21 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

| ZİRAAT | Kuzuların Bakımı İyi ve fenni bakım, kuzuların sadece sağlığını korumakla kalmaz. Onla» rın ileride verecekleri eti, sütü, yünü, hatta gübreyi bile miktar ve keyfiyet bakımından üstün bir hale getirir. sarman seren seresesssmemansmsesesaseszsenai Yazan : Tarımman Kuzuların çoğalmıya başladığı şu mev-robları kapan koyunların, çok defa kuzu-! simde koyun yetiştiricilerinin, kuzu ba-İlarını attıkları görülmüştür. 3 kımına aid fenni bilgileri öğrenmeleri, !bir sürüde kuzu atımı en çok * hiç değilse bir kere daha Batırlamalarıİmezken bizde bu risbetin “© 10 dan aşağı | çok faydalı olacaktır. düşmediği o görülmüştür. (Son Posta Sırası geldikçe hep söylemişimdir ki, (- 13/12/939 - Tammman) Bunun bir se- köylümüzün içinde bulunduğu işe yete - |bebi de gerek doğum sırasında, gerek do- cek kadar bilgisi tamamen yok değildir. gumdan sonra temizlik kaidelerine pek Fakat bu bilgi, yılların ilerleyiş adımma |riayet edilmemesiğir. Onun için her tür- uymıyarak göreneğe bağlı kaldığı için 'lü mikrobların üremesine meydan kal - bugünün ihtiyaçlarına yetmiyor. Fennin peemei üzere, ağılın içini dışmı hiç ol - icablarını günden güne mevcud bilgisine |mazsa bol bol kireçlemelidir. Kazara bir eklerse, bizim de ileri memleketlerin u- /gavru atan koyunun yattığı yerdeki ya - yanık tarımmanları derecesinde kazanca |taklık sapları derhal yakmalıdır. Çünkü ve dolayısile refaha erişeceğimiz muhak-İatma hâdisesinin koyundan koyuna ge -' kaktır. çen bir hastalık şekli de vardır. Bugün anlatmak istediğim kuzu bakı- Kuzular ilk günlerinde ayr: bir besiye mında da bir fevkalâdelikten ziyade, u -| muhtaç olmazlar. Analarının sütü onlara | fuk, tefek, fakat ehemmiyetli noktalar! fazlasile yeter. Fakat 15-20 gün sonra bu! vardır ki bunlar koyun yetiştiricilerince <itten başka yiyecekleri de bulunmalıdır benimsenmek gerektir. ki, vaktinde gelişip mal sahibine faydali Koyunlarının kuzu, yapağı, süt gibi olâbilsinler! Bu çağda onlare verilecek en hasılatından eskisine bakarak daha üş - iYi Yem, yumuşak saplı, küf kokusuz ku- #ün bir kâr bekliyenlerin her şeyden ön-/ru yonca veya çayır otudur.. Havaların ce dikkat edecekleri nokta, kuzuların ba- iyi olduğu günlerde ağılın önünde oy - kımıdır. Çünkü doğan kuzuların soylu Daşmıya çıkarılan kuzular, dönüşlerinde ve verimli birer ana ve babanın yavrusu | Yeriliklerde bu yiyeceği bol bol bulma- alması, onların da verimli olmaları için, | dırlar: Çünkü en iştihalı oldukları za- kâfi değildir. Onları yüz güldürecek bir 99 bu oyun dönüşüdür!.,., hale eriştirecek yegâne yol ve fenni! Azıcık yemlenmeyi öğrendikten sonra bir bakımdadır. İyi ve fenni bakım, ku - hemen yulaf rejimine başlamalıdır. Son zuların sadece sağlığını kotumakla kaj- fenni araştırmalarda öğrenilmiştir ki ta; maz, onların daha iyi ve etli, daha ince | PUZAĞI, kuzu vesair küçük yaştaki çiltlik ve çok yünlü, daba yağlı ve bol sütlü cı. |paYvanları için yulaf, en elverişli bir masına da hizmet eder. yemdir. Yulafın temiz, tozsuz ve taşsız Kuzular doğmaya başlayınca, bunları olması” tabii şarttır. Amma kuzular için analarile birlikte sürüden ayırıp, ağılın bir de evvelki yılın mahsulü olmasını tav #çindeki ayrı bir bölmeye yerleştirmek (5i9€ ediyorlar. İlk günlerde kuzu başına! fik yapılacak iştir. Yoksa havaların çok | 0-59 gram Yulaf vermeli, sonra sonra! güvensiz olduğu şa günlerde yeni kuzu- bu miktar 150 grama kadar çıkabilir. Yu- ları meraya bırakmak, onların vakitsiz |1Af, gerek kasablığa çıkarılacak erkek ku-| esintilerden kırılmasına sebebiyet verir, |2U14T isin, gerek damızlığa kalacak dişi Ağıldaki bölmelerine köyde bulunabile- | Ku?u'ar için ayni derecede faydalıdır. cek söp * samandan kabaca bir yataklık | Kuzular mer'aya alıştıkça yulaf nishe- döşemek, yeni kuzunun ve ananın şıh » |ti azaltılabilir. O zaman daharağır yem- bati için çok lüzumludur: Böyle ayrı bir ler ve meselâ susam küspesi gibi yağlı bölme sayesinde hem yeni doğurmuş &- şeyler yedirmelidir. Küspeyi kepekle ka-| nanın muhtaç olduğu istirahat temin e rıştırmak iyidir. Bu sayede yemin azotlu! dilmiş olur, hem de kuzunun anası do- maddeleri'e, azotsuz maddeleri arasında yasıya emmesi imkânı hazırlanmış olur, bulunması lâzım gelen belli nisbet temin | Bu ikinci nokta bilhassa mühimgir edilmiş, yani küspe daha yarayışlı bir, (Ağız sütü) dediğimiz ilk günlerdeki sü, , hale getirilmiş olur. Erkek kuzular kesi- tü alabilesiye emmiyen kuzuların sonra- |7€ gönderildikten sonra, küspeyi dişi - dan, barsaklarından rahatsızlanarak, ye- lerden de atmak ve artık mer'ada otla - diğini iyi hazmedemediğini ve bu yüz . OYA birakmak iktisadi olur. den vakitlice gelişemediği fennen sahit! Kuzular kendi başlarına yemlenmiye tir. Yani kuzuların erkence büyümeleri | alışmalı, kat'iyen ana koyunların yanı - için, şu veya bu şekilde beslenmelerinelna o bırakılmamalıdır. İlk zamanlarda Vereceğimiz ehemmiyet neticesinde, do-| biraz fazla yaramaz'ıkları olursa da, üç Bumu mütakib ağız sütünü kanasıya em. İaya varmadan 20-25 kilo kadar ağırlaşır. mesini de dajma gözönünde tutmamız lâ. 'lar! ON POSTA L Dünyayı tanıyalım ! 7 Bugünkü Kanada Mali, sınai, ve zirai vaziyeti Muhakkak ki bugün Kanada dünya - nin en zengin memleketlerinden biridir. Hattâ bimübulâğa diyebiliriz ki Ka - nadâ dünyanın en zengin memileketidir. İngilterenin bugün koca bir devlet ol- masında şüphesiz ki Kanadanın büyük bir hissesi vardır. İngiltereyi besliyen ve onu besledikten sonra birçok memle - ketlere mühim miktarda ihracatta bulu- nan bu çok zengin ülke hakkında bugün okuyucularımıza faydalı malümat ve - receğiz. 1914 senesine kadar Kanada zenginli- ğini ziraâtten ve ziraate merbut sanayi- den temin eyliyordu, Dünyanın başlıca zirani sahası halinde idi. 1914 den sonra ve hususlle 1919 pene-| sinden itibaren sınai sahalarda da iler lemeğe başlamıştır. Öyle bir ilerleyiş ki baş döndürücü sıfatını bihakkın hai . Alman fenni, ilmi tetkikat enstitüsü- nün harbin arifesinde neşreylediği mü him bir rapora göre Kanada sanayii, bey- nelmilel sanayi ve ticaret âleminde şu mevkileri tutmaktadır: , Sellülozda birincilik, kâğıd imal ve ticareti ve kerestede ikincilik, alamin - yem, mükavvada üçüncülük, çinko. kur- şun, kalsyom, siyanür, elektrik kudretin- de dördüncülük, Bunlardan maada; dünyada en fyria Dikel istihsal eden memleket Kanada dır, Altın istihsalinde ikinci gelmektedir. Zirai mahsulât bakımından da gene en zengin memleketlerin sırasında bulun - maktadır. Son yirmi beş sene içinde Ka- nadanın sanayi imalât: dört, beş misli artmıştır, 1938 senesi içinde 1.150,00 ton | çelik çıkarılmıştır. Bu rakamın üzerinde durulmağa cidden değer... 1938 senesi içinde çıkarmış olduğu ni- kelin kıymeti 211,000,000 İngiliz lirasını bulmuştu. Gene ayni sene içinde çıkarmış olduğu bakırın kıymeti 588,000,000 İngiliz Jirası-! Kanadadan bir manzara nı; kurşunun İiymeti 419,000,000 İngiliz lirasını bulmuştur. Petrol istihsalâtı 7,000,000 fıçıyı geç - miştir. Altın istihsalâtı 4,000,000 ons idi, Buğday istihsalâtı 26,000,000 akrı geç- miştir, Kanada sanayiine yatırılmış olan ser- mayenin yekünu 800.000.000 İngiliz Jira- sını bulmaktadır. İngilterenin tayyare ve tayyareci ha - kımlarından Kanadadan çok şeyler bek- lemekte olduğu sık sık mevzuubahs edi- liyor. Bu çok doğrudur. Tayyare sanayii bakımından da Kanada çok ileri bir mev kidedir. Seneler vardır ki Kanadanın hemen bü tün nahiye merkezleri birbirlerine tay - yere seferleri ile bağlı bulunmakta- dırlar, Tayyarelerden her hususta aza- faks nereden çıktı? Hangi taksi? Nekleden: İbrahim Safa Meçhul otomobil — Sonra? İzah et Osman!,.. e — Yani, belki de Âbf bazı şeyler işitmiş, yahud keşfetmişti; belki bun- ları daha evvelden de biliyordu; da bi- ze haber vermesi mümkündü. BEŞİNCİ KISIM ESRARENGİZ TAKSİ Komiserin yüzü nüfuzu kabil ol- mıyan bir donukluk içinde idi. Ne dü- şündüğü, kaşlarındaki istifham işaret- lerine. suallre bir cevab bulup bulma- dığı bell: değildi. Komiser: — Osman, dedi. Şu Fikri-Asım ti- carethenesi memurlarının başlarına ge- Jenler hakkında benim bildiğime sen de vâkıfsın, Şimdi senden bana yardım i : beraber takib etme- — Başüstüne komiserim!. 'Taharri memuru. bu teklifi kabul etmekle geniş bir nefes aidı. Çünkü işin ağırlığı ve mes'uliyeti kendisinden ziyade komiserin omuzlarına yükleni- yordu. Halbuki Ali Osman bu mes'u- Tiyetin tamamile kendisine yükletil msinden korkmuştu, Komiser Sedad: — Evvelâ, dedi. Sen şu Fahri 'Tahir ismindeki memurdan mahud taksinin tam yerini öğren. Nerede deruyordu ve js tarafa hareket etti? — Affedersin komiserim amma; bu — Ha. sahi! Senin haberin yok. kısa bir müddet içinde o kadar karışık ve esrsrengiz haberlerle teferrüat ve tafsilât ile kulaklarım şişti ki sana hangilerini söylediğimi ve hangilerini henüz söylememiş olduğumu bilmiyo- rum... — Arbyorum var, — Neyse, geniş tafsilât vermeye de zaten vaktimiz yok. Sana kısaca anla- tayım. . Ve komiser, Fahri 'Tahirle mülâka - tımın sanunda şoförü aramaya koyul - muş olduğunu da anlattıktan sonra: — Simdi sen Fahri Tahirden bu s0- förün durduğu veri ve gittiği istika - me$ tam olarak öğreneceksin. Vaki da vetimize de soförün henüz icabet et - üstadım; — hakkımız İriz. Gazetlerin bu hâdiseleri kirleştir- ye tekrar etti. Ali Osman devam|memesi ve hepsini ayrı ayr, sanmasi, küçük haberler arasında göze görün - meme O gün öğleden sonra komiser Se « dad, Fikri-Asım mağazası önünden, , Mısırçarşısı cihetlerini ve Eminönüne giden yolu kurışlamaya başladı. Sonra geriye döndü. Mısırçar- şı kapıs: karşısındaki dar yolu tetkik etti ve Meydancıktan Postaneye ka - dar gitti, geldi. Dar vol, Postaneye kadar imtidad ederek hemen günün her saati tenha değildi. Ve Ali Osmanın tahkikine gö- re mahud otorcobil burada sokağın ba- sında dururken Âtıf o geçmiş ve afla - gmıştı, Komiser Sedad. kendisine (o verilen malümata istinaden bir noktada dura- râk kendi kendine: — Otomobil tam burada ve arkası Postone cihetine dönük olarak durdu- ğuna göre şoför karşıki sokaktan, bi - naenaleyh Fikri-Asım ticarethanesin - den çıkanları rahat rahat gözetliyebi - Tiri.. Mütaleasında bulundu; etrafına ba- kındı. | Bir tarafta bir çorapcı, diğer taraf- ta sıra ile düğmeci ve dantelâcılar var- dı. Ondan sonra karşılıklı kunduracı Gü nlam,.. « Atıfla Fahri Tahir Bevoğluna gi şüphe yek ki ek için bu yoldan fade etmiyorlar, Yenienmive gidivor « lardı. Fakat Çiçekpazarından çıkınca kars'lerına bu yol geldiği için burada bekliven otomobili muhakkak görür - lerdi. Bundan sonra bir taksi bulmak için tâ Eminönüne kadar gitmekten baska core voltu. Binaenaleyh o hiç şüphe yek ki Âtıf. böylece karşısında bir otomehil görünce ondan İstifade etmevi aklından geçirmişti. Küçük dükkânında. ustasının bir müsteri ile mesul olmasından istifade ederek kapının önüne çıkan ve elleri cebinde kalabalığı seyreden bir çıra - ğa yaklaştı. Etrafına uzun uzun baka- rak bir seyler arıvormuş gibi yaparak: — Yavrum. dedi. Surada her vakit duran bir otomobil vardı.., Ermeni çocuğu (o doğrularak cevab verdi: — Hayır. burada her zaman otomo- mediğini de söylersin, Maamafih söz;bil bulunmaz. arada bir, bir şoförün aramızda: Bu şoför her kim ise, benim!aklına eserse gelir, bekler... gelecetine kanaatim yok. — Öyle diyorsun amma yavrum; sn Bu noktada Ali Osman da komiser-| günlerde ben ne vakit buradan geç - le ayni fikirde idi. Ve komiser: — Pirim gazetelere verecek malü- matımız da yoktur. Yalnız tahkikatın sem şövle temizce, gri renkli bir oto « mobil sörüyordum. Bir yolcunun bir otomobil için bu ım geliyor. Bu süt koyunda bir hafta on gün kadar sürer. Binaenaleyh kuzu» ların analarile birlikte ayrı bir bölmede bulundurulması müddeti de en aşağı bu kadar olmalıdır. Ondan sonra analerini mer'aya çıkararak kuzuları ağılda bırek- mak muvafık olur. Yeni doğan kuzuların göbeğine - hu- susi ilâçlar bulunmazsa - biraz tentürdi- Yod sürmeği, doğuracak koyun'arın ard- Yarını sik sık yıkayıp daima temiz bulun- durmayı unutmamalıdır. Gebeliklerinin #o1f günlerinde şuradan buradan pis mik- İmi istifadeler temin edilmektedir. Tay - Unutınadan şunu da söyleyim ki Ku - yare hiç bir memlekette Kanada kadar zular içecekleri sularına pek merakirlır. inkişafa varmamıştır. lar. Körpe vücudlerinin suya olan ikti -| Bundan dolayıdır ki Kanadanın tayya- yacı analarından fazla olduğu gibi, İYİ çe hususunda İngiltereve yardımı çok ve temiz su aramakta da onlardan titiZ-İ yyyhim olacaktır. Bugün Kanadada on; dirler. > beş muazzam tavyara fabrikası vardır. Hülâsa sürülerinden hoşa gidecek bir Öyle fâbrikrlar ki motörleri de bizzat kazanç bekliyenlerin ilk ehemmiyet ve -| kendileri yapmaktadırlar. recekleri iş, kuzuların Yâyik: veçhile ba -) Kanada avni zamanda dünyanın en kılması olmalıdır. Hele yurdun bir böl- kudretli bankeridir. Oİngüiz istirasında gesinde yerleştirilmek istenilen merinos yannm bir mevkii vardır. İngilterenin yetiştiriciliğinde bu cihete büsbütün dik- bankeridir desek yanılmemış oluruz. İn: (Devamı 8 inci sayfada) gilterenin Amerikadan satın almakta ve söylemekle iktifa ede- alacak olduğu muhtelif eşyanın bedelle rinin peşinen tesvivesinde Kanada bü - yük rol oynamaktadır. K » “ İngilterenin Amerikadan satın aldığı| — Cocuğun, dedi. Sen zeki bir gen harb ma'zemeleri Kanadaya, geçirilmekte |©€ bepziyorsun. Herhalde son günler- ve oradan iceba partiler | suretile|de burada bekliyen arabayı hatırlar - Avrupaya sevkedilmektedir. sın. Yazımızın başlangıcında zikteylediği.| — Heni geçen Cumartesi burada miz üzere bugün İngilterenin kuvvetli İduren otomobil mi? Onu mu soruyor- vaziyetinin başlıca âmili Kanadadır. sunuz? kik derece ısrarı ve yoluna devam edip hen:en biraz ileride başka bir araba aramaya gitmemesi çırağın o hayretini murib oldu. Komiser: (Arken var)