar, «patron, kelime- si marki, kont, dük, prenz gibi bir asalet ünvanı idi. Sonraları bu kelime gözden düşmüş ve yal susta, «âmirş manala- rında kullanılmağa başlanmıştır. ( “Kadının vazifesi Nedir ?,, «— Karı koca ikt kişilik bir aileyiz, küçük bir apartımanda oturuyoruz, sara vaziyetimiz müsaid olmasına rağ- men hizmetçimiz de yoktur. Bir ara - Uk kendi kendir «Ne lüzum var, şu küçücük evin işi ni gü bol bol yetişirim, diye düşünmüştüm, bir arkadaşım itiraz et- ti. Kadınm hayatta işi stdece evi ida re etmekten mi ibaret? Size soralım, dedik. aşçıları, hizmetçileri, şoförleri vardır; kadın: «Cemiyet hayatındaki vazifelerin « den bahseder, çay verir, çaya gider, bir çok yardım müesseselerinin üyesidir, ve akşam yorulduğundan bahseder, Kendisini tayib etmek hatırımdan bile geçmez. Kendisini cemiyete o faydah sanması, gerçekten faydalı da olması mümkündür. Hele böyle kadınlar ara. şında çok kıymetli eleman olanlar bu- unduğn da bilirm. Gene öyle aileler vardır ki, bu ok. yucumun söylediği gibi iki kişiği ve evin hanımını, aşçısı, hizmetçi - gini, hattâ bazan şoförü ayni hanım teşkil eder. Hanım yorgur ik kâyetçi değil ve mes'uddur. Dedim ya * Yukarıda okuduğunuz gatırlarla hü. Iâsa ettiğim mektubu yazan genç ka- Şima cevab olarak: bu meselede kat'i hükümlü bir kaide Bu hususta değişmez, bar aileye © mievend değildir. tatbik edilebilir, hükmü mutlak bir d » mevcud olmadığını söyliyece - Bayanla Bi ür etmek zahmetini ihti- Bir aile görürsünüz ki, karı koca iki Mizam yokta, yazifemi yağ: candan Ybarettir, fakat sokiz on odalı bir evde veya apartmanda otururlar, gaıştım, TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: