5 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

5 Mart 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

farkına varmadan akşam ça” se t aş yavaş bir aile meclisine ta- etti. Şen ve şişman Leva amca 4 bugünlerde mel yük x. şim Ka mektebe vereceğimizi bir türlü mesele kle mekteb a falan Tü mektebe sirmek ha cağınız. şimdi dan istediğ haiz... Yant siz Natmsa için bütün kap Leva amez düsünce: — Evet, diye söylendi, busünün gençleri önünde çiktır. Klovd salla h sn Der kapı a- wilyevna, bir daha elini ektir amma üde cazihdir. Yaşlı olmasına rağmen kendini be- dirmek illetinden bir türlü kurtu Adelaid fak aynasına tktan sonra: ini arttırmak hastahlına ablası Serajima Spiridov-| Da 'enlerde, dedi, tamdığım ki du Alavcı Nik zünü kesere' — Hala, dedi, bu hangi tarudık tay- kadıncağınızın sö- y kesme, benim tarıdığım baş- leri civarında bir ta rmış da, bir tay z4#vallı tayyareci de he- hüz pek gernçmişi Ancak 53 yaşında YÖrMÜZ O, önüne çıkan saadeti ayağile itmemiş, uşak yükselişin baş dön- belinden peştemalı Ju kayınpeder ok şti. Geçkin de , konak, para, | düren zevki içinde rahatı nerede bulacaktı? r zaman geçti. Vaftiz edilen küçük «Eliz» 7e Kulağına ezan 6-| kunmal suretile adı Konan minimini «İbrahim, iki yayrular gibi yanyana u-| yurlarken evde yeniden bayst başladı. Danslı. çaylarda, akşam (toplantılarında tün davetlilerin mevzuu, kayınpeder | ” kayınvalide idi. Hulii Soyer, hicabın- dan yerlere geçerken Süleyman Doğrar misafirlere (7 savUruE; İ — Zâtâlin eyimin Bayan? İ — Zâhâlin hastarmn be? Suratın sıs-| kaya dönmüş Şeklinde Bazı, 107 kilol yık büktü, konuşkanlıklar h göbekli, çifte bilekli, ara bı- gösterirdi. İ mezbaha mali, b: rdu, Hele: . i oluyor Ben de dns Diyerek ort Be Kest Zamar taassub N İbir plân tertih etmişi. fakat gel tayyareci düştü de parça parça ol- a, nın Hikâyesi Kadın işi değil! AMME. Çenirem: Hasan ÂN Ediz MEME ah, bu senin tayyarec n pek gençmiş, hala? Canım genç olan tayyareci dejil. gene ydnlış si ğızı hastaneye götürmüşic on dört yerinden di — Peki, dedi. şu halde Nafaşayı sleğe vermeli? içini çekerek: Bilmem ki. diye söylendi nasıl olur? TT: lay bağır- m ekonemist bir a za bilmem me he ih etmesini emretr: uzun uğraşmalar abım nda S0 nra etim iki. milyon rublelik bir yanlış- şimdi biz iki milvon ruble- ri herifin maasından kesmesinler mi? Orada r bulunanlar gülümsedi- insmmamazlıkla birbirlerine bak- z Nikolay büyük bir heye- Herif yaşadı desenize, dive en aşağı üç yüz sene abif borcumu ödevebilmesi için üc yüz sene muntazamen ona maaş vetrckler. Adamecağızın avda 500 ruble aldığını farzedelim. kendisinden yüz- Te 90 den farla kesilemiyeceğine ç za amca Öfkeli bir sesle: z hesabları, dedi çer yapsak nasıl —Kimya falan da kadın işi değil ki. Spiridovna: — Müsaade et. Nikolay, dedi. kim- lik deyip geçmeyin. Benim tanı dinm bir kızcağız var. Yavrucak be-| nda., geçenlerde entarile. acaba onu öğretmen yapsak nasrl oli boyatmak üzere kimyevi| fena hir kim.|Ki | neye girmiş. »vi kokudan mıdır, nedir, k tutmuş., raz Su iç geçer demiş Leva amca ellerini kaldırarak: — Bütün bunları anladık amm: Se- rafima Spiridovna, fakat şu Nataşayı nereye yerleştirsek?. — Acaba onu ziraatçf yapsak nası! olur? — Oh rica ederim, kimyevi gübre- lerle uğraşmak kadın işi mi ya? kızcağızı çkır da hıçkır...| SON POSTA i a a2 li 75 Grammy Aman rica ederim Adelâid h evt gübrelerin hepsi de ayni de r nlam zehirli olen- sen de ın! Kuzum Klovdiy ya bu mesleği hep işin m ki ne diye- hareketler yapa-| te.. onu artist yapa- m işi... Artistliğin sen kadınlık mündemiçtir. gene kendini tutamadı sorarsanız yegâne kıymetli i idir. Meselâ benim ta- sirk artisti var ki aslanları şöhret kazanmıştır. Diş unile hergiln aslanların dişlerini — Yalan söyleme Nikolay! Bakın ben size bir artistin hikâyesini anla- tayım da. — Ahbalbınız değil mi Sersfima hala?. Ne? Hayır benim ahbabım değil f#kat. ahbablarımın akbal. işte ah- bahlarımın ahbabı olan bu artist, bir n ahbablarımın evinde bir oda kira- lamıs.. bu artist sessiz. sadhsı nde bir adamcağızmış. İas'na yerleşmiş. kiç gürül yavmazmış. yalnız arasra flüt çalar ». bir gece sant 3 raddelerinde blarımın odalarını çalarak: «Affe- iz, demiş, sakın sizin odaya bir yılan girmiş almasın”. Çünkü benim yılanlarımdan bir tanesi kayıbda. > Ev sahibleri büyük bir dehşet içinde : «Ne yılanı, nasıl yılan?» diye sormuş- de yılın işi ne” ryolaların alelârde yılan olsa bir şey dı ğa ylanı. hattâ boğa yılan: da değil, bir engerek yılanı. hattâ engerek yıla- nı da değil... — Hala. rica ederim, bırakın şu yi- ilan hikây i.. biz şimdi yılandan de-| gil, fakat ONataşadan bahsediyoruz — Öğrenmenlik te kadın işi değil — Ne? Öğretmenlik kadin işt mi de-| 81” Rica ederim! | — Hayır, değil. Valkıd eskiden mu- İallimiik kadın işi idi, Faksf şimdi bir karış çocukların her şeyi bildikleri şu devirde öğretmenlik kadı işi değildir. İ Aile efradı hararetli hararetli ko erken kapr aerldi. İçeriye Nataşa g#irdi, Odadakilerin hepsi hemen be- İmen hep bir ağızdan: | (Devarm Tİ inci sayfada) ah-'V Bir de nej' «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 160 razam Reşsd Ekrem Gümrükçünün akıbeti Dedi, sonra gülümsiy sen bir akıllı ve iş hazinedar ağa. vallah Hüseyin efendi- z Tayyarzade ile beraber safadadır. meclis kuruludur, köçek ve çengi gece ve gündüz ayak ü H seyin efen- ve bu arada yalnız hazinedar ile görüş mesi, yeni bir merak ve dedikodu uyan- dırmıştı. Gümrükçü Hüseyin efendinin kapısı kullarının içindeki itibarlı ağalar hazinedarı ortalarına alıp &sıkıştırdılar. Fakat, İbrahim ağa, efendisinin mektu- bunu hatırlıyarak, hiç birisine cevab vermedi. Sadece: — Vallah ve billâh efendimiz sıhhat- tedir ve zevk ve saladadır, yarâinı ila Hüseyin Baykarâ fasılları eder. Dedi Konağın efendisiz geçirdi ce, çök hazin olmuştu. Hi çekilip yattığı saatte, hiç kimse yat is hareme: «Efendimiz yârı Ali Paşanın Kartal Mal İbirkaç odada başbaşa veren Hi » /fendililer, hemen hepsi, uz ı münakaşa- lardan sonra hemen ayni ndetmiştir, aklın almıştır. Bir takım baldırıçıplak okopuklar, İeleğin çemberinden yetmiş di İş ve yete fendinin Gümrükçünün sadık bendeleri efendi- lerini kurtarmak için çareler düşündüler: Gidip yeniçeri ağasna yahud şehir sübaşısına şikâyet etmek, haber vermek lâzumdı. Hüseyin efendi padişahın gaza bına uğramış ve evinde oturmağı mah- küm olmuş bir adamdı. Konakta, efendi. nin Çekmeceye giderken Sultan Murad. la karşılaştığını, bilen yoktu. Tayyarzadenin Hüseyin efendiyi ne- reye götürdüğü de belli değildi. Del kah, Sehreminindeki evir Hüsevin elendi için köçek meclisi kuramazdı. Di- le gelir, mahalleli ayaklarır, sübaşının arı Tayyarzadenin evini bBasardı. Bundan ötürüdür ki, Tayysrzade Güm- rükçü için, İstanbul civarındaki bağ ve bahçelerden birinde bir iş ve işret mec- lisi kurmuş olmalıydı. Efendilerinin bu- hunduğu yeri Keşfetmek için, Yandım e N zl yatmağa alır hükmü verdi- , külhani Hüseyin pılardı kakta idi. At dim Al, geldi. Gene yal disine hizmete koşmuy: na zor ile verdi İ — Bre oğlan tiz al şu hayvanı ahıra çek. | Diye bağırdı. Fakat bu sefer hazınedarın dairesine değil, doğruca kendi odasına gitti. Hüse- yin efendi tarafından Yandım Alirin hizmetine tahsis eğilen uşak fa, arkasın- İdan, sadakat ve hürmet hissile değil, sır$ İmerakından, koşup gelmişti. İ Yandım &li, rdımı ile soyun- İdu. Taş ve toprsk üstünde aç ve çıplai ölan bm pırpını gene aktan ziyade, hiç alışmadığı geceliği ydirmek 20r ve külfetli biz işti. Yandım Ali, genç uşağı ile gayel esat düştükçe külha a bir ahır oğla- Ifübali, aralık uşağına: — Bre oğlan kahve ocağına var. AH ağam kahve ister, ber ver... Va Terirm, bu asılacaklırı kapı rim. Diye bağırd gibi, dan ge Akşam yemeği, kahve ara ve tehdide meydan da, ve çubuk ve b i kaygı adamlara vergi homlto'u Bir uykuya İnat: Persembeye kadar beş gece Hüse yin efendiden hiçbir haber | çıkmadı Yandım. Ali de, Perşembeye kadar, ha» naktan dışarıya çılımadı. (4rkası var) ç a Yeni reşriyat Atatürkü zengin tarihinden birkaç yapı İrak — Ebed) Şetim senelerce yaverliğini yapı mış alam eski Bolu mebusu Cevad Abbaş Gürer onunla geçirdiği mubteti? senrisre ald halırslarırı biz kital içinde topliyarak mog, retemiştir. İki yüz sayfaya yakın bir dol , gunluk'a ve birçok tarihi resimlerle süslem, miş olam bu eser, bütün Türklerin zevkle e. kuyncakları bir kıymet ve ehemmiyet ta İşmaktadır. Eserde Atatürkün askeri dehası, kurtancı ve kurucu zekâsı, büyük mıkyas taki inhlâbet kabiliyeti misaller, vak'alar ve hikâyelerle nakledilmektedir. Fizie 190 ku, İruştur. |, Sağlım çocuk — Bu çocuk mecmaasmin 3 üncü sayısı intişar etm “Son Posta,, nın tefrikası : 33 bir hayli inceltti. İlk günlerde Maryora- nın. anasına: — Nikâhlı garımsın. gozunü patladırın. Kendisine de: — Bugune bugun Kerimem £sayılur- sun, gemüklerini gırarın. Diyen Bay Süleyman Doğrar, «sosyete» Yy Bu sebeble ipin ucunu gevşetmekte ge- cikmedi ve eve gündüzleri de erkek mi- safir gelmesini artık yadırgamaz oldu. Bir müddet sonra daha ileriye gitti. tıp- kı sabık efendisi, lâhik damad: gibi ka- dınları misafirlerle başbaşa bırakmakta bir mahzur görmemeğe Başladi. Maryora da, annesi de geniş birer ne- fes almışlardı ızın gör kap- sarrir Şevket Toprağı eve ça- ni: annesi de yeni aşçıbaşıdan türk- üzere mutfağa inmekte te- ermemişti. metçiler de tabii boş durs- di. Kızlardan birisi uşakla diğeri bakkalın çırağile ni- artık Kızı, a rdsğı mu pek ısınmış görünüyordu. | Yazan: Zeynel Besim Sun (sanlanarak delikanlıyı gizli, gizli içeriye palmağa başlamıştı. Vaziyet tamamdr; Hulki Soyerin evi dört taraftan duman tüten bir fubrika halini almıştı. Bir akşam Hulki Soyer, kayınpederi- ne şu teklifte bulundu — Aramızda ayrı, gayri kalmadı bay peder! — Öyle oldu!... — Bu sebeble işlerimizi de beraber tanzim etmeliyiz. Birçok taahhüdlerim va” Yabancı ellerde, nede olsa, az çok İzarara uğruyprom. Hiç olmazsa kârim- dan bir kısmı kayboluyor. Bazı İşler var başında ben bulunarak bir şey çalın-| mamasına dikkat etmeliyim. Onu yap- mağa kalkarsam bert tarafta daha ağır ziyanlarla karşılaşabilirim. Bittabi yapa- mıyorum. Meselâ zatı âliniz böyle m him nezaret işlerini üzerinize alsanız?. | — Golaş mı ba işler?. — Kolay efendim. Amelenin çalışma- dikkat edeceksiniz. Size böyle münasib bir şey de veririm. — Yaptım gitti... Filhakika Bay Süleym: Doğrar iş- » de bikmıştı. Çalısmağa alışımış bir adamdı. Bu suretle hem can sıkıntı. mnı gidermiş hem de alnmın terile» para kazanmış olurdu. Bu- karar ertesi günden Hibaren tat- bik olundu. Artık Sülerman Doğrar da. Hulki Soyer gibi, sabahları işine gidiyor, ak- şamları evine dönerek sevgi karımın kucağında vücudünü dinlendiriyordu. Hulki Soyeri bu suretle harekete sevkeden âmil, son zamanc maruz kaldığı zar: rince karakteri silevi macerası bu müteahhidin işlerde Fen he le not edilen, tan olan işlerine azami dikkat noksan derhal ikmal ettirilmek suretile nXesa zamanındaki çıkarılıyordu. boşa sına, levazımın çalınmamasına filân n Vaziyet ağırdı. Üstünd Her ; — — — Hulki Soyeri santime muhtaç bir hale İ ebilirlerdi. Filhakika keşif Tapan İlarında, vehid esası üzerinden, 140000 Bra olarak münakasaya konan bir if 92,500 ya İndirdiği zaman diğer mik bendis müteahhidler h Pr: Ay aydın, hesab aşikârde olsa 128,000 liraya indiril, de de ancak sermayeye yüzde beş biz faiz bırakırdı. Hulki Soyer, şimdiye kadar hep bu sistem içinde hareket etmiş ve ne yapıp yaparak işin içinden kazançla çıkmıştı, Fakat son zamanlarda kontrolun sistemi değişmişti. Bilâistisna her taahhüdünde İnoksanlar bulunuyor ve bu noksanlar göh tav'an, göh kerhen; daha doğrusu ekseriya te t ğe iğ akçes : hkeme teh ne mü: im sarfiyat Maryora bir pre bir k Bu u dağlar da» »es gibi, kas ayarında para masrafı karşılıyas n fi kazanğ ki son taah? yu yüzüne il serme s 8 yordu r bilmek Tâzımdı a hesabi için norm turn den, wnn ters m müteahhid, memeğe çalı biri. | evde zerr İşarak didinirke sinde yeni bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: