6 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

6 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 İkincikâinim a A Rİ “Gayrimenkul! Satış İlânı İstanbul Emniyet Sandığı Direktörlüğünden: Seyfeddin ve Hakkının 7135 hesab numaraşme Sandığımızdan aldığı (450) Nraya karşı birinci derecede ipotek edip vadesinde borcunu vermediğinden hakkında yapılan ta - kib üzerine 3202 numaralı kanunun 46 cı maddesinin matufu 40 ncı maddesine göre satılması icab eden Boğaziçinde Beyierbeyiide Bostansıabdullahsğa mahallesinin İstav. roz yeni Bostanaralığı sokağında eski 9 Mü yeni 4 kapı No. hı bahçeli ahşab bir evin tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmıya konmuştur. Satış tapu airli kaydma göre yapılmaktadır. Artırmaya girmek istiyen (18) lira pey akçesi verecektir. Mili bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle belediye resimleri ve vakıf İcaresi ve taviz bedeli ve tel - Milliye rüsumu borçlaya niddir. Arttırma şartnamesi 8/1/040 tarihinden itibaren tetkik etmek isteyenlere sandık hukuk işleri serşisinde açık bulundurulacaktır Tapu dei kaydı vesair lüzumlu izahat ta şartüamede ve takib dosyasında vardır. Arttırmaya gir. miş olanlar, bunları tetkik ederek satılığa çıkarılan gayrimenkul (hakkında Der şeyi öğrenmiş ad ve itibar olunur. Birinci arttırma 22/2/0940 tarihine müsadif Perşembe günü Capaloğlunda kâin Sandığımızda saat 10 dan İZ ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ale yapılabilmesi için teklif edilecek bedelin tercihan alınması Jesb eden gayrlmen - kul mükellefiyeti ile sandık alacağını tamarçın germiş olmas şarttır, Aksi takdirde son ar'tırının taahhüdü baki kalmak şertile 8/3/940 tarihine müsadif Cuma günü ayni mehslde ve ayni santte son artırması yapılacak'ı. Bu artırmada gayrtmenksi en çok artı ranm Üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sleilerile sabit olmıyan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiblerinin bu haklarımı ve hususile faiz ve masarife dair iddialarını Hân tarihin. den itibaren 30 gün içinde evrakı müsbitelerile beraber dulremize bildirmeleri Lâzım- dır. Bu suretle haklarımı ( bildirmemiş olanlarla hakları tapu elellerile sabit olmıyan. Jar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daba forla mealümat almak isteyen- | lerin 38/1300 dosya numarasile Sandığımız hukuk işleri servisine müracat etmeleri! Yüzumu ilân olunur. i *y» Emniyet Sandığı, Sandıktan alman gayrimenkulü İpotek göstermek İsteyenlere mu- Damminlerimizin koymuş olduğu kıymetin $ 40 ni lecevüz etmemek Üzere Lnale bede. nin yarıma Kadar borç vermek suretile kolaylık gösletmektedir. (034) İstanbul Belediyesinden: . e kanununun sureti tatbikine dar olan taltmatnamenin baz raaddelerin. ie yapılan aşağıdaki tadllât umumi mesiisin 3/X1/939 'T.W içtimamda m ; içi vi karara bağlan. TadiAt: Talimatnamenin birinel maddesinin (D) bendindeki (erkek tarafından mihreyn ha, ricirde) cümlesinin tayyedilmesi ve Ikinci maddenin son fıkrasında du (düğün bir günden ziyade devam etmiyecek, bir günden ziyade çalgı çaldırılmıyacak ve hiçbir su. relle çengi oynattırılmıyacaktır) suretinde tadili ve bu talimatnamenin birinel madde, #inin B. fıkrasındaki (5 araba) kaydının kaldırılması. İst. Lv. Amirliğinden: 3 Na. Ju Dikimevi terzi ve çadır kısımlarına gece ekibi için İşci alınacaktır. Bu ekip ! ikle 1 — İstida. 3 — Polise musaddak hüsnühsl varakası, 3 — Tifo aşı kâğıdı, — «1074» 119 İki numaralı Dikimevi Müdürlüğüne müracaatları, GAMA mm AMK AYAN Ny TAA, SON POSTA «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 105 Yaran; Reşad Ekrem Ayak divanı Ulu padişahımız Sultan Murad Han şim-| vezirin Hafız Paşa aldatı Düşman di âyak divanına çıkar.. siz kullarının di- Bağdedda oturdu kaldı. Hüsrev Paşa gir İeklerini dinlemek ister,.. Muradiniz ve'bi bir veziri bazı müfsidlerin sözü az“ | meramınız ne ise padişahımıza edeb jle|lettirdin. Devletine kötülük edildi. kötü- © arzedesiniz... Ben şimdi içeri giderim, 'lük edenleri bize e'bette vermek geri padişahımızın tahtı hümayununu çıksr-! — Bre adam Hüsrev Paşa dediğin bil tp ayak divamı olur.. göreyim sizi seh-koca müfsid bunaktır, Hafız Paşa kulum 1 Sterlin 1600 Dolar 5215 5321 Berlin Brüksel Atina Sotya Prag Müâdrtd Varşova Dudapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Stokholm Moskova 2350 0.065 100 Dinar 3.16 100 Yen 3106 100 İsveş Kr. 30845 100 Ruble Esham ve tahvilât Türk borcu I peşin 1925 Türk borcu ZI peşin 15.225 Ergani 19.79 14 0048 31043 30.8275 / Sn | bazlarım.. göreyim sizi yiğitlerim, hün- kâr huzurunda benim yüzümü ak edin. İhtilâlciler, Receb Paşının bu kısa nutkuna yeniçeri külbangi ile cevab ver- Bu meydanda nice başlar kesilir hiç olmaz soran! Eyvallah!, Eyvallah! Kahrımız, kılıcımız düşmüöna ziyan, Kulluğumuz padişaha ayan! Üçler, Yediler, Kırklar; Külbangi Muhammedi, Nuru Nebi, Keremi Ali; Pirimiz hünkârımız Hacı Bektaşı Veli demine devranına hü diyelim, hü!... KANLI BİR SAHNE bir mübarek adum iken talebiniz üzel | pahi yurduna ve ocaklı odalarına mek zamanıdır. — Sre ben adam vermem. — Eski padişahlar kulun istedikleri. ni veregelmişlerdir padişahım.. — Bre ben o padişahlardan değilim. — Gece dahi burada yatarız, almağa anı azlettim ve şu Receb Paşayı vezir eye ledim... Gayri ne istersiniz, işli işine, gis r: ia İMâllah — Padişahım hâşâ ki sana bir arap m Diren erişe, amma şu gördüğün asker, istediği * KİM kin adamları almadıkça dağılmaz padişahım. and içtiğimiz adamlari almadıkça gitme yiz derler padişahım. — Bre ihtiyar padişaha karşı gelmel İ küfürdür.. — Ulu padişahım... Devletine kötülük eden kâfirleri İsteriz biz... Murad delikanlıya dönerek — Bre oğlan. bu ne ıştır KI padişahı Taht, bu sefer, kapının iç tarafına ku-| mıza el kaldırırsanız? rulmuştu. Arz odasında, sırtına, minta- nının altına, çabucak bir ince #ırh giy- mişti, Tahlına kaşları çatık oturdu. Ka- ranfili başında idi. Receb Paşa da tahtı- nın sağ yanında durdu. Töhtın etrafını müsellâh kapıcılar ve şatırlar sarmıştı. Tam o sırada, kalabalığın ortasından ya» yık bir külhan ağzı ile bir ses yükseldi: — Adam aman... Mu,..rada!... Sultan Murad güzlerini bütün gazabı ile Receb Paşaya çevirirken, bu ses te boğuluvermiş.. bir semai yerine, yumruk ve tekme altında ezilen bir adamın kor- kunç çığlıkları işitilkmişti. İleri elbette vermeniz gerektir, bu derya Diye sordu. Genç fakir sipahi de: — Padişahım devletine kötülük eden başka türlü yatışmaz... ii Dedi. Murad acı bir tebessüm ile sor. iu: — Bre oğlan, devletine kötülük eden. leri elbette verirsin dersin... Söyle kim imiş onlar. vereyim şimdi Genç sipahi şaşırdı. Etrafına bakındı ve nihayet: — Veziri isteriz... Diyebildi. Murad Recub Paşayı gös terdi: i : Genç padişah, kızgın olduğu zamanlar Toplantılar : sahin gibi bakan gözlerini Receb Paşa.) — Pu veziri mi?. e p nın yüzünden on adım kâdar ilerisindeki | Diye sordu. Delikanl: kafasını geriye Basım istihlâk kooperatifinin © | kalabalığa döndürdü. En önde duranlar. (doğru sallıyarak: kongresi dan iki sipahi ile iki yeniçeri çorbücısını! — Başka vezir isteriz. ben adını bik < Türkiye mahdud mes'uliyetii basım istih, |clle isaret lik kooperatifi dün şirketin Ankara cadde. Emar sindeki merkezinde İktsad Vekületi milmes. sil huzurle 1939 kongresini akdetmiştir. ederek önüne çağırdı. Bu dört geldiler ve padişahın huzu- çöküp, tahtın syak iskemlesini öptüler; sonra, el kavuşturup durdular. Sipahilerden biri, bıyıkları kır çalmiş, Kongrenin açılışını mütealab kongre relsi| sakalı traşlı, ellisinden fazla bir adamdı. seçimi yapıldıktan gonra idare meclisi raporu | Çok temiz giyinmiş olduğundan hali ve vakti yerinde bir adam olduğu anlaşılı-| okunmuş, göçen senelerin tecrübelerine is , #inaden ara yasa ve nizamnamede tatbikat yordu. Öbürü ise, bilâkle, üstü başı dö- bakımından lüzumlu görülen tadil teklifle, Kük, yıtık çarığından yi kabul edilmiş, kooperatifin hakikaten iyi çalıştığı görülmüş, ayrıca gerek geçen seneye ald hesabları tetkik eylemek ve gerek 1940 murakib seçilmiş ve toplantıya nihayet ve - rilmiştir. 1939 senesi bilânçosu mucibince kooperatifin ortaklarına 1500 küsur liralık bir return yapması karar altına alınmıştır. Asipirol Necati yerli Aspirin değildir. 2Son Pustas nın edebi tetrikası: 1) | —A... Siz benim her sözümü ciddi mi Şaziye hanım bir elbisemin en aşağı el, Bugün sizi görmeye gelemiyeceğim Kk sanıyorsunuz? altmış liraya çıktığını söylerdi. Ben onun |çin son derece müteessirim, Birkaç güne m . 'Afalladı. Basamakların dibinde arkam- gibi her şeyin iyisine koşacak değilim| kalmaz gelirim. Ümid ederim ki yolda İan bakâkaldı. amma pansiyonlar ateş pahası... Benim | soğuk almadınız. j 2 VER * İirkaç yüz irem Besin sayar maş İ i m Düşünmiyeceğim. Ne olursa olsun Akgüç? 3 İ yak elk Yi İz İm kapak gün için cebim dolu ya! Hayatı tanıya- Bu mektub bu sabah Vahidden geldi, dâdir. ni cağım, tadacağım bir sırada hüznün ne)Sinsi!... Artık gelse bile evde bulunma © Nakleden: Neyy'r Kemal 7 * manası var? yacağım. Zengin bir adamın kızı değilim >“ Memnun fakat biraz şaşırmıştı İparalamak, öbürünün dikişini yırtmak Gelecek hafta burda bütün tanıdık diye, heyecanını yener. YORMEZ, benden sal Yalnız yaşarsanız, İstiyorum. ” Erkekler ne fena mahlâklar!,, Ne söz-| aileler, yoplanmcak.. İş ADR aa lan eoektulek BiR rk, Seedenler iie Sözüm ağar lerine, ne kendilerine güven olmuyor. Te- a alli aıkılırsanız gelmeyi-| ki mektub kutusunda toplanıyor. Kutu- Bibi: — Tabii, dedim, o örgüleri örmek çok vekkeli Saziye hanım: niz, dedi. Halbuki ben insan yüzü seyret-|nun anahtarı Memduh beyde. Sabahtan e Sahi mi? Aman... Ya odamda yal-|hayarlı bir iş, kardeşleniz de çok iyi kız. — Erkeğe İnanan kendini aldatır, de- bayılırım. sabaha açıp mektubları alıyor. Herkes ik bi he yaparım? Ne dersiniz, bir kü-ilar... Yalnız, ben kimseye benzemiyorum mezdi. Yarın evin büyük kın Meliha dört) kahvaltıya inince #ahiblerine veriyor, çük hizmetçi kız bulayım da kapımın e.|da ondan böyle şeylere düşmanım, Akşama kadar çektiğim çileyi ben bi- Evlendiği gün n | Sofrada bir «mektub faslı: dır başlıyor, elğinde yabrayım ma acaba? z * oİtirim. Beklemek, beklemek, sonunda | ni Ki see Ee ey Bana tabii yalıız Vahidden mektub gek EN si — Evet hakikaten kimseve benzemi- 5.5 bekl a ktığımı gör. gibi hatırımda. Kupkuru, z ği ay m ediyorum diye yüzüme terş| vörfunuz. Keşki bel bilseniz. 0 ve, (Pütün eyişinin boşa çıktığın ii vardı. Uzunluğundan öne eğiliyor-|di. Zarfın arkasındaki «Kestane koyusüş Es pakt Himayoye muhtağ, çeresiz|kit İstanbulu gitseniz de endişe etmez | Dunyada bundan BÜYÜK A7Ab Oİ-| deği Şaziye hanım: sözü ev sahibümin derhal gözüne çarp” bebek bakışlarile karşıla dim, T o maz. — Koca; ona Allahın bir ihsanı. diye)mış. Meraklı adam; daha ben mektubu min samimiyetine inandı; — Fena olmaz. — «Aşk» tan gözümü korkutem Ben zannederdim ki birbirini sevenler Önce derin bir saygı duyarlar. Kız eri erkek kıza çiçek, hediye yollar, verirler, Bonra da bir gün delikanlı bir yolanu ar: «Muhiseciğim. seni seviyorum, be- him olur musun?» diye sorar. Genç kız #âra bozara razı olur. Hemen evlenir- şınca o sözleri- — Beni bu kadar düşündüğünüze cok! tesekkür ederim, Fakat gwliha kendim- der beskâsını dinlemeye nivetim yok. Esildim, yüzüne bakıp güldüm. Sonra birden yerimden fırladım, merdivenleri İki #ki çıktım, karşı tarafa geçtim. Ar- karıdan bastıbacak gibi kosuyordu. Boy- arı ne olursa olsun erkeklerin hepsi bir- biri gibi boş... Eminim bu da bana her- kesten önce asktan bahsetmek sevdasına Vahid bey gelmedi. Keşki givinmese İidim, keski beklemese idim. Kenti ken- İdine: «Başımdan attım ya... Artı; bana düsen iş kalmadıs demiştir. Sözlerinin hiç biri içten değilmiş. Fukat telâşı bey- hude,.. Gelse zorla evlenmek mi istiye- cektim, Gelmesini istiyorum, görsem se- İvinecektim. Cünkü: Saradekilere beni iven olgun bir insandı. ” Muhakkale Halük ta böyle yapacak. kizini de bir daha göremiyeceğim. Hem T. Ne İse, simdi bunları bırakalım da | Köpilmis. bu'da olgun bir meyva gibi ağ-| o, Mediha hanmefendivi tanımıyor bi- ia SU «baştan çıkarmas min ne oldu-| day yerinin, Demin pek iyi anlatma- İdevam ettim, Kapının örlinde: Ne iyi ki gevezelik edip te buradaki- > Başten cıkma demek yapılmıyacak| — Size küçük bir hizmetçi kız arata-İlere hdi geleceğini söylememişim. (Ç...) 10 Sonteşrin Perşembe | rışmadım. Nihayet kendini tutamağı ©Y Yâpmak demektir. yım mi? diye sordu. Budala veziyefine düşecektim. Kestane korusu — Affedersiniz, PO e) — Öh!.. Öyle ise ben günde yüz kere) Göldüğümü görünce: Ben ne olacağım böyle? Ne ile. nasil ——— (gözüme ilişti. Kestane korusun: Mia baştan çıkmak için can atıyorum. Mese-| — Hani, dedi, demin istememiş mmiy-| yasıyacağım? Hayatla en ufak temasım Çarşamba 9 Sonteşrin oİyor, galiba, Vahid beyden ne pal a Yâ: Kardeşlerinizden birinin örgüsünü! diniz? NE yoktu. Geçinmek kim bilir ne güçtür.! «İncigül hanım, (Arkası zın? düşüvereceğimi hayal etmişti. Te... O gün mahzunluğumu gördü de söz Yolda hep avni yalancı melek rolünde| ojeun diye öyle söyledi. fırlamış, güzelce olan yüzünü kıvırcık ve İnce bir sakal sarmış, iri vücudlü genç bir adamdı. Yeniçeri çorbacılarına gelin- ce, İkisi de kara yağız, dev yapılı iki a- On beş günde bir gündüz ekibi ile tebdilen çalışacaktır. İsteklilerin aşuğıdu yanlı yeşı, | faaliyet senesinde vazlle görmek üzere İki damdı, Murad evvelâ yaşlı sipahi ile ko- Tophanede | muştu: — Bre bu ne iştir?. Dedi. Sipahi, gözleri yerde: — Padişahım.. bu bir büyük iştir; seni Esası haricden getirilmiş, tab- let şekline konmüş ve Avru) mamulâtının fevkindedir. ederdi. mat ben kar: kocayı vanyâna görün- ce hiç te böyle düşünmedim. Karısınm omuzlarında kalan kocaya «Allahın ih- sanı> demeye ağzım vsrmâdı. Böylesine bütün ömrünce bağlanmak insanı çıldırtır. Zaten kime olursa olsun «bağlanmâks hoş sey değil. Vahidle ev- lenmeyi nasl düşünmüşüm, hâlâ şaşıyo- rum, Kararım Karar: Ben evlenmiyece- Zim, - Uzun bir zaman demek istiyorum, çünkü hiç evlenmeden olmaz - yıllarla hayatın zevkini çıkaracağım. ».3 | 'sid sözüne kanıp adın bile bilmedi; mem., Dedi. Murad iri gözlerini sipahinin gözlerine dikerek: — Adını bile bilmediğin bir adamın başını nasl istersin bre nabekâr, bre W ğursüz, Ağlahatn korkmaz, peygamber- den utanmaz haydud... Defol!,.. Diye gürledi. Sonra yeniçeri çorbacı larma döndü: — Bre çorbacılar bu günahtır,.. Müf masum adamların başım istersiniz. Bre bu olmaz, bre ben adam vermem... Dedi, Çorbacılardan biri: — Ulu ıhım,. biz devletine kökü ları elbette ki isteriz. Dedi. (Arkâsı var) Bahçekapı Salih Necati bitirmeden yanaklarını şiçire şişire «Keş- tane korusu: bahsini açtı. Bir sürü sual yağdırmaya baş'adı. Maksad mektubun oradan gelip gelmediğini iyice anlamak, Karısına: — Mediha, diyordu, Vahid bey döstür muz sayılır. Hazır burada iken Uludağa onu da çağırsak fena mı olur? Bir yandan da ne düşündüğümü anla- mak ister gibi yan yan bana bakıyordu. Ses çıkarmadım. — Ne dersin, İstanbula dönmüş ok masın? lük edenleri deftere yazdık, senden on iğ 5 5 Çayımı içer gibi yaptım. Gene söze ka.

Bu sayıdan diğer sayfalar: